HABER

DHA YURT BÜLTENİ - 1

1)ŞEHİDİN CENAZESİ KİLİS'TEN MEMLEKETİNE UĞURLANDI SURİYE'nin Azez kentindeki üs bölgesinde mevzide çıkan yangını söndürmek isterken meydana gelen patlamada şehit olan Deniz Piyade Komando Sözleşmeli Er Ramazan Önal'ın (25) cenazesi, Kilis'te yapılan işlemlerin ardından dün memleketi Malatya'ya uğurlandı.

1)ŞEHİDİN CENAZESİ KİLİS'TEN MEMLEKETİNE UĞURLANDI

SURİYE'nin Azez kentindeki üs bölgesinde mevzide çıkan yangını söndürmek isterken meydana gelen patlamada şehit olan Deniz Piyade Komando Sözleşmeli Er Ramazan Önal'ın (25) cenazesi, Kilis'te yapılan işlemlerin ardından dün memleketi Malatya'ya uğurlandı.

Görüntü Dökümü
-------------------------------
- Hastane önünde bekleyen askerler
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU / KİLİS,(DHA)

=========================================================

2)ERDOĞAN'DAN CAMİYE SALDIRIYA TEPKİ: TERBİYESİZ, AHLAKSIZ, ADİ, ALÇAK SEN KOLAYI SEÇTİN

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Yeni Zelanda'da cuma namazı sırasında iki camiye düzenlenen terör saldırısına sert tepki gösterdi. İsrail'e de Filistin üzerinden tepki gösteren Erdoğan, Yeni Zelanda'daki saldırganın yayınladığı bildiride Türkiye ve şahsını hedef alan bölüme değinerek, "Bu ifadeler kafalarda ve kalplerde yaşatılan heveslerin ifadesidir. Senin her yerin bomba olsa ne yazar? Terbiyesiz, ahlaksız, adi, alçak sen kolayı seçtin. İstanbul'a da ne diyor bu ahlaksız; 'Konstantinopol.' Bu millet var ya, bu can bu tende oldukça, böyle bir şeye asla müsaade etmez, etmeyeceğiz. Müslümanlar olarak asla baş eğmeyeceğiz ama asla bu alçakların seviyesine de düşmeyeceğiz. Kökeni, inancı, meşrebi ne olursa olsun, günahsız her masum insanın ölümüne karşı aynı ilkeli duruşu sergileyeceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisince 31 Mart yerel seçimleri için düzenlenen mitinge katılmak üzere dün öğle saatlerinde Gaziantep'e geldi. Havalimanında Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Vali Davut Gül, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, milletvekilleri ve protokol üyeleri tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, otobüsle 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'na geçti. Yol boyunca sevgi gösterileriyle karşılaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ara ara otobüsü durdurup kent sakinleriyle sohbet edip, çocuklara hediyeler verdi.
Miting alanındaki platforma boynunda üzerinde ay- yıldız ve 'Gaziantep' yazılı atkıyla çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antep Müdafaa Türküsü'nün sözlerini okudu. Kentin düşman işgalinden kurtarılışında önemli rol oynayan Şahin Bey, Şehit Kamil ve Karayılan ile birlikte 6 bin 317 şehidi rahmetle anan Erdoğan, Gaziantep'ten övgüyle bahsetti. Gaziantep'e son 1 yılda 4'üncü kez önce geldiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17 yılda yapılan yatırımları anlatarak, şunları söyledi:
"Fabrikalarının üretimiyle insanlarının çalışkanlığıyla örnek olan Gaziantep. Hemen yanı başındaki Suriye'den gelen yüz binlerce muhacire ensarlık yapan kadirşinas Antep. Emeğin, kazancın şehri Antep. Sen ne güzel şehirsin Gaziantep. Göbeklitepe, Şanlıurfa'yla beraber aynı zamanda Gaziantep'in de turizmine ekonomisine katkı sunacaktır. İhracatta 7 milyar dolar sınırını zorlayan şehrimiz inşallah turizmde de çok büyük başarılara imza atacaktır. İnşallah 31 Mart'ta Gaziantep yepyeni bir hizmet döneminin kapısını aralayacaktır. Biz Antep'i sadece aşkla sevmekle kalmıyoruz, tarihinin en büyük hizmetleriyle geleceğe hazırladık, hâlâ hazırlıyoruz. Son 17 yılda Gaziantep'e 35 katrilyon yatırım yaptık. Laf ola beri gele yok. Bunlar resmi rakamlar. Eğitimde yaklaşık 3 katrilyon liralık kaynakla 10 bin 830 adet yeni derslik inşa ettik. 60 binden fazla öğrencinin öğrenim gördüğü şehrimize ikinci devlet üniversitesini, Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'ni kurduk. Bu üniversite var ya öyle sıradan bir üniversite değil. Bölgenin merkezi bir üniversitesi. Yüksek öğrenim öğrencileri için 9 bin 440 kişi kapasiteli yurt binaları açtık. Birkaç yıl içerisinde 2 tane Gaziantep'te, 1 tane Nizip'te olmak üzere toplamda 2 bin 250 kişi kapasiteli yeni yurt binaları daha açıyoruz. Gaziantep'e 33 bin seyirci kapasiteli bir stadyum yaptık mı? Memnun musunuz? Dedik ve yaptık. Biz ne aldatan olduk, ne aldanan olduk. İnşallah 'millet bahçesi'ni kuruyoruz. Muhteşem bir millet bahçesi. İçinde de millet kıraathanesi olacak. Bunun içinde çocuk kütüphanesinden yüzme havuzuna kadar her türlü sosyal ve sportif tesisin olduğu, Hasan Celal Güzel Millet Bahçemiz, ayrıca Gaziantep'e kazandıracağımız bir diğer millet bahçemiz olacak."

'KIŞLANIN YERİNE MİLLET BAHÇESİ VE MEDENİYET ŞEHRİ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl vefat eden eski bakanlardan Gaziantepli Hasan Celal Güzel için alandakilerden Fatiha isteyip, okudu. 5'inci Zırhlı Tugay Komutanlığı'nın bulunduğu kışlanın kent merkezinden taşınarak yerine millet bahçesi ile taş evlerle inşa edilecek 'Medeniyet Şehri' kurulacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şahin Bey'in şehit edildiği ve adına anıtının bulunduğu yere Milli Mücadele Tabiat Merkezi'ni kuruyoruz. Bu parkta özellikle genç kuşaklara Gaziantep Savunması'ndaki bütün olaylar görsel olarak anlatılacak. Gaziantepli ihtiyaç sahiplerimizi, şehit yakınlarımızı, yaşlılarımızı, engellilerimizi toplam yaklaşık 4 katrilyon liralık kaynakla destekledik. Sağlıkta şehrimize son 17 yılda toplamda 1135 yataklı 20 hastaneden oluşan 83 adet tesis kazandırdık. Şimdi de şehrimize inşallah önümüzdeki yıl hizmete sunacağımız 1875 yataklı bir şehir hastanesi yapıyoruz. Biliyorsunuz Ankara Bilkent'te 3 bin 700 yataklı şehir hastanesini açtık. Şimdi bir benzerini de inşallah 1875 yataklı olarak Gaziantep'te açacağız. Ayrıca 300 yataklı Gaziantep Çocuk Hastalıkları Hastanesi, 400 yataklı Nizip Devlet Hastanemizin proje çalışmaları da devam ediyor. 25 Aralık Devlet Hastanemizi de 300 yataklı ek bir binayla büyütüyoruz. Gaziantep'te 21 bin 313 konut projesini hayata geçirdik. Şimdi çıtayı yükseltiyoruz. Ülkemizin en büyük ve en kapsamlı şehir projesi olan 50 bin konutluk Gaziantep Kuzey Şehir Projesi'ni başlattık. İlk etabındaki 2 bin 795 konutun inşasının sürdüğü Kuzey Şehir'in ulaşımı için yol yapım çalışmalarına devam ediyoruz. Ayrıca şehrimizin güney bölgesinde de yeni bir yerleşim alanı kuruyoruz. İmar Barışı'yla 194 bin Antepli kardeşimizin sorununu çözdük."

'ŞİMDİ GELİYORUM MÜJDEMİZE'
"Şimdi geliyorum müjdemize" diye sözlerini sürdüren Erdoğan, "Biliyorsunuz Gaziantep'in içinde 10 milyon 700 bin metrekare büyüklüğünde bir askeri alan var. Buradaki askeri birliğin artık şehir içinde kalmanın bir anlamanın kalmadığını gördük. Dülük Baba Tabiat Parkı'na ve Erikçe Kent Ormanı'na komşu işte bu devasa alanı Antep'in hizmetine sunmaya karar verdik. Bu alanın yarısını yani 5 milyon metrekareden fazlasını gül bahçeleriyle, ıhlamurlarıyla, çınarlarıyla bir millet bahçesi haline dönüştüreceğiz. Kalan kısmında da Antep'in tarihine, kültürüne, mimarisine, alışkanlıklarına uygun keymıh taşıyla, havarla, bazaltla, beyaz mermerle inşa dilecek bir medeniyet şehri kuracağız. Buradaki binaların her biri hayatlarıyla birer 'Antepevi' şeklinde yapacak. Tabii buna herhalde Konukoğlu'nun da hazırlanması lazım. Böylece şehrimizin adeta çehresine değiştirecek dev bir hizmeti sizlere kazandırmış olacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılacak millet bahçesi ve 'Medeniyet Şehri'nin görüntülerini dev ekrandan izlettiği alandakilere "Kabul edenler, etmeyenler?" diye sorduktan sonra "Oy birliğiyle kabul edilmiştir" dedi.

GAZİANTEP DOĞU VE BATIYA HIZLI TRENLE BAĞLANACAK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Araban ve Karkamış ilçelerine de doğal gaz verileceğini ifade ederek, kente ulaştırmada 6 katrilyon liralık yatırımda bulunduklarını belirtti. Gaziantep'i, batı ve doğuya hızlı tren hatlarıyla bağlayacaklarını ifade eden Erdoğan, "Gaziantep- Osmaniye- Adana- Mersin hızlı tren projemizin yapım çalışmaları da etap etap devam ediyor. Gaziantep'i, İstanbul, Ankara ve Konya'dan Karaman'a hızlı trenle bağlayacak hattı, Nurdağı'ndan Kahramanmaraş'a da bağlıyoruz. Şanlıurfa- Gaziantep hızlı tren projemizi de tamamladığımızda Gaziantep hem doğusuna hem de batısına hızlı trenle bağlanmış olacak. Hem metro standartlarında kent içi ulaşımına hem de hızlı tren bağlantısıyla şehirler arası ulaşıma hizmet verecek Gaziray'ın yapımı da sürüyor. Bu konuda belediyemizden yükü inşallah alacağız. Gaziantep'e 5 baraj ve 3 gölet inşa ettik. 2 baraj ve 1 gölet daha inşa ediyoruz. Bay Kemal diyor ya 'Çiftçiler battı, bitti'; Bay Kemal sen hangi dünyada yaşıyorsun ya? Bak ben resmi rakam açıklıyorum resmi rakam. 1,5 katrilyon lira tutarında tarımsal destek verdik çiftçilerimize. Gaziantep'e son 17 yılda 2 yeni organize sanayi bölgesi, 2 teknopark, 11 araştırma geliştirme merkezi, 4 tasarım merkezi kurduk" diye konuştu.

'VER YİYELİM ÖP YATAYIM, DEMEDİK'
İstihdam rakamları üzerinden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gaziantepli yatırımcılarımızı 24 katrilyon liralık yatırım teşvikiyle destekleyerek 69 bin kişilik ilave istihdam oluşturduk. Şehrimizdeki 87 bin iş yerimize toplam 2 katrilyon liralık Sosyal Güvenlik Kurumu teşviki verdik. Bugün gazetelerde okudum, Bay Kemal diyor ki 'İstihdam için üretim gerekli üretim.' Üretimden önce yatırım gerekli yatırım. Yahu yatırım olmayınca üretim olur mu? Adamın haberi yok. Önce yatırım, ha yatırımdan sonra da üretim. Garip, anlamaz, bir koyun ver kaybeder gelir. SSK'yı böyle batırdı. Gaziantep'te 49 tarihi eserimizin restorasyonunu yaptık. Gaziantep'te İstinaf Mahkemesi'ni faaliyete geçirdik. Adalet Bakanı buradan ya. Gördüğünüz gibi biz, CHP gibi, diğerleri gibi 'Ver yiyelim, öp yatayım' demedik. Gece gündüz çalıştık. Şehrimizi eserlerle, hizmetlerle donattık. İnşallah önümüzdeki dönemde hep birlikte çok daha büyük yatırımlara imza atacağız" dedi.

'CHP'NİN LİSTESİNDE HDP, FETÖ ADAYLARI CİRİT ATIYOR'
Erdoğan, Millet İttifakı'nı da eleştirerek, CHP'nin listesinde HDP'li belediye meclis adayları ve FETÖ'nün belediye başkan adaylarının cirit attığını kaydetti. Milletin neyin ne olduğunu iyi görebildiğini anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Seçimlerde bir 'Cumhur İttifakı' var, bir de CHP'nın etrafında kurulan, görünüşte, yanında adı 'iyi' kendi bir hayli karışık olan bir partiyle, isminden başka geçmişiyle bağlantısı kalmayan Saadet'in olduğu bir ittifak var. Ama ittifakın asıl ortağını gizlemeye çalıştılar. Çünkü parti sabıkalı. Bu partinin ipi terör örgütünün elinde. Bu partiyi Ankara'daki genel merkezi değil, Kandil yönetiyor. Gaziantep'te işler daha da karışık, sırtını Kandil'e dayayan ve oradan gücünü alan. CHP aslında bunu destekliyor. Ama gerçekte bir başka adayın yanında gibi gözüküyor. Sizlerin 'Et diye kaptım, balcan börkü çıktı'; böyle güzel bir sözünüz var sizin. 'Şu partinin adayı' diyorsunuz, sonra bakıyorsunuz aslında başka partinin adayı. 'Şu parti, şunu destekliyor' diyorsunuz, sonra bakıyorsunuz kimin kimin desteklediği belli bile değil. Türk siyasetinin bu duruma düşürmeye kimsenin hakkı yok. Çıkıp delikanlıca kim kiminle ittifak halinde, kim kimin belediye başkan adayını destekliyor, kim kimin belediye meclis üyelerini kendi listesinden gösteriyor, söyleyin. CHP'nin listesinde HDP belediye meclis adayları, FETÖ'nün belediye başkan adayları cirit atıyor. Ötekilere bakıyorsunuz hakeza aynı şekilde. Neyse ki herkes rolünü iyi oynayamıyor. Kurulan tezgah ele veriyor da milletimiz neyin ne olduğunu daha iyi görebiliyor."

'EZAN OKUNURKEN DÜDÜK ÖTTÜRMEYE MECBUR MUSUNUZ?'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP'lilerin açıklamaları ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Mayıs 2011'de Hakkari'deki mitingini ve Gezi olayları sırasında çekilen görüntüleri de alandakilere dev ekrandan izletti. Erdoğan, eleştirilerini şöyle sürdürdü:
"Görüyor musunuz? İşte bunlar yönetiyor CHP'yi. Şimdi kardeşlerim ne diyor bu adam; 'Kürdistan'da oylar HDP'ye' diyor. Bu adam Kürt değil ha. Bu adam ne idüğü belirsiz. Türkiye'de 'Kürdistan' diye bir bölge var mı? Türkiye'de, Güneydoğu Anadolu Bölgesi var. Şu anda biz neredeyiz, burası neresi? Bizim 7 tane siyasi bölgemiz var. Şimdi bu zat 'Kürdistan'dan bahsediyor. Çok seviyorsa Irak'ın kuzeyinde 'Kürdistan' var. Defol oraya git, oraya git. Ama ülkemizi, bu toprakları bölemezsiniz. Topraklarımızı böldürtmeyiz. Ama bunlar bayrak düşmanı. Bunlar ezan düşmanı. İşte Taksim'de yaptılar, milletimiz ne dedi biliyorsunuz? Bunlar bizim bayraklarımızı yakan değil mi? Bay Kemal Hakkari'de, bir tane Türk bayrağı yok. Sana kimse mecbursun demedi ama elinde düdüklerle ezan okunurken düdük öttürmeye mecbur musunuz? Dünya Kadınlar Günü için bir araya gelmişler. Sen Dünya Kadınlar Günü için oraya gelirken acaba Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nu bilmiyor musun? Bunun için ne yapacaksın; en azından valiliğe müracaat edeceksin. Aradım Valimizi, 'Müracaatları var mı?' dedim. 'Yok' dedi. Bu ülke, yol geçen hanı mı ya? Bu ülkeyi, eski Türkiye mi zannediyorsunuz? Yazını yazacaksın, haberi vereceksin ve sana valilik nereyi uygun görürse toplantını orada yapacaksın, yürüyüşünü de orada yapacaksın. Ben öyle yapıyorum da sana ne oluyor sen istediğin gibi hareket ediyorsun? Yok böyle bir şey. Onun için de gereği yapıldı ve o akşam onlar oradan dağıtıldı. Bakıyorsunuz yurt dışında benim bayrağımı yakıyor. Kim bu? Güya bunlar Türk. Ne Türk'ü ya bunlar ahlaksız, bunlar vatan haini ve dikkat edin Gezi'de, işte Taksim Meydanı'nda Cumhuriyet Halk Partisi'nin bayrağıyla onların paçavraları yan yana. Bundan Bay Kemal hiç rahatsız oldu mu? Olmadı. Öyle bir derdi yok ki Bay Kemal'in. Onun derdi başka. İşte bu gerçekler ortadayken CHP Genel Başkanı istediği kadar kendini paralasın. Gerçi o da açık vermiyor ama zaman zaman yakalıyoruz. Kendi başına atıp tuttuğu kürsülerde değilse bile sorulara muhatap olduğu televizyon programlarında asıl niyetini ifşa ediyor. Çıkıp diyor ki 'YPG Türkiye'ye saldırmaz.' Madem öyle, biz tepelerine binene kadar Afrin'den Gaziantep'e, Hatay'a düşen bombalar, roketler, sıkılan kurşunlar kimden geliyordu? Bunları YPG atmıyor muydu? Hâlâ Tel Rıfat'tan, Mümbiç'ten, Fırat'ın doğusundaki yerlerden fırsat buldukça ülkemize kurşun sıkan YPG değil mi? Çukur eylemleriyle şehirlerimizin altını üstüne getirenler bunlar değil mi?
Ankara'da, İstanbul'da bombaları patlatanlar bunlar değil miydi? Gaziantep'te Karşıyaka Polis Merkezi'nin önünde bombalı araç saldırısında 12 vatandaşımızı şehit edenler bunlar değil miydi? YPG ile PKK'nın farkı var mı? Tabii Amerikalılar işlerine geldiği için ısrarla bunları ayrıştırmaya çalışıyor, Kılıçdaroğlu'na ne oluyor, aynı teraneleri tekrarlıyor. Hadi onlar çıkarları olduğu için bunu yapıyor, Kılıçdaroğlu niçin YPG'nin avukatlığına soyunuyor? İşte bu zihniyet. Biz diyoruz ki '31 Mart beka seçimidir' ve ona gereken dersi sandıkta bir Osmanlı tokadıyla verelim. Çünkü ülkemiz bu kafanın eline düşürse var ya vay halimize. Terör örgütleri başımıza çıkar. Sadece ülkemizdeki değil, tüm dünyadaki teröristlere de güçlü bir mesaj iletmemiz gerekiyor."

'ARTIK GİZLEYECEKLERİ HİÇBİR YERLERİ KALMADI'
CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş hakkındaki 'sahte senetle icra takibi' iddialarıyla ilgili ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle dedi:
"İşte bakın Ankara'da belediye başkan adayı. Düşünün ya 600 bin dolar, bir müvekkilini güya dolandırıyor. Ve adam dava açıyor. Sahte senet düzenlenmiş. Yargıda kazanıyor. Şimdi bunu Ankara'daki adayları inkar ediyor. Şu anda bütün belgeler ortaya döküldü. Artık gizleyecekleri hiçbir yerleri kalmadı. Çünkü CHP demek çöp, çukur, çamur demek. CHP demek aynı zamanda yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar demek. İşte kardeşlerim bunları ayaklarımızın altına almak için 31 Mart bizim için en büyük fırsattır."

'TERBİYESİZ, AHLAKSIZ, ADİ, ALÇAK SEN KOLAYI SEÇTİN'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Zelanda'da cuma namazı sırasında iki camiye düzenlenen terör saldırısına sert dille tepki gösterdi. Saldırılarda yaralanan 3 Türk vatandaşından biri ve Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern ile telefonda görüştüğünü anlatan Erdoğan, İsrail'e de tepki göstererek, şunları kaydetti:
"İslam düşmanı katiller ellerine silahlarını alıp, cuma namazı için toplanan Müslüman kardeşlerimize saldırıyorlar. Saldırının görüntüleri de canlı olarak yayınlandı. 49 kardeşimiz orada şehit oldu. Bunların dışında 3 de Türk var. Onlar da yaralı. Ben birine ulaştım, kendisiyle görüştüm. Başbakanla da görüştüm. Bir de o alçak, bu katil bildiri yayınlamış. Bu bildiride tüm Müslümanlarla birlikte ülkemizi, milletimizi ve şahsımı da hedef alıyor. Neymiş Boğaz'ın batısına geçmeyecekmişiz, yani Avrupa yakasına. Yoksa ne olurmuş; İstanbul'a gelip, hepimizi öldürür, bizleri topraklarımızdan sürermiş. Bu ifadeler kafalarda ve kalplerde yaşatılan heveslerin ifadesidir. Biz işte bunun için şehadetleri dinin temeli olan ezanlarımıza, onların okunduğu camilerimize, minarelerimize, istiklalimizin sembolü olan bayrağımıza böyle sıkı sıkı sarılıyoruz. Be hey gafil önce şunu bil; Ben niye içeri girdim biliyorsunuz değil mi? Ziya Gökalp'in meşhur şiiri var, kitaplara girmişti. Sen hangi milletle konuşuyorsun ya, neyi konuşuyorsun? Senin her yerin bomba olsa ne yazar? Sen orada ibadette olan o masum Müslümanları buldun, elinde silahlarla gittin onları taradın. Terbiyesiz, ahlaksız, adi, alçak sen kolayı seçtin. Birileri de hâlâ bizim ezan ve bayrak hassasiyetimizi kendince küçümsemeye veya çarpıtmaya çalışıyor. İşte ben bu okuduklarımdan dolayı hapse girdim. Nerede? Türkiye'de. Ama siz ne yaptınız? 'Muhtar bile olamaz' dediklerinde aldığınız bu evladınızı hem Başbakan yaptınız, hem de Cumhurbaşkanı yaptınız. Şimdi İstanbul'a da ne diyor bu ahlaksız; 'Konstantinopol.' Bu millet var ya, bu can bu tende oldukça, böyle bir şeye asla müsaade etmez, etmeyeceğiz. Evelallah çıkmış, İsrail'in başında bir tane şu anda soyguncu var ya, yargılanan var ya, her türlü yolsuzluktan yargılanan bir başbakanları var ya, onun oğlu da tweet atıyor. Bu tweet'te ne diyor; 'İstanbul, Bizans'ın başkenti bir Hristiyan şehridir. Türk işgaliyle karşı karşıyadır.' Be ahlaksız siz Filistin'in tamamını işgal ettiniz. Netanyahu zalimdir. Eğer dünyada zulmeden bir ülke aranıyorsa o da İsrail'dir. Bir terör devleti aranıyorsa o da İsrail'dir. Bunları söylüyoruz diye rahatsız olanlar varsa kusura bakmasınlar, onlar varsın rahatsız olsunlar. Biz gerçekleri söylüyoruz, söyleyeceğiz. Burada Yeni Zelanda'da şehit edilen tüm kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, Müslümanlara başsağlığı diliyorum. Müslümanlar olarak asla baş eğmeyeceğiz ama asla bu alçakların seviyesine de düşmeyeceğiz. Kökeni, inancı, meşrebi ne olursa olsun, günahsız her masum insanın ölümüne karşı aynı ilkeli duruşu sergileyeceğiz."

25 ARALIK PANORAMA MÜZESİ'Nİ GEZDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından alandakilere kenevir torbasında çay ikram edip, alana yakın mesafede bulunan 25 Aralık Panorama Müzesi'ni gezdi. Büyükşehir Belediyesi tarafından Tarihi Antep Kalesi yakınlarında inşa edilen ve içerisinde Antep Savunması'na katılan kahramanlara ait eserler ile kentin düşman işgalinden kurtarılışının yağlı boya çalışmasıyla anlatıldığı müzeyi gezen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'den bilgi aldı.

Görüntü Dökümü
-------------------------------
- Alana gelen vatandaşlar
- Pankartlar ve kayabalık
- Recep Tayyip Erdoğan'ın gelmesi
- Vatandaşlara çay dağıtılması
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mücahit YOLCU - Eyyüp BURUN - Mustafa KANLI / GAZİANTEP,(DHA)

3)KILIÇDAROĞLU: HUZURU YENİDEN TESİS ETMEK ZORUNDAYIZ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yalova'nın ardından Tekirdağ'da partisinin Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği mitinge katıldı. Miting öncesinde meydanda toplanan kalabalığa Yeni Zelanda'da camide yapılan katliam nedeniyle müzik yayını yapılmadı. Kılıçdaroğlu, konuşmasında Türkiye'yi hep birlikte aydınlığa çıkarmak zorunda olduklarını vurguladı. Ülkede huzurun yeniden tesis edilmesi gerektiğine vurgu yapan kılıçdaroğlu, "Kavgadan, kinden, öfkeden bir şey çıkmaz. Bugün Türkiye nereden bakarsanız bakın iç politikada da, dış politikada da, eğitimde de, tarımda da, işsizlikte de, istihdamda da büyük sorunlar yaşıyor. Bütün mücadelem, bu ülkede herkes huzur içerisinde yaşasın. Bütün mücadelem bu. Her evde bereket olsun, her evde huzur olsun, kavgadan bir şey çıkmaz. Siyaset bir hizmet yarışıdır. Ama hizmet yarışını bir kenara atıp, kinle öfkeyle yola çıkıp insanları karalayarak, kötüleyerek, naylon bir sürü suçlamalar bularak, insanları bir şekilde siyasetin dışına nasıl atarım diye çaba harcayarak siyaset yapamazsınız, ülkeyi aydınlığa çıkaramazsınız." dedi.

'17 YIL SONUNDA VATANDAŞ SOĞAN KUYRUĞUNA GİTTİ'
Kılıçdaroğlu, iktidarı eleştirdiği konuşmasında şöyle dedi:
"Bir yıl değil, 5 yıl değil, 10 yıl değil, 15 yıl değil 17 yıldır tek başına yönetiyorlar. 17 yıl sizden vergi istediler vergi ödediniz. 17 yıldır sizlerin vergileriyle geçmişte kurulan fabrikaları tek tek sattılar ve bundan da 70 milyar dolar para aldılar. Borç gırtlağa kadar dayandı. Devletin borcu var, çiftçinin borcu var faiziyle beraber erteliyorlar, esnafın borcu var, sanayicinin borcu var. Herkes borç batağında. Trilyonlarca lira vergi aldın. 70 milyar dolar özelleştirme geliri aldın. Dünyanın borcunu edindin. 17 yılın sonunda vatandaş nereye geldi, soğan kuyruğuna gitti. Bir de milletin aklıyla dalga geçtiler, bu kuyruk 'varlık kuyruğu' diye. Varlıklı adam 1 kilo domates, soğan almak için kuyruğa mı girer, milleti mi kandırıyorsunuz siz. Ama demokratik yollarla bütün bu sorunları aşacağız. Yeni bir baharı hep beraber getireceğiz. Umutsuzluk bizim kitabımızda yok. Hep beraber huzur içinde Türkiye'yi yeniden ayağa kaldıracağız. Bu bizim görevimiz. Kime karşı, bayrağımıza karşı, vatanımıza karşı, çocuklarımıza karşı borcumuz var. Daha güzel bir Türkiye'yi onlar için yeniden inşa edeceğiz" dedi.

'FABRİKALARI SATTILAR'
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin pamuk, buğday, incir ihraç edip, fabrika kurduğuna vurgu yaparak, "Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan fabrikaların hemen hemen tamamı, SEKA'ları alın, Sümerbank'ı alın, TARİŞ'i alın, Çaykur'u alın, Fiskobirliği alın, TMO'yu alın, Etibank'ları alın domates, tütün, pamuk sattılar ve bu fabrikaları kurdular. Bu fabrikalarda binlerce işçimiz çalıştı. Şimdi fabrikaları sattılar o parayla domates, soğan, patates alıyoruz. Kimi kazandırıyoruz başka ülkelerin çiftçisini. Şimdi düşünün Yunanistan komşunuz. Yunanistan'dan pamuk alıyoruz 115 milyon dolarlık geçen sene. 13 milyon dolarlık tütün aldık, 15 milyon dolarlık buğday satın aldık. Trakya'nın bereketli ovalarına bakın, Konya'ya bir ara buğday deposu derdik. Şimdi saman, buğday ithal ediyoruz. Patates, Fasulye aklınıza ne gelirse. Niçin? Hangi gerekçeyle. Çiftçi desen var, toprak desen var, deniz desen var, su desen var, çalışkan insanlar desen hepsi var. Neden ithal ediyoruz? Şimdi diyorlar ki Türkiye'nin beka sorunu var. Beka sorunu ne demek önce onu anlatayım. Bir ülke geleceği konusunda endişeye düşerse, bir ülke geleceği konusunda ciddi sorunlarla karşılaşacağını düşünürse bir beka sorunum vardır diyebilir" diye konuştu.

'TÜRKİYE'NİN KALKINMA PLANI YOK'
Almanya'nın Avrupa'nın en güçlü ülkesi olduğunu söyleyen Kılaçdaroğlu, "Ama Almanya baktı Çin ve Hindistan'da ücretler çok düşük, üretilen mallar çok ucuza Avrupa'ya geliyor. Almanya baktı ki benim beka sorunum var, üretimde beka sorunum var, geleceğimden bir beka sorunum var ve ben Çin'in, Hindistan'ın ürettiği maliyetten daha düşük maliyette ve daha kaliteli mallar üretmeliyim dedi ve sanayide 4.0 dedi. Yani birbiriyle konuşan, anlaşan robotlar. Asgari ücret yok, grev yok, toplu sözleşme yok, sosyal yardım yok, makine, basıyorsun düğmeye 48 saat, 60 saat, 100 saat günün 24 saati çalışıyor. Böylece Çin'le, Hindistan'la rekabet edebildi ve bütün dünyaya örnek oldu. Sanayide 4.0. Bunu ne zaman yaptı? Planlamayla yaptı. Ne zaman planladı bunu? Baktı ki Çin'de, Hindistan'da, Güney Kore'de büyük gelişmeler var o zaman ben de önlem almalıyım dedi plan yaptı. Peki ben size bir soru sorayım; Türkiye Cumhuriyeti'nin Kalkınma Planı var mı? Maalesef yok. 2018'de son kalkınma planının süresi doldu. Kalkınma planı yok. Yani elin oğlu hangi ülkeyi düşünürseniz planlaması var, önümüzdeki 50 yılın, 30 yılın, 60 yılı, 100 yılı planlıyor biz yarın sabah ne olacağını bilmiyoruz." dedi.
"AK Partili kardeşlerime seslenmek istiyorum" diyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"17 yıl ne istedilerse verdin kardeşim. Oy dedin oy verdin, vergi dedin verdin, babalarının dedelerinin kurduğu fabrikaları sattılar, bir de üstüne borç aldılar, şimdi seni soğan kuyruğuna soktular. Şimdi ne yapacaksın kardeşim? Elini vicdanına koyacaksın sandığa gideceksin, dur artık yeter diyeceksin. Gırtlağa kadar geldi çocuklarım işsiz diyeceksin. İşsizlik, bütün kötülüklerin anası olan işsizlik. Üniversiteyi bitiren binlerce çocuğumuz var, milyonlarca çocuğumuz var işsiz. En son işsizlik rakamları açıklandı, 7-7.5 milyona dayanıyor işsiz sayımız. Taşı sıksa suyunu çıkaracak, gencecik fidan gibi çocuklarımız, üniversiteyi bitirmiş çocuklarımız yıllardır işsiz. Beylerin çocukları işsiz değil, beyler işsizliğin, yoksulluğun ne olduğunu bilmiyorlar. Bunu ben kabul etmiyorum. Benim vicdanım bunu kabul etmez. O nedenle Ak Parti'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum, senin artık yeter demen lazım."

'İŞSİZLİĞİ, ÜRETİMLE ÖNLEYEBİLİRSİN'
Dünyadaki tüm iktisarçıların ortak görüşünün üretim ile işsizliğin önlenebileceği yönünde olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "İşsizliği çözmenin bir yolu vardır; üreteceksiniz, çalışacaksınız, alın teri dökeceksiniz. Yani üreten Türkiye olacak, tüketen değil. Fabrikada üreteceksiniz, tarlada üreteceksiniz, hizmet üreteceksiniz, bilimde üreteceksiniz hayatın her alanında üreteceksiniz. Ürettiniz mi Türkiye güçlü olur, söz sahibi olur, herkesin işi olur, her evde huzur olur, mahallede huzur olur, Türkiye'de huzur olur, bölgenin en büyük gücü olursunuz. Ürettiniz mi bütün dünya size saygı duyar. Tarlada üretmiyoruz, ithalat olmadan üretim yapamıyoruz. Şimdi kalkmış diyor ki bize oy verin. Ne yaptın da size oy vereceğiz? 2002'den 2019'a kadar en az 20 sefer işsizlikle mücadele programı açıklandı. İstihdam büyüteceğiz. Ne oldu her seferinde işsiz sayısı arttı. Yönetemiyorlar, yönetme güçleri yok" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, İstanbul'da belediye başkan adayları Ekrem İmamoğlu'nun 5 yılda 150 bin kişiye istihdam yaratacağını söylediğini belirterek, şöyle dedi:
"Eyvallah. Devasa bir İstanbul, nüfusu pek çok ülkeden fazla olan İstanbul. 150 bin kişilik istihdam yaratacağım dedi. Arkadan Binali bey, Binali Yıldırım, 'Efendim olur mu, istihdam sorununu çözmek belediyelerin işi değildir" diye açıklama yaptı. Peki kimin işi? Ona göre hükümetin işi. Hükümet çözdü mü? Hayır. O hükümetin başında kim vardı? Binali Yıldırım vardı. Niye çözmedin kardeşim. Sonra baktı ki bu iş olmuyor, o da bir açıklama yaptı. 'Efendim ben belediye başkanı olursam 500 bin kişiye istihdam yaratacağım.' Tam komedi. Gerçekten tam bir komedi. Kardeşim bakanlık, başbakanlık yaptın, niye istihdam yaratmadın da Ekrem İmamoğlu onu söyledikten sonra 'Ben de istihdam yaratacağım' dedin. Niye yapmadın? En yetkili yerdeydin, başbakandın, bütün bütçe senin emrindeydi. İstediğin yere fabrika kuruyordun, istediğin kişiyi işe alıyordun, niye yaratmadın ?"
Kılıçdaroğlu, mitingin ardından eski Tekirdağ fotoğraflarının sergilendiği Balaban Müzesi'ni ziyaret etti. Müze yanındaki bir evde oturan Keskin ailesinden çay daveti alan Kılıçdaroğlu, aileyi ziyaret çay içip, bir süre sohbet etti.

Görüntü Dökümü
-------------------------------
Alanda toplananlar
Bayrak sallayanlar
Çatıda alınan güvenlik önlemi
Kılıçdaroğlu'nun karşılanması
Kılıçdaroğlu'nun gidişi
Müzenin gezilmesi
Aileye çay ziyareti
Ailenin çocuğunu sevmesi
Detaylar

Haber-Kamera: Gurbet GÖKÇE - Mehmet YİRUN - Ruhan YALÇIN / TEKİRDAĞ,(DHA)

Meral Akşener: Olayı buraya getiren, kullanılan dildir (EK)
4)AKŞENER'E İLÇELERDE BÜYÜK İLGİ

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Manisa programı kapsamında Akhisar'dan sonra Gördes'e geçti. Gördes Millet İttifakı'nın seçim irtibat bürosunu ziyaret eden Akşener'e kadınlar büyük ilgi gösterdi. Kadınların selfie isteklerini geri çevirmeyen Akşener'le Gördesliler bol bol fotoğraf çektirdi. Parti otobüsüne geçen Akşener, Millet İttifakı Manisa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Orkun Şıktaşlı ve Gördes Belediye Başkan Adayı Mesut Efe'yi tanıtarak oy istedi. Daha sonra Cumhur İttifakı Gördes Seçim Koordinasyon Merkezi'ndeki partililerle selamlaşan Akşener, yol üzerinde Güneşli köyünde halkın aracını durdurması üzerine kahvehaneye girerek çay içip sohbet etti.
Buradan Demirci ilçesine geçen Akşener'i ilçe girişinde partililer karşıladı. Demirci Kent Meydanı'nda halka hitap eden Akşener, sağduyu çağrısı yaparak birlik beraberlik vurgusu yaptı. İki gündür Manisa'nın ilçelerini gezdiğini söyleyen Akşener, Türkiye'nin tarım alanında her geçen kötüye gittiğini belirterek, "Çiftçilerimizin hali ortada. Adaylarımızın çiftçilere yönelik güzel projeleri var. Sizlerde bu projelere değerlendirip oyunuzu vereceksiniz. Bu bir yerel seçim. Ben adaylarımız için oy istemeye geldim. Gençlerimizi görüyorum. Gençlerimiz artık gündüzleri uyuyup, geceleri oturuyor. Çünkü babalarından harçlık almamak için. Millet çözüm bekliyor. Biz sizin sorunlarınızı çözmek için geliyoruz. Unutmayın İYİ Parti kurulmasaydı ne olurdu bu seçimlerin hali. Onun için bu yerel seçimleri fırsat bilip kulakları çekeceksiniz. Bundan sonra ilk seçim 4,5 yıl sonra. Kulak çekmezseniz 1 Nisan'dan sonra her şeye zam yapılacak haberiniz olsun" dedi.
Konuşmasını tamamlayan Akşener, Demirci Belediye Başkan Adayı Haluk Şenyurt'u halka tanıtarak oy istedi. Akşener Manisa programının son durağı olan Köprübaşı ilçesine geçti. Burada da Köprübaşı Belediye Başkan adayı Fatih Taşlı için halktan oy isteyen Akşener, ilçeden ayrıldı.

Görüntü Dökümü
-------------------------------
Akşener'i karşılayan vatandaşlar
Vatandaşlarla çay içmesi
Halka hitap etmesi
Detaylar

Haber-Kamera: Mehmet CANDAN - Cemil SEVAL / MANİSA,(DHA)

5)KARAMOLLAOĞLU: 81 İLİN TAMAMINI KAZANMAK İÇİN SEÇİME GİRDİK

SAADET Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin oylarını artırmak için değil, 81 ilin tamamını kazanmak için seçime girdiklerini söyledi.
Saadet Partisi, çok sayıda partilinin katılımıyla, Adana'daki Adnan Menderes Kapalı Spor Salonu'nda miting düzenledi. Mitinge, SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun yanı sıra SP'nin Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Muhammed Çelebi Keyhıdır, Seyhan Belediye Başkan Adayı Ahmet Tüfekçibaşı, Yüreğir Belediye Başkan Adayı Mehmet Acar, Çukurova Belediye Başkan Adayı İbrahim Ethem Can, Sarıçam Belediye Başkan Adayı Murat Önal, Saimbeyli Belediye Başkan Adayı Enes Tahsin Ayhan, Ceyhan Belediye Başkan Adayı Sezai Şimşek, Feke Beldiye Başkan Adayı Cumhur Ersöz, Karaisalı Belediye Başkan Adayı Durmuş Sarıgül, Yumurtalık Belediye Başkan Adayı Şerafettin Özözen, Tufanbeyli Belediye Başkan Adayı Gazi Keskin, İmamoğlu Belediye Başkan Adayı Vedat Menemencioğlu, Pozantı Belediye Başkan Adayı İsmail Aktaş, Aladağ Belediye Başkan Adayı Süleyman Şahin, Karataş Belediye Başkan Adayı Hasan Ali Aydın, Kozan Belediye Başkan Adayı Kazım Özgan katıldı.
Mitingde partililere seslenen Karamollaoğlu, savaşa gitmediklerini, siyasi rakipleriyle hasım olmadıklarını belirterek, "AK Parti'nin artık bu ülkenin problemlerine derman olamadığını gördük, hatta yanlış politikalar sebebiyle bir sürü yeni problemin de ortaya çıkmasına vesile oldular. Biz bunu yine söylerken canlarını yakmak, onları üzmek rencide etmek için bunları söylemiyoruz. Bugün hakikaten ülkemiz çok ciddi problemlerle karşı karşıya. Bizim derdimiz onların da müreffeh, huzur içinde bir ülkede yaşamaları, tüm vatandaşlarımızın da, 81 milyon insanımızın daö dedi.
Göreve gelmeleri halinde bütün işlerin ehillere verileceğini, yolsuzluğun olmayacağını, doğru imar planlamaları yapılacağını ifade eden Karamollaoğlu, "Bir şehirde ulaşım da rahat olmalı, doğru ama bunun üzerine bir takım hizmetler var ki onların mutlaka getirilmesi icap eder. Mutlaka halkla beraber olmak icap eder. Onun için biz halkımızla bütünleştik. Biz 81 milyonu kucaklamak için çıktık sözünü laf olsun diye söylemiyoruz. Biz bunu bizzat yaşıyoruz. Biz farklıyız ancak şunu hemen ifade edeyim. Bugün içinde bulunduğumuz şartlarda belediyelerimizin bir takım sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu biliyorum. Her belediye büyük bir borç yükü altında eziliyor, vatandaşı da eziyor. O borcu ödemek için tasarruf yapacağına israf etmekten vazgeçeceğine suya zam, otobüse zam. Tüm belediye hizmetlerine zamlar yağdırılıyor. Sadece zamla belediyeyi ayağa kaldıramazsınız. Tasarrufa riayet etmek şartö diye konuştu.
31 Mart yerel seçimlerine hazırlanırken seçilebilecek adaylar belirlemeye ve oyları artırmak için değil, kazanmak iddiasında bulunduklarını kaydeden Karamollaoğlu, şunları söyledi:
"Bana bazen soruyorlar. 'Kaç tane il, kaç tane ilçe, kaç tane beldede kazanmayı düşünüyorsunuz?' Benim de cevabım çok açık ve net. 81 ilin tamamında kazanmak için seçime girdik biz. 970 civarında ilçenin tamamında kazanmak için seçime giriyoruz. Geriye kalan 300 civarındaki beldelerin tamamında seçimi kazanmak için seçime giriyoruz. Biz milli görüşçüyüz. Milli görüş kimseye karşı tavra atmak için, 'Biz sizden üstünüz' diyen bir anlayış değil. Bu ülkenin, bu memleketin, hatta bu dünyanın daha huzurlu, daha müreffeh bir ülke ve dünya olabilmesi için sağlam prensipleri olan bir anlayış ve görüştür. Bunun için biz farklıyız. Bunun için de biz şu anda bizi tanımayan, prensiplerimizi ve düşüncemizi bilmeyen tüm kardeşlerimize kucağımızı açtık, 'Gelin bu mücadeleyi birlikte yönetelim' diyoruz. Biz bu kararlılığı gösterdiğimiz için birileri bizi ısrarla 'Siz falancalarla berabersiniz, teröristlerle irtibattasınız' diyorlar ama yanlış bir düşüncenin içinde olduklarını bilmelerini arzu ediyorum.ö

Görüntü Dökümü
--------------------------------
- Salondan görüntü
- Salondaki partililerden görüntü
- Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun partilileri selamlaması
- Karamollaoğlu'ndan görüntü
- Karamollaoğlu'nun konuşması
- Karamollaoğlu'na çiçek takdim edilmesi
- Karamollaoğlu ve adayların platformda basına birlikte poz vermesi
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Nuri PİR - Akif ÖZDEMİR / ADANA,(DHA)

6)BAKAN SOYLU: KANDİL'İN ÖNÜNDE BOYNUMUZU EĞİK BIRAKMAYIN

İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, "Bir kardeşiniz olarak söylüyorum, bizim boynumuzu Kandil'in önünde ne olursunuz eğik bırakmayın. Odunpazarlılar bizi Pensilvanya'daki şarlatana güldürmezsiniz değil mi? Bizim elimizi hainlerin karşısında eli bağlı çaresiz bırakmasınız değil mi? Allah sizden razı olsun. Sonra şu Kılıçdaroğlu'nu şu Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'ne sokmayın canım Allah rızası için" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Adana'daki temaslarının ardından çeşitli programlara katılmak üzere Eskişehir'e geldi. Partisinin Odunpazarı ilçesindeki açık hava toplantısına katılan Soylu, yağmura rağmen yoğun ilgiyle karşılandı. Terör örgütlerine yönelik sürdürülen operasyonları anlatan Bakan Soylu, dağa kaçırılarak taciz edilen çocukların hesabını soracaklarını ifade ederek, "Biz insanız, biz aynı zamanda ifade etmem gerekir ki etrafındaki coğrafya ve dünyaya sözü olacak, elini uzatacak, merhamet ortaya koyacak, şefkati gösterecek, iyilik medeniyetinin evlatlarıyız. Buradan sizlere söylüyorum 13-14 yaşındaki kızları alıp dağa götüren, onların eline kalaşnikof verip onları terörist yapmak isteyen ve aynı zamanda onlara taciz edip tecavüz eden o Murat Karayılan hayvanı ile o Cemil Bayık'ın hayvanının burnundan fitil fitil getirmezsek namerdiz" diye konuştu.

'SÖZDE ŞEHİT KATALOĞU ÇIKARAMADILAR'
Bakan Soylu, PKK'nın sözde şehitleri için her yıl çıkardıkları kataloğu bu yıl çıkaramadığını söyledi. İki yılda 3 bin 333 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıklayan Bakan Soylu, "PKK her yıl bir katalog çıkartırdı. Sözde şehitleri ile ilgili. Bu yıl 2018 için çıkartamadı. Neden biliyor musunuz? O kadar biçtik ki, o kadar. Eğer o katalog çıkarsa ya ne sayfalar ne de albümler yetecek. 2 yılda 3 bin 333 terörist etkisiz hale getirildi" dedi.

'BOYNUMUZU KANDİL ÖNÜNDE EĞİK BIRAKMAYIN'
Bakan Soylu, dağa kaçırılarak taciz edilen kız çocuklarının hesabını soracaklarını söyledi. PKK ve diğer terör örgütleriyle olan mücadeleye değinen Soylu şunları söyledi:
"Bir kardeşiniz olarak söylüyorum, bizim boynumuzu Kandil'in önünde ne olursunuz eğik bırakmayın. Odunpazarlılar bizi Pensilvanya'daki şarlatana güldürmezsiniz değil mi? Bizim elimizi hainlerin karşısında eli bağlı çaresiz bırakmasınız değil mi? Allah sizden razı olsun. Sonra şu Kılıçdaroğlu'nu şu Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'ne sokmayın canım Allah rızası için. Bakın Kılıçdaroğlu'nun ayağını attığı yerde ot bitmez. SSK'yı batırdı mı? Televizyonda sorduğum sorulara cevap veremez çünkü onu bir yalanıyla karşı karşıya bıraktım. Fetullah Gülen'e haber gönderdi, dedi ki 'Benden istediği bir şey var mı?' diye sorduğunda 'bakın hocam sizden istediğim bir şey var' dedi. 'Yurtta sulh, cihanda sulh. Ama illaki yurtta sulh'. Evet 15 Temmuz'u yapanların bildirisinin başında da yurtta sulh konseyi vardı. Dedim ki bunun yalan olduğunu söyle, bunun yanlış olduğunu söyle. Söyleyemez. Kontrollü darbe diyordu ya kontrolü darbenin kontrolünde onlar vardı, onlardan kaçtı millet olsun kontrolü. Hadi söylesin, bu istihbarı bilgi de değil, canlı tanıkları var. İstiyorum ki çıksın söylesin. Çıkıp söyleyemez. Eline CHP gibi bir partiyi geçirdi, size söylemek istiyorum. 50 yıl sonra CHP'nin tarihinde bu adamın yönettiği dönemler kara bir leke olarak kalacak. Anmak istemeyecekler, onun dönemlerini. Onun için Eskişehir'e bir daha bulaştırmayın bunları ne olursunuz."
Bakan Soylu, konuşmasının ardından şehit aileleri ve gazilerle bir araya geleceği otele geçti.

'YENİ ZELANDA BİZE MESAJ'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Eskişehir'de şehit aileleri ve gazilerle bir otelde akşam yemeğinde bir araya geldi. Salona girdikten sonra şehit yakınları ve gazilerle sohbet eden Bakan Soylu, Yeni Zelanda'da Müslümanlara yönelik yapılan terör saldırısını kınayarak bu olayın birçok mesaj içerdiğini söyledi. Bakan Soylu, "İşte bugün Yeni Zelanda'dan hiçbir vicdanın kabul etmeyeceği bir haber aldık. Camide ibadet eden insanları, 49 kişiyi bir terörist şehit etti. Ama bildiğimiz sefil terörist profilinde değil. Dikkat edin, yaptığı işi kameraya alacak kadar sadist ama bir o kadar da profesyonel, silahından aracına kadar her şeyi gayet modern, düşünülmüş, hesaplanmış ve yüksek bir operasyon eğitimi gerektiren bir eylemi gerçekleştiren bir terörist profili var. Olayın sebepleri, sonuçları, kriminal durumu hakkında pek çok araştırma ve iddia ortaya konabilir. Ama hiç kimse bu olayın öyle münferit bir olay, psikolojik rahatsızlık sonucu sivil bir insanın yaptığı öngörülemez. Bir olay olduğunu iddia etmemelidir. Bu olayın her yerinde mesaj var ve bu mesaj bizimle ilgilidir, bunu görmemek mümkün değildirö diye konuştu.

'BUNLARA DESTEK OLANLARI TARTIŞMAYACAK MIYIZ?'
Türkiye'nin terörle mücadele konusunda hiç olmadığı kadar güçlü olduğunu aktaran Bakan Soylu, şunları söyledi:
"Bizler doğru taraftayız. Geçmişimize, dinimize, inancımıza, tarihimize ve vicdanımıza uygun bir hayat yaşıyoruz. Eksiklerimiz olabilir, hatalarımız illa ki vardır ama Allah için söyleyin, hırsızın hiç mi suçu yok? Elbette ki ülkeleri siyasi iktidarlar yönetir, kararlar alırlar, uygularlar, çalışırlar ama bize yapılmak istenileni görmeyecek miyiz? Bu salondaki insanların hepsi bir acı yaşadı. Bize bunları yaşatanların eline silahı tutuşturanları, bunları eğitenleri, bunlara destek olanları tartışmayacak mıyız? Devlet mücadelesini elbette ki yapacaktır, yapmaktadır da. Hatta bugün devletimiz, terörle mücadelesinde hiç olmadığı kadar da güçlüdür, bu işin gerçekten sonuna gelmiştir. Ama şimdi tam bu noktada durup, bu teröre, bu acıları yaşatan insanlara destek verenlere, bunlarla kol kola girenlere iki kelime söylemeyelim mi? Bu derdimizi milletimizle paylaşmayalım mı? Gördüğümüz tehlikeyi söylemeyelim mi?ö dedi.
Bakan Soylu'nun konuşması sırasında şehit yakınları ve gaziler gözyaşlarına hakim olamadı. Bakan Soylu konuşmasının ardından şehit aileleri ve gazilerle bir süre sonra sohbet ettikten sonra otelden ayrıldı.

Görüntü Dökümü
-------------------------------
-Süleyman soylu'nun sahneye gelmesi
-Toplanan kalabalık
-Soylu'nun konuşması
-Partililerin yoğun ilgisi
-Genel görüntüler
+++
-Bakan Soylu'nun salona girişi
-Şehit aileleriyle sohbeti
-Bakan Soylu detay
-Bakan Soylu'nun konuşması
-Salondan detaylar
-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN - Hakan TÜRKTAN / ESKİŞEHİR,(DHA)

7)BAKAN VARANK: İSLAMOFOBİYİ TEŞVİK EDEN ANLAYIŞ, BU SALDIRININ AZMETTİRİCİDİR

SANAYİ ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Yeni Zelanda'nın Christchurch kentindeki 2 camiye, cuma namazı sırasında düzenlenen silahlı terör saldırısıyla ilgili, "Maalesef yıllardır Müslüman karşıtlığını yürüten, İslamofobiyi teşvik eden anlayış, bu saldırının azmettiricisidir. Bugün yaşadığımız menfur saldırı, dünyanın dört bir yanındaki tüm Müslümanların nasıl bir tehdit içerisinde olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir." dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Aksaray'da belediye tarafından tadilatı yapılan tiyatro salonunun açılış törenine katıldı. Törende Yeni Zelanda'da 49 kişinin öldüğü 2 camiye yapılan silahlı saldırıya değinen Bakan Varank, saldırıyı kınadığını belirtti. Varank, şunları söyledi:
"Sevgili kardeşlerimize rabbimden rahmet diliyorum. Bu elim hadise, bizleri büyük bir hüzne boğmuştur. Biz bu saldırıları bir tesadüf olarak, bireysel bir eylem olarak görmüyoruz. Maalesef yıllardır Müslüman karşıtlığını yürüten, İslamofobiyi teşvik eden anlayış, bu saldırının azmettiricisidir. Bugün yaşadığımız menfur saldırı, dünyanın dört bir yanındaki tüm Müslümanların nasıl bir tehdit içerisinde olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir."
'TÜRKİYE BUNLARIN GÖZÜNDE SON KALE '
Saldırıyı gerçekleştiren teröristin Türkiye'ye yönelik kullandığı ifadelere de tepki gösteren Varank, "Bu saldırıyı gerçekleştiren teröristin, ülkemiz ve Cumhurbaşkanımızın için kullandığı ifadelerde oldukça manidardır. Dünyanın diğer ucundaki bir terörist, İstanbul'daki minareleri yıkmaktan, Cumhurbaşkanımızı öldürmekten, Ayasofya'yı geri almaktan bahsediyor. Kullandığı silahların üstüne yazdığı yazılarda bile bize, tarihimize yönelik nefret açıkça ilan ediliyor. Bizim bu durum karşısında ibret almamız gerekiyor. Bin yıldır İslam yurdu olan bu topraklarda bizi yaşatmamak için niyet eden bu anlayışla yıllardır karşı karşıyayız. Türkiye bunların gözünde son kaledir. Cumhurbaşkanımız bunların gözünde kilit taşıdır. Biz Türkiye'yi savunacağız. Cumhurbaşkanımıza sahip çıkacağız. Bu küfrün karşısında Müslüman yürekler olarak bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız." diye konuştu.

BAKAN VARANK, SANAYİCİLERLE BİR ARAYA GELDİ
AKSARAY'da ziyaret ve incelemelerde bulunan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, akşam yemeğinde sanayicilerle bir araya geldi. Yeni Zelanda'daki 49 kişinin öldüğü 2 camiye yapılan terör saldırısını kınayan Varank, "İslam karşıtı bu terörist saldırının tüm yönleriyle ve bağlantılarıyla, aydınlatılması için bizde Türkiye Cumhuriyeti olarak konusunun yakından takipçisiyiz. Oradaki şehitlerimiz ve yaralılarımızın her birinin hakkını ve hukukunu her platformda sonuna kadar savunacağımızın bilinmesini istiyoruz" dedi.
İş verenlere desteklerinin sürdüğünü belirten Varank, "Aralık 2020'ye kadar, işe alacağınız her yeni çalışanın SGK primlerini ve vergilerini 12 ay boyunca biz ödeyeceğiz. Eğer kadın, genç ya da engelli istihdam edilirse bu süre 18 aya çıkacak" diye konuştu.
Organize Sanayi Bölgelerinde (OSB) bedelsiz arsa tahsisi kapsamını genişlettiklerine değinen Varank, şunları söyledi:
"Gördüğünüz gibi yükünüzü almak için uğraşıyoruz, siz de çabamızı karşılıksız bırakmayın. Bu arada getirdiğimiz başka yenilikler de var. OSB'lerde bedelsiz arsa tahsisinin kapsamını genişlettik, arsa tahsis süreçlerini hızlandırdık. Ticarethanelerde kullanılan doğal gazın fiyatında yüzde 10'luk indirim yaptık. Bakanlığımızın sera yatırımı teşviklerini arttırdık. KOSGEB açık olan 10 farklı destek programıyla başvurularınızı bekliyor. Bu imkanları en iyi şekilde değerlendirip yeni piyasalar keşfedebilir, ürünlerinizi çeşitlendirebilirsiniz."

Görüntü Dökümü
-------------------------------
- Bakan'den detay
-Törenden detay
- Bakan Varank'ın konuşması
+++
- Bakan Varank'tan detay
- Bakan Varank'ın konuşması

Haber-Kamera: Erkan ALTUNTAŞ / AKSARAY,(DHA)

8)AK PARTİ'Lİ ÇELİK: BUNLARIN TEK İSLAM DEĞİL, TÜM İNSANLIĞA KARŞI DÜŞMANLIKLARI VAR

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Yeni Zelanda'da iki camiye yönelik terör saldırısına tepki göstererek, Avrupalı aşırı sağcıları ve siyasileri 'İslam düşmanlığı ve ırkçılık üzerinden siyaset yapmayın. Bütün dünyayı kötü noktaya götürecek' diye hep uyardıklarını söyledi. Çelik, "Bunların tek İslam değil, tüm insanlığa karşı düşmanlıkları var" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, partisinin Marmaris Belediye Başkan Adayı Serkan Yazıcı'nın kırsal Çamlı Mahallesi'ndeki seçim ofisinin açılışına katıldı. Ardından ilçe merkezindeki Kordon Caddesi'ne geçen Çelik, buradaki seçim TIR'ında Başkan Adayı Yazıcı'dan projeleri hakkında bilgi aldı. Turizm bölgelerinde projelerin turistlere göre yapıldığını ve yöre halkına yönelik olmadığını belirten Çelik, "Bu projeler kısa sürede hayata geçirilecek ve Marmaris halkının uzun yıllar çözülmemiş temel sorunları ortadan kaldıracak eserler olacaktır. Yöre halkını ve vatandaşımızı kapsayan projeler önem arz ediyor" dedi. Çelik, Yazıcı'nın projelerinin genel merkezde örnek olarak gösterildiğini de söyledi.

'TEK İSLAM DEĞİL TÜM İNSANLIĞA KARŞI DÜŞMANLIKLARI VAR'
Yeni Zelanda'da iki camiye yönelik terör saldırısına tepki gösteren Çelik, Avrupa Birliği Bakanlığı yaptığı dönemde aşırı sağcıları ve Avrupalı siyasileri hep uyardıklarını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"İslam düşmanlığı ve ırkçılık üzerinden siyaset yapmayın; Bütün dünyayı kötü noktaya götürecek, dedik. Avrupa Birliği Bakanlığı yaptığım dönemden beri söylediğim bir şey var; Siyasi matruşka bebeklerinde olduğu gibi en üstünde Cumhurbaşkanı Erdoğan düşmanlığı ortaya çıkıyor. O matruşka bebeklerinde olduğu gibi Türkiye düşmanlığı altından İslam ve sakladıkları antisemitizm ve ırkçılık var. Bu atmosferi sağlayan siyasiler ve destek veren medya var. Medya sessiz kalıyor. Esas olarak katliamlara teşvik ettiriyorlar. Bu siyasilerden destek alıyorlar. Bugün Avusturyalı senatör çıktı, 'Burada Müslümanlar kurban olsalar bile suçlu olduklarını örtbas etmeye yetmiyor" diyerek İslam düşmanlığını resmen gösterdiler. Avrupa'da tarihsel düşmanlığı körükleyen bir yapı var. Biliyorsunuz o katliamı yapan kişinin silahında 'Miloş Obiliç' ismi var. Osmanlı İmparatoru Sultan 1'inci Murat'ı Kosava Savaşı'nda sırtından bıçaklayan Sırp katilin ismi. O cani silahına, 'Türk yiyici' diye yazmış. Viyana kuşatması ve Endülüs Müslümanları'nın geri çekilmesini anımsatan birtakım tarihler koymuş. Türkiye'yi değerlendirerek 'Geliriz, minareleri yıkarız. Doğuda yaşayın, batıya geçmeyin' diyor. 'Türkiye durdurulmalı ve Erdoğan öldürülmeli' gibi ahlaksızca caniye yakışan ifadeler var. Bu yazılar, Türkiye'nin güçlenmesinin dünyada canileri korkuttuğunu gösteriyor. Türkiye büyürken ve mazlumlara umut olurken caniler için korku oluyor. Dünyada dinler arası çatışma istemiyoruz. İslam ile terör kelimesini yan yana anmayın. Müslüman olduğunda, 'İslami terör' diyorsunuz. Hristiyan bir kişi terör eylemi gerçekleştirdiğinde, 'Ya deli diyorsunuz ya da bireysel eylem' diye açıklama yapıyorsunuz. Ama bir kişi, canice bir katliam yaptığında üzerindeki kimlikte İslam yazınca 'terör' diyorlar. Bizler kiliseye de, havraya ve sinagoga yapılan saldırılara geçmişte olduğu gibi bugün de yarın da karşı çıkarız. Bunların tek İslam değil, tüm insanlığa karşı düşmanlıkları var. Bizler, hiçbir zaman dini inançlardan yola çıkarak suçlama yapmayacağız. Bizler, teröristin dinine ve coğrafyasına bakmayız, bakılmamalıdır. Oynanan oyunların hepsine karşı millet olarak dik ve diri duracağız."
Açıklamalarının ardından Çelik, beraberindekilerle Marmaris'teki Çukurovalılar Dayanışma Derneği'ne ziyarette bulundu. Burada Adanalılar ile bir araya gelen Çelik, Belediye Başkan Adayı Serkan Yazıcı için destek sözü istedi.
Ziyaret ardından partililerle vedalaşan Ömer Çelik, Bodrum'a geçti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in Marmaris'e gelmesi
-Çelik'in AK Parti Marmaris Belediye Başkan adayı Serkan Yazıcı'nın seçim tırında projeleri hakkında bilgi alması
-Çelik'in Yeni Zelanda'da camideki terör saldırısına ilişkin değerlendirmesi
-Çelik'in Marmaris'te yaşayan Çukurovalılar Derneği'ni ziyaretinden görüntü

Haber-Kamera: MUĞLA,(DHA)

9)BİLAL ERDOĞAN, TÜGVA ADIYAMAN İL TEMSİLCİLİĞİNİN AÇILIŞ TÖRENİNE KATILDI

TÜRKİYE Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bilal Erdoğan, Türkiye Petrolleri Konferans Salonunda düzenlenen TÜGVA Adıyaman İl Temsilciği açılış törenine katıldı. Törene, Erdoğan'ın yanı sıra Adıyaman Valisi Aykut Pekmez, Adıyaman Milletvekilleri Ahmet Aydın, İbrahim Halil Fırat, Fatih Toprak, Yakup Taş, TUGVA Genel Başkanı Enes Eminoğlu ve çok sayıda kişi katıldı. Törende konuşan Bilal Erdoğan Yeni Zellanda'da Cuma namazı için toplanan Müslümanlara yapılan ve 49 kişinin öldüğü silahlı saldırı haberinin Müslüman alemini derinden yaraladığını ifade ederek şunları söyledi:
'ÇIKIN GEÇMİŞİNİZLE HESAPLAŞIN'
"Yeni Zelanda'daki camiye caniler tarafından yapılan saldırının haberi ile uyandık. Tabi ezanla alay edenler diyorlar ki 'ezan kutsal mı nerden çıkartıyorsunuz bunu' diyorlar. Bunu neden diyorlar? Çünkü bu ülkede ezan yasaklandığı zaman o ezanı yasaklayan zihniyetin bugün canlı olduğunu bilelim. Yani bugün ezanla alay edenler bu ülkede varsa ezanla alay edilmesine destek olanlar, çanak tutunlar bu ülkede varsa arkadaşlar çok iyi bilin ki ellerine fırsat geçenlerde maalesef vardır. Çünkü o zamanın bugün ki temsilcileri günlerde ezanı yasakladıkları ile ilgili hiçbir pişmanlığı hayal etmiş değillerdir. O zaman çıkın geçmişinizle hesaplaşın, bu yaptığımız yanlıştı deyin, yap yaptığımız bu millete ihanetti deyin. Bu yaptığımız bu dine saygısızlıktı deyin. Maalesef bugüne kadar bunu ne duyduk ne gördük. Sadece bunu değil, Türkiye'de ezana saygısızlığın ezan düşmanlığının geri planında camilerin ahır yapılışı da var. Camilerin yıkılışı var, camilerin molozların ayrı, arsalarının ayrı satılması var. Ve hiç yakın zamanda duydunuz mu maalesef biz bu ülkede on binin üzerinde camiyi harap ettik, sattık, nice camileri müze yaptık, ahır yaptık bu millete ihanet ettik, bu milletin değerleri ile kavga ettik, diye duydunuz mu? Şimdi bugün Yeni Zelanda'da bu olaylar olurken veya Kudüs'te bulunan Mescidi Aksa'ya saldırılırken, bu ülkede ezana saygısı olmayanları görürken bu insanların samimiyetlerine nasıl inanalım? Bu ülkenin mayası bu milletin harcı belli değerler ile yoğrulmuş. Malazgirt'ten, Çanakkale'ye, Kurtuluş Savaşına, Kurtuluş Savaşı'ndan, 15 Temmuz'a varıncaya kadar maya aynı maya, harç aynı harç ama maalesef bundan itibar edenler bu mayayı beğenmeyenler, bu harcı beğenmeyenler, halen var. Şimdi işte Kudüs bugün dünyada maalesef Müslüman dünyasından bazı gafillerin desteği ile İsrail, Amerika birlikte Filistin'e taarruz ediyorlar."

'KUDÜS'ÜN HUKUKUNU CUMHURBAŞKANIMIZ ERDOĞAN SAVUNUYOR'
İslam aleminde ve dünyada Filistin'deki mazlumların ve Kudüs'ün hukukunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın savunduğunu belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kudüs'ü her geçen gün Müslümanlardan koparmanın hesabını yapıyorlar. Peki bütün bu İslam aleminde ve dünyada Filistin'deki mazlumların ve Kudüs'ün hukukunu kim savunacak? Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan savunuyor. Cumhurbaşkanımız bugün bu mücadeleyi tek başına veriyor. Gönül isterdi ki bütün ümmet bu konuda bir araya gelsin, bütün Müslüman ülkelerin liderleri bir araya gelsin ve yan yana dursunlar Kudüs'e yapılan saldırıların, tacizlere karşı gerekli tepkilerini göstersinler, gerekli önlemleri alsınlar. Ama maalesef bizim içimize operasyonlar yapıyorlar. Meselesi sadece koltuğunu korumak olan bazı liderleri yanlarına çekmek suretiyle Müslüman dünyasına bu şekilde yapıyorlar. Ve işte Yeni Zelanda'da olan mesele yeni yok yere çıkmış bir mesele değil ki, 11 Eylül'den bu yana dünyada Müslüman düşmanlığını, Müslümanlara karşı olanları göre göre destekliyorlar. Bunların sayılarının artmasına göz yumuyorlar. Git gide siyasette bu kitleler bunlara prim verenler, Avrupa'da Amerika'da güçleniyor. 15 Temmuz gecesi ölümüne oturduğu yerden uçağa binen her şeyi göze alarak halkı ile buluşmaya giden bir lider olursa gençlikte bu şekilde olur. Çünkü başka liderler var 15 Temmuz'da ne yaptılar, saklandılar. Darbecilerin izni ile hareket edebildiler, bunun hesabını verdiler mi? Ben bunu kendim soruyorum düşünüyorum da, 'bunu başkaları sormuyor mu?' diyorum. Sana neden izin verdiler, seni neden bıraktılar? Bugüne kadar bütün darbe girişimlerinde siyasiler bundan ondan demeden toplanmış, ama o akşam kimisine böyle göz yumuşlar. Bunun hesabını verebiliyor mu acaba? Zamanında ben tankların üzerine çıkarım dememiş olsa anlarım. Sorulunca ne dedi, 'tank mı var?' dedi. O tanklar insanları canlarını aldı parçaladı canlı canlı bütün bunları görmedi mi? Peki bu millet bu ülke için savaşanları, Alparslanları biliyorsunuz peki bu ülke için hiçbir şey yapmayan liderler mi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi liderler mi?"
Konuşmaların ve okunan duanın ardından kesilen kurdele ile TUGVA Adıyaman şubesinin açılışı gerçekleştirildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Türkiye Petrolleri konferans salonu
- Salondan Genel Görüntü
-Bilal Erdoğan'ın konuşması

Haber-Kamera: Mahir ALAN / ADIYAMAN,(DHA)

10)ÖĞRENCİ SERVİSİ OTOMOBİLLE ÇARPIŞTI: 2 ÖLÜ 4 YARALI

ORDU'nun Ünye ilçesinde öğrenci servis minübüsü ile otomobilin çarpıştığı kazada, Cemalettin Çöp ile kayınvalidesi Nazile Demir hayatını kaybetti, 2'si öğrenci 4 kişi yaralandı.
Kaza, dün Ordu'nun Ünye ilçesine bağlı Yenikent Mahallesi Keçigeçmez mevkiinde meydana geldi. Ünye-Akkuş karayolunda seyir halinde olan Yakup A. yönetimindeki 52 LP 713 plakalı öğrenci servisi minibüsü karşı yönden gelen Cemalettin Çöp idaresindeki 52 LB 909 plakalı otomobil ile çarpıştı. Kazada Cemalettin Çöp ile kayınvalidesi Nazile Demir hayatını kaybetti. Aynı otomobilde bulunan Hasan Demir (65) ile Seçil Demir (16), öğrenci servisinde bulunan öğrencilerden Semranur Kafa (11) ve Ömer Faruk Kafa (12) da yaralandı. Yaralılar, 112 acil servis ambulansı ile Ünye Devlet Hastanesi'ne sevk edilirek tedavi altına alındı. Kazada hayatını kaybeden 2 kişinin cenazesi de otopsi için hastane morguna kaldırıldı. Jandarma kazayla ilgili soruşturma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Kaza yapan araçlardan görüntü
-Servis aracından görüntü
-Olay yerinden görüntü

Haber-Kamera: Turgut DAĞDEVİREN / BÜNYE(Ordu),(DHA)

11)OTOMOBİL ŞARAMPOLE DEVRİLDİ: 1ÖLÜ, 1'İ BEBEK 2 YARALI

ADIYAMAN'ın Çelikhan ilçesinde sürücüsünün kontrolünden çıkan otomobil takla atarak şarampole devrildi. Kazada aynı aileden 1 kişi öldü, 1'i bebek 2 kişi yaralandı.
Kaza, dün akşam saatlerinde Çelikhan- Malatya kara yolu 15'inci kilometresinde meydana geldi. Mehmet Üzümcü yönetimindeki 27 Y 0440 plakalı otomobil kontrolden çıkarak takla attıktan sonra şarampole devrildi. Kazayı görenlerin ihbarı ile olay yerine çok sayıda ambulans ve jandarma ekibi sevk edildi. Yaralanan otomobil sürücüsü Üzümcü ile eşi Cennet Üzümcü ve ismi öğrenilmeyen 1 yaşındaki bebekleri, olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından ambulanslarla hastaneye götürdü. Acil serviste tedaviye alınan yaralılardan anne Cennet Üzümcü doktorların tüm çabasına karşın yaşamını yitirdi. Cennet Üzümcü'nün cenazesi otopsi yapılmak üzere morga konuldu. Baba Mehmet Üzümcü ile bebeğin tedavisinin ise devam ettiği öğrenildi.
Jandarmanın kaza ile ilgili soruşturması sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Olay yeri
-Kaza yapan araçlar
-Çelikhan Devlet Hastanesi görüntüsü
-Genel ve detay haberleri

Haber-Kamera: Selim SONKAYA / ADIYAMAN,(DHA)

12)TÜNEL İNŞAATINDA GÖÇÜK ALTINDA KALAN İŞÇİ ÖLDÜ

DENİZLİ'nin Honaz ilçesinde tünel inşatında çalışan işçi Ahmet Türkmenoğlu drenaj borusu döşediği sırada yaşanan göcüğün altında kaldı. İtfaiye ve AFAD ekipleri tarafından toprağın altından ağır yaralı olarak çıkartılan Türkmenoğlu kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Olay, dün saat 21.00 sıralarında Ovacık Mahallesi'ndeki Ankara karayolu ile Antalya karayolunu birbirine bağlayacak olan Honaz Dağı Tüneli inşaatında meydana geldi. İşçi Ahmet Türkmenoğlu, tünelin yaklaşık 500 metre derinliğindeki alanda drenaj borusu döşerken, göçük yaşandı. Bu sırada Türkmenoğlu, göçen toprağın altında kaldı. Diğer işçilerin durumu bildirmesiyle tünele Denizli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ile AFAD ekipleri gönderildi. Tünele giren ekipler, göcük altında kalan Türkmenoğlu'nu çıkardı. Vücudunun yarısından fazlası toprağın altında kalan ve ağır yaralı halde kurtarılan Türkmenoğlu, sağlık ekipleri tarafından kaldırıldığı Pamukkale Üniversitesi Hastanesi'nde yapılan tüm müdahaleye rağmen hayatını kaybetti. Olayla ilgili jandarma soruşturma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------

Haber-Kamera: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ,(DHA)

Metro otopark inşaatındaki göçükte bir kişinin cansız bedenine ulaşıldı (EK)
13)BİR ÇÖKME DAHA OLDU

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nce metro vagonları için inşaatı süren yer altı otoparkında meydana gelen göçükte akşam saatlerinde işçilerden Mehmet Çiftçi'ye ulaşmak için süre çalışmalar sırasında göçüğün kenarında bir çökme daha meydana geldi. İkinci çökmede ölen ya da yaralanan olmadı.

ÇİFTÇİ'NİN DE CESEDİNE ULAŞILDI
İzmir'de çarşamba günü yaşanan göçük olayından sonra toprak altında kalan güvenlik görevlilerinden Mehmet Çiftçi'nin de cesedine ulaşıldı. Çıkantılan ceset, Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Bir kenarında yeni bir çökme olan göçükten görüntü

Haber-Kamera: Davut CAN / İZMİR,(DHA)

14)KIRIKKALE'DE KAZA: 3 YARALI

KIRIKKALE'de yağmurun etkiyle kayganlaşan yolda kontrolden çıkan otomobilin bariyerlere çarpması sonucu 1'i ağır 3 kişi yaralandı.
Kaza, dün gece saatlerinde Ankara-Kırıkkale karayolunun Irmak köyü mevkiinde yaşandı. Demir Şimşek'in kullandığı 06 BEP 303 plakalı otomobil, Kırıkkale yönünde ilerlediği

En Çok Aranan Haberler