HABER

DHA YURT BÜLTENİ - 1

1)'ZEYTİN DALI HAREKATI'NA KATILAN ASKERLERE HAVANLI SALDIRI: 2 ŞEHİT, 11 YARALI   'ZEYTİN Dalı Harekatı'nın sürdüğü Suriye'nin Afrin kentinin Bülbül beldesi ile El Maski arasındaki bölgede yürütülen operasyona katılan askerlerin bulunduğu bölgeye, teröristler tarafından tanksavar ve havanlı saldırı düzenlendi.

1)'ZEYTİN DALI HAREKATI'NA KATILAN ASKERLERE HAVANLI SALDIRI: 2 ŞEHİT, 11 YARALI

'ZEYTİN Dalı Harekatı'nın sürdüğü Suriye'nin Afrin kentinin Bülbül beldesi ile El Maski arasındaki bölgede yürütülen operasyona katılan askerlerin bulunduğu bölgeye, teröristler tarafından tanksavar ve havanlı saldırı düzenlendi. Saldırıda 2 asker şehit oldu, 11 asker ise yaralandı. Dün akşam saatlerinde, 19'uncu gününe girilen 'Zeytin Dalı Harekatı' kapsamında teröristlere yönelik Bülbül beldesinin güneybatısında El Maski bölgesi arasında operasyonlarını sürdüren askerlerin bulunduğu bölgeye teröristler tarafından tanksavar, top ve havanlı saldırı düzenlendi. Saldırıda 2 asker şehit olurken, 11 asker ise yaralandı. Saldırının ardından, teröristlerin bulunduğu bölge operasyona katılan askerler ve sınırda konuşlu birlikler tarafından top ve çok namlulu roketatarlar ile ateş altına alındı. Teröristlerin saldırısında yaralanan askerler helikopterler ile bölgeden tahliye edilerek Kilis Devlet Hastanesi'ne ulaştırıldı. Yaralı askerlerin acil serviste tedavisine başlanırken, hastane çevresinde de geniş güvenlik önlemleri alındı. Hain saldırıya ilişkin Genelkurmay Başkanlığı da açıklama yaptı. Açıklamada saldırının ardından teröristlerin bulunduğu bölgenin ateş altına alındığı vurgulanarak şöyle denildi: "Zeytin Dalı Harekâtı kapsamında, 07 Şubat 2018 tarihinde, Afrin Bülbül güneybatısı ve El Maski civarında bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarına yönelik PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ terör örgütü mensuplarınca gerçekleştirilen tanksavar ve top/havan saldırıları neticesinde iki kahraman silah arkadaşımız şehit olmuştur. Saldırı sonrasında bölücü terör örgütü mensuplarına derhal bölgede mevcut ateş destek vasıtaları ile karşılık verilmiştir. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu saldırıda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, şehitlerimizin kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile Yüce Türk Milletine başsağlığı ve sabır dileriz."

Görüntü Dökümü:
------------------------------
- Kilis Devlet Hastanesi
- Ambulansların gelişi

Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU-Akın ÇELİKTAŞ-Hasan DÖNMEZ /KİLİS,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

2)3 AY ÖNCE EVLENEN ASTSUBAY ŞEHİT DÜŞTÜ

TÜRK Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Afrin'de sürdürdüğü 'Zeytin Dalı Harekatı'nda şehit düşen 22 yaşındaki Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Ömer Bilal Akpınar'ın, Karabük'ün Safranbolu ilçesinde yaşayan anne ve babasına şahadet haberi verildi. Şehidin 3 ay önce evlendiği, eşinin Tunceli'de komiser yardımcısı olarak görev yaptığı öğrenildi. Afrin'de şehit düşen Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Ömer Bilal Akpınar'ın, Safranbolu Emek Mahallesi'nde yaşayan emekli astsubay olan babası İsmail ile annesi Ülker Akpınar'a şahadet haberi verildi. Camiden evine gelen İsmail Akpınar oğlunun şehit olduğunu öğrendi. Karabük Valisi Kemal Çeber, Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, Safranbolu Kaymakamı Fatih Ürkmezer, İl Jandarma Komutanı Albay Cihan Ulukaya, İl Emniyet Müdürü Mehmet Emin Akay şehidin ailesini yalnız bırakmadı. Şehidin anne ve babasının yaşadığı apartmana itfaiye ekipleri Türk bayrakları astı.
Tankçı olan astsubayın 3 ay önce Tunceli'de görev yapan komiser yardımcısı Hafizenur Akpınar ile evlendiği öğrenildi.

KARABÜK'TE TOPRAĞA VERİLECEK
Şehit Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Ömer Bilal Akpınar'ın ailesini ziyaret eden Karabük Valisi Kemal Çeber, yaptığı açıklamada, "Allah annesinden ve babasından razı olsun. Çok büyük bir metanetle karşıladılar. Bir aksilik olmazsa Kent Meydanı'nda cenaze namazımızı kılacağız. Ailemizin isteği, şehidimizin de vasiyeti üzerine Safranbolu'da defnedeceğiz. Şehidimizin ailesi Afyon Çaylı. Ama kendileri 14 yıldır burada. Baba emekli bir asker. Şehidin eşi Tunceli'de görevli. Eşi Hafize Nur Safranbolulu. Hafize Nur'un da olayı çok büyük bir metanetle karşıladığını Tunceli'deki arkadaşlarımdan öğrendim. Büyük bir saygı içerisinde 'Anne baba neyi uygun görürse o olur' dedi. Hepimizin başı sağolsun" dedi.

ASKER ANNESİ VALİYE SARILDI
Vali Çeber, makam aracına doğru giderken yanına gelip oğlunun Afrin'de uzman çavuş olduğunu söyleyip kendisine sarılarak ağlayan anne Sevinç Korkut'u teskin etmeye çalıştı. Anne daha sonra kontrol amacıyla şehidin evinin önünde hazır bekletilen ambulansa götürüldü. Şehidin vasiyeti üzerine cenazesinin Karabük'te toprağa verileceği belirtilirken, yarın ikindi namazının ardından Kent Meydanı'nda kılınacak cenaze namazı sonrası Şehir Mezarlığı'nda toprağa verileceği öğrenildi. Şehit haberini alan yüzlerce vatandaşlar ise, ailenin evinin önünde beklerken büyük üzüntü yaşandı.

Görüntü Dökümü:
------------------------------
-Valinin açıklamaları
-Asker annesinin valiye sarılması
-Şehidin baba evinden görüntüler
-Evin önünde bekleyen vatandaşlardan görüntü

Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE /SAFRANBOLU(Karabük),(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

4 yaşındaki kızını serum hortumuyla boğmuş (ek)
3)KENDİSİ DE YETİŞTİRME YURDUNDA BÜYÜMÜŞ

Adıyaman'da, hastanede gözlem altındayken ağlamasına öfkelenip serum hortumuyla boğmaya çalıştığı kızı 4 yaşındaki Zekiye S.'nin beyin ölümüne yol açan annesi 26 yaşındaki Zeynep A.'nın da anne ve babasının ayrılmasının ardından yerleştirildiği yetiştirme yurdunda büyüdüğü ortaya çıktı. 13 kardeşi olan Zeynep A.'nın, H.S. ile evlendikten sonra 15 kez aile içi şiddetten dolayı kocasından şikayetçi olduğu ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle geçen yıl eşinden boşandığı belirlendi. Eşinden ayrıldıktan sonra 3 kez tayin istediği ve bir buçuk ay sonra Adıyaman Adliyesine atandığı belirlenen Zeynep A.'nın bir arkadaşı aracılığıyla 48 yaşındaki Nihat Ç, ile tanışıp aşk yaşamaya başladığı kaydedildi.

ÖNCE ELLERİYLE BOĞMAYA ÇALIŞMIŞ
Zeynep A.'nın savcılıkta verdiği ifadede ise sevgilisi Nihat Ç.'nin sigara içmek için hastane odasından dışarıya çıktığı sırada kızı Zekiye S.'nin ağladığını ve susturamadığını söylediği belirtildi. Boşandığı H.S.'nin aklına gelmesiyle önce elleriyle ardından serum hortumuyla boğmaya çalıştığı kızının nefes alamadığını fark edince doktorlardan yardım istediğini anlatan Zeynep A.'nın ifadesinde pişman olduğunu da söylediği kaydedildi.

KAN ÖRNEĞİ ALINDI
Soruşturma kapsamında tutuklanan Zeynep A. ile sevgilisi Nihat Ç.'nin evlerinde polis tarafından arama yapıldı. Beyin ölümü gerçekleşen Zekiye S.'nin de vücudundan olası zehirlenme olup olmadığı için vücudundan kan örneği alındığı ve test yapılacağı belirtildi.

Görüntü Dökümü:
------------------------------
- Adıyaman Adliyesi
- Çocuğun fotoğrafları
- Şüphelilerin polis araçlarından indirilmesi
- Şüpheliler adliyeye götürülmesi
- Adliye dış görüntü
- Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Yatan çocukların servisi
- Çocuk gözlem odası
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mahir ALAN / ADIYAMAN,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

4)TRAMVAYDAKİ TACİZ ŞÜPHELİSİNİ VATANDAŞLAR YAKALADI

ESKİŞEHİR'de, tramvay içerisinde 16 yaşındaki A.K. adlı genç kıza sarkıntılıkta bulunduğu iddia edilen Murat O., vatandaşlar tarafından yakalanarak güvenlik görevlilerine teslim edildi. Olay yerine çağrılan polisler şüpheliyi gözaltına alırken, bazı vatandaşlar ise Murat O.'ya tekme ve yumruklarla saldırdı.
Olay akşam saatlerinde SSK-Otogar seferini yapan tramvay içerisinde meydana geldi. İddiaya göre 35 yaşlarındaki Murat O., tramvay içerisinde A.K. adlı genç kıza elle sarkıntılıkta bulundu. Genç kızın tepki göstermesi üzerine vatandaşlar tarafından yakalanan şüpheli, İki Eylül Caddesi'ndeki Çarşı durağında tramvaydan indirilip duraktaki özel güvenlik görevlilerine teslim edildi. Özel güvenlikçiler durumu polise bildirip, şüpheliyi duraktaki kulübelerine aldı.
Gelen 2 sivil polis memuru tarafından güvenlikçilerin kulübesinden dışarı çıkartılıp ekip aracına götürülen şüpheliye bazı vatandaşlar tekme ve yumruklarla saldırdı. Polisler, vatandaşları uzaklaştırırken şüpheli Murat O., gözaltına alınarak Odunpazarı İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü:
------------------------------
-Tramvay güvenlik kulübesindeki şüphelinin görüntüsü,
-Sivil polislerin şüpheliyi götürmesi,
-Şüpheliye saldıranların görüntüsü

Haber-Kamera: Kemal ATLAN-Hakan TÜRKTAN /ESKİŞEHİR,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

5)TECAVÜZ MAĞDURU, DURUŞMADAN 1 GÜN ÖNCE İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNDU

MARDİN'de, sosyal medya üzerinden tanıştığı özel harekât polisi B.K.'nin (24) tecavüzüne uğradığını iddia eden ve korktuğu için şehri terk ettiğini söyleyen M.B. (21), yarın görülecek duruşma için geldiği kentte intihar girişiminde bulundu. Çok sayıda hap içtiği belirlenen M.B., hastanede tedaviye alındı. Doktorların müdahalesinin ardından M.B.'nin bilincinin açıldığı öğrenildi. Mardin'de görev yapan özel harekât polisi B.K., sosyal medya üzerinden tanıştığı kasiyerlik yapan açıköğretim lisesi öğrencisi M.B. ile 9 Mayıs günü bir kafede buluştu. Buluşma sonrası, B.K., alkol almaya teşvik ettiği genç kıza iddiaya göre tecavüz etti. Olayın ardından koşarak evden çıkan M.B., B.K.'nin konuşma isteği üzerine, alkol ve yaşadığı olayın etkisi ile tekrar eve geldi. Ancak B.K., evde tekrar genç kıza saldırıp, ikinci kez tecavüz etti. B.K.'nin elinden kurtulan genç kız, polise haber verdi. Olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kendilerini şüphelinin ağabeyi olarak tanıtan bazı polisler, mağduru şikayetçi olmama ve yanlış ifade vermesi konusunda ikna etmeye çalıştı. Genç kızın teşhisi üzerine bu şüpheliler hakkında soruşturma başlatıldı. Mağdur M.B., sanık polisin tutuklanmaması ve görevine devam etmesi nedeniyle şehri terk etti.

İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNDU
Başka bir kente yerleşen M.B., sanık polisin 'zincirleme şekilde nitelikli cinsel istismar' suçundan 12 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın yarın görülecek duruşmasına katılmak üzere Mardin'e geldi ve evine geçti. Bugün avukatı ile görüşmek üzere sözleşen M.B., psikoloğunu arayarak canına kıyacağını söyledi. Uzun süre telefonuna ulaşılamayan M.B.'nin arkadaşları durumu polise bildirdi. M.B.'nin evine giden polis ekipleri, uzun süre zili çalmalarına rağmen cevap alamayınca, kapıyı kırarak içeri girdi. Eve giren polis ekipleri, M.B.'yi baygın halde buldu. Ambulansla Mardin Devlet Hastanesi'ne kaldırılan ve bilinci kapalı olan M.B. tedaviye alındı. Doktorların müdahalesinin ardından M.B.'nin bilincinin açıldığı, tedavisinin sürdüğü bildirildi.

SAVCI: POLİSLER YANLIŞ İFADE VERMESİ İÇİN BASKI YAPTI
Dava ile ilgili hazırlanan iddianamede, olay günü 2 kez tecavüze uğrayan genç kızın ruhsal ve fiziksel direncinin tamamen kırıldığı ve saldırıya karşı koyamadığı ifade edildi. İfadelere göre, kendisini şüphelinin ağabeyi olarak tanıtan bazı polislerin mağduru şikayetçi olmama ve yanlış ifade vermesi konusunda ikna etmeye çalıştığını belirten savcı, genç kızın teşhisi üzerine bu şüpheliler hakkında soruşturma başlatıldığını kaydetti. Olaydan bir gün sonra Adli Tıp Kurumu'na sevk edilen mağdurun kızlık zarında derin kanamalı yırtık tespit edilirken, bulguların tecavüz ile uyumlu olduğu belirtildi. Soruşturma dosyasında, olay gecesi mağdura, kaldırıldığı hastanede 'Darp izi yoktur' raporu verildiği ortaya çıkarken, hastaneye yazı yazan savcı raporun neye göre düzenlendiğini sordu.

SAVCI 3 KEZ TUTUKLANMASINI İSTEDİ, HAKİM SERBEST BIRAKTI
Mardin Emniyet Müdürlüğü'ne yazı yazan savcılık, genç kızın ifadesini değiştirmek için baskı yaptıkları iddia edilen polis V.Y. ve Komiser H.Y.'nin 'Suç delilini gizleme veya değiştirme' suçlarından şüpheli sıfatıyla ifadelerinin alınmasını istedi. Şüpheli polis B.K. ise savcılıkta ifadesi alındıktan sonra tutuklama istemiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Şüpheli B.K., mağdurun kızlık zarındaki yırtığın eski tarihli olma ihtimali ve olayın rıza dahilinde gerçekleşme ihtimali bulunduğu gerekçesiyle, adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı. B.K.'nin serbest bırakılmasına itiraz eden savcı, kuvvetli suç şüphesi olduğunu belirterek yeniden şüphelinin tutuklanmasını istedi. İtirazın reddedilmesi üzerine dosya 1'inci Sulh Ceza Hâkimliği'ne gönderildi. 1'inci Sulh Ceza Hâkimliği de kuvvetli suç şüphesi olmadığı gerekçesiyle savcılığın itirazının reddine karar verdi.

FENALIK GEÇİRİNCE DURUŞMA ERTELENDİ
İddianamenin kabulünün ardından tutuksuz sanık B.K.'nin yargılanmasına Mardin 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. İlk ifadesinde ilişkiye girmediklerini söyleyen sanık B.K., mahkemedeki ifadesinde ise mağdurun rızası ile cinsel ilişkiye girdiklerini söyledi. Mağdur M.B. ise ifade verdiği sırada duruşma salonunda fenalık geçirerek yere yığıldı. Mağdurun ağzını ve ellerini sıkarak kendinden geçmesi üzerine adliyeye ambulans çağrıldı. Sinir krizi geçiren mağdur ambulansla hastaneye kaldırılırken, mahkeme M.B.'nin geçirdiği rahatsızlık nedeniyle duruşmayı erteledi.

Davanın son celsesinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı, bilimsel kanıtlar ve mağdurun psikolojik durumu dikkate alındığında M.B.'nin tecavüze uğradığının sabit olduğunu belirterek, sanığın görevi gereği tanıkları baskı altında bıraktığını ve tutuklanması gerektiğini söyledi. Sanığın tutuklanması talebini reddeden mahkeme, duruşmayı erteledi.

KORKUDAN YAŞADIĞI ŞEHRİ TERK ETTİ
Olaydan sonra psikolojik tedaviye başlayan M.B., sanığın tutuklanmaması ve görevine devam etmesi nedeniyle korkudan Mardin'den başka kente taşındı. Eğitimini yarım bırakan ve işinden ayrılan M.B., sanığın duruşmada kendisine çirkin iftiralar atmasından dolayı fenalık geçirdiğini söyledi. Şüphelinin arkadaşlarının kendisine baskı yaptığını belirten M.B., can güvenliği olmadığı gerekçesiyle görüntüsünü değiştirerek, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Sesimi kimse duymuyor. Sanık dışarıda geziyor. Attığım her adımı takip ediyorlar. Hayati tehlikem var. Bu yüzden il dışına çıkıyorum. Ailem bunları kaldıramaz, ben kaldıramam. Sesimi duysunlar istiyorum. Çok utanıyorum. Bana yardım etsinler. Sadece cezasını alsın ve yanına kâr kalmasın. Sanığın 3-4 arkadaşı beni arayıp yüksek miktarda para teklif etti. Kabul etmeyip, savcılığa suç duyurusunda bulundum. Sanık, arkasında büyük insanlar olduğunu söylüyor. Çok korkuyorum. Bütün hayallerimi yıktılar. Okulumu, iş yerimi bıraktım. Sürekli aklıma geliyor, dengem bozuluyor. İlaçla ayakta duruyorum. Ailem duyarsa kötü şeyler olur."

Görüntü Dökümü:
------------------------------(ARŞİV)
-M.B ile röp.
-Detay görüntü

Haber: Felat BOZARSLAN /DİYARBAKIR,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

6)ÇANAKKALE'DE TERÖR PROPAGANDASINA 4 TUTUKLAMA

ÇANAKKALE'de sosyal medyada PKK/KCK terör örgütünün propagandası yaptıkları ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettikleri iddiasıyla gözaltına alınan 4 kişi, tutuklandı. Çanakkale İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Ayvacık ilçesinde dün, sosyal medyada PKK/KCK terör örgütünün propagandasını yaptıkları ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ettikleri iddiasıyla 5 şüpheliden 4'ü gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler bugün tamamlanan işlemlerinin adliyeye sevk edildi. Şüpheliler savcılıktaki ifadelerinin ardından çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
Öte yandan, firari olan 1 şüphelinin yakalanması için çalışmaların sürdürüldüğü belirtildi.

Görüntü Dökümü:
------------------------------
-Adliyeye sevk edilen şüphelilerden görüntü.

Haber-Kamera: İpek YAVAŞ / AYVACIK(Çanakkale),(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

7)SANİYE SANİYE HIRSIZLIK

Çorum' da bir iş yerinden tablet ve bilgisayar malzemeleri çalan hırsızlar güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi.
Hırsızlık olayı Alaca İlçesi Günhan Mahallesi Sakarya Sokak üzerinde faaliyet gösteren Adnan Sümbülcü'ye ait iş yerinde meydana geldi. Bir işyerinin camını taşla kırarar içeri giren yüzlerini kaşkol, bere ve şapka ile gizleyen 3 kişi, tablet, bilgisayar ve bilgisayar malzemeleri çalarak kaçtı. Hırsızlık olayı saniye saniyi işyerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Çaldıkları malzemeleri kabanlarının içerisine saklayan 3 kişi, kısa sürede bölgeden uzaklaşarak izlerini kaybettirdi. Sabah iş yerine gelenler, durumu fark ederek polise bilgi verdi. Olay yerine gelen ekipler güvenlik kamerası kayıtlarını incelemeye alarak hırsızların yakalanması için soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü:
------------------------------
- Hırsızların camı kırmaları
- Malzeme çalmaları
- Detaylar

Haber-Kamera: Mustafa ULUSOY /ÇORUM,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

8)DAVAYI KAZANDI, YOLU KAPATTI

MANİSA'nın Salihli ilçesinde yaşayan Mustafa Reşat Akkan, çiftçilerin ve öğrenci servislerinin kullandığı yol için açtığı davayı kazanarak yolu yaya ve araç trafiğine kapattı.
Olay, Tekelioğlu Mahallesi'ndeki Mustafa Reşat Akkan'a ait çiftlikte meydana geldi. Çiftçilerin ve öğrenci servislerinin kullandığı yolun tapulu arazisi içinde olduğunu belirterek konuyu yargıya taşıyan Akkan açtığı davayı kazandı. Mahkeme, yaklaşık 3 yıl süren dava sonunda yolun Akkan'ın tapulu arazisi içinde olduğuna karar verdi. Bunun üzerine yolu yaya ve araç trafiğine kapatan Akkan, 'Dikkat yol değildir, özel arazidir girilmez' tabelası astığı kapıdan kimseyi geçirmedi. Servis şoförleri yolun kapalı olduğunu görünce geri dönmek zorunda kaldı.

'ÖNCE TAMAM DİYEN KOMŞULARIM, SONRA MAHKEMEYE GİT DEDİ'
Arazi sahibi Akkan, "Ben bu araziyi 13 yıl önce aldığımda gerekli ölçümleri yaptırmıştım. Bu ölçümlerde yolun zaten benim tapulu arazim içinde kaldığı ortaya çıkmıştı. O dönemde komşularıma ileride yeni bir ölçüm yaptırdığımda yolu isteyeceğimi belirtmiştim. Bunun üzerine komşularım da tamam demişlerdi. 4 yıl önce de bu bölgede yeni ölçümler yapıldı. Yine yolun benim tapulu arazimden geçtiği belirlendi. Bunun üzerine komşularımla irtibata geçtim. Onlarda önce tamam demelerine rağmen sonra hocam mahkemeye git, şeriatın kestiği parmak acımaz dediler. Yaklaşık 3 yıl süren dava sonunda da yolun benim tapulu arazim içinde olduğuna karar verildi. Burada asıl mağdur olan benim. Ben tapulu arazimi korumaya çalışıyorum" dedi.

'BU YOLU 1970 YILINDAN BERİ KULLANIYORUZ'
Daha önce kapanan yolu kullanan çiftçi Ömer Börekçigil ise, "Biz bu yolu 1970 yılından beri kullanıyoruz. Ancak mevcut sorunlar ve mahkeme kararı sonrası yol kapandı. 30'dan fazla çiftçi bu yolu kullanıyor. Bunun yanı sıra bu bölgeden taşımalı eğitimle öğrenci taşınıyor. Dolayısıyla öğrenci servislerinin de kullanmış olduğu yol kapandı. Yetkililerden bir an önce bu soruna kalıcı bir çözüm bulmalarını istiyoruz" diye konuştu.

'OKULA GİDEMEDİM'
Yolun kapanmasıyla okula gidemediğini kaydeden öğrenci Şükran Çam, "Yol kapatıldığı için sabah servis bizleri evlerimizden alamadı. Bu nedenle okula gidemedik. Bu yıl ilk kez devamsızlık yapmak zorunda kaldım" dedi.

Görüntü Dökümü:
------------------------------
- Öğrencilerden görüntü
- Kapanan yoldan görüntü
- Arazi sahibi Mustafa Reşat Akkan'ın konuşmasından görüntü
- Çiftçi Ömer Börekçigil'in konuşmasından görüntü
- Öğrenci Şükran Çam'ın konuşmasından görüntü
- Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Ekrem ÇAĞLAR /SALİHLİ(Manisa),(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

9)ŞEHİT POLİSİN İSMİ KÜTÜPHANEYE VERİLDİ

NİĞDE İl Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü tarafından Çiftlik İmam Hatip Ortaokuluna Şehit Polis Nurettin Tekin adına Z kütüphane kurulumu tamamlanarak öğrencilerin kullanımı için hizmete sunuldu.
Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkanlığı koordinesinde standartlarda oluşturulan Z kütüphanenin açılışına Niğde Vali Yardımcısı Ekrem Aylanç, Çiftlik Kaymakamı Çağlar Partal, Niğde İl Emniyet Müdürü Salim Cebeloğlu, İl Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Yaşar, Çiftlik Belediye Başkanı Serkan Güzel’in yanısıra İlçe protokolü katıldı. Törende konuşan Niğde Vali Yardımcısı Ekrem Aylanç, "Bu projede geleceğimizin teminatı olan çocuk ve gençlerimizin sosyal kültürel gelişmelerine katkıda bulunmak eğitim desteği vererek topluma faydalı bireyler olmasını sağlanması hedeflenmiştir. Gençlerimizin öğrenme ve araştırma becerilerini geliştirmek verimli zaman geçirmelerini sağlamak, suç ortamından uzak tutmak geçmişimizden güç alarak geleceğe emin adımlarla yürümeleri amaçlanmıştır"dedi.
Konuşmanın ardından Çiftlik İmam Hatip Ortaokuluna şehit polis Nurettin Tekin’in adına yaptırılan z kütüphanenin açılışı gerçekleştirildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-----------------
- Kütüphaneden detay görüntü
- Öğrencilerden görüntü
- Kitaplardan görüntü
- Niğde Vali Yardımcısı Ekrem Aylanç konuşması
- Şehidin fotoğrafından görüntü
- Kütüphanenin açılışı
- Detay görüntüler

Haber-Kamera: Ali KADI /NİĞDE,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

10)KENDİSİ 10 AYLIKKEN ŞEHİT OLAN BABASININ MADALYASINI ALDI

ZONGULDAK'ta, 12 şehit yakını ve 2 gaziye Devlet Övünç Madalyası ve Beratı verildi. 5 Eylül 2012'de Afyonkarahisar'daki kışlada meydana gelen patlamada şehit olan Piyade Onbaşı Mücahit Coşkun'un kızı 7 yaşındaki Ayşe Erva Coşkun, babasının madalyasını Vali Çınar'ın elinden aldı.
Bülent Ecevit Üniversitesi Sezai Karakoç Kültür Merkezi'nde düzenlenen törene Zonguldak Valisi Ahmet Çınar, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Aykut Manioğlu, İl Jandarma Komutanı Albay Gökhan İnan, İl Emniyet Müdürü Ahmet Metin Turanlı ve davetliler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şehit aileleri ve gazilere yönelik mesajı okundu. Törende konuşan Zonguldak Valisi Ahmet Çınar, vatan, millet ve devlet olarak şehit ve gazilere minnettar olduklarını söyledi. Bütün İslam aleminin büyük bir saldırı altında olduğunu ifade eden Vali Çınar, "En çok Türkiye bir saldırı altında. Bu saldırının ana nedenleri şudur. Binlerce yıllık tarihi olan büyük medeniyetler kurmuş olan milletimiz ve bugün yaşayan devletimiz tarihi bir misyon üstlenmiş durumda. Bütün dünya Müslümanları ezilenler, çaresiz olanlar herkes Türkiye için dua ediyor. Türkiye’nin bir gün kendilerini kurtaracağını bekliyorlar. Buna inanıyorlar. Sadece Müslüman alemi değil, bütün dünyanın mazlum alemi, Müslüman olmayanlar da bunu bizden bekliyor, umut ediyorlar. Dolayısıyla bizim için dua ediyorlar. Allah kabul etsin" dedi.

3 ÇOCUĞU GÖZLERİNE ATEŞ EDEREK ÖLDÜRDÜLER
Bitlis Valisi olarak görev yaptığı dönemde bölgede yaşanan terör olaylarını ve anılarını anlatan Vali Çınar, "Bugün PKK/PYD sevicileri var ya ortada. Hainler. Bu hamaset duygusu değil, PKK denilen örgütün, PYD denilen örgüt aynı anlayıştan besleniyor. Mardin Dargeçit'te Efeler mezrasında 7-8 ve 11 yaşında üç çocuk. Üç kardeşi, sadece gözlerine ateş etmek suretiyle öldürdüler. Bu bir ekip, grup, bunların bir tim sorumlusu var. Babası örgüte destek vermiyor, devletten yana tavır alıyor diye" diye konuştu.
Vali Çınar daha sonra 2012-2017 yılları arasında şehit düşen 12 asker ve polis yakını ile 15 Temmuz gecesi gazi olanlara Devlet Övünç Madalyası ve Beratı'nı takdim etti. 5 Eylül 2012'de Afyonkarahisar'daki kışlada meydana gelen patlamada şehit olan Piyade Onbaşı Mücahit Coşkun'un kızı 7 yaşındaki Ayşe Erva Coşkun, babasının madalyasını Vali Çınar'ın elinden aldı. Salonda bulunanlar, babası şehit olduğunda 10 aylık olan Ayşe Erva Coşkun'u alkışlayarak destek oldu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-----------------
-Salondan detaylar
-Vali Ahmet çınar'ın konuşması
-Madalyaların verilmesi
-Erva Ayşe Coşkun'nun madalyayı alması
-Salondakilerin alkışlaması

Haber-Kamera: Cüneyt ÖZFİDAN /ZONGULDAK,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

11)İLKER BAŞBUĞ: ASKER ÇATIŞIRKEN, ŞEHİT OLURKEN SİYASİDİR FALAN GİBİ SÖYLEMLERİN TARTIŞILMA ZAMANLARI DEĞİL

GENELKURMAY eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Suriye'nin Afrin kentindeki terör örgütlerine yönelik başlatılan 'Zeytin Dalı Harekatı'nın siyasete alet edilmemesi gerektiğini belirterek, "Afrin'de Mehmetçik çatışıyor, askerimiz çatışıyor, şehit oluyor. Asker çatışırken, şehit olurken siyasidir falan gibi söylemlerin tartışılma zamanları değil" dedi.
Bir dizi ziyaret için Adıyaman'a gelen emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, Suriye'nin Afrin kentindeki terör örgütlerine yönelik 20 Ocak'ta başlattığı 'Zeytin Dalı Harekatı'nı değerlendirdi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin harekattan başarı ile çıkacağını ve bundan kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini belirten İlker Başbuğ, "Tabi Afrin denildiğinde Afrin'de bir yerleşim yeri var. Nüfusunun 180 bin civarında insanın yaşadığı bir şehirden bahsediyoruz. Elbette bu harekat en ince detaylarına kadar planlanmıştır. Planlandığı şekilde icra edilecektir" dedi.
Operasyondaki zayiat ve bölgenin yerleşim olmasının önemine değinen Başbuğ, "Bu harekatta iki durum çok önemli. Bunlardan bir tanesi tabi her komutan bu harekatlarda hep şunu düşünür; 'Birinci olarak ben bu harekatı en az zayiatla yapayım.' Çünkü o Mehmetçikler, subay, astsubayı, o komutanlara emanet edilmiş, onlara canları emanet edilmiş. Dolayısıyla birinci amaç yani hedef gözlemlediğiniz husus, bu zor bir harekattır. Ama bu harekatı dediğim gibi en az can kaybı ile en az yaralı vererek yapmamız lazım. Bu biraz yavaşlatır harekatı otomatik olarak. Bu önemli bir husus. İkincisi de tabi bir yerleşim yeri, şehrin içindeki harekat şuanda o safha da değiliz. İleriki günler de nasıl olacak göreceğiz. Onları bekleyeceğiz. İkinci önemli olan husus da bu harekatlarda orada yaşayan masum insanlar. Diğer YPG başta olmak üzere terörist, yani onları ayırt etmek, onlar da isterler ki halka zarar verilsin. Tabi bu halka zarar vermekten kaçınmamız lazım. Bu tip harekatta halka zarar vermekten kaçınmak derken, şehit de verirsiniz, bu böyle zor bir harekattır" diye konuştu.

'TÜRKİYE KARARLI'
Türkiye'nin terörle mücadelede kararlı olduğunu kaydeden Başbuğ, "Türkiye kararlıdır. Çünkü dibimizdir. Hatay sınırımızda bir noktadan bahsediyoruz. Sabırlı olacağız. Silahlı Kuvvetlerimiz daha önce olduğu gibi bu harekattan da başarı ile çıkacak. Bu sınır ötesi harekatlarda karşılaşılan durumdur. Bir süre geçtikten sonra harekatı bitirin, yok çıkın. Bunlar hep yaşanan olaylar, söylenir bunlar. Siz planladığınız şekilde bunlara biraz kulaklarınızı tıkayarak ama dediğim gibi oradaki sivil halka zarar vermeden Mehmetçiğimizin, askerimizin, subayımızın, canlarını koruyarak askeri zayiatla bu harekat ümit ediyorum planlandığı gibi yapılacak" şeklinde konuştu.

'SİYASETE ALET EDİLMEMELİ'
Bu konuların siyasete alet edilmemesi gerektiğinin altını çizen Başbuğ, şöyle devam etti:
"Afrin'de Mehmetçik çatışıyor, askerimiz çatışıyor, şehit oluyor. Asker çatışırken, şehit olurken siyasidir falan gibi söylemlerin tartışılma zamanları değil. Asker canını almış, görevini almış, görev için çatışıyor. Şehit oluyor, kanını akıtıyor. Böyle konuların gündeme getirilmesini doğru bulmuyorum. Türkiye geleceğin güçlü bir devleti olacak. Bugün de durumumuz zaten ortada, böyle bir devlet varken, siz küçük emeller peşinden gidip bunu YPG'ye, PYD'ye adeta Türkiye karşısında böyle bir tartışılması bile çok rahatsız ediyor. Bu rahatsız edici bir şey, bu mukayese edilecek, karşılaştırılacak bir konu değil. Bunu daha evvelde söyledik, ümit ediyorum sağduyulu hareket, sağduyulu bu olaya bakış nerede? Amerikan Birleşik Devletleri başta olmak üzere hakim olur ve bu yanlış maceradan vazgeçilir. Çünkü aynı şey devam ederse bakın Amerika Birleşik Devletleri çok şey kaybeder."

'TÜRKİYE İHMAL EDİLECEK BİR ÜLKE DEĞİL'
Türkiye'nin öyle ihmal edilecek bir ülke olmadığını aktaran Başbuğ, "Türkiye gözden çıkartılacak bir ülke değil. Bu coğrafyada siz böyle bir hata yaparsanız, bölgeyi kaybedersiniz. Bunu söyledik, yine söylüyoruz. Ama bugün maalesef siyaset günlük hareket ediyor, günlük menfaatler, çıkarlar peşinde koşuyor. Günlük şeyle işte: 'DEAŞ'le mücadele ettik, bunları kullandı. İyi güzel ama bunu uzun vadede alırsanız, bu tabi Türk halkını çok rahatsız ediyor. Türk halkı rahatsız oluyor ama biz bu filmi ilk defa görmedik. Peşmerge de aynı durumda oldu yani, o da bir gerçek. Biz şunu söyledik; 'Burada Suriye'nin kuzeyinde bir koridor oluşuyor.' Hatta bu koridora dedik ki; 'PKK terör örgütü koridoru demek lazım ismen.' Çünkü PKK var burada. YPG dediğiniz nedir? YPG, PKK'nın 8'inci kongresinde 2002 yılında kurulmaya karar alınan, 2003 yılında kurulan bir yapılanmadan bahsediyoruz. Onun silahlı gücüde YPG, bunlar PKK'nın uzantısıdır. Tabi Türkiye Suriye sınırı boyunca gelip PKK'nın bir toprağa sahip olması, burayı kontrol etmesi, orada bir idare yapı kurup, silahlı güç oluşturması, bu ne demektir? Şimdi Suriye'nin kuzeyinde bu oluşan koridorda tabi bu Fırat'ın batısı var, doğusu var. Ayrı konu, uzun konu, Türkiye bunu kabul edemez. Ama tarihsel olarak baktığınız zaman Paris Konferansı, Sevr anlaşmasına gidin, hep böyle. Irak'ın kuzeyinden başlayan, Suriye'nin kuzeyine devam eden bir toprak parçası, tabi bunu denize de açmanız lazım, denize nereden açacaksınız, Akdeniz'den, o zaman her açıdan uygun bir yapılanma oluşu."

'DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE ORDUSUNA BÖYLE HAİNLİK YAPILAN ÜLKE YOK'
Ordunun mayasının sağlam olduğunun altını çizen Başbuğ, şöyle devam etti:
"Daha öncede söylediğim gibi bu ordunun mayası o kadar sağlam ki kendisine yapılan bütün hainliklere rağmen, bunu tekrar söyledim, dünyanın hiçbir yerinde ordusuna böyle hainlik yapılan başka bir ülke yok. Bu da bir gerçek. Buna rağmen bakınız 2015 yılından beri silahlı kuvvetlere ne zaman görev verilse, silahlı kuvvetler her şeyi unuttu, dikkate almadı, yapılanları bir kenara koydu, yüreklerine taş bastı. Kendisine verilen görevi en iyi şekilde yapmak için canla başla uğraşıyor, didiniyor. Kanını akıtıyor, şehit veriyor, yani olayı böyle değerlendirmemiz gerekiyor. 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminde Türkiye uçurumun kenarından döndü. FETÖ'cüler temizlendi veya temizlenmeye devam ediyor. Silahlı kuvvetlerde ne kadar kalmış onları ben bilemem. Onu ancak şuanda görevde olan arkadaşlar bilirler. O konular üzerinde herkes bir yorum yapıyor."

'MAALESEF SESSİZ KALINDI'
Adalar konusunda sessiz kalındığını savunan Başbuğ, "Son yıllarda bu konularda maalesef biraz sessiz kalındı, pek hareket edilmedi. Biz söyledik; 'Bari nota verin, sert bir nota verin.' Bakın bugüne kadar bir nota verildiğini duyamadım. Özellikle uluslararası ilişkilerde antlaşmalardan dolan haklarınızda zamanı iyi kullanmamız lazım. Zamanında reaksiyon göstermeniz lazım. Göstermezseniz karşı tarafı güçlendiriyorsunuz. Zamanında tepki göstermeniz lazım. Özellikle Ege'de son yıllarda tepki göstermekte ben biraz geç kalındığını, daha önce de söyledim. Bugün de söylemek durumdayım. Haklarımız korunmalıdır. Sonuna kadar korunacaktır."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- İlker Başbuğ ile röp.
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mahir ALAN / ADIYAMAN,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
====================================

En Çok Aranan Haberler