HABER

DHA YURT BÜLTENİ-2

1)MOTOSİKLET HIRSIZLIĞI KAMERADA MANİSA'nın Turgutlu ilçesinde, park halindeki sepetli motosikletin çalınma anı, bir evin güvenlik kamerasınca kaydedildi.

1)MOTOSİKLET HIRSIZLIĞI KAMERADA

MANİSA'nın Turgutlu ilçesinde, park halindeki sepetli motosikletin çalınma anı, bir evin güvenlik kamerasınca kaydedildi. Jandarma, hırsızlığı yapan 2 kişinin yakalanması için çalışma başlattı.
Hacıisalar Mahallesi'nde yaşayan çiftçi Arafat Sarı, 24 Ağustos Cuma günü gece saatlerinde sepetli motosikletini evinin önüne park etti. Motosiklet, 2 kişi tarafından çalındı. Bir evin güvenlik kamerasınca görüntülenen o anlarda, zanlıların önce keşif yaptığı, ardından motosikleti çaldıkları görüldü. Sarı'nın ihbarıyla olay yerine gelen jandarma ekipleri inceleme yaptı. Güvenlik kamerası görüntülerinin kopyasını alan jandarma ekipleri, hırsızların kim olduğunun belirlenmesi ve yakalanması için çalışma başlattı. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi.

Görüntü Dökümü
---------------------
- Motosiklet hırsızlığının güvenlik kamerası görüntüleri
(Haber- Kamera: Doğan ÇİZMECİ / TURGUTLU (Manisa), (DHA

======================================================

2)ATHENA TAPINAĞI'NIN KALINTISI SU KUYUSUNDAN ÇIKTI

MANİSA'nın Yunusemre ilçesindeki 2 bin 200 yıllık Aigai Antik Kenti'nde, şehrin kutsal alanı Athena Tapınağı'nın çok sayıda kalıntısının su kuyusundan çıktığı belirtildi. Kazı Başkanı Doç. Dr. Yusuf Sezgin, yaklaşık 9 metrelik su sarnıcında ulaşılan kalıntıların Bizanslılar tarafından gömüldüğünü söyledi. Batı Anadolu'da kurulan 12 Aiol kentinden biri olan, tarihi M.Ö. 8'inci yüzyıla kadar uzanan Köseler Mahallesi yakındaki Aigai Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmaları tarihe ışık tutuyor. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Sezgin kazıya başkanlık ederken, arkeoloji bölümü öğrencilerinden oluşan 32 kişilik ekip görev yapıyor. 2004 yılından beri sürdürülen kazılarda, antik kentin ancak yüzde 1'lik kısmının ortaya çıkarılabildiği belirtildi.
Kazılar hakkında bilgi veren, bu yıl çalışmaların kutsal alanlarda sürdüğünü, Athena Tapınağı'nı ortaya çıkarmak için çalıştıklarını ifade eden Kazı Başkanı Doç. Dr. Sezgin, "2004 başlayan kazılarda özellikle kamu yapılarına yoğunlaştık. Meclis binasını kazdık, antik yolları ortaya çıkardık. Kentin yüzde 1'i ancak ortaya çıkarılabildi. Athena kutsal alanı ise kentin en büyük kutsal alanı. Burada büyük bir tapınak ve önünde sunak var. Elimizdeki arkeolojik veriler, bu tapınağın Athena Tapınağı, önündeki sunağın da Zeus Sunağı olduğunu gösteriyor. Sunağın dibinde büyük bir sarnıçla karşılaştık. Su kuyusunun içinde tapınakla ilgili çok fazla buluntuyla karşılaştık. Tapınak yıkıldıktan sonra enkaz su sarnıcının içine gömülmüş. Tapınakla ilgili çok fazla bilgimiz yoktu. 13'ncü yüzyılda buraya gelen Bizanslılar tapınağın bütün enkazını sarnıcın içine doldurmuşlar. Sarnıcın derinliği yaklaşık 9 metre civarında. Hala tapınakla ilişkili parçalar çıkıyor. Bu tapınak günümüzden yaklaşık 2 bin 200 yıl öncesine ait. Kent 3'üncü yüzyılda terk ediliyor. Kenti terk eden insanlar, Pagan dinine inanıyor. Yani çok tanrılılar. Yaklaşık bin yıl sonra gelen Bizanslılar, pagan dininin tapınaklarını yok etmek istiyor. Sarnıcın içine Bizanslılar, enkazı doldurmuş. Sarnıçtan çıkan kalıntılarla tapınağın neye benzeyeceği konusunda bilgimiz olmaya başladı. Tarihin içinden tarih çıktı. Sarnıcın içine atılmasaydı, parçalar belki başka yerlere götürülecekti" dedi.

ZİYARETÇİ SAYISI SON 5 YILDA 5 KAT ARTTI

Aigai Antik Kenti'ne son dönemde çok sayıda ziyaretçi geldiğini ifade eden Doç. Dr. Sezgin, "Özellikle bahar aylarında ziyaretçi sayısı yoğunlaşıyor. 5 yıl öncesine göre ziyaretçi sayısı 5 kat arttı. Yurtdışından da ziyaretçiler geliyor. 2004 yılından bu yana sürdürülen çalışmalarda çok sayıda eser ele geçti. Her yıl sonunda kazıda ortaya çıkarılan eserler, Manisa Müzesi'ne teslim ediliyor. Depolarda çok sayıda Aigai eseri var. Yapımı süren yeni arkeoloji müzesinde özel bir Aigai salonu olacak ve eserler orada sergilenecek. Kazıda ortaya çıkarılan eserlerden biri Hestia tanrıçasıdır. Kentin birliğini, dirliğini sağladığına inanılan bir heykel. Yaklaşık 2 metre 60 santim boyunda, görkemli bir tanrıça heykeli. Bu heykel oldukça ilgi çekici" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
---------------------------------
- Kazı alanındaki çalışmalardan görüntü
- Kazı ekibinden görüntü
- Su kuyusundan ve kuyudan çıkan parçalardan görüntü
- Doç. Dr. Yusuf Sezgin'in konuşması
- Drone görüntüsü

(Haber- Kamera: İlker KILIÇASLAN- Nermin UÇTU / MANİSA, (DHA)

====================================================

3)ALSANCAK STADI'NDA TRİBÜNLER TAMAMLANDI, SIRA ÇELİK KONSTRÜKSİYONDA

TÜRK futbol tarihinde önemli yeri olan, milli lig başladığında ilk maçın yapıldığı, ilk golün atıldığı İzmir Alsancak Stadı'nı yeniden yapma çalışmaları hızla sürdürülüyor. Çürük olduğu gerekçesiyle 2014 yılının Ağustos ayında kapatılıp, 2015'te yıkılan statta, beton blokların yerleştirilmesiyle tribünlerin kaba inşaatı tamamlandı. Stat çevresinin çelik konstrüksiyonun montajına başlanırken, koltukların da yakın zamanda tribünlere monte edilmesi bekleniyor.
Alsancak Stadı'nın geçen yılın nisan ayında yapılan ihalesini 54 milyon 880 bin TL bedelle alan Metro Mühendislik, kaba inşaatı büyük ölçüde bitirdi. Hızla yükselen tribünlerin kaba inşaatı, beton bloklarının yerleştirilmesiyle tamamlandı. DHA drone kamerasına yansıyan görüntülerde de idari bina ve tribünlerin tamamlandığı görüldü. Stadın tribünleri ve idari bina, tek çatıyla kaplanacak. Deplasman taraftarları için kale arkası tribünü yapılacak. Stadyumda 4 soyunma odası, 2 hakem odası, 4 antrenör odası, ofisler, 10 loca, basın toplantı ve çalışma alanları, protokol alanları, yeme- içme alanları ve 100 kişilik çok amaçlı salon bulunacak. Tüm yasal prosedürler yerine getirildikten sonra inşaat ruhsatı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan çıkan stat için Dokuz Eylül Üniversitesi'yle protokol imzalanmıştı. Bu sayede üniversitenin stat bitişiğindeki arazisinde maç günleri için 427 araçlık otopark alanı oluşturuldu.
İzmir Spor Kulüpleri Birliği Vakfı (İZVAK) Başkanı Ali Erten, stat inşaatının hızla devam ettiğini belirterek, "Stat inşaatı tam istediğimiz gibi gayet güzel bir şekilde devam ediyor. Kaba inşaatı bitmiş durumda. Küçük bazı ilaveler kaldı. Tribünlerin basamakları da tamamlandı. Şu anda dış çelik konstrüksiyonun montajı da devam ediyor. Bir iki ay içinde tamamlanmış olacak. Sezonun ikinci yarısına yetiştirilmesi için hem bakanlığımız, hem de inşaatı yapan müteahhit firma, herkes dört elle işine sarılmış durumda. Bu stat Türk futbolu ve İzmir futbolu için önemli bir tarihe sahip. Stadın yerinde yenileniyor olması, bizim için gerçekten heyecan verici. Burada yaşanmış hatıralar var. Yaşanmış hikayeler var. Tekrar canlanacak olması hepimize heyecan veriyor. İlk olarak stat 1939 yılında inşa edildi. Türkiye Milli Ligi kurulduğunda ilk maç burada oynandı. Burada çok önemli yıldızlar yetişti. Metin Oktay, Mustafa Denizli gibi yıldızlar yetişti. Gerçekten Türk futbol tarihinde abide olmuş bir stat tekrar ayağa kalkacak" dedi.

Görüntü Dökümü
---------------------
- Havadan çekilen görüntüler
- Röportaj
- Genel ve detay görüntü

(Haber-Drone: Mehmet CANDAN - Kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR, (DHA)

====================================================
4)TURİZM CENNETİ ALAÇATI'DA RÜZGAR SÖRFÜNE ÇOCUK İLGİSİ

İZMİR'in Çeşme ilçesindeki turizm cenneti Alaçatı'da, sığ ve durgun koyda esen rüzgarla yapılan sörfe, çocukların ilgisi her geçen yıl artmaya başladı. Sörf eğitim merkezinin kursiyerlerinin önemli bölümünü oluşturan çocuklar, kendilerine güven ve cesaret kazandıran sörfte heyecanı, adrenalini, deniz ve rüzgarın zevkini aynı anda yaşıyor. Türkiye'nin önde gelen sörfçülerinden Çağla Kubat, "Sörfte, doğayla mücadele içinde olunduğundan, doğanın kurallarına uyduğunuz zaman ilerlersiniz. Bu sporda doğaya karşı gelmeyi değil onunla yürümeyi öğrendiğiniz zaman başarılı olursunuz. Çocuklar karada bir takım olmalarına rağmen suda tek başınalar, bu da özgüvenlerini geliştiriyor" dedi.
Türkiye'nin dört yanından özellikle de İstanbul'dan tatilcilerin akın ettiği Alaçatı, sadece denizi ve güneşiyle değil, rüzgarıyla da önemli bir çekim merkezi haline geldi. Bu yıl tatilci sayısının rekor üstüne rekor kırdığı Alaçatı'da, özellikle çocuklar arasında ilginin arttığı alanlardan biri de, rüzgar sörfü oldu. Okulların tatil olmasıyla birlikte, çocukların da geldiği Alaçatı'daki sörf eğitim merkezlerinin faaliyetleri de hızlandı. Son yıllarda olduğu gibi bu sene de çocukların sörfe ilgisi, yetişkinlerden daha fazla oldu. Aileleriyle bu eğitim merkezlerine gelen çocuklar, burada eğitmenlerden, sörf kursu alıp, bir yandan adrenalini bir yandan da deniz ve güneşin keyfini yaşıyor. Aileler de, kendilerine özel plajda denize girip tatil yapma fırsatı buluyor. Sörf merkezleri, 3 ve 5 günlük programlarla kabul ettikleri kursiyerlere, özel ya da grup dersi veriyor. Eğiticiler gözetimindeki kurslar sonrasında ise ilerleme kaydedenlerin güvenli alanlarda tek başlarına sörf yapmalarına izin veriliyor.
ÇAĞLA KUBAT, "SÖRF ÖZGÜVEN KAZANDIRIR"
Alaçatı ve sörf dendiği zaman ilk akla gelen sporculardan olan Çağla Kubat, bu sporun güzelliklerini anlattı. Hep çocuk odaklı çalıştıklarını söyleyen Çağla Kubat, "2011 yılından beri çocuklara yoğunlaşarak çalışmalarımızı sürdürdük. Çocuklara ağırlık verdik. Çocuk dünya şampiyonasını getirdik, etkinliklerimiz buna göre planladık. Hem de yaz kamplarımıza ağırlık verdik. Lisanslı sporcular yetiştiriyoruz. Hayatlarında önemli noktaya koymaları çok önemli" dedi. Sörfte doğayla mücadele edildiğini söyleyen Çağla Kubat, "Sörfte doğayla mücadele içinde olunduğundan, doğanın kurallarına uyduğunuz zaman ilerlersiniz. Bu sporda, doğaya karşı gelmeyi değil onunla yürümeyi öğrendiğiniz zaman başarılı olursunuz. Çocuklar karada bir takım olmalarına rağmen suda tek başınalar, bu da özgüvenlerini geliştiriyor" dedi.
Önümüzdeki günlerde Koruncuk Vakfı yararına üçüncü kez yapacakları yarışma hakkında da bilgi veren Çağla Kubat, "Biz buna önem veriyoruz. Çocuklar için sosyal sorumluluk projesi olduğunu gördük. Çocuk sporcular, kendileri gibi avantajlı olmayan kişiler için burada olacaklar" dedi.
ÇOCUK SPORCULAR DA SÖRF TUTKUNU
Çağla Kubat sörf akademisinde eğitim gören çocuklar da bu spora olana tutkularını anlattı. Çocuk sporculardan Ali Maga, "7 yıldır sörf yapıyorum. Sörf yapmak benim için özgürlük gibi, suda mücadele ediyoruz" dedi. Öğrencilerden Ela Yurtseven, doğayla mücadele ettiığini, suyun üzerinde savaştığını düşündüğünü söyledi. Melisa Dora Yıldırım ise "Benim için sörf sıradan bir spor değil. Spor olarak zor, doğa koşullarıyla, suyla, rüzgarla mücadele ediyoruz. Bu daha da keyifli yapıyor" dedi.
SÖRFÜN FAYDALARI
Sörf önemli bir spor dalı olmasının yanı sıra, başta karın kası olmak üzere parmak ucundan, başınıza kadar tüm kasların çalışmasını sağlıyor. Kas gücünün artmasına yardımcı oluyor. Kaslarınıza hakim olmanızı sağlıyor. Rüzgarın ve hızınızın durumuna göre kasları kontrol etmeye yardımcı oluyor. Dayanıklılığı artırıp, dengenin gelişmesine katkıda bulunuyor. Yetişkinler için kardiyovasküler gelişim ve bu sayede kalp sağlığını korumada önemli rol oynuyor. Kendine güven duygusunu artırıyor. Çocuklara doğa sevgisi kazandırıyor.

Görüntü Dökümü
-------------------------
- Çocuk öğrencilerle röportaj
- Çağla Kubat ile röportaj.
- Sörf yapanlardan görüntü.
- Eğitimden görüntü.

Haber: Taylan YILDIRIM- Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR (DHA)

En Çok Aranan Haberler