1 - TOPBAŞ'IN DAMADI KAVURMACI 23 EKİM'DE HAKİM KARŞISINA ÇIKACAK
Haber: Yüksel KOÇ/İSTANBUL,(DHA)
FETÖ'nün iş adamları yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında hakkında dava açılan ve geçtiğimiz hafta ikinci kez tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı'nın da aralarında bulunduğu 30'u tutuklu 86 sanıklı TUSKON davasının ilk duruşması 23 Ekim'de yapılacak.
Aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı, kapatılan TUSKON'un Başkanı Rıza Nur Meral ve Genel Sekreteri Mustafa Muhammet Günay, Faruk Güllü'nün de bulunduğu 3'ü firari, 30'u tutuklu 86 sanıklı TUSKON davasının duruşma günü belli oldu.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları yerleşkesinin yanındaki duruşma salonunda yapacağı davanın ilk duruşması 23 Ekim 2017 Pazartesi günü yapılacak. Davanın ikinci duruşması 24, üçüncü duruşması 25, dördüncü duruşması 26 ve beşinci duruşması da 27 ekim tarihinde görülecek.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ'nün iş dünyasına yönelik soruşturma kapsamında TUSKON yönetici ve üyesi 86 kişi hakkında dava açıldı.
İddianamede şüphelileri arasında bulunan TUSKON'un firari Başkanı Rıza Nur Meral ile firari Genel Sekreteri Mustafa Muhammet Günay hakkında, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'Yi ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, "Terör örgütü kurmak ve yönetmek", "suçundan ayrı ayrı 15'er yıldan 22.5 yıla, "örgüt suçu kapsamında özel belgede sahtecilik" suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Sanıklar Ramazan Erdem, Serkan Ercan ve Süleyman Tari hakkında da, "Örgüt suçu kapsamında özel belgede sahtecilik" ve "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından 8.5 yıldan 18 yıla, aralarında Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de bulunduğu 80 sanık için de "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
2 - CHPLİ MİLLETVEKİLLERİ BERBEROĞLU'NU ZİYARET ETTİ
Haber-Kamera: Erhan TEKTEN İstanbul DHA
CHP İstanbul Milletvekili Bihlun Tamaylıgil, CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak ve CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker, İstanbul Maltepe Cezaevi'nde tutuklu bulunan CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nu ziyaret etti. Maltepe Cezaevi'nde Berberoğlu ile bir saat görüşen milletvekillerinden Faik Öztrak ziyarete ilişkin uzun uzun konuşma imkanı bulduklarını belirterek, "Kendinin morali iyiydi. Türkiye'nin içinde bulunduğu hale baktığımızda milletin seçtiği vekillerin cezaları kesinleşmeden tutuklanması yine gerçekten suç niteliğinde olmayan suçlarla suçlanması Türkiye'nin süratle otoriter rejime doğru kaymakta olduğunu gösteriyor. Aslında uzunca bir süredir Türkiye'de Cumhurbaşkanı'nın artık parti genel başkanı olduğu, olağanüstü halle yönetilen, yine meclisteki çoğunluğun Cumhurbaşkanı tarafından isim isim belirlendiği yapı içerisinde gidiyoruz. Yargı bağımsızlığı tehlike altında. Arkadaşımıza alınan kararın ciddi olarak yargının gaspı olarak görüyoruz. Kendisini ziyaret ettik, Türkiye'nin insan hakları ihlallerinden biran önce kurtulmasını istiyoruz" dedi.
"ADALET YÜRÜYÜŞÜ"
CHP Genel başkanı Kılıçdaroğlu'nun "Adalet Yürüyüşü" başlattığını belirten Öztrak, "Bütün milletimiz tarafından en iyi şekilde algılanmasını ve Türkiye'nin bu sıkıntılardan kurtulmasını ve genel uzlaşı noktasına gelmesini bekliyoruz." dedi.
TÜRKİYE'NİN DEMOKRASİ BAYRAMININ DA EN KISA ZAMANDA KUTLANACAĞI İNANCI VAR"
Milletvekili Bihlun Tamaylıgil de, "Enis bey'i çok iyi gördük. Enis Bey tüm arkadaşlarına dostlarına ve halka sevgileri ve selamları var. Yaklaşan bayrama ilişkinde, herkesin bayramının kutlanmasını istedi. Bayram mesajını herkese iletiyoruz. Türkiye'nin demokrasi bayramının da en kısa zamanda kutlanacağı inancı var. Adaletin de vicdan terazisinde doğruları tekrar tartacağı inancımızı tekrar dile getiriyoruz. Bu çağrımız içinde yürüyüşe başladık. Bu yürüyüşün de adalet ve demokrasi bayramını yaşatacağına inanıyoruz."ifadelerini kullandı.
'BİR GÜNLÜK ADALET 60 YILLIK İBADETTEN İYİDİR"
Milletvekili Göker ise, "Enis Bey'in morali en üst seviyedeydi. Adaletin tekrar tecelli edeceğine ve suçsuz olduğuna inancı tam. Sayın Genel Başkanımızın başlattığı "Adalet" yürüyüşüyle bunun taçlandıracağı inancını koruyoruz." şeklinde konuştu. Göker, konuşmasına, Hz. Muhammed şöyle der, 'Bir günlük adalet 60 yıllık ibadetten iyidir" hadisiyle son verdi.
Milletvekilleri daha sonra, Berberoğlu'na destek için Cezaevi önünde kurulan çadırlardaki ziyaretçilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.
3 - FETÖ MEDYA YAPILANMASI DAVASI'DA AHMET ALTAN'IN SAVUNMASI TAMAMLANDI
Haber: Hayati KILIÇ - İstanbul DHA
Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Ekrem Dumanlı, Tuncay Opçin ve Emre Uslu'nun da aralarında bulunduğu 17 sanıklı FETÖ medya yapılanması davasının dördüncü duruşmasında Ahmet Altan savunmasını tamamladı. Duruşma avukatların talepleri ile devam ediyor. İstanbul Adalet Sarayı'ndaki 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanan dördüncü duruşmaya tutuklu sanıklar Nazlı Ilıcak ve Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek getirildi.
Tutuklu sanık Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Şükrü Tuğrul Özşangül duruşmaya SEGBİS ile katıldı. Tutuksuz sanık Tibet Murad Sanlıman duruşmada hazır bulundu. Firari sanıklar Abdulkerim Balcı, Mehmet Kamış, Ekrem Dumanlı, Emre Uslu, Osman Özsoy, Şemseddin Efe, Tuncay Opçin, Ali Çolak, Bülent Keneş ve Faruk Kardıç ise duruşmaya gelmedi. Duruşmaya gazeteci Hasan Cemal HDP milletvekili Garo Paylan ve sanıkların yakınları izleyici olarak katıldı.
"DEMİREL VE MURSİ KENDİ GETİRDİKLERİ GENERALLER TARAFINDAN DEVRİLDİLER"
Tutuklu sanık Ahmet Altan kitaplaştırdığı savunmasının öğleden sonraki bölümünde "Bir siyasi iktidar meşruiyetini ve gücünü halktan ve hukuktan alır.İşleri ellerine yüzlerine bulaştırmaya, bu durumu saklamak için baskı yapmaya ve bu baskı için de askeri kullanmaya kalktıklarında darbe olur. Bu, her zaman böyle olmuştur. 1960'ta da böyle oldu, 70'de de, 80'de de… Siz hukukun dışına çıkıp askerin silahı ile iktidarınızı pekiştirmeye kalktığınızda, asker de 'iktidar benim silahımın ucunda duruyorsa, o zaman o silahı tutan güç olarak o iktidarı ben hak ediyorum' der ve darbe yapar. Demirel kendini güvenceye almak için Kenan Evren'i, Mursî kendini güvenceye almak için Sisi'yi genelkurmay başkanı yaptı.İkisi de kendi getirdikleri generaller tarafından devrildiler" dedi.
"SAVCININ İLK CÜMLESİNE BAYILDIM"
"Bir sivil iktidarı bu açık tehlikeye karşı uyarmak nasıl suç oluyor?" diye soran Ahmet Altan, "Nasıl darbecilik oluyor? Akıldan, mantıktan, hukuktan kopmadan bunu açıklayabilecek kimse var mı? Hepsi de hakkı, hukuku, adaleti, dürüstlüğü, şeffaflığı savunan cümleler.Şu anda Türkiye'de savunulması en tehlikeli olan, siyasi iktidarın yok etmek için çırpındığı değerler bunlar. Şimdi gelelim savcının bu konuşmayı suçlamak için yazdığı sonuç bölümüne. İlk cümlesine bayıldım. Çaresizlikten aklı karışmış bu savcı bende bazen bir acıma ve sempati duygusu uyandırmıyor da değil. Savcı, bizi programda 'Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet üyeleri hakkında tehdit ve hakaretvari söylemlerde bulunmakla' suçluyor. Anlatımın kusuruna bakmayın. Anadilini düzgün kullanamadığı için cümleyi böyle yazmış.Bizim Erdoğan'ı ve hükümeti tehdit edecek bir güce sahip olduğumuzu düşünmesi çok sevimli değil mi gerçekten? Adamlar hukuk falan tanımadan bizi sallasırt edip hapse atmışlar, savcı 'bunlar Erdoğan'ı tehdit ediyorlar' diyor. Nasıl tehdit ediyorum ben Erdoğan'ı? 'Hukuk vardır' diyerek mi? 'Böyle giderse seçimi kaybedeceksin' diyerek mi? Nasıl tehdit ediyorum? Gerçekten benim onları tehdit edecek bir güce sahip olduğumu düşünüyorlarsa, benden bu kadar korkuyorlarsa, bunu eğlenceli bulurum doğrusu, onu da söyleyeyim. Bunu eğlenceli bulmayacak birinin çıkacağını da sanmıyorum. Bir de şu 'hakaretvari söylemler' lafını çok sevdim. Ne demek 'hakaretvari' sayın Yargıç? Bu kavramın yasalardaki karşılığı ne? Eğer hakaret ettiysem 'hakaret' demesi gerekir, ki bu eylemin ceza kanununda başka bir maddesi var zaten. Darbecilikle ilgili bir suç değil. 'Hakaret' demiyor. Belli ki hakaret etmediğimi o da görüyor.Peki, 'hakaretvari' demek sert eleştirmek mi? Eleştirmek suç değil. E, bu 'hakaretvari' ne demek? Suç uyduracağım derken savcının aklı iyice karışmış gözüküyor.Sonra diyor ki bu siyasi iktidarın 'yaptıkları iş ve işlemlerin hukuka aykırı olduğunu söylüyorlar' Bu siyasi iktidarın hukuka aykırı işler yaptığını söylüyormuşuz. Evet, aynen öyle söylüyorum.Bir siyasi iktidarın hukuksuz işler yapmasını eleştirmek, 'yapma' diye uyarmak suç mu? Darbecilik mi? Uyarmayalım mı iktidarı? Savcı, 'uyarmayın, eleştirmeyin, konuşmayın' diyor. Savcının bunu söylemeye hakkı yok. Benim iktidarın hukuksuzluklarını eleştirmem savcıyı hiç ilgilendirmez.Onun işi iktidarın hukuksuzluklarını izlemek, soruşturmak, kanıt bulduğunda dava açmak. O, hukuksuzluğun değil, hukuksuzluğu eleştirenlerin peşine düşüyor. Tipik bir AKP dönemi savcısı" dedi.
"MUHALEFE EDEN HERKES HAPSE ATILIYOR"
Ahmet Altan "Erdoğan'ın 'Allah'ın bir lütfu' dediği 15 Temmuz darbe girişimi, AKP ve onun savcıları tarafından bir fırsat olarak değerlendiriliyor. Sadece biz değil, muhalefet eden herkes saçma sapan gerekçelerle hapse atılıyor. Amaç, bizi susturmak değil sadece. Sesimizi duyurabileceğimiz, politik görüşlerimizi dile getirebileceğimiz bir mecra da yok zaten. Amaç, biz ve bizim gibi insanlara uygulanan hukuk ve mantık dışı şiddetle bütün toplumu korkutup sindirmek. Ama bu amaçlarına ulaşamadılar.Referandum sonuçları, bu amaçlarına ulaşamadıklarını, toplumu korkutamadıklarını herkese gösterdi. Bu utanç verici davalarla Türkiye'yi dünyaya rezil ettiler, koca ülkeyi dünyanın şamar oğlanına çevirdiler. Tek sonuç bu oldu" dedi.
Duruşma avukatların tahliyeye ilişkin talepleri ile devam ediyor.
=======================
4 - GASP İDDİASINA TUTUKLAMA
Haber: Yüksel KOÇ/İSTANBUL, (DHA)
Oyuncu Tuba Büyüküstün ile işletmeci Umut Evirgen'i görüntülediği gerekçesiyle gazeteci İsmail Bayrak'ın fotoğraf makinasını silah zoruyla gasp ettikleri iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında 3 kişi tutuklandı. Tutuklananlar arasında Umut Evirgen de bulunuyor.
Gazeteci İsmail Bayrak'ın şikayeti üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma sonucunda Umut Evirgen ile birlikte 3 kişi gözaltına alındı.
Umut Evirgen ve onunla birlikte gözaltına alınan Doğan Akbaş ile Ahmet Fatih Baltacı, emniyet işlemlerinin ardından İstanbul Adalet Sarayı'na çıkarıldılar.
Şüpheliler, savcılık sorgularının ardından tutuklanmaları talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildiler. Nöbetçi hakimlik, Evirgen'i, "Nitelikli yağma suçuna azmettirme", Evirgen'in korumaları olduğu öğrenilen Akbaş ve Baltacı'nın ise, "Nitelikli yağma" suçundan tutuklanmasına hükmetti.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Gazeteci İsmail Bayrak, Sarıyer'de Tuba Büyüküstün ve Umut Evirgen'i görüntülemiş, içinde bulunduğu araç, Evirgen'in korumaları olduğu öne sürüler kişiler tarafından Baltalimanı'nda önü kesilerek fotoğraf makinasının silah zoruyla alındığı öne sürülmüştü. Bayrak, olay üzerine polise giderek şikayetçi olmuştu.
Görüntü Dökümü:
-----------
-Bayrak'ın açıklaması
-Detaylar
22.06.2017 - 17.13 Haber Kodu : 170622165
==========================
5 - MİNİBÜS SALDIRGANI HAKKINDA DİĞER SUÇLAMALAR : VERGİ KAÇAKÇILIĞI - ELEKTRİK HIRSIZLIĞI
* Minibüste bir genç kıza şort giydiği için Ercan Kızılateş'in, 3 yıl 9 ay hapis cezasına mahkum olduğu "vergi kaçakçılığı" dışında "elektrik hırsızlığı" ile de suçlandığı, bu iddiayla yapılan iki ayrı yargılama sonunda beraat ettiği ortaya çıktı.
* Kızılateş kesinleşmiş cezasının infazı için cezaevine girse de bir kaç günden fazla kalmayacak. Darbe girişimi sonrasındaki düzenleme gereği serbest kalacak
Serpil KIRKESER, İstanbul DHA
Pendik'te minibüste şortlu kıza saldırdığı gerekçesiyle sevkedildiği mahkemenin serbest bırakılmasını kararlaştırdığı Ercan Kızılateş, savcılığın yaptığı itiraz üzerine hakkında verilen kararı beklerken, onunla ilgili adliyeye yansıyan diğer dosyalar da ortaya çıkmaya başladı.
Minibüs soruşturmasında gözaltına alınan Kızılateş'in “Vergi Usul Kanuna Muhalefet" suçundan 3 yıl 9 ay kesinleşmiş hapis cezasının ortaya çıkması üzerine cezaevine konulmuştu. Ercan Kızılateş'in bu "mahkumiyet" dışında "beraatle" sonuçlanan başka dosyalarının da daha olduğu ortaya çıktı. 2 ayrı mahkemede "elektrik hırsızlığı" iddasıyla açılan davalarda beraat kararları çıktı.
2010 YILINDA “VERGİ KAÇAKÇILIĞI" SUÇUNU İŞLEMİŞ
Kızılateş hakkında 2010 yılında “Vergi Usul Kanuna Muhalefetö suçunu işlediği gerekçesiyle iddianame düzenlendi. Bakırköy 43. Asliye Ceza Mahkemesi de 22 Kasım 2016 tarihinde sanık Kızılateş'i “Defterle ilgili kayıt ve belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyen veya bu defterleri kullanmak suretiyle vergi kaçakçılığı" gerekçesiyle 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi de 22 Şubat 2017 tarihinde 3 yıl 9 aylık hapis cezasını onadı.
ELEKTİRİK HIRSIZLIĞI SUÇUNDAN BERAAT ETMİŞ
Ayrıca Bakırköy 17. Asliye Ceza Mahkemesi ve Bakıröy 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nde “elektrik hırsızlığı" suçlamasıyla açılan davalarda da Kızılateş'in yargılanıp beraat ettiği öğrenildi.
MAHKUMİYET KARARI VAR AMA . CEZAEVİNDE YATMAYACAK
Öte yandan 15 Temmuz darbe girişiminin ardından infaz sisteminde meydana gelen değişiklik nedeniyle Ercan Kızılateş cezaevinde birkaç günden fazla kalmayacak. Düzenlemeye göre öngörülen cezanın yarısının cezaevinde infaz edilmesi öngörülüyor. Kızılateş'in yatması gereken süre Denetimli Serbestlik Tedbirlerine konu olan süreye uyduğu için serbest bırakılacak.
===============================
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz