HABER

DHA YURT BÜLTENİ-2

1)23 İLDE FETÖ OPERASYONU: 70 ASKER HAKKINDA GÖZALTI KARARI KONYA merkezli 23 ilde, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görevli 43'ü muvazzaf, 70 askeri  hakkında yakalama kararı verildi.

1)23 İLDE FETÖ OPERASYONU: 70 ASKER HAKKINDA GÖZALTI KARARI

KONYA merkezli 23 ilde, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görevli 43'ü muvazzaf, 70 askeri hakkında yakalama kararı verildi. Şüphelilerin yakalanması için bugün eş zamanlı olarak başlatılan operasyon sürüyor. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından darbe girişiminin ardından FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince, daha önce gözaltına alınan örgütün mahrem imamlarının vermiş olduğu ifadeler ve yapılan çalışmalar sonucunda Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli askeri personele yönelik çalışma başlatıldı. Bunun üzerine bu sabah eş zamanlı olarak Konya merkezli 23 ilde 43'ü muvazzaf 70 şüpheliyi yakalamak için operasyon başlatıldı. 27 şüphelinin soruşturma kapsamında daha önceden açığa alındığı ve görevden ihraç edildiği belirtildi. Gözaltıların olduğu ve operasyonun sürdüğü belirtildi.

Görüntü Dökümü
-----------------
- Şüphelilerin sağlık kontrolüne getirilmesi
- Sağlık kontrolünden çıkartılması

Haber- Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA)

2)ANTEP FISTIĞI BOYKOTU BİTTİ AMA MANİSALI TATLICILAR FISTIK ALMIYOR

ANTEP fıstığındaki aşırı fiyat artışını protesto için 4 gündür fıstıklı baklava yapmayan Manisa'daki baklava ve tatlı üreticileri, boykot bitmesine rağmen, rakam istedikleri seviyeye düşmediği için bu ürünü satın almıyor. Cevizli baklavaya ağırlık veren tatlıcılar, eskiden 10 çeşit yaptıkları fıstıklı baklavayı 3 çeşide kadar düşürdü.
Ramazan ayında Antep fıstığının kilosunun 220 liraya kadar çıkması, baklava üreticilerini ayaklandırdı. Manisa'daki baklava üreticilerinin bazıları, başka illerde de olduğu gibi 17-20 Mayıs arasında Antep fıstıklı baklava yapmama kararı aldı. Dükkanlarının önüne 'bugün fıstık yok, boykot var' pankartı asan baklava üreticileri, boykotun bitmesine rağmen cevizli baklava yapmaya devam ediyor. Tatlıcılardan bazıları ise boykot afişlerini işyerlerinden indirmedi. Tatlıcılar, Antep fıstığını ellerindeki stoklardan kullanacaklarını, bu durumun, fıstığın istedikleri fiyatı bulana kadar devam edeceğini belirtti.
TATLICILAR YENİ ALIM YAPMADI
Fiyat artışına üreticiler olarak hep birlikte karşı durduklarını ifade eden tatlı imalathanesi sahibi Memet Çoban, Antep fıstığı fiyatlarının 110-130 lira arasındayken bir anda 220 liraya tırmandığını belirterek, "Bu olmaması gereken bir şeydi. Ramazana hazırlık yapılmıştı. Birileri fıstıkları topladı, bekletip ramazan ayında piyasaya sürdü. Nasılsa alacaklar fikriyle böyle bir suni gündem yarattılar" dedi. Antep fıstığının fiyatının cevizin 2 katı olması gerektiğini kaydeden Memet Çoban, "Ceviz 45 lira ise Antep fıstığının da 90, en fazla 100 lira olması gerekir. Ama maalesef ki insanlar aç gözlü. Eğer tekrardan suni bir gündem oluşursa, biz de aynı tepkiyi ve hatta daha fazlasını vereceğiz. Şu anda fıstık var ama alan yok. Çünkü aldığınız zaman o fiyatı kabul edersiniz. Kabul ettiğiniz zaman da o fiyat sabitlenir. Bu yüzden fıstık almama kararı aldık. Sadece elimizdeki fıstığı kullanacağız. Boykotun bitmesine rağmen fiyat yerini bulana kadar bu şekilde devam edeceğiz. Çünkü fıstık kendi fiyatını bulmalı. Yoksa bu kadar emek boşuna gider" diye konuştu. Tatlı üreticisi Çoban, tepki karşısında fiyatların yavaş yavaş düşmeye başladığını belirtti.
Diğer tatlı üreticileri de boykotun bitmesine rağmen cevizli baklavaya ağırlık verdiklerini ve eskiden 10 çeşit fıstıklı baklava yaparken şimdi sadece 2-3 çeşit çıkardıklarını söyledi.

Görüntü Dökümü
-----------------
- Boykot afişinden görüntü
- Baklavalardan görüntü
- Tatlı üreticisi Memet Çoban'ın konuşması

Haber- Kamera: Nermin UÇTU / MANİSA, (DHA)

=======================================================
3)POLİSE KAZA YAPTIRAN LİMON HIRSIZLARINDEN BİRİ YAKALANDI

ADANA'da üç gün önce narenciye bahçesinden limon çalan, kendisini kovalayan motosikletli Yunus ekibine kaza yaptırıp, iki polis memurunun ağır yaralanmasına neden hırsızlardan Mikail O. (29), yakalandı. Hırsızların kullandığı kamyonet ise olay yerinin yaklaşık 30 kilometre uzağındaki bir narenciye bahçesinde bulundu.
İddiaya göre, motosikletli Yunus ekibi, geçen Pazar günü saat 19.00 sıralarında merkez Yüreğir ilçesi Ali Hocalı Mahallesi'nde narenciye bahçesinden limon hırsızlığı yapan şüphelilerin içinde bulunduğu 01 JU 010 plakalı kamyoneti durdurmak istedi. 'Dur' ihtarına uymayan şüpheliler kaçınca, kovalamaca yaşandı. Hızla giden kamyoneti takip eden polislerin bulunduğu motosiklet devrildi. Yaklaşık 20 metre sürüklenen motosikletten düşen polisler, ağır yaralandı. Kamyonetteki şüpheliler ise, narenciye bahçelerinin içindeki toprak yollara girerek izlerini kaybettirdi.
Yaralı polisler ise, olay yerine çağrılan ambulanslarla hastaneye kaldırıldı.
BAŞKA OLAYLARA DA KARIŞMIŞ
Olayla ilgili soruşturma başlatan Yüreğir İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Suç Önleme ve Araştırma Büro Amirliği ekipleri, kamyonetin başka hırsızlık olaylarında da kullanıldığını tespit etti. Araçta bulunan hırsızlık zanlılarının 'Lolo' lakaplı Nurettin A. (39) ve Mikail O. olduğunu belirleyen ekipler, şüphelilerin adreslerine baskın yaptı. Nurettin A.'yı adresinde bulamayan ekipler, Mikail O.'yu gözaltına aldı. Mikail O., İfadesinde kamyoneti merkez Yüreğir ilçesi Irmakbaşı Mahallesi'nde bir narenciye bahçesine sakladıklarını itiraf etti. Alihocalı Mahallesi'nin yaklaşık 30 kilometre uzaktaki Irmakbaşı Mahallesi'ndeki narenciye bahçesine giden ekipler, zanlıların kullandıkları kamyoneti buldu. Kamyonet, yapılan incelemenin ardından Emniyet Müdürlüğü'nün bahçesine çekildi. Polis, firari Nurettin A.'yı yakalamak için çalışmalara devam ediyor.
Kazada yaralanan polis memurlarının Adana Şehir Hastanesi'ndeki tedavisi ise devam ediyor.

Görüntü Dökümü
------------------------
- Narenciye bahçesindeki kamyonetten görüntü
- Olay yeri inceleme polislerinin kamonet üzerinde inceleme yapması
- Kamyonetin hasarlı arka tarafından görüntü
- Genel ve detay görüntüler

Süre: 01'23" Boyut: 84,7 MB

Haber - Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA, (DHA)

====================================================

4)BÖBREK NAKİLLİ GENÇTEN 'SANAL GERÇEKLİK' İLE HASTALARA MORAL

İZMİR'de, geçen yıl böbrek nakli olan bilgisayar mühendisliği öğrencisi Talha Kırgel (25), diyalize girenlerin yaşadıklarından etkilenip, tedavi sırasında hastaları bambaşka dünyalara götürecek 'sanal gerçeklik' projesini geliştirdi. Hastaların, takacakları özel gözlükler sayesinde kendilerini isterlerse gün batımını izlerken, isterlerse bir göl kıyısında ya da uzayda hissedeceklerini belirten Kırgel, "Kendilerini bulundukları ortamdan soyutlayarak moral bulmalarını istiyoruz" dedi.
Elazığlı Talha Kırgel daha üç yaşındayken rahatsızlandı, 10 yaşlarında FSGS adı verilen bir böbrek hastalığı tanısı konuldu. İlk yıllar Ankara Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'nde, ardından Fırat Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi gören Kırgel'in hastalığı ilerledi. Talha Kırgel, Bilgisayar Mühendisliği bölümünde okuduğu Fırat Üniversitesi'nin hastanesinde doktorlarının önerisine karşın diyalizden kaçtı. Geçen yıl iyice böbrek fonksiyonları bozulan Kırgel, diyalizi reddedince İzmir'e geldi, nakil için Kent Hastanesi'ne başvurdu. Nitekim 16 Ağustos 2017 tarihinde baba Adnan Kırgel'den alınan bir böbrek Opr. Dr. Işık Özgü, Opr. Dr. Uğur Saraçoğlu ve Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok'un yer aldığı ekip tarafından Talha Kırgel'e nakledildi. Kırgel, hızla iyileşip son sınıf öğrencisi olduğu üniversitesine geri dönerken, aylık kontrol için bir ayağı hep İzmir'de oldu.
Kırgel son gelişinde İzmir Kent Hastanesi'nde doktoru Doç. Dr. Ok'a hastalar için geliştirdiği Türkiye'de sağlık alanında bu konuda ilk olduğunu belirttiği 'sanal gerçeklik' projesini tanıttı. Bu projenin ortaya çıkmasında nakilden bir gün önce aldığı müjdenin etkili olduğunu belirten Talha Kırgel, şöyle konuştu:
"Üniversitede hep aktif bir öğrenci oldum. Çeşitli öğrenci topluluklarında görev alıp başkanlık yaptım. Arkadaşım Sertaç Bazancir ile TÜSİAD'ın 'Bu Gençlikte İş Var' yarışmasına 'Anti Fobist' adlı projemizle katıldık. 1500 civarında projenin yer aldığı bu yarışmaların birinde ön elemeyi geçtik, ikincisinde yarı finale kaldık. Bu proje ile TÜBİTAK'a başvurmuştuk. Anti Fobist; psikiyatristler ve psikologların korku tedavilerinde sanal gerçeklik teknolojisi sayesinde yüzleştirme tekniğini kullanabilmelerini sağlayan bir çözüm. İnsanların fobilerini yenmesini amaçlayan bir proje. Bunun için sanal gerçeklikte sanal ortamlar oluşturuluyor. Fobisi olan kişi bu ortamda psikiyatr eşliğine tedavi oluyor. Öncelikli olarak uçak, yükseklik, kedi, köpek ve asansör fobileri üzerine odaklı bir çalışma. İşte bu çalışmamıza TÜBİTAK 125 bin lira destek verdi ve ben müjdeyi nakilden bir gün önce aldım. Bu ödül müthiş bir motivasyon oldu, ikinci proje buradan doğdu."
"DİYALİZDEN KAÇTIM"
Böbrek yetmezliği hastalarının nakil olmadıkları takdirde haftanın üç günü 4'er saat diyalize bağlanmak zorunda olduğunu, bu mahkumiyetten kaçtığını belirten Kırgel, "Bana diyalize girmek gerektiği söylendiğinde Elazığ'da bir iki merkeze gittim. Ortam çok kasvetli, moral bozucuydu. Diyalizi reddettim. O zamanlar bu hastalar için bir şey yapılması gerekir diye düşünüyordum ve sonunda proje ortaya çıktı. Şimdi Fırat Üniversitesi Teknokent'te yazılım araştırma ve geliştirme çalışmaları süren bu projemizin başta diyaliz olmak üzere onkoloji hastalarına, çocuk hastalara iyi gelecek, onları rahatlatacak diye düşünüyoruz. Hastalar takacakları gözlüklerle üç boyutlu olarak isterlerse dalgaları seyredecekler ya da gün batımını izleyecekler. İsterlerse bir göl kıyısında ya da uzayda bulacaklar kendilerini. Bu sanal gerçeklik ortamı sayesinde hastane ortamından uzaklaşacaklar, keyifleri yerine gelecek. Bu da tedavilerini olumlu etkileyecek. İnşallah bu projeyi böyle hastaların hizmetine kısa sürede sunabiliriz" diye konuştu.
KENDİMİ SAHİLDE HİSSETTİM
Öte yandan Kırgel'in hayata geçirmeye hazırlandığı uygulamayı ilk deneyen hasta da iki gün önce eşi Berrak Karaöz'den (40) alınan bir böbreğin nakledildiği Murat Karaöz (45) oldu. Karaöz kendisini bir anda sahilde blduğunu, dalgalarda ayaklarının ıslanacağı hissine kapıldığını belirtirken, projeyi çok beğendiğini söyledi. Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok da uygulamayı denedi ve şunları söyledi:
"Talha böbrek yetmezliği ile bize başvurmuştu. Diyalize girmesi gerekiyordu, ancak o diyalizden kaçınıyordu, aktif bir çalışma, öğrenme hayatı vardı. Bir takım projeleri vardı kafasında. Dolayısıyla bunlarla beraber diyalize girmek onun hayatını anlamlı şekilde bloke edecekti ve ayrıca çok moral bozucu buluyordu. Daha sonra babasından böbrek nakli yaptık ve hızlı bir iyileşme sürecinden sonra kendisini eğitimine adadı. Daha öncede kafasında olan bazı projeleri nakil sonrasında da geliştirmeye devam etti. Sanal dünyayla ilgileniyor. Bunun çok kullanım alanı var, ancak Talha hastaların eğitimi ve kendilerini iyi hissetmeleri için bunlarını kullanmayı hedefledi. Böyle projeler yürütüyor. Öncelikle diyaliz hastalarının diyalizde geçirdikleri zamanların çok moral bozucu olacağını düşünerek onlara farklı bir dünya tasarlamak istedi. Bu projeyi daha sonra da nakil hastalarımızın eğitiminde kullanabileceğimizi düşünüyoruz."

Görüntü Dökümü
---------------------
- Sanal gerçeklik uygulaması yapılırken,
- Hasta Murat Karaöz duygularını anlatırken,
- Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok uygulama yapılırken, röp.
- Projeyi geliştiren Talha Kırgel ile röp.
- Genel- detay görüntü

Haber-Kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR, (DHA)

==================================================

İTHAL HIRSIZLARI KAMERA KAYITLARI ELE VERDİ
5)ÖZEL APARATLI HIRSIZLIK ŞEBEKESİ

İZMİR'in Konak ve Karşıyaka ilçelerindeki 6 evin kapı kilitlerini özel aparatla açtıktan sonra altın ve nakit para olmak üzere toplam 90 bin TL çalan hırsızlar, güvenlik kameralarından kaçamadı. Kameraların görüntülediği ve Gürcistan uyruklu oldukları belirlenen 3 kişi, yakalanıp tutuklandı.
Geçen nisan ayında Konak ve Karşıyaka'daki apartman dairelerinde peş peşe hırsızlıklar yaşandı. Toplam 6 evden yapılan hırsızlıkları inceleyen polis, daire kapılarının aynı yöntemle açıldığını belirledi. Hırsızlık yapılan apartmanlar ile yakınlarındaki işyerlerinin güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyen Hırsızlık Bürosu ekipleri, yöntemde olduğu gibi hırsızlığı yapanlarında da aynı kişiler olduğunu saptandı. Üç kişiden oluşan hırsızlık şebekesinin üyelerinden birisinin apartman önünde bekleyip gözcülük yaptığı diğer ikisinin ise dairelerin kapılarını özel aparat sayesinde açtıkları tespit edildi. Polisin incelemeleri sırasında hırsızların Gürcistan uyruklu oldukları ve kentteki otellerde yada günlük kiralık evlerde kalıp izlerini kaybettirdikleri ortaya çıktı.
Güvenlik kamerası kayıtlarından kimlikleri de belirlenen Gürcistan uyruklu 26 yaşındaki V.M., 28 yaşındaki P.S. ve 31 yaşındaki M.G. yakalandı. Hırsızlık şebekesi üyelerinin yakalandığı otel odasındaki aramada, farklı isimler adına düzenlenmiş sahte kimlikler ile kapı kilitlerini açmaya yarayan özel aparatlar ele geçirildi. Çete üyesi V.M.'nin hırsızlıktan kaydı olduğu, ayrıca İzmir 35'inci Asliye Ceza Mahkemesi ile İstanbul 21'inci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından arandığı anlaşıldı. Hırsızlık şüphelilerinden P.S.'nin geçen yıl kentteki 8 evden hırsızlık yaptığı da ortaya çıktı. Adliyeye sevk edilen 3 kişi, tutuklandı.

Görüntü Dökümü
---------------------
- Hırsızlık yaptıkları sırada ve sonrasındaki güvenlik kamerası görüntüleri
- Adliyeye gönderilen şüphelilerin görüntüleri

Haber: Taylan YILDIRIM / İZMİR, (DHA)

====================================================

6)DALIŞ TUTKUNLARINA ÇAĞRI

AYDIN'ın Kuşadası ilçesinde, profesyonel dalgıç ekibi, geçen yıl ekim ayında dalış sırasında bulunan, 30 yıl öncesine ait uçak batığına geçtiğimiz gün bir kez daha daldı. Dalgıçlar, dalış tutkunları ile dalış fotoğrafçılarını Kuşadası'na davet etti.
Dilek Yarımadası Kalamakı Milli Parkı açıklarında 30 yıl önce düşen ve iki pilotu sağ kurtulan uçağı, geçen ekim ayında bulan profesyonel dalgıçlar, batığa tekrar dalış yaptı. Teknolojinin son gereçlerini kullanan dalış eğitmeni ve profesyonel dalgıçlar Tağmaç Saraçoğlu, Kubilay Akgür, Fatih Özdemir, Bahattin Memişoğlu, uçak batığına yolculuklarını baştan sona kayıt altına aldı.
Uçağın, motorunun arızalanarak düştüğünü, içindeki 2 pilotun da o dönem sağ olarak kurtarıldığını duyduklarını söyleyen Saraçoğlu, "Uçağa geçen sene 4 arkadaş, uzun araştırmalarından sonra ulaştık. Araştırmalarımı sırasında kapalı devre (sualtında daha uzun süre kalabilmeyi sağlayan makineler) cihazlar ve daha geniş bölgeyi tarayabilmek için Sualtı scooter'ı (sualtı motosikletleri) kullandık. Ve sonunda güzel karşılaşmayı gerçekleştirdik. Sualtında uçağı ilk gören arkadaşımız Cüneyt Çakın'dı. Uçağın kimliğini tam olarak bilemiyoruz. Uçağın üzeri dragana ve yosun kaplı. Bu yüzden hiçbir işarete ulaşamadık. Araştırmalarımız hala devam ediyor. Zaman zaman dalışlar gerçekleştirip ipuçları bulmaya çalışıyoruz. Son yaptığımız dalışlarda sualtında çok güzel görüntüler aldık. Uçak, yaklaşık 30 metrede. Bölge çok güzel. Güzel, duvar dalışı yapabilecek noktalar var. Uçağa dalışa 2 yıldız dalıcılar katılabilirler. Mesafe olarak yaklaşık 1 saatte Kuşadası'ndan batığa ulaşılıyor. Buraya düzenli dalışlar yapmayı planlıyoruz. Kuşadası'na sportif dalış limitlerinde yeni bir dalış noktası kazandırmış olduk. Uçak ters ve sağlam vaziyette duruyor. Maceraperest dalış fotoğrafçıları için muhteşem bir atmosfer var" dedi. Dalış tutkunları ile dalış fotoğrafçılarını Kuşadası'na davet etti.

Görüntü Dökümü
---------------------
- Dalgıçların batığı dalışları
- Uçaktan görüntü
- Genel ve Detay görüntü

(Haber- Kamera: Latif SANSÜR / KUŞADASI (Aydın), (DHA)

En Çok Aranan Haberler