(ÖZEL)
1- BÜYÜKADA'DA GÖZALTINA ALINAN YABANCI UYRUKLU 2 KİŞİ TERÖRLE MÜCADELE ŞUBESİ EKİPLERİNE TESLİM EDİLDİ
- İstanbul Emniyet Müdürlüğü açıklama yaptı.
Haber - Kamera: Enver ALAS - İSTANBUL / DHA
Büyükada'daki aktivist toplantısı soruşturması gözaltına alınanlar arasında yer alan İsveç Vatandaşı Ali Gharavi ile Alman vatandaşı Peter Steudtner, Büyükada Polis Merkezi'nden Terörle Mücadele Şubesi (TEM) ekipleri tarafından alınarak Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emnniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
Büyükada İlçe Emniyet Müdürlüğü ile TEM ekipleri, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser'in de aralarında bulunduğu 10 kişiyi önceki gün kaldıkları otelde gözaltına almıştı. Gözaltına alınanlardan İsveç uyruklu Ali Garawi ile Alman uyruklu Peter Steudtner, 2 gündür Büyükada Polis Merkezi'nde gözaltında tutuluyordu. Soruşturmanın, Terörle Mücadele Şubesi'ne devredilmesinin ardından gözaltındaki Garawi ve Steudtner, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürülmek üzere bugün saat 16.00 sıralarında TEM polislerine teslim edildi. İşlemlerinin ardından Ali Garawi ve Peter Steudtner, özel bir tekne ile polisler eşliğinde Büyükada'dan götürüldü.
EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNDEN AÇIKLAMA
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada, "5 Temmuz Çarşamba günü Adalar Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı ile 8'i Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, 1'i Alman ve 1'i İsveç uyruklu olmak üzere toplam 10 kişi Adalar İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlilerince gözaltına alınmıştır. Adalar Sulh Ceza Hakimliği'nin kararına istinaden gözaltına alınan kişilerin avukatları ile görüşmeleri 24 saatliğine kısıtlanmış, 6 Temmuz Perşembe günü saat 14.30'dan itibaren CMK'nın ilgili maddeleri gereğince gözaltında bulunan kişilerin avukatları ile görüşmeleri sağlanmış ve gözaltına alındıkları andan itibaren yemek ve ilaç ihtiyaçları karşılanmıştır. Ayrıca şahıslar gözaltında bulundukları süre içerisinde herhangi bir sağlık sorunu yaşamamışlardır" denildi.
ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ'NDEN AÇIKLAMA
Uluslararası Af Örgütü temsilcileri, Ali Garawi ve Peter Steudtner'in toplantıya katılanlara bilgi teknolojileri alanında eğitim vermeleri Türkiye'de bulunduklarını belirtti.
8 KİŞİ DAHA ÖNCE BÜYÜKADA'DAN GÖNDERİLMİŞTİ
Öte yandan İdil Eser'in yanı sıra toplantıya katılanlar arasında bulunup gözaltına alınan diğer isimlerden Uluslararası Af Örgütü üyelerinden Veli Acu, Helsinki Yurttaşlar Derneği'nden Nalan Erkem, Özlem Dalkıran, İnsan Hakları Gündemi Derneği'nden Günal Kurşun, Kadın Koalisyonu'ndan İlknur Üstün, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği'nden Nejat Taştan'ın yanı sıra Şeyhmuz Özbekli'nin de daha önceden Büyükada'dan gönderildikleri öğrenildi.
Görüntü Dökümü :
----------------------
-Bavulların polis otosuna taşınması
-Şüphelilerin emniyetten çıkarılışı
-Polis otosuna bindirilmesi
-Polis araçlarının polis merkezinden ayrılması
-Teknenin yanaşması
-Şüphelilerin tekneye bindirilmesi
-Teknenin hareketi
-Genel ve detaylar
DHA FEED
==============================
2- İSTANBUL'DAKİ DARBE DAVALARINDA İLK KARAR : KOMUTANA "AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET", EMRİNDEKİ ASKERLERE "BERAAT"
Haber: Ümit TÜRK İstanbul / DHA
15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Valiliği'ni işgal eden askerlere yardıma gitmeye çalışan 1'i tutuklu 24 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Astsubay Yusuf Yıldız'ın "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs'" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti. Mahkeme, olay tarihinde er olarak görev yapan davanın tutuksuz sanığı 23 sanığın ise beraatine karar verdi. Söz konusu karar, FETÖ'nün İstanbul'daki darbe girişimine ilişkin açılan davalarda verilen ilk karar oldu.
TUTUKLU ESKİ SUBAY HAZIR BULUNDU
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanık Yusuf Yıldız hazır bulundu. TBMM ve Başbakanlık avukatları da duruşmaya katıldı. TBMM avukatı Faik Işık, darbe girişimi sırasında meclisin de bombalandığını belirterek, sanığa TCK'nın 311. maddesinde yer alan "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan da ceza verilmesi gerektiğini söyledi.
SANIK : FETÖ'CÜ DEĞİLİM.
Sanık avukatı da söz alarak, müvekkilinin alt rütbede bir asker olduğunu ve bu nedenle kendisine verilen emir doğrultusunda hareket ettiğini savunarak, müvekkillinin herhangi bir örgüte üye olmadığını öne sürdü. Yıldız'ın olay gecesi silah kullanmadığını belirten sanık avukatı, müvekkilinin beraatini istedi.
Son sözü sorulan sanık Yusuf Yıldız ise, 15 Temmuz'da mesai bitiminin ardından evine gitmeyi beklerken bir anda vatan haini olarak mahkeme karşısında olduğunu ifade ederek, "FETÖ'cü değilim. Darbeyi destekleyen bir tavrım ve fiilim olmadı. Darbe toplantısına katılmadım. beraatimi talep ediyorum" dedi.
ASTSUBAYA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET 23 ERE BERAAT
Duruşmada verilen kısa bir aranın ardında kararı açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanık astsubay Yusuf Yıldız'ın "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs'" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Mahkeme, "sanığın atılı suç nedeniyle bir pişmanlığının bulunmayışı ve verilen hapis cezasının geleceği üzerindeki olası etkisini nazara alınarak" indirim maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verdi.
Mahkeme heyeti, sanığın hakkında "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarıdan da cezalandırılması istemiyle dava açıldığını hatırlatarak sanığın söz konusu kurumlara karşı bir eyleminin olmadığını belirterek bu suçlardan ceza verilmesine yer olmadığına hükmetti.
Mahkeme heyeti, sanığa yöneltilen "FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan ise ceza verilmesine yer olmadığına hükmetti.
ERLER BERAAT ETTİ
Mahkeme heyeti, olay tarihinde er olarak görev yapan diğer 23 sanığın ise suç işleme kasıtlarının olmaması nedeniyle tüm suçlardan beraatini kararlaştırdı.
3- SURİYELİ HAMİLE KADIN İLE BEBEĞİNİN CENAZESİ ADLİ TIP'TAN ALINDI
Haber-Kamera:İbrahim AKTÜRK/İstanbul-DHA
Sakarya'nın Kaynarca ilçesinde tecavüz edildikten sonra 11 aylık bebeği ile birlikte öldürülen Suriyeli hamile kadının cenazesi Adli Tıp Kurumu'ndan alındı.
9 aylık hamile Emani Al-Rahmun ile 11 aylık oğlu Halaf Al Rahmun'un cenazeleri otopsi raporu için Yenibosna'daki Adli Tıp Kurumu'na getirilmişti. Cenazeler buradaki işlemlerin ardından Hendek Belediyesi'ne ait cenaze nakil aracıyla alındı. Cenazeler Sakarya'ya götürülüyor.
4- MAHMUT NEDİM USLU'YA "KARTON KABADAYI " DİYEN RASİM OZAN KÜTAHYALI BERAAT ETTİ
Yüksel KOÇ/İSTANBUL,(DHA)
Bir televizyon kanalında Fenerbahçe Genel Sekreteri Mahmut Nedim Uslu'ya yönelik olarak, "Ucuz kabadayı", "Kabadayı", "Karton kabadayı" sözlerini sarf eden gazeteci Rasim Ozan Kütahyalı hakkında, Uslu'nun şikayeti üzerine açılan "Basın yoluyla alenen hakaret" davası sonuçlandı. Mahkeme, bu sözlerin hakaret ve küfür olarak değerlendirilemeyeceğine hükmederek Rasim Ozan Kütahyalı'nın beraatine karar verdi.
İstanbul Anadolu 35. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dün görülen karar duruşmasında sanık Rasim Ozan Kütahyalı ve müşteki Mahmut Nedim Uslu'yu avukatları temsil etti.
KÜTAHYALI SAVUNMA YAPTI
Önceki duruşmada sorgusu yapılan Rasim Ozan Kütahyalı, suçlamayı kabul etmediğini, iddianameye konu cümleleri hakaret kastı ile kurmadığını, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve dosyanın müştekisi Mahmut Nedim Uslu'nun kendisini hedef alan ve ağır hakaret içeren sözlerine karşılık o sözleri sarf ettiğini belirterek, "İfadelerimin hakaret olarak değil gazeteci kimliğimle ağır eleştiri olarak kabul edilmesi gerekir" dedi.
Kütahyalı'nın Avukatı Esennur Ezgi, müvekkilinin beyanlarının basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek beraatine karar verilmesini istedi.
Müşteki Mahmut Nedim Uslu'nun avukatı ise sanıkla uzlaşmak istemediklerini, şikayetlerinin devam ettiğini söyledi.
'RENCİDE EDİCİ BİR ETKİ YARATSA DA...'
Kısa bir aradan kararını açıklayan mahkeme, sanığın 30 ve 31 Ağustos 2015 tarihlerinde bir televizyon programında yaptığı konuşmalarda müştekiye yönelik olarak sarf ettiği "Kabadayı", "Ucuz kabadayı, "Sahte kabadayı", "Karton kabadayı" sözlerinin sövme ve hakaret olarak değerlendirilemeyeceğine karar verdi. Bu tür deyimlerin kişileri değerlendirmede kullanıldığını belirten mahkeme, "Kişi bunu mesnetsiz söylese de; söz konusu sözlerin ifade hürriyeti kapsamında değerlendirildiği ve 'tükürdüğünü yalamak' şeklindeki bir sözün genel olarak deyim anlamında kullanıldığı gözetildiğinde bu sözler eleştiri kapsamında görülmüştür" dedi.
Sanık Rasim Ozan Kütahyalı'nın program yorumcusu ve gazeteci kimliği ile faaliyette bulunduğunu hatırlatan mahkeme, "Yine katılan Mahmut Nedim Uslu'nun Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanvekili olarak kamu önünde kişilikler olduğu, söylenen sözlerin yoğunluğunun kişiler üzerinde rencide edici bir etki bıraksa da söz konusu eylemin ağır eleştiri kapsamında kaldığı, bunun da fikir ve düşünceyi yayma hürriyetinin ve ifade hürriyetinin doğal bir sonucu olduğu gözetildiğinde, yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediği sabit görülmekle bihakın beraatine..." karar verdi.
============================
5- FETÖ'NÜN 'UYUYAN HÜCRE' DAVASI (2)
Haber: Hayati KILIÇ - İstanbul DHA
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminde görev almayıp, daha sonra yapılabilecek eylemler için kendilerini gizledikleri iddia edilen, aralarında muvazzaf asker ile merkeze alınan vali yardımcısının da bulunduğu 40'ı tutuklu 45 sanığın yargılandığı davada tanık Hasan Polat dinlendi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan altıncı duruşmaya, 40 tutuklu 44 sanık katıldı. Sanıkların avukatları duruşmada hazır bulundu. Duruşmaya sanıkların yakınları izleyici olarak katıldı.
"FATİH BÖLGE İMAMLIĞI YAPTIM"
Duruşmada tanık olarak dinlenen Hasan Polat 15 Temmuz darbe girişiminden sonra göz altına alındığını belirterek "7 gün Şişli Emniyet Müdürlüğü'nde 12 gün de Vatan'daki Emniyet Müdürlüğünde gözaltındayken ifade verdim. 2002 yılına kadar bu yapının içinde bulundum. O dönem Deniz Harp Okulu'nda okuyan bazı öğrenci askerleri isimleriyle teşhis ettim. Teşhisini yaptığım kişilerin şuan ki ünvanlarını veya görev yerlerini bilmem mümkün değil. 'Doktor İhsan' kod adıyla Fatih bölge imamlığı yaptım. Pertevniyal Lisesi'nden gelen yetenekli ve başarılı öğrencilerle de ilgileniyorduk. Yaklaşık 100 öğrenciyle ilgilenildiğini ve cemaate kazandırılmaya çalışıldığını biliyorum. Bu öğrenciler peyderpey sohbete katılıyorlardı. Pertevniyal Lisesi'nden mezun olan bazı öğrencileri Deniz Harp Okulu'na yerleştirmiştik. Hatta şunu belirteyim, Kadir Akyol, İsmail İpekçi ve Yavuz Al'ın Deniz Harp Okulu'na girmesinde gayretlerim oldu. Bu şahıslardan Kadir Akyol'un daha sonra bu yapıdan ayrıldığını duymuştum. İlerleyen zamanda Deniz Harp Okulundan tanıştığımız başka harbiyeli öğrenciler de olmuştu. Öğrencilerle ayda bir veya iki kere görüşürdük" dedi.
"CEMAAT BENİ HAİN İLAN ETTİ"
2002 yılında cemaatten ayırıldığını öne süren Polat, "Cemaat beni hain ilan etti. Bunun üzerine ayrıldım. Harbiyeli öğrencilerle görüşmelerede bazı kriterler var. Mezun olanlar ve okuyan öğrencilerle farklı abiler ilgilenir. Birbirleriyle irtibatları olmaz. 2002 yılından önce denizci harbiyeli öğrencilerle ilgileniyordum. Öğrencilerle mezun olana kadar irtibatım sürerdi. Mezun olduktan sonra ise irtibatım tamamen kesilirdi. Ondan sonra görüşmem kesinlikle yasaktı. Cemaatte gizlilik esastır ve üzerinde hassasiyetle durulurdu. Öğrencilerle ilgilenmek, genelde eğlenmek, yemek yemek, hoş sohbetler etmek üzerine olurdu. Baskıcı bir eğitimin içinde oldukları için onları motive edici şeylerden bahsederdik" şeklinde konuştu.
ÖĞRENCİ YILLIĞINADAN TEŞHİS YAPTIRILDI
Mahkeme başkanı, tanık Hasan Polat'a, Kara, hava ve deniz herp okullarına 1993-94 yıllına ait öğrenci yıllığından teşhis yapmasını istedi. Polat, sadece fotoğrafların bulunduğu bu yıllığa bakarak yaklaşık 40 kişinin soyisimlerini hatırlamadığını belirterek isimleri ile teşhis etti. Duruşma, tanık Polat'a sanıkların ve sanık avukatlarının sorularıyla devam ediyor.
========================
6- BAĞIMLILIĞA KARŞI CAMİDE VAAZ YERİNE SEMİNER
Haber: İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)
İstanbul Avcılar'da Kaymakamlığın isteği ile camide, cem evi, kahve ve pazarda halkı uyuşturucuya karşı eğitim çalışmalarına başlandı. Cuma namazı için Yeşilkent'te camiye gelenlere vaaz yerine Yard. Doç. Dr. Rıdvan Üney, bağımlılık ile ilgili bilgi verdi.
Avcılar Kaymakamlığı bünyesinde oluşturulan Bağımlılığı Önleme ve Bağımlılıkla Mücadele Merkezi yıl içerisinde okullarda öğrencilere ve velilere yönelik bir dizi etkinlik yaparken, bunun kapsamı genişletildi. Kaymakam Hulusi Doğan, Avcılar'da Yeşilkent'teki Merkez Cahide Yılmaz Camii'nde Cuma namazı için gelecek cemaat ve Kuran kursu öğrencilerine yönelik eğitici bilgiler verilmesini istedi. Avcılar Müftüsü Bekir Derin ve Kaymakam Hulusi Doğan, camideki cemaat ile birlikte Gelişim Üniversitesi'nden Yard.Doç.Dr. Rıdvan Üney'in günümüzde ciddi sorun haline gelen uyuşturucu ve madde bağımlılığına ilişkin bilgileri dinledi. Yard.Doç.Dr. Üney, ailelerin çocukları ile daha fazla ilgilenmelerini, arkadaş çevresi hakkında bilgi sahibi olmasını, fiziksel ve psikolojik durumunu yakından izlemesi gerektiğini söyledi. Günümüzde sentetik uyuşturucuların çok büyük sorun haline geldiğini ve bağımlılık yaşının giderek düştüğünü anlatan Yard.Doç.Dr. Rıdvan Üney bunun belirtileri arasında, içine kapanma, yüz ve gözlerde kızarma, burun akıntısı, kusma, kilo kaybı, terleme veya ishal, dalgınlık, hafif uyku hali görülebildiğini söyledi.
Kaymakam Doğan, polisiye ve sağlık çalışmaları sürdürülen bağımlılık ile ilgili en önemli unsurun eğitim olduğunu, bu konudaki benzer çalışmaların ilçedeki diğer camilerin yanı sıra cemevleri, kahve ve pazarlarda sürdürüleceğini anlatırken, "Bu beladan kurtulmak için toykekun mücadele gerekiyor. Herkesin kendi çocuğunu kontrol etmesi lazımö dedi. Müftü Bekir Derin de tüm dinlerin akıl, nesil, mal, can ve dini korumayı istediğini belirtirken, "Öncelikle aklı lazım. Peygamberimiz akıl olmayanın dini olmaz diyor. Allah hepimizi bu belalardan korusun" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
-----------
Caminin dış görüntüsü
Cami içinden görüntüler
Yard.Doç.Dr Rıdvan Üney'i dinleyen çocuklar ve cemaat
Cemaatten görüntüler
Yard.Doç.Dr. Üney konuşurken
Kaymakam Hulusi Doğan konuşurken
07.07.2017 - 17.20 Haber Kodu : 17070717
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz