HABER

DHA YURT BÜLTENİ-12

1)ŞEHİT POLİS MEMURU, GÖZYAŞLARIYLA UĞURLANDI KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş'un Mardin programı sırasında, müze çatısından düşerek şehit olan özel harekat polisi Kubilay Karaman (28) memleketi Erzurum'da düzenlenen törenin ardından toprağa verildi.

1)ŞEHİT POLİS MEMURU, GÖZYAŞLARIYLA UĞURLANDI

KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş'un Mardin programı sırasında, müze çatısından düşerek şehit olan özel harekat polisi Kubilay Karaman (28) memleketi Erzurum'da düzenlenen törenin ardından toprağa verildi.
Erzurumlu Ayten- Vedat Karaman çiftinin 4 çocuğundan ikincisi olan özel harekat polis memuru Kubilay Karaman, görev yaptığı Mardin'e 12 Mart'ta giden Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş'un açılışını yaptığı Müze Müdürlüğü'nün çatısına güvenlik önlemi kapsamında çıktı. Polis memuru Kubilay Karaman, bir anda dengesini yitirerek yere düştü. Ağır yaralanan ve Mardin Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alınan Karaman, dün sabaha karşı şehit oldu. Mardin'da yapılan törenin ardından akşam saatlerinde Solotürk uçağı ile Erzurum'a getirilen Karaman'ın cenazesi Mareşal Çakmak Devlet Hastanesi morguna konuldu.
Bugün saat 11.00 sıralarında hastane morgundan alınan 2 yıllık polis memuru şehit Kubilay Karaman'ın cenazesi Narmanlı Camii'ne götürüldü. Öğlen, İl Müftüsü Hasan Hüsnü Sula tarafından kıldırılan cenaze namazına Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Vali Seyfettin Azizoğlu, Ak Parti Erzurum Milletvekilleri Mustafa Ilıcalı, Zehra Taşkesenlioğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, 9'uncu Kolordu Komutanı Tuğgenaral Uğur Tarçın, Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Güray Alpar, Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Mustafa Çetin, Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcısı Ünal Bingül, ilçe belediye başkanları, kaymakamlar, daire müdürleri şehidin yakınları ile birlikte yaklaşık 5 bin kişi katıldı.

KURTULMUŞ ÇİFTİ AİLEYİ TESELLİ ETMEYE ÇALIŞTI

Cenaze namazı öncesi oğlunun fotoğrafına sarılarak öpen baba Vedat Kahraman gözyaşlarını tutamadı. Anne Ayten, kardeşleri Ahmet, Emre ve Özlem Karaman şehidin tabutuna sarılarak uzun süre ağladı. Daha sonra Kubilay Karaman'ın naaşı başına gelen silah arkadaşları da göz yaşı döktü. Cami avlusunda kurulan taziye çadırına giden Bakan Numan Kurtulmuş ile eşi Sevgi Kurtulmuş, anne Ayten Karaman'a başsağlığı dileğinde bulundu. Kurtulmuş, Kubilay Karaman'ı kendi evladıymış gibi üzüldüğünü söyledi. Sevgi Kurtulmuş ise anne Ayten Karaman'a sarılarak teselli etmeye çalıştı. Oldukça üzgün olduğu gözlenen Bakan Numan Kurtulmuş tören boyunca baba Vedat Karaman'ın elini bırakmadı. Kızılay'a ait minibüs içerisinden vatandaşlara kek, su ve lokum ikram edildi. Bekar olan Kubilay Karaman'ın cenazesi kılınan namazın ardından gözyaşları arasında Asri Mezarlık içerisindeki polis şehitliğine defnedildi.

Görüntü Dökümü
----------------------:
-Şehit polisin naaşı
-Vesikalık fotoğrafı
-Babanın fotoğrafa sarılıp öpmesi
-Anne ve kardeşlerin tabuta sarılıp ağlaması
-Özel harekat polislerinin tabuta sarılması
-Bayılan annenin götürülüşü
-Tabuta sarılan teyzesinin ağıt yakması
-Genel görüntü
-Numan Kurtulmuş ve eşinin şehit annesi ile konuşması
-Cenaze namazı
-Cenazenin götürülüşü
-Bakan Kurtulmuş'un şehit babasının elini tutması
-Şehidin cenaze aracıyla götürülüşü

( Haber-Kamera: Turgay İPEK/ ERZURUM, (DHA)
(720 mb-6.26 dk)

==========================================================

2)JANDARMA GENEL KOMUTANI ORGENERAL ARİF ÇETİN MARDİN'DE

JANDARMA Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, sınır birlikleri denetlemek üzere geldiği Mardin'de, halka huzura sahip çıktığı ve güvenlik güçlerine verdikleri destekten dolayı teşekkür etti.
Jandarma Genel Komutanlığı'na bağlı sınır birliklerini denetlemek üzere bölgeye gelen Jandarma Genel Komutan Orgeneral Arif Çetin, sabah saatlerinde kentteki temasları kapsamında Mardin Valiliği'ni ziyaret etti. Vali Mustafa Yaman tarafından karşılanan Orgeneral Çetin, Valilik şeref defterini imzaladıktan sonra beraberindeki komutanlarla birlikte makama geçti. Burada Vali Yaman ile bir süre görüşen Orgeneral Çetin, Mardin'de bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti. Kendisini Mardin'de ağırlamaktan dolayı mutlu olduklarını kaydeden Vali Yaman da, Orgeneral Çetin'e son dönemde Mardin'de yaşanan gelişmeleri ve gündeme dair değerlendirmelerini aktardı. Valilik çıkışında gazetecilere bir açıklama yapan Jandarma Genel Komutan Orgeneral Arif Çetin, Mardin'de huzur ve güven ortamını halk ile birlikte sağladıklarını ifade ederek, şunları söyledi:
"Binlerce yıllık tarihi ve kültürel hazineye sahip huzur şehri Mardin'e geldik, sizinle birlikte olmaktan mutlu olduk. Sayın valimizden şehirle ilgili heyecanla çok güzel bilgiler aldık. Mardinimizin çok parlak bir geleceği var. Zaten bir dünya şehri olan Mardin'in çok mükemmel bir noktaya ulaşacağını, hak ettiği ve ileride çok daha iyi seviyelere geleceğine bire bir şahit oldum. Bunun gurur ve heyecanı ile heyecanını yaşıyorum. Bir şehir huzur şehri olan Mardin'de bulunmaktan son derece mutluyum. Bunu Mardin halkımıza borçluyuz. Mardin halkımızın dayanışması, birlik ve beraberliği ve huzura sahip çıkması ile bunu başardık. Sayın valimizin çalışmaları, güvenlik kuvvetlerinin çalışmaları, halkımızın çok büyük destek vermesinin en önemlisi Allah'ın yardımı ve sizlerin desteğiyle geleceğin Mardin'ini birlikte kuracağız inşallah."
Mardin İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Yusuf Topçu ve İl Emniyet Müdürü Hasan Onar'ın da hazır bulunduğu ziyaret, karşılıklı hediye takdimi ile son bulurken, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı ve Mardin'deki birlikleri ziyaret ettikten sonra sınır birlik denetlemelerini sürdürmek üzere sınır ilçesi olan Nusaybin'e geçti.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Orgeneral Çetin'in ziyaretleri
-Hatıra fotoğraf çekimi
-Valilik ziyareti,
-Valilik çıkışında hatıra fotoğraf çekimi
-Orgeneral Çetin'in açıklamaları
-Genel ve detay görüntü

Haber-Kemara: Nezir GÜNEŞ/MARDİN, (DHA)

======================================
3)GÜVENLİK GÜÇLERİNİN DİKKATİ FACİAYI ÖNLEDİ

MARDİN'in Savur ilçesinde mayın ve el yapımı patlayıcı araması yapan güvenlik güçlerinin çalışması sırasında toprağa gömülü mayın-el yapımı patlayıcının fark edilip imha edilmesi ile olası bir facianın önlendiği belirtildi.
Valilikten yapılan yazılı açıklamada, Savur ilçesinde mayın arama faaliyeti yürüten güvenlik güçlerinin yol kenarında tespit ettikleri mayının kontrollü bir şekilde imha edildiği belirtildi. Açıklamada, 22 Nisan'da saat 07.00 sıralarında İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince Savur ilçesinde yol üzerinde icra edilen mayın-el yapımı patlayıcı kontrolü sırasında yol kenarında toprağa gömülü vaziyette mayın-el yapımı patlayıcı tespit edildiği belirtilerek, "Tespit edilen mayın-el yapımı patlayıcı kontrollü olarak imha edilmiştir. Bölge halkımızın desteğiyle huzur ve güvenliği sağlamak maksadıyla, terörle mücadele kapsamında yürütülen operasyonların kararlılıkla devam edeceği, kamuoyuna saygı ile duyurulur"denildi.

Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Toprağa gömülü mayın
-Mayının patlama anı
-Genel ve detay görüntü

Haber-Kemara: MARDİN, (DHA)

============================================================

4)FAKIBABA: HER ŞEY GELİP GEÇİCİ, BUGÜN BAKANIM AMA YARIN DEĞİL

GIDA, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Şanlıurfa'da ‘Yem Bitkileri Ekim Projesi' tanıtım toplantısına katıldı. Tanıtım toplantısında bakanlık olarak yaptıkları projeleri yöresel aba kıyafeti giyerek anlatan Fakıbaba, "Bu yaptığımız iyiliklerle anıldığımız zaman öldüğümüzde bir dua bir Fatiha okuduğunuzda o bizi memnun edecektir. İşte o bakanlık öyle bir bakanlıktır. Onun için boş bunlar her şey gelip geçicidir. Bugün bakanım ama yarın değilim. Ama ben biliyorum ki siz beni bakan olarak değil, Fakıbaba olarak seviyorsunuz" dedi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba Eyyübiye ilçesine bağlı Akçamescit Mahallesinde 'Yem Bitkileri Ekim Projesi' tanıtım toplantısına katıldı. Mahalleli kadınlar tarafından zılgıtlarla karşılanan Bakan Fakıbaba, projenin kaba yem ihtiyacının karşılanması için hayata geçirildiğini söyledi. Yem bitkileri için çayır ve meraların önemine değinen Bakan Fakıbaba, "Kaliteli kaba yemin en ucuz ve en kolay temin edildiği yer çayır ve meralardır. Hayvancılığın yıllık kaba yem ihtiyacı 70 milyon tondur. Bu ihtiyacın 14 milyonu çayır ve mera alanlarından sağlanmakta. Toplamda 15 milyon ton kaba yem açığımız var. Söz konusu açığın kapatılması için, çayır mera alanlarının ıslah edilerek otlama kapasitesinin artırılması yem bitkileri ekilişinin artırılarak toplam ekilebilir alan içindeki payının yüzde 15'lere çıkarılması yeşil yem zincirinin kurulması gerekmekte. Bu proje bu eksikliklerin eseri" dedi.
2 gün önce Madrid'e gittiğini hatırlatarak tarım açısından Madrid ve Şanlıurfa'yı kıyaslayan Fakıbaba, "Madrid'in ve Şanlıurfa'nın tarım alanına baktım. Emin olun aramızda çok büyük fark yok. Fark var ama kapatılmayacak fark değil. Çalıştığımızda halledemeyeceğimiz hiçbir şey yok. Bu proje önemli proje. Bu projeyle 2 milyonluk yem bitkisini desteklediğimizde sadece Şanlıurfa kaba yem ihtiyacının yüzde 40'ını karşılayacak" diye konuştu.
Yöresel aba kıyafeti giyen Bakan Fakıbaba 2023’e kadar Türkiye'nin et ithal eden bir ülke olmayacağını söyledi. Bakanlığı döneminde yapılan hizmetleri anlatan bakan Fakıbaba, şöyle devam etti:
"Bu yaptığımız iyiliklerle anıldığımız zaman öldüğümüzde bir dua bir Fatiha okuduğunuzda o bizi memnun edecektir. İşte o bakanlık öyle bir bakanlıktır. Onun için boş bunlar her şey gelip geçicidir. Bugün bakanım ama yarın değilim. Ama ben biliyorum ki siz beni bakan olarak sevmiyorsunuz, Fakıbaba olarak seviyorsunuz. Bu güzel Allah razı olsun sizden."
'GIDA ÜRETMEYEN BİR ÜLKE BAĞIMSIZLIKTAN SÖZ EDEMEZ'
Gıdaya ulaşmanın gün geçtikçe daha da önemli hale geldiğini vurgulayan Fakıbaba, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Böyle bir ortamda kendi gıdasını üretemeyen hiçbir devlet bağımsızlıktan söz edemez. Son zamanlarda gördük, tırlar dolusu doları olan ülkeler gıdaları olmayınca ne duruma düştüler. Çok şükür Türkiye’miz var ve o ülkelerin yardımına koşuyor. Teknolojiyi dünya seviyesinde hatta daha da ileri bir şekilde temin etmek öncelikli amacımızdır. Tabii bunun kadar önemli bir başka mesele de tarımsal girdileri üreticilerimiz için uygun hale getirmektir. Bu bakımdan Tarım Kredi Kooperatifleri ve iştirakleri bizim için çok önemli. Hizmeti üreticinin ayağına götürmelisiniz. Ayrıca hizmette kaliteyi de artırmalısınız. Yani anlayacağınız üreticinin hizmetkarı olacaksınız. Böyle olduğu takdirde çalışmalarımız anlam kazanacaktır."
Bakan Fakıbaba kürsüde yaptığı konuşmasında kendisini ayakta dinleyen kadınların alkışlaması üzerine protokol çadırına dönerek, “Hep kadınlar alkışlıyor. Sizler gölge yerdesiniz hiç alkışlamıyorsunuz" diye espri yaptı.
Fakıbaba, konuşmasının ardından ekili alanda traktörle dolaştı.

Görüntü Dökümü:
-------------------------
- Programa katılan bakan Ahmet Eşref Fakıbaba
- Kürsüde konuşma yapan Fakıbaba
- Yöresel Aba giyen Fakıbaba
- Tarlada traktöre binen Fakıbaba
- Genel ve detay görüntüler

( Haber:Ali LEYLAK-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 299-430 MB

=========================================================

5)BAKAN SARIEROĞLU: SİYASİ İSTİKRARIN DEVAMININ MİLLETİMİZİN YARARI OLACAĞINA YÜREKTEN İNANIYORUZ

ÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, rekor bir büyüme performansına ulaştıklarını, 1 yılda 1,5 milyon ek istihdam sağladıklarını belirterek, "Bunları yaparken en önemli gücümüz istikrar, siyasi istikrar. 24 Haziran'da da inşallah çok önemli bir süreç, bu süreç içinde de siyasi istikrarın devamı şeklinde milletimizin yararı olacağına yürekten inanıyoruz" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Adapazarı Demokrası Meydanı'nda bu yıl ikincisi düzenlenen Sakarya Girişimci ve İnsan Kaynakları Fuarı'nın açılışını katıldı. Bakan Sarıeroğlu, yaptığı konuşmada yeni teşvik programı yasasıyla birlikte artık işverenlere ücret ve prim desteğinin asgari ücret üzerinden değil 'prime esas kazanç' üzerinden verileceğini açıklayarak, "İşveren kuruluşlarımız ve işsiz kardeşlerimizle bir araya gelerek bazı çözüm önerilerini oluşturma yönünde adımlarımız var. Bunun ilk adımı Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Aralık ayında ortaya koyduğumuz milli istihdam seferberliğinin ikinci fazı kapsamındaki yeni teşvik uygulamalarımız. Buradaki yenilikçi yaklaşımlarımız tamamen ortak akılla, istişareyle, diyalogla ortaya konmuştur. Kadınlarımızla, engelli kardeşlerimizle, iş dünyası temsilcilerimizle buluşuyoruz, ilk defa sektör odaklı bir teşvik uygulamasını ortaya koyduk. Baktığımız zaman imalat sanayinin çok itici gücü olduğunu görüyoruz, bunu destekleyecek nitelikte adımlar attık. İlk defa ücret destekleriyle ilgili bu yıl uyguluyoruz, asgari ücret üzerinden vermiyoruz teşvikleri. Geçtiğimiz dönem asgari ücret üzerinden veriyorduk, bu dönem inşallah başladık uygulamaya, yasamız çıktı. Prime esas kazanç üzerinden asgari ücretle 5 bin 412 lira arasında değişen bir skalada ücretler üzerinden artık teşviklerimizi veriyoruz. Yaklaşık 883 lira ile 2 bin 152 lira arasında bir prim desteğini işverenimize veriyoruz. Bunlardaki amacımız ücret seviyesinin de yukarıya doğru yükselmesi" diye konuştu.

1 YILDA 1 MİLYON 57 BİN İSTİHDAM
İŞKUR'un 1 yılda ülkede 1 milyon 57 bin kişinin istihdamını sağladığını kaydeden Bakan Sarıeroğlu, "Sadece yurt dışına hatta Avrupa'ya işçi yollayan bir kurum olarak bilinen İŞKUR bugün mahallelerimize kadar inen, Türkiye'nin her yerinde hizmet üreten, eğitimler yapan yenilikçi yaklaşımlar ortaya koyan bir kurum haline gelmiş ve şu anda 1 yılda 1 milyon 57 bin kişinin işe yerleştirilmesine aracılık etmiş. İşverenler eleman bulamamayla ilgili sıkıntılarını dile getirdiler. Eşleştirme diyoruz biz buna, iş arayan ve eleman arayanların aradığı nitelikle buluşturulması anlamında İŞKUR olarak en çok üzerinde çalıştığımız konu. Sürekli olarak iş beğenmeme şeklinde bir ifade var. Ben bunun iş arayan arkadaşlarımıza biraz haksızlık olduğunu düşünüyorum. Eşleşme sorununu tek başına iş beğenmeme olarak nitelendiremeyiz. Biz bununla ilgili çok geniş alan araştırmaları yapıyoruz" dedi.

'24 HAZİRAN ÇOK ÖNEMLİ BİR SÜREÇ'
Bakan Sarıeroğlu, 24 Haziran seçimlerinin önemli bir süreç olduğunu ifade ederek, "Biliyorsunuz bu sene içinde OECD ülkeleri arasında 2'nci olduğumuzu, G-20 ve Avrupa ülkeleri içinde birinciliği elde ettiğimiz rekor niteliğinde bir 7.4'lük bir büyüme performansına ulaştık. Bu büyüme performansıyla birlikte 1,5 milyonlukta 1 yıl içinde ek istihdam oranlarına ulaşmış durumdayız. Bunların tamamı 5 yılda atılan adımların sonucu diye inanıyoruz. Tabi bunları yaparken en önemli gücümüz istikrar, siyasi istikrar. 24 Haziran'da da inşallah çok önemli bir süreç, bu süreç içinde de siyasi istikrarın devamı şeklinde milletimizin yararı olacağına yürekten inanıyoruz. Heyecanımız, milletimize hizmet etme aşkımız ilk günkü gibi devam ediyor" diye konuştu.

Gençlerin aldığı burs ve yetim parası gibi ücretlerin artık işe girdiklerinde kesilmeyeceğini açıklayan Bakan Sarıeroğlu, şöyle konuştu:

"Gençlerimiz diyoruz, çok boyutlu bir bakış açısıyla konuyu ele alıyoruz. Bir yandan gençlerimizin işe girmekle ilgili isteklerini arttırıyoruz, diğer taraftan da iş verenlerimizin gençlere daha fazla imkan sağlamalarıyla ilgili uygulamaları devreye sokuyoruz. Eskiden işe girdiğinde gençlerimiz yetim aylıkları, burs alanların bursları, pasaportu varsa yeşil pasaportu, devlet memuru çocuklarının işe girdikleri zaman bunlar iptal oluyordu. Bunların kesilmesini ortadan kaldırdık. Artık yetim aylıklarını almaya devam ediyorlar, pasaportlarını kullanmaya, burslarıyla ilgili kredileriyle alakalı en ufak bir sorun dahi yaşamıyorlar"
Bakan Sarıeroğlu daha sonra fuar alanındaki stantları ziyaret etti.

Görüntü Dökümü
---------------------------
-Konuşmalar
-Açılış
-Fuar gezilmesi
-Detaylar

Aziz GÜVENER/ADAPAZARI(Sakarya),(DHA)

=============================================================

6)DİYARBAKIR'DA OKUL BAHÇESİNE GİREN 1.5 METRELİK YILANI İTFAİYE YAKALADI

DİYARBAKIR merkez Kayapınar ilçesindeki Mevlana Ortaokulunda öğrencilerin gördüğü yılan panik yaşatırken, bahçede taşlar altına gizlenen yaklaşık 1.5 metre boyundaki yılanı okula çağrılan itfaiye ekipleri tarafından bulanarak doğaya salınmak için götürüldü.
Merkez Kayapınar İlçesi Mahabat Bulvarında bulunan Mevlana Ortaokulu bahçesinde oynayan öğrenciler, bahçede bir yılan gördü. Öğrencilerin durumu öğretmenlere bildirmesi üzerine Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine bağlı itfaiye ekipleri okula çağrıldı. Bahçedeki taşıkların arasına gizlenen yılanı bulmak için ekipler taşları kaldırarak yılanı aradı. Yılanın yerini tespit eden ekipleri yaklaşık 1 saatlik çalışma sonrası yılanı yakalayabildi. Öğrenciler arasında paniğe neden olan ve yaklaşık 1.5 metre boyunda olduğu tespit edilen yılan, itfaiye ekipleri tarafından kırsal alana götürülerek doğaya bırakıldı.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-İtfaye ekiplerinin yılanı araması
-Taşlar altına bakmaları
-Yılanı yakalamaları
-Çocukların itfaye ekiplerini izlemesi
-Yılandan detaylar

Haber-Kamera:Canan ALTINTAŞ/DİYARBAKIR,(DHA)

=======================================================

7)EDİRNE'NİN TARIMI ZİRVEDE MASAYA YATIRILDI

EDİRNE Belediyesi, Hürriyet Gazetesi, DenizBank ve Edirne Ticaret Borsası'nın ortak organizasyonu olan 4'ncü Tarım Zirvesinde kentin tarım yatırımları başta olmak üzere üreticilerin karşılaştığı sorun ve çözüm önerileri masaya yatırıldı. Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, çiftçilerin önemine değinerek, "Biliyoruz ki çiftçi olmazsa bu ülkede ne sanayici, ne basın, ne televizyon olur, ne de yaşam olur. O yüzden çok değerli, kutsalsınız" dedi.
Edirne Belediyesi, Hürriyet Gazetesi, DenizBank ve Edirne Ticaret Borsası, üreticileri ve çiftçileri sorunlar ve çözümlerinin görüşüldüğü 4'ncü Tarım Zirvesinde bir araya getirdi. Edirne Ticaret Borası konferans salonundaki zirveye Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Edirne Ticaret Borsası Başkanı Özay Öztürk, Hürriyet Gazetesi İcra Kurulu Üyesi ve Reklam Direktörü Zeynep Tandoğan, Denizbank Tarım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Burak Koçak ile çiftçiler katıldı. Zirvede konuşmacı olarak ise Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Sefer Levent, Hürriyet Gazetesi yazarı Vahap Munyar, Edirne Ticaret Borsası Başkanı Özay Öztürk, Edirne Ziraat Odası Başkanı Cengiz Yorulmaz, DenizBank Trakya Bölge Müdürü Ahmet Çelik yer alırken, moderatörlüğü de Hürriyet Gazetesi yazarı Noyan Doğan yaptı.

'TARIM ÇOK STRATEJİK VE ÖNEMLİ SEKTÖR'
Edirne'yi 'seçilmiş memleket' olarak tanımlayan Hürriyet Gazetesi İcra Kurulu Üyesi ve Reklam Direktörü Zeynep Tandoğan, Hürriyet'in her zaman üreticinin yanında olan, onun sorunlarının çözümlerini takip eden gazete olduğunu ifade ederek, "Edirne'yi kardeşten öte arkadaşa seçilmiş kardeş denir ya işte Edirne'de bizim için seçilmiş memlekettir. O yüzden burada olmaktan çok memnunum. Tarım Türkiye için çok stratejik ve çok önemli bir sektör. Rakamsal olarak baktığımızda dünyada 5'nci, Avrupa'da 1'nci sıradayız. Üretimimiz gayet verimli ancak tabii ki çok gelişim alanlarımız var. Üretimde karlılık, verimliliğin arttırılması, üretimde teknolojinin kullanılması. Maliyet verimliliği, nüfusa oranla üretim gibi pek çok kriter açısından bakıldığında ciddi gelişim alanlarımız olduğu, sorunlarımız, sorularımız olduğu da gerçek. O anlamda bu projeyi çok önemsiyoruz. Bu projede Hürriyet'in görevi, 70 yıllık bir marka olarak yayıncılık yapan, her zaman üreticinin yanında olan, onun sorunlarının çözümlerini takip eden, bu anlamda gündemi organize eden bir marka olarak, bizim bu toplantının sonunda amacımız buradan aldığımız her şeyi doğru yayıncılık çizgimizle yayınlamak, takipçisi olmak ve soru ile sorunlara çözüm getirmek olacak. Bu yola DenizBank ile çıktığımız için çok mutluyuz" dedi.

Hürriyet'in kağıt baskısı olarak her gün 1.2 milyon kişiye ulaştığını, dijital anlamda ise günlük 60 milyon kez görüntülenen internet sayfasına sahip olduğunu kaydeden Tandoğan, "Bugünün çıktılarını biz her gün 1.2 milyon kişiye kağıt gazete ile ulaştırdığımız Hürriyet'te bulunduracağız. Bu şehrin nüfusu herhalde 400 bin civarında, her gün 3 Edirne nüfusu büyüklüğünde kişiye kağıt gazete ile ulaşıyoruz. Dijitalde her gün 5.5 milyon tekil kullanıcıya ulaşıyoruz, 60 milyon kere sayfa görüntülenme yapıyor. Bu gerçekten sadece Türkiye'de değil Avrupa yayıncılığında da önemli bir büyüklük. O büyüklüğü de sizlerin lehine kullanmak için her türlü aksiyonu alıyoruz" şeklinde konuştu.

KOÇAK: TRAKYA ÜRETİM YAPMAZSA PATATESİ HAŞLARIZ, KIZARTAMAYIZ
Denizbank Tarım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Burak Koçak, çiftçilere verdikleri desteklerden bahsederek Edirne'de tarım zirvesinin dördüncüsünü yaptıklarını ifade etti. Koçak, "Tarım zirvelerinin 4'ncüsünü Edirne'de yapıyoruz. Aydın, Kars, Antalya'da bir araya geldik. İçinde Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli'nin bulunduğu üç il Türkiye'deki son derece stratejik olan buğday üretiminin en verimli yapıldığı 5 ilden 3'ü konumunda. Bu kadar önemli bizim için. Diğer taraftan yağlı tohumlar, biliyorsunuz hem insanlar, hem hayvanlar için içerdiği protein, karbonhidrat nedeniyle çok önemli bir besim maddesi. Ayçiçeğinde de başta Edirne olmakta üzere üç il başı çekiyor. Türkiye'de kullanılan bitkisel yağın yüzde 75'i ayçiçeği ve bunun yarısından fazlası Trakya'da üretiliyor. Türkiye'de Trakya eğer ayçiçeği ve çeltik de üretim yapmazsa biz patatesi ancak haşlarız, kızartamayız. Pilavı da yiyemeyiz" dedi.

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan da belediye olarak köylere çıkıp kıyı da köşe de kalmış eski tohumları aramaya başlayacaklarını kaydederek şunları söyledi:

"Hürriyet ile Edirne'de yaptığımız 4'ncü zirve. Gerçekten bundan önceki zirvelerimiz ekonomi, turizm zirvesiydi. Yaptığımız tüm zirvelerin olağanüstü derece de geri dönüşleri oldu bizlere, şehrimize. Gerek ekonominin ki turizmle iç içe bir kavram, gerekse zirvelerden sonra Hürriyet'in sihirli ellerini Edirne'ye değdirmesinden sonra Edirne'deki turizm hareketliliği yüzde 40'a yakın oranda artış gösterdi. Atatürk'ün deyimiyle 'milletin gerçek efendisi' olan üretici köylülere bir örnek olması anlamında bizde 40 dönüm alanda Edirne Belediyesi olarak örnek iyi tarım uygulamalarına giriyoruz. Buradan para kazanma derdimiz yok ama Ticaret Borası Başkanı Özay Öztürk ile de konuştuk. Köylere çıkacağız sizin kıyı da köşe de kalmış eski tohumlarınızı aramaya başlayacağız. Bunlardan varsa bize bildirmenizi rica ediyoruz. Bir döneme kadar ekmeye başlayacağız ama o eski tohumları, yerli ve doğal tohumları tekrar canlandırmamız gerekiyor. Dünya buraya gidiyor. Dünya her türlü üretimde doğal üretime iyi tarım uygulamalarına, butik üretimlere gidiyor. Bakın Trakya'da yeraltı suları 300-350 metrelere düştü. Edirne'de daha düne kadar 8 metreden su çıkardığımız yerlerde şimdi 80-90 metrelerde su çıkarmaya başladı. Bu tarımın ve insanlığın geleceği için çok ciddi bir tehdit. Hepimizin bu konuda uyanık olması gerekiyor. Yapacağımız bu tarım uygulamasıyla sizlerin yeni alanlara da bakabilmenizi de istiyoruz. Yeni üretim araçlarına, yeni gıda çeşitlerine, üretimde çeşitliliği arttırarak sizlere yeni pencereler açmayı hedefliyoruz. Çünkü biliyoruz ki çiftçi olmazsa bu ülkede ne sanayici, ne basın, ne televizyon olur, ne de yaşam olur. O yüzden çok değerli, kutsalsınız"
Edirne Tarım Zirvesi'nin açılış konuşmalarının ardından konuşmacılar kentin tarımla ilgili sorun ve çözüm önerilerine ilişkin sunumlarla Edirne'nin tarımını masaya yatırdı.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Salona ve katılanlar
-Zeynep Tandoğan konuşması
-Burak Koçak konuşması
-Recep Gürkan konuşması
-Salondaki çiftçiler
-Çiftçilerden detay
-Salondan genel görüntüler

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN/EDİRNE,(DHA)-

=========================================================

8)KOYUNA SALDIRAN KÖPEK KAMERADA

DENİZLİ'nin Honaz ilçesinde sahibinin arkasından koşan kangal cinsi köpek, bir çiftlikteki, değeri 4 bin lirayı bulan dorper cinsi koyuna saldırdı. Koyunu boğazından ısırıp, ağılın dışına sürükleyen köpeğin saldırma anı, çiftliğin güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Kamera kaydında, çiftlikte çalışanların ve yavru bir köpeğin saldırgan köpekle mücadelesi de yar aldı.
Olay, dün (çarşamba) saat 18.00 sıralarında, Ersoylar Çiftliği'nde meydana geldi. Honaz istikametine doğru sahibinin kullandığı traktörün arkasından koşan kangal cinsi bir köpek, bir anda yolunu değiştirip, yol kenarındaki çiftlikte otlayan koyunların arasına daldı. Köpeğin gelmesiyle tanesinin değeri 4 bin lirayı bulan dorper cinsi koyunlar, ağıla koştu. Peşlerinden çiftliğin içini giren köpek, koyunlardan birini boynundan ısırıp, ağılın dışına doğru sürükledi. Çiftlik çalışanları koyunun boynundan ısıran köpeği uzaklaştırmaya çalıştı, ancak engelleyemedi. Saldırgan köpek, koyunu sırıp telef etti, çiftlik çalışanları demir çitin ardından tüfekle ateş edip, taş atarak köpeği uzaklaştırdı.
Köpeğin saldırma anı ve çiftlik çalışanlarının köpekle mücadelesi, güvenlik kamerasına tarafından kaydedildi. Çiftliğin sahibi Fevzi Ersoy, olayla ilgili jandarmaya şikayetti bulundu. Jandarma, olayla ilgili soruşturma başlattı.
Olay sırasında çiftlikte bulunan Berru Havin Karabulut, yaşanan bu durumdan çok etkilendiğini belirterek, "Köpek bir anda çiftlik içindeki koyunlara saldırdı. Birini boynundan ısırıp dışarıya sürükledi. Biz normalde koyunların yanında olurduk. İyi ki köpek saldırdığı sırada çocuklar ya da biz ağılda değilmişiz. Yoksa köpek bize de saldıracaktı. Çok korktum" dedi.

Görüntü Dökümü
----------------------
- Güvelik kamerasında köpeğin saldırması
- Koyunların kaçması ve bir koyunu boynundan ısırıp, sürüklemesi
- Çiftlik çalışanlarının köpekle mücadele etmesi
- Olay yerinden detay görüntüler
- Berru Havin Karabulut'un konuşması

Haber- Kamera: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ, (DHA)

9)TÜRK BİLİM İNSANLARININ İCADI 'RENÇBER'

AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) öğretim üyelerinin geliştirdiği ve 'Rençber' adını verdiği, Türkiye'nin ilk budama artıklarını yerinde parçalayıp toprak yüzeyine bırakan, kendiyürür budama artığı parçalama makinesi tanıtıldı.
AÜ Ziraat Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Murad Çanakcı, Prof. Dr. Mehmet Topakçı, Prof. Dr Davut Karayel, Dr. İlker Ünal ve Dr. Mehmet Çakır, TÜBİTAK destekli tarım makinesi geliştirdi. Tamamen Türk bilim insanlarının yapımı olan ve 'Rençber' adı verilen makine, ağaç budamasından sonra ortaya çıkan artıkları, herhangi bir yere taşımadan yerinde parçalayıp toprak yüzeyine bırakıyor. Alanında Türkiye'de geliştirilen ilk makine olan 'Rençber' için iki patent başvurusu yapıldı. Makinede tüm hareket iletimi hidrolik, kontrol ise elektronik sistemle sağlanıyor. Üzerindeki ölçme sistemiyle veriler anlık izlenebiliyor.
ÖNEMLİ BİR SORUNU ÇÖZÜYOR
Proje yürütücüsü Prof. Dr. Murad Çanakcı, Türkiye'de meyvecilik alanlarının son 15 yılda nicelik ve nitelik olarak arttığını, bunun da daha büyük ölçekli ve modern meyve bahçelerini beraberinde getirdiğini söyledi. Bu durumun önceki yıllarda olmayan budama artıklarının parçalanması konusunun ortaya çıkmasına neden olduğunu belirten Prof. Dr. Çanakcı, budama artıklarının yok edilmesinin işletmeler açısından işgücü ve maliyet kaybı ile çevresel kirlilik olarak karşılarına çıktığını aktardı.
KENDİYÜRÜR MAKİNE
Prof. Dr. Çanakcı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Son yıllarda üreticiler ve Tarım Bakanlığı tarafından parçalama makinelerine ilgi arttı. Biz de 2015 yılında TÜBİTAK'a bu projeyi sunduk. Projemiz kabul edildi ve son aşamasındayız. Makinemiz traktörden bağımsız. Terminolojide 'Kendiyürür makine' olarak adlandırılıyor. Üzerinde kendi serbest motoru ve yürüyüş sistemleri olan, genelde tek bir amaç için geliştirilmiş makineler. Son yıllarda yurt dışında silaj makineleri, ilaç makineleri gibi kendiyürür makineler konusunda da ithalat yapıldığını görüyoruz. Ülkemizin eksikliğini hissettiği alanlardan biri de bu. Projede, Kendiyürür Budama Artığı Parçalama Makinesi geliştirdik. Motorundan, yürüyüş sisteminden ve parçalama makinesinin özelliklerinden hareket edersek, kendine özgü bir makine olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Türkiye'de ilk kez geliştirilen makine. Yurt dışında özellikle ABD'de 350-400 beygir gücünde bu amaç için geliştirilmiş çok büyük makineler var. Ama bunların ülkemize uygun olmadığını düşünüyoruz. Geliştirdiğimiz makine, 3 metre sıra aralığı bulunan bağlarda hem de 8-10 metre genişliğine kadar ceviz bahçelerinde kullanılabilir."
MALİYETİ 200 BİN LİRA
Denemelerde güzel sonuçlar aldıklarını dile getiren Prof. Dr. Çanakcı, teknolojik olarak Türkiye'de geliştirilen makinelerden birkaç kademe üst düzeyde olduğunu ifade etti. Makinelerinin maliyetinin, traktörden güç alan diğer makinelere oranla daha yüksek olduğunu kaydeden Prof. Dr. Çanakcı, "Ülkemizdeki büyük meyvecilik işletmeleri bu makinemizi alıp kullanabilirr. Dizel motor üzerine 115 beygir gücünde turbo motoru var. Bu makinenin maliyeti 200 bin lira. Ama bu prototip. Bir imalatçı bunu aldığı zaman maliyeti daha da düşürebilir. Adı 'Rençber', tarımda verilen emeği, çalışmayı tarif ediyor. Fedakar, cefakar Türk çiftçisine atıf olsun diye Rençber adını verdik. Çok da olumlu geri dönüşler aldık. 3,5 milyon hektar meyvecilik yapılan alan var. Bunlardan milyonlarca ton atık çıkıyor. Bu atıkları çok farklı şekillerde değerlendirme şekli var. Ama en basit ve ülkemizin de ihtiyacı olduğu düşündüğümüz, bunların parçalanıp, toprağa karıştırılması. Toprağın, başta organik madde olmak üzere birçok özelliğini iyileştiriyor" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
--------------------
-'Rençber'den detay görüntü
- Prof. Dr. Murad Çanakcı'nın makineyi kullanması
- Röp: Prof. Dr. Murad Çanakcı
- Çalışmadan ve makinadan detay görüntü
537 MB /// 4.47 (HD)

Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Kamera:Emrah GÜL/ANTALYA, (DHA)

En Çok Aranan Haberler