HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

DHA YURT BÜLTENİ -10

  Erdoğan: Kıyamete kadar burada olacağız, İstanbul'u Konstantinopolis yapamayacaksınız Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 104'üncü yıl dönümü nedeniye Çanakkale 18 Mart Stadyumu'nda düzenlenen törende konuştu.

Erdoğan: Kıyamete kadar burada olacağız, İstanbul'u Konstantinopolis yapamayacaksınız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 104'üncü yıl dönümü nedeniye Çanakkale 18 Mart Stadyumu'nda düzenlenen törende konuştu. Erdoğan, Yeni Zelanda'da camilere düzenlenen terör saldırısına değinerek, "Çanakkale'den 104 yıl sonra yeniden sesleniyor ve diyoruz ki; Mesajınızı aldık. Hislerinizi de niyetinizi de aldık. Kininizi, nefretinizin canlı olduğunu anladık. Bir teröristin ortaya çıkmak suretiyle 50 Müslüman’ı öldürmesinin de ne olduğunu anladık. Bu bireysel bir olay değildir. Örgütlüdür. Biz buradayız, biz Çanakkale'deyiz. Bin yıldır buradayız. İnşallah kıyamete kadar da burada olacağız. İstanbul'u Konstantinopolis yapamayacaksınız" dedi.
Çanakkale 18 Mart Stadyumu'ndaki tören, Türk Silahlı Kuvvetleri Mehteran Takımı'nın gösterisiyle başladı. Binlerce kişi stadyumu ellerinde Türk bayraklarıyla doldurdu. Statta 'Dirilişten Kurtuluşa, Bir Duruştur Çanakkale', 'Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet' pankartları ile Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın posterleri yer aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra stadyumdaki törene Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turan, Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Levent Kerim Uça, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, siyasi parti temsilciler, daire müdürleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Mehteran takımının gösterisiyle başlayan program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Çanakkale İmam Hatip Anadolu Lisesi Proje Okulu öğrencilerinden Muhlis Osman Şengil, 'Çanakkale Şehitlerine' şiirini okudu. Açılış konuşmalarına geçildi.
'ÇANAKKALE MÜCADALESİNİ ANLAMAYANA HAVA, SU HELAL OLMAZ'
18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 104'üncü yıl dönümü nedeniyle Çanakkale’de 18 Mart Stadyumu’nda düzenlenen törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kahramanlıkların diyarı Çanakkale. İstiklalimiz ve istikbalimiz için toprağa giren tüm şehitlerimize rahmet diliyorum. Çanakkale istiklalimizin kalesi. Serden geçen ama yurttan geçmeyen, milletimizin yâri Çanakkale. 104 yıldır kalbimizde sönmeyen bir ocak gibi tüten Çanakkale. Rüyası rüyamız davası davamız sevdası sevdamız Çanakkale. Her karış toprağında canların sevil olduğu, bedrin aslanlarını imrendiren kahramanlıkların diyarı Çanakkale. Adına destanlar yazılan, anaların ağıt, genç kızların türkü yaktıkları Çanakkale. Denizinde ve toprağında ehli salibin savletini kıran o demir çemberi göğsünde parçalayan Çanakkale. Seni gönülden selamlıyorum Çanakkale. Bu topraklarda şehitleri olan bir zamanlar aynı sınırlar içerisinde yaşadığımız Balkanlar'daki, Kuzey Afrika’daki, Orta Doğu’daki Kafkaslar’daki tüm kardeşlerimizi anlıyorum. Emin olsunlar, emanetlerine gözümüz gibi bakıyoruz" dedi.
Erdoğan, "18 Mart Şehitlerini Anma Gününü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 104'üncü yıl dönümü vesilesiyle bugün bir kez daha sizlerle birlikte olmanın memnuniyeti ve mutluluğu içindeyim. Bu vesileyle bin yıldır istiklalimiz ve istikbalimiz için bir gül bahçesine düşer gibi toprağa giden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. 18 Mart şehitlerimizi, 1’inci Dünya savaşında pek çok cephede verdiğimiz şehitlerimizi İstiklal Harbi şehitlerimizi, terörle mücadele şehitlerimizi, 15 Temmuz şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum. Çanakkale’de verilen mücadeleyi, anlamayan hiç kimseye bu ülkenin havası da, suyu da, ekmeği de helal olmaz. Çanakkale Savaşı'nı savaşlardan savaş sanan birisinin bu ülkeyle ilgisi yok demektir. Çanakkale’yi hazmedemeyen istiklal harbimizin kodlarını da çözemez" diye konuştu.
'İSTANBUL'U KONSTANTİNOPOLİS YAPAMAYACAKSINIZ'
Ömrünün son döneminde, "İstiklal Marşı yeniden yazılsa daha iyi olmaz mı?" diye soran bir dostuna Mehmet Akif'in, "Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın" dediğini hatırlatan ve Yeni Zelanda'daki camilere saldırıyla ilgili konuşan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Biz de diyoruz ki Allah bu milleti bir daha Çanakkale’deki gibi biri imtihana tabi tutmasın. Şayet böyle bir durum olursa Çanakkale’nin denizi de topraklarını o düşmanlara mezar etmekten asla çekinmeyiz. Türkiye’nin sabrını ve kararlılığını aradan geçen bir asra aşkın zaman rağmen halen sınamaya devam ediyorlar. Suriye sınırımızı taciz ederek burada bir terör koridoru kurmaya çalışarak devam ediyorlar. Kıbrıs’ta, Doğu Akdeniz’de haklarımıza tecavüz etmeye kalkarak bunu sınıyorlar. Ege’de denize ayak basamaz hale getirmeye çalışarak sınıyorlar. Ülkemizde darbe girişimlerinde bulunarak karanlık ittifaklar kurarak sınıyorlar. Hatta ülkemizden 16 bin kilometre uzakta Yeni Zelanda’da verdikleri mesajlarla sınıyorlar. Çanakkale’den 104 yıl sonra bir kez daha sesleniyoruz ve diyoruz ki; mesajınızı aldık. Niyetinizi anladık, kininizin canlı olduğunu anladık. Bir teröristin ortaya çıkmak suretiyle 50 Müslüman'ı öldürmesinin ne olduğunu anladık. Yaşadığımız toprakları aldığımız nefesi bize çok gördüğünüz anladık. Bu bireysel bir olay değildir örgütlüdür. Biz buradayız biz Çanakkale’deyiz. İstanbul’u Konstantinopolis yapamayacaksınız. Dedeleriniz geldi kimileri tabutla döndü. Siz de gelirseniz dedeleriniz gibi uğurlayacağımızdan şüpheniz olmasın Bu iş silah üzerine boya ile yazı yazmakla olmaz. Biz tarihi Çanakkale’de kanla yazdık. Gazi Mustafa Kemal’in liderliğinde yazdık. İsrail’in başındaki zatın oğlunun ifadeleriyle Yeni Zelanda’daki teröristin ifadeleri aynı. Aynı kaynaktan besleniyorlar. Tüm mazlumlara tüm Müslümanlara tüm Türklere karşı kalkacak ellere karşı yazacak tarihimiz var. Ayaklarımıza çelme takmaya çalışanlara karşı yazacak tarihimiz var. Çıkmış bir tane terörist ne diyor? Kürdistan. Türkiye’de Kürdistan diye bir bölge var mı? Çok seviyorsa, Irak’ın kuzeyinde Kürdistan var, defol git orada yaşa. Başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere Çanakkale kahramanlarına, tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Diyorum ki kardeşliğimize gölge düşürmeyelim."
‘ASIM’IN NESLİ BURADA’
Çanakkale’de yaşanan direnişte düşmanların Türklerin gücünü gördüğünü söyleyen Erdoğan, "Buraya geldiler. Burada olduğumuzu gördüler. Sonra da kimi ayakları üzerinden, kimi tabutla geri döndüler. Şayet aynı niyetle gelecekseniz sizi de bekleriz. Sizleri de dedeleriniz gibi uğurlayacağımızdan hiç şüpheniz olmasın. Biz Çanakkale’yi hepinizin hayali olan barışın ortak acılardan doğan kardeşliğin, sembolü olarak görüyoruz. Şu anda hemen karşı tarafta yeni Zelandalılar yok mu? Avustralyalılar yok mu? Onlar şu anda bizim şehitlerimizle, orada aynı yerlerde yatmıyorlar mı? Bunlara ev sahipliği yapan biz değil miyiz? Gazi Mustafa Kemal’in dediği gibi ‘Onlar burada göğüs göğse kardeş kardeş olarak yatacaklar.’ Bu misafirperverliği yapan biz değil miyiz? Peki size ne oluyor? Ama şunu unutmayın. Çanakkale için namusunu çiğnetmeyen ve çiğnetmeyecek olan Asım’ın neslinin sembolüdür. Ve Asım’ın nesli işte burada. Asım’ın nesli karşında. Dostça gelirseniz sizi ağırlayacaklar. Düşmanca gelirseniz de ona göre uğurlayacaklar" diye konuştu.
‘YAZACAK TARİHİMİZ VAR’
Türkiye’nin yazacak tarihi olduğunu söyleyen Erdoğan, konuşmasının son bölümünde şunları söyledi:
"Tıpkı çukur eylemleriyle ülkemize kapatılmaya çalışılan teröristlere, tıpkı Suriye sınırımızda musallat olan DEAŞ’lı ve PKK, PYD’li katillere yaptığımız gibi hepinizi yaka bastığınız yere gömecekler. Bu iş öyle masum insanların üzerine kurşun sıktığınız silahın kabzasına boyayla isimler tarihler yazmakla olmaz. Biz tarihi Çanakkale’de kanımızla yazdık. Mustafa Kemal’in liderliğinde yazdık. Bugün yine yazacağız, yine yazacağız, yine yazacağız. Gabar’da yazdık, Cudi’de yazdık, Tendürek’te yazdık, Kandil’de yazdık. Biz tarihi sınırda teröristleri yok ederek, 15 Temmuz’daki gibi darbecileri çıplak ellerimizle püskürterek yazdık. Biz tarihi şanla, şerefle, onurla yazdık. Daha yazacak çok tarihimiz var. Münbiç’te yazacak tarihimiz var. Fırat’ın doğusunda yazacak tarihimiz var. Filistin’de uygulanan zulme, Kudüs’ün mahremiyetine yapılan saldırılara karşı yazacak tarihimiz var. İsrail’in başındaki zatın oğlunun ifadeleriyle dikkat edin Yeni Zelanda’daki teröristin ifadeleri aynı. Aynı kaynaktan besleniyorlar. Dünyanın neresinde olursa olsun, tüm masumlara, tüm Müslümanlara, tüm Türklere karşı kalkan ellere yazacak tarihimiz var. Teröristlerle, ekonomiyle, gizli-açık yaptırımlarla, tehditlerle, sinsi ayak oyunlarıyla ayaklarımıza çelme takmaya çalışanlara karşı yazacak tarihimiz var. Çünkü bu millet hak davası söz konusu olduğunda ölümü bile göze alan bir millettir."
PROGRAM, GEÇİT TÖRENİYLE SONA ERDİ
18 Mart Stadyumu’ndaki tören, geçit töreniyle sona erdi. 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 104'üncü yıl dönümü törenlerine, saat 15.30’da, Tarihi Gelibolu Yarımadası’ndaki Şehitler Abidesi’nde devam edilecek.

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ
GÖRÜNTÜLERİN TAMAMINI, AŞAĞIDA BİLGİLERİ BULUNAN FTP ADRESİNDEN İNDİREBİLİRSİNİZ

FTP adresi: 178.211.55.226
Kullanıcı adı: dhaabone
Şifre: dha

Haber-Kamera: Burak GEZEN- Mustafa SUİÇMEZ- Devrim DERİN- Fatih Emrah ERDOĞAN/ÇANAKKALE, (DHA) -

====================

Minareye asılan parti bayrağı için inceleme (Görüntüyle yeniden)

AK Parti Aydın İl Başkanı Ömer Özmen, Bozdoğan ilçesindeki Eski Camii'nin minaresine, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce AK Parti bayrağı asılmasıyla kendilerinin bir ilgisininin bulunmadığını açıkladı. Özmen, "AK Parti ile alakası yok. Tanımadığımız biri, gece yarısı minareye bayrak asmış. Birileri de gün ağarınca resim çekmiş. Partimize karşı bir algı yürütülmeye çalışılmaktadır. AK Parti bayrağının yerine de Bozdoğan teşkilatımızca Türk bayrağı asılmıştır" dedi.
Kırsal Haydere Mahallesi'ndeki Eski Camii'nin minaresine, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce AK Parti bayrağının asıldığı, dün sabah saatlerinde fark edildi. Minaredeki parti bayrağını görüp, fotoğrafını çekenler, sosyal medya hesaplarından paylaştı ve yetkilileri arayarak, bilgilendirdi. Paylaşımı görünce camiye giden AK Parti Bozdoğan İlçe Başkanlığı Yönetim Kurulu üyeleri, parti bayrağını indirip, yerine Türk bayrağı astı.
AK Parti Aydın İl Başkanı Ömer Özmen, "AK Parti ile alakası yok. Tanımadığımız biri, gece yarısı minareye bayrak asmış. Birileri de gün ağarınca resim çekmiş. Partimize karşı bir algı yürütülmeye çalışılmaktadır. AK Parti bayrağının yerine de Bozdoğan teşkilatımızca Türk bayrağı asılmıştır" açıklamasında bulundu.
CHP'nin 31 Mart yerel seçimi için Bozdoğan Belediye Başkanı adayı Apaydın ise dini mabetlerin seçime alet edilmesini doğru bulmadıklarını söyledi.
Aydın İl Müftüsü Ercan Aksu da "Bu olay, Bozdoğan İlçe Müftülüğü'nün de bilgisi dışında gelişmiştir. Minare camiden tamamen bağımsız ve ayrı olunca vatandaşın birisi asmış ama sonrasında kaldırılmış. Bunda herhangi bir kasıt yok; ancak yine de konuyla ilgili inceleme başlatacağız. Minare camiden ayrı da olsa İslam'ın sembolü olduğu için hassas bir durumdur, dikkat edilmesi gerekir" dedi.

Görüntü Dökümü
----------
AK Parti Bozdoğan Gençlik Kolları Başkanı Uğur Karcı'nın konuşması

Haber-Kamera: Burhan CEYHAN/AYDIN, (DHA) -

================

Çalınan otomobilin plakası değiştirildi, polisten kaçamadı

İzmit'te, TEM Otoyolu'nda durdurulan otomobilin plakasının ve ruhsatının sahte olduğu belirlendi. İstanbul'dan çalınan otomobili Adana'ya götüren oto hırsızlığından 9 sabıkası bulunan A.Ç.(46) gözaltına alındı.
Olay dün akşam saatlerinde, TEM Otoyolu Kandıra Gişeler mevkiinde meydana geldi. Polis, Ankara istikametine gitmekte olan otomobili durdurdu. Plakası ve ruhsatının sahte olduğu tespit edilen otomobilin sürücüsü A.Ç. gözaltına alındı. A.Ç.'nin oto hırsızlığı suçundan 9 adet suç kaydı bulunduğu, otomobilin ise 21 Ocak günü İstanbul Bahçelievler'den çalındığı belirlendi.
A.Ç.'nin ifadesinde otomobilin bir arkadaşına ait olduğunu ve emanet olarak aldığı otomobili Adana'ya götürmek üzere yola çıktığını iddia etti. A.Ç. emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Otomobil ise sahibine teslim edildi.

Görüntü Dökümü
----------
-Şüphelinin adliyeye götürülmesi
-Çalınan otomobilin fotoğrafı
-Detaylar

Haber-Kamera: Alişan KOYUNCU/İZMİT(Kocaeli),(DHA)

================

'Azmettirme' iddiasına Gülben Ergen'den tepki: Roma'yı da yakmış olabilir miyim?

Antalya'da, 1988 yılında, Gülben Ergen'in ağabeyi Rıfat Ergen'i öldüren, kendisi de 2005'te öldürülen Gürinan Bayramoğlu'nun ağabeyi Gürcan Bayramoğlu, o dönem mahkemede, kardeşini şarkıcı Ergen'in öldürttüğünü öne sürdü. Ergen ise iddialar ortaya atıldığında, doğru olmadığını söyledi. Bayramoğlu'nu öldürdüğü gerekçesiyle 10 yıl hapis yattıktan sonra 2015'te tahliye edilen, 11 Mart'ta ise emlak zengini Asım Bayram'ı öldürmekten tutuklanan Murat Güneş'in kendisini bir ünlünün azmettirdiğini iddia etmesiyle Gülben Ergen'in adı, tekrar gündeme geldi. Bunun üzerine Ergen'in, Instagram'dan 'Roma'yı da ben yakmış olabilir miyim?' paylaşımında bulunması dikkat çekti.
Antalya'da, 22 Ocak'tan beri kayıp olarak aranırken, 11 Mart'ta Kepez ilçesindeki ormanlıkta, 8 parçaya bölünmüş cesedi toprağa gömülü bulunan gayrimenkul zengini Asım Bayram'ın katil zanlıları olarak Murat Güneş, Mevlüt Sağlam ve Medeni Öztaş, gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen 3 kişi, çıkarıldığı mahkemece tutuklanıp, cezaevine konuldu. Murat Güneş, adliyeye getirilirken, daha önce de cinayet işlediğini, kendisini Türkiye'de tanınan ünlü bir ismin azmettirdiğini ileri sürdü. Cinayeti işlemek için 12 milyon dolara anlaştığını; fakat cinayet sonrası parasının ödenmediğini iddia eden Güneş, ünlü ismin adını açıklamadı. Murat Güneş'in sözlerinin haberlerde yer almasıyla sosyal medyada, ünlü ismin, Gülben Ergen olduğu ileri sürüldü. Gülben Ergen'in, cinayet azmettiricisi olduğuna dair iddia, sanatçının ağabeyi Rıfat Ergen'in öldürülmesiyle ilişkilendirildi.
MAHKEMEDE GÜLBEN ERGEN'İN ADINI VERMİŞTİ
Gülben Ergen'in ağabeyi Rıfat Ergen, 1988 yılında disko işletmecisi Gürinan Bayramoğlu tarafından öldürülmüştü. Gürinan Bayramoğlu ise 27 Temmuz 2005'te Beldibi'nde işlettiği diskonun önünde öldürülmüştü. Gürinan Bayramoğlu'nun ağabeyi Gürcan Bayramoğlu, Murat Güneş'in de aralarında bulunduğu sanıkların yargılandığı duruşmada, kardeşini şarkıcı Gülben Ergen'in öldürttüğünü iddia etmişti. Kardeşinin basit küfürleşme sonucu öldürüldüğüne inanmadığını belirten Bayramoğlu, o dönem mahkemede, şunları söylemişti:
"Ölen kardeşim, 1988'de şarkıcı Gülben Ergen'in ağabeyi Rıfat Ergen'i tabancayla öldürmüştü. 1991 affından çıktı. Bu nedenle kardeşimin Gülben Ergen tarafından öldürülmüş olabileceğini düşünüyorum. Sanıkların da bu işte tetikçilik yaptığını sanıyorum."
ERGEN 'İFTİRA' DEMİŞTİ
İddianın gündeme geldiği dönem, ağabeyi Rıfat Ergen'in kaza kurşunuyla öldüğünü savunan Gülben Ergen ise avukatı aracılığıyla 'Gürcan Bayramoğlu isimli şahıs tarafından ortaya atıldığı iddia edilen ifade ve beyanlar gerçek dışıdır, asılsızdır. Gülben Ergen'in böyle bir olayla hiçbir ilgisi yoktur, olamaz da. Yazılanlar asılsızdır, iftiradır, çirkindir' açıklamasında bulunmuştu.
'ROMA'YI DA BEN YAKMIŞ OLABİLİR MİYİM?' PAYLAŞIMI
Gürinan Bayramoğlu cinayetinden 10 yıl hapis yatan ve 2015'te tahliye edilen Murat Güneş'in sözlerinin medyaya yansımasının ardından 'azmettirici' iddiasının yeniden gündeme gelmesiyle şarkıcı Gülben Ergen, sosyal paylaşım sitesi Instagram'daki hesabından dikkat çeken paylaşımda bulundu. Ergen, fotoğrafını, üzerine 'Roma'yı da ben yakmış olabilir miyim?' yazarak, paylaştı.

Haber: Hasan ALAYBEYOĞLU/ANTALYA, (DHA) -

En Çok Aranan Haberler