HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

DHA YURT BÜLTENİ -2

1)BUSE'Yİ ARAMA ÇALIŞMALARI 6'NCI GÜNÜNDE ANTALYA'nın Kemer ilçesinde meydana gelen hortum felaketinde annesiyle bulunduğu otomobilin sürüklendiği derede kaybolan Kader Buse Acar'ı (20) arama çalışmaları 6'ncı gününde tekrar başladı.  Kemer Sanayi Sitesi önünde başlayan çalışmalara Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı ve İl Jandarma Komutanlığı Sualtı ekipleri, İl Deniz Şube Müdürlüğü'ne bağlı dalgıç polisler, İl Sahil Güvenlik Grup Komutanlığı'na bağlı arama kurtarma timleri ile Antalya AKUT ve AFAD ekiplerinden oluşan 144 kişi katılıyor.

1)BUSE'Yİ ARAMA ÇALIŞMALARI 6'NCI GÜNÜNDE

ANTALYA'nın Kemer ilçesinde meydana gelen hortum felaketinde annesiyle bulunduğu otomobilin sürüklendiği derede kaybolan Kader Buse Acar'ı (20) arama çalışmaları 6'ncı gününde tekrar başladı.
Kemer Sanayi Sitesi önünde başlayan çalışmalara Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı ve İl Jandarma Komutanlığı Sualtı ekipleri, İl Deniz Şube Müdürlüğü'ne bağlı dalgıç polisler, İl Sahil Güvenlik Grup Komutanlığı'na bağlı arama kurtarma timleri ile Antalya AKUT ve AFAD ekiplerinden oluşan 144 kişi katılıyor. Çalışmalarda 15 araç, 3 bot ve bir jetski kullanılıyor. Bir ambulans hazır bekletiliyor. 3 arama kurtarma ve bir kadavra köpeği ile 2 insansız hava aracının da kullanıldığı arama çalışmaları, iki koldan sürdürülüyor. Bir ekip denizde diğer ekip ise Ağva Deresi'nde arama çalışmalarını yürütüyor. Sahil Güvenlik Hücum Botu'nun sualtı arama cihazları ile tarama yaptığı çalışmada başka bir bottaki balıkadamlar ise dalış gerçekleştiriyor. Sahil Güvenlik Bot Komutanlığı'na bağlı helikopter deniz yüzeyini tarıyor. AFAD ve AKUT ekiplerinin karada yürüttüğü arama çalışmalarını genç kızın babası Ahmet Acar yakından takip ediyor.

Levent YENİGÜN- Tolga YILDIRIM/ANTALYA (DHA) -

=================================================

2)ULUDAĞ'DA KAR MOTORUNA ALTERNATİF, PALETLİ MİNİBÜS

Uludağ'da bir işletmeci kar motoruna alternatif olarak paletli minibüs geliştirdi. Toplu olarak gezi imkanı sağlayan minibüs çalışmaya başladığında 30 liradan hizmet verecek.
Türkiye'nin en önemli kış turizmi ve kayak merkezlerinden olan Uludağ'da kafe, lokanta ve kızak kiralama işletmecisi İsmail Hakkı Sancar(55) elinde bulunan hurda malzemeleri de kullanarak paletli minibüs geliştirdi. 120 beygirlik motor gücünde, yaklaşık 10 yolcu kapasiteli paletli minibüs Uludağ'ın zorlu yol koşullarında diğer araçların giremeyeceği bölgelerde turistlere gezi imkanı sağlayacak. Geliştirdiği aracı yeni bir hizmet sunmak istediği için yaptığını söyleyen Sancar, yaptığı açıklamada, "Buna benzer araçları yurtdışında görmüştüm. Eski bir makinemden söktüğüm palet sistemim vardı. Onu hurdaya çevirmek yerine geri dönüştürmüştüm. Sadece 2001 model bir minibüsün üst kısmını alıp paletle birleştirdim. Motor kısmında ise 120 beygirlik bir otobüs motoru yer alıyor" dedi.
Hizmet vermek için gerekli izin ve belgelerin tamamlanmasını beklediklerini söyleyen Sancar, "İzinler alındığında Bakacak-zirve ve oteller bölgesi arasında ring atacak. Şimdiden gören vatandaşlar çok beğeniyor ve ilgilerini çekiyor. Uludağ'da bugün bir kar motoru kiralamak 200 liradan başlarken biz 30 lira gibi bir rakama vatandaşlara güzel ve ekonomik bir Uludağ turu attırmayı planlıyoruz"
Minibüsün kızak pistlerinde kar ezmek için de kullanılabildiğini söyleyen Sancar hizmete başladığında minibüsün yoğun ilgi görmesini beklediklerini belirtti.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Paletli minibüsten DRONE görüntüleri
-Minibüsün içinden detaylar
-Minibüsün dışından detaylar ve karda hareket kabiliyeti
-İsmail Hakkı Sancar ile röportaj

Süre:4.33 Boyut: 509 MB

Haber:Enver Fatih TIKIR - Kamera: Serkan AKKUŞ/BURSA, (DHA)

=================================================

3)KURTULUŞ SAVAŞI'NIN 100'ÜNCÜ YILINI 'ANADOLU KADINLARI' İLE ANACAKLAR

İzmir'in Foça ilçesinde Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan tiyatro grubu, Kurtuluş Savaşı'nın 100'üncü yılını sahneleyecekleri oyunla anmaya hazırlanıyor. Oyunda tarihsel süreçte Anadoluda efsaneleşen kadınlarla, Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasında çok önemli roller üstlenen Türk kadınlarının öyküleri canlandırılacağı bildirildi.
Oyunu, eşi Duygu Çokgezer Görgülü'nün 'Kahraman Anadolu Kadınları' konulu fotoğraf sergisinden esinlenerek birlikte yazdıklarını belirten Ödemişli yönetmen Ümit Görgülü, Kurtuluş Savaşı'nın 100'üncü yılı anmalarına katkı yapmayı amaçladıklarını söyledi. Yönetmen Görgülü, "Oyunda Anadolu kadınlarını ele alıyoruz. Amazonlar'dan başlayarak Anadolu kadınının gücünü bugünkü gençlere göstermek istiyoruz. Karadeniz'den Ege'ye gelen Amazon kadınlarının savaşçılığını, Selçuklu Dönemi'nde Ahi Ocakları'nın bir kolu olan 'Bacıyan-ı Rum' yani Anadolu Bacıları'nın üretimdeki rolünü, Osmanlı Dönemi'nin sonunda ortaya çıkan kahraman kadın efelerimiz Çete Ayşeleri, Gördesli Makbuleleri, Çiftlikli Kübraları, Nene Hatunları, Kara Fatmaları, Tayyar Rahimeleri, Nezahat Onbaşıları ve diğerlerini anlatıyoruz. Kadim Anadolu'nun yaratılmasında erkeğinin yanında çok önemli roller alarak, canlarını feda eden kadınları 'Cennet anaların ayağı altındadır' özdeyişi ile özdeşleştirerek sahneye taşıyoruz. Kadın cinayetlerinin arttığı bir dönemde böyle bir oyun çok anlamlıdır" dedi.
"KAHRAMAN TÜRK KADINLARINI ANMAK VE GENÇ KUŞAKLARA ANLATMAK İSTİYORUZ"
Projede, kendisiyle birlikte şube müdürleri, öğretmenler öğrenciler ve hizmetlilerden oluşan 25 kişilik bir grubun rol aldığını veya görev üstlendiğini belirten Foça İlçe Milli Eğitim Müdürü Yüksel Akar da, eğitimcilerin sadece sınıflarında ders anlatmadığını, aktif hayatın içinde, sanatın iyileştirici ve geliştirici gücüyle sahneden de topluma seslendiği bir eser ortaya koyduklarını söyledi. Akar, "Bu eser eğitimci, idareci, öğrenci ve hizmetlilerin dans, şiir, müzik ve tiyatro yaptıkları birden fazla sanat disiplinini içeren müzikli danslı belgesel dramadır. Biz bu oyunla Çanakkale Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'nda İstiklal madalyaları alacak kadar yararlılıklar göstermiş, vatan uğruna düşmanla savaşmış, gazi, şehit olmuş kahraman Türk kadınlarını anmak ve genç kuşaklara anlatmak istiyoruz. Bu aynı zamanda 2013 eğitim vizyonumuzun da bir parçasıdır. Kareografisi beden eğitim öğretmeni Feridun Sertkaya tarafından yapılan dansların yanı sıra, kadın öğretmenlerimiz ellerine aldıkları tahta silahlarla, daha sonra da gerçek silahlarla yaptıkları hareketlerle oyuna ayrı bir renk katmaktadırlar" dedi.
Akar, oyunun ilk gösteriminin Çanakkale Zaferi'nin kutlamaları sırasında 18 Mart 2019 tarihinde Foça'da yapılacağını, daha sonra değişik il ve ilçelerle, yurtdışında sergilenmesi için görüşmeler yaptıklarını sözlerine ekledi.
Öte yandan, oyunda rol alanlara Foça Halk Eğitim Merkezi tarafından uygulamalı tiyatro sertifikası verileceği bildirildi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Tiyatro gösterisinin provasından görüntü
-Foça İlçe Milli Eğitim Müdürü Yüksel Akar ile röp.
-Ödemişli Yönetmen Ümit Görgülü ile röp.
-Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Yüksel BALCI / İZMİR, (DHA)

=================================================

4)HEM EŞİNİ HEM EVİNİ KAYBETTİ

İzmir'in Karşıyaka ilçesinde kalp krizinden hayatını kaybeden yüzde 94 engelli Cahit Kapıcı (53), ölümünden 7 ay önce krediyle ev satın aldı. Eşinin ölümünün ardından 12 yaşındaki kızıyla bir hayat mücadelesi vermeye başlayan MS hastası Mehtap Kapıcı (48), hayat sigortasını yapan sigorta şirketi bankaya olan kredi borçlarını ödemeyince, oturdukları evi çok düşük bir bedelle satıp, kiraya çıkmak zorunda kaldı. Sigorta şirketinin taahhüdünü yerine getirmediğini öne süren avukatı Salih Emrah Ertan da, ailenin mağduriyetinin giderilmesi için hukuki yollara başvuracaklarını söyledi.
Karşıyaka ilçesinde Milli Piyango bileti satan, aksayarak yürüyüp, güçlükle konuşabilen yüzde 94 engelli Cahit Kapıcı, Mart 2016 tarihinde ev satın almak için bir bankadan kredi çekti, bu sırada hayat sigortası da yapıldı. Kapıcı, 10 Ekim 2016 tarihinde ise kalp krizi nedeniyle bir belediye otobüsünde hayatını kaybetti. Sigorta şirketi, Kapıcı'nın ölümünden 7 ay önce ev satın almak üzere çektiği yaklaşık 115 bin liralık krediyi, bankaya ödemedi. Kapıcı'nın kredi çekerken sağlık durumuyla ilgili yanlış bilgi verdiği öne sürüldü. Cahit Kapıcı'nın eşi Mehtap Kapıcı (48), sigorta şirketinin kredi teminatını ödememesi üzerine, oturdukları evi değerinden daha düşük bir bedelle satıp, borcu kapatmak zorunda kaldı. Hem eşini hem evini kaybeden Mehtap Kapıcı, şimdi tuttuğu evin kirasını bile ödemekte güçlük çektiklerini söyledi.
1995 yılında evlendiklerinde pidecilik yapan eşi Cahit Kapıcı'nın, 4 ay sonra kalbindeki sorun nedeniyle bir ameliyat geçirdiğini anlatan Mehtap Kapıcı, kalp kapağının değiştirildiğini dile getirdi. Evlendikten yıllar sonra bir çocuk sahibi olduklarını anlatan Kapıcı, "Kızım 2.5 yaşındayken eşimin beyninde apse oluştu ve kısmi felç geçirdi. 3 ay Ege Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi gördü. Bilinci kapalıydı. Yoğun bakımdan sonra servise çıktı. Ona bebek gibi baktım. Kimseyi tanımıyordu, hastaneden taburcu olunca konuşmayı öğrettik. Sağ elini kullanamıyor her ihtiyacını sol tarafıyla karşılıyordu. İki yıl sonra ikinci kez kalp kapağı değişti. Eşim yüzde 94 engelliydi. Bu aşamada ben de rahatsızlandım. 6 yıl önce bana MS teşhisi konuldu. Geçen yıla kadar dışarıda rahatlıkla işimi görüyordum. Ama artık evde bile takılıp düşebiliyorum. Çalışmam mümkün değil" dedi. Eşinin ilk ameliyatından sonra malulen emekli olduğunu söyleyen Kapıcı, çarşıda piyango bileti satıcılığı yapmaya başladığını belirtti. Eşinin vefatından önce 155 bin liraya bir ev satın aldıklarını anlatan Kapıcı şöyle konuştu:
"Oturduğumuz ev kendimizindi. Hastaneye daha yakın olmak için yeni bir eve geçmek istedik. Elimizdeki 40 bin liranın üzerine, kredi çektik. Eşimin görünür rahatsızlığı vardı. Konuşması net olarak anlaşılamıyordu. Demek istediklerini ben izah ediyordum. Sağ elini kullanamadığı için imza atamadı. Noterden ismine mühür yaptırıldı ve poliçeye parmak bastı. Aynı gün içinde 10 yıl vadeli kredi onaylandı. Ayda 1800 lira ödemeye başladık. 7 ay sonra eşim eve gelirken otobüste kalp krizi geçirdi ve yaşamını kaybetti. Evi satıp krediyi ödemek zorunda kaldım, ardından kiraya çıktım. Hem evimden oldum hem de 850 lira kira ödüyorum. Aylık gelirimiz eşimden kalan 1500 liramaaş, çok zor durumdayım."
SİGORTA ŞİRKETİNE DAVA AÇILDI
Müvekkilinin sigorta şirketinin teminatı karşılamaması nedeniyle büyük mağduriyet yaşadığını dile getiren avukat Salih Emrah Ertan da Cahit Kapıcı'nın dışardan bakıldığında bile özürünün belli olduğunu söyleyerek kredi onayı verilmesinin şaşırtıcı olduğunu dile getirdi. Ertan "Sözleşmede kalp rahatsızlığı var mı, sorusuna bilgisayardan hayır kutucuğu tıklanmış, kendilerine hiçbir soru sorulmamış. O kısımlara evet işaretlense belki kredi çıkmayacak. Sigorta şirketinin yükümlülüğü risk gerçekleştiğinde teminatı ödemektir. Sigorta şirketinin 15 gün içinde bankaya kredi borcunu ödemesi gerekirdi. Sigorta şirketi ödemeyi yapmayınca ailenin kredi taksitlerini aylık ödeme imkanı olmadığından faiz işletilerek icrayla evin satılması tehlikesi ortaya çıktı. Evi düşük bedelle satarak kredi borcunu ödemek zorunda kaldılar" dedi. Ölüm riski taşıyan bir rahatsızlık durumunda sigorta yapılırken bunu beyan etmenin zorunlu olduğunu ifade eden Ertan, "Poliçeyi düzenleyen kişi bunu sormalı. Özrünün olduğu dışarıdan belli olan bir kişiye, 'herhangibir sağlık sorunu yok' yazmışlar. Kaza tarihinden bu yana aile hakkını alamadı. Evinden oldu, kiraya çıkmak zorunda kaldı. Çocukları kısıtlı imkanlarla okuyor. Bankanın sigorta şirketine karşı açtığımız dava reddedildi. Karar üst mahkemeden bozulmazsa Yargıtay'a, orası da olmazsa Anayasa Mahkemesi'ne başvuracak ve bütün yolları deneyeceğiz" diye konuştu.
DİLA KENDİ EVİNİ İSTİYOR
Kapıcı çiftinin kızları Dila Kapıcı ise 7'nci sınıfta öğrenimine devam ettiğini belirterek annesinin kirayı zor ödediğini, yeniden ev sahibi olmak istediklerini dile getirdi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Mehtap Kapıcı ve kızı Dila Kapıcı'dan detay görüntü,
-Ölen Cahit Kapıcı'nın fotoğrafından detay görüntü,
-Avukat Salih Emrah Ertan'dan detay görüntü,
-Cahit Kapıcı'nın belediye otobüsündeki ölüm anından görüntü,
-Mehtap Kapıcı ile röp,
-Dila Kapıcı ile röp,
-Avukat Salih Emrah Ertan ile röp.

Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR, (DHA)

=================================================

5)KENDİ İMKANLARI İLE BAĞLATTIKLARI KANALİZASYONLA 10 YIL İDARE EDEBİLDİLER

Manisa'nın Yunusemre ilçesindeki Efe Sokak'ta yaşayanlar, 10 yıl önce sokaklarına kendi imkanlarıyla döşedikleri kanalizasyon hattının zamanla yetersiz hale geldiğini, evlerinin bulunduğu yerin imarsız olması nedeniyle Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (MASKİ) de sorunlarına çözüm bulmadığını belirtip, tepki göstererek çözüm istedi.
Fevzi Çakmak Mahallesi Efe Sokak'taki Efe Küme Evleri'ndeki, 15 hanede yaşayan toplam 70 kişi, 10 yıl önce kendi imkanları ile toplam 1800 lira harcayıp, iş makinesi tutanarak, sokaklarına 60 metre uzunluğunda kanalizasyon hattı döşetti. Ancak, geçen zaman içinde kendi imkanları ile yaptıkları bu kanalizayon boruları yetersiz kaldı. Kanalizyon hattında da sık sık patlaklar ve taşmalar meydana gelmesi üzerine sokak sakinleri, MASKİ'ye başvurdu. Ancak, MASKİ yetkilileri, sokakta imar olmadığı gerekçesiyle hizmet götürmeyi kabul etmedi. Ne yapacağını şaşıran sokak sakinleri, taşan kanalizayonun sağlık açısından tehlike oluşturmaya başladığını belirtip, yetkililerden sorunlarına bir an önce çözüm bulunmasını istedi.
'BİRİSİ BİZİMLE İLGİLENSİN'
Sokakta yaşayanlardan Koçak Meşe (55), "Manisa Büyükşehir Belediyesi, defelarca başvurmamıza rağmen sokağımıza kanalizasyon hattı döşemedi. Geçen aralık ayında MASKİ'den evlerimizin bulunduğu yerin imarının olmadığı için hizmet verilemeyeceği bildirildi. Madem, evlerimizin bulunduğu yer imarsız, neden bizlere su bağlandı. Sokağın başına kadar kanalizasyon hattı gelmiş ama bizim sokağımızda yok. Ön tarafımızdaki sokak Türkiye, bizim oturduğmuz sokak ise başka bir ülkenin sınırında kalıyor da bizim mi haberimiz yok. Çöp ve emlak vergilerimizi ödüyoruz, gelen su faturalarını da ödüyoruz, ancak kanalizasyon istediğimizde 'İmar yok' deniyor. Sadece bizim sokakta değil bulunduğumuz mahallenin hiçbir tarafında imar yok. Biz hizmet istiyoruz. Biz bu pisliğin içerisinde yaşıyoruz. Lütfen birisi bizimle ilgilensin" dedi.
'NE GELEN VAR NE GİDEN'
Sokak sakinlerinden Mahmut Merih (28) ise "Biz 10 yıl önce kendi imkanlarımızla kepçe tutarak 60 metre uzunluğunda kanalizasyon hattı çektik. 10 yıldır buraya ne gelen var ne giden. Kendi imkanlarımızla çektiğimiz kanalizasyon borusu küçük boyutta. Bu nedenle yağmur yağdığı zaman, yoğunluk olduğu zaman taşabiliyor. Artık, sokağımızdaki hanelerde nüfus kalabalıklaşmaya başladı. Bu nedenle kanalizasyon yetmiyor. Bu nedenle mağduruz. Tek isteğimiz, kanalizasyon hattı döşenmesi. Bunu da bize çok görmesinler" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
----------
-Sokaktan görüntü
-Sokak sakinlerirnden görüntü
-Mahalle sakinlerinden Koçak Meşe ve Mahmut Merih ile röp
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Cemil SEVAL / MANİSA, (DHA)

=====================================================

6)AKARYAKIT İSTASYONUNDAN PARA ÇALDI, TABANCAYLA HAVAYA ATEŞ EDERKEN YAKALANDI

KONYA'da bir akaryakıt istasyonundan bir kutu kola ile kasadaki bin 700 lirayı çalan Ali K., yakın bölgede tabancayla havaya ateş ederken polis tarafından yakalandı. Hırsızlık anı da güvenlik kamera kayıtlarına yansıdı.
Olay, saat 00.30 sıralarında merkez Karatay ilçesi Ulubatlı Hasan Mahallesi Ankara Caddesi'nde bulunan bir akaryakıt istasyonunda meydana geldi. Akaryakıt istasyonunun marketinde görevli kasiyer, yemek için marketten ayrıldı. O sırada içeri giren Ali K., bir kutu alıp kasaya geldi. Kasanın önünde bir süre bekleyen Ali K., kasiyerin gelmemesi üzerine kasadaki bin 700 lira, kutu kolayı alıp marketten çıktı. Ali K., marketten çıkarken kasiyerle karşılaştı. Kasiyeri içeri kasaya baktığında paraların çalındığını fark etti. Bunun üzerine hızlı oradan ayrılan Ali K.'nin peşine düştü ancak yakalayamadı. Ardından polise haber verildi. Polis. güvenlik kamera kayıtlarına yansıyan hırsızlık anı görüntülerini inceledi. Görüntülerdeki eşkal üzerine bölgede çalışma başlattı. Ali K., yakın bölgede ruhsatsız tabancayla havaya ateş ederken polis tarafından çaldığı paralarla birlikte yakalandı. Sağlık kontrolünden geçirilen Ali K., gazetecilerin 'Niçin gözaltına alındınız?' sorusuna "İçtik. Bir şey yapmadık. Bir şeyler oldu. Kimseye bir şey yapmadık." şeklinde cevap verdi. Ali K. sorgulanmak üzere polis merkezine götürüldü.
(Görüntü Dökümü
-------------------
- Güvenlik kamerası hırsızlık anı
- Şüphelinin sağlık kontrolünden çıkartılması
- Genel ve detay
(Haber- Kamera: Mehmet IŞIK KONYA DHA)

=====================================================

7)'TOPUKLU ÇİFTÇİ'NİN HEDEFİ YILLIK 160 TON MUZ ÜRETMEK

ANTALYA'da 20 yılı aşkın süre turizm sektöründe yöneticilik yapan Gülay Yando, çiftçi oldu. Zamanının çoğunluğunu 20 dönüm arazi üzerine kurduğu örtü altı muz yetiştirme tesisinde geçiren Yando'nun yıllık muz üretim hedefi 160 bin ton.
Mersinli çiftçi bir ailenin kızı olan eski turizmci Gülay Yando, Antalya'nın Manavgat ilçesinde 20 dönüm alana kurduğu örtü altı muz üretim tesisinde yıllık 160 bin ton muz üretmeyi planlıyor. Devlet teşvik kredisi ile üretim tesisine 2.5 milyon TL yatırım yaptığını anlatan Yando, ojeli tırnakları, topuklu ayakkabısı, fönlü saçlarıyla tesisine giderek çalışmaları ve muz bitkilerini yakından takip ediyor. Kimi zaman çizmesini giyerek çalışanlarıyla birlikte ot yolan, gübre atan ve bitkileriyle ilgilenen Yando, işini çok sevdiğini söylüyor.
Turizm sektöründeki kariyerinin son 3 yılını Bahreyn'de işletmecilik yaparak geçirdiğini, o yıllarda tarıma merak sardığını anlatan Gülay Yando, Antalya'ya dönme kararının ardından neler yapabileceğini araştırdığını ve muzla tanıştığını söyledi. Muzun insan DNA'sına en yakın bitki olduğunu araştırmaları sonucu öğrendiğini sözlerine ekleyen Yando, "Muz bitkisi verdiğiniz sevgiyi hissediyor ve bunu meyvelerine yansıtıyor. Bitkilerini severseniz, onlar da sizi seviyor ve üretime yansıyor" dedi.
ARKADAŞLARI 'TOPUKLU ÇİFTÇİ' DİYOR
Antalya ekonomisi için turizm ve tarımın iki dinamik söktör olduğunu anlatan Yando, arkadaşlarının 'Topuklu çiftçi' ve 'Hanım ağa' gibi söylemleriyle motive olduğunu anlattı. İlk yıl bitkileri genç olduğu için yüzde 100 verim alamadığını söyleyen Yando, “Bu yıl yüzde 100 üretim kapasitesine çıkacağımı düşünüyorum. Bir muz salkımı ortalama 35- 40 kilogram geliyor. Yılda 160 bin ton üreterek iç pazara sunacağım. İhracat yapmayı şimdilik planlamıyorum. Türkiye, tükettiği muzun yüzde 60'ını üretebiliyor. Biz üreticiler vatandaşlarımızın yerli muz yemesini istiyoruz. Üretimi artırarak yüzde 60'larda olan rakamları yüzde 100'e çıkarmak hedefimiz" dedi.
TEKNOLOJİK SERA
Seralarında modern sistem uygulaması yapıldığını kaydeden Yando, “Dış sıcaklık ne olursa olsun, muz bitkisi için sıcaklık 8 derecenin altına düşmemeli. Eğer ısı düşerse bitki uykuya geçiyor. Bu nedenle bilgisayar kontrollü ısıtma sistemlerimiz var" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------
- Gülay Yando kamyonete binerken
- Ofise gelmesi
- Topuklu cizmeyle seraya gelmesi
- Sera detay
- Gülay Yando detayu
- Röp: Gülay Yando
- Drone görüntüsü
Haber: İbrahim Laleli- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA-DHA)

=====================================================

8)SEYİR HALİNDEYKEN ALEV ALDI

SAMSUN'da seyir halindeyken alev alan kamyonet kullanılamaz hale geldi.
Olay, Samsun-Sinop Karayolu'nda gece yarısı meydana geldi. H.T. idaresindeki mobilya yüklü 12 AV 030 plakalı kamyonet, henüz belirlenemeyen bir nedenle seyir halindeyken alev aldı. H.T. ile beraber kamyonette bulunan 3 kişi, yangından etkilenmeden kurtulmayı başardı. Sürücüsü, olay yerinden uzaklaşarak itfaiyeye haber verdi. Kamyonet, kısa sürede büyüyen yangın sebebiyle kullanılamaz hale geldi. Yangın itifaye ekiplerince söndürüldü. Yangının çıkış sebebine ilişkin soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü:
---------------------
- Yangından detaylar

(SURE: 01.59 Dk) (BOYUT: 223 MB)

Haber-Kamera: Tayfur KARA/SAMSUN,(DHA)

9)MUTLULUKLARINI PERİ BACALARINDA ÖLÜMSÜZLEŞTİRDİLER

UNESCO Türkiye Milli Komisyonu tarafından 2012 yılında Dünya Geçici Miras Listesi'ne alınan Erzurum'un Narman ilçesindeki peri bacaları, evlenen çiftlerin albüm çekimlerinin stüdyosu oldu.
Narman İlçesi'nde binlerce yıl önce oluşan peri bacaları yerli ve yabancı turistlere ev sahipliği yapmanın yanı sıra adeta doğal bir fotoğraf stüdyosu halini aldı. Özellikle evlenen çiftler, mutlu bir hayata ‘evet’ demeden önce ‘kırmızı periler diyarı’ olarak bilinen peri bacalarında objektiflere poz veriyor. Kırmızı periler diyarında objektif karşısına geçen çiftlerden biri de Sidel-Eray Keleş çifti oldu.
Atatürk Üniversitesi Oltu Meslek Yüksekokulu Halkla İlişkiler 2'nci sınıf öğrencisi İzmirli Sidel Koyuncu ile aynı okulda İnşaat Teknolojisi Bölümünde okuyan Oltulu Eray Keleş hayatlarını birleştirme kararı aldı. Nikah töreni için memurun karşısına geçmeden önce gelin ve damat fotoğraf çekimi için peri bacalarına gitti. Burada objektiflere poz veren genç çift, mutluluklarını ölümsüzleştirdi. Peri bacalarının güzelliğini bildiğini söyleyen Sidel Keleş, "Bu mutlu anımızın fotoğraflarını da dünya harikası bir yerde çekilmek istedik. Buranın manzarası çok güzel" dedi.

Görüntü Dökümü:
---------------------
-Gelin damat dış çekimden detaylar
-Gelin damat röp

Murat AYDIN / OLTU (Erzurum), (DHA)

3,35DK/393 MB)

En Çok Aranan Haberler