EŞİ, BALDIZI VE KAYINBİRADERİNİ ÖLDÜREN ZANLI YAKALANDI
ADANA'da kendisine boşanma davası açan 23 yıllık eşi Ayla Öneker (39) ile baldızı Reyhan İrketi (51) ve kayınbiraderi İzzettin Bahri İrketi’yi (45) tabancayla vurarak öldürdüğü iddiasıyla aranan Mehmet Öneker, polisin düzenlediği operasyonla yakalandı.
Olay, 7 Nisan günü Seyhan ilçesi Sümer Mahallesi'nde meydana geldi. Plastik malzeme üreticisi Mehmet Öneker, geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açan 3 çocuğunun annesi Ayla Öneker ile konuşma bahanesiyle kayınvalidesi Hacer İrketi'nin evine geldi. Hakkında evden uzaklaştırma kararı bulunan Mehmet Öneker, belindeki tabancayı çekip, "Burada kimse sağ kalmayacak" diye bağırdı. Karşısına çıkan eşi Ayla Öneker'i, baldızı Reyhan ve kayınbiraderi İzzettin Bahri ile kayınvalidesi Hacer İrketi'yi vuran Öneker, kaçtı.
Silah seslerini duyan komşuların ihbarı üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ayla Öneker ile İzzettin Bahri İrketi'nin yaşamını yitirdiği saptanırken, yaralanan Reyhan İrketi ile annesi Hacer İrketi ise hastaneye kaldırıldı. Adana Şehir Hastanesi'nde tedaviye alınan Reyhan İrketi de doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı.
ÖZEL EKİP KURULDU
Olayın ardından kaçan Mehmet Öneker'in yakalanması için Adana Emniyet Müdürü Zafer Aktaş'ın talimatıyla özel ekip kuruldu. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amiri'nin başında olduğu ekip, Öneker'in, Yeşilyurt Mahallesi'nde arkadaşı Gökhan T.'nin evinde gizlendiğini belirledi. Düzenlenen operasyonla Mehmet Öneker gözaltına alındı. Evde yapılan aramada, olayda kullanıldığı sanılan tabanca ele geçirildi. Mehmet Öneker ve Gökhan T. sağlık kontrolününün ardından sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.
Görüntü Dökümü
------------------------
- Cinayet zanlısının adli tıp biriminden çıkarılması
- Zanlının araca bindirilmesi
- Cinayet zanlısının evinde saklandığı sahşın adli tıp birimine girişi
- Adli tıp birimi tabelası ve girişi
SÜRE:01'02" BOYUT:115 mb
Haber-Kamera: Nuri PİR/ADANA, (DHA)
==============================================
TESLİM OLAN CİNAYET ZANLISI TUTUKLANDI
ESKİŞEHİR’de eğlence çıkışı iki grup arasında çıkan tartışma sırasında Nahit Katıoğlu’nu (27) bıçakla öldürdüğü iddiasıyla aranan Hakan Yağız Altunsoy (18), polis merkezine teslim olurken, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Eskişehir’de barda çalışan Nahit Katıoğlu, geçen Pazar günü arkadaşlarıyla birlikte eğlendikten sonra sabah 05.15 sıralarında eğlence mekanından çıktı. Katıoğlu ve arkadaşları Hoşnudiye Mahallesi İsmet İnönü Caddesi’nde eve gitmek için yürüdükleri sırada arkalarından gelen başka bir grupla tartışma çıktı. Diğer gruptan Hakan Yağız Altunsoy bıçakla Nahit Katıoğlu’na saldırıp 3 kez bıçakladı, ardından otomobile binerek kaçtı. Yaralanan Nahit Katıoğlu, ihbar üzerine gelen sağlık ekipleri tarafından Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı. İki gün yaşam savaşı veren Katıoğlu, doktorların tüm müdahalesine rağmen hayatını kaybetti.
TESLİM OLDU
Soruşturma başlatan polis ekipleri bir işyerinin güvenlik kameralarına yansıyan olayda katil zanlısının Hakan Yağız Altunsoy olduğu belirledi. Polis ekiplerince aranan Altunsoy dün akşam Çarşı Polis Merkezi’ne giderek teslim oldu. İfadesinin ardından bugün adliyeye elleri önden kelepçeli olarak adliyeye sevk edildi. Savcılık sorgusunun ardından çıkarıldığı mahkemece ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklanan Altunsoy cezaevine konuldu. Soruşturma sürüyor.
Görüntü Dökümü:
-Zanlının adliyeye getirilmesi
-işyeri güvenlik kamerası
-Yaşanan saldırı anı
-Ölen Nahit fotoları
Haber-Kamera: Ali Naki ERDOĞAN-Kadir ÇETİN/ESKİŞEHİR,(DHA)-
==========================
MUŞ'TA SEL VE TAŞKINLAR HAYATI TEHDİT EDİYOR
MUŞ'ta son bir haftadır aralıklarla devam eden yağmur ve eriyen kar suları ovadaki evleri tehdit ediyor. Su seviyesinin her geçen gün yükseldiğini söyleyen vatandaşlar önlem alınmasını istedi.
Muş-Bitlis yolu üzerindeki Karağaçlı Beldesi ve çevre köylerinde bazı ev ve kümesleri abluka altına alan yağmur ve kar sularının baskınlara yol açma ihtimaline karşı ev sahipleri tedirgin olduklarını söyledi. Muş Ovası'na göle çeviren sular nedeniyle köyde yaşayan vatandaşlar ve kümes hayvanları zor anlar yaşıyor. Ani baskınlara karşı geceleri nöbet tuttuklarını söyleyen İshak Sönmez, "Muş Ovası denize döndü. Buz de denizin ortasında kalmış gibiyiz. Birçok kümes sular altında kalması nedeniyle hayvnalar dışarıda kaldı. Geceleri ani su baskınlarına hazırlıklı olmak için nöbet tutuyoruz. Her bahar yaşadığımız sıkıntılar yine hayatımızı tehdit ediyor" dedi
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜI:
-ev ve kümeslerin önüne gelen yağmur sularından detaylar
-Oluşan gölette kazların yüzmesi
-Kümes hayvanı yetiştiricisinin sudan geçmesi
-Ovadaki evlerin önüne kadar gelen sulardan detaylar
-Ovadan detaylar
HABER-KAMERA: MEHMET AYDIN / MUŞ, (DHA)
=======================
ABD'Lİ PROFESÖR GANDARA: ÖLÜMCÜL KANSERLERİ KRONİK HASTALIKLARA ÇEVİREBİLİYORUZ
ABD Kaliforniya Üniversitesi'nden onkolog Prof. Dr. David Gandara, "Eskiden ölümcül kanser dediğimiz kanserleri artık diyabet gibi kronik hastalıklara çevirebiliyoruz. İnsanların normal bir hayatı olabiliyor. Diyabetli hastalar nasıl insülin tedavisi alıyorsa bu hastalar da kanser tedavisi alıyor" dedi.
Serik'e bağlı Belek turizm merkezindeki Regnum Carya Otel'de düzenlenen 13. Ulusal Kanser Kongresi'ne özel davetli olarak katılan ABD Kaliforniya Üniversitesi'nden onkolog Prof. Dr. David Gandara, Demirören Haber Ajansı'na (DHA) açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. David Gandara, kongrede bulunmanın kendisi için bir onur olduğunu ve dünyanın birçok yerinden çok önemli uzmanların kongreye geldiğini söyledi.
Kanserde hedefe yönelik tedavi türlerinde son 2 yılda çok büyük ilerlemeler kaydedildiğini anlatan Prof. Dr. David Gandara, "Hedefli tedaviler, immünoterapi dediğimiz tedaviler. Bugün kanserlerin çok büyük kısmında eskiden ölümcül kanser dediğimiz kanserleri artık diyabet gibi kronik hastalıklara çevirebiliyoruz. İnsanların normal bir hayatı olabiliyor. Diyabetli hastalar nasıl insülin tedavisi alıyorsa bu hastalar da kanser tedavisi alıyor. Akciğer kanseri gibi en zorlu kanser hastalarının arasında bile bugün rölaps (depreşme, alevlenme) olmadan uzun yıllar yaşayan hastalar var. Bunlara da potansiyel olarak dördüncü evre kanserin tedavisi diyebiliyoruz. Son 2 senede en anlamlı diyebileceğimiz değişiklik bu" dedi.
'SON 5 YIL İÇERİSİNDE YÜZDE 20 AZALMA OLDU'
Günümüzde yeni kanser türleri ortaya çıktığını aktaran Prof. Dr. David Gandara, "On milyonlarca yeni kanser hastası ortaya çıkıyor. 2 milyon yeni akciğer kanser hastası ortaya çıkıyor ama bu kanserlerde ölüm oranları azalmakta. Özellikle akciğer kanseri ölümlerinde son 5 yıl içerisinde yüzde 20 azalma oldu. Dolayısıyla daha fazla kanser hastası olmasına rağmen diğer sigara kullanımı gibi faktörlerden dolayı biz bugün daha iyi bir tedavi gerçekleştirebilmekteyiz" diye konuştu.
'TÜRKİYE'DE ELLERİNDEN GELENİN EN İYİSİNİ YAPIYORLAR'
Türkiye'nin mükemmel onkologları olduğunu kaydeden Prof. Dr. Gandara, şöyle dedi:
"Burada kanser çok iyi ele alınıyor. Bir şekilde problem, yeni testlere ve ilaçlara erişimde yaşanıyor. Devletin verdiği onaylar ve tedaviler ve her şey zamanında gerçekleşiyor ama ABD'deki gibi değil. Çünkü bazı hastalar bekliyor. Beklemek zorunda burada yeni tedavilerin ortaya çıkmasını. Bu ülkedeki medikal onkologlar ve kanser tedavi uzmanları ellerinden gelenin en iyisini yapıyor, en son tedavi şekillerini hastalarına getirebilmek için. Kanser kongreleri senede 1 kez yapılıyor. Farklı alanlardan bütün kanser uzmanlarını Türkiye'de bir araya getiriyor. Ben ABD'den geliyorum. Benim gibi tüm dünyadan uzmanlar burada buluşuyor. En son bilgileri burada tartışıyoruz. İlerlemeler ve tanıdaki gelişmeler hastalar için çok önemli. Hastalara ümit veriyor. Eskiden tüm hastalar aynı varsayılıyordu. Ama şimdi her hasta bir diğerine kıyasla bireysel tedavi almak zorunda. Yani yeni sürecimiz bu. Bireysel tedavi."
'TÜMÖRÜN DETAYLI HARİTASINI ÇIKARTIYORUZ'
Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Gökhan Demir de kanser tedavisi konusunda son yıllarda devrim niteliğinde gelişmeler olduğunu söyledi. Prof. Dr. Demir, "Eskiden en önemli silah kemoterapiydi. Şimdi önemli ölçüde değişti. Tümörlerin moleküler özelliklerini öğrendikçe kemoterapi dışında da tümörleri tedavi edebileceğimizi öğrendik. Özellikle akıllı molekülleri kullanarak kemoterapi kadar etkili ama kemoterapiden daha az yan etkisi bulunan tedaviler kullanmaya başladık. Şimdi tümörün detaylı haritasını çıkartıyoruz. Aynı bölgede de olsa tümörler iki farklı insanda çok farklı. Bu genetik haritalamayı kullanarak genetik yapıya göre kişiye özel tedavi yöntemi gelişti. Tümör zaman içerisinde genetik yapısını değiştirebiliyor. Tümörden biyopsi yerine hastanın kanından tümörden çıkan DNA kodlanarak o tümörün değişen genetik özellikleri hesaplanabiliyor. Likit biyopsilerle kişiye özel tedaviyi etkin olarak yapabiliyoruz. Bir grup hastada özellikle akciğer kanserli hastalarda dörtte birinde hiç kemoterapi kullanmadan kemoterapiden çok daha etkin tedavi sağlayabiliyoruz. Hastalığın tam şifaya kavuşması ileri evresinde bile elde edebiliyoruz."
'ONKOLOJİDE DEVRİM NİTELİĞİNDE BİR GELİŞME'
Bağışıklık sistemini artık kanser tedavisinde kullanmaya başladıklarını söyleyen Prof. Dr. Gökhan Demir, şöyle devam etti:
"Bağışıklık sistemi çok güçlü bir sistem. Bu sistem bizi çevredeki bakterilerden ve mikroplardan koruyan bir sistem. Ama kanserden koruyamıyordu. Bunun metabolizması çözüldü. Bugün bağışıklık sistemi hücrelerini kansere karşı aktif savaşçılar olarak kullanıyoruz. Bu ilaçların gelişmesi ile de yepyeni bir tedavi imkanı elimize geçti. İmmünoterapi. Birçok kanser türünde etkili olarak kullanabiliyoruz. Özellikle akciğer kanserlerinin bir alt grubu var ki kemoterapi kullanılmadan kemoterapiden daha etkin bir cevap elde edilebiliyor. Bugün artık günlük kullanmaya başladık. Mucizelerini de görüyoruz. Bundan 10 yıl önce dördüncü evre bir akciğer kanserinde şifa söz konusu değildi. Bugün ise immünoterapiyle tam şifa elde edilmiştir. Bu da onkolojide devrim niteliğinde bir gelişmedir."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- RÖP 1: Prof. Dr. David Gandara
- RÖP 2: Prof. Dr. Gökhan Demir
HABER- KAMERA: Namık Kemal KILINÇ/SERİK (Antalya), (DHA)
===========================
KANSER TEDAVİSİ GÖREN KADIN, İNTİHAR ETTİ
İZMİR’in Balçova ilçesinde, kanser tedavisi gördüğü öğrenilen 62 yaşındaki N.B.A. oturduğu apartmanın çatı katından kendisini boşluğa bırakarak intihar etti.
Olay, Teleferik Mahallesi’ndeki Doğakent Sitesi’nde meydana geldi. Bir süredir kanser tedavisi gören N.B.A., eşi H.İ.A. ile evde otururken, 'Halletmem gereken bir işim var' deyip, 9 katlı apartmanın çatısına çıktı. Apartman görevlisini çağırıp, kilitli çatı kapısını açtıran N.B.A., kendisini boşluğa bıraktı. Eşi H.İ.A.’nın durumu fark edip, olayı bildirmesiyle olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. İhbar üzerine gelen sağlık ekipleri, yaptıkları kontrolde N.B.A.’nın hayatını kaybettiğini belirledi. N.B.A.’nın intihar etmeden önce not yazdığı ve "İntiharımdan kimse sorunlu değildir. Bunu ben seçiyorum. Allah beni affetsin" ifadelerini kullandığı belirtildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- Olay yerinden görüntü
- N.B.A.’nın fotoğrafı
Haber-Kamera: Davut CAN / İZMİR, (DHA)
============================
KAÇAN BOĞAYI TÜFEKLE BAŞINDAN VURDU
ŞANLIURFA'nın Siverek ilçesinde, sahibinin elinden kaçan boğa yakalanamayınca başından tüfekle vurularak durduruldu. Kaçan boğanın sahibi olduğu tahmin edilen kişi tarafından tüfekle vurulması ise cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.
Olay, öğle saatlerinde Saraykent Mahallesi'nde meydana geldi. Mahallede bulunan kesimhaneye getirilen bir boğa sahibinin elinden kaçtı. İsmi öğrenilemeyen sahibi ve çevredekiler uğraşlarına rağmen başarılı olamadı ve boğa mahallede kaçmaya başladı. Sahibi ve yanındaki arkadaşları da hafif ticari araçla boğanın peşine düştü. Uzun süren kovalamada sahibi ve arkadaşları boğayı bir türlü yakalayamadı. Bu sırada durumun ihbar edilmesiyle polisler de bölgeye yönlendirildi. Sahibi olduğu tahmin edilen kişi mahallenin 36 nolu sokağında aracından çıkardığı tüfekle boğaya ateş etti. Başına isabet eden saçmalarla boğa yere yığılırken, ihbarla bölgeye gelen polis ekipleri de çevredeki vatandaşları uzaklaşmaları için anonsla uyardı.
Sahibi olduğu tahmin edilen kişinin vurduğu boğanın yere yığılması ise çevredeki bazı kişiler tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.
Öte yandan olayın ardından polis ekipleri tarafından bölgeden ayrılan araçtaki kişilerin kimliklerinin belirlenerek haklarında yasal işlem başlatılacağı belirtildi.
Görüntü Dökümü
---------------------------
-Kaçan boğa
-Boğayı durdurmaya çalışanlar
-Boğayı takip eden polis ekipleri
- Görüntü çeken vatandaşın konuşması
-Boğanın vurulma anı
-Polis ekiplerinin anonsları
- Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mehmet SEZGİN-ŞANLIURFA-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 183 MB
=======================