1- İSTANBUL'DAKİ "LAV"LI SALDIRILAR: DHKP-C'Lİ ŞERİF TURUNÇ TUTUKLANDI
Haber:Çağatay KENARLI, İstanbul DHA
AK Parti İstanbul İl Binası ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne lav silahlarıyla düzenlenen saldırılarla ilgili gözaltına alınan terör örgütü DHKP-C üyesi Şerif Turunç tutuklandı
Turunç, geçtiğimiz pazar günü Tekirdağ'da yakalanarak gözaltına alınmıştı. Vatan Caddesi'ndeki Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirilerek sorguya alınan Turunç'un bugün işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevkedildi.
Şerif Turunç'un çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Görüntü Dökümü:
---------
-Şerif Turunç'un arşiv görüntüsü
27.01.2017 - 15.54 Haber Kodu : 170127141
============================
2- YARKADAŞ : ARKADAŞIMIZIN ARACINA ATEŞ AÇILDI. 2 YERİNDEN YARALANDI
* CHP İstanbul Miletvekili Barış Yarkadaş Maltepe'de konferans afişleri asan partisinin gençlik kolları üyesi M.D'nin, uğradığı silahlı saldırıda 2 yerinden yaralandığını, hastanede tedavi altına alınan üyelerinin sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi.
Cengiz ÇOBAN, İstanbulDHA
Maltepe'de CHP Gençlik kolları üyesi M.D kimliği belirsiz kişi yada kişilerce silahlı saldırıya uğradı. Hastaneye kaldırılan M. D'nin hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi. CHP milletvekilleri olayla ilgili hastanede bir açıklama yaptı.
CHP'Lİ MİLLETVEKİLLERİ HASTANEDE
Saldırıyı duyuran CHP İstanbul Miletvekili Barış Yarkadaş yaşanan olayla iligli hastane önünde bir açıklama yaptı. Yarkadaş "Referandum süreciyle birlikte provokasyonlarda da artış gözlendi. Dün gece CHP Gençlik Kolları üyesi arkadaşlarımız saat 23.30 sularında afişlerini astıktan sonra evlerine döndüler. Arkadaşlarımızın afişlerini asmasının ardından Zümrütevler'de ara sokaklarında dolaşan ve kim oldukları bilinmeyen 2-3 kişi adeta sürek avına çıktı. Sokaklarda arkadaşlarımızın eşkalini tarif ederek arkadaşlarımızı arkadaşlarımızı aramaya başladılar. Saat 01.00 sularında yaralanan arkadaşımızın aracına da ateş açıldı. Arkadaşımız iki yerinden yaralandı. Ameliyat edildikten sonra şu anda sağlığının iyi olduğunu öğrendik. Dikkat çekmek istediğimiz husus şudur. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş dün 'İsteyen istediği çalışmayı yapacak. Bu çalışmaların yapılmasındaki güvence bizi demişti. Numan Kurtulmuş'un sözlerinin üzerinden 24 saat dahi geçmeden bir arkadaşımız aracında silahlı saldırıya uğradı. Bakın İstanbul'un göbeğinde Maltepe Zümrütevler'de CHP'li gençleri çeviriyor ve kimlik soruyor. Arkadaşlarımız siz kimsiniz bize ne hakla kimlik sorarsınız diye sorduklarında üzerlerinde taşıdıkları Polis Gazetesi yazan basın tanıtım kartlarını gösteriyorlar. Genel bilgi toplama denilen GBT uygulamasını yapmaya çalışıyorlar. Arkadaşlarımızın itirazı sonucu bu arkadaşlarımızı bırakarak sokak aralarında diğer arkadaşlarımızı aramaya başlıyorlar. Bu sırada saldırganlardan birkaçı yine CHP'li bir gencimizin evinin önüne kadar giderek burada mı oturuyor diye soruyor. Güvenlik görevlisi burada oturmuyor dediğinde evin önünden ayrılıyorlar. Yaklaşık yarım saat sonra malum arkadaşımızın aracına ateş ediliyor. Arkadaşımız adeta öldürülmek isteniyor. Buradan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'a bir çağrıda bulunuyoruz. Siz 'isteyen istediği kampanyayı yapabilir. Güvencesi biziz.' dedikten sonra İstanbul'un göbeğinde eşkiyalar arkadaşlarımıza silahlı saldırı da bulunuyor. Bu şahısların bulunarak yargı makamlarına teslim edilmelerini istiyoruz. Ardından bu tür saldırıların önünün kesilmesi için gerekli tedbirlerin alınması gerektiği düşünüyoruz. Bu saldırıların arkasındakini bulmak hükümetin siyasi namus meselesidir. "diye konuştu.
"ÇOCUĞUM AFİŞ ASARKEN YARALANDI"
Saldırıya uğrayan M.D 'nin babası İlyas D. yaşanan saldırı ile ilgili açıklamada bulundu. İlyas D. "Bildiğim tek şey var çocuğumun afiş asarken yaralandığıdır. Silahlı saldırıya uğradılar. Zor durumdayız. Devlet buna bir çözüm bulsun. Kimseye güvencemiz kalmadı. Burası Türkiye, hepimizindir. Daha önce herhangi bir tehdit aldığı falan yoktur. Hafriyat işiyle uğraşıyor. Kendi işimizi yapıyoruz, ekmeğimizdeyiz. 2 kurşun isabet ettiğini biliyoruz." dedi
ADIGÜZEL: PUSU KURULARAK SALDIRI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Saldırı ile ilgili CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel ise," Özellikle demokratik haklarını kullanarak gelen anayasa teklifiyle ilgili bilgilendirme yapmak için çalışıyorlardı. CHP Gençlik Kolları Üyesi kardeşlerimize dün gece yaptıkları çalışmadan sonra konferans organize ediyorlardı ve halkı bilgilendirmek istiyorlardı. Dün gece evlerine gittikten sonra peşlerinden giderek takiple pusu kurarak saldırı gerçekleştirildi. Kınıyoruz. Geçmişte olan uygulamalar gibi kınama da kalmamasını ve sorumluların ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Gerekli girişimlerde bulunduk. "şekilinde konuştu. Polisin olayla ilgli geniş çaplı araştırması devam ediyor.
OTOMOBİLDE KURŞUN İZLERİ
Öte yandan saldırıda yaralanan MD'nin içinde bulunduğu otomobilin hastane bahçesinde olduğu otomobilde 2 kurşun izinin bulunduğu görüldü. CHP'li yetkililer saldırıya uğrayan üyelerinin güvenlikleri gerekçesiyle kimliklerinin açıklanmasını istemediklerini bildirdi.
Görüntü Dökümü:
-------------
-CHP Gençlik kolları Başkanı Kenan Otlu ile röp
-CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş ile röp
-Baba İlyas D. açıklamaları
-CHP İstanbul milletvekili Adıgüzel Onursal Adıgüzel açıklamaları
-Gençlik oları üyelerinden görüntü
-Hastaneden görüntü
-Kurşun isabet eden otomobil
27.01.2017 - 15.43 Haber Kodu : 170127135_
27.01.2017 -15.45 Haber Kodu : 170127136_
================================
3 - CHP İL BAŞKANI CANPOLAT YARALANAN GENÇLİK KOLLARI ÜYESİNİ ZİYARET ETTİ
* CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat,
"Önlemleri derhal alın. Sokağa saldığınız çeteleri geri toplayın. Eğer sokağa saldığınız devlet adına hareket ediyorsa bu çok üzücüdür"
Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN-İSTANBUL-DHA
CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat ve milletvekilleri silahlı saldırıya uğradığı belirtilen CHP Maltepe Gençlik Kolları Üyesi M.D'yi tedavi gördüğü Kartal Eğitim Araştırma Hastanesi'nde ziyaret etti. Ziyaret sonrası bir açıklama yapan Canpolat, "Ülkeye yönetenleri buradan bir kez daha uyarmak istiyorum. Eğer bugün bu önlemleri almadığınız takdirde Türkiye'yi bir kaosa sürüklemiş olursunuz. Bu sürükleyeceğinizin kaosun sorumlusu başta Başbakandır, İçişleri bakanıdır" dedi.
Ziyaret sonrası hastanede bir açıklama yapan Canpolat, "Bugün çok üzücü bir olayla karşı karşıya kaldık. Dün akşam, gençlik kollarımızın referandumla ilgili 'hayır' kampanyasını başlattıklarını biz daha önce belirtmiştik. Mahallelerde bu çalışmalarımız ağırlıklı olacak. Çünkü medyada yeterince karşılık bulamayınca biz çalışmalarımızı mahallelere kaydırdık. 959 mahallede Cumhuriyet Halk Partisi kendi örgütlülüğünü tamamladı. Ve bu mahallelerde referandumla ilgili hayır kampanyasını başlatmış durumdayız. Dün akşam bu hayır kampanyasının afişlemesini yapan gençlik kollarımızın önleri kesiliyor, polis kimliği gösterilerek. Ve yaptıkları afişlemelerde yırtılıyor. Arkadaşlarımız takip ediliyor, eve yaklaşınca da silahla ateş edilerek gençlik kollarımızdan arkadaşımız ağır yaralanmış" dedi.
"TÜRKİYE'Yİ KAOSA SÜRÜKLEMİŞ OLURSUNUZ"
CHP İl Başkanı Cemal Canpolat, "Ülkeye yönetenleri buradan bir kez daha uyarmak istiyorum. Eğer bugün bu önlemleri almadığınız takdirde Türkiye'yi bir kaosa sürüklemiş olursunuz. Bu sürükleyeceğinizin kaosun sorumlusu başta Başbakandır, İçişleri bakanıdır. Eğer bu ülkede yurttaşların can güvenliğini sağlayamayan bir iktidarın yüzde 100 oy da alsa sadece baas hükümeti gibi Esed hükümeti gibi bir hükümet anlamı taşır. Ya bunun önlemini alınız, eğer bunun önlemini almayıp sadece biz döverek, bastırarak sindirmek istiyoruz diyorsanız, biz Cumhuriyet Halk Partisini sindiremeyeceğinizi özellikle belirtmek istiyorum" diye konuştu.
"ÖNLEMLERİ DERHAL ALIN"
"Burada ilgili bütün kurumlara Cumhuriyet Halk Partisi adına bir kez daha yapıyorum" diyen Canpolat, "Bu önlemleri derhal alın. Sokağa saldığınız çeteleri geri toplayın. Eğer sokağa saldığınız devlet adına hareket ediyorsa bu çok üzücüdür. Biz ülkemizi seviyoruz, sizden çok seviyoruz, biz sizden çok yurtseveriz, sizden çok vatanperveriz, sizden daha çok milli duygulara, değerlere daha çok bağlı olarak bir partiyiz, biz Mustafa Kemal'in ve onun ışığında sevgi ile hoşgörümüzü bir kez daha buradan belirttikten sonra iktidarı ortaya attığınız, ortaya saldığınız tehdit edilen elemanları geri toplayın. Eğer geri toplamadığınız takdir de biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak hukuk kuralları içerisinde her türlü mücadelemizi yapacağımızı ve geri adım atmayacağımızı özellikle belirtmek istiyorum" şeklinde konuştu.
"BUNU BAŞKA ANLAMLARA ÇEKMENİN BİR ANLAMI DA YOKTUR"
Canpolat, "Bir gazetecinin saldırganların pankart asmalarına yönelik bir söylemi olmuş mu?" sorusuna, "Tartışmasız öyle. Afişler yırtılıyor. Bunu başka anlamlara çekmenin bir anlamı da yoktur. Bugün İstanbul Milletvekilimiz Dursun Çiçek görevlendirildi. Hem emniyetten, hem de emniyet müdüründen, hem içişleri bakanıyla gerekli görüşmeleri yaptık. Son kez Türkiye'de bu ülkeyi birbirine düşürmek isteyen, bir kaos yaratmak isteyen anlayışların olduğunu biliyoruz. Bu ülkede bin yıldır bu topraklarda yaşayan insanların seçim süreçlerinde eğer bir partinin referanduma hayır kampanyasını yaptırmamak için bir çaba harcanıyorsa, bir ülkede demokrasinin, değerlerin ortadan kalkması demektir. Bunun sonu orta doğuda gözüken ülkelerden farkı kalmaz. Ama buna müsaade etmeden biz hoş görümüzü koruyarak, bu ülkenin bütün baskılara , provokasyonlara rağmen bunu yapanların derhal yakalanarak adalete teslim edilmesini istiyoruz" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
----------------
-CHP İl Başkanı Cemal Canpolat'ın açıklamaları
-Milletvekillerinden görüntü
-Genel ve detay görünütler
27.01.2017 - 15.43 Haber Kodu : 170127135_
27.01.2017 -15.45 Haber Kodu : 170127136_
==================================
4- SABİHA GÖKÇEN'İ İŞGAL DAVASI; SAVCI TAHLİYE İSTEMLERİNİN REDDİNE KARAR VERİLMESİNİ İSTEDİ
Yüksel KOÇ/İSTANBUL, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Sabiha Gökçen Havalimanı'nı işgal etme girişiminde bulundukları gerekçesi ile 62 asker hakkında 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın beşinci duruşmasında, tüm tutuklu sanıklar tahliyelerini istedi.
Duruşma savcısı, halkın direnişi ile sanıkların eylemlerine son verdiklerini belirterek, tüm sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.Mahkeme, tahliye taleplerini değerlendirmek için duruşmaya ara verdi.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu yerleşkesinde yaptığı duruşmaya, 1'i yüzbaşı, 3'ü üstsubay, 4'ü astsubay ve 20'si uzman çavuş ve uzman erbaştan oluşan 28 tutuklu sanığın tamamı katılırken, erlerden oluşan 34 tutuksuz sanıktan 7'si katıldı.
İlk dört duruşmada 28 tutuklu sanığın sorgusu tamamlandı. Duruşmada, sorgusu biten tutuklu sanıkların avukatlarının tahliye talepleri alındı.
Tüm sanıkların avukatları, müvekkillerinin darbe girişimini öğrendikten sonra eylemlerini sona erdirdiklerini öne sürerek tahliye talebinde bulundu. Tahliye konusunda görüşü sorulan tutuklu sanıklar, suçsuz olduklarını belirterek tahliyelerine karar verilmesini istediler.
SAVCI TAHLİYELERİN REDDİNE KARAR VERİLMESİNİ İSTEDİ
Tahliye taleplerine karşı görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, Sabiha Gökçen Havaalanı ile sanıkların çıkış yaptığı Nurettin Baransel Kışlası 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı arasındaki tüm kamera kayıtları ile sosyal medya görüntülerinin temin edilmesini isteyerek, dosyası ayrılan tutuklu Yarbay Şakir Çınar'ın tüm ifadelerinin de dosyaya eklenmesi yönünde görüş bildirdi.
Tutuklu sanıklar hakkında TSK nezdinde disiplin soruşturması yapılıp yapılmadığının, bu sanıkların Kanun Hükmünde Kararname ile atılıp atılmadığının, atılmışlar ise gerekçesinin istenmesini talep eden savcı, "Sanıklar savunmalarında, Sabiha Gökçen Havalimanı'na terör eylemi için gittiklerini her ne kadar söylemiş olsalar da, herhangi bir terör eyleminde tankların ön safta bulunmaları hayatın olağan akışına aykırıdır" değerlendirmesinde bulundu.
HALKIN DİRENCİ SANIKLARIN EYLEMİNİ SONLANDIRDI
Savcı, sanıkların direncinin halkın toplanması üzerine kırıldığını, sanıkların kendi iradeleri ile darbe girişimine son vermediklerini vurguladı. Savcı, sanıkların Baylock kullanıp kullanmadıklarına yönelik istenen yazıya henüz yanıt gelmediğini hatırlatarak, söz konusu gerekçelerle tüm sanıkların bu aşamada tahliye taleplerinin reddine karar verilmesini istedi.
Mahkeme, tahliye taleplerini değerlendirmek için duruşmaya ara verdi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Maltepe Nurettin Baransel Kışlaşı 2. Zırhlı Tugayı'nda görevli bir yüzbaşı, 3 üsteğmen, 4 asteğmen ve 20 uzman çavuş ile 34 er hakkında 15 Temmuz gecesi devlet büyüklerinin kullanma ihtimaline karşı Sabiha Gökçen Havalimanı'nı işgale gittikleri belirtiliyor.
Rütbeli 28 askerin tutuklu, 34 erin tutuksuz yargılandığı iddianamede sanıkların tümü için 4 ayrı suçtan ceza isteniyor. Tüm sanıkların, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve "Silahlı terör örgütüne üye olmak", "Üye olmamakla birlikte silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçlarından 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.
================================
5- SABİHA GÖKÇEN'İN İŞGALİ DAVASI; SANIKLARIN TAHLİYE TALEPLERİ REDDEDİLDİ
Haber: Yüksel KOÇ/İSTANBUL, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Sabiha Gökçen Havalimanı'nı işgal etme girişiminde bulundukları gerekçesi ile 62 asker hakkında 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın beşinci duruşması sona erdi.
5 gün süren duruşmalarda 28 tutuklu sanığın sorgusu yapıldı. Sorguların ardından tutuklu sanıkların avukatları ve sanıklar, tahliyelerini talep etti.
Duruşma savcısı, sanıkların kendi iradeleri ile eylemi sonlandırmadığını, havaalanında toplanan halkın sanıkların direncini kırdığını belirterek tüm tahliye taleplerinin reddine karar verilmesini istedi. Mahkeme, tüm sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu yerleşkesinde yaptığı duruşmaya, 1'i yüzbaşı, 3'ü üstsubay, 4'ü astsubay ve 20'si uzman çavuş ve uzman erbaştan oluşan 28 tutuklu sanığın tamamı katılırken, erlerden oluşan 34 tutuksuz sanıktan 7'si katıldı.
İlk dört duruşmada 28 tutuklu sanığın sorgusu tamamlandı. Duruşmada, sorgusu biten tutuklu sanıkların avukatlarının tahliye talepleri alındı.
Duruşma savcısı, sanıkların kendi iradeleri ile değil havaalanında biriken vatandaşların direnci ile eylemlerini sona erdirdiklerini belirterek tahliyelerinin reddine karar verilmesini istedi.
TAHLİYE TALEPLERİ REDDEDİLDİ
Mahkeme, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne yazı yazılarak sanıkların Bylock kullanıcıları ile görüşüp görüşmediğini, görüşmüş iseler görüşme yoğunluğuna ilişkin irtibat raporunun gönderilmesini istedi.
2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'na müzakere yazılarak o gün izinli olduğu halde göreve çağrılan personel ile göreve çağrılmayan personelin listesini isteyen mahkeme, tüm sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı Nisan ayına erteledi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Maltepe Nurettin Baransel Kışlaşı 2. Zırhlı Tugayı'nda görevli bir yüzbaşı, 3 üsteğmen, 4 asteğmen ve 20 uzman çavuş ile 34 er hakkında 15 Temmuz gecesi devlet büyüklerinin kullanma ihtimaline karşı Sabiha Gökçen Havalimanı'nı işgale gittikleri belirtiliyor.
Rütbeli 28 askerin tutuklu, 34 erin tutuksuz yargılandığı iddianamede sanıkların tümü için 4 ayrı suçtan ceza isteniyor. Tüm sanıkların, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve "Silahlı terör örgütüne üye olmak", "Üye olmamakla birlikte silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçlarından 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.
================================
6- PROF. DR. SEYFETTİN GÜRSEL: EKONOMİ KURUMLARI İTİBARIYLA BU ÜLKE İYİ YÖNETİLMİYOR
Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA / İstanbul DHA
Bahçeşehir Üniversitesi BETAM Direktörü Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, "Türkiye Ekonomisi 2017ö konulu bir konferansta, "Bu ülkenin iyi yönetildiğini kimse bana anlatmasın. Ekonomi kurumları itibarıyla bu ülke iyi yönetilmiyor; bu çok açık" dedi.
Türk Sanayici ve İş Adamları Derneği Konferansa, TÜSİAD Başekonomisti Zümrüt İmamoğlu moderatörlük görevini üstlenirken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz, Bahçeşehir Üniversitesi BETAM Direktörü Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, Medipol Üniversitesi Ekonomi ve Finans Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hatice Karahan, DNG Danışmanlık Stratejisti Fatih Keresteci, Meksa Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Figen Özavcı konuşmacı olarak katıldı.
"VARDIĞIMIZ NOKTADA HEM FAİZİMİ YÜKSEK OLUYOR HEM DE KURUMUZ YÜKSEK OLUYOR"
Koferansta konuşan Durmuş Yılmaz, enflasyon ve TL'nin sorununun iletişim sorunu ve yönetsel sorun olduğunu belirtti ve ekledi:
"Enflasyonda niçin başarı olmadık, olamıyoruz; aldığımız kararların sonucunu görecek kadar sabrımız yok. Aldığımız kararların maalesef çok erken, sonucunu görmeden değiştiriyoruz. Bunun sonucunda da her defasında çıkış noktamız olan yatırımların yapılabilmesi için düşük faiz için yola çıkıyoruz. Ama vardığımız noktada hem faizimi yüksek oluyor hem de kurumuz yüksek oluyor. Ben sorunu bu şekilde görüyor ve özetliyorum."
"MERKEZ BANKAMIZ ALLAH'A ŞÜKÜR GOYGOYA GELMEDİ FAİZİ ARTIRMADI"
Durmuş Yılmaz, "Piyasa oyuncularıyla iletişimi kuramadık. Ama onlar geç de olsa bunun nasıl olduğunu anladılar. Ama özellikle siyasi cephe bunu bir türlü anlayamadı, çok geç anladı. Merkez Bankası kendi dokümanlarında politika faizinin ne olduğunu, nasıl oluştuğunu ve bununda sıkılaştırıcı yönde olduğunu söylemesine rağmen ortalama paçal maliyetinin bir ara yüzde 11'lere çıktığı bir dönemde ilgili bir bakana çıktı 'Merkez Bankamız Allah'a şükür goygoya gelmedi faizi artırmadı' dedi. Faiz 7-7.5'da duruyor ama piyasanın muhatap olduğu faiz 11. Bu maalesef anlaşılamadı. Bu anlaşılamadığı için Merkez Bankası'nın faizleri artırmayacak gücü olduğu şeklinde bir inançta ortaya çıktı. Şimdi biz bu inancın sonucunu yaşıyoruz ve Merkez Bankası da bir türlü bu faizi artıramıyor" diye konuştu.
"TL ÜZERİNDEN PARA POLİTİKASI"
"Bugün geldiğimiz nokta itibariyle artık tek bir para politikası faizine dönüp, bunun iletişimin iyi kurulup, para politikasının enflasyon düşürülerek TL'nin maliyeti üzerinde para politikasının yürütülmesinin yollarını aramamız lazım. Bunu aradığımız, bulduğumuz zaman enflasyonla mücadelemizde rayına oturacaktır" diyen Yılmaz, şu uyarıyı yaptı:
"ŞÜPHE YARATACAK SÖYLEMLER"
"Son dönemde hem hedef tutturamıyoruz hem de bir taraftan da yapılan doğur işler var ama o doğru işlerin doğruluğundan şüphe yaratacak söylemler siyaset cephesinden geliyor. Bundan vazgeçilmesi lazım. Eğer bu yapılmaz ise bu kargaşa bu şekilde devam eder."
"DÜŞÜK FAİZİN OLABİLMESİ İÇİN KISA VADEDE YÜKSEK FAİZE RAZI OLACAKSIN"
Yılmaz, "Büyümek için yatırım ortamının iyileşmesi lazım. Düşük faiz elbette yatırım için önemli. Fakat düşük faizin olabilmesi için kısa vadede yüksek faize razı olacaksın, enflasyonu kontrol altına alacaksın. Ama maalesef bu toplumda henüz kabul görmüş bir şey değil" dedi.
"KURUN BU SEVİYESİNDEN RAHATSIZ MIYIZ?"
Yılmaz, bir takım yapısal sorunların olduğunu ifade ederek, "Merkez Bankası sadece faiz ile bu işi halledemez" dedi ve ekledi:
"Doğur bir iletişimle, iletişimde sadece Merkez Bankası'nın yapacağı söylem değil, ekonomi yönetiminin, biriminin güçlü bir koordinasyonla bunu tek elden yapması lazım. Şu anda maalesef koordinasyon bozuk, tek elden yapılmıyor. Orkestra aynı notayı çalmıyor. Mesele bu. Ama aynı notayı çalmadığı için de sorun bugünkü sorun. Eğer bu böyle devam ederse biz bir süre daha yüksek enflasyonla yaşamak zorunda kalacağız. Çünkü şunda açık ve net değiliz; kurun bu seviyesinden rahatsız mıyız?"
"MEHMET ŞİMŞEK BEY BİR NOTADAN ÇALIYOR, ÖBÜR TARAF BAŞKA BİR NOTADAN ÇALIYOR"
Durmuş Yılmaz, "Bağımsızlığın olduğu yerde mutlaka demokrasi açığı olur, bu kaçınılmaz. Merkez Bankası'nın, BDDK'nın bağımsızlığı veya diğere kurumlarda bir demokrasi açığı var. Topluma hesap verende siyasetçiler. Atanmışlar hesap vermiyor, siyasetçi hesap veriyor. O nedenle de siyasetçi konuşmak zorunda, konuşmalı. Bu onun hem hakkı hem görevi. Fakat bunu yaparken, işin nezaketini de dikkate alarak ilgili birimlerle otururlar, konuşurlar, herkes kendi görüşünü söyler, aykırı fikirler ortaya konulur. Bir fikir birliğine varıldıktan sonra iletişim tek elden yapılırsa bu topluma daha fazla fayda sağlar. Ama şu anda böyle bir koordinasyonsuzluk var. Orkestranın bir tarafı Mehmet Şimşek Bey bir notadan çalıyor, öbür taraf başka bir notadan çalıyor; bunlar sıkıntı" diye konuştu.
2017 BEKLENTİSİ
Yılmaz 2017 beklentileri konusunda ise, "İçerideki büyümeyi belirleyecek olan kredi genişlemesi. Merkez Bankası bu arada özellikle reel sektöre verilen kredilerde çok fazla titiz değil. Ama tüketici kredileri biraz daha dikkatli finansal istikrar açısından. 2017'de belirleyici olacak olan şey, Türkiye'deki kredi büyümesi olacak. Bu kredi büyümesini de belirleyecek olay yabancı sermaye girişleri. Onun için 2017'nin 2016'dan çok fazla bir farklılık göstereceğini düşünmüyorum" dedi.
HÜKÜMET BÜYÜMEYE BAKIYOR
Seyfettin Gürsel, enflasyon konusunda açıklama yaparak, "Bizim hükümet yüzde 5 hedefini laf olsun diye oraya koyuyor ama umurunda değil. Çünkü rahatsız etmiyor, yeter ki kontrol altında olsun, yüzde 7-8. Büyümeye bakıyor. Eğer büyüme canlıysa, yüksekse, yatırımlar canlıysa, o zaman 'enflasyon yüzde 7-8 olsun bir şey fark etmez' diyor. Bence öyle düşünüyorlar" diye konuştu ve ekledi:
"Enflasyonda esas mesele, bugünkü Merkez Bankası yönetiminden de edindiğim izlenim o; yeter ki ipin ucu kaçmasın yüzde 7-8 idare edelim. Tahminleri de koyarız, biraz sapar, yeter ki büyüme yüksek olsun. Bence geldiğimiz nokta bu. Literatüre bakarsanız bu doğru bir yer değil, ciddi riskleri var. Çünkü 7-8'de kalmayabilir. Önümüzdeki yıl bunu yaşayacağız."
"EKONOMİ KURUMLARI İTİBARİYLE BU ÜLKE İYİ YÖNETİLMİYOR"
Gürsel, TÜİK'in büyüme rakamları hesaplamasındaki değişikliğine dikkat çekerek, şöyle devam etti:
"Peki Merkez Bankası, TÜİK adam gibi başından doğru hesap yapsaydı, biz de Merkez Bankası da bilseydi büyüme 2012-2015 arası ortalama 3.3 değil, yüzde 6.2'miş. Yüzde 8.5'a çıktığı yıl olmuş. Bu ortam da o zaman 'pekala enflasyonda düşürülemez miydi?' diye bir soru sormaya hakkımız var. Ben bu yeni ulusal hesap ve büyüme hikayesini hazmedemedim. Yanlış demiyorum, büyük bir ihtimalle daha doğru hesaplıyorlar. Ama bizi ve karar alıcı, başta Merkez Bankası olmak üzere kurumları kontrpiye de bırakıyor. Kim sorumlu? Bu ülkenin iyi yönetildiğini kimse bana anlatmasın. Ekonomi kurumları itibariyle bu ülke iyi yönetilmiyor. Bu çok açık."
OHAL ELEŞTİRİSİ
Meksa Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Figen Özavcı ise, "İlk etapta Türkiye'de bir şeylerin değişmesi için önce OHAL'in kalkması lazım. Yani yatırımcı algısının önünü kapatan şu an biraz OHAL gibi duruyor" dedi.
Görüntü Dökümü:
--------------------
- Yılmaz'ın açıklamaları
- Gürsel'in açıklamaları
- Özsavcı'nın açıklamaları
- Detaylar
27.01.2017 - 15.53 Haber Kodu : 170127138_1
27.01.2017 - 15.53 Haber Kodu : 170127139_2
================
7- FETHİYE BELEDİYE BAŞKANI SAATCI: 2017'DE TÜRKİYE'YE DÖNÜŞ OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM
* Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı,
"2016'yı yüzde 35 kayıpla kapattık. Nedir bunun karşılığı; turist sayısı anlamında 10 milyon turist az geldi. Girdi gelir anlamında da 10 milyar dolar para kazanamadık"
" 2017'nin Nisan, Mayıs aylarından itibaren tekrar bir cazibe merkezi olacağını, Türkiye'ye dönüş olacağını düşünüyorum"
" İçerde de biz terörü pasif hale getirirsek ki hükümetin bir çabası, çalışması var; inanıyorum ki kayıp diye nitelendirdiğimiz ve 2016'yı yakalar mıyız diye umutsuz girdiğimiz 2017'de ben başarıyı yakalayacağımıza inanıyorum"
"Fethiye'ye gelip de ola ki tatilden beklediğini bulamayan, hayal kırıklığına uğrayan birisi varsa bize gelsin. Ben onun hem tatil masraflarını karşılamaya hem de memnuniyetsizliğini ortadan kaldırmaya kefilim"
Haber-Kamera:Yaşar KAÇMAZ / İSTANBUL Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, 2017'de turizm acısından umutlu olduğunu söyledi.
TÜYAP'da düzenlenen EMİTT 2017 Turizm Fuarına katılan Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, Türkiye turizmine ilişkin açıklamalarda bulundu. Fuar alanında bulunan Fethiye standında konuşan Behçet Saatcı, 2016 yılının turizmciler için kötü geçtiğini söyledi.
Saatcı, "Türkiye turizmle tanıştığı yıldan itibaren beklentiler anlamında 2016 yılı en kötü yıl oldu. Aklınıza gelebilecek her türlü felaket, olumsuzluk başımıza geldi. Rusya krizi, içerde patlama, Güneydoğu'da savaş, ekonomide sıkıntı... O yüzden biz 2005 parametreleri dikkate alındığında dünyada ilk yirmiye giriyorduk. 2011 ile 2015 arası parametreleri dikkate alındığında da turizmde biz 6. sıradaydık. 2016'da hedefimiz dünya 5'inciliğine sıçramaktı. Ancak her anlamda her parametrede yüzde 35 kayıpla kapattık 2016'yı. Nedir bunun karşılığı; turist sayısı anlamında 10 milyon turist az geldi. Girdi gelir anlamında da 10 milyar dolar para kazanamadık" diye konuştu.
"FELAKET YAŞAMAZSAK"
Herhangi bir olumsuzluk olmaması şartıyla 2017 yılından umutlu olduğunu ifade eden Behçet Saatcı, "Reina'da olduğu gibi 1 Ocak'ta yaşadığımız o felaket gibi bir felaket yaşamazsak 2017'nin Nisan, Mayıs aylarından itibaren tekrar bir cazibe merkezi olacağını, Türkiye'ye dönüş olacağını düşünüyorum. Bunu umut olsun diye söylemiyorum. Suriye'de barış ortamı belli bir noktaya kadar getirildi. İçerde de biz terörü pasif hale getirirsek ki hükümetin bir çabası, çalışması var; inanıyorum ki kayıp diye nitelendirdiğimiz ve 2016'yı yakalar mıyız diye umutsuz girdiğimiz 2017'de ben başarıyı yakalayacağımıza inanıyorum" şeklinde konuştu.
"HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAYAN BİRİ VARSA BİZE GELSİN"
Tatilcileri Fethiye'ye davet eden Saatcı, tatile ilişkin memnuniyet garantisi de verdi. Saatcı "Ekonomik anlamda her parametreye hitap edebilecek olan yatağımız var. Bu sene çok hassas bir dönemden geçtiğimiz için hem turizm sektörü hem de otelcilerimiz olsun, restoran sahipleri olsun, esnaf arkadaşlarımız olsun çok hassas bir süreçten geçtiğimizin farkında. Fethiye'ye gelip de ola ki tatilden beklediğini bulamayan, hayal kırıklığına uğrayan birisi varsa bize gelsin. Ben onun hem tatil masraflarını karşılamaya hem de memnuniyetsizliğini ortadan kaldırmaya kefilim. Bu kadar net söylüyorum; bu anlamda ben Fethiyeli esnafın bütün hepsine, turizmcilere, restorancılara, esnaf arkadaşlara güvenim sonsuz tatil yapmaya, tatil düşünceniz varsa herkesi Fethiye'ye davet ediyorum" ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü
--------------
-Behçet Saatcı'nin açıklaması
-Fethiye standından görüntüler
-Fuar alanından görüntüler
-Genel ve detaylar
===============================
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz