HABER

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 5 

1 - EŞİNİ SOKAK ORTASINDA BOĞAZINDAN BIÇAKLAYARAK ÖLDÜRDÜ  Haber: Hakan KAYA - Kamera: Hasan YILDIRIM-Özgür EREN-İSTANBUL DHA Şişli'de bir kadın sokak ortasında eşi tarafından boğazından bıçaklanarak öldürüldü.  Olay Şişli 19 Mayıs Mahallesi Aytekin Kotil Caddesi, Eser sokakta saat 11.00 sıralarında meydana geldi.

1 - EŞİNİ SOKAK ORTASINDA BOĞAZINDAN BIÇAKLAYARAK ÖLDÜRDÜ

Haber: Hakan KAYA - Kamera: Hasan YILDIRIM-Özgür EREN-İSTANBUL DHA
Şişli'de bir kadın sokak ortasında eşi tarafından boğazından bıçaklanarak öldürüldü.
Olay Şişli 19 Mayıs Mahallesi Aytekin Kotil Caddesi, Eser sokakta saat 11.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, Leyla Karal ile sokak üzerinde karşılaşan eşi Ali Karal arasında henüz bilinmeyen bir nedenle tartışma yaşandı. Tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüşmesi üzerine Ali Karal yanındaki bıçakla eşine saldırdı. Boğazına aldığı bıçak darbeleriyle yaralanan kadın, çevredeki vatandaşların yardımıyla Şişli Etfal Hamidiye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan kadın hayatını kaybetti. Leyla Karaldan ise geriye aldığı iki poşet portakal kaldı.

POLİSE TESLİM OLDU
Eşini öldüren Ali Karal ise olayın ardından emniyete giderek polise teslim oldu. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü:
----------------------------
-Olay yeri görüntüsü
-Yerdeki portakalların görüntüsü
-Leyla Karal'ın fotoğrafı
-Genel ve detaylar
07.02.2018 - 16.02 Kodu : 180207166_

===================

(ek bilgilerle yeniden)
2-KADINA PİZZACIDA SİLAHLI SALDIRI

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN - İSTANBUL DHA
Çekmeköy Taşdelen'de birlikte yaşadığı kişi tarafından av tüfeğiyle vurulan kadın yaralandı.
Olay Çekmeköy'de Şile yolundaki bir pizzacıda saat 14.30 sıralarında yaşandı. Bediha B. (42) çalıştığı pizzacıda silahlı saldırıya uğradı. Olay yerine gelen polis elinde av tüfeği bulunan saldırgan Salih Gül'ü gözaltına aldı. Yaralı Bediha B. ise Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Gözaltına alınan saldırgan polis merkezine götürüldü. Hırsızlık suçundan aranması bulunduğu belirtilen Salih Gül'ün yaklaşık 3 yıldır Bediha B. ile imam nikahıyla birlikte yaşadığı öğrenildi.

Görüntü Dökümü:
--------------
-Pizzacıdan görüntü
-Yerdeki fişekler
-Polis ekiplerinden görüntü
-Çevredeki vatandaşlardan görüntü
-Röportaj
-Polisin güvenlik şeridi çekmesi
-Olay yeri inceleme ekiplerinden görüntü
07.02.2018 - 15.24 Kodu : 180207148

3- EYÜP'TEKİ REHİNE OPERASYONU GÜVENLİK KAMERASINDA

Haber: Ali AKSOYER-İSTANBUL DHA
Eyüp'te maskeler ve silahla girdikleri markettte gasp yapmaya çalışan ancak polisin gelmesi üzerine çalışanları rehin almalarının ardından gözaltına alınan 7 şüpheli, adliyeye sevk edildi. Aynı bölgede yaşanan 9 ayrı silahlı gaspın failleri oldukları belirlenen şüphelilerle ilgili yeni ortaya çıkan görüntüler ise film sahnelerini aratmıyor.

POLİS REHİNELERİ KURTARMIŞTI
Eyüp, Merkez mahallesi, Uludağ Caddesi üzerinde meydana gelen olayda silahlı şahıslar marketin kapanma saatinde bir otomobille gelerek çalışanları zorla içeri sokmuşlardı. Bölgede daha önce meydana gelen silahlı gasp olayları üzerine önlem alan Gasp Büro Amirliği ekiplerinin müdahalesi sonrası şüpheliler, çalışanları rehin almışlardı. Polis operasyon başlatırken, ilk anlarda bazı rehineler kaçarak kurtulmuştu. Olay sırasında bir şüphelil arka kapıdan kaçmaya çalışırken yakalanırken, içerde kalan iki şüpheli ise yapılan müzakereler sonucu teslim olmaya ikna edilmiş, kalan rehineler de kurtarılmıştı.

DAHA ÖNCE DE 9 GASP OLAYI YAPMIŞLAR
Gözaltına alındıktan sonra Asayiş Şube Müdürlüğüne getirilen şüphelilerin sorguları tamamlandı. Şüphelilerin 8 Kasım 2017 ile 2 Şubat 2018 tarihleri arasında Kağıthane, Bayrampaşa ilçelerinde meydana gelen 9 gasp olayının failleri olduğu, soydukları yerler arasında marketler ve fastfood zinciri mağazalarının bulunduğu öğrenildi. Şüphelilerden bazılarının hırsızlık yaralama, ruhsatsız silah bulundurmak ve tehdit suçlarından daha önceden polise geliş kayıtları olduğu tespit edildi

OLAYLA İLGİLİ YENİ GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKTI
Olayla ilgili yeni ortaya çıkan görüntüler ise film sahnelerini aratmıyor. Marketin güvenlik kameraları tarafından çekilen görüntülerde,, market çalışanlarının dışarı çıkıp, marketin kapısını kilitleyecekleri sırada, şüphelilerin ortaya çıktıkları görülüyor. Görüntülürde hepsi maskeli olan şüphelilerin çalışanları zorla içeri soktukları, bir bölümünü marketin arka bölümünde durmaya zorladıkları görülüyor. Bu kişilerin polisi telefonla araması üzerine harekete geçen Gasp Büro Amirliği polisinin önce binanın girişinde çelik yelekli bir vaziyette tertibat aldığı, bu sırada bazı rehinelerin kaçmaya başardığı görüntülere yansıdı. Son olarak içerde kalan iki şüphelinin de uzun namlulu polisler tarafından teslim olmaya ikna edilerek dışarı çıkarılmaları kameralar tarafından görüntülendi.

4 KİŞİ TUTUKLANDI
Poliste işlemleri tamamlanan şüpheliler adliiyeye sevk edildi. Şüphelilerden E.E.(24), E.A.(23), E.D.(23) ve F.E.(22) tutuklanarak cezaevine gönderilirken, diğer şüpheliler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Görüntü Dökümü:
GÜVENLİK KAMERASI
-Soygun anı
-Polisin gelişi
-Rehin alma
-Kurtarma operasyonu
-Detaylar
AKTÜEL GÖRÜNTÜLER
-Şüphelilerin emniyetten çıkışı
-Detaylar
ARŞİV GÖRÜNTÜ
-Rehine operasyonu
07.02.2018 - 14.35 Kodu : 180207130

4- BAKAN ÖZHASEKİ'DEN "ASBEST" AÇIKLAMASI

* Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki,

"(İnşaat yıkıntılarından çıkan asbest) Asbest eskiden Türkiye'de bir çok alanda çok hoyratça, tehlikesi bilinmedi dönemlerde kullanılmış. Haliyle binalar yıkılırken ortaya çıkardığı tehlikeler de yeni yeni dikkat çekiyor"

"Kimse rastgele bina yıkıl, sonra kamyonlara bunu taşıyıp sonra da çöplüklere, depolama yapılan alanlara götürüp atamaz. Eğer yönetmeliklere uymayan, bu konuda dikkatli ve titiz davranmayan olursa, Türkiye'de çevre cezaları en ağır cezalardır"

"Bu konuda aslında bir yeni yönetmelik çalışması da var bizde. O yönetmelikte daha önceden uygulamalarda ortaya çıkmış olan bir takım aksaklıkları giderecek şekilde detaylı çalışmalarda yaptık"

Haber: Gülseli KENARLI -Kamera: Güven USTA/ İstanbul DHA
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, TÜYAP'ta düzenlenen "ISK-SODEX İstanbul 2018 Uluslararası Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma, Yalıtım ve Benzeri Sistemler" fuarının açılışına katıldı. Bakan Özhaseki fuarda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Biz gazetecinin, inşaat yıkımlarında çevreye asbest tozu saçıldığı ve bunun uzun vadede kansere neden olduğu yönündeki iddiaları sorması üzerine Özhaseki şunları kaydetti: "Asbest eskiden Türkiye'de bir çok alanda çok hoyratça, tehlikesi bilinmedi dönemlerde kullanılmış. Haliyle binalar yıkılırken ortaya çıkardığı tehlikeler de yeni yeni dikkat çekiyor. Daha önce bir çok şehrin bile su temin eden borularının çoğunluğu asbestliyken veya asbest bir çok şekilde hayatın içindeyken şimdi artık bertaraf edilme noktasına geldi. Gerek inşaatların yıkımında gerekse asbestli boruların nasıl taşınacağı, nasıl bertaraf edileceği hususu yönetmeliklere tabi. Bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkili. Onlar işin daha çok iş sağlığı, işçi sağlığı ilgili alanında. Bizler de bu ürünün nasıl elde edileceği, bunların nasıl muhafaza edileceği, taşınmasının nasıl olacağı, nasıl bertaraf edileceği hususunu tek tek çalıştık. Bunlar bir yönetmeliğe tabi. Kimse rastgele bina yıkıl, sonra kamyonlara bunu taşıyıp sonra da çöplüklere, depolama yapılan alanlara götürüp atamaz. Eğer yönetmeliklere uymayan, bu konuda dikkatli ve titiz davranmayan olursa, Türkiye'de çevre cezaları en ağır cezalardır. Yeni yıl ile birlikte 600 küsur bin lira olan ceza 700 küsur bin liraya çıktı. Eğer insan sağlığını, toplum sağlığını etkileyen şekilde bir ortam var ise bunu 3 katına artırmakta Bakanlar Kurulu'nun yetkisinde. Neredeyse 2 milyon lira bir cezası var"

"BİR ZANLA TOPLUMU TEDİRGİN ETMEK DOĞRU DEĞİL"
Bakan Özhaseki, bu alanda denetimler konusunda ise, "Denetleme zaten bizim çevre şehircilik il müdürlüklerine ait. Aynı zamanda belediyelerimiz de bizden bu tür işlerle ilgili yetki istediklerinde zaten yetkiyi de veriyoruz onlar. Hep birlikte takip halindeyiz. Ancak eğer bu konuda yeterli olmayan bir durum varsa veya izin almadan kendi başına yapanlar varsa ihbarları her zaman bekliyoruz. Olduğu zaman birebir takip ederiz. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Olmadığı halde bazen bir zanla toplumu tedirgin etmek doğru değil. Bu konuda aslında bir yeni yönetmelik çalışması da var bizde. O yönetmelikte daha önceden uygulamalarda ortaya çıkmış olan bir takım aksaklıkları giderecek şekilde detaylı çalışmalarda yaptık. Bir aya kadar da onları yayınlarız. Bu konuda önümüzdeki süreçte hele hele yılda 500 bin binanın değişiminde bahsettiğimiz ortamda, büyük bir titizlikle takip edip, standarda kavuşturmak bizim birinci işimiz" şeklinde konuştu.
Bakan Özhaseki, bir gazetecin Erbil ile ilişkiler konusunda bir çalışma olup olmadığını sorulması üzerine, Ekonomi ve Dışişleri Bakanlıklarının bu konuda bilgi verebileceğini aktardı.

KALICI KONUTLAR
Özhaseki, Suriyeli göçmenler için kalıcı konut projesinde son durumun sorulması üzerine, şunları kaydetti:
"Afrin operasyonu büyük bir titizlikle devam ediyor. Bunu herkes biliyor. Biz bir işgal kuvveti gibi gidip uçaklarla her tarafı bombalayıp 5 gün içerisinde her işi bitirme gücüne sahipken, müthiş bir titizlikle yavaş yavaş devam eden, sivil halktan kimse zarar görmesin diye çırpınan bir toplumuz. Bu konuda hükümetimizin kararı çok net; sivil halka asla bir zarar olmasın. Ama dışarıdan bir takım güçlerin elinde maşa olmuş, eline silah almış, sivil halkı öldürmekten asla kaçınmayan katiller sürüsü de hesabını verecek. Bu noktada titizlikle yapılan çalışmalar neticesinde haliyle ortaya çıkacak bir takım ihtiyaçlar olacak. Bunlar şimdi yavaş yavaş tespit ediliyor. Neler yapılacağı hususu konuşuluyor. Kalıcı konutlar da elbette gündeme gelecek. Önümüzdeki günlerde konuşulacak şeyler. "

Görüntü Dökümü:
----------------------
- Özhaseki'nin soruları yanıtlaması
- Fuardan görüntüler
07.02.2018 - 14.37 Kodu : 180207131

5- BAKAN ÖZHASEKİ: YILDA 500 BİN KONUTU DEĞİŞTİRECEĞİZ

* Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki,

"Deprem geldiğinde, adeta evlerimizi, iş yerlerimizi salladığında hiçbir zarar vermeden ninni söyleyen bir anne rahatlığı içerisinde o depremleri karşılamalıyız. Bunu yapabilecek gücümüz var, istidadımız var, kabiliyetimiz var. Bunun programlarını yapıyoruz. İnşallah yasalar çıktıktan sonra yılda 500 bin konutu değiştireceğiz"

Haber: Gülseli KENARLI -Kamera: Güven USTA/ İSTANBUL DHA
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, TÜYAP'ta düzenlenen ISK-SODEX İstanbul 2018 Uluslararası Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma, Yalıtım ve Benzeri Sistemler fuarının açılışına katıldı. Bakan Özhaseki "Yeni bir değişimin, dönüşümün başındayız. Bunların temellerini doğru atarsak, ileriye doğru, bizden sonra gelecek nesil bizi suçlamaz en azından. Biz de görevimizi yerine getirmiş olmanın gönül huzuru içinde bırakıp gideriz. Sektör, yurtiçi hasıla olarak yüzde 7'sini oluşturmakla birlikte, bizim hazırladığımız bir program neticesinde gelecek yıldan itibaren veya birkaç ay sonra başlayacak bir faaliyetle gayri safi yurtiçi hasılada en az iki misline çıkacak bir ortam olacağını rahatlıkla söyleyebilirim" dedi.

"İNŞALLAH YASALAR ÇIKTIKTAN SONRA YILDA 500 BİN KONUTU DEĞİŞTİRECEĞİZ"
Türkiye'nin deprem ülkesi olduğuna dikkat çeken Bakan Özhaseki, "Son yüz yıl içerisinde bu ülkede 6 ve üzerinde şiddetteki deprem sayısı 56, can kaybımız 83 bin, cebimizden çıkan hasar bedeli 100 milyar dolar civarında. O zaman yenilenmeye ihtiyacımız yok mu? Değişime, dönüşüme ihtiyacımız yok mu? Bunları yapmak zorunda değil miyiz? Bir an önce yapmalıyız. Deprem geldiğinde, adeta evlerimizi, iş yerlerimizi salladığında hiçbir zarar vermeden ninni söyleyen bir anne rahatlığı içerisinde o depremleri karşılamalıyız. Bunu yapabilecek gücümüz var, istidadımız var, kabiliyetimiz var. Bunun programlarını yapıyoruz. İnşallah yasalar çıktıktan sonra yılda 500 bin konutu değiştireceğiz. Tabi bunu yaparken de dikkat edeceğimiz şeyler var. Eski bildiğimiz gibi, sıradan, yüksek katlı, yoğunluğun verildiği, sosyal donatısı hiç düşünülmemiş, rastgele konutlar değil. Akıllı evler konseptinde. Enerjisini kendi üretebilen yeşil evler diye tarif ettiğimiz ve bu kapsama giren birçok özelliği de taşıyan evler yapacağız. Bu evleri de mahalle konsepti içerisinde çözeceğiz ki yaptıktan bir müddet sonra 'oldu mu ya buralar hadi yıkalım' demeyelim diye. Baştan sona mükemmel bir tarz içerisinde geliştirmek zorundayız. Depreme hazırlık bizim en önemli argümanlarımızdan biri" diye konuştu.

"PARA KAZANDIKTAN SONRA AZMA ALAMETİ BUNLAR"
Refah artışına vurgu yaparak, insanların refah artışıyla eşyalarını değiştirdiğini ifade eden Bakan Özhaseki, "Hanım değiştirmeye doğru gidenler var, bu tehlikeli. Allah korusun en tehlikeli taraf, bu taraf. Para kazandıktan sonra azma alameti bunlar. O tarafa gitmemek lazım. Orada bir durmak lazım. Bu refah seviyesinin artmasıyla bizdeki değişim arzusu da çok hızlı olarak Türkiye'de devam ediyor. Özellikle Avrupa'da gittiğim yerlerde soruyorum dostlara. 'Bu yaşınıza geldiniz, kaç konut değiştirdiniz?' diye, çok az konut değiştirmiş oluyorlar. Benimki 7. veya 8. oldu. 3,2 doğduğu evde büyüyenler ve ölenler var. Biz durmadan değiştiriyoruz. Eski toprak damlı evler, arkasından 80-100 metrelik evler, sonra 200 metrelik kaloriferli evler, sonra daha site var, şimdi de daha toprağa yakın, biraz daha farklı evler. Bu değişim arzusu ne hikmetse içimizden hiç gitmiyor. Bu arzu da Türkiye'de gayrimenkul sektörünü iten faktörler arasında yer alıyor" dedi.

"ŞİMDİ Kİ UYGULAMALARIN ÇOĞUNA İTİRAZIM VAR"
İmar yasaları ve yapı-denetim standartlarını gözden geçirdiklerini belirten Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Bu yasalar en kısa zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gelecek. Şehircilik şurası düzenlendi. 100'den fazla prensip kararı alındı. Her birini tek tek not ettik. Yeni bir formatta önümüzdeki günlerde hem yasalar hem yönetmelikler içerisinde yer alarak yeni bir alana doğru sevkiyat yapacağız. Dönüşüm yapacak belediye başkanlarına sıfır faizli para vereceğiz. Paramız bol mu ya? Bol. Kayseriliye para sorulmaz. Bir türlü bu işin hesabını bilir ve ortaya çıkarır. Para pul mesele değil. Barbaros Hayrettin Paşa diyor ya 'Allah dert verecekse parayla giderilecek dert versin.' gerisi hiç önemli değil. Hakikaten parayı bulmak kolay, zor bir şey değil ya. Asıl parayla çözülmüyorsa bir sorun asıl en sıkıntılı sorun o sorundur. Parayla kolay iş. Birileri dönüşüm yapacaksa, standartlara uygun şekilde, tarif ettiğimiz şekilde bir mahalle oluştururken şimdi ki uygulamaları kast etmiyorum. Şimdi ki uygulamaların çoğuna itirazım var. Durdurmak için de elimden geleni yapıyorum. Belediyeler bire 2 vererek, iki kat yerine 4 kat vererek, 10 kat yerine 20 kat vererek, sosyal donatısını hiç düşünmedikleri yaptıkları konutlaşma, değişim, dönüşüm doğru bir dönüşüm değil. Bunu durduruyoruz" şeklinde konuştu.

"HEPİMİZİ NEREDEYSE ALDATMIŞLAR"
Bakan Özhaseki, "FETÖ gibi bir belayla uğraşmışız. 40 yıl boyunca kendilerini saklamışlar, bir güne hazırlanmışlar. Hepimizi neredeyse aldatmışlar. Bunlara eskiden, bundan 5 sene önce bir tek cümle kötü söz söyleyeni ben duymamıştım. Çünkü herkese geliyorlardı. Kibar bir yüz, 'Hizmet ehliyiz', 'Yurt dışında okullar açtık, çoçuğunuzu verin, eğitelim' vesair. 'Zenginler de zekatını versin, hayrını versin, istifade edelim'. Herkes de sıcak bakıyordu. Fakat şu andaki konuşmalarda, itiraflarda, mahkemeye dökülen tüm belgelerden anladık ki; ucu yurt dışına dayanmış, yurt dışında emperyalist ülkelerinin bazı gizli servislerinin oyun oynadığı, hücre elemanlarının çalıştığı yapı haline gelmiş. Kullandıkları argümanlar da dini argümanlar. Hepimizin hassas olduğu milli argümanlar. Bu adeta kanser hücresinin vücudu sarması gibi. Bunu oradan söküp ameliyatla alıp dışarıya atabilmek çok kolay bir şey değil" dedi.

Görüntü Dökümü:
----------------------
- Özhaseki'nin açıklamaları
- Fuarı gezmesi
07.02.2018 - 15.51 Kodu : 180207155

6- ORHAN GENCEBAY: ARİF SAĞ İLE DOSTLUĞUMUZ ARTIK BİTMİŞTİR

- Orhan Gencebay'ın da aralarında olduğu 5 yönetim kurulu üyesi istifa etti...

* Orhan Gencebay,

"Bizler, MESAM yönetim kurulu üyeliğinden ayrılmak zorunda bırakıldık. MESAM bizim ve tüm eser sahiplerinin evidir. Asla bir grubun olamaz"

" Arif Sağ yarım asırdan fazladır dostumdu, bu dostluk artık bitmiştir"

Haber-Kamera: Enver ALAS, Cansel KİRAZ - İSTANBUL / DHA
Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinden geçen hafta istifa eden Orhan Gencebay, bugün de yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini açıkladı. Gencebay'ın yanı sıra yönetim kurulu üyeleri Fuat Güner, Suat Suna, Ahmet Selçuk İlkan ve Recep Ergül de istifasını sundu.
Orhan Gencebay, Fuat Güner, Suat Suna, Ahmet Selçuk İlkan ve Recep Ergül, düzenledikleri basın toplantısı ile MESAM yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiklerini açıkladılar. Gencebay'ın Etiler'deki çalışma ofisinde bir araya gelen 5 sanatçı adına açıklamayı Orhan Gencebay yaptı.

"ARİF SAĞ İLE DOSTLUĞUM BİTMİŞTİR"
Gencebay konuşmasının başında istifasının ardından MESAM Yönetim Kurulu Başkanı seçilen Arif Sağ ile medya üzerinden yapılan açıklamalara değindi. Haberlere konu olan açıklamaların maksatlı ve art niyetli olduğunu kaydeden Gencebay, bunları reddederek, şiddetle kınadığını belirtti. Gencebay, "Arif Sağ yarım asırdan fazladır dostumdu, bu dostluk artık bitmiştir. Son zamanlarda basına verdiği demeçlerde şahsıma hakaret eden, son derece saygısız ve gerçek dışı, saçma sapan, art niyetle verdiği bilgilerden dolayı, bu dostluğu kendisi bitirmiştir. Kendisine sağlıklar diliyorum" dedi.

İSTİFA DİLEKÇESİNİN SIZDIRILMASINA TEPKİ
Gencebay, MESAM yönetim kurulu başkanlığından istifasına ilişkin sunduğu dilekçenin basına sızdırılmasına "Dilekçemi, MESAM dışına çıkartanların, şahsıma zarar vermek için dilekçemin içeriğini saptırarak art niyetli başka amaçlar için kullanmak istediği şüphesi taşımaktayım" diyerek tepki gösterdi.

"KUTSAL OLAN DEĞERLERİMİZİ DAHİ KULLANMAKTAN ÇEKİNMEMEKTEDİRLER"
MESAM yönetiminde yaşananlara değinen Orhan Gencebay, "MESAM'da yaşanan sorun, asla mezhep veya etnik köken sorunu değildir. Ancak her genel kurul öncesi olduğu gibi birileri bütün kutsal değerlerimizi seçime malzeme yapıp buna yaslanarak seçilmek gayretinde olduklarının düşüncesini taşımaktayız. Bu şahıslar, sanatın ve sanatçının sorunlarını önemsemeyip kendi şahsi menfaatleri doğrultusunda bencilce hareket etmekte ve sırf seçim kazanmak için her türlü argümana başvurmakta ve kutsal olan değerlerimizi dahi kullanmaktan çekinmemektedirler" diye konuştu.

"SÖZLÜ VE FİZİKİ SALDIRI" İDDİASI
Orhan Gencebay, MESAM'ın şu anki yönetim şekliyle, bilgi yetersizliğiyle sorunların üstüne gidememesiyle eser sahiplerine hiçbir yararlı çalışma yapamayacak durama geldiğini ifade etti. Yönetim kurulu toplantılarında yaşanan olumsuzluklara değinen Gencebay, şunları söyledi:
"Bir sanatçı topluluğunu bırakın en sıradan bir işletmede dahi kabul edilecek şeyler değildir. Yönetim kurulu üyelerimizden bazıları, kendilerini MESAM'ın sahibi olarak görmüş olacaklar ki fikirlerini beğenmedikleri bazı yönetim kurulu üyelerine sözlü ve fiziki saldırılarda bulunma cüretini gösterebilmektedirler. Bütün yönetim kurulu üyelerinin ve personelin tanık olduğu bu olaylar nedeniyle üyelerin özgür iradeleri her zaman tehdit altındadır. Yönetim kurulu üyesi olarak görev yaparken hep aynı kişi tarafından sözlü ve fiziki saldırıya uğrayan pek çok yönetim kurul üyesi olmuştur. Bizler bunu dostane bir anlayış ve hoşgörü çerçevesinde değerlendirerek kurum dışından insanların duymasına izin vermedik."

"MESAM KİMSENİN MALI DEĞİLDİR"
"MESAM kimsenin malı değildir" diyen Gencebay, "MESAM'ın 9 bin 600 civarında üyesi var. Fakat bazı bilinç yetersizleri ve bencilleri MESAM'ı kendi mallarıymış gibi yönetmek istemekte, karşı çıkanları da MESAM'dan ihraç etmektedirler. MESAM'ın yönetim ve hizmet sistemi baştan aşağı ele alınarak iyileştirilmesi şarttır. MESAM, gelişmiş ülkelerin meslek birlikleri standartlarına süratle getirilmelidir. Ben ve benim gibi düşünen arkadaşlarımla birlikte MESAM'ı gelişmiş yüksek standartlara çıkartacağımıza inanarak başkanlık görevini kabul ettim. Telif haklarını gereği gibi almak için başarılı ülkeleri örnek alarak, onların neler yaptığını öğrenip sistemimizdeki eksik ve yanlışları tamamlayıp düzelteceğimize inanıyordum. Daha önce yapılan yanlışlıkları tespit ettik ve düzeltmeye çalıştığımız için bazıları bundan rahatsız oldu" ifadelerini kullandı.

"AYRILMAK ZORUNDA BIRAKILDIK"
Orhan Gencebay, "Bizler MESAM yönetim kurulu üyeliğinden ayrılmak zorunda bırakıldık. MESAM üyeliğimiz devam ediyor. MESAM, bizim ve tüm eser sahiplerinin evidir. Asla bir grubun olamaz. Yakında yapılacak olan MESAM olağan genel kuruluna, tüm asıl üyelerimizi katılmaya, seçme ve seçilme hakkını kullanmaya ve kurumlarına sahip çıkmaya davet ediyoruz" şeklinde konuştu.

ARİF SAĞ İLE ARANIZDA POLİTİK BİR SORUN MU VAR?
Basın açıklamasının ardından Orhan Gencebay ve istifa eden sanatçı dostları basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Bir gazetecinin " Arif Bey(Arif Sağ) ile aranızda politik bir mesele var mı? şeklindeki sorusuna Gencebay, "Etnik veya mezhepsel; böyle bir şeyin laf edilmesi utanç vericidir. Benim siyasetle de işim yok. Siyaseti, siyasetçiler yapsın. Ben sanatçıyım. Sanat siyaset yapmaz. Sanat, iyiyi, doğruyu, estetiği, adaleti, her olumluyu anlatır. Fakat bu değerleri bilen, saygı duyan hangi siyasi kurum varsa ona saygı duyarım" şeklinde yanıt verdi.

İLKAN: ÖN YARGILARLA KARŞI KARŞIYA KALDIK
Ahmet Selçuk İlkan ise konuşmasında "MESAM'daki çekişme, bir 'Orhan Gencebay, Arif Sağ' çekişmesi asla değildir. Buradaki esas konu müzik eser sahiplerinin daha iyi noktaya gelmesi sorunudur. Biz, masada önce saygıyı sonra güveni kaybettik. Ön yargıların hakim olduğu bir masada oturmaktan yorulduk, bıktık. Bugüne kadar yaşamadığımız ön yargılarla karşı karşıya kaldık. Bunun sonucunda da MESAM'ın en tecrübeli elemanlarını kaybettik" dedi.

SUAT SUNA: MESAM'IN DÜNYA SEVİYESİNE NASIL GELECEĞİNİ KONUŞALIM
Fuat Güner de yönetim kurulunun birlikte çalışamaz bir hale geldiğini anlatırken, Suat Suna da yönetim kurulunda herşeye karışıldığını söyledi. Suna, "Şu anda yönetime devam eden ve bana göre 'seçilmek için her şey mübahtır' yolundan diğer arkadaşlarımıza tavsiyemiz şudur; artık MESAM'ı yönetmeye çalışmasınlar. Burası da profesyonel bir şirket gibi liyakatli, işletme konusunda eğitimli kişilere devredilsin. Sadece stratejileri ve politikaları belirlensin. Bizler, MESAM'ın dünya seviyesine nasıl geleceğini konuşalım" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü
---------------------
Basın toplantısı
-Orhan Gencebay'ın açıklamaları
-Gencebay'ın soruları yanıtlaması
-İlkan'ın açıklamaları
-Suat Suna ve Fuat Güner'in konuşması
-Genel ve detayalr
07.02.2018 - 14.54 Kodu : 180207139

En Çok Aranan Haberler