HABER

DHA YURT BÜLTENİ -16

  Cumhurbaşkanı Erdoğan: S-400 almaktan vazgeçmeyeceğiz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, söz verildiği gibi Münbiç'in bir an önce terör örgütü mensuplarından temizlenmesini ve yönetiminin yerel halka bırakılmasını beklediklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: S-400 almaktan vazgeçmeyeceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, söz verildiği gibi Münbiç'in bir an önce terör örgütü mensuplarından temizlenmesini ve yönetiminin yerel halka bırakılmasını beklediklerini söyledi. Aynı şekilde Fırat'ın doğusundaki terör örgütü yapılanmasına sunulan desteğin kesilmesini de isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu gerçeği kimse unutmasın, bu bölgede Türkiye'yi karşısına alanlar değil, yanına alanlar kazanır" dedi. Erdoğan, S-400 hava savunma sistemini almaktan vazgeçilmeyeceğini de vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart Yerel Yönetimler Seçimleri nedeniyle Burdur Cumhuriyet Meydanı'nda Burdurlular ile buluştu. Yoğun kalabalığın karşıladığı Cumhurbaşkanı Erdoğan, Burdurluları, “Göller, güller, gönüller diyarı Burdur, Teke yöresinin kültür başkenti Burdur" diyerek selamladı.
'31 MART'TA NEDCENİZİ BİLİYONUZ MU'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burdur 31 Mart'ta nedcenizi biliyonuz mu? Ak Parti'ye vercez gari. Burdur 31 Mart'ta Ak Parti belediyeciliğiyle tekrar buluşmaya hazır mısın? Burdur 31 Mart'ta gönül belediyeciliğine kavuşmaya hazır mısın? Burdur 31 Mart'ta Cumhur İttifakı'nın yanında yer alarak şehrine ve ülkene sahip çıkmaya hazır mısın? İşte sözü ince, özü ince Teke Yöresi budur. İşte yaylaları serin, ovası sıcak Burdur budur. Size bir müjde veriyorum. Salda Gölü'nü çevre konuma bölgesi olarak ilan ediyor ve kıyısında da 300 bin metrekarelik Millet Bahçesi oluşturuyoruz" dedi.
BURDUR GÖLÜ'NDE ÇEKİLME TELAFİ EDİLECEK
Alandaki Bucaklılara "Salep getirdiniz mi" diye soran Erdoğan, “Sizin sayenizde dünyayı salebe alıştırdık. Dünyaya kim geliyorsa külliyeye onlara salep ikram ediyorum" dedi. Burdur'a yapılan yatırım ve planlanan yatırımları da anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Laf değil iş yapıyoruz. Burdur Gölü'nü takviye etmek için Büyük Menderes Nehri kaynaklarından su vereceğiz ve böylece ülkemizin bu tabiat harikası gölündeki su çekilmesini telafi edeceğiz. Burdur şehir merkezi ve ilçelerine içmesuyu temin edecek projeleri hazırladık. Gökpınar mevkiindeki kuyulardan içme suyunu temin edeceğiz. Şehrin uzun soluklu içmesuyu projesini de Akçay ve Karakent göletlerirden temin edeceğiz. Biz şehir merkezine DSİ vasıtasıyla içmesuyunu getirdik ama belediye içmesuyu şebekesini yenilemediği için vatandaşımız musluğundan akan suyu içemiyor" diye konuştu.
'BÖYLE DEVAM EDERSE TANZİM SATIŞ 81 İLDE OLACAK'
Doğalgazın şehir içi dağıtımıyla ilgili aksaklıkların bir an önce çözülmesi uyarısında bulunan Erdoğan, "Aksi takdirde milletimizi üzeni biz de üzeriz. Hani şimdi patates, soğan, patlıcan vs bunlarla üzdüler değil mi. Biz de anında çadırları, tanzim satışları kurduk mu, kurduk. Bunları daha da geliştiriyoruz. Seçim sonrası eğer bu mantık devam ederse bu işi oturacağız, beraber konuşacağız, 81 vilayetin tamamında bu işi uygulamaya koyacağız. Niye, milletimizi üzene tahammül edemeyiz" dedi.
'SINIRLARIMIZA DAYANDILAR'
17 yıldır Burdur gibi hakkı, hakikati söylemenin peşinde olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi yeni bir mücadelenin içindeyiz, bu defa sınırlarımıza dayandılar. Önce DAEŞ denen proje örgütü üzerimize saldılar. Biz Fırat Kalkanı harekatıyla bu örgütü tepeleyip geçince bir başka örgütü öne sürdüler. PKK'nın Suriye kolu olan YPG-PYD vasıtasıyla sınırlarımız boyunca bizi kuşatmaya kalktılar. Zeytin Dalı harekatıyla bunları da sürdük. İdlib mutabakatıyla ülkemize yönelik yeni bir mülteci dalgasının önüne geçtik. Şu an itibarıyla 310 bin Suriyeliyi güvenli hale getirdiğimiz bölgelere geri gönderdik" dedi.
'SINIRLARDA TERÖR OLUŞUMUNA GÖZ YUMMAYACAĞIZ'
Asıl çözülmesi gereken meselenin Münbiç ve Fırat'ın doğusu olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu bölgeleri terör örgütünden temizlediğimizde milyonlarca Suriyelinin güvenle evlerine döneceğini biliyoruz. Fırat'ın doğusunda ve Münbiç'te üstlenen teröristlerin hedefinin Türkiye olduğu apaçık ortada. Biz bu bölgede terör yapılanmasına kesinlikle izin vermeyeceğimizi defalarca söyledik. Şimdi burada Burdur'dan bir kez daha tekrarlıyorum, Türkiye sınırlarının dibinde bir terör oluşumuna göz yummayacağız, rıza göstermeyeceğiz. Ne pahasına olursa olsun bu terör koridorunu yıkacağız" dedi.
'S-400 ALMAKTAN VAZGEÇİN DİYORLAR, NİYE VAZGEÇELİM'
Bu mücadeleyi müttefikleriyle beraber vermek istediklerini belirten Erdoğan, bu süreçte yaşananları ve S-400 konusunu gündeme getirdi. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Geçmişte ülkemizin sınırları DAEŞ ve PKK teröristleri tarafından tehdit edilmeye başlandığında müttefiklerimizden hava savunma sistemleri istedik. Ne oldu biliyor musunuz, bize yeni hava sistemleri vermek bir yana mevcut hava sistemleri de geri çekildi. Bunun üzerine biz bir yandan sınırlarımızdaki teröristleri etkisiz hale getirecek operasyonlar yürütürken, diğer yandan da alternatif hava savunma sistemleri arayışına girdik. Rusya'yla S-400 hava savunma sistemleri alma anlaşması işte bu arayışın bir neticesidir. Şayet bize ihtiyacımız olan sistemler müttefiklerimizce zamanında ve makul şartlarda verilmiş olsaydı, buna ihtiyaç kalmayacaktı. Şimdi kalkmışlar bize 'S-400 almaktan vazgeçin' diyorlar. Niye vazgeçelim. Siz hala bu sistemleri bize teknoloji transferiyle, ortak üretimle, finans desteğiyle verme konusunda herhangi bir adım atmış değilsiniz. Üstelik biz farklı sistemleri kullanma hakkına sahibiz. NATO yetkilileri bu durumun kendileri için herhangi bir sorun teşkil etmediğini açıkça söyledi."
'MÜNBİÇ'İN TERÖR ÖRGÜTÜNDEN TEMİZLENMESİNİ BEKLİYORUZ'
NATO üyesi Yunanistan'ın senelerdir S-300'leri olduğunu belirten Erdoğan, “Ona bir şey söylemiyorsun, Türkiye'ye söylüyorsun. Türkiye'nin böyle bir gerekçeyle eleştirilmesini asla haklı göremiyoruz. Üstelik biz hala müttefiklerimizin vereceği sistemlere ihtiyacımız olduğu, bu konuda yürütülen çalışmaların bir an sonuçlandırılmasını beklediğimizi söylüyoruz. Tabi bu konuda bazı şartlarımız ve beklentilerimiz var. Siz kalkacaksınız 22-23 bin TIR teröristlere Irak kanalıyla silah, araç-gereç getireceksin. Ee ben senden paramla isteyeceğim bana vermeyeceksin. Onlara ise parasız vereceksin. Bunlar eğer karşılanmazsa biz de adımlarımızı atarız ve attık. Bu meselenin Suriye'de atılmasının üzerinde mutabık kaldığımız adımlarla ilişkilendirilmesini asla kabul edemeyiz. Söz verildiği gibi Münbiç'in bir an önce terör örgütü mensuplarından temizlenmesini ve yönetiminin yerel halka bırakılmasını bekliyoruz" diye konuştu.
'TERÖRE SUNULAN DESTEĞİN KESİLMESİNİ DE BEKLİYORUZ'
Aynı şekilde Fırat'ın doğusundaki terör örgütü yapılanmasına sunulan desteğin kesilmesini de beklediklerini dile getiren Erdoğan, “Türkiye olarak amacımız bu bölgede güvenliği sağlamak ve altyapıyı işler hale getirerek geri dönüşleri bir an önce başlatmaktır. Biz bu terör oluşumuna bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa ertesi gün, ama yakında mutlaka ağır bir darbe vuracağız. Mesele Suriye meselesi değil, Türkiye'nin ve Türk milletinin beka meselesidir. İstiklalimiz ve istikbalimiz sözkonusu olduğunda kimseyi gözümüz görmez" dedi.
'GÜVENLİĞİMİZ İÇİN GEREKENLERİ YAPMAKTAN GERİ DURMAYACAĞIZ'
İstiklal marşından dizeler okuyan ve mesaj veren Erdoğan, “Biz de belki yarın belki yarından da yakın ülkemize yönelik hayasız akınları durdurmak için harekete geçmekte kararlıyız. Kendi güvenliği için binlerce kilometre uzaklıktan operasyon yapmaya gelenler kedilerini hak sahibi görüyor. Ee benim 911 kilometre sınırım var, her an tehdit altındayım, ben müdahale etmeyeyim. Yav var mı öyle 25 kuruşa simit. Türkiye'nin sınırlarındaki güvenlik kaygılarını anlayışla karşılamak zorundalar. Terör örgütlerine destek verenler asıl kendi güvenliklerini tehlikeye atmış olurlar. Biz müttefiklerimizin güvenliğini istediğimiz gibi kendi güvenliğimiz için de gerekenleri yapmaktan asla geri durmayacağız. Tek isteğimiz, bizim bu haklı mücadelemize saygı duyulması, destek verilmesidir. Şu gerçeği kimse unutmasın, bu bölgede Türkiye'yi karşısına alanlar değil, yanına alanlar kazanır" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
-------------
- Çocuklardan ve kalabalıktan detay görüntü
- Çatılardaki güvenlik görevlilerinden detay görüntü
- Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan detay görüntü

325 MB // 2.55 SN'HD

Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera:Emrah GÜL/ANTALYA,(DHA)

=================

AK Partili Ünal'dan CHP'nin 'tanzim satış' eleştirilerine yanıt

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, tanzim satışı eleştiren CHP'ye tepki göstererek, "Tanzim satış noktalarının önünde kuyruk oluyor diye tutturdular. Bunu niye söylüyorlar? Çünkü o görüntüler onlara geçmişlerini hatırlatıyor. Her şey karaborsaydı, bulamazdık, kuyruklara girerdik. Bugünse elhamdülillah devletimiz bir imkan sunmuş ve bu ucuzluk imkanından vatandaşımız faydalanıyor, istismarcılardan korunuyor" dedi.
Mahir Ünal, memleketi Kahramanmaraş'ta çarşı esnafını ziyaret etti. Esnaf ve halkla sohbet edip isteklerini dinleyen Ünal, kent sakinlerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cumartesi günü Müftülük Meydanı'nda gerçekleştireceği mitinge davet etti.
Ziyaret sonunda değerlendirmelerde bulunan Mahir Ünal, tanzim satış noktalarıyla ilgili CHP'den gelen eleştirilere de yanıt verdi. "Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz" diyen Ünal, ülkede CHP'nin bir çivi çaktığının, bir sorun çözüp taş üstüne taş koyduğunun görülmediğini söyledi. CHP'nin sorun çözme adına bir iş yapmak yerine sürekli konuştuğunu ifade eden Mahir Ünal, "Şimdi tanzim satış noktalarının önünde kuyruk oluyor diye tutturdular. Bunu sürekli söylüyorlar değil mi? Bunu niye söylüyorlar. Çünkü o görüntüler onlara geçmişlerini hatırlatıyor. Geçmişteki tüp, yağ, pirinç... Hepimiz hatırlıyoruz, her şey karaborsaydı, bulamazdık, kuyruklara girerdik. O günkü kuyruklar yokluktandı. Bugünse elhamdülillah devletimiz bir imkan sunmuş ve bu ucuzluk imkanından vatandaşımız faydalanıyor, istismarcılardan korunuyor" diye konuştu.
'İSTİKLAL VE İSTİKBALİMİZE KASTEDEN KARŞIMIZDADIR'
CHP'nin HDP ile iş birliği yaparak AK Parti ve MHP'ye kaybettirme çalışması yürüttüğünü belirten Ünal, ittifaka Saadet Partisi'nin de katıldığını söyledi. Mahir Ünal, CHP'nin bu ittifakı saklamaya çalıştığını ancak HDP'nin deşifre ettiğini söyledi. Ünal, şöyle dedi:
"HDP, PKK'nın uzantısı olarak Tayyip Erdoğan ve AK Parti'den kurtulmak istiyor. Bunu anlıyoruz da peki siz, Türkiye'nin düşmanı bir yapıyla nasıl ittifak kuruyorsunuz? CHP tabanında bu konuda ciddi bir rahatsızlık var. Yine CHP ile ittifak içerisindeki İYİ Parti tabanında da bu konuda çok ciddi bir rahatsızlık var. Çünkü benim vatandaşım askere, polise kurşun sıkan, kadın- çocuk demeden sivilleri katleden vahşi bir terör örgütünün iradesine teslim olmuş bir siyasi partiyle kendi siyasi partisini, bu CHP, bu İYİ Parti, bir arada görmek istemiyor. Bizim birinci önceliğimiz istiklalimiz ve istikbalimizdir. Bizim istiklalimize ve istikbalimize kasteden her kim olursa bu bizim karşımızdadır. Bu topraklarda 'Bağımsızlık benim karakterimdir' diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu siyasi partinin bizim bağımsızlığımıza kasteden bir terör örgütünün uzantısıyla iş birliği yapmasını CHP'li kardeşlerim kabul etmez."

Görüntü Dökümü
-------------
- Mahir Ünal'ın esnafı ziyareti
- Ünal'ın açıklamaları
- Ziyaretten detay

Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)

===============

Çanakkale'de 38'i çocuk, 59 kaçak göçmen yakalandı

Çanakkale'nin Ayvacık ilçesi'nden lastik botla Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçiş yapmak isteyen Afganistan uyruklu 38'i çocuk, toplam 59 kaçak, sahil güvenlik ekipleri tarafından yakalandı.
Kuzey Ege Denizi'nde devriye görevinde bulunan Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, Ayvacık ilçesi Biber Deresi mevkisinde, sahilden 2 mil açıkta bir grup kaçağın lastik botla Yunanistan'ın Midilli Adası'na gittiğini tespit etti. 'TCSG 905' Bot Komutanlığı'nca düzenlenen operasyonda, 38'i çocuk, 8'i kadın, toplam 59 Afgan kaçak yakalandı. Bota alınan kaçaklar, Küçükkuyu beldesindeki sahil güvenlik karakoluna getirildi.
Battaniye, eşofman, mont, gıda paketi ve su verilen kaçaklar, işlemlerinin ardından Ayvacık Geri Gönderme Merkezi'ne teslim edildi.

Görüntü Dökümü
----------
-Kaçakların getirilişinden görüntü.
-Kaçaklara yardım yapımından görüntü.
-Kaçakların geri gönderme merkezine gönderilmesinden görüntü.

Haber-Kamera: Dilara ERDİNÇ/AYVACIK (Çanakkale), (DHA)

===========

Mersin'de limon dalda kaldı

Türkiye'nin limon ihtiyacının yüzde 65'ini karşılayan Mersin'in Erdemli ilçesinde, Ocak'ta bitmesi gerekirken şubat ayının ortası gelmesine karşın hasadı tamamlanmayan limonun yüzde 30'u hala dalda kaldı. Hasadı yapılamadığından çürüyerek yere dökülen ürünler çiftçilerin zor durumda kalmasına neden oldu.
Mersin Turunçgil Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Dursen Şahin, Erdemli'de limon bahçelerindeki incelemelerin ardından yaptığı açıklamada, "Bu yıl narenciyede teşvik priminin verilmemesi sıkıntı yarattı. İhracatçılarımızı da sıkıntıya soktu. İlk defa son yıllarda bu tarihte limon dalda kaldı. Bunun en büyük sebebi ise teşvik priminin verilmemesi ve havanın yağışlı geçmesidir. Bizim isteğimiz teşvik primlerinin ürünün kendisine verilmesidir. İhracatçımıza teşvik verilsin ki üreticilerimizin limonları dalda kalmasın" dedi.
Başkan Şahin, bu yıl limonun da üreticisinin de durumunun iyi olmadığını belirterek, "Erdemli'de çiftçimizin en büyük geçim kaynağı limondur. Ama bu yıl limon fiyatları üreticisini üzdü. Limonun fiyatı dalda 1,3 ile 1,5 lira arasında değişiyor. Bu fiyatlar sadece limonun maliyeti olan fiyatlar. Bu fiyatlarla limon kendine bakıyor ama üreticisine bakamıyor. Bir yıldır emeklerimiz bakınız hala dalda duruyor bazı limonlar ise çürüyerek yerlere döküldü. Limonun hali içler acısı. Limonun bakımında kullanılan gübre, ilaç, paketleme gibi maliyetler geçen yıla göre yüzde 100 artmış durumda. Limonun fiyatları ise hala aynı yerinde kalıyor. Bu şartlarda limon üreticisi ne yapsın? Bir yıl ne yesin içsin?" diye konuştu
GİRDİ MALİYETLERİ DÜŞÜRÜLSÜN
Mersin'de yıllık 650 bin ton civarında hasadın olduğunu kaydeden Başkan Şahin, şunları söyledi: "Limonun en çok üretildiği yer ise Erdemli ilçesi. Tarih Şubat ayının ortasını gösteriyor ama rekoltenin yüzde 30'u hala dalda bekliyor. Talebin olmaması, teşvik primlerinin verilmemesi ve hava şartlarının olumsuz gitmesi limonun durumunu zorlaştırdı. Üreticiler bu yıl ne yapacaklarını kara kara düşünüyor. Yetkililerden çiftçinin girdi maliyetlerinde indirim yapmaları konusunda girişimlerde bulunmasını istiyoruz."
Limon üreticisi İsmet Can da limonun son 10 yıllın en kötü dönemini yaşadığını vurgulayarak, "40 yıldır limon üreticiliği yapıyorum. 10 dönüm bahçem var. Yıllık yaklaşık olarak 20 ton üretim yapıyorum. Tüccar bahçemize gelmez oldu. Alıcı olmadığı için bizim limonlar da dalda kaldı. Limonun bu tarihlerde hasadının tamamlanmış ve bakımının yapılmaya başlanması gerekiyordu ama teşvik priminin verilmemesi ihracatçılarımızı limondan uzaklaştırıldı. Benim limonum dalda kaldı ve masraflarım da boşa gitti. Bizim derdimize çare olunmasını istiyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü
--------------------
-Mersin Turunçgil Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Dursen Şahin limon bahçesini gezerken
-Ahmet Dursen Şahin ile röportaj
-Dalda kalan limon görüntüsü
-Yere dökülen limon görüntüsü
-Limon üreticisi İsmet Can ile röportaj
-Limon üreticisi bahçede çalışırken

Boyut: 335 MB. Süre:4.05 dakika.

Haber-Kamera: Mehmet DOĞANER/ERDEMLİ(Mersin), (DHA)

===============

Hırsızlardan bunalınca emniyet, jandarma ve MİT'i savcılığa şikayet etti

Antalya'da bisiklet kiralama işi yapan İbrahim Levent İmer, 4 hırsızlık olayının ardından polis, jandarma, bekçilerin yanı sıra Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) hakkında 'ihmal ve eksik görev' gerekçesiyle şikayette bulundu.
Antalya'da elektrikli bisiklet ve ginger kiralayan firmanın sahibi İbrahim Levent İmer, 4 kez hırsızların hedefi oldu. Oğlunun işe gidip gelirken kullandığı gingerın geçen yıl çalınmasının ardından polis merkezine gidip şikayette bulunan İmer, olayla ilgili kendisine bir dönüş yapılmadığını öne sürdü. İmer, ticari amaçla kullandığı iki bisikletin de çalınmasıyla yeniden polis merkezine giderek şikayetçi oldu. İnceleme yaptıklarını belirten güvenlik güçlerinden yanıt beklerken İmer'in elektrikli aile boyu üç tekerlekli bisikleti, yanında çalışan personel tarafından çalındı. Önceki iki bisiklet ve son elektrikli bisikletin zararını bir şekilde tazmin ettiğini belirten İmer'in evinin bahçesindeki elektrikli bisiklet de 2 Şubat tarihinde çalındı.
'23 BİN TL ZARARIM VAR'
Polis merkezine giderek yeniden şikayetçi olan İbrahim Levent İmer, ifade tutanağı örneğiyle Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosu'na geldi. İmer, gece görev yapan bekçiler ve emniyet birimlerinin yanı sıra MİT'ten de 'ihmal ve eksik görev' gerekçesiyle şikayetçi oldu. İbrahim Levent İmer, “Evim ilçe emniyet müdürlüğünün tam karşısında. Merkezi bir yerde oturuyorum. Buna rağmen defalarca hırsızlık olayına maruz kaldım. Gece bekçileri ne iş yapıyor? Güvenlik güçleri işlerini yapmıyor mu? Mağdur oldum. 23 bin TL zararım var" dedi.
İbrahim Levent İmer'in şikayeti, savcılık tarafından işleme konuldu.

Görüntü Dökümü
-----------------
- Evrak detay
- Röp: İbrahim Levent İmer

Haber- Kamera: Alparslan ÇINAR/ANTALYA-DHA)

En Çok Aranan Haberler