ŞIRNAK ŞEHİDİ UZMAN ÇAVUŞ, SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
ŞIRNAK'ta yürütülen 'Şehit Muhabere Yüzbaşı İlker Acar Operasyonu'nda şehit olan 2 askerden Piyade Uzman Çavuş Ömer Doğan'ın (21) cenazesi, memleketi Mersin'in Erdemli ilçesinde gözyaşları arasında toprağa verildi.
Mersin'e dün gece getirilen Şehit Piyade Uzman Çavuş Doğan'ın cenazesi, Erdemli Devlet Hastanesi'nin morguna konuldu. Şehidin cenazesi, bu sabah morgdan alınıp, konvoyla ilçeye yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki Esenpınar Mahallesi'ne götürüldü. Bekar olan şehit Doğan'ın cenazesi, önce babaevine getirilerek, helallik istendi ardından Esenpınar İlkokulu’nun bahçesine götürüldü. Burada düzenlenen törene Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Elvan, Vali Ali İhsan Su, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Önder Gürbüz, 6'ncı Mekanize Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Hakan Atınç, Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Yusuf Ziyaeddin Cavlak, Cumhuriyet Başsavcı Mustafa Ercan, Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, Kaymakam Avni Kula, Belediye Başkanı Mükerrem Tollu, AK Parti Milletvekilli Hacı Özcan, MHP'li milletvekilleri Olcay Kılavuz ile Baki Şimşek, CHP'li milletvekilleri Cengiz Gökçel, Alpay Antmen ile Ali Mahir Başarır ve şehidin annesi Halime, babası Ayhan Doğan ile 2 kız kardeşi, yakınları ve çok sayıda kişi katıldı.
TABUTA SARILIP, AĞLADILAR
Tören sırasında şehidin annesi Halime ve babası Ayhan Doğan ile 2 kız kardeşi, uzun süre Türk bayrağına sarılı tabuta kapanıp, gözyaşı döktü. Güçlükle sakinleştirilen Halime ve Ahyan Doğan ile çocukları, yakınları tarafından tabutun başından alındı. Cenaze namazını İl Müftüsü Şaban Kondu kıldırdı. Şehit Piyade Uzman Çavuş Ömer Doğan'ın cenazesi, öğle vakti kılınan namazın ardından götürüldüğü Esenpınar Mezarlığı'nda gözyaşlarıyla toprağa verildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------------
-Şehit yakınları tabutun yanında ağlarken
-Cenaze namazı kılınırken
-Şehit Cenazesine katılan kalabalık
-Şehit Cenazesi tabutu görüntüsü
(BOYUT: 395 MB) (SÜRE: 03.40 DK)
Haber-Kamera: Adnan AÇIKGÖZ-Mehmet DOĞANER/ERDEMLİ(Mersin), (DHA)
===============================
ALANYA ŞEHİDİNİ UĞURLADI
HAKKARİ'nin Şemdinli ilçesinde meydana gelen patlamada şehit olan askerlerden Topçu Er Yusuf Önder (22), Antalya'nın Alanya ilçesinde son yolculuğuna uğurlandı.
Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde Irak sınırındaki Süngü Tepe üs bölgesinde cuma gece atış yapıldığı sırada meydana gelen patlamada şehit olan 7 asker arasında yer alan Topçu Er Yusuf Önder'in cenazesi, bu sabah Van'da düzenlenen resmi törenin ardından havayoluyla Antalya Gazipaşa'ya getirildi. Resmi törenle karşılanan Önder'in naaşı, daha sonra karayoluyla ailesinin yaşadığı Alanya'ya getirildi. Şehidin Alanya'daki ilk durağı Kadıpaşa Mahallesi İkizler Sokak'taki baba evi oldu. Burada 'helallik' alınmasının ardından şehidin naaşı, Antalya Büyükşehir Belediyesi Alanya Mezarlığı'ndaki Asri Mezarlık Camii'ne getirildi.
'UZUN BOYLU YUSUFUM'
İkindi namazının ardından şehit için mezarlık yanındaki alanda cenaze töreni kılındı. Cenaze törenine, Alanyalı olan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antalya milletvekilleri, şehidin babası Sunay Önder ile dedesi Yusuf Önder, ailenin yakınları, çok sayıda asker ve polis ile vatandaş katıldı. Şehidin annesi Sevcan Önder ile ablası Selma Önder, tabuta sarılarak gözyaşı döktü. 'Uzun boylu Yusufum' diye oğlunun tabutunun yanındaki fotoğrafı kucaklayan anne Sevcan Önder'i, kadın askerler teselli etmeye çalıştı.
TERHİSİNE 4 AY VARDI
Antalya Müftüsü Osman Artan'ın kıldırdığı cenaze namazının ardından yüzlerce kişinin omuzlarında taşınan şehidin naaşı, aynı mezarlıkta bulunan Alanya Garnizon Şehitliği'ne gözyaşları içerisinde toprağa verildi. Terhis olmasına 4 ay kalan Topçu Er Yusuf Önder, bekardı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ (1)
--------------
- Cenaze aracının konvoy eşliğinde getirilmesi
- Ailenin tabutun yanına gelmesi
- Anne ve babadan görüntü
- Yakınlarından detay görüntü
- Annesinin fenalaşması
- Cenaze aracının götürülmesi
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ (2)
--------------
- Şehidin naaşının tören alanına getirilmesi
- Anne ve yakınlarının tabuta sarılıp ağlaması
- Baba ve yakınlarının ağlaması
- Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dede ve babanın saf tutarken görüntüsü
- Cenaze namazının kılınması
- Bakan Çavuşoğlu ve protokolün cenazeyi omuzlaması
-HABER: Hasan DEMİRBAŞ- Engin ANAK- KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA, (DHA)
=============================
PANSUMAN İÇİN GİTTİĞİ HASTANEDE PARMAĞI KIRILDI, TENDONLARI KOPTU
İZMİR'de, özel davetlerde aşçılık yapan Yağmur Güney Hıncal (53), yemek hazırlığında kesilen parmağına pansuman yaptırmak için gittiği Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi acil servisinde, iddiaya göre, kadın sağlık görevlisi, yarayı incelediği sırada parmağa aniden bastırıp, hızla hareket ettirince eklem kırıldı, kemik dışarı çıktı, tendonlar koptu. Ameliyatı saatler süren Hıncal, aylarca işini yapamayacağını, parmağını da bir daha kullanamayabileceğini söyledi. Hıncal, savcılığa suç duyurusunda bulunurken, toplam 100 bin TL'lik maddi ve manevi tazminat davası açtı.
İzmir'de verilen özel davetlerde aşçılık yapan Yağmur Güney Hıncal, eşinden boşandı ve 2 çocuğunun geçimini sağlamaya başladı. Hıncal, 11 Ekim'de, Bornova'daki ev partisi öncesi yemek yapmak için mutfağa girdi. Yemekle ilgili hazırlıklarını sürdürdüğü sırada Hıncal, sol elinin baş parmağını kesti. Kanın durmasına rağmen yarayı kontrol ettirmek için sağlık merkezine giden Hıncal, dikiş atılma olasılığına karşı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin acil servisine yönlendirildi.
SAĞLAM PARMAĞI KIRILDI, BÜYÜK ŞOK YAŞADI
Acil servis sorumlusu doktor, parmağı muayene ettikten sonra dikiş atılmasına gerek olmadığına; ancak yeniden pansuman yapılmasına karar verdi. Hıncal'ın yanına gelen kadın sağlık görevlisi, yarayı incelediği sırada aniden bastırdığı parmağı hareket ettirmeye başladı. Bu sırada parmak, eklem yerinden kırıldı; kemik, etten dışarı çıktı ve tendonlar koptu. Bunun üzerine panikleyen görevlilerin röntgenini çektiği parmağa, 2 saat süren operasyon yapıldı. Parmağın normal işlevini sürdürüp, sürdüremeyeceği 2 ay sonra alçının çıkarılmasının ardından yapılacak kontroller ve fizik tedavi sonrası belli olacak.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU, MADDİ- MANEVİ TAZMİNAT DAVASI AÇTI
Başına gelenler nedeniyle büyük şok yaşayan ve aylarca çalışamayacak duruma geldiğini anlatan Yağmur Güney Hıncal, avukatı Keziban Işık aracılığıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu, 100 bin TL'lik de maddi ve manevi tazminat davası açtı. Yaşadıklarını anlatan Hıncal, şunları söyledi:
"Yemeği hazırladım, limondan gül yapmak istediğim sırada parmağımı kestim. Sağlık merkezine gittim, bana dikiş gerekebileceği söylenince de acil servise gittim. Burada sorumlu doktor kontrol ettikten sonra pansuman yapılması için yanına çağırdığı görevliye durumu anlattı. Ancak sağlık memuru, parmağımdaki yaraya bakıp aniden bastırınca kemiğim eklem yerinden dışarı çıktı. Panikle diğer doktorun yanına gittik. O da sağlam parmağımın nasıl bu hale geldiğini görevliden öğrenmeye çalıştı. Sonra parmağımı ameliyat ettiler. Aylarca çalışamayacağım. Parmağımı kullanamama durumum bile var. Ben ailemi parmaklarımla geçindiriyorum. Bir küçük yara böyle garip bir hal aldı, kocaman yaraya döndü. Kadın görevli bilinçsizce hareket ettiği için hem savcılığa suç duyurusunda bulundum hem de tazminat istiyorum. O kadına bir ders vermek istiyorum."
Görüntü Dökümü
----------------------
- Yağmur Güney Hıncal'ın açıklamaları,
- Dış mekandan çekimi
- Avukatıyla konuşurken genel ve detay görüntüler
- Avukat Gani Engin Ulusoy'un açıklamaları
Kamera: Melis KARAKUZULU / İZMİR, (DHA)
=======================================================
ATATÜRK'E HAKARET EDEN ÜNİVERSİTELİ KIZIN TUTUKLULUĞUNA İTİRAZ
EDİRNE'de 10 Kasım Atatürk'ü anma törenleri sırasında Mustafa Kemal Atatürk aleyhinde sarf ettiği sözler nedeniyle tutuklanan üniversite öğrencisi Emine Şahin'in (21), tutukluluğuna bir grup avukat itiraz etti. Mazlum-Der üyeleri ve Anadolu'dan geldiklerini belirten bir grup avukat cezaevinde Emine Şahin'i ziyaret ederek görüştü.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 80'inci yıldönümünde Edirne'deki anma törenleri sırasında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi Emine Şahin, alanda, "Atatürk ilah değildir, Allah'ın kanunları var. Atatürk Batı'nın inançları getirdi, yazılı kanunları kaldırttı. Putlara tapıyorsunuz, puta saygı duyuyorsunuz" diye bağırdı. Polis tarafından gözaltına alınan Şahin, emniyetteki soruşturmasının ardından sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliği'nce 'Atatürk hatırasına alenen hakaret' suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.
'SÖYLEDİKLERİNDE SUÇ UNSURU BULUNMUYOR' İDDİASI
İstanbul'dan gelen ve aralarında Mazlum-Der üyeleri ile kendilerine Anadolu'dan gelen Müslümanlar olarak tanıtan bir grup Edirne Kapalı Cezaevi'nde Emine Şahin ile görüştü. Şahin'in avukatlığını üstlendiklerini belirten bir grup avukat Edirne Adliyesi'nde giderek tutukluluğuna itiraz etti. İstanbul Barosu avukatlarından Selçuk Kar, adliye önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, Şahin'in söylediklerinde suç unsuru bulunmadığını iddia etti. Kar, şunları söyledi:
'TUTUKLULUĞUNUN GÖZDEN GEÇİRİLMESİNİ TALEP EDECEĞİZ'
"Emine hanım ile cezaevinde görüşmemiz neticesinde, tutuluğuna itiraz için hazırlıklar içindeyiz. İtiraz dilekçesini mahkemeye sunup tutukluğunun gözden geçirilmesi talep edeceğiz. Umuyoruz ki, hukuka aykırılık giderilir ve Emine hanım salı verilir. Biz bunu herhangi bir dernek ya da kurum adına değil bireysel olarak yapıyoruz. Emine hanım sarf etmiş olduğu sözlerde her hangi bir şekilde suç unsuru bulunmamaktadır. Bu çok açık ve net. Bu tabi belli kesimleri rahatsız edebilir, huzursuzluk oluşturabilir ama nihayetinde hukukun söylediği tek bir şey vardır. O da suç unsurunun bulunup bulunmadığıdır. Burada her hangi bir hakaret edici bir beyan yok. Sadece kendi inanışları ve inançları çerçevesinde bir durum tespiti söz konusudur. Bu durum tespiti karşısında bunu gereğinden fazla hassasiyetle algılayıp bir tutuklama gerekçesi olarak kabul etmekte mümkün değildir. Benim kanaatim bu, adalete güveniyoruz, inanıyoruz. İnşallah en kısa zamanda sonuca kavuşacağını düşünüyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------------------------
Edirne Adliyesi
Avukatların adliyeden çıkması
Avukat Selçuk Kar'ın açıklaması
Detaylar
Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,(DHA)-
================================================
DİYABET HASTASI ANNEANNESİNDEN İLHAM ALAN ÖĞRENCİ, YARIŞMADA BİRİNCİ OLDU
TRAKYA Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Ömrün Ergüven, (22) diyabet hastası anneannesi Halime Tatlı'dan esinlenerek aynı bölümde öğrenim gören Beşir Sefa Mumay (22) ile birlikte Türkiye Diyabet Vakfı ve bir ilaç firmasının düzenlediği, "Sen Bul Diyabet Kolaylaşsın" yarışmasına katılarak birinci oldu.
Edirne'de Trakya Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencileri Ömrüm Ergüven ile Beşir Sefa Muma, diyabet hastaları için Türk Diyabet Vakfı ve bir ilaç firmasının ortaklaşa 10 bin lira ödüllü, "VR Destekli Diyabet Eğitimi" projesi "Sen Bul Diyabet Kolaylaşsın" isimli yarışmasına katıldı. Diyabet hastalarının yaşamlarını kolaylaştırmak için düzenlenen yarışmaya katılan Ergüven ve Sefa, 3 boyutlu eğitimler verilmesini içeren proje ile birincilik ödülünü aldı. Ödül almalarının ardından Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, dereceye giren öğrencileri kabul edip öğrencilerden proje hakkında bilgi aldı.
Projeyi anneannesinin hastalığından esinlenerek hazırladıklarını söyleyen Ömrüm Ergüven, "Fikir anneannemin sayesinde çıktı. Kendisi tip 2 diyabet hastası. Diyabet yüzünden görme kaybı yaşadı.Bende onu görmüş biri olarak bu hastalığı çok iyi tanıyorum. Ne yapabiliriz diye düşündük ve diyabetlilere göz olabiliriz dedik. Onlara göz olmak istedik ve VR gözlüğünü geliştirmeye başladık. Böylece üç boyutlu simülasyonlarla diyabet eğitimi vermiş olacağız" dedi
GÖZLÜK TAKARAK HASTALIKLARIYLA İLGİLİ TÜM VERİLERE ULAŞIYORLAR
Proje hakkında bilgi veren Beşir Sefa'da, "Bu proje ilk olma özelliği taşıyor. Sanal gerçeklik sistemi hasta eğitiminde kullanılacak. Toplu yaşanılan alanlarda önceden tanımlanış görüntülerle, diyabet hastaları gözlüğü taktığında gittiği yeri ve diyabetle ilgili materyalleri tanıyor. Örneğin bir alışveriş merkezine gidip gözlüğü taktığında gözlük eczaneyi tanımlıyor, diyabetik ilaç raflarını tanımlıyor. İnsülin tiplerini tanımlıyor, hangisini ne zaman kullanması gerektiğini, vücudun hangi bölgesine kullanması gerektiği gibi bilgilendirmeler veriyor. Yemek bölümüne gittiğinde hangi besinlerin hangi öğünlerde tüketilmesi gerektiğine kadar besin eğitimi veriyor. Spor salonunda egzersiz eğitimi veriyor. Projemiz bu içeriklerden oluşuyor" şeklinde konuştu.
Yarışmada 'Alo Diyabet' hattı kurarak diyabet hastalarına özel hizmet veren proje hazırlayan üniversite öğrencileri Hilal Acae ile Utku Erbaşi, projeleri hakkında bilgi verdi. Öğrencilerin bilime katkı veren projeler hazırladığını söyleyen, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, öğrencilerin başarısına dikkat çekerek, "Üniversitemizde çok güzel bir çalışma ortamı var. Öğrencilerimiz inovasyon ve bilimsel gelişmeleri çok iyi biliyorlar. Eczacılık fakültemiz yeni fakültelerimizden olmasına rağmen büyük işler başarıyor. Bu yarışmada finale kalan 15 projeden 4 tanesi fakültemizden ve ikisi birinci oldu. Geçtiğimiz yıllarda da yine güzel projeler ödül almıştı. Uygun bir ortam kurup tohumu attığımızda bunlar fidan oluyor ve başarılar elde ediliyor" dedi.
Konuşmaların ardından Rektör Tabakoğlu, öğrencilere plaket verdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Öğrencilerden genel
Hilal Tatlı'nın bilgi vermesi
Beşir Sefa'nın projeyi anlatması
Genel detay görüntüler
Erhan Tabakoğlu'nun konuşması
Farklı açılardan detay
Öğrencilere plaket verilmesi
Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,(DHA)
==============================