1- BOĞAZ'DAN PETROL PLATFORMU GEÇİYOR (2)
Haber-Kamera: Özgür EREN - Ali AKSOYER - İdris TİFTİKCİ - İSTANBUL DHA
İstanbul Boğazı'ndan petrol arama platformu geçiyor.
İstanbul Boğazı'ndan 5 bin 235 groston hacminde, 52.4 metre uzunluğunda Panama bayraklı 'GSP Saturn' isimli petrol platformu geçiyor. Platform, saat 08.00 sıralarında Karadeniz'den Boğaz'a girdi. Kuleleri alçaltılan platformun geçişi nedeniyle Boğaz'da transit gemi geçişi durduruldu. Platform saat 14.00 sıralarında Fatih Sultan Mehmet Köprüsü altından geçti.
'GSP Saturn'un Şubat ayında Boğaz'da Karadeniz'e ilerleyişi sorun olmuş platform uzun süre geçiş yapamamıştı. Platformun geçişi havadan da görüntülendi
Görüntü Dökümü:
-------------
-Geminin geçişinden görüntü
-FSM'nin altından geçişi
27.12.2018 - 14.21- Haber Kodu : 181227143
27.12.2018 - 15.32 - Haber Kodu : 181227167
DHA FEED
==============================
2- KIZILAY BAŞKANI KINIK: (FIRAT'IN DOĞUSUNA OPERASYON) FARKLI SENARYOLAR İÇİN HAZIRLIKLARIMIZ VAR
Haber-Kamera: Gül KABA - Özgür KUMANOVALI - İSTANBUL, (DHA) - KIZILAY Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna yapılacak operasyonda sivillerin mağdur olmaması için çalışmaları tamamlamak üzere olduklarını söyledi. Kınık, "Sınır hattımızda ve bu bölgelerde oluşabilecek farklı senaryolar için hazırlıklarımız var" dedi.
Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, İstanbul'da düzenlenen etkinlikte DHA'nın sorularını yanıtladı.
Fırat'ın doğusuna yapılacak operasyon halinde Kızılay olarak hazırlık yaptıklarını açıklayan Kınık, sivillerin süreçten etkilenmemesi için çalıştıklarını belirtti. Kınık, "Alanda arkadaşlarımız var, bölgeye sık sık gidip geliyoruz. Biz insani yardımcılar olarak hazırlıklarımızı tamamlamak üzereyiz" diye konuştu.
"2011'DEN BERİ BÜYÜK ÇABA SARF EDİYORUZ"
Suriye'deki iç savaşın başladığı 2011 yılından beri büyük çaba sarf ettiklerini dile getiren Kınık, " 2011 yılından itibaren gerek Suriye içerisinde gerekse ülkemizde Suriyelilere destek için Kızılay büyük bir çaba sarf ediyor. İçerdeki olası bir operasyon için oluşacak risklere karşı hazırlıklarımızı yapıyoruz. Çalışmalarımız, sivil toplulukların süreçten etkilenmemesini sağlamak için onların korunmaya alınması, insani yardımın kesintisiz oraya devam etmesi için yardım kanallarının açık tutulması ve son olarak ülkemize yönelebilecek birtakım göç dalgalarının güvenli bölgelerde, içerde tamponlanması şeklinde olacak" ifadelerini kullandı.
"BARINMA KAPASİTELERİ İÇİN ALTYAPILARIMIZ VAR"
Bölgede barınma kapasitelerinin olduğunu aktaran Kerem Kınık, "Yeni barınma kapasiteleri oluşturabilecek alt yapılarımız da söz konusu. Sınır hattımızda ve bu bölgelerde oluşabilecek farklı senaryolar için hazırlıklarımız var" dedi.
Görüntü Dökümü:
-------------
-Kınık'ın açıklaması
-Kızılay'ın sınırdaki yardımları (arşiv)
3- ERGENEKON DAVASINDA SANIKLAR SON SAVUNMALARINI YAPIYOR (2)
* Alparslan Arslan,
"Herhangi bir suç işlemedim"
* Oktay Yıldırım,
"Örgüt yok, darbe yalan. Bu dava millet nezdinde bitmiştir. Büyük yanlışlığa son verin"
Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA
Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden görülen 235 sanıklı Ergenekon davasında sona gelindi. Duruşmada sanıklar son savunmalarını yapıyor.
İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Alparslan Arslan ile çok sayıda tutuksuz sanık ve avukatları katıldı. Duruşmada savcı Abdurrahman Hacısalihoğlu, geçtiğimiz celse verdiği esas hakkındaki mütalaasını tekrarladı. Daha sonra Mahkeme Başkanı, tek tek sanıkların ismini okuyarak savunmalarını sordu.
ALPARSLAN ARSLAN: HERHANGİ BİR SUÇ İŞLEMEDİM
Sağlık nedeniyle bir ara duruşma salonundan çıkarılan ve savcının hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ettiği sanık Alparslan Arslan, savunması sorulmak üzere jandarmalar eşliğinde yeniden salona alındı. Jandarmaların kollarından tuttuğu ve ayakta durmakta zorlandığı görülen sanık Arslan, "Herhangi bir suç işlemedim" dedi. Sanık Arslan'ın titremesi üzerine Mahkeme Başkanı, "Ne zamandır titremen var? Rahatsızlığın ne?" diye sordu. Arslan da "Aylar evvel titremem başladı. Rahatsızlığım yürüyememem" dedi. Sanık Arslan, tüm avukatlarını ise azlettigini söyledi. Mahkeme Başkanının barodan avukat atandığını hatırlatması üzerine sanık Arslan, "Baronun atadığı avukatı da istemiyorum. Başka söyleyeceğim bir şey yok" dedi.
"BOMBALAYAN BEN DEĞİLİM, BOMBALATAN DA"
Cumhuriyet Gazetesi saldırısı sanıklarından Erhan Timuroğlu ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla verdiği savunmasında, "Cumhuriyet gazetesiyle sorunum yok. O dönem bir cehalet dönemiydi. Bombalayan ben değilim, bombalatan da ben değilim. Danıştay ismini ilk kez cezaevinde duydum. Yapan belli yaptıran belli. Ergenekon sanıklarının bu işle bir alakasının olmadığını düşünüyorum" diye konuştu.
ESKİ SAVCI DA BERAATİNİ TALEP ETTİ
Savcının terör örgütüyle ilgili beraat talebine katıldığını belirten eski savcı avukat Ertaç Giray da hakkında 6136 sayılı kanuna (Ateşli Silahlar Kanunu) muhalefetten ceza istendiğini belirterek "20'ye yakın ruhsatlı antika silahım vardır. Bunları büromda tutuyordum. Büro taşınırken silahın yerinde olmadığını gördüm. Suç duyurusunda bulundum. Bir müvekkilimin oğlu askerden gelmişti. İş bulana kadar yanımıza aldık. Ofis boy olarak çalışıyordu. Bu müptezel, bu hayalperest, yakalandığında bu silahla, sözde benim talimatımla Aktütün Karakolu saldırısında bulunacakmış. Bu silah antika bir silah manevi değeri büyük. Abdülhamit polis teşkilatını kurduktan sonra Avrupa'ya sipariş verdiği ilk otomatik silahtır. 35 yıllık hukukçuyum. Senelerin hukukçusu ruhsatlı silahını bir şahsa verebilir mi? Aklını peynir ekmekle mi yemiş? Beraatimi talep ederim" dedi.
"ÖRGÜT YOK, DARBE YALAN"
Ergenekon soruşturmasının başlamasına neden olan el bombalarının sahibi olduğu iddia edilen sanık Oktay Yıldırım ise el bombalarının ele geçirildiği Ümraniye'deki evde yapılan arama el koyma işlemlerinin hukuka aykırı olduğunu söyledi. Sanık Yıldırım, "Sadece hukuka değil, akıl ve mantığa da aykırı. O aramanın video kaydı, hiç bir tanığı yoktur. Hangi saatte yapıldığı belli değildir. Örgüt yok, darbe yalan. Bu dava millet nezdinde bitmiştir. Büyük yanlışlığa son verin" diyerek beraatini talep etti. Sanık avukat Kemal Kerinçsiz ise Çatı iddianamesiyle Ergenekon'un önceden planlandığının kesinleştiğini belirterek başta Fetullah Gülen olmak üzete örgütün üst düzey yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ettiğini söyledi. Duruşma savcısının hakkında beraat istediği sanıklar daha önce verdikleri ifadeleri tekrar ettiklerini söyleyerek, beraatlerini istedi. Şu ana kadar 50'yi aşkın sanık savunma yaptı. Duruşma sanık savunmalarıyla devam ediyor.
30 KASIM'DA SAVCI MÜTALAASINI BİLDİRMİŞTİ
Davanın 30 Kasım tarihli celsesinde duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasını bildirmişti. Mütalaada, aralarında Cumhuriyet Gazetesi'ne el bombası atılması ve Danıştay saldırısı sanıklarının da bulunduğu toplam 32 sanık hakkında ceza talep edilmişti. Ceza talep edilen sanıklardan Danıştay saldırısı sanıklarından Alparslan Arslan, Osman Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 4 sanık hakkında ise "Anayasayı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istenmişti. 199 sanığın ise tüm suçlardan beraatine veya açılan davaların zamanaşımı ve ölüm nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi, diğer 4 sanık hakkında da bazı suçlardan düşme ve beraat talep edilmişti.
"ERGENEKON ADLI BİR TERÖR ÖRGÜTÜNÜN VARLIĞI İSPAT EDİLEMEMİŞTİR"
235 sanık hakkındaki 648 sayfalık mütalaada, "Ergenekon Silahlı Terör Örgütü'nün varlığının kesin ve inandırıcı deliller ile kanıtlanamadığı, bu nedenle de varlığı kanıtlanamayan örgütün liderliği, üyeliği ve örgüt adına suç işlenmesinin de söz konusu edilemeyeceği anlaşılmıştır. Bu haliyle dava kapsamında kovuşturmaya konu edilen, 'Ergenekon' adlı bir terör örgütünün varlığı ispat edilememiştir' kanaati oluşmuştur" denilmişti.
Görüntü Dökümü;
--------
-Davayla ilgili arşiv
===============================
4- ÜSKÜDAR'DAKİ ESRARENGİZ TÜNEL KAPATILDI
Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN- İsa ALMAÇAYIR -İstanbul DHA
Üsküdar'da evlerin altından tünel geçtiğini fark edenler durumu yetkililere haber verdi. 400 metre uzunluğunda olduğu tespit edilen tünelin diğer ucu inşaatı devam eden bir yurda çıkarken ekipler yaptıkları inceleme sonrasında tüneli kapattı.
Olay Bahçelievler Mahallesi Alibey sokakta meydana geldi. İşe gitmek için evinden çıkan bir kişinin aracının arka tekeri bir çukura girdi
Komşularının yardımıyla aracını kurtaran mahalle sakini evlerinin altından geçen bir tünel olduğunu anladı. Tüneli fark eden mahalle sakinleri durumu polis ekiplerine bildirdi. Polis ve belediye ekipleri açılan tünel ve çevresinde araştırma başlattı.
Yetkililerin yaptığı araştırma sonucu açılan tünelin diğer ucunun inşaatı devam eden bir yurda çıktığı anlaşıldı. Mahalleliyi tedirgin eden yaklaşık 400 metrelik tünel görevliler tarafından kapatıldı.
Sezgin Çakmak, "Ufak bir göçük oldu, araba düştü. Baktığımızda iki tane tünel çıktı. Araştırma sonrasında yurda kaçak bir şekilde atık su gideri döşemişler. Evlerin altından geçen borular yüzünden evimi su basıyor. Borular kapandı ama ağızları hâlâ açık duruyor" diye konuştu. Başka bir mahalle sakini ise, "Bizim bir şeyden haberimiz yoktu. Tünel açmışlar, çoluk çocuk içeri giriyordu" diye konuştu
Polisin de olayla ilgili soruşturma başlattığı öğrenildi.
Görüntü Dökümü
---------
-Tünelden görüntü
-Ekiplerden görüntü
-Toplanan mahallenin görüntüsü
-Yurt inşatından görüntü
-Vatandaşlar ile röp
-Genel ve detay görüntüler
5- ÖLDÜRDÜĞÜ KADINA ATEŞ EDERKEN "SENİ KORUYANLAR GELSİN, KURTARSIN" DEMİŞ
Serpil KIRKESER / İSTANBUL, (DHA)
Küçükçekmece'de 6 ay önce kendisinden ayrılan ve barışma istediğini reddeden iki çocuk annesi Seher Çetintaş'ı (34) silahıyla yakın mesafeden birçok kez ateş ederek öldürdüğü iddia edilen Ahmet Kalender'in (36) yargılandığı davada tanıklar dinlendi. Olayın meydana geldiği kafenin işletmecisi olan tanık, sanık Kalender'in kadın yerdeyken sırtına doğru ateş ettiğini belirterek, "Sanık, kadın yerdeyken 'Seni koruyanlar gelsin, seni kurtarsın' dedi" ifadelerini kullandı.
"İSTERSEN ŞİKAYET ET BAKALIM NE OLACAK" DEDİ
Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Ahmet Kalender katıldı. Duruşmada Seher Çetintaş'ın kızı mağdur Z.K. (16) pedagog eşliğinde verdiği beyanında sanık ile annesinin 3-4 ay annesiyle aynı evde yaşadıklarını, o dönemde annesi dışarı çıktığında annesi ile sanığın sorun yaşadığını anlattı. Z.K. "Bir defasında el kaldırdı, diğerinde de annemin elmacık kemiğini kırdı. Evdeyken annem ile sanık, karşılıklı hakaret sözleri söylediler. Tartışmalar nedeniyle evden ayrıldık. O bölgede kiralık ev bulamayınca zorunlu olarak sanığın oturduğu apartmanda bir yer bulduk. Sanığa söylemedik. 1-2 ay sonra asansörde sanık, bizi görünce farkına vardı. Arayıp rahatsız ediyordu. Bir kez alkollü kapımıza geldi. Polis varken 'İstersen şikayet et bakalım ne olacak' dedi" diye konuştu.
"ŞİKAYETÇİYİM"
İki defa sanıkla yüzyüze görüştüğünü söyleyen Z.K., şöyle devam etti: "Birincisinde normal konuştuk.İkincisinde ya annen ya da baban' deyince 'Hiçbir şey yapamazsın' şeklinde cevap verdim. 'Yapınca görürsün' diyerek silah aldığını söyledi. Olay da 3-4 hafta sonra meydana geldi. Olay günü de sanık telefon açmadan önce ismini hatırlayamadığım bir tekstilci ile annem telefon görüşmesi yaptı. Annemin para kazanması gerekiyordu. Sanık, annemin çalıştığı iş yerlerine gidip annem için 'Bu benim karım çalıştıramazsınız' şeklinde sözler söylüyormuş. Bu konuyu konuştular. Karşıdaki şahıs da 'Çalışacaksan sanık ile bu konuyu hallet biz o kafede olacağız orası güvenli rahatça görüşebilirsiniz' dedi. Bir müddet sonra da sanıkla telefonlaştılar. Ben de dinledim. Sanık 'Limitsiz kredi kartı vereyim aynı evde yaşamayalım. Evlenmeyelim ama arkadaş olalım' deyince annem de 'Ben o... değilim senin parana ihtiyacım yok' deyip tartıştılar. Sonrasında da evden çıktı. Olay meydana geldi. Şikayetçiyim" şeklinde konuştu.
"SENİ KORUYANLAR GELSİN, SENİ KURTARSIN"
Tanık A.Z. de olayın meydana geldiği kafenin işletmecisi olduğunu, bahçede oturduğu sırada silah sesi duyduğunu ve sesin geldiği yere yöneldiğini belirterek şunları söyledi: "Silahın mermisini mekanizmaya vermeye çalışıyordu. Kadın yerde yatıyordu. Sanık, kadın yerdeyken sırtına doğru ateş etti. O sırada müşterim olan polis memuru, sanığı etkisiz hale getirdi. Hatırladığım kadarıyla ölen yerdeyken, 1-2 el silah sesi duydum. Olay yerinde sanıktan başka silahlı birisini görmedim. Yüze tükürme, tehdit, hakaret, tartışmaya şahit olmadım. Sanık, kadın yerdeyken 'Seni koruyanlar gelsin, seni kurtarsın' dedi. Olay yerinde silahlı başka birisini görmedim."
"ÖNCE ONU SONRA KENDİMİ ÖLDÜRECEĞİM"
Tanık H.G. de ölen Seher Çetintaş'ın komşusu olduğunu, Seher ile sanığın 2-3 ay birlikte yaşadıklarını, sanığın Seher Çetintaş'ı darp ettiği için ayrı yaşadıklarını belirterek, "Ahmet evlenmek istiyordu. Seher ise evlenmek istemiyordu. Bir süre görüşmediler. Ahmet bana 'Ben bu yola baş koydum. Önce onu sonra kendimi öldüreceğim' dedi. Ertesi gün Seher'in ölüm haberini duydum. Seher'i öldüreceğine ilişkin sözlerini sanıktan 4-5 defa duydum" dedi. Tanık F.Ö. de sanığın 'Benimle barışmazsa onu öldüreceğim' şeklinde sözler söylüyordu. Bu konuşmalar geçtikten yaklaşık bir hafta sonra da ölüm haberini aldık. Seher sanığın kendisini öldüreceğine inanmıyordu " dedi.
Tanıkların dinlenmesi için duruşma ertelendi.
İDDİANAME
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre Küçükçekmece'de 24 Mayıs 2018 tarihinde meydana gelen olay şöyle oldu: Ahmet Kalender daha önceden arkadaşlık ilişkisinde bulunduğu ve yeniden arkadaşlık kurma isteğini reddeden Seher Çetintaş'ı silahla yakın mesafeden birden çok kez ateş ederek öldürdü. İddianamede Ahmet Kalender'in "Kasten öldürme" ve "Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma" suçundan müebbet ve 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi talep ediliyor.