HABER

DHA YURT BÜLTENİ-11

Ameliyata doktoruna sarılarak girdi    Gaziantep’te ameliyata girmemek için ağlayan 3 yaşındaki İbrahim, doktoru Ahmet Demez'in kendisine sarılmasıyla sakinleşti.

Ameliyata doktoruna sarılarak girdi

Gaziantep’te ameliyata girmemek için ağlayan 3 yaşındaki İbrahim, doktoru Ahmet Demez'in kendisine sarılmasıyla sakinleşti. Dr. Ahmet Demez, konuşarak sakinleştirdiği çocuğu daha sonra kucağında ameliyathaneye götürdü.

Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesinde Çocuk Cerrahi Bölümü’ne yemek borusu darlığı sebebiyle tedavi için gelen aile, çocuklarını sakinleştiremedi. Çocuğun ameliyatına girecek olan Dr. Ahmet Demez, ağlayıp, bağıran minik İbrahim'i sakinleştirmek için kucağına aldı. Doktor Demez, çocuğu sedye yerine kucağına alarak ameliyat etmeye ikna etti. Doktorunun kucağında ameliyathaneye girişi fotoğraflanarak ölümsüzleştirilen çocuğun ameliyatı başarılı bir şekildi gerçekleştirildi.

O ana ait f fotoğraf karesini anlatan ve çocuklarla doktor hasta yerine aile ilişkisi kurduğunu ifade eden Dr. Ahmet Demez, "Çocuk 3 yaşında hasta, şanssız bir şekilde yemek borusu oluşmadan dünyaya gelmiş. Doğar doğmaz yemek borusundan ameliyat olmuş bu şekilde beslenebilmiş ama zaman içinde bu bölgede darlık gelişince katı gıdaları tüketemediği için bize başvurdu. Ameliyat odasında diğer hastanın işi bitmiş çıkmak üzereyken tayıma personelimiz hastamızı sedye ile getirdi. Sedyeye yatmayan ve çok huzursuz olan hastayı kendi kucağıma aldım, sımsıkı sarıldı huzursuzluğu bu şekilde geçti, sarılarak ameliyatı bekledi" diye konuştu.

EVLAT KAYBETMİŞ BİR BABAYIM

Evladını kaybettiği için çocuklarla kuvvetli bağı olduğunu söyleyen Dr. Demez, "Ben evlat kaybetmiş bir baba olarak çocuklarla daha kuvvetli bir bağım var. Çocuklarla iletişim kurmak için türlü şeyler yapıyoruz. Ameliyathane bonelerinde gibi çizgi film karakterlerini kullanıyoruz. Çocuklara çizgi filmler açıyoruz Oyunlar oynuyoruz. Onların göz seviyelerine inerek onların dilinden konuşarak bir bağ oluşturuyoruz. Bu da öyle bir durum oldu güvendi sarıldı ve ameliyatı bu şekilde yaptık. Ameliyata aldığımız çocuklar sadece onların çocukları değil bizim çocuklarımız. Onlarla asla doktor hasta ilişkisi yerine aile gibi görüyoruz. Onlara kızım, oğlum diye sesleniyoruz. Biz de anne babayız. Küçük hastamız da yaklaşık 10 dakika kadar kucağımda kaldı ve sonrasında ameliyatı gerçekleştirdik" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------------
- Doktor Ahmet Demez ise röp
- Doktorun çalışması
- Genel ve detay görüntüler
Haber: Mustafa KANLI Kamera: Kadir GÜNEŞ -GAZİANTEP-DHA)

===========================

3 hırsızlık şüphelisinin sabıka kayıtları şaşırttı

Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde Bursa’dan günübirlik gelerek girdikleri evlerden hırsızlık yaptıkları tespit edilen O.E. (18), S.K. (18) ve E.N.B. (20) polis ekiplerince yakalanarak çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Hırsızlık şüphelisi O.E.’nin 77, S.K.’nın 55, E.N.B.’nin ise 65 suç kaydı olduğu ortaya çıktı.

Tavşanlı İlçe Emniyet Müdürlüğü, Asayiş Bürosu ekipleri, ilçede art arda meydana gelen evden hırsızlık olayına yönelik başlattığı çalışma kapsamında şüphelilerin Bursa’dan günübirlik gelen O.E., S.K. ve E.N.B. olduğunu belirledi. İlçe merkezindeki bir evde suçüstü yakalanan 2'si kadın 3 şüpheli gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheliler çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

YAŞLARINDAN BÜYÜK SABIKALARI VAR

Tavşanlı İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yapılan inceleme de hırsızlıktan tutuklanan erkek şüpheli O.E.’nin 77, S.K.’nın 55, E.B.B.’nin ise 65 hırsızlık suçundan sabıkası olduğunu belirledi. .

15 GÜNDE 21 ŞÜPHELİ YAKALANDI
Öte yandan Tavşanlı İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri son 15 günde yaptığı çalışmalarda haklarında çeşitli suçlardan yakalama emri bulunan 21 kişiyi de gözaltına aldı.

Görüntü Dökümü

-Tutuklanan şüphelilerin adliye çıkışı

-Polis aracına binmesi

-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Tuna İŞLEYEN/TAVŞANLI(Kütahya),(DHA)-

===========================

Kafeteryasının önündeki kavgayı ayırmak isterken canından oldu

Muğla'nın Fethiye ilçesinde, işlettiği kafeteryanın önünde 4 kişi arasında çıkan kavgayı ayırmak istediği sırada kalbinden ve sırtından bıçaklanan Barış Bektaş, ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Olayın ardından gözaltına alınan 4 şüpheliden 1'i suçunu itiraf ederken, soruşturmanın sürdüğü bildirildi.

Cumhuriyet Mahallesi, Dispanser Sokak'taki Barış Bektaş'ın işlettiği kafeteryanın önünde, dün saat 23.45 sıralarında, alkollü olduğu ve çevreyi rahatsız ettiği ileri sürülen Cem O. ile Hasan Hüseyin Ç., Fırat E. ve Serhat K. arasında bıçaklı kavga çıktı. Kafeteryasının önünde çıkan kavgayı ayırmak isteyen, aynı zamanda grafik sanatçısı da olan Bektaş, kalbine ve sırtına aldığı bıçak darbeleriyle bir anda kanlar içinde kaldı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. 112 Acil Servis ekibinin olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından Fethiye Esnaf Hastanesi'ne kaldırılan Bektaş, doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı.

Polis, olayın ardından kavgaya karışan 4 kişiyi gözaltına aldı. Şüphelilerden Hasan Hüseyin Ç., ilk ifadesinde Bektaş'ı kendisinin bıçakladığını itiraf etti. Şüphelilerin polisteki işlemlerinin sürdüğü bildirildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Barış Bektaş'ın fotoğrafı
-Olay yerinin görüntüsü
Haber-Kamera: Sedat ÜNAL / FETHİYE (Muğla), (DHA)

===========================

'Türkiye’deki midye dolmaların yüzde 91’inde mikroplastik var'

Greenpeace Akdeniz'in, 'Türkiye'deki Deniz Canlılarında Mikroplastik Kirliliği' raporuna göre, incelenen balıkların yüzde 44'ünde, kırmızı karidesin yüzde 18'inde, midye dolmaların ise yüzde 91'inde mikroplastik bulguya rastlandı. Balıkların midesinden çıkan mikroplastiklerin çoğunun tek kullanımlık plastiklerden kaynaklandığı açıklandı.

?Greenpeace Akdeniz, 'Tek Kullanımlık Plastikler Yasaklansın' projesi kapsamında deniz canlılarındaki plastik kirliliğine dikkat çekmek için Marmara, Ege ve Akdeniz'den toplanan barbun, istavrit, kefal, mırmır, tekir ve kırmızı karides türlerinin mide ve sindirim sistemlerini inceledi. Greenpeace Akdeniz'in hazırladığı Türkiye'deki Deniz Canlılarında Mikroplastik Kirliliği raporunda, çoğunluğu Ege ve Marmara Denizi'nden tedarik edilmiş midyelerden üretilen ve Adana, Ankara, Bodrum, İstanbul ile İzmir'de satılan midye dolmaların içerisindeki mikroplastik miktarı da araştırıldı.

BALIKLARIN YÜZDE 44'ÜNDE MİKROPLASTİK BULUNDU
İncelemede 243 balık, 32 karides ve 317 midye dolma analiz edildi. Balıkların yüzde 44'ünde, kırmızı karidesin yüzde 18'inde, midye dolmaların ise yüzde 91'inde mikroplastik bulguya rastlandı. Raporda yer alan bulgulara göre, incelenen tüm türler göz önüne alındığında, kefal türünün yaklaşık yüzde 65'inde, barbunun yüzde 63'ünde, mırmırın yaklaşık yüzde 34'ünde, tekirin yaklaşık yüzde 33'ünde, istavritin yaklaşık yüzde 27'sinde mikroplastik bulundu. Raporda, bu sonuçların genel olarak tüm balıkların yaklaşık yüzde 44'ünde mikroplastik olduğu, yani yaklaşık her iki balıktan birinin mikroplastik içerdiği vurgulandı. 10 balık üzerinden yapılan değerlendirmede, 10 balıktaki mikroplastik adedi ise kefalde 25, barbunda 11, mırmırda 6, tekirde ve istavritte 4 olurken, buna göre 5 farklı ticari balık türünde ortalama balık başına düşen mikroplastik adedi de 1 olarak ölçüldü. Bölgesel bazda balık başına düşen mikroplastik oranlarına bakıldığında ise Ege Denizi'nde her 10 balıkta (İzmir) 17 tane, Marmara Denizi'nde (İstanbul) her 10 balıkta 9 tane ve Akdeniz'de (Adana) her 10 balıkta 7 adet oldu.

MİDYEDE BÜYÜK TEHLİKE
Yüzde 18.8'inde mikroplastik bulunan kırmızı karideste yapılan incelemede, her 10 karidesten ikisinde mikroplastiğe rastlandı ve bu da her 10 karideste yaklaşık 3 adet mikroplastik olduğu anlamına geliyor. Beş farklı noktadan örneklenen ve yaklaşık yüzde 91'inde mikroplastik tespit edilen midye dolmalarda ise ortalama 10 midyenin, 6 adet mikroplastik içerdiği açıklandı. Porsiyon bazında değerlendirildiğinde 100 gramlık bir midye tüketiminde 6 adet, 250 gramlık midye tüketiminde ise 14 adet mikroplastik tüketilme riski olduğu tahmin ediliyor.
Yapılan incelemelerde, balıklardaki, karidesteki ve midye dolmalardaki mikroplastiklerin 13 farklı polimer tipinde olduğu tespit edildi. En fazla bulunan polimer tiplerinin ise tek kullanımlık plastiklerin üretiminde kullanılanlar olduğu dile getirildi.

'TEK KULLANIMLIK PLASTİKLER YASAKLANSIN'
Greenpeace Akdeniz Plastik Proje Sorumlusu Nihan Temiz Ataş, Türkiye'deki deniz canlılarındaki plastik kirliliği araştırmasının, plastik kirliliğinin deniz canlıları ve insan sağlığı için ne derece endişe verici olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Ataş, “Daha da vahimi, bu mikroplastiklerin çoğunluğunun tek kullanımlık plastiklerin üretiminde kullanılan polimer tipteki plastikler olması. Bu sorunun tek bir çözümü var, tüketim kültürümüzü değiştirmek. Plastiği yok edemiyoruz, kullanıp uzağa atmanın bir çözüm olmadığı ve artık plastiğin tabaklarımızda olduğu gerçeğiyle yüzleşmek zorundayız. Atılacak ilk adım, alternatifi olan ve AB'de de yasaklanan tek kullanımlık ürünlerin Türkiye'de de yasaklanması olmalı. Üç tarafı plastikle değil denizlerle çevrili bir Türkiye için bunu yapmalıyız" diye konuştu.

BALIKLARDAN İNSANLARA DA GEÇEBİLİYOR
Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nden Doç. Dr. Sedat Gündoğdu ise mikroplastiklerin günlük hayatta kullandığımız plastik ürünlerin zamanla çeşitli faktörler aracılığıyla parçalanması sonucu oluşan 5 milimetreden küçük plastikler olduğunu belirtti. Doç. Dr. Gündoğdu, bu mikroplastiklerin canlılar tarafından yanlışlıkla yenilebildiğini kaydetti. Özellikle balıklar ve kuşların bu plastikleri yemek suretiyle, boğulup ölebildiğini vurgulayan Doç. Dr. Gündoğdu, “Hatta bazı mikroplastik partiküller balıkların sindirim kanalını tıkayabiliyor. Mikroplastiklerin belli boyuttan küçük olanları canlı vücudunun daha derinlerine kadar taşınıp bu organlarda birikebiliyor. Bu canlıları insanlar tükettiğinde bu mikroplastiklerin insana transferi de söz konusu olabiliyor. Bunun da çok ciddi sağlık problemleri yaratma riski mevcut. Bu çalışmada elde edilen sonuçlardan özellikle barbun ve kefal balığında tespit edilen plastikler, daha önce dünyanın farklı bölgelerinde benzer türler üzerine yapılan çalışmalarda elde edilen sonuçlardan daha yüksek. Adeta plastik bir kapanda gibiyiz. Bu konuda acil önlemler alınması gerekiyor" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------
- Atıklardan görüntü
- Greenpeace Akdeniz Plastik Proje Sorumlusu Nihan Temiz Ataş açıklama
Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera: Antalya-DHA)

En Çok Aranan Haberler