HABER

DHA YURT BÜLTENİ-14

  Kılıçdaroğlu: Beka sorununu ülkeyi yönetenler yaratır CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'beka' tartışmalarıyla ilgili olarak, "Beka sorununu kim yaratır?

Kılıçdaroğlu: Beka sorununu ülkeyi yönetenler yaratır

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'beka' tartışmalarıyla ilgili olarak, "Beka sorununu kim yaratır? Esnaf yaratmaz herhalde, çiftçi, emekli, taşeron işçisi, sendikacı yaratmaz. Kim yaratır beka sorununu, kim? Ülkeyi yönetenler yaratır" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kırklareli'de partisinin düzenlediği miting öncesinde bir otelin toplantı salonunda, sivil toplum kuruluşları, esnaf odalarının temsilcileri, muhtarlar ve sendika temsilcileri ile bir araya geldi. CHP'nin dünyada örneği olmayan tarihsel derinliğe sahip olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet Halk Partisi, köklü gelenekleri olan bir siyasal kurumdur. Cumhuriyet Halk Partisi, Kuvayi Milliye ilkeleri üzerine inşa edilmiş, ülkenin bağımsızlığı üzerine mücadele etmiş insanların kurduğu bir siyasi harekettir. Cumhuriyet Halk Partisi, aynı zamanda çağdaş uygarlığı yakalamak için kendisine hedef aldığı çağdaş uygarlığı hem ulaşmak, hem geçmek için mücadele eden bir harekettir. Cumhuriyet Halk Partisi, kadın erkek eşitliğine inanan, demokrasiye inanan, hangi siyasal görüşten olursa olsun insanları kimlikleri inançları dolayısıyla ötekileştirmeyen, 82 milyonu kucaklayan, tasada ve kıvançta beraber olan beraber olmayı düşünen bir siyasal harekettirö dedi.
‘AKIL VE ÜRETİMDEN TOPLUMU KOPARIRSANIZ BEKA SORUNU BAŞLAR'
Türkiye'de bir beka sorunu tartışması yaşandığını belirten Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sürekli 'Türkiye'nin beka sorunu var' diye söyleniyor. Osmanlı neden battı? 600 yıllık Osmanlı neden battı? Dünyaya egemen olan Osmanlı neden battı? Üretimden koparıldığı için battı. Ne diyor ozanımız, 'delikli demir icat oldu, mertlik bozuldu.' Sen yalın kılıç gidiyorsun, adam seni 500 metreden indiriyor. Demek ki neymiş; akıl, mantık, üretim. Bundan bir toplumu koparırsanız, beka sorunu başlar. Almanya Avrupa’nın en güçlü devletlerinden birisi, kişi başına gelirin en yüksek olduğu ülkelerden birisi. Kendi insanına istihdam yaratıyor, yetmiyor dışarıdan insan getiriyor. Kişi başına düşen geliri yüksek. Ama Çin öyle değil. Çin'de çok düşük bedellerle insanlar günün belki de 12 saati çalışıyor. Baktı Almanya geleceği tehlikede, 'ne yapmam lazım, Çin ile rekabet etmem lazım' Sanayide 4.0'ı buldu. Yani, düşünen makineler, yani yapay zeka, yani robotlar. Grev yok, toplu sözleşme yok, düğmeye basıyorsun günün 24 saati kesintisiz çalışıyor. Almanya diyor ki; 'dünya böyle giderse, benim ileride ciddi bir beka sorunum çıkacak, önlem alayım.' Peki biz ne yapıyoruz? Ne yaptık Allah aşkına. Beka sorunumuz var. Kim yarattı beka sorununu. Beka sorununu kim yaratır, esnaf yaratmaz herhalde, çiftçi, emekli, taşeron işçisi, sendikacı yaratmaz. Kim yaratır beka sorununu, kim? Ülkeyi yönetenler yaratır. Buradan Türkiye'nin çıkması lazım, kurtulması lazım, nasıl çıkacağız, üreterek çıkacağız."
'ÜRETİRSENİZ DÜNYADA SÖZ SAHİBİ OLURSUNUZ'
Türkiye’nin üreterek güçlü olacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Üretirseniz dünyada söz sahibi olursunuz. Üretip malımızı bütün dünyaya gönderirseniz, herkes tüm dünyada 'Türk malı' diye damgasını gördüğü zaman Türkiye’nin değerini, kıymetini ve büyüklüğünü anlar. Biz yurt dışından pirinç getiriyoruz pirinç, niçin? Şimdi 200 bin ton patates getireceğiz, ne için? Yer mi kalmadı memlekette, çiftçi mi kalmadı? Patates ekecek alan mı kalmadı, saha mı kalmadı? Sizler kanaat önderleri olarak bu gerçekleri topluma anlatmak zorundasınız. Bakın lütfedip anlatın demiyorum, anlatmak zorundasınız. Eğer sorumluluk sahibi iseniz, bu ülkenin gerçekten geleceğini düşünüyorsanız ve bu ülkenin büyümesini, huzur içinde yaşamasını istiyorsanız bu gerçekleri anlatmak zorundasınız. Aksi halde görevinizi yapmamış olursunuzö diye konuştu.
'’VAZGEÇİLMEZ ADAM’ DİYE BİR KAVRAM YOKTUR'
Kemal Kılıçdaroğlu, siyasetin kişiye endeksli olmaması gerektiğini dile getirerek, “'Ali olursa bu iş olur, olmazsa bu iş olmaz', yok efendim, öyle bir şey yoktur. Siyasetin bir kurumsal kimliği vardır. O kurumsal kimlik için insanlar gelirler, giderler. 'Ben belediye başkanı olursam olur, ben belediye başkan olmazsam olmaz.' Niçin? Bunu bir Amerikalı'ya sorarlar, bir kişi kalkar kendisi ilan eder, 'ben olmazsam olmaz' der. Amerikalı bir bilim adamı der ki, 'Amerikan mezarları vazgeçilmez adamlarla doldu.' Vazgeçilmez adam diye bir kavram yoktur. Hepimiz ama hepimiz ömür boyu muhtarlık, ömür boyu belediye başkanlığı, ömür boyu milletvekili, ömür boyu sivil toplum örgütünün başkanlığı, ömür boyu dernek başkanı diye bir kavram yoktur. Seçimler olur, seçimler yapılır, gelir geçer. İnsanlar gelirler, insanlar giderler. Hizmet eden herkesin arkasından da 'Allah razı olsun iyi hizmetler etti' deriz. Kişiye bağlı, kişiye endeksli bir hizmet, kişiye endeksli 'ben olursam olur, ben olmazsam olmaz' kavramı doğru değildir. Aksi halde dünya dururdu. Dünya gelişme ve değişme üzerine inşa edilmiştir. Hayat değişir, teknoloji değişir bunların hepsi değişirö dedi.
'BELEDİYE BAŞKANLARI HARCAMANIN HESABINI VERMELİ'
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin belediye başkanlarının yaptığı her harcamanın hesabını millete verdiğini savunarak, şunları söyledi:
"Bizim de arzu ettiğimiz budur. Yapılan her kuruş harcamanın hesabını millete vermektir. Vermezseniz siz, geçmişte kara bir leke bırakmış olursunuz. O nedenle biz hesap vermeyi siyaset kurumu olarak onurlu bir görev kabul eden bir siyasi kültürden geliyoruz. Mal varlığımız meydanda, harcamalarımız, ne harcama yapıyorsak meydanda, kaça yapıyorsak o da meydanda. Örneğini vereyim, çarpıcı bir örnek olduğu için size de vereyim. Metro yapıyor üç tane büyük şehrimiz İstanbul, Ankara, İzmir. İzmir metronun kilometresini 50 milyona yapıyor. Ankara 100 milyona, İstanbul 150 milyona yapıyor. Makine aynı makine. İşçi aynı işçi. Mühendisler aşağı yukarı aynı mühendisler. Nasıl oluyor da İzmir 50 milyona, İstanbul 150 milyona yapıyor kilometreyi, Ankara 100 milyona yapıyor. Nasıl oluyor bu, 50 milyonluk bir iş nasıl oluyor da 150 milyon TL’ye bitiriliyor. Giden kimin parası ?"
'SİYASETTE YENİ BİR ALAN AÇMAMIZ LAZIM'
Siyasette yeni bir alan açılması gerektiğini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, "O çerçevede hepimizin ama hepimizin çok iyi düşünmesi lazım. Siyasette yeni bir alan açmamız lazım. Yeni bir sayfa açmamız lazım. Toplumun muhtarlarını, seçimle gelen sivil toplum örgütlerini, yine seçimle gelen sendikalarını öne çıkarmamız lazım. Onlarla işbirliği yapmamız lazım. Bir toplumda sivil toplum örgütü ne kadar güçlüyse, o toplumda o kadar demokrasi güçlenmiş demektir. Bunu yapmamız lazım. Demokrasiyi güçlendirmemiz gerekiyor" dedi.
BELEDİYE BAŞKANLARINA SESLENDİ
Belediye başkanlarına da seslenen Kemal Kılıçdaroğlu, "O nedenle belediye başkanımızın bütün bu çalışmalara sivil toplum örgütlerini katması gerekiyor. Onlarla birlikte olması gerekiyor. Üniversite öğrencileri önemlidir. Geleceğimiz çünkü çocuklar. Onlarla birlikte olmak, belediye olarak onlara hizmet etmek olağanüstü güzel bir şeydir. Bunun yapılması lazım. Ayrıca belediye başkanı olduğunuzda sayın başkan hiçbir işçinin işine, hiçbir memurun işine son vermeyeceksiniz. Biz hiç kimsenin aşıyla, işiyle oynamayız. 'Bu bana oy vermedi ben bunu buradan atayım, dersini vereyim' diye bir anlayış bizim kültürümüzde yoktur, sizde de yoktur" diye konuştu.
TÜRK TÜTÜNÜNÜ BİTİRDİK'
Yunanistan’dan ithal edilen buğday ve tütüne de değinen Kılıçdaroğlu, “Yakınsınız, komşumuz var Yunanistan. 2018’de Yunanistan’dan 115 milyon dolarlık pamuk ithal ettik. Yine 2018’de Yunanistan’dan 28 milyon dolarlık buğday ithal ettik ve 13 milyon dolarlık da tütün ithal ettik. Türk tütünü bir dünya markası, Türk tütününü bitirdik, Yunanistan’dan tütün ithal ediyoruz. Sadece Yunanistan’dan 13 milyon dolarlık tütün ithal ettik. Beka sorunu nedir, üretmezseniz beka sorunu çıkar dedikö diye konuştu.

GÖRÜNTÜLER CANLI YAYINLANDI

GÖRÜNTÜLERİN TAMAMINI, AŞAĞIDA BİLGİLERİ BULUNAN FTP ADRESİNDEN İNDİREBİLİRSİNİZ
FTP adresi: 178.211.55.226
Kullanıcı adı: dhaabone
Şifre: dha

Haber-Kamera: Gurbet GÖKÇE- Ali Can ZERAY/KIRKLARELİ, (DHA)-

=====================

Bahçeli: Sonuçlar ne olursa olsun, Cumhur İttifakı yaşayacak

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "31 Mart'tan sonra, sonuçlar ne olursa olsun, siyasi tablo neyi gösterirse göstersin, Cumhur İttifakı yaşayacak, yaşatılacaktır. Kararımız budur" dedi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Kastamonu Cumhuriyet Meydanı'nda partisi tarafından düzenlenen mitinge katıldı. Burada toplanan kalabalığa seslenen Bahçeli, yerel seçimlere az bir süre kaldığını ve Kastamonu'yu daha iyi yönetmek istediklerini söyledi.
'AK PARTİLİ KARDEŞLERİMİZLE AYRIMIZ YOKTUR'
Bahçeli, bazı çevrelerin Cumhur İttifakı'nın tabanda yama tutmadığını söylediğini belirterek, "Beka söylemi tutmuyormuş. Zillet ittifakını terör örgütleriyle eşitleme algısı geri tepiyormuş. Yalanınız batsın, tezviratınız yerin dibine geçsin. Bunların işi gücü siyasi dolandırıcılık, siyasi kalpazanlık. Bunların geçim kapısı bozgunculuk, ümit kapısı sahtekarlık. Cumhur İttifakı'nı görmek isteyen Türk milletine baksın. Cumhur İttifakı'nı tanımak isteyenler Türkiye Cumhuriyeti'nin yükselişine odaklansın. Çıkarcılar Cumhur İttifakı'nı anlayamaz. Çürümüşler Cumhur İttifakı'nı algılayamaz. Doğruyu görmek için doğru bakmak lazımdır. Hakikati idrak için haktan yana durmak şarttır. Dahası halkın ve haysiyetin müdafası için zillete düşmemek asıldır. Cumhur İttifakı'nda yırtık yok ki yama tutsun. Cumhur İttifakı milli bekamızın ağır tehditler karşısında olduğu bir dönemde müstesna bir irade ve mutabakatla doğmuştur. AK Partili kardeşlerimizle ayrımız yoktur. Yürüyüşümüz yan yana, omuz omuzadır. Biz birlikte Cumhur İttifakı'yız. Biz birlikte Türkiye Cumhuriyeti'nin sağlam iradesiyiz. Biz birlikte milli istikbal, milli istiklaliz" dedi.
'KONU MİLLİ BEKAMIZIN GELECEĞİDİR'
Bahçeli, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin 'Kürdistan'da kazanacağız' sözüne CHP ve İYİ Parti'nin tepki vermediğini kaydetti. Bahçeli, "Ezan ıslıklanır, ezanla alay edilir, CHP ile İP çaktırmadan araziye uyar. Polonya'da 21 yaşındaki Furkan evladımızı şehit eden alçaklar bugün İP'in, CHP'nin yoldaşı, kardeşi, kader ortağıdır. Hangi vicdan bu zillete dayanır? Hangi insaf sahibi bu zillete katlanır? Hangi faziletli kalp zilletin oyunlarına aldanır? Türkiye zillete teslim olamaz. Kastamonu zillete taviz veremez. Konu vatandır, bayraktır, ezandır. Konu milli bekamızın geleceğidir" diye konuştu.
'CUMHUR İTTİFAKI YAŞAYACAK, YAŞATILACAKTIR'
Bahçeli, konuşmasında Cumhur İttifakı'nın önemine dikkat çekti. Cumhur İttifakı'nın Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzüncü yılının mimarı olacağını belirten Bahçeli, şöyle konuştu:
"31 Mart'tan sonra, sonuçlar ne olursa olsun, siyasi tablo neyi gösterirse göstersin, Cumhur İttifakı yaşayacak, yaşatılacaktır. Kararımız budur. Cumhur İttifakı'nı anlamak için mangal gibi yürek, kükreyen bir vicdan olmalıdır. Zillet ittifakında ne yürek ne de vicdan vardır. Milli bekanın var olup olmadığını görebilmek için Türkiye'nin içine düştüğü vahşi ve vahim tehdit sürecine dikkat etsinler. Beka anket konusu değildir. Beka polemik konusu değildir. Beka dedikodu malzemesi hiç değildir. Beka kadar güçlüyüz, beka kadar varız, beka kadar güvenliyiz, beka kadar bağımsızız. 15 Temmuz'a 'tiyatro, senaryo' diyen reziller bekayı bilmez. 'YPG bize mi saldıracak?' diyen köksüzler bekayı kabullenemez. 'Kürdistan'da kazanıp, batıda AK Parti'yle MHP'ye kaybettireceğiz' diyen hainler ve bunlarla kucaklaşan işbirlikçiler bekayı itiraf edemez."
'BEKA TÜRKİYE'NİN İSTİKBALİDİR'
Bahçeli, 'nereden çıktı bu beka' diyenlerin, gidip aynadaki işbirlikçi suratlarına bakmalarını istedi. Beka'nın Türklüğün var oluşu olduğunu vurgulayan Bahçeli, şunları söyledi:
"Beka Türkiye'nin istikbalidir. Beka tutmadıysa Türk milleti bir adım ileri gidemez. Bunların gerçekte emelleri de budur. Zillet ittifakının hesap ve beklentisi de bu yöndedir. Ama bunların hesaplarını başlarına geçireceğiz. Beklentilerini yıkıp geçeceğiz. Zillet ittifakına yanılıp, yenilip oy veren ya da vermeye niyet eden vatandaşlarımıza bir şey demiyoruz. Onlara hürmetimiz sonsuzdur. Vatandaşa 'terörist' dediğimizi söyleyenler bir defa müfteridir, alçak iddialarını ispatla mükelleftir. Zillet ittifakını oluşturan partiler ve yönetimleri için her sözümüzün ardındayız. Ancak oy veren vatandaşlarımızı istismar edip onlara yalan söyleyenler en hafif tabirle zelildir. Şunu unutmayınız ki, 31 Mart seçimleri bir beka seçimidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin güçlü Türkiye'yi inşa etmesi için milattır. Yeni yönetim sisteminin kökleşmesi, güvenliği, ilke ve kurumlarıyla yerleşmesi için 31 Mart'tan müstesna bir sonuç çıkmalıdır. CHP'nin gayesi sistem krizi çıkarmaktır. CHP'nin arayışı rejim bunalımı üretmektir. İşleri güçleri kaos, dertleri Türkiye'nin yıkım ve çözülmesi."

GÖRÜNTÜLERİN TAMAMINI, AŞAĞIDA BİLGİLERİ BULUNAN FTP ADRESİNDEN İNDİREBİLİRSİNİZ

FTP adresi: 178.211.55.226
Kullanıcı adı: dhaabone
Şifre: dha

Haber-Kamera: Gürkan YILMAZ/KASTAMONU, (DHA)-

=================

Akşener: MHP'ye de AK Parti'ye de oy veren insanlarımız kardeşimizdir (2)
SEÇMEN VELİNİMETTİR

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin il teşkilatını ziyaretinden sonra merkez Palandöken ilçesindeki seçim koordinasyon merkezinin açılışına katıldı. Meral Akşener, açılış öncesi Erzurum bar ekibi ve İYİ Parti Erzurum Milletvekili Naci Cinisli'nin hançer barı gösterisini izledi. Cinisli'yi gösteri için tebrik eden Akşener, burada toplanan kalabalığa hitap etti. Seçmenin velinimet olduğunu söyleyen Akşener, "Bu seçimde dün olduğu gibi 'Ceketimi assam seçilirim,' diyen, 'seçtiririm' diyenlerin kulağını çekmezseniz, bazı uyarılarda bulunmazsanız Erzurum göç veren şehir olmaya devam edecektir. Onların öncelikle Erzurum'un, Erzurumlunun gözünün içine bakabilmeleri için o kulağı çekip kızartacaksınız. Keşke adayların projeleri, hizmet anlayışları yarışsaydı, onlar üzerinden rekabet olsaydı. Şuradan gelirken gördüm; her yerde Tayyip Bey'in fotoğrafı, benim de ayıp olmasın bir- iki fotoğrafımı asmışlar. Zaten hiç asılmaması gerekiyordu. Ben değil, Mahmut Uykusuz, Canan kızım seçilecek. Burada Tayyip Bey seçilmeyecek, adayları seçilecek. Nasıl bir iştir, sanki Türkiye'nin tüm belediye başkanları tek kişi seçiliyor, o da Tayyip Erdoğan. İşi kaynatıyorlar" diye konuştu.
'BENİM GÖNLÜMÜ KIRDIN'
Açılış sırasında bölgeden geçen AK Parti seçim aracınının yuhalanmasını uyarıda bulunarak engelleyen Akşener, şunları söyledi:
"Yapmayın; arkadaşlara başarılar diliyorum. Ama oradaki sistem şu; yani gönül işi de kardeşim gönül kıra kıra nasıl oluyor bu iş? En başta benim gönlümü kırdın be. Sen hapishaneye giderken yanında ben vardım, dara düştüğün zaman demokrasi adına, adalet adına, hukuk adına yanında bendim. Niye yuhalıyorsunuz; çekin kulağı bırakın. Kulağı çektiniz mi Mahmut Uykusuz'la Canancığım seçildi mi saat 00.30'da çıkacak diyecek ki 'Aziz milletim verdiğiniz mesajı aldım'. Gelelim Erzurum özeline. Gelir gözünüzün içine bakar. 4,5 sene sonra da tartıya kendi çıkacak, 4,5 sene sonra tartılacak. 4,5 sene boyunca bu tartılmanın endişesiyle yaşamasını istiyorsanız, gelip gözünüzün içine bakıp ne istediğinizi öğrenmesini istiyorsanız, kardeşlerim çekin kulağı, değiştirin bu düzeni. 4,5 sene telef olsunlar sizden oy alıp tekrar seçilebilmek için. Bak İYİ Parti'yi kurmasaydık, üçünçü kere geliyor Erzurum'a, gelir miydi? Yahu rekabet iyi bir şeydir. Gördüğün gibi sonra 'bu kadın' olursun, 'Bayan Meral', 'hanımefendi'ye döndü hafif."

Görüntü Dökümü
----------
-İl başkanlığındaki konuşması
-Seçim koordinasyon merkezi önüne toplananlar
-Naci Cinisli'nin hançer barı oynaması
-Akşener'in Cinisli'yi izlemesi
-Akşener'in konuşması

Haber-Kamera: Turgay İPEK- Hümeyra PARDELİ- Zafer KUMRU/ERZURUM, (DHA)

==================

Bakan Yardımcısı Ersoy: Bu şehirleri Kandil'in kayyumlarına teslim etmeyeceğiz

İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Türkiye’nin terörle mücadelede büyük başarılar elde ettiğini belirterek, "Biz bu şehirleri Kandil'in kayyumlarına teslim etmeyeceğiz" dedi.
Siirt'te temaslarını sürdüren İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Kurtalan ilçesinde AK Parti seçim bürosunu ziyaret etti. Burada partililere seslenen Ersoy, Türkiye'nin terörle mücadele yürüttüğü faaliyetlerin önemine değindi. Konuşmasında birlik ve beraberlik mesajı veren Bakan Yardımcısı Ersoy, şöyle konuştu:
"Bir tane vatanımız var. Biz bu vatanın üzerinde birlikte kardeşçe yaşayacağız. Biz bu şehirleri Kandil'in kayyumlarına teslim etmeyeceğiz. İnsanlarımızı onların zulmüne terk etmeyeceğiz. Allah'ın izniyle hep beraber, birlikte büyük Türkiye’ye, güçlü Türkiye’ye, geleceğinden emin Türkiye’sini, kardeşliğini tesis etmiş, milli birliğinden hiç şüphesi olmayan Türkiye’ye elbirliğiyle yürüyeceğiz. Allah'ın izniyle bundan sonra biz ülkemizin her köşesinde olduğu gibi, Siirt'imizde de birlik içinde, beraberlik içinde, kardeşlik içinde, gerçek anlamda barış içinde birlikte yaşayacağız. Sizi hiç kimsenin 'bize oy vermezseniz, musluklarınızdan kan akıtacağız' diye tehdit etmesine asla izin vermeyeceğiz. Gerçek barışın, gerçek adaletin, gerçek hukukun, gerçek kardeşliğin nerde olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin güçlü kolları, kanatları altında herkesin aşının, herkesin ekmeğinin, herkesin yerinin olduğu bir coğrafya içinde birlikte yaşayarak, dosta düşmana karşı en güzel şekilde göstereceğiz. Türkiye’yi işgal etmek, Türkiye’nin belli bir bölgesini yaşanılamaz hale getirmek için yığdıkları silahlarda, kurdukları tuzaklarda, açtıkları kanallarda, yaptıkları tünellerde onların başında bela olarak kalacak. Biz bu coğrafyanın içinde birlik içinde, kardeşlik içinde, düzen içinde, ele güne inat, herkese inat yaşamaya devam edeceğiz" dedi.

Görüntü Dökümü
-----------
- Bakan Ersoy'u Kurtalan ziyareti
- Esnaf gezisi
- Bakan Yardımcısının konuşması
- Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 410 MB

Haber-Kamera: Turan KOYUNCU- Mehmet Yücel DURAK/KURTALAN(Siirt),(DHA)

=========================

Vatman, rayların üzerinde su içen kedi için tramvayı durdurdu

Antalya'da nostalji tramvayının vatmanı Oğuz Ay (28), raylar üzerinde su içen kediyi görünce tramvayı durdurdu. Cep telefonu kamerasına yansıyan görüntüler, sosyal medyada kısa sürede yüzlerce kişi tarafından paylaşıldı.
Müze- Zerdalilik arasında çalışan nostalji tramvayında iki yıldır vatman olarak çalışan Oğuz Ay, geçen pazar günü kullandığı tramvay ile Kale Kapısı durağından hareket ettiği sırada rayların üzerinde su içen kediyi gördü. Ay, 24 dakikada tamamlaması gereken seferini raylar üzerinde su içen kediyi rahatsız etmemek adına 6 dakika geç tamamladı. Kedinin su içmesini bitirmesini bekleyen Ay, tramvaydan inerek hayvanı diğer tarafa taşıdı.
'ÖDÜLLENDİRİLSİN' YORUMLARI YAPILDI
Bu anlar o sırada tramvaya binmek için bekleyen bir kişi tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülenirken, tramvayın güvenlik kameralarına da yansıdı. Sosyal medyaya yüklenen görüntü kısa sürede yüzlerce kez paylaşıldı. Paylaşılan görüntüye yorum yapan kişiler Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin sosyal medya hesabını da etiketleyerek vatmanın ödüllendirilmesini istedi.
HAREKET ETMEYİP BEKLEDİ
Nostalji tramvayında çalışan çalışma arkadaşlarıyla birlikte mama alıp tramvayın son duraklarında yaşayan sokak hayvanlarını beslediklerini söyleyen vatman Oğuz Ay, "Sosyal medyada görüntüyü gören arkadaşlarım beni arayıp görüntüdeki kişinin ben olup olmadığımı sordu. Onlar sayesinde bu görüntüden ve ilgiden haberim oldu. O gün Kale Kapısı durağına yolcuları aldıktan sonra hareket edeceğim sırada kedinin su içtiğini fark ettim. Kediyi öyle görünce beklemem gerektiğini düşündüm. Su içmek insanların olduğu gibi doğadaki tüm canlılar için önemli bir ihtiyaç. O yüzden kedinin su içmesini bitirmesini beklemek istedim ve kedi su içtikten sonra yoluma devam ettim" dedi.
TÜREL ARAYIP TEBRİK ETTİ
Tramvaydaki yolcuların kendisini tebrik ettiğini belirten Ay, "Sosyal medyada hayvanlara yapılan kötü davranışları görüyoruz. Benim yaptığım hareket umarım herkese örnek olur. Ayrıca sosyal medyada görüntüleri izleyen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, şahsımı arayarak tebrik etti. Kendisine ve sosyal medyada güzel düşüncelerini paylaşan kişilere çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Nostalji tramvayının son durağı olan ve depolama alanı olarak kullanılan Zerdalilik durağı ise 'Tomas' adlı kediye ev sahipliği yapıyor. Çalışanlar tarafından bakılan kedi için 'durağın demirbaşı' deniyor.

Görüntü Dökümü
-------------------
- Vatman Oğuz Ay'dan detaylar
- Tramvaydan detaylar
- Kedinin su içme ve tramvayın durma anı cep telefonu kamerası görüntüsü
- Kedinin su içme ve tramvayın durma anı tramvay içerisi güvenlik kamerası görüntüsü
- Röp: Vatman Oğuz Ay
454 MB// 04.03"

Haber-Kamera: Semih ERSÖZLER/ANTALYA,(DHA)

====================

Öğrenciler, evleri gezerek atık topluyor

Tokat’ın Güryıldız beldesinde Şehitler İlk ve Ortaokulu öğrencileri sıfır atık projesi kapsamında ev ev gezerek atık topluyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde başlatılan ‘Sıfır Atık Projesi’ köy ve beldelerde de uygulanmaya başlandı. Tokat İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından köylerde uygulanmaya başlayan proje kapsamında Tokat’ın Güryıldız beldesi pilot kasaba olarak seçildi. Beldedeki Şehitler İlk ve Ortaokulu 6-7 ve 8’inci sınıf öğrencileri ve öğretmenlerinin yürüttüğü projeye kasaba halkı da destek veriyor. Proje kapsamında her ayın 15’inde öğrenciler tarafından evler gezilerek atık topluyor. Toplanan atıklar belediye tarafından biriktirilip geri dönüşüm ayrıştırma tesisine gönderiliyor. Güryıldız Belediyesi ise atık miktarına göre kartlı su sistemine geçen kasaba halkına bedava su veriyor. Proje tanıtım programı kapsamında Güryıldız Şehitler İlkokulu ve Ortaokulu öğrencileri tarafından hazırlanan tiyatro gösterisi sergilendi. Evsel ve plastik atıklara dikkat çekmek için 6’ıncı sınıf öğrencileri yağ tenekesi, kova, süpürge ve tencere kapaklarından yaptıkları müzik aletleri ile şarkı söyledi.
Sıfır atık meselesinin memleket meselesi olduğunu söyleyen Tokat İl Milli Eğitim Müdürü Murat Küçükali, “Özellikle zirai atıkların doğaya atılmaması için başlatılmış bir proje. Zirai ilaçların tamamı biriktiriliyor, geri dönüşüme kazandırılıyor. Bu arada evdeki bütün atıklar öğrenciler tarafından anne ve babaları bilinçlendirilmiş vaziyette, bütün atıklar biriktiriliyor ve geri dönüşüm deposunda depolanıyor. Daha sonra belediye vasıtasıyla geri dönüşüm ayrıştırma tesisine gönderiliyor. Evlerde biriktirilen gıda atıkları, burada solucan üretim merkezi var oraya götürülüyor. Köyde hiçbir atık çöp doğaya karıştırılmıyor. İsraf edilmiyor ve geri dönüşüme gönderiliyor" dedi.
'EVİMİZİ NASIL KULLANIYORSAK ÇEVREMİZİ DE ÖYLE KULLANMALIYIZö
Belde sakinlerinden Fatma Demirhan projeyi desteklediklerini ve atıkları biriktirip öğrencilere verdiklerini belirterek, "Çocuklarımız bunun için çabalayıp gayret ediyorlar. Her şeyin bilincindeler doğanın çevrenin güzelliğinin farkındalar bunun için kirletmemek istiyorlar. Bu da güzel bir davranış. Doğamızı koruyalım çünkü bizde burada misafiriz. Eskiden bu atıkları çöpe atıyorduk.. Şu an bilinçlendik. Daha dikkatli davranıyoruz" diye konuştu.
Atık toplayan öğrencilerden Serkan Demirhan ise "Bence bu uygulama çok güzel, sonuna kadar destekleyeceğim. Arkadaşlarımla birlikte bunu yapmaya devam edeceğiz. Çevreyi koruyoruz. Artık çöp atmıyoruz. Geri dönüştürüyoruz ve enerji kaynaklarını koruyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü
-----------
-Programdan görüntüler
-Milli Eğitim Müdürünün konuşması
-Çocukların evlerden atık toplaması
-Vatandaş ve öğrencilerin konuşmaları

Haber-Kamera: Fatih YILMAZ-Halil İbrahim YEL/TOKAT,(DHA)

================

Cinsel saldırı davasında öğrencisinin annesiyle ilişki yaşayan öğretmene beraat

Zonguldak'ta öğretmen H.H. (53), ilişki yaşadığı eski öğrencisinin velisi K.A.'ya (41) 'nitelikli cinsel saldırı' suçundan tutuksuz yargılandığı davada ilk kez hakim karşısına çıktı. H.H., mahkemeye sunduğu K.A. ile birlikte çekilen samimi fotoğrafları ve yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle beraat etti.
Kozlu ilçesinde yaşayan K.A., geçen yıl oğlunun eğitim gördüğü lisede öğretmen olan H.H.'nin kendisiyle zorla ilişkiye girdiğini iddia ederek polis merkezine şikayetçi oldu. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturmanın ardından beden eğitimi öğretmeni H.H. hakkında 'nitelikli cinsel saldırı' ve 'kişi hürriyetini yoksun kılma' suçlarından 19.5 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. Zonguldak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamenin ardından tutuksuz sanık H.H. ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada K.A. ve iki tarafın avukatları da hazır bulundu.
İLK DURUŞMADA KARAR
Duruşmada ifade veren H.H., suçlamaları kabul etmediğini söyledi. K.A. ile rızası ile ilişkiye girdiklerini ifade eden H.H., "Beni bu fiili yaşamaya kendisi tahrik etmiştir. Onun rızasıyla bir ilişki oldu. Beni suçlu duruma düşürmek için böyle bir iftira atmıştır." dedi. K.A. ise öğretmen H.H.'nın oğlunu eski öğretmeni olduğunu söyledi. İlişkilerinin H.H.'nin ısrarıyla olduğunu anlatan K.A. ise polis merkezinde ve savcılıkta çelişkili ifadeler verdiğini soran mahkeme başkanına, "Bütün beyanlarım birbirinden farklı olduğunu biliyorum. İlaç kullanıyordum o aralar. Eşimden ayrılma davam vardı. Kafam karışıktı. Tam olarak neden farklı bilemiyorum. Neden tecavüzden sonra aramaya ve mesaj devam ettiği soruldu." dedi.
BİRLİKTE ÇEKTİRDİKLERİ FOTOĞRAFLAR DELİL OLDU
Sanık H.H.'nin avukatı ise K.A. ile müvekkilinin ilişki yaşadıkları dönemde çektirdikleri samimi fotoğraflarını mahkeme heyetine sundu. Fotoğrafların ne zaman çekildiğini hatırlamadığını söyleyen K.A., "Benim bunlardan haberim yok, bana tuzak hazırlamıştır." dedi. Mahkeme heyeti, sanık H.H.'nin üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak yeterli delil bulunmadığı, K.A'nın verdiği çelişkili ifadeler ve sanık ile çektirdiği fotoğrafları delil sayarak beraatine karar verdi.

Haber: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK, (DHA)-

En Çok Aranan Haberler