Fırtına, Gökçeada'ya ulaşımı 3 gündür aksatıyor
ÇANAKKALE'nin Gökçeada ilçesine bugün yapılması planlanan feribot seferleri, kuvvetli poyraz nedeniyle iptal edildi. Gökçeada'ya 3 gündür poyraz yüzünden feribot seferi yapılamıyor.
Kuzey Ege Denizi'nde etkili olan fırtına, Gökçeada'ya deniz ulaşımının 3 gündür aksamasına neden oluyor. Salı günü birçok seferin fırtına nedeniyle yapılamadığı Gökçeada- Kabatepe hattında, dün de tüm seferler iptal edilmişti. Gestaş tarafından bu hatta bugün de tüm seferlerin fırtına nedeniyle iptal edildiği duyuruldu. Gestaş firması yetkilileri, Güney Marmara hattında ise Erdek'ten saat 11.00 seferinin hava koşulları yüzünden yapılamayacağını bildirdi. Çanakkale boğaz hattındaki feribot seferleri ise yapılabiliyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Çanakkale feribot iskelesinden görüntü.
-Teknelerden görüntü.
-Boğazda sefer yapan feribotlardan görüntü.
Haber-Kamera: Burak GEZEN-Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE, (DHA)
113 MB
========================
Adana'da çiftlik cinayeti
ADANA'da Mehmet Akçan (56) arazi yüzünden tartıştığı Ali Ağar'ı (63) av tüfeğiyle öldürdü. Olay 21 Eylül'de Sarıçam İlçesi Kargakekeç Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Derinel ailesi havyan çiftliği yapmak için devletten arazi kiraladı. Daha sonra aile, araziyi sözlü olarak 3 yıl önce Ali Ağar ve akrabalarına verdi. Daha sonra bu kararlarından vazgeçen Derinel ailesi bekçileri, Mehmet Akçan’ı araziye gönderip demir kapının kilitlerini kırarak değiştirtti. Ali Ağar ve akrabaları da arsanın kendilenini olduğunu savunarak tekrar tekrar çiftliğe girdi. Bunun üzerine, bekçi Mehmet Akçan, tekrar çiftliğe geldi. Arazinin giriş kapısı önünde Ağar ile tartışan Akçan kavga etmeye başladı. İki tarafta arazisin kendilerinin olduğunu iddia etti. Kilidi kırarak içeri gireceğini söyleyen Akçan'a müdahale eden Ağar, 'O kilidi kırarsan bende senin elini kırarım' diyerek bıçak çekmek istedi. Bunun üzerine Akçan, geldiği pikapta bulunan av tüfeğiyle Ağar'a ateş etti. Kanlar içinde kalan Ağar olay yerinde yaşamını yitirdi. Katil zanlısı Akçan ise olay yerinden kaçtı. Olayın ardından Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Mehmet Akçan ve cinayetin azmettiricisi olan Ufuk Derinel'i yakaladı. İki zanlı çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Görüntü Dökümü
-------------------------
- Zanlının adli tıp birimine getirilmesi
- Zanlının Adli tıp biriminden çıkışı
- Cinayetin işlendiği çiftliğin dron görüntüleri
Haber:Çağlar ÖZTÜRK-Kamera:ADANA,(DHA)
SÜRE:00'43" BOYUT:79,9 MB
=========================
2 bin 300 yıllık deneyi tekrarladılar
MANİSA'nın Salihli ilçesindeki Sart Mahmut Ortaokulu öğrencileri, İstanbul'da aynı boylamda yer alan bir okulun öğrencileriyle eş zamanlı olarak, 2 bin 300 yıl önce dünyanın çevresini ilk ölçen insan olan Erotosthenes'in deneyini tekrarladı.
Sart Mahmut Ortaokulu öğrencileri, TÜBİTAK tarafından desteklenen Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Prof. Dr. Hüseyin Kalkan'ın yürütücülüğünü üstlendiği 'Yaşadığımız Gezegeni Öğreniyorum' projesi kapsamında, İstanbul'dan aynı boylamda bulunan özel bir okulun öğrencileriyle eş zamanlı olarak 2 bin 300 yıllık tarihi deneyi tekrarladı ve dünyanın çevresini ölçtü. Fen Bilimleri Öğretmeni İsmail Barım gözetiminde öğrenciler, okul bahçesinde öğle vakti güneşin en tepede olduğu saatte, yere dikilen çubuğun gölge açısını bularak, dünyanın çevre uzunluğunu hesapladı. 2 bin 300 yıl önce gerçekleştirilen deneyi tekrar canlandıran öğrenciler, heyecan yaşadı. Sart Mahmut Ortaokulu Fen Bilimleri Öğretmeni İsmail Barım, "Bu etkinliğimizi gerçekleştirirken İstanbul'dan aynı boylamda yer aldığımız bir kardeş okul belirledik. Kardeş okulumuzla aynı saatte eş zamanlı olarak elimizdeki düzeneklerle beraber gölge boyu ölçümü gerçekleştirdik. Milattan Önce 276'lı yıllarda yaşayan Erotosthenes adlı bir bilim insanı, dünyanın düz olduğuna inanılan bir dönemde yapmış olduğu bu deneyle aslında dünyanın düz değil, yuvarlak olduğunu ispatlıyor. Günümüzdeki değerine çok yakın bir açıyla dünyamızın çevresini hesaplamayı başarıyor. Bu deneyi yapmamızdaki amacımız aslında bilimin o kadar çok uç noktalarda olmadığını çok basit araçlarla bile bu deneyi yapıp, çocuklarımıza bilimsel bakış açısı kazandırmaktı" dedi.
Okul öğrencilerinden Nurcan Aydoğdu ile Fatma Nur Mut ise binlerce yıl önce gerçekleştirilen bir deneyi okullarında yeniden yapmanın mutluluğunu ve heyecanını yaşadıklarını söyledi.
KUTU
ERATOSTHENES NASIL HESABI NASIL YAPTI?
İskenderiye Kütüphanesi’nin müdürü Eratosthenes, dünyanın çevresini M.Ö. 240’ta ölçerek tarihe geçti. Kütüphanede, Mısır’ın Aswan kentinde yazın en uzun gününde öğle vakti, güneşin su kuyularının içine tam olarak yansıdığını okuyunca etkilendi. Öğle saatinde dikili taşların gölgesinin kaybolduğunu da okuyunca, ışığın kuzey ve güney kentlerine farklı açılarla geldiğini anladı. Eratosthenes, İskenderiye ve Aswan kentleri arasındaki uzaklığın 5 bin stadia yani 900 kilometre olduğunu firavunun katiplerinden öğrenmişti. Haziran ayını bekleyen Eratosthenes, en uzun gün olan 21 Haziran’da öğle vakti diktiği çubuğun gölgesini ve yüksekliğini ölçerek güneş ışınlarının geliş açısını hesapladı. Açı 7 derece 12 dakika çıktı. Bu, yaklaşık olarak 360 derecenin 50’de birine eşittir. Aswan’da aynı gün öğle vakti güneş ışınları yere dik olarak yani 90 derece olarak geldiği için kuyunun dibine açı yapmadan ulaşıyordu. Öğle vakti kuyunun dibine güneş vuruyor ve su aydınlanıyordu. Güneş ışınları birbirine paralel olduğu için dünyanın merkezinden İskenderiye ve Aswan’a çizilen çizgiler arasındaki açı, Eratosthenes’in ölçtüğü açıya eşitti. Dünyanın merkezinden İskenderiye ve Aswan kentlerini gören açı 360 derecenin 50’de biri olduğu için 2 kent arasındaki uzaklık 50 ile çarpılırsa, Eratosthenes’in ölçümüne göre Dünya’nın çevresi 900x50 yani 45.000 kilometre çıkar. Dünyanın çevresi ekvatorda 40 bin 75, kutuplarda 40 bin 8 kilometredir. Eratosthenes’in yaptığı ölçüm stadia birimine göreydi. Atina’da kullanılan stadia, Mısır’dakinden kısaydı. Eratosthenes Mısır yerine Atina’nın uzunluk birimini kullanmış ise Dünyanın çevresi 40 bin kilometre çıkar. Ancak hangisini kullandığı bilinmiyor.
Görüntü Dökümü
--------------------
- Deney esnasından detay görüntüler
- Fen Bilimleri Öğretmeni İsmail Barım'ın konuşması
- Deneyi katılan öğrencilerin konuşması
Haber- Kamera: Emre SAÇLI / SALİHLİ (Manisa), (DHA)
==========================================================
Sinemanın emekçileri ödüllendirildi
25'inci Uluslararası Adana Film Festivali'nin galasında 25'inci Yıl Emek Ödülleri dağıtıldı.
Seyhan Nehri kıyısındaki bir otelde gerçekleşen galanın sunuculuğunu ünlü oyuncu Çiğdem Tunç üstlendi. Gecenin açılış konuşmasını yapan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, festivalin zaman zaman kesintilere uğradığını hatırlattı. Festivalin, Adana ve Marmara depremlerine ve birkaç yıl önce yaşanan terör olayları nedeniyle yaşanan büyük can kayıplarının yaşandığı günlere rastladığını anlatan Sözlü, "Müzik ve konser bölümleri vardı. Onları erteledik ama festivale ara vermedik. Sanat, tatil yapmaz. Kendine yakışır bir adapla devam eder. Yarışma bölümünü hiç kesmedik" diye konuştu.
23 YIL SONRA ÖDÜLÜ ALDI
1995 yılında organize edilen 9'uncu Altın Koza (Adana) Film Festivali'nde Soğuk Geceler filmiyle En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllerini kazanan ancak yurtdışında olduğu için ödülleri alamayan Kadir Sözen, aradan geçen 23 yılın ardan ödülüne kavuştu. Sözen'e ödülünü idolü olarak gördüğü Yılmaz Güney'in eşi Fatoş Güney tarafından verildi. Güney'e de katkılarından dolayı Büyükşehir Belediye Başkanı Sözlü tarafından plaket verildi.
YAVRU'NUN ÖDÜLÜ MÜZEDE SERGİLENECEK
25'inci Yıl Emek Ödülü'nü almak için kentte bulunduğu sırada geçirdiği kalp krizi sonucu hayata veda eden Yakup Yavru'nun ödülünün Adana Sinema Müzesi'nde sergileneceği belirtildi. Gecede Yavru'nun ödülü çiçeklerde donatılmış bir masaya konuldu.
Türk Sineması'nın emektar oyuncuları ve Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü tarafından Hasan Yıldız (Oyuncu), Dündar Aydınlı (Oyuncu), Yılmaz Terzioğlu (Oyuncu), Necdet Kökeş (Oyuncu), Yavuz Karataş (Oyuncu), Salih Eskicioğlu (Oyuncu), Oktay Yavuz (Oyuncu), Coşkun Göğen (Oyuncu), Sönmez Yıkılmaz (Oyuncu), İhsan Gedik (Oyuncu), Çetin Başaran (Oyuncu), Cevdet Arıkan (Oyuncu), Ali Güney (Oyuncu), Resul Biçer (Oyuncu), Yusuf Özel (Set Emiri), Mustafa Dik (Oyuncu), Mehmet Yüksel (Oyuncu), Zülfikar Öner (Oyuncu), Ertan Güntav (Oyuncu), Metin Devrim (Işık Şefi), Engin Aksu (Oyuncu), Burhan Kocataş (Oyuncu), Bahri Kırmızıay (Adanalı film makinisti), Sabri Şenevi'ne (Adanalı film makinisti) Emek Ödülleri verildi.
ALDIĞIM PARA YEDİĞİM KÜFÜRE YETMEDİ
Ödülünü alan tecavüz sahnelerinin bilenen ismi Coşkun Göğen, 500 sinema filminde oynadığını ancak aldığı paranın yediği küfre yetmediğini söyledi. Göğen'in sözleri davetliler tarafından büyük alkış topladı.
ZİYNET SALİ COŞTURDU
Gecenin sonunda sahne alan Türk Pop Müziği'nin sevilen isimlerinden Ziynet Sali, seslendirdiği şarkılarla davetlileri coşturdu. Sahne performansıyla göz dolduran sanatçı, unutulmaz bir gece yaşattı.
Görüntü Dökümü
---------------------
- Davetlilerden görüntü
- Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü'nün konuşması
- Kadir Sözen'e 23 yılın ardından ödülünün verilmesi
- Sözen'in konuşması
- Yakup Yavru'nun ödülünün çiçekle donatılan masaya konulması
- Coşkun Göğen'e ödülünün verilmesi
- Göğen'in konuşması
- Ödül alan sanatçılarının toplu halde görüntüsü
- Ziynet Sali'nin konseri
- Genel ve detay görüntüler
Süre: 06'22" Boyut: 1,14 GB
Haber: Gökhan KESKİNCİ - Kamera: Nuri PİR/ADANA, (DHA)
======================================================
Cezaevinden üniversiteyi kazandı
SALİHLİ T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu'nda hükümlü olan, cezaevinin eğitim biriminde Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na (YKS) hazırlanan 40 yaşındaki H.T., sözel puan türünde, 449.76085 puanla Türkiye 821'incisi oldu. Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Salihli İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü'nü kazanan H.T. 12 ay sonra tahliye olacak ancak kentten ayrılmayarak eğitimini tamamlayacak.
Adalet Bakanlığı Salihli T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu'nda hükümlü H.T., cezaevinde boş durmadı. Aynı zamanda cezaevinin kütüphane sorumlusu olan H.T, YKS sözel alanında, 436.46282 sözel puanla Türkiye 436'ncısı, yerleştirme puanında göre ise 449.76085 puanla 821'incisi oldu. 2 milyonu aşkın öğrenciyi geride bırakan H.T., MCBÜ Salihli İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü'nü kazandı. Örgün eğitim kapsamında da okula gidip eğitimine başladı. Okulden sonra ise H.T., cezaevine dönüyor.
TAHLİYESİNE BİR YIL VAR
Üniversite mezunu olduğunu, eğitim alt yapısının bulunduğunu belirten H.T., "Ancak bu başarıyı elde edeceğime ihtimal vermiyordum. Aslında buradaki cezamı daha verimli bir şekilde tamamlamak düşüncesiyle yola çıktım. Cezaevinde oldukça donanımlı bir kütüphane mevcut. Bu kütüphaneden örgün öğretime devam etmek isteyen tüm hükümlüler, dilediği kadar faydalanabiliyor. Kütüphanenin sorumlusuyum. Bunlardan çok faydalandım. Gerek elimizdeki kitaplardan, gerekse dışarıdan temin ettiğimiz kitaplar sayesinde, buradaki herkes eğitimine kolaylıkla devam edebiliyor. Kütüphanemizden istediğimiz zaman yararlanabiliyoruz. Cezaevine düşen bir insan için eğitimde herhangi bir kısıtlama yok" dedi. Cezasının tamamladıktan sonra Salihli ilçesinde kalmaya devam edeceği belirten H.T., ailesinin de bu kentte yaşadığını belirtti. H.T. tahliye olmasına 12 ay kaldığını da söyledi.
İNFAZ KURUMLARINDA, EĞİTİME TEŞVİK
Salihli Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Uğurlu hükümlülerin topluma kazandırılmaları, sağlıklı düşünen bir birey olarak hayatlarına devam edebilmeleri amacıyla eğitime özel önem verdiklerini belirterek, "Hükümlü ve tutuklular, ceza infaz kurumlarına girdiklerinde kurumlarımızda görevli öğretmenlerimizle görüşerek, mesleki ve eğitim durumları tespit ediliyor. Sonrasında cezaevine girişlerinden tahliyelerine kadar eğitim süreci planlanıyor. Hükümlü ve tutuklularımızdan 50'si açık öğretim fakültesi, 62'si lise, 22'si ortaokul, 6'sı örgün eğitim görmekte. Çok sayıda kişi de mesleki ve teknik kurs görüyor. Dolayısıyla ceza infaz kurumları eğitim- öğretim önünde engel değildir. Aksine, eğitimi teşvik edicidir" dedi.
MESLEKİ VE TEKNİK KURSLAR DA VAR
Cezaevinin eğitim birimi öğretmeni Hakan Balcı, sadece eğitim- öğretim değil, çeşitli mesleki ve teknik kurslar da verdiklerini vurgulayarak, "Sosyo kültürel kurslarımız oluyor. Farklı alanlarda konularında uzman kişilerle konferanslar seminerler konserler de düzenliyoruz. Ziraat, el sanatları, hobi ve diğer kurslara da ağırlık veriyoruz. Cezasını tamamlayıp, tahliye olacak arkadaşımızın iş ve meslek sahibi olabilmesine olanak sağlayacak faaliyetler yürüyoruz. Onları tekrar sosyal hayata hazırlamak için önemli çalışmalarımız oluyor. Türkiye derecesi yapan bu arkadaşımız bir örnek oldu. Bu örneğin çoğalarak devam edeceğine inancımız tam" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------------
Cezaevinin dışından görüntü
Hükümlü H.T, kitapları incelerden görüntü
Hükümlü H.T'nin konuşması
Salihli Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Uğurlu'nun konuşması
Eğitim birimi öğretmeni Hakan Balcı'nın konuşması
(Not: hükümlünün suratı buzlanarak, servis edilecek)
Haber- Kamera: Emre Saçlı /SALİHLİ (Manisa), (DHA)
=====================================================
Çekirdek çitlemenin keyfi kaçtı
BİRÇOK kişiye zevk veren, izlenilen filmi keyfe dönüştüren çekirdek çitlemek giderek zorlaşıyor. Çekirdekteki fiyat artışı, bu keyfi kaçırdı. Çin'den ithal edilen çekirdeğin kilogram fiyatı 20 lirayı buldu. Yerli ürünün fiyatı ise 15 lirayı gördü. İzmir Ticaret Borsası (İTB) Meclis Üyesi Abdulhamit Sevim, Çin'den ithal edilen bir ton siyah çekirdeğin, işletmelere maliyetinin 1700 ile 1800 dolar arasında değiştiğini belirterek, yerli çekirdeğin desteklenmesinin öneminde dikkat çekti.
Çin'den ithal edilen siyah çekirdeğin, İzmir pazarlarındaki kilogram fiyatı, 18 ile 20 lira arasında değişiyor. Yerli beyaz çekirdeğin kilosu ise 12 ile 15 lira arasında satışa sunuluyor. İTB Meclis Üyesi Abdulhamit Sevim, bir işletmenin bir ton Çin çekirdeği ithal ettiğinde, bunun maliyetinin 1700 ile 1800 dolara kadar ulaştığını söyledi. İthal edilen çekirdeğin, yerli üretimi olumsuz etkilediğine dikkat çeken Abdulhamit Sevim, vatandaşların ithal edileni değil de yerli ürünü tercih etmesi için bir takım kampanyalar yapacaklarını dile getirdi. Özellikle pazar yerlerinde yerli malı çekirdeğin kullanılmasını istediklerini aktaran Sevim, tüketicinin Çin'den gelen çekirdeği tercih etmesinin nedenini "İthal edilen ürün daha güzel elenmiş oluyor. Çekirdekleri de dolgun. Bu nedenle halk, Çin malı olan çekirdeği alıyor" sözleriyle açıkladı.
'KÖYLÜ ÇEKİRDEK EKEMEYECEK'
Yerli çekirdeklerin, yeniden halk tarafından beğenilip tüketilmesinin önemli olduğunu söyleyen Abdulhamit Sevim, aksi takdirde, köylünün ayçiçeği ekemeyecek duruma geleceğini belirtti. Sevim, "Toprak yorulduğu için, yerli malı üründe, kalite istenilen seviyede değil. İçi tam olarak dolmuyor. Ayçekirdeğine baktığınızda 'Çok güzel' diyorsunuz ama yediğinizde çekirdeğin tam olarak dolmadığını görüyoruz. Böyle olunca vatandaş Çin'den geleni tercih etmeye başladı. Son yapılan hasatlarda ürünlerin daha kaliteli olduğunu fark ettik. Bunu halka anlatmamız gerekiyor. Bu yıl ki ürün çok kaliteli. Türkiye'ye binlerce ton ithal çekirdek giriyor" diye konuştu.
SATIŞLAR DÜŞTÜ
Fiyat artışları, hem yerli hem de ithal çekirdeğin satışlarını düşürdü. Pazarcı Ümmü Ayhan (33) Manisa'dan getirdikleri çekirdekleri, İzmir'deki pazar yerlerinde kilogramını 15 liradan sattıklarını söyledi. 10 gün öncesine kadar kilosunu 10 liraya sattıkları çekirdeği şimdi 15 liraya verdiklerine dikkat çeken Ayhan, her şeyin çok zamlandığını, fiyat artışlarının çekirdeğe de yansıdığını dile getirdi. Hüseyin Talha (44) isimli pazarcı da yerli çekirdeği 12-13 lira arasında, Çin'den geleni ise 18-20 lira arasında sattıklarını anlattı. Talha, Çin'den gelen siyah çekirdeğe daha çok talebin olduğunu kaydetti. Özcan Uzunayak (43) isimli pazarcı da "Çekirdek ithal ediliyor. Çin'den geliyor. İthal geldiği için de pahalı. Kilogramını 20 liraya satıyoruz. İnsanlar kesesine göre alıyor ama satma konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Daha önce çokça sattığımız ürünü, şimdi poşetlerde satıyoruz. Satışlarımız bayağı düşük" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------------
-Pazardan görüntü
-Çekirdek tezgahlarından görüntü
-Pazarcılar ile röp.
-Genel ve detay görüntü
Haber-kamera: Umut KARAKOYUN/ İZMİR, (DHA)
========================
10 bin liralık ev eşyası çalan kağıtçı tutuklandı
ADANA'da bir apartmanın deposundan 10 bin lira değerinde ev eşyası çalan Hüseyin Sevdan (24) tutuklandı.
Olay, Seyhan İlçesi Kurtuluş Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, katı atık toplayan Hüseyin Sevdan, bir apartmanın bodrumunda bulunan depodan sandalye, masa, radyatör, yatak, yatak örtüsü ve 4 gelinlik çaldı. Toplamda 10 bin liralık malzemeyi çalan Sevdan eşyaları atık toplatığı iki tekerli araca yükledi. Bu sırada yoldan geçen bir vatandaş, Sevdan'ı görüp, eşyaları bırakmasını istedi. Şüphelide aldığı elektirik süpürgesini bırakarak ayrıldı. Olayın ardından eşyalarının çalındığı fark eden Güzin Y. polisi. Apartmana gelen Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri güvenlik kamerası kayıtlarından Hüseyin Sevdan'nın kimliğini saptadı. Kısa sürede yakalanan şüpheli, ' Çaldığım eşyaları hurdacıya sattım. Ne kadar para aldığımı hatırlamıyorum, bu parayıda ihtiyaçlarım için harcadım' dedi.
İşlemleri tamamlanan Sevdan çıkarldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı.
Görüntü Dökümü
-------------------------
- Hırsızın binaya girip çıkması
- Kağıt topladığı araba ile görütüleri
- Vatandaşların hırsızı fark etmesi
Haber:Çağlar ÖZTÜRK-Kamera:ADANA,(DHA)
SÜRE:03'55" BOYUT:434 MB