HABER

DHA YURT BÜLTENİ-14

KOYUNLARI HACZE GİDEN AVUKAT YANAĞINDAN ISIRILDI   BURSA Barosu avukatlarından Cüneyt Bülent Şeker, koyunlarını haciz için evlerine gittiği borçlu ailenin oğlu tarafından yanağından ısırılması sonucu yaralandı.

KOYUNLARI HACZE GİDEN AVUKAT YANAĞINDAN ISIRILDI

BURSA Barosu avukatlarından Cüneyt Bülent Şeker, koyunlarını haciz için evlerine gittiği borçlu ailenin oğlu tarafından yanağından ısırılması sonucu yaralandı. Avukatın şikayeti üzerine gözaltına alınan anne- oğul, ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

Olay, 27 Temmuz cuma günü, ilçenin Göynükbelen Mahallesi’nde meydana geldi. Avukat Cüneyt Bülent Şeker'in müvekkiline 4 yıldır borcunu ödemediği öne sürülen aileye haciz işlemi uygulandı. Avukat Şeker, haciz için jandarma ekipleriyle birlikte ailenin evine gitti. Haciz uygulanan yaklaşık 80 koyunu almak için kamyon geldiği sırada aile fertleri, tepki gösterdi. Önce koyunların sahibinin eşi sonra da oğlu avukat Şeker'e saldırdı. Çiftin oğlunun yanağından ısırarak, bir parça kopardığı Şeker, yaralandı. Kaldırıldığı hastanede tedaviye alınan Şeker'in şikayeti üzerine anne- oğul gözaltına alındı. Jandarma karakolunda ifadeleri alınan anne ve oğlu, serbest bırakıldı. Olay nedeniyle haciz işlemi de yapılamadı.

'YANAĞIMI ISIRDI, BİR PARÇA KOPARDI'

Avukat Cüneyt Bülent Şeker, ailenin evine jandarma ve icra memurlarıyla gittiklerini belirterek, "Görüşmemiz sakin geçti; ancak koyunları almak için kamyon geldiğinde borçlunun eşi, elinde bıçakla hakaret ve tehditler savurarak, ‘Nerede o avukat?’ diye üzerime gelmeye başladı. Kadın hakaret ve küfürlerle bıçağı sallayınca kendimi savunmaya çalıştım. Kadın sendeledi ve o sırada jandarmalar tuttu. Oğlu olan 30- 40 yaşlarındaki adam, üzerime atladı. Beni yumruklayarak, devirmeye çalıştı. Boğuşma sırasında beni deviremeyeceğini anlayınca yanağımı ısırdı ve bir parça kopardı. Jandarmalar etkisiz hale getirince de 'Bu burada bitmedi. Bu koyunları kaldırttırmayacağım. Seni tek yakalayacağım' diye tehdit etti" diye konuştu.

BARODAN TEPKİ

Bursa Barosu Başkanı avukat Gürkan Altun, meslektaşı Cüneyt Bülent Şeker’e haciz sırasında yapılan saldırıyı kınadı. Altun, avukatların üstlendikleri davalarla özdeşleştirilmeleri nedeniyle ciddi tehdit altında olduğunu söyledi. Hiçbir avukatın baktığı dava nedeniyle hasım olarak görülemeyeceğini kaydeden Altun, "Bu toplum, bu sakat bakış açısından ancak saldırganlara ciddi ceza verilmesiyle kurtarılabilir. Ne yazık ki en son saldırıya uğrayan meslektaşımız Cüneyt Bülent Şeker de bu sakat mantığın kurbanı olmuştur. Yine ne acıdır ki saldırganlar ifadeleri alındıktan sonra salıverilmiştir" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
- Avukatın fotoğrafları (slayt)

BURSA, (DHA)

======================================

TANKER DUVARA ÇARPTI; KARADENİZ SAHİL YOLU 1,5 SAAT ULAŞIMA KAPANDI (2)- YENİDEN

GİRESUN'un Espiye ilçesi Karadeniz Sahil Yolu'nda sürücüsünün kontrolünden çıkan LPG yüklü tanker, duvara çarptı. Tankerin patlama riskine karşı yol, çift yönlü ulaşıma kapatıldı, soğutma çalışması yapıldı. Uzun araç kuyrukları oluşan yol, güvenlik önlemlerinin alınmasının ardından 1,5 saat sonra kontrollü ulaşıma açıldı.

Olay, saat 16.00 sıralarında Espiye ilçesi Sakarya köyü Aktaş mevkiinde meydana geldi. Giresun'dan Trabzon yönüne giden Adem Günday yönetimindeki 53 AE 785 plakalı tanker, kontrolden çıktı, duvara çarparak durabildi. Sürücü kendi imkanları ile tankeri terk etti. Olayda tankerin patlama riskine karşı yol, çift yönlü ulaşıma kapatıldı.

Bölgeye sevk edilen Giresun ve Espiye belediyelerine ait itfaiye ekiplerince soğutma çalışması başlatıldı. Karadeniz Sahil Yolu’nda çift yönlü uzun araç kuyrukları oluştu. İtfaiye ekiplerinin müdahalesi ile tankerde alınan güvenlik önlemleri sonucu 1,5 saat kapalı kalan yol kontrollü olarak ulaşıma açıldı. Ekipler, tankerin bulunduğu bölgede tedbir amacıyla bekleyişlerini sürdürdü.

Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

Hakan KABAHASANOĞLU/ESPİYE (Giresun), (DHA)

================================

Yunanistan'a kaçarken yakalanan FETÖ şüphelileri, sorguda (2)
ADLİYEYE SEVK EDİLDİLER

Yunanistan'ın Rodos Adası'na kaçmaya çalışırken yakalanan, aralarında FETÖ/PDY firarisi asker ve öğretmen ile kadınların da bulunduğu 50 kişiden, ifadeleri tamamlananlar sağlık kontrolünden geçirildi. Şüpheliler, ardından da geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü
---------------------------
- Şüphelilerin getirilmesi
- Şüphelilerin adliye kapısı önünde beklemeleri
- Bir şüphelinin detay görüntüsü
- Şüphelilerin adliyeye girmesi

SÜRE: 01'37" BOYUT: 192 MB

Haber-Kamera: Adnan AÇIKGÖZ/MERSİN,(DHA)

==================================

ESKİ BAKAN ÖZHASEKİ'DEN, "KURBANINI PAYLAŞ, KARDEŞİNLE YAKINLAŞ" KAMPANYASINA DESTEK

ÇEVRE ve Şehircilik eski Bakanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Mehmet Özhaseki, Diyanet İşleri Başkanlığının başlattığı “Kurbanını paylaş, kardeşinle yakınlaşö kampanyasına destek verdi. Özhaseki, “Bu millet zamanında sahtekar vakıflara, kendini hoca diye tanıtan sahtekarlara kanarak binlerce kurbanını verdi. Ondandan çok ağız yandı. Şimdi böyle bir sıkıntı yok, tehlike yok. Bu işi Diyanet İşleri Başkanlığımızın hakkıyla yapacağından eminizö dedi.

Çevre ve Şehircilik eski Bakanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Mehmet Özhaseki, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik ile birlikte, Türkiye Diyanet Vakfı’nın Cumhuriyet Meydanı Bürüngüz Camii önüne kurduğu standa giderek, “Kurban paylaş, kardeşinle yakınlaşö kampanyasına destek verdi.

'KAYSERİ OLARAK BİRİNCİYİ ZORLAMAK İSTİYORUZ'

Burada konuşan Kayseri Müftüsü Şahin Güven, Özhaseki ve Çelik’e teşekkür ederek, “Türk Diyanet Vakfı 26 yıldır yurt içi ve yurt dışında faaliyet gösteriyor. Geçen yıl dünyanın 145 ülkesinde kurban kestik, geçen yıl 245 bin kurban bağışı vardı. Bu yıl 300 bine dayanacağımızı düşünüyoruz. Bu yıl yurt içi 850 TL, yurt dışı da 625 TL olarak belirledik. Kayseri geçen yıl İstanbul ve Bursa’dan sonra 3’üncü sıradaydı. Türk Diyanet Vakfı olarak bu İstanbul’u geçemesek de zorlamak istiyoruz. Destek verenlere teşekkür ediyorumö dedi.

'GÜVENDİĞİMİZ TEK KURUM DİYANET'

Daha sonra konuşan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik ise Kurban Bayramı öncesinde gerçekleştirilen bu anlamlı kampanyaya destek vermek istediklerini söyledi. Çelik, “Kaynağı belli olan bir yardım kampanyası. Güvendiğimiz tek kurum Diyanet. Diyanet’in yaptığı bu çalışmada Kayseri kendine yakışanı yapıyor. Hayırseverler şehri Kayseri özelliğini kimseye kaptırmayız. Bu nednele bir kurban bağışı da biz yapalım dedikö şeklinde konuştu.

'BİR TOPLUM EL AÇMAYA BAŞLAMIŞSA İŞİ ZOR'

Kampanyaya kendisi ve eşi adına bağışta bulunan Çevre ve Şehircilik eski Bakanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Mehmet Özhaseki ise veren el olmanın önemli olduğunu söyleyerek, “Allah hep bizi verenlerden etsin. El açmak, istemek çok zor bir toplum için. Bir toplum el açmaya başlamışsa işi zor. Rabim bu ülkeyi bu zorluklardan korusun. Bu ülke gariplere kucak açan, yoldaş olan bir ülke. Her dönem bizler yurt dışındaki kardeşlerine en çok el uzatan ülkeyiz. Bu millet zamanında sahtekar vakıflara kendini hoca diye tanıtan sahtekarlara kanarak binlerce kurbanını verdi.Ondandan çok ağzı yandı. Şimdi böyle bir sıkıntı yok, tehlike yok. Diyanet İşleri Başkanlığımızın bu işi hakkıyla yapacağından eminiz. Burada ben ve eşim adına kurban yatırmak istiyoruz. Kurban kesimi konusunda Belediyeler güzel yerler yapıyor, ancak bu yerlerin kalabalıktan dolayı yetmediği de oluyor. Böyle bir ortamda en muhtaç olan yerlere Diyanet İşleri Başkanlığımızın kurban etini götürüyor olması bizim adımıza güzel bir hizmet. İnşallah bu kurbanlar ihtiyaç sahiplerine iletilirö şeklinde konuştu. Yapılan konuşmaların ardından Özhaseki ve Çelik, makbuz karşılığı bağışlarını yaptı ve görevlilere teşekkür etti.

Görüntü dökümü:
---------------------------
-Kayseri Müftüsü Şahin Güven’in açıklamaları
-Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik’in açıklamları
-Eski Bakan ve AK Parti Kayseri Milletvekili Mehmet Özhaseki’nin açıklaması
-Detaylar

Haber: Cafer ZENGİN/KAYSERİ, DHA)
4 dakika 58 saniye / 158 MB

=============================

TESPİH SANDIĞI CİHAZDAKİ RADYOAKTİF MADDE, HAYATINI ZEHİR ETTİ

SAKARYA'da 1,5 yıl önce kaçak çalıştığı inşaatta bulduğu ve tespih sandığı cihaz parçasındaki radyoaktif madde yüzünden iki parmağını kaybeden, sağ bacağını kısmen kullanamaz hale gelen ve vücudunda derin yaralar oluşan Eyüp Bapun (17), GATA'dan taburcu olduktan sonra malulen emekli edildi. Bapun, "Çalışarak destek olmak istediğim kanser hastası babam ben hastanedeyken öldü, cenazesine bile katılamadım. Haftanın 3 günü ameliyat oluyordum. Allah yaşadıklarımı düşmanıma yaşatmasın" dedi.
Arifiye ilçesinde yaşayan Eyüp Bapun, akciğer kanseri babasına destek amacıyla bir inşaatta, yaşı yetmediği için kuzeninin kimliğini göstererek soğuk demir işçisi olarak işe girdi. 3'üncü iş gününde, Bapun, yerde görüp tespih sandığı cihaz parçasını alıp, 2,5 saat cebinde tuttu. Kısa süre sonra rahatsızlanan Eyüp Bapun'un ellerinde yaralar oluştu, vücudunun çeşitli yerleri zarar gördü. Radyoaktif maddeye temas ettiği belirlenen ve 1,5 yıl boyunca GATA'da tedavi gören Bapun'un iki parmağı eridi, sinir damarı kopan ve kemiğe kadar eriyen sağ bacağı ise büyük ölçüde inceldi.
BABASININ CENAZESİNE KATILAMADI
Hastanede tedavi görürken kaybettiği kanser hastası babasının cenazesine dahi katılamayan Eyüp Bapun, taburcu olduktan sonra, 17 yaşında kendisine verilen yüzde 80 engelli raporuyla malulen emekli edildi.
Yerde bulduğu radyoaktif madde yüzünden hastanede her hafta pazartesi, çarşamba ve cuma günleri ameliyat olduğunu söyleyen Bapun, "Ameliyat bir tane olmadım. Bayağı bir ameliyat geçirdim. 15 ay boyunca hastanede yattım. İş yerinde bulduğum radyasyonlu bir maddeden dolayı yaralandım. 7 ay önce taburcu oldum. Bütün testleri yaptırdıktan sonra yüzde 80 engelli oldum. Çalışma durumum yok. Yaklaşık 2 yıl oldu fakat bende kalıcı izler bıraktı. Elim yaralandı, sağ bacağımın bileğindeki sinir damarı koptu. Bilekten aşağıyı hissedemiyorum. Hastaneye gittim, ilk önce mide bulantısı için gittim. Maddeyi bulduğum zaman mide bulantısı oldu. İkinci gün bir daha gittim, baş dönmesi için. 3'üncü günün sabahında maddeyi koyduğum yerdeki yaralar belli olmaya başladı. Doktora gittim, iş yerinden aradılar, 'Madde kaybolmuş, sen mi buldun?' diye sordular. Yaraların maddeden olduğunu söylediler. Aralık'ın 29'unda taburcu oldum" dedi.
'MADDİ DURUMUMUZU DÜZELTMEYE ÇALIŞIYORUZ'
Eyüp Bapun, hasta babasına destek olmak için okulu bırakıp inşaatta işe girdiğini kaydederek, şunları söyledi:
"Babam hastaydı, akciğer kanseriydi. Benim de çalışam gerekiyordu, o çalışamıyordu. Okulu bıraktım, okuyordum. İşe girdim, iş geldi, fiyatı uygundu ama yaşım tutmuyordu benim. Paraya da ihtiyacım vardı. Kuzenimin kimliğini aldım, 18 yaşını geçmişti. 3 gün çalıştım. Bu olay başıma geldi. Ben normal boruların parçası zannettim. İş yerindekilere sordum, 'Bu neyin nesi, neden burada?' diye. Onlar da bilmiyorlardı. 'Lazım değildir' dedi. Ben de 'Tamam' dedim. Aldım tespihe benziyordu. Arka cebme koydum, koyduğum yerleri kemiğe kadar eritti neredeyse. Eve gelince elimle de uğraştım elimi de yaraladı. İki parmağımı kaybettim. Ayağımı kemiğe kadar eritti. Sinir damarımı kopardı. Sağ bileğim inceldi, zaten bayağı bir fark var."
'ZOR BİR SÜREÇTİ'
Doktorlar kendisi için 'İki bacağını da kaybedebilir' dedikten sonra babasının öldüğünü, hastanede olduğu için cenazesine dahi katılamadığını ifade eden Bapun, şöyle dedi:
"Babam hastaydı, maddi durumumuz iyi değildi. İşe girdim, bu olay başıma geldikten sonra kanser hastalığı için en önemli şey psikoloji, hastalığı yenmek için, bu olay olduktan sonra babam daha çok çökmeye başladı. Ben hastanedeyken hayatını kaybetti. Babamı görmedim, daha hastanedeydim, cenazesine bile katılamadım. Zor bir süreçti bizim için. Babam beni toparlamaya çalışıyordu. Ankara'ya geldi, büyük ameliyat olacaktım, imzası gerekiyordu büyük birinin. Doktor yüzüne karşı şey demişti, 'İki bacağını da kaybedebilir, ameliyat riskli' demişti. Ondan sonra bayağı bir çöktü, kısa bir süre sonra da hayatını kaybetti. Ailem bu olaylardan sonra çöktü, annem çöktü. Benim olayım, babamın vefat etmesi. Eskisi gibi değil diyelim. Hastane heyetine gerekli kontrolleri yaptırdım. Sağlık durumumla ilgili bunu değerlendirip yüzde 80 çalışamaz raporu verdiler. Malulen emekli oldum, onaylandı. Maaş almadım henüz. Maddi durumumuzu düzeltmeye çalışıyoruz. Allah bizim yaşadıklarımızı kimseye yaşatmasın. Zor süreçti, kimse yaşamasın, düşmanımın bile yaşamasını istemem bu durumları."
Psikolojik durumunu da düzeltmeye çalıştığını belirten Eyüp Bapun, annesi ve 11 yaşındaki kardeşiyle birlikte yaşam mücadelesi verdiğini belirtti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Gencin el ve ayak detayları
-Annesiyle birlikte
-Genç ile röp, annesi ile röp
-Evden detaylar

Aziz GÜVENER/ARİFİYE (Sakarya), (DHA)-

===========================================

KULLANDIĞI TRAKTÖRDE HAVAYA KALKAN RÖMORKUN ALTINDA KALAN SÜRÜCÜ ÖLDÜ

İZMİR'in Ödemiş ilçesinde, hidrolik sisteminin devreye girmesiyle silajlık mısır yüklü römorku havaya kalkan traktörün devrildiği kazada, sürücü 54 yaşındaki Ali Karacan öldü. Gidiş ve dönüş tek şeritli olan yola yayılan malzemeler sonucu, İzmir- Ödemiş Karayolu ulaşıma kapadı, araç kuyrukları oluştu.
Kaza, bugün saat 17.00 sıralarında, Ödemiş- İzmir Karayolu Yeniköykahveleri Mevkisi'nde meydana geldi. Ödemiş'ten İzmir yönüne gelen, çiftçi Ali Karacan'ın kullandığı 35 ZGP 37 plakalı, römorkunda silajlık mısır yüklü traktör devrildi. Hidrolik sisteminin devreye girmesi sonucu boşaltma pozisyonuna geçerek havaya kalkan römorkun, traktörü devirdiği belirtildi. Aracın altında kalan Karacan, kanlar içinde kaldı. Vatandaşların ihbarı üzerine kaza yerine sağlık, itfaiye ve jandarma ekipleri sevk edildi. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, Ali Karacan'ın öldüğü belirlendi. Gidiş ve dönüş tek şeritli olan yola yayılan malzemeler sonucu ise İzmir- Ödemiş Karayolu ulaşıma kapadı. Yolda her iki yöne 2 kilometreye yakın araç kuyrukları oluştu. Jandarmanın kaza yerindeki incelemesi sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

- Kaza yeriden görüntü
- Araç kuyruğundan görüntü

Haber- Kamera: Faruk ÇARK / ÖDEMİŞ (İzmir), (DHA)

En Çok Aranan Haberler