HABER

DHA YURT BÜLTENİ-2

ASKERİ ARAÇ DEVRİLDİ: 1 YARALI GAZİANTEP’te, sınırdan bakım için getirilen tankı taşıyan askeri araç, lastiğinin patlaması sonucu şarampole devrildi.

ASKERİ ARAÇ DEVRİLDİ: 1 YARALI

GAZİANTEP’te, sınırdan bakım için getirilen tankı taşıyan askeri araç, lastiğinin patlaması sonucu şarampole devrildi. Kazada, 1 asker hafif yaralandı.
Kaza, sabah saatlerinde Gaziantep- Kilis karayolunda meydana geldi. Bakım için sınırdan alınan tankı taşıyan askeri araç, Zeytinli kavşağında lastiğinin patlaması sonucu devrildi. Kazada, araçta bulunan 1 asker yaralandı. Aracın taşıdığı tank da ters döndü. Yaralanan asker, Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde kaldırılarak tedaviye alındı. Askerin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

Görüntü Dökümü
-----------------------------------
- Olay yeri
- Devrilen tank
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 125 MB

===================

REYHANLI'DA SURİYELİ SAYISI, İLÇE NÜFUSUNU YAKALADI

SURİYE'nin İdlib kentine sınır olan, Cilvegözü Gümrük Kapısı'nın da bulunduğu Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde Suriyeli sayısı, ilçe nüfusunu yakaladı. 95 bin nüfuslu ilçede resmi kayıtlara göre 80 bin Suriyeli yaşıyor. Kayıt dışındakilerle bu rakamın 100 bine ulaştığı belirtildi. 24 bin Türk öğrencinin eğitim gördüğü ilçede Suriyeli öğrenci sayısı ise 15 bin 300. İlçede 6 bin Suriyeli çocuk ise okula gitmiyor.
Esad rejimi ve Rusya'nın, muhalif güçlerin elindeki İdlib'de bazı hedefleri vurması, Türkiye'ye yeni bir göç dalgasını gündeme getirdi. Türkiye ve Rusya arasında, 'İdlib Gerginliğin Azaltılması Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin Mutabakat Zaptı'nın imzalanması, göç riskini azaltırken, Suriye'de 7 yıldır süren iç savaştan kaçanlar, sınırda İdlib'in komşusu Hatay'a sığındı. Kentte Suriyelilerin en yoğun yaşadığı yer, İdlib'in kuzeyinde Cilvegözü Gümrük Kapısı'nın da bulunduğu Reyhanlı. Savaştan kaçan Suriyeliler, Reyhanlı'nın nüfusunu ikiye katladı. 95 bin nüfuslu ilçede resmi kayıtlara göre 80 bin Suriyeli yaşıyor. Kayıt dışındakilerle bu rakamın 100 bine ulaştığı belirtildi.
Suriyelilerin büyük bölümü kiraladıkları evlerde yaşarken, bazıları da ev satın aldı. Suriyelilerin etkisiyle ilçede ev fiyatları arttı. Konut sıkıntısı nedeniyle Suriyelilerin bazıları da henüz inşaat halindeki evleri kiralayarak buralara yerleşti. Suriyeliler, esnaflık yaparak ve pamuk tarlalarında çalışarak geçimlerini sağlıyor. ?
SURİYE OKULU KALMAYACAK
24 bin Türk öğrencinin eğitim gördüğü Reyhanlı'da, 15 bin 300 de Suriyeli öğrenci bulunuyor. Bunlardan 5 bin 300'ü geçici eğitim merkezleri, diğerleri Türk öğrencilerle aynı okullarda ders başı yaptı. İlçede 6 bin Suriyeli çocuk ise okul çağında olmasına rağmen okula gitmiyor.
Milli Eğitim Bakanlığı talimatına göre her yıl ana sınıfı, 1, 5 ve 9'uncu sınıflar Türk okullarına kayıt yaptırmak zorunda. Geçici eğitim merkezlerinde bu yıl 4, 7, 8, 11 ve 12'nci sınıflar eğitim görüyor. İlçede geçen yıl 26 olan geçici eğitim merkezi sayısı bu yıl 16'ya düştü. 2 yıl içinde kademeli geçiş ile geçici eğitim merkezlerindeki tüm öğrencilerin Türk okullara geçişinin sağlanacağı belirtildi.
Konuyla ilgili açıklama yapan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilisi, "2018-2019 eğitim öğretim yılında 5'nci sınıfa geçen bin 777, 9'uncu sınıfa geçen 840 Suriyeli öğrenci var. Bunlar bizim kendi okullarımıza gitmek zorunda. Bu Suriyeli öğrenciler nedeniyle özellikle orta okullarımızda bir yığılma var. Bu okullarımızda ilave sınıflar açarak ihtiyaca cevap vermeye çalışıyoruz. Bu olmazsa gerekirse ikili eğitime geçeceğiz. 2 yıl içinde Suriye okulu kalmayacak. Kademeli geçiş ile tüm Suriyeli öğrenciler bizim okullarımıza geçmiş olacak." dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Geçici eğitim merkezi
-Kapıdaki Suriyeli veliler
-Sınıftan görüntü
-Ders sırasında görüntü

Haber-Kamera: Ersin ERCAN-Ferhat DERVİŞOĞLU/REYHANL(Hatay), (DHA)

=======================

EĞLENCE MEKANININ ALTINDAKİ DEPODA ÇIKAN YANGIN KORKUTTU

BURSA'da tadilatta bulunan bir eğlence mekanı, altında bulunan depoda çıkan yangında zarar gördü.
Merkez Nilüfer ilçesi Odunluk Mahallesi'nde bulunan Hakan Akkan 'a ait eğlence mekanının altındaki depoda saat 05.00 sıralarında yangın çıktı. Tadilat nedeniyle kapalı olan mekanda kalan çalışanlar, yangını fark edip, itfaiye ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle yangın, yaklaşık 1 saatte söndürüldü. Yangında, eğlence mekanında maddi zarar meydana geldi.
Kundaklama şüphesi üzerinde duran itfaiye ekipleri, yangının kesin çıkış nedenini belirlemek üzere çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü:
---------------------------------
-İtfaiye ekipleri çalışma yaparken
-Polis ekiplerinden görüntüler
-Detaylar

Mehmet İNAN/BURSA, (DHA)-

==============================================================

İŞKUR SURİYELİLER'E SÜT SIĞIRI YETİŞTİRİCİLİĞİNİ ÖĞRETİYOR

ÇALIŞMA ve İş Kurumu (İŞKUR) İzmir İl Müdürlüğü, İzmir Halk Eğitim Merkezi ve Tarım Orman İl Müdürlüğü işbirliği ile Suriyeliler'in istihdam edilmesine yönelik uluslararası bir projeyi yürütüyor. Kursiyerler projenin kurslarından biri olan 'süt sığırı yetiştiriciliği' konusunda pratik eğitimlerini almaya başladı.
Çoğu kadın 25 kişi çiftlikte süt sağımı, buzağı bakımı ile ilgili pratik bilgiler alıyor.
İŞKUR İzmir İl Müdürlüğü, İzmir Halk Eğitim Merkezi ve Tarım Orman İl Müdürlüğü iş birliğiyle, çeşitli alanlarda toplam 75 Suriyeli'ye mesleki kurslar vererek, onların istihdam kazanmasını sağlıyor. Bu kurslardan biri de 'süt sığırı yetiştiriciliği' oldu. Kursiyerler projede verilen eğitimlerden biri olan 'süt sığırı yetiştiriciliği'nde 1 ay teorik eğitim aldıktan sonra Torbalı'daki bir işletmede iş başı eğitimlerine başladı. İzmir'deki Suriyeliler'in yetiştirilip nitelikli elemanlar olarak iş gücüne kazandırılmalarının amaçlandığı projeyi Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) da destekliyor. Proje, süt sığırı yetiştiriciliği iş başı kursunun sonunda 25 kursiyerden en az yüzde 20'sinin eğitimlerin verildiği 7 farklı işletmede istihdam edilmesini garanti ediyor. Projenin çeşitli ayaklarında görev alan İŞKUR İzmir İl Müdürü Nesrin Makbule Dank, Konak Hizmet Merkezi Müdürü İbrahim Ay, süt işletmesi sorumlu müdürü Soner Gedik, Tarım Orman İl Müdürlüğü'nden Proje Süpervizörü Ziraat Mühendisi Nigar Gürel Şavluk ve Torbalı Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü'nden veteriner hekimler Savaş Aydın ve Ömer Karataş, iş başı kursunun ilk gününde kursiyerleri süt işletmesinde ziyaret etti.
AMAÇ İŞ PİYASASINA HAZIRLAMA VE YETİŞTİRME
İŞKUR İl Müdürü Nesrin Makbule Dank, "Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile birlikte özel bir süt işletmesinde Suriyelilere yönelik işgücü yetiştirme kurs programımızın gözden geçirilmesi anlamında bir ziyaret gerçekleştirdik. Suriyeli vatandaşlarımız bu proje süresince İŞKUR tarafından desteklenecek, günlük cep harçlıkları verilecek. İşletmeden Soner Bey'in de destekleriyle kişiler süt sağma işlemi, ineklerin temel bakımları ve hijyen koşullarının öğretilmesiyle ilgili eğitim veriliyor olacak. Suriyeliler'e yönelik bu projeye verdiğimiz destekten dolayı çok memnunuz" dedi.
SÜT SAĞIMI VE BUZAĞI BAKIMI ÖĞRETİLİYOR
8 yıldır faaliyet gösteren bir damızlık süt sığırcılığı işletmesinin sorumlu müdürü olan Soner Gedik, "İş uyumunu sağladığımız takdirde uzun soluklu bir çalışma düşünüyoruz. Bugün pratik eğitimde ilk günleri olduğu için fazla heyecanlılar, zamanla alışacaklar. Kursiyerler kabiliyetlerine göre buzağı kısmında, sağma kısmında ve padoklarda çalışmak üzere eğitim alıyorlar. Şu anda arkadaşlara önce sağım hijyenini ve sağım şeklini öğretiyoruz. Burada sırasıyla ön dezenfeksiyon ve ön sağım yapılıyor. Bunların yapılmasındaki amaç hayvanın memesinde ve sütte bir hastalık veya sıkıntı olup olmadığını kontrol etmek. Eğer süt sağlıklı ve temizse, ön daldırma hijyeniyle bezlerle temizlenip siliniyor. Her hayvanda tek bez kullanılıyor. Bir hayvanın malzemesi kesinlikle diğer bir hayvana bulaşmıyor. Ön dezenfeksiyon yapıldıktan sonra sağım makineleri takılıyor. Ortalama 6-7 dakika gibi kısa bir sürede hayvan sütünü indiriyor. Sağım bittiğinde sistem otomatik olarak algılıyor ve vakumu kesip sağım başlığını çıkartıyor. Daha sonra memelerin mikrop alıp hasta olmaması için son daldırma yapılıyor. Sonra hayvanlar yerlerine gönderiliyor" dedi.
Kursun pratik eğitim kısmında görev alan Torbalı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü'nden Veteriner Hekim Savaş Aydın, "Projenin eğitim ayağını veteriner hekim Ömer Karataş ile yürütüyoruz. İlk 1 ay boyunca sağım hijyeni, sürü yöneticiliği, merada hayvan bakımı, süt sağım süreçleri ile ilgili teorik bir eğitim verdik. Şu anda projenin ikinci ayağı olan işbaşı eğitimlerini alıyorlar. Burada süt sağımı, buzağı bakımı ile ilgili hem pratik eğitim alıp hem de bizim teorik bilgilerimizden yararlanacaklar. 25 kişiden 10'u halihazırda bu işletmede işbaşı eğitimi alırken, diğerleri de 7 farklı işletmeye eğitim almak üzere dağıtıldı. Eğitim bittikten sonra da bu işletmelerde istihdam edilecekler" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
--------------------------
- Kursiyerlerin özel işletmede Sığır Yetiştiriciliği işbaşı eğitimini aldığı yerden görüntü
- İneklerin sağıldığı yerden görüntü
- Sığırlardan görüntü
- İŞKUR İzmir İl Müdürü Nesrin Makbule Dank ile röportaj
- Konak Hizmet Merkezi Müdürü İbrahim Ay ile röportaj
- Tarım Orman İl Müdürlüğü'nden Proje Süpervizörü Ziraat Mühendisi Nigar Gürel Şavluk ile röportaj
- Süt İşletmesi Sorumlu Müdürü Soner Gedik ile röportaj
- Suriyeli kursiyerlerle röportaj

Haber-Kamera: İZMİR, (DHA)

====================

TUNCELİ OVACIK'TA 6 TERÖRİST ÖLDÜRÜLDÜ

TUNCELİ'nin Ovacık ilçesine bağlı Grupuşağı Köyü kırsal alanında bölgedeki Jandarma karakoluna sızma yaparak eylem yapmak için haraket halinde olan PKK'lı gruba yönelik düzenlenen operasyonda 6 terörist etkisiz hale getirildi

Ovacık ilçesi Garipuşağı Köyü kırsal alanında bölgedeki bir Jandarma karakoluna saldırı için haraket halinde olan kalabalık bir PKK'lı grubun tespit edilmesinden sonra gece yarısı bölgeye silahlı ve silahsız İHA'lar sevk edildi. İHA'ların saldırı için haraketli olan 6 kişilik grubun yerini tespit etmesinden sonra, silahlı İHA'nın bölgeye havadan ateş altına almasından sonra bölgeye Jandarma Özal Harekat timleri indirildi. Bölgede çıkan çatışmada 6 PKK'lı terörist etkisiz hale getirildi.

Konu ile ilgili Valilikten yapılan açıklamada, dün İl Jandarma Komutanlığınca eylem yapma hazırlığı içerisinde bulunan teröristlere yönelik yapılan operasyonda gündüz merkez kırsalında 4, gece Tunceli-Ovacık kırsalında ise 6 olmak üzere toplam 10 bölücü terör örgütü mensubu teröristin hava kuvvetleri desteğiyle etkisiz hale getirildiği belirtildi.

Görüntü Dökümü:
-Gece helikopterler ile bölgeye yapılan sevkiyat
-Karada Kirpi araçları ile bölgeye gönderilen JÖH timleri

Haber-Kamera: TUNCELİ,(DHA)

=================

SÜNNET DÜĞÜNÜNDE SİLAHLARLA HAVAYA ATEŞ AÇTILAR

KONYA'nın Beyşehir ilçesindeki bir sünnet düğününde, çok sayıda kişinin tabanca ve tüfeklerele havaya ateş açma anları cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.

Olay, bir sünnet düğünün de meydana geldi. Düğünde tabanca ve tüfekle havaya ateş açanlar cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntülerde tabanca ve tüfekleri çıkaran kişilerin havaya doğru defalarca ateş açması ve bazı çocuklarında bu anlara alkışlarla karşılık vermesi görülüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------
- Tabanca ve tüfeklerle havaya ateş açılması

Haber: Tolga YANIK KONYA (DHA)

================================

DEAŞ'IN HAVANCISI BABA-OĞUL KAYSERİ'DE KAĞIT TOPLARKEN YAKALANDI

KAYSERİ'de, DEAŞ örgütünün havan kullanan baba-oğul ağır silahçıları Terörle Mücadele ekiplerinin yaptığı baskında yakalandı. 1 yıl önce Türkiye'ye giriş yapan baba Abdülhalık ve oğlu Mehdi Kurdi gözaltına alındı

Kayseri Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Melikgazi ilçesi Esentepe mahallesindeki bir eve yapılan operasyonda Irak'ta bulunduğu dönemde DEAŞ adına sözde Sincar askeri emiri ve DEAŞ terör örgütü içinde ağır silahçı (havancı) olarak görev yaptığı belirlenen Irak uyruklu Abdülhalık Kurdi (47) ve DEAŞ adına Telafer'de savaşçı olarak faaliyet yürüttüğü belirlenen oğlu Mehdi Kurdi (18) yakalandı. Gözaltına alınan zanlılar sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.
TEM yetkilileri, zanlıların 1 yıl önce Türkiye'ye kaçak olarak girdiklerini ve Esentepe mahallesindeki bir gecekonduya yerleşip, kağı ve hurda toplayarak geçindiklerini, zanlıların 1 hafta süren takip sonucu bu sabah yapılan baskınla yakalandıklarını belirtti. DEAŞ militanı baba-oğul, Emniyet Müdürlüğünde önce adli tabipliğe götürülerek, parmak izleri alındı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------
-Zanlıların Emniyet Müdürlüğünden çıkışları

-Diğer genel- detay görüntüler

Haber- Kamera: Olcay DÜZGÜN/KAYSERİ,DHA)
1 Dakika 4 Saniye / 130 MB

====================

5 DAMARINA BYPASS VE BÖBREK NAKLİ AYNI ANDA YAPILDI

ANTALYA'da böbrek yetmezliği teşhisi konulan Ali Cüneyt Güven'e (50) nakil yapılacağı sırada kalbe giden 5 damarının tıkalı olduğu tespit edildi. 6 saatlik operasyonla 5 damara bypass uygulayan doktorlar, aynı anda böbrek nakli de yaptı. Prof. Dr. Alper Demirbaş, "Dünyada hem 5 damara bypass hem de böbrek nakli daha önce hiç yapılmamış" dedi.
Trabzon'da oturan Ali Cüneyt Güven, geçen 20 Ağustos tarihinde yüksek tansiyon ve mide bulantısı şikayetiyle hastaneye gitti. Kan tahlili yapılan Güven'e böbrek rahatsızlığı teşhisi konuldu. Yakınlarının tavsiyesi üzerine Medicalpark Antalya Hastanesi'ne gelen Güven'e, burada bir diz tetkik yapıldı. Muayene sonunda Güven'in böbreklerinin yüzde 13 civarında çalıştığı belirlendi. Böbrek nakli için bekleme listesine alınan Güven'in ablası Birgül Erdem (51), verici olmayı kabul etti.

KALP DAMARLARININ TIKALI OLDUĞU ANLAŞILDI
Birgül Erdem'e yapılan testlerde uyumlu olduğunu tespit eden doktorlar, Ali Cüneyt Güven'i nakil için hazırlamak üzere yeniden muayene etti. Tüm vücudu detaylı muayene edilen Güven'in kalbe giden 5 damarının tıkalı olduğu anlaşıldı. Doktorların bu şekilde devam ederse kısa sürede yaşamını yitireceği ve bypass ameliyatı olması gerektiğini söylemesi üzerine Güven, bypass olmayı kabul etti.

NAKİL VE BYPASS AYNI ANDA YAPILDI
Medicalpark Antalya Hastane Kompleksi Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş, Güven'in bypass olmasının ardından vücudunun böbrek nakli için kendini toparlaması için uzun bir süreye ihtiyaç olduğunu, bu sürede diyalize bağlı kalmasının ciddi sağlık sorunları oluşturacağına dikkati çekerek hastayı uyardı. Prof. Dr. Demirbaş, hastaya aynı anda hem bypass hem de böbrek nakli yapılmasını teklif etti. Oluşacak komplikelerden de söz eden Prof. Dr. Demirbaş, Kalp Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Okutan ile görüştü. Ameliyat için gerekli hazırlıkları yapan nakil ekibi, 4 Eylül tarihinde 6 saatlik süren operasyonla önce 5 damara bypass uyguladı, ardından böbrek naklini gerçekleştirdi. 2 gün yoğun bakımda kalan Güven, vücut değerleri normale dönünce servise alındı.

'İLK OLMA ÖZELLİĞİ TAŞIYOR'
Ameliyat aşamalarıyla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Alper Demirbaş, ameliyatın Türkiye'de ilk olma özelliği taşıdığından söz etti. Hastanın damarlarının kritik seviyenin üzerinde tıkalı olduğunu tespit ettiklerini belirten Prof. Dr. Demirbaş, "Bypass olması gerekiyordu. Aynı zamanda böbrek nakli olması gerekiyordu. Aynı anda hem nakil hem de bypass ameliyatını daha önceleri yüzlerce kez yaptık. Zor ve riskleri olabilecek bir ameliyattı. Bypass ameliyatının arından diyalize giren hastalarda ölüm oranı yüksektir. Bilimsel literatürü inceledim ve dünyada ilk defa böyle bir ameliyatı bizim yaptığımızı gördüm. Yani hem kalbe giden 5 damara bypass hem de böbrek naklini aynı anda yaptık. Türkiye'de aynı anda hem bypass hem de böbrek naklini yalnızca biz yapıyoruz" dedi.

'NAKİL OLDUĞUM TARİH ARTIK DOĞUM TARİHİM'
Böbrek nakli için geldiğini ancak beklemediği bir sürprizle karşılaştığını anlatan Ali Cüneyt Güven, doktorların kendisine 6 ay içinde ölebileceği uyarısında bulunduğunu kaydetti. Kısa süre düşünüp tüm riskleri göze alarak ameliyatı kabul ettiğini belirten Güven, "27 Nisan doğum tarihimdi. 4 Eylül'de nakil oldum ve yeni bir hayata başladım. Artık doğum günüm 4 Eylül" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
----------
- Hasta Ali Güven ve Prof. Dr. Alper Demirbaş'ın sohbetinden detay
- Prof. Alper Demirbaş yakın plan detay
- Hasta Ali Güven yakın plan detay
- Prof. Dr. Alper Demirbaş röp
- Hasta Ali Güven'in telefonla konuşması
- Hasta Ali Güven'in bacağından diz kapağına kadar atılan dikişlerden detay
- Ali Güven röp

Haber-Kamera: Alparslan ÇINAR/ANTALYA, (DHA)

===============

BİNGÖL'DE İLK KEZ KİVİ YETİŞTİRİLDİ

BİNGÖL'lü çiftçinin, evinin bahçesine ektiği kivi fidanları ilk meyvesini bu yıl verdi. Subtropik iklim bitkisi olan ve Türkiye'de Doğu Karadeniz, Akdeniz ve Marmara bölgesinde yetiştirilebilen kivi fidanlarının Bingöl'de meyve vermesi büyük şaşkınlık yarattı. 66 yaşındaki Muhittin Polat, kent merkezine 8 kilometre uzaklıktaki Güveçli köyündeki bahçesine ektiği ve 'yetişmez' denilen kiviyi yetiştirdi. Polat, "Çevremdekiler burada olmaz dediler, yetişebileceğine inanmadılar. Kivinin havasının nemli olan yerlerde yetiştiğini, burada mümkün olmayacağını söylediler. Ben de denemek istedim ve yetiştirebileceğime inandım. 6 yıl sonra fideler meyve verdi" dedi.

Uzun yıllar kent dışında inşaat sektöründe çalıştıktan sonra köyüne dönen 2 çocuk babası Muhittin Polat, kent merkezine 8 kilometre uzaklıktaki Güveçli köyünde çiftçilik yapmaya karar verdi. Bir süre yaptığı araştırmaların ardından sonra, köylülerin, "Yetişemez" demesine rağmen bahçesine kivi ekmeye karar verdi. Polat, 6 yıl önce Rize'den getirdiği kivi fidelerini bahçesine ekerek, 6 adet fide için yaptığı özel damla sulama sistemi sayesinde fideleri sürekli nemli tuttu. Kiviler, 6 yıl sonra ilk kez meyve verirken, köylüler bu durumu şaşkınlıkla izledi.

YETİŞMEZ DEDİLER, 6 YIL SONRA FİDELER MEYVE VERDİ
Çocukluğundan beri tarım işlerine meraklı olduğunu anlatan Polat, "Bahçemde hemen hemen her şeyi yetiştirmeye çalışıyorum. Kiviyi araştırdım, Bingöl'de denemek istedim. Çevremdekiler 'burada olmaz' dediler, yetişebileceğine inanmadılar. Kivinin havasının nemli olan yerlerde yetiştiğini, burada mümkün olmayacağını söylediler. Ben de denemek istedim ve yetiştirebileceğime inandım, sabrettim. Olmaz diye bir şey yok. Rize'den 2 tane getirip ektim. Bayağı büyüdüler ve çiçek açıp döktüler. Tam 'artık yetişmez' diyerek ağaçları kesmeye karar vermişken, bir arkadaşım, kivinin erkek ve dişi fidelerinin olduğunu söyledi. Bunun üzerine tekrar araştırmalar yaptım. Rize'den tekrar dostlarımız aracılığıyla 4 tane daha erkek ve dişi fideleri getirip ektim. 6 yıl sonra fideler meyve verdi. Bu fidelerin ikinci kalite olduğunu sonradan öğrendim. Daha iyisini getirip dikmeyi düşünüyorum" diye konuştu.

'SERA KURABİLİRSEM, MUZ DA YETİŞTİRECEĞİM'
Devletin destek vermesi halinde arazisinde sera kurup muz da yetiştirmek istediğini söyleyen Muhittin Polat, "Devlet yardım ederse, 30 hektarlık sulu arazime sera kurup kivi üretimini arttıracağım. Evimin bahçesinde de gül, erik, kayısı, elma, kiraz gibi fideleri ekip aşılıyorum. Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri de bana çok yardımcı oldu. İncir de yetiştirdim, bol bol yedim. Cennet hurması, muz, kestane, fındık gibi ürünleri de yetiştirmeyi düşünüyorum. Bingöl'de muz da yetişmiyor ama sera kurabilirsem, kesinlikle muz da üreteceğim"diye konuştu.

BARAJLARLA NEM ORANI ARTTI, İKLİM ILIMAN HALE GELDİ
Bingöl Tarım ve Orman Müdürü Burhan Bahadır, kentte son yıllarda yapılan barajlarla nem oranının arttığını ve ikliminin daha ılıman hale geldiğini söyledi. Bahadır, subtropik iklim meyvesi olan kivinin ekonomik olarak yetiştirilip yetiştirilemeyeceği konusunda kurum tarafından araştırmalar yapılacağını ve çiftçi Muhittin Polat'a bu konuda her türlü teknik desteğin verileceğini ifade etti.

Kivi fidelerini her gün nemli tutan ve damla sulama sistemi ile sulayan Polat, ilk kivi hasadını yapmak için hasat takvimini beklediğini ifade etti.

Görüntü Dökümü
-Muhittin Polat'ın bahçesinden detaylar
-Kivi ağaçlarından detaylar
-Kivi ağaçlarının sulaması
-Yetişen kivi meyvelerinden detaylar
-Polat'ın açıklamaları
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Aziz ÖNAL-Mesut BUDRAÇ/BİNGÖL, (DHA)

En Çok Aranan Haberler