(YENİDEN)
1)TEKİRDAĞ'DA TREN FACİASINDA BİLANÇO AĞIR: 24 ÖLÜ, 318 YARALI
TÜRKİYE, dün akşam Tekirdağ'ın Muratlı ile Çorlu ilçeleri arasındaki Sarılar Mahallesi'nde yolcu treninin 5 vagonunun raydan çıkması sonucu meydana gelen facia ile sarsıldı. Sabaha kadar sürdürülen arama- kurtarma çalışmalarının ardından açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, üzücü olayda 24 kişinin öldüğünü açıkladı. Yaralanan 318 kişiden 194'ünün ayakta tedavi edildiğini, 124'ünün ise çeşitli hastanelerde tedavisinin sürdüğü bildirildi.
Edirne'nin Uzunköprü ilçesinden dün saat 15.45'te 362 yolcu ve 6 personel ile İstanbul Halkalı'ya gitmek üzere hareket eden 12703 sefer sayılı yolcu treninin lokomotif ve ilk vagonunun geçişinden sonra, menfezin altındaki toprak kayması sonucu raylar boşlukta kaldı. Trenin 5 vagonu, Tekirdağ'ın Muratlı ile Çorlu ilçeleri arasındaki Sarılar Mahallesi yakınındaki araziye devrildi. Bu sırada patlamayı andıran gürültü üzerine çevrede bulunan köylüler kazazedelere yardım edebilmek için seferber oldu. Kısa sürede olay yerine giden köylüler, yaralıları araçların giremediği bölgeden traktörleriyle taşıyarak ambulanslara yetiştirdi. Yaralılar, köylülerin traktörlerle yaptıkları bu yardımların ölü sayısının artmasını engelleyen en büyük etken olduğunu savundu.
Kaza yerinde ise arama ve kurtarma çalışmaları sabaha kadar aralıksız sürdürüldü. Yaralılar, başta Çorlu olmak üzere Tekirdağ, bağlı diğer ilçeler ile İstanbul'daki devlet ve özel hastanelerde tedaviye alındı. Yakınları da yaralıların bulunduğu hastanelere akın etti.
Sabah saatlerinde Çorlu Kaymakamlığında oluşturulan Tekirdağ Valiliği Kriz Yönetim Merkezi'nde Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Sağlık Bakanı Ahmet Demircan ve Anayasa Komisyonu Başkanı, AK Parti Tekirdağ Milletvekili Mustafa Şentop, saat 07.00'de basın mensuplarının karşısına geçerek, facia ile ilgili son bilgileri paylaştı.
AKDAĞ: 24 KİŞİ YAŞAMINI YİTİRDİ
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, dün saat 17.20 sıralarında Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde aşırı yağış sebebiyle menfez altı toprak kayması sonucu tren kazası meydana geldiğini söyledi. Büyük üzüntü içinde olduklarını belirten Akdağ, arama- kurtarma çalışmalarının saat 06.00 itibarıyla tamamlandığını söyledi. Kaza sonucunda 24 kişinin yaşamını yitirdiğini açıklayan Akdağ, "Hastanede müracaatı gerçekleşen vatandaşlarımızın gerekli tedavileri de devam etmektedir. Hasta yakınları Sağlık Bakanlığımızın 184 numaralı telefon hattından hastanedeki yakınlarının durumları ile ilgili bilgi alabilirler. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet temenni ediyoruz. Yakınlarına ve milletimize baş sağlığı diliyoruz. Yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz" dedi.
Adli ve idari soruşturmanın devam ettiğini kaydeden Akdağ, şöyle devam etti: "Tekirdağ Valiliğimizde kurulmuş olan kriz yönetim merkezi, meselenin en başından itibaren meseleye etkin ve hızlı biçimde müdahale etmiştir. Ankara'dan değerli bakanlarımız, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız Ahmet Arslan ve Sağlık Bakanımız Ahmet Demircan olay mahalline intikal etmişler ve hem gerekli incelemeleri yapmışlar hem de buradaki verilen hizmetlere, yapılan çalışmalara destek olmuşlardır. Ben olay olduğu anda Kayseri'deydim, Kayseri'den olay mahalline intikal ettim. Bütün bir gece boyunca Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımız meseleyi yakından takip ettiler. Kendilerini birkaç defa bilgilendirdik, talimatlarını da aldık. Elbette AFAD, jandarmamız, Sağlık Bakanlığımızın UMKE ve 112 ekipleri, Ulaştırma Bakanlığımızın ekipleri ve diğer kamu kuruluşlarımızın ilgili ekipleri çok yönlü olarak birbirlerine destek olacak şekilde meseleye süratle müdahil olmuşlardır. Yağış sebebiyle zeminin çok yumuşak olması başlangıçta bazı zorluklara yol açmışsa da ifade ettiğim gibi süratli ve etkin bir müdahale kazanın hemen akabinde gerçekleştirilmiştir. Tekrar hayatını kaybeden bütün kardeşlerimize rahmet, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Olayla ilgili adli ve idari soruşturma sürüyor."
Sağlık Bakanı Ahmet Demircan ise hastanelere 318 yaralının başvurduğunu belirterek, "Bu müracaatlardan 194 tanesi ayakta tedavi edilerek taburcu edildi. 124 hastamız şu anda müşahede ve tedavi altında. Durum bu, yaralı sayısı bu. Tüm milletimize geçmiş olsun. Ölenlere, hayatını kaybedenlere Cenabı haktan rahmet diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum" ded
BAKAN ARSLAN: EN SON BAKIM NİSAN AYINDA YAPILDI
Çorlu Kaymakamlığında oluşturulan kriz masasında, Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ ve Sağlık Bakanı Ahmet Demircan'ın ardından konuşan Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Ahmet Arslan, adli ve idari soruşturmanın titizlikle sürdüğünü söyledi. Eksiklikler varsa bunların ortaya çıkarılacağını ifade eden ve teknik bilgiler veren Arslan, "Elbetteki eksiklik varsa ortaya çıkacaktır ancak şunu ifade etmeliyim bu tip projelerde belli yıllara sari yapılan teknik kontroller, geometrik kontrolleri var. En son yılda bir kez yapılması gereken kontroller nisan ayında, yakın bir zamanda yapılmış" dedi. Bakan Arslan, şöyle konuştu:
"Elbetteki eksiklik varsa ortaya çıkacaktır ancak şunu ifade etmeliyim bu tip projelerde belli yıllara sari yapılan teknik kontroller, geometrik kontrolleri var. En son yılda bir kez yapılması gereken kontroller nisan ayında, yakın bir zamanda yapılmış. Yol boyunca tren teşkil elemanlarımız ve şeflerimiz kontrollerini yapar ilgili mercilere bildirir. 8 Temmuz'da 10.40 itibarıyla 07.00 trenimiz bu yolu kullanmıştır ancak daha sonra 14.20 ile 15.10 arası metrekareye saatte 32 kilogram yağmur düşmüş, bu da oradaki menfezde olağanüstü şişmeye, zira zemin sürekli aldığı yağış nedeniyle suya doygunluk nedeniyle olağanüstü şişkinlik olmuş. Tren raylarıyla menfez arasındaki malzemeyi götürmesi sonucu boşluk oluşturmuş, tren raydan geçtiği sırada zira raylar, traversler normal yoldaki gibi gözükmüş, makinistler tarafından görülme şansı yok. Lokomotif hattan geçtikten sonra oradaki boşluk anlaşılmış, lokomotif ve birinci vagon yoldan çıkmadan devam etmiş, birinci vagon dray etmiş yani yoldan çıkmış ancak mevcut pozisyonunu korumuş, diğer 5 vagon menfezi geçmekle yan yatmışladır. Yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, ailelerine sabır, yaralılara da acil şifa diliyorum."
TEKİRDAĞ/DHA
=========================================================
2)KATİL AYI ARIBAHÇE KÖYÜNÜN KABUSU OLDU
ERZURUM merkez Yakutiye ilçesine bağlı Arıbahçe köyünde hayvanlarına bakmak için dağlık alana giden Yunus Tosunoğlu'nu (35) öldürüp, iki büyükbaş hayvanı da telef eden ayı (35), köy halkının kabusu oldu. Ayı korkusu nedeniyle çocuklar evlerinin önünden ayrılmazken, büyükler de tedirgin olduklarını ve mecbur kalmadıkça köyün dışına çıkmadıklarını söyledi. Köyün etrafında gezen ve halkın kabusu olan ayıdan bir an evvel kurtulmak istediklerini ifade eden Taner Tosunoğlu, "Hayvancılık yaptığımız için köyde duruyoruz. Ayı yüzünden huzursuzuz. Onları vurmamız da yasak. Devlet gelip ayılarını toplayıp götürsün nerede besliyorsa beslesin" dedi. Olay, 21 Temmuz öğle saatlerinde Yakutiye ilçesine 22 kilometre uzaklıktaki Arıbahçe köyü dağlık alanında meydana geldi. Yakınları ve arkadaşlarından oluşan 4 kişiyle hayvanlarını kontrol etmek amacıyla Gülümdere mevkii'ne giden Yunus Tosunoğlu, ağaçların arasından çıkan ayının saldırısına uğradı. Yunus Tosunoğlu ve ayı uçuruma yuvarlandı. Olay yerindeki arkadaşları durumu jandarmaya ve 112'ye bildirdi. Bölgeye karayoluyla ekipler inemeyince askeri helikopter sevk edildi. Helikopterden inen AFAD ekibi, Yunus Tosunoğlu'nun cansız bedenine ulaştı. Ayının ise kaçtığı belirlendi. Hayvancılıkla uğraşan Yunus Tosunoğlu'nun cenazesi otopsi için Erzurum Adli Tıp Kurumu'na götürüldü ve 22 Temummuz günü köyünde toprağa verildi. Yaşanan bu olaydan 10 gün sonra Yunus Tosunoğlu gibi hayvanlara bakmak için yaylaya giden akrabaları Taner Tosunoğlu ile Hakim Tosunoğlu'nun karşısına ayı çıktı. Ayıdan korkup kaçan Hakim Tosunoğlu başını ağaca çarpması sonucu hafif şekilde yaralandı.
Köyün etrafında gezen ve halkın kabusu olan ayıdan biran evvel kurtulmak istediklerini ifade eden Taner Tosunoğlu,köyde huzur kalmadığını ifade ederek şunları söyledi:
"Hayvancılık yaptığımız için köyde duruyoruz. Ayı yüzünden huzursusuz. 5 Temmuz günü iki akrabamla birlikte tıpkı ayının saldırısı sonucu yaşamını yitiren Yunus Tosunoğlu gibi yayladaki hayvanlara bakmak ve onlara su vermek için yaylaya gittik. O sırada katil ayı karşımıza çıktı. Kaçarak canımızı zor kurtardık. Dağdaki ne çobanlarımızın ne de hayvanlarımızın yanına gidemiyoruz. Öldürsek, devlet en az 20 bin lira ceza yazarım diyor. O zaman ayıları düşünüyorsanız gelip hepsini toplayıp götürün, nerede beslerseniz besleyin. Eğer onlar burada duracaksa bizim burada yaşamamızın bir anlamı yok. Kimse köyden dışarı çıkamıyor. Tarlasına su vermeye bile gidemiyor. Sayıları da her geçen gün artıyor. Çobanım ve ailesi yaylada hayvanlarla kalıyor. Ya onları saldırıp ölüdürürse. Tamam ayıları öldürmeyelim, yaşatalım. Ama bizi de öldürmeyin. Hayvan canı insan canından daha mı önemli? Ayının öldürdüğü fidang ibi delikanlı Yunus'un 3 çocuğu sahipsiz kaldı. Hayvan haklarını savunuyorlar ama insan hakkı yok. Köyümüz 100 haneli ama ne gece ne gündüz sokağa pek kimse çıkmadığı için terk edilmiş bir yere benziyor. Yaylada veya herhangi bir yede yürürken heran karşımıza ayı çıkabilir. Bir ençesi insanı öldürmleşye yeterli." Ayıların geceleri rüyasına girdiğini söyleyen 82 yaşındaki Abdullah Bostancı ise, "Bugün kadar köyümüzde böyle bir şey yoktu. Köyün genç nüfusu göç etti. Kalanları çoğu yaşlı. Evden camiye bile güçlükle yürüyoruz. Ayı karşımıza çıksa hiç şansımız yok. Benim rüyalarıma bile giriyor. Devlet büyüklerimizden buna bir önlem almasını istiyoruz. Daha önceleri köyün dışına çıkan çocuklarımızı şimdi evine önüne bile bırakmak istemiyoruz" diye konuştu
Görüntü Dökümü
------------------------
-Köyün tabelası
-Köyün için genel görüntü
-Taner Tosunoğlu ile röp
-Köydeki çocuk ve yaşlılarla röp
-Köyde tarlada çalışanlar
Haber-Kamera: Turgay İPEK / ERZURUM, (DHA)
Süre: 483 MB)
======================================================
3)BURASI ANTALYA DEĞİL, BEYTÜŞŞEBAP KATO DAĞI
ŞIRNAK'ın Beytüşşebap ilçesi yakınlarında bulunan ve yıllarca şiddetli çatışmaların yaşandığı Kato dağı bölgesinde sürdürülen operasyonlar sonucu, huzur ve güvenin sağlanmasının ardından gençler, uzun yıllardan sonra gidemedikleri Faraşin yaylasındaki Yeşilöz deresinde yüzmenin keyfini yaşadı. Gençlerin dağların arasından geçen derede yüzerken oluşan görüntü Antalya gibi tatil yerlerini aratmadı. Yıllarca terör örgütünün, Türkiye'deki çok önemli kamplarının bulunduğu, sık sık şiddetli çatışmaların yaşandığı Beytüşşebap ilçesi yakınlarındaki Kato Dağında, güvenlik güçlerinin başarılı operasyonlarının ardından vatandaşlar uzun zamandır gidemedikleri yaylalara çıkarken, yaylalarda geçen derelerde yüzmenin keyfini yaşıyor. Kato Dağında bulunan Faraşin yaylası, aşırı sıcakların yaşandığı bugünlerde, sıcaklardan bunalan vatandaşların uğrak merkezi haline geldi.
Yaylada kalabalık gruplar halinde kamp ve piknik yapan gençler, yer yer 50 metreye varan derinlikteki Yeşilöz deresinde yüzerek serinlemeye çalışıyor. Kato dağındaki Faraşin yaylası, serin ve berrak suyu ile bir turizm cennetini andırırken, gruplar halinde dağların arasında süzülen dere suyusnad yüzen vatandaşlar serinlemenin keyfini yaşadı. Yeşilöz deresinde yüzen gençlerden Emin Dereli, "Huzuru özlemiştik. Hafta içi stresini hafta sonu Faraşin yaylasına çıkarak atıyoruz. Burada piknikler yapıp, Yeşilöz deresinde de yüzüyoruz. Huzur ve güvenin sağlanmasının ardından Kato dağının turizme açılmasını umut ediyoruz. Türkiye'nin en önemli turizm merkezi haline geleceğine eminiz. Burada olan doğa hiç bir yerde yok. Buraya bir gelen, bir daha Antalya, Mersin, İzmir ve benzeri tatil bölgelerine gitmez" diye konuştu.
Görüntü Dükümü
-Dronla havadan çekilen gençlerin derede yüzmesi
-Gençlerin kayalıklardan dereye atlaması
-Derede yüzen gençlerin konuşmaları
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Burası Antalya değil, Beytüşşebap Kato Dağı