(ÖZEL)
1- SALDIRGANIN ŞİKAYETİ ÜZERİNE ÜNİVERSİTELİ MELİSA İFADE İÇİN ADLİYEDE
Haber-Kamera: Ramazan EĞRİ - İSTANBUL DHA
Pendik'te minibüste saldırıya uğrayan üniversite öğrencisi Asena Melisa Sağlam, saldırgan Ercan Kızılateş'in da şikayetçi olması üzerine ifade vermek için Anadolu Adalet Sarayı'na geldi. Asena Melisa Sağlam, "Şahısın benden şikayetçi olması üzerine ifade vermek için ifade vermeye geldim" dedi.
Olay sırasında hakarette bulunmadığını belirten Sağlam, "Bana onun ettiği hakaretleri baz alırsak benim ona dediğim 'ne yapıyorsun', 'bana nasıl vurursun' oldu" diye konuştu.
Saldırganın serbest bırakılmasını da değerlendiren Melisa Sağlam, "Savcılık itiraz etmiş, biz de itiraz edeceğiz" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
-------
-Melisa Sağlam'ın açıklamaları
22.06.2017 - 15.55 Haber Kodu : 170622139_
=====================================
2- ŞORTLU KIZA SALDIRAN ŞAHIS "RAMAZAN AYIYDI, MÜBAREK VE HARAM AY OLDUĞU İÇİN DÜZGÜN GİYİNMESİNİ SÖYLEDİM"
Yüksel KOÇ/İSTANBUL,(DHA)
Pendik'te minibüste şortlu kıza saldırdığı gerekçesiyle tutuklamaya sevk edilen Ercan Kızılateş, serbest bırakıldığı mahkeme sorgusunda, pişman olduğunu söyledi.Kızılateş, mahkeme sorgusunda, "Ramazan ayıydı, mübarek ve haram ay olduğu için düzgün giyinmesini söyledim. Kısa şort giymişti. Elimin tersi giderken yüzüne doğru hafif bir şekilde vurdum. Olay bir anda gelişti ve olaydan dolayı pişmanım" dedi.
Minibüste şort giyen Melisa Sağlam'ı darp eden Ercan Kızılateş, bugün, "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama", "Kasten yaralama" ve "Hakaret" suçlarından soruşturma savcısı Mehmet Ali Yıldız' ifade verdi.
Kızılateş'in ifadesini alan Savcı Yıldız, şüpheliyi tutuklanması talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk etti.
İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen Kızılateş, sorgusunda pişman olduğunu söyledi. Mahkemedeki sorgusunda şikayetçiye yönelik olarak iyi niyetli bir söz söylediğini savunan Kızılateş, "Pişmanım. Ben çok fazla bir etkim olmadı. Sadece iyi niyetli bir söz söyledim. Ramazan ayıydı, mübarek ve haram ay olduğu için düzgün giyinmesini söyledim. Kısa şort giymişti. Daha sonra kendisi de 'bakma o zaman' dedi. Bunu söyledikten sonra, 'nefis diye bir şey var' dedim. Evet haklısın, 'nefis diye bir şey var' dedi. Sonra elimin tersi ile giderken yüzüne doğru hafif bir şekilde vurdum. Olay bir anda gelişti ve olaydan dolayı pişmanım" dedi.
Mahkeme, suçun vasıf ve mahiyeti ile atılı suçun basit yaralama olarak kalma ihtimalini ve tutukluluk tedbirinin bu aşamada orantısız olacağı gerekçesi ile savcının tutuklama talebini reddederek Kızılateş'in serbest bırakılmasına karar verdi.
Görüntü Dökümü:
------------------------
- Jandarmaların arasında adliye koridorunda
22.06.2017 - 11.40 Haber Kodu : 170622065_
============================
(ÖZEL)
3- "ENAYİ" DÖVMELİ ADAM DHA'YA KONUŞTU: UYUŞTURUCU SATICISI DEĞİL, SOKAK GÖZLEMCİSİYİM.
* Moda Tasarımı Öğretmenliği Mezunu Adem Akkoç,
" Alnımdaki "ENAYİ" iyi niyetimin simgesi. "GÖZYAŞLARI" Çıta'nın gözyaşları. Eğer çok büyük hayalleriniz varsa, hep hızlı koşmak zorundasınız
Haber : Özgür ALTUNCU - Kamera : İdris TİFTİKCİ
Dün Beyoğlu Tarlabaşı'nda sokakta baygın halde yatan genç kıza, uyuşturucu verdiği iddia edilen "enayi" dövmeli o adam Doğan Haber Ajansı 'na (DHA) konuştu. Alnında "Enayi" yazan dövmesi bulunan Adem Akkoç. Selçuk Üniversitesi Moda Tasarımı Öğretmenliği mezunu 30 yaşında. Kendisini 'Bukalemun Fikir Sanat Moda' akımının öncüsü olarak tanımlıyor. Özel tasarımları var. Ve sokaktan ilham aldığını söylüyor.
"UYUŞTURUCU SATICISI DEĞİLİM"
"Kesinlikle uyuşturucu satıcısı değilim. Önce terziyim. Moda tasarım öğretmenliği mezunuyum ve tasarımcıyım. Kendi atölyem var. Sokağı yaşıyorum. Sokağı sokaktakilerle yaşıyorum. Bu benim için paha biçilmez birşey" diyen Akkoç dün yaşanan olayı da ayrıntılarıyla anlattı.
O OLAYI ANLATTI
Baygın halde bulunan kadınla caddede 15 dakika önce tanıştığını uyuşturucu kullandığını öğrendiğini ifade eden Akkoç,"Onun bana söylediği kadarıyla ailesi çok varlıklı. -Neden böyle bir batağa düşüyorsun- dedim. Hiç kimse nedenini sorgulamıyor. Hiç kimse gerçekten yardımcı olmuyor. Tarlabaşı'nda sokak çocuklarıyla sohbet ediyordum. Yanımıza geldi, 'ne içiyorsunuz' diye sordu. Konuşmaya başladı. Sonra ben dedim ki sen ne içiyorsun. O da dedi ki ben taş (bir çeşit uyuşturucu madde) içiyorum. Ben dedim ki 'manyak mısın taşa güç mü yeter. Nasıl bulup içiyorsun. O da bana 'çalışıyorum, buluyorum' dedi. 100 kişiyle karşılaşır, konuşursunuz. Ama bir tanesinin öyle vurucu bir duygusu vardır ki, o hepsini alır gider. Siz sadece onu anlıyorum diyerek anlamış olmuyorsunuz. " diye konuştu.
" BU BENİM SOSYAL DENEYİM"
Üç yıldır sokakta yaşayanlarla empati kurmak adına onlar gibi yaşadığını söyleyen Akkoç, " Yanlış anlaşılmasın. Ben sokağa çıkın, alkol için, uyuşturucu kullanın, şöyle yapın, böyle yapın diye bir telkinde bulunmuyorum. Bu benim sosyal deneyim. Çok aksi bir durum olmadıkça müdahale etmiyorum. Çünkü o zaman iş doğallıktan çıkıyor, kurgu oluyor" dedi.
"SOKAĞA ANLAMAYAN SANATÇI OLAMAZ"
"Sokağı anlamayan hiç kimse sanatçı olamaz" sözünü tekrarlayan Adem Akkoç, " İronik bir durum. Yaklaşık 3 yıldır sokağı, sokaktakiler gibi yaşıyorum. Bu sanatımın bir parçası. İnsanları anlamak ve empati kurabilmek. Herkes diyor ki empati kurabiliyorum. Onlar gibi yaşamadığınız sürece onlar gibi sokakta yolunuza bakmadığınız sürece empati kuramazsın.
DÖVMELERİNİN ANLAMLARI
Türkiye şartlarında yüzündeki kalıcı dövmelerin kabul görmediğini söyleyen Adem Akkoç, dünkü olayda, görgü şahitlerinin kendisini uyuşturucu satıcıolarak tarif etmesinin nedenini de dövmelerine bağladı. " Ömrümün sonuna kadar gururla taşıyacağım dövmelerimi" diyen Akkoç anlındaki enayi yazısını, " Enayinin şöyle bir şeyi var; eğer hayatta iyi niyetliyseniz bir şekilde enayisiniz. Kime karşı zaafın varsa, bu bir şekilde suistimal ediliyor" diye açıklarken gözyaşlarını da" Çıtanın gözyaşları onlar. Bizim gibi insanlar eğer çok yüksek hedefleriniz varsa, çok büyük hayalleriniz varsa, hep hızlı koşmak zorundasınız" diye açıkladı.
SOSYOLOJİ İLE TASARIMI BİRLEŞTİRDİM
Sokaktaki çalışmasıyla Sosyoloji ile tasarımı birleştirdiğini söyleyen Adem Akkoç, " Giydiniz şey zaten sizin iç dünyanızı yansıtır. Siniz kişiliğinizi yansıtır.Her tasarımın bir hikayesi vardır"dedi. Sokaktakileri daha samimi bulduğunu anlatan Akkoç," Ben insanlardan, yaşanmışlıklardan besleniyorum. Ve bunları tasarıma döküyorum. Mesela yokoluş diye bir konsept hazırlayabilirim. Ben bu tasarımda insanların yok olan duygularını, yok olan umutlarını işleyebilirim"diye konuştu.
YURTDIŞINDAN MÜŞTERİLERİ VAR
Üzerindeki ceketi tasarımlarına örnek gösteren Akkoç," Bu ceket özgürlük. Yeşil tasarım, geri dönüşüm. Atık malzemelerden yapıyorum bu tasarımları"dedi. Daha çok yurtdışından müşterileri olan Akkoç, uluslararası moda etkinliklerine de katılıyor. Üniversitelerde konferans veriyor. Son olarak Faruk Saraç Moda Akademide söyleşi verdi.
"GÖZALTINA ALINMADIM"
Kendisini marjinal tasarımcı olarak tanımlayan Adem Akkoç polis tarafından gözaltına alınmadığını, İfade vermeye kendisinin gittiğini, bölgede çalışan tüm polislerin de kendisini tanıdığını anlattı. Gerçekten uyuşturucu satıcısı olsa serbest bırakılmayacağını söyleyen Akkoç, kendisini marjinal tasarımcı olarak tanımlayarak, " Ben uyuşturucu satıcısı değilim, sanatçıyım" sözlerini tekrarladı.
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ GENÇ KIZ BAYGIN BULUNMUŞTU
Taksim'de 24 yaşındaki üniversite öğrencisi genç bir kızın baygın bulunmasının ardından çevre esnafı 'enayi' dövmeli kahverengi renkli tırnaklı bir kişinin genç kıza uyuşturucu verdiğini iddia etmişti. Bunun ardından kimliğini belirlenen dövmeli şüpheli ifade vermesinin ardından serbes bırakıldı. Genç kızın şikayetçi olmadığı Adem Akkoç'un bunun ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.
Görüntü Dökümü:
------------------------------------
- Dövmeden detay
- Adem Akkoç'un tasarım çalışmalarından detaylar
- Adem Akkoç ile tasarım atölyesinde röportaj
- Sokakta yürürken detaylar
- Akkoç'un sokaktaki açıklamaları
- Detaylar
- Akkoç'un çalışmalarından genel ve detay görüntüler
===================
4- EVSİZE VERİLEN "EV HAPSİ" KARARI KALDIRILDI
Haber: Özgür ALTUNCU / İstanbul DHA
Kadıköy'de sokakta yaşayan Barış Alkan için mahkeme tarafından verilen ev hapsi cezası kaldırıldı. Alkan'a ayda bir kez karakola gidip imza verecek.
Savcı, mahkemeye yeniden başvurarak eksik ve yetersiz adres bulunduğundan adli kontrol kararının gözden geçirilmesini istedi. İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Hakimliği de ev hapsi kararını kaldırdı. Mahkeme, ayda bir gün olmak üzere en yakın polis amirliğine düzenli olarak başvurmak şeklinde adli kontrol uygulanmasına karar verdi.
SOKAKTA YAŞIYORDU
"Uyuşturucu kullanmak" ve "satmak" suçundan gözaltına alınıp, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Barış Alkan'a, mahkeme 'ev hapsi' cezası vermişti. Ancak Alkan'ın evi yoktu. Sokakta yaşıyordu.
Görüntü Dökümü:
-----------
-Haberle ilgili çekilen görüntüler
=================================
5- AVUKATLARDAN CÜBBELERİYLE MAÇKA PARKI'NA "ADALET YÜRÜYÜŞÜ"
Haber:Mustafa ÖZDABAK Kamera: Hasan YILDIRIM İSTANBUL DHA
İstanbul Barosu, Maçka'daki Adalet Nöbeti'ne destek için öğlen saatlerinde, cübbelerini giyerek bir yürüyüş düzenledi. Harbiye'de saat 13.00'de bir araya gelen aralarında İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, baro yönetim kurulu üyeleri, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ve çok sayıda avukat, "Adalet istiyoruzö, "Adalet için, özgürlük içinö sloganları ile yürüdü. Bu sırada tutuklu avukatlar Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi, Bülent Utku, Akın Atalay ve Mustafa Kemal Güngör'ün fotoğraflarını taşıdılar.Polisin çevrede güvenlik önlemi aldığı parkta, avukatlar, adalet nöbetindeki topluluk tarafından alkışlarla karşılandı.
Mehmet Durakoğlu yaptığı konuşmada; "Biz avukatlar ömrümüz boyunca adalet aradık. Yargı bağımsızlığı, insanca yaşamak demektir. Yargı bağımsızlığı hukuk güvenliği demektir. Alnı ak, başı dik olan insanın, alnı ak başı dik dolaşabilmesi demektir. Yargı bağımsızlığı sabah saat 06.00'da kapı çalındığında gelenin sütçü olması demektir. Biz hep toplum adalet talep etsin dedik. Adalet ekmek, su kadar gereklidir. Bizim yurttaşlarımız aş istedi, iş istedi, ekmek istedi. Ancak adalet talep etmediler. Ne olur adalet talep edin. Bir toplumun ayakta kalabilmesi için, sadece hukuk olması bile yeter. Hukuk olmazsa hiçbirşey olmaz. Bunu sağlayabilmemiz gerekiyor. Şimdi Türkiye'nin ana muhalefet partisi lideri, bu gerçekliği ışık tutan bir eylemsellik içerisinde. Biz buna kayıtsız kalamazdık. Bu bizim işimiz. Bu bizim yıllardır söylediğimiz bir şey. Bu yıllardır anlatmaya çalıştığımız şey. Bunu topluma yaygınlaştırmamız gerekir. Böylesine büyük bir farkındalığın ortaya çıkarılması konusunda , kim nerede , nasıl eylem yapıyorsa, orada oluruz. Orada olmalıyız" dedi.
Mehmet Durakoğlu;"Bu ülkenin yargıç ve savcılarının üçte biri, mesleklerinde ihraç edildi. Dörtte biri hapiste. Dünyada böyle bir ülke yok. Bu ülkenin yargısı felç olmuş vaziyette. Bunu ayağa kaldırmamız gerekiyor. Bu önemli bir mücadele. Adalet bağımsızlık ister, Adalet tarafsızlık ister. Bunu yapmazsanız adalet sağlayamazsınız. Türkiye süratle demokrasi alternatifi olan OHAL, KHK rejimine döndü. Bu demokrasinin alternatifidir. Demokrasi değildir. Süratle demokrasiden uzaklaşıyoruz. KHK'lerle sadece FETÖ'cüler değil, Türkiye'nin muhalefeti susturulmaya çalışılıyor. Onları içeriye atarak belki birkaç kişiyi konuşmaktan men edebilirsiniz. Ama avukatlar susmayacak. Avukatlar direnecek. Bu direnişin sonunda adalet kazanacak" dedi.
Görüntü Dökümü:
-----------
-Avukatların Harbiye'de toplanması
-Yürüyüşe geçilmesi
-"Adalet" yazılı pankart taşınması
-Slogan atılması
-Maçka Demokrasi Parkı'nda alkışlarla karşılanmaları
-Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu'nun konuşması
-Genel ve detaylar
22.06.2017 - 14.48 Haber Kodu : 170622126
========================
(HAVADAN GÖRÜNTÜLERLE)
6 -MİMARLAR ODASI'NDAN ŞEMSİ PAŞA CAMİ AÇIKLAMASI: 6 AY ÖNCE UYARMIŞTIK
Ezgi ÇAPA/ Ali AKSOYER - İSTANBUL, (DHA)
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, avlu duvarlarında çatlaklar oluşan Üsküdar sahilindeki Şemsi Paşa Cami için açıklama yaptı. Üsküdar Meydan ve sahil yolu projesi ile ilgili olarak 6 ay önce uyarıda bulunduklarını belirten Mimarlar Odası yetkilileri, Şemsi Paşa Külliyesi'ne zarar veren sorumlular hakkında gerekli işlemlerin derhal başlatılmasını istedi.
"KAZIK ÇAKILIRKEN OLUŞAN TİTREŞİMLER NEDENİYLE KÜLLİYEDE CİDDİ HASAR OLUŞTU"
Mimar Sinan'ın ustalık döneminde inşa ettiği Şemsi Paşa Camii'nin korunması gereken eserlerden biri olduğunun vurgulandığı açıklamada, "Yap-boz projelerle yok edilen tarihi meydan, deniz doldurularak geri getirilemez. Üsküdar Meydanını yeniden düzenleme adı altında deniz doldurularak alan kazanma projesi kapsamında denize kazık çakılırken oluşan titreşimler nedeniyle Şemsi Paşa Külliyesinde ciddi hasar oluştu" denildi.
"İŞ DURDURULSA BİLE İLERİDE CAMİYE ZARAR VEREBİLİR"
Üsküdar Meydanı ve sahil düzenlemesi hakkında 6 ay önce basın açıklaması yaptıklarını ve konuyla ilgili uyarılarda bulunduklarını belirten Mimarlar Odası yaptığı açıklamada, "Bu açıklamadan altı ay kadar sonra, binlerce yıllık tarihe sahip bir alanda korumayı gözeten her hangi bir plan yapılmadan, planlamayı sadece şantiye planlama olarak gören, imarı yap-boz oyununa çeviren anlayışla çarçabuk ihalesi yapılarak kazık çakma işine başlanmış ve Sinan'ın en güzide eserlerinden birisi olarak kabul edilen 437 yıllık Şemsi Paşa Camii hasar görmüştür. Cami duvarlarında hasara neden olan titreşim ve zemin hareketleri, açıktır ki iş durdurulsa bile ileride camiye zarar vermeye devam edebilecektir" ifadelerine yer verdi.
"SORUMLULAR HAKKINDA DERHAL GEREKLİ İŞLEMLER BAŞLATILMALI"
Açıklamaya şöyle devam edildi: "Kazık çakma işinin Şemsi Paşa Külliyesi önünde olduğu gibi bütün Üsküdar sahilinde ve tüm tarihi İstanbul'da derhal durdurulmasını, bu türden bütün projelerin yeniden gözden geçirilmesini ve plansız programsız olarak işe kalkışarak Şemsi Paşa Külliyesine zarar veren sorumlular hakkında gerekli işlemlerin derhal başlatılmasını talep ediyoruz."
Görüntü Dökümü:
-------
-Cami ve çevresinin havadan görüntüleri
22.06.2017 - 13.59 Haber Kodu : 170622106
============================
7- ŞAMDAN'IN İŞLETMECİSİ MEHMET TUNA SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
* Eski eş Şehnaz Tuna tabuta sarılıp "Hayatımın en büyük aşkı. Onsuz nasıl yaşayacağım?" diye gözyaşı döktü.
Haber-Kamera: İhsan YALÇIN / İstanbul DHA
Etiler Şamdan'ın işletmecisi Mehmet Tuna, iş, sanat ve siyasetin dünyasından çok sayıda isimin katıldığı cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlandı.
Gece kulübü Etiler Şamdan'ın işletmecisi Mehmet Tuna geçtiğimiz gün geçirdiği kalp krizi sonrası hayatını kaybetmişti. Tuna için bugün öğle vakti Teşvikiye Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Törene aralarında Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Otokar Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koç, Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman, İçişleri eski Bakanı Mehmet Ağar, Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat, Vakko Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hakko'nun da aralarında yeraldığı iş, sanat ve siyaset dünyasından çok sayıda isim katıldı. Mehmet Tuna'nın kızları Melda ve Deniz Tuna cami bahçesinde taziyeleri kabul etti.
ESKİ EŞE DUYGUSAL VEDA
Cenaze namazı öncesi Mehmet Tuna'nın eski eşi Şehnaz Tuna tabuta sarılarak, "Hayatımın en büyük aşkı. Onsuz nasıl yaşayacağım?" diye gözyaşı döktü.
"ÇOK ÜZÜLDÜM"
Törende konuşan Adnan Polat, "Mehmet benim çok eski arkadaşımdı. Çocukluktan arkadaşımdı. Çok uzun yıllar da beraber olduk. En son da 1 hafta önce sohbet etmiştik. Çok üzüldüm. Beklenmeyen bir şey oldu. Allah rahmet eylesin. Onu hep sevgiyle anacağım" dedi.
Fikret Orman ise, "Eskiden beri tanıdığımız bir ağabeyimizdi. Allah gani gani rahmet eylesin. Çok üzüldüm. Devamlı karşılaştığımızda konuşurdur. Çocukluğumuzdan beri tanıdığımız bir insandı" ifadesini kullandı.
EDİRNEKAPI MEZARLIĞI'NA DEFNEDİLDİ
Mehmet Tuna burada kılınan cenaze namazının ardından Edirnekapı Mezarlığı'na defnedildi.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Cenazeye katılanlar
-Röpler
-Mehmet Tuna'nın kızlarının taziye kabulu
-Eski eş Şehnaz Tuna'nın tabuta sarılıp gözyaşı dökmesi
-Cenaze namazının kılınması
-Genel ve detaylar
22.06.2017 - 15.30 Haber Kodu : 170622135_
=======================
8- TAKSİ GASPÇILARI KISKIVRAK YAKALANDI
Haber: Ali AKSOYER/İSTANBUL(DHA)
İstanbul'da müşteri olarak bindikleri bir taksiciyi bıçakla tehdit ederek 280 bin lirasını gasp eden iki şüpheli polis tarafından yakalandı.Gasp edecekleri taksiye binerken güvenlik kameralarına yakalanan şüpheliler tutuklanarak cezaevine gönderildi.
TAKSİYE BİNERKEN GÖRÜNTÜLENDİLER
Ümraniye'de 4 Haziran 2017 tarihinde meydana gelen olayda polise başvuran taksi şoförü Ömer B.(19) müşteri gibi arabasına binen iki kişi tarafından gasp edildiğini söyleyerek şikayetçi oldu. Polis olayla ilgili başlattığı soruşturmada şüphelilerin saat 00.50 sıralarında gasp ettikleri taksiye binerken görüntülerine ulaştı. Kısa süre içinde kimlikleri belirlenen şüpheliler İlker Ü.(23) ile Volkan T.(28) polis tarafından yakalandı. Daha önceden polise geliş kayıtları olmadıkları tespit edilen şüpheliler, polisteki işlemlerinin tamamlanmasını ardından adliyeye sevk edildiler. Savcılıktaki ifadeleri sonrası şüpheliler çıkarıldıkları mahkemede tutuklanarak, cezaevine gönderildiler.
Görüntü Dökümü:
-----------
-Taksiye biniş anları (güvenlik kamerası)
-Şüphelilerin adliyeye sevki
22.06.2017 - 15.41 Haber Kodu : 170622138
===========================
9- OYUNCU SARUHAN HÜNEL'İN DARP DAVASI UZLAŞTIRMA BÜROSUNA GÖNDERİLDİ
Haber: Yüksel KOÇ/İSTANBUL, (DHA)
Bir süre arkadaşlık ettiği Eda Sönmez'i darp ederek tehdit ettiği gerekçesi ile 14 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanan oyuncu Saruhan Hünel'in dosyası, suç, uzlaşma kapsamında kaldığı gerekçesi ile uzlaştırma bürosuna gönderildi.
İstanbul 67. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya, tutuksuz sanık Saruhan Hünel ve Avukatı Gözde Aydın Deniz ile müşteki Eda Sönmez'in Avukatı Fahri Emeksiz katıldılar. Duruşmada söz alan Eda Sönmez'in Avukatı Fahri Emeksiz, müvekkilinin whatsapp mesajlarını İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunduklarını belirterek, savcılığın bu konuda ayrıntılı döküm alıp almadığını bilmediğini söyledi.
DOSYA UZLAŞTIRMA BÜROSU'NA GÖNDERİLDİ
Hakim Abdullah Tavris, suçun uzlaşma kapsamında kaldığını belirterek, dosyayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu'na göndermeye karar verdi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Saruhan Hünel'in bir süre arkadaşlık yaptığı Eda Sönmez'i önce Temmuz 2015'te Taksim'de, Eylül 2015'te de Etiler'de darp ettiği ve ona hakaret ettiği anlatılıyor.
İddianamede şüphelinin Etiler'deki olayda aracı park edip kapıları kilitleyerek darp ettiği ifade ediliyor. İddianamede her iki olay için şüpheli Hünel'in, "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "Basit Yaralama (2 kez), "Basit tehdit" ve "Hakaret" suçlarından3 yıl 11 ay 15 günden 14 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanması isteniyor.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz