1)SARIKAMIŞ'TA KAYBOLAN 3 YAŞINDAKİ NURCAN ARANIYOR

KARS'ın Sarıkamış ilçesinde Pazar günü oyun oynarken kaybolan Nurcan Sade (3), yapılan tüm aramalara karşın bulunamadı. Dün gece ara verilen çalışmalara bugün sabah yeniden başlandı. Sarıkamış ilçesine bağlı Ortaköy'de yaşayan Yadigar- Hayrettin Sade çiftinin kızı Nurcan, 12 Mayıs Pazar günü saat 12.00 sralarında evlerinin önünde oynarken, ortadan kayboldu. Yadigar Sade kızını göremeyince durumu eşi Hayrettin Sade'ye bildirdi. Köylülerle birlikte yapılan aramadan sonuç alınamayınca aile durumu jandarmaya bildirdi. Olay yerine gelen jandarmanın bilgi vermesi üzerine Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) ile İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) aramalara katıldı. Köyün çevresini ve dere yataklarını arayan ekipler, küçük kızdan bir ize rastlayamadı.
Dün havanın kararmasıyla ara verilen çalışmalara bugün sabah saatlerinde yeniden başlandı.

GÖRÜNTÜ TAKİP EDİLİYOR

KARS, (DHA)

===============================================

2)4 KATLI APARTMANIN ALTINDAKİ TÜRBE GÖRENLERİ ŞAŞIRTIYOR

Bursa’nın İnegöl ilçesinde Arap Dede Türbesinin 4 katlı bir apartmanın zemin katında bulunması görenleri hayrete düşürüyor. Ramazan ayı dolayısıyla vatandaşlar türbeye yoğun ilgi gösteriyor.Bursa'nın İnegöl ilçesi Sinanbey Mahallesi'nde 4 katlı bir apartmanın zemin katında bulunan Arap Dede Türbesi, görenleri hayrete düşürüyor. Konumuyla şaşırtan Arap Dede Türbesi'nde, zaman zaman kuyruklar oluşurken Ramazan ayının gelmesiyle ziyaretçi akınına uğruyor. Konuyla ilgili konuşan Sinanbey Cami İmamı Ahmet Gümüş "Büyüklerimizden aldığımız bilgilere göre, burada Osmanlı döneminde medrese, tekke ve zaviyelerin bulunduğunu, burada da bir medrese olduğu, Arap Dede’ninde bu medresenin görevlisi olduğu biliniyor. Halkımız burayı ziyaret ediyor. Türbenin üzerine apartman dikilmiş. Görenler şaşırıyor." dedi.

Görüntü Dökümü:
-------------------------------
-Türbeden görüntü
-Binadan görüntü
-Vatandaşların dua etmesi
-Sinanbey Cami İmamı Ahmet Gümüş röportaj
-Detaylar
Süre: 04.19 Boyut: 484 MB
Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/İNEGÖL (Bursa), (DHA)

==============================================

ASMA YAPRAĞI İLE AİLE EKONOMİSİNE KATKI SAĞLIYORLAR
3)BAĞDAN SOFRAYA GELEN LEZZET

MANİSA'nın Sarıgöl ilçesindeki bağlardan toplanan taze yaprak, kadınların ev ekonomilerine katkıda bulunuyor.
Hava sıcaklığının artmasıyla 'üzüm diyarı' olarak adlandırılan Manisa'da bağlar, yeşillendi. Sarıgöl ilçesindeki bağcılar da asma yapraklarını toplamaya başladı. Sabah erkenden bağlara giren kadınlar, öğle saatlerine kadar asmalardan taze yaprak topluyor. Kadınlar, toplandıkları yaprakları kilosu 4 TL'den satarak aile ekonomilerine katkı sağlıyor. Bir yandan taze yapraktan para kazanan kadınlar, diğer taraftan kış için salamura yaparak yapıyor. Kadınlardan yapraklar için para istemeyen bağ sahiplerinin kazancı ise 'aralama' denilen ve her yıl yapılması gereken yaprak seyreltme işleminin işçilik ücreti vermeden gerçekleştirilmesi oluyor.
Çanakçı Mahallesi'nde sakinlerinden olan ve bağlardan taze yaprak toplayan Neriman Akgümüş, "Arkadaşımın bağından bugün 54 kilo taze bağ yaprağı topladım. Hem ben kazanıyorum hem de arkadaşımın bağı aralanmış oluyor. Topladığım yaprağın parası bana kalıyor" dedi. Çanakçı'da yaşayanlardan bir salamura yaprak işletmesinin çalışanı Ayşe Güngör, "İşletmede 5 kiloluk 170 bidon salamura yaprak yaparsak, 65 TL alıyoruz. Ama arkadaşlarımın her biri, günde 340 bidona salamura yaprak doldurabiliyor. Sezon hayırlısıyla açıldı. Salamura yapraklar yurt içinde daha çok Adana, Gaziantep, Şanlıurfa, Kayseri illerine gönderiliyor" dedi.
'ALIMLAR EYLÜL AYINA KADAR OLACAK'
Salamura işletmecisi Zekeriya Eryılmaz, taze bağ yaprağı alımlarının eylül sonuna kadar devam edeceğini belirterek, "Sarıgöl'de taze bağ yaprağı alımları bundan 15 gün öncesi kilosu 5 TL'den başladı. Şimdi ise yapraklar bollaştı, fiyatlarımız 4 TL oldu. Günlük taze yaprak alıp, anında salamura yapıyoruz. 220 ve 5'er kiloluk bidonlara salamura yaprak yapılıyor. Şimdilik yurt içi sevkiyatlarımız var ilerleyen günlerde ihracat da olacak" dedi. Eryılmaz; bu yıl Sarıgöl ve çevresinden çok sayıda yaprak alıcısı tarafından 650 ton taze yaprak alımlarının gerçekleşmesinin beklendiğini ifade etti.
'RAMAZAN YEMEĞİ HAZIR'
Toplanan taze asma yaprakları ramazan sofralarının lezzeti olmaya başladı. Topladığı ürünle yaprak dolması yapanlardan Kadriye Sarıhan, "Sarıgöl sultaniye üzümü bağlarımızdan topladığımız yapraklarımız için, içerine pirinç, bulgur, karabiber, soğan, nane, salça koyarak iç hazırlarız. Daha sonra taze bağ yaprağına sarıp yaklaşık bir saat pişmesini bekleriz. Ramazan yemeğimiz hazır, afiyet olsun" dedi.

Görüntü Dökümü:
-------------------------------
- Bağlardan toplanan taze yaprakların satışı
- Bağlardan görüntü
- Neriman Akgümüş konuşma
- Salamura işletmesinde çalışan Ayşe Güngör konuşması
- İşletmeci Zekeriya Eryılmaz konuşması
- Yaprak dolması yapan Kadriye Sarıhan konuşması
(Haber- Kamera: Vehbi SARIHAN / SARIGÖL (Manisa), (DHA)

4)KÖK HÜCRE BEKLEYEN MİNİK ASYA: NE OLUR BİZİM İÇİN DONÖR OLUN

İZMİR'de ölümcül bir hastalık olan 'paroksismal nokturnal hemoglobinüri' (PNH) tanısı koyulan 5 yaşındaki Asya Soylu, yaşama tutunmak için kök hücre nakli olmayı bekliyor. Genellikle 60 yaş üstü kişilerde görülen hastalıkla mücadele eden Asya, enfeksiyon risklerinden korunmak için yaşamını maske takarak sürdürüyor. 2 yıldan az bir süre içinde Asya'nın nakil olması gerektiğini belirtin anne İlknur Demirtaş, "Bir anne çocuğu için dünyayı yakabilir, bütün mal varlığını satar, aç kalır, her şeye katlanır. Ama şimdi çığlık çığlığa yardım istemekten başka bir şey yapamıyorum" dedi. Büyüyünce doktor olmak isteyen Asya ise, "Ne olur bizim için donör olun" diye konuştu.
İlknur Demirtaş ve eski eşi Ercan Soylu'nun kızları Asya Soylu, 2016 yılında aniden ateşinin yükselmesi sebebiyle ailesi tarafından Bodrum'da bulunan özel bir hastaneye götürüldü. Hastanede kan değerlerinin çok düşük olduğunun gözlemlenmesi üzerine Ege Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Asya'dan 4 defa kemik iliği örneği alınmasına rağmen 2 yıl boyunca hastalığının tanısı koyulamadı. Öncelikle lösemi hastalığından şüphelenen doktorlar, daha sonra geçen yıl haziran ayında Asya'nın, paroksismal nokturnal hemoglobinüri hastası olduğunu tespit etti. Bu süre içinde Bodrum'dan İzmir'e taşınarak hastaneye yakın oturmak isteyen anne, aşçılık mesleğini bırakarak kendini kızının tedavisine adadı. Genellikle 60 yaş üstü kişilerde görülen hastalıkla mücadele eden Asya, enfeksiyon risklerinden korunmak için yaşamını maske takarak sürdürüyor ve yaşama tutunabilmesi için kök hücre nakli olması gerekiyor. Hastalığın fark edilmezse 5 yıllık bir süresi olduğunu söyleyen anne, "Hastalığın tanısı koyulamadığı için bizim zaten kaybetmiş olduğumuz 2 yıl var. Bu hastalık ölümcül bir hastalık. Kırmızı kan hücreleri damar içerisinde dolaşırken patlıyor ve bu patlayan hücreler bir klon oluşturuyor. Devamında beyne pıhtı atarak ani bir şekilde beyin ölümü gerçekleşiyor. Eğer organlara pıhtı atarsa, organlar çalışmamaya başlıyor. Bunun yaşanmamasının tek yoluysa ilik nakli" dedi. Büyüyünce çocuk doktoru olmak isteyen minik Asya ise, "Bütün çocukların hastalıktan kurtulmasını istiyorum. Hastanede çok arkadaşım var ve çok acı çekiyorlar. Hastalıklardan kurtulmamız için bize bir güç lazım. Çocukları güldürmek için çok iyi bakmamız lazım, benim annem gibi çok iyi insanlar olmanız lazım. Ben büyüyünce doktor olmak istiyorum çünkü doktorlar çok iyi. Çocuk doktorları çocukları iyileştiriyor. Ben de annemin yaşına gelince doktor olup arkadaşlarımı iyileştireceğim. Benim hayalim bu. Umarım bir gün hastalıklardan kurtulabiliriz. Ne olur bizim için donör olun" diye konuştu.

'BİR ÇOCUĞUN HAYATINI KURTARMAK ÇOK KOLAY'

Yapılan testlerde uyumlu kök hücre bulunamadığını belirten anne Demirtaş, "Ben, babası ve ablasının ilik uyum testi uyumlu çıkmadı. Ben düzenli olarak kan bağışı yapıyordum ama kök hücre bağışçısı değildim. Hemen ben de kök hücre bağışçısı oldum. Ancak yakın çevreme bile anlatırken beni çok yoran, üzen şeylerle karşılaştım. Bir anne çocuğu için dünyayı yakabilir, bütün mal varlığını satar, elinden gelen her şeyi yapar, aç kalır, her şeye katlanır. Ama başka insanlara muhtaç olmak ve hiçbir şey yapamamak çok ağır geliyor. Kimseyi kolundan tutup 'Ne olur kök hücre bağışçısı olun' diyemiyorum. İnsanlar bir güvensizlik ve tedirginlik hissediyor. Kök hücre bağışı denildiğinde insanlar hala bunun cerrahi operasyon gerektiren bir işlem olduğunu düşünüyorlar. Oysa ki, bir çocuğun hayatını kurtarmak çok kolay" dedi.

'ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA ANLATMAYA ÇALIŞIYORUM'

Kök hücre bağışı konusunda insanların bilinçlenmesi gerektiğine dikkat çeken Demirtaş, "Çığlık çığlığa, çevremizde kimlere nasıl ulaşabilirsek, haziran ayından bu yana kök hücre bağışı nasıl yapılır, anlatmaya çalışıyorum. Kök hücre bağışçısı olabilmek için 18 ila 50 yaş aralığında olmak gerekiyor, sağlıklı olmak gerekiyor. Son bir yıl içerisinde ameliyat olmamış ve dövme yaptırmamış olmak gerekiyor. Sadece 3 tüp kanla kök hücre bağışçısı olunuyor. Hastanede binlerce çocuk lösemi tanısıyla nakil bekliyor. Bazen eşleşme oluyor fakat donör korktuğu için vazgeçiyor. Çok ağır süreçler. Kızımı görebildiğim ve onun aldığı her nefes için şükrediyorum. Sadece Asya adına donör olmak isteyenler var ancak bunu sağlamamız mümkün olmuyor. İlik naklinin kan grubuna bağlı olduğunu düşünerek bağış yapmayanlar var. 18 yaşındaki bir birey kök hücre bağışçısı olduğunda, o bağışı 50 yaşına kadar saklanıyor. Yıllar sonra bile eşleşme sağlanabiliyor. Vazgeçmeyerek donör olmak çok önemli. Türkiye içerisinde bir eşleşme oldu ancak karşı taraf vazgeçti. İki hafta boyunca nefes alamadığımı hissettim" diye konuştu.

'KEŞKE ÖYKÜ ARİN KADAR ŞANSLI OLSA'

JMML tanısıyla tedavi gören Öykü Arin Yazıcı'ya annesinin kök hücresiyle nakil yapıldığını hatırlatan Demirtaş, "Öykü Arin'e annesinin yüzde 50 uyumlu iliği nakledildi. Kızım keşke Öykü Arin kadar şanslı olabilseydi. Asya'da yüzde yüz uyum sağlanması gerekiyor. Ki bu uyum sağlansa bile yaşama şansı yüzde 70 oranında. Şu anda Öykü Arin ile birlikte 250 bin kök hücre bağışçısı oldu. Eylem Yazıcı'nın göstermiş olduğu çaba beni günlerce ağlattı. Ancak işin başka bir boyutu var. Kızılay'ın bu yapılan bağışın hepsini sisteme geçirme kapasitesi yok. Henüz 150 bin tane sisteme girmiş bağış var. Ya onlardan biri benim kızımın hayatını kurtaracaksa diye düşünmekten kendimi alamıyorum" dedi.

MİKROP TAŞINMAMASI GEREKİYOR

Asya'nın enfeksiyondan korunması gerektiğini ifade eden Demirtaş, "Henüz dışarı çıkmadan mutlaka maske takıyoruz. 9 yaşındaki ablası Dafne ise, üçüncü sınıfa gidiyor. Eve mikrop taşımaması için her gün okula maskeyle gidip gelmek zorunda kalıyor. Her gün duş alıyor. Çocuklar ne kadar bilgilendirilse de, 'maskeli' diye dalga geçiliyor. Bunlar hiç kolay şeyler değil. Asya'yı korumak zorundayım. Asya sadece kan değerlerinin düşük olduğunu zannediyor, ölümcül bir hastalığının olduğunu bilmiyor" dedi.

PNH NEDİR?

Paroksismal nokturnal hemoglobinüri (PNH), bir kök hücre hastalığıdır. Vücudun bazı veya tüm kırmızı kan hücrelerinin hemoliz adı verilen bir süreçle tahrip edilmesine yol açan mutasyon sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Genellikle önceden tahmin edilemeyen PNH, her insanda farklı şekillerde seyredebilmektedir. PNH hastalığı olan kişilerin, kırmızı kan hücrelerinin hepsi ya da bir kısmı koruyucu proteinden yoksun olabilmektedir.

Görüntü Dökümü
------------------------
-Asya Soylu ile röp.
-Anne İlknur Demirtaş ile röp.
-Asya oyun parkında oynarken görüntü
-Annesi ve Asya genel detay görüntüler

Haber: Hande NAYMAN - Kamera: Melis KARAKUZULU / İZMİR, (DHA)

==============================================
5)TAVUKLARA MOZART ESERLERİ DİNLETEREK YUMURTA VERİMİNİ YÜZDE 10 ARTTIRDI

Bursa'da tavuk çiftliği işleten Özgür Adıyaman (22), tavuklarına günde 3 saat Mozart'tan eserler dinleterek yumurta verimini yüzde 10 arttırdı. Elektrik bölümünü bitirdikten sonra kendi işini kurmak isteyen genç girişimci Özgür Adıyaman (22) Uludağ'ın doğu eteklerine tavuk çiftliği kurdu. Gördüğü bir haberden esinlenerek çiftliğine ses sistemi kuran Adıyaman, gece 22.00 ile 01.00 saatleri arasında tavuklarına Wolfgang Amadeus Mozart'ın eserlerini dinletmeye başladı. Bin 500 tavuk ile çalışmalarını sürdüren Adıyaman yaptığı açıklamada, "Şu anda yüzde 70 verim alıyoruz. Günlük 800'e yakın yumurta alıyoruz. Hiç yem kullanmıyoruz. Tamamen ekmek ve yemek artıkları ile tavuklarımızı besliyoruz. Yumurtalarımız da dolayısıyla organik oluyor. Bu işe girmeden önce gördüğüm bir haberde klasik müziğin hayvansal üretimde verimi arttırdığını öğrenmiştim. Hollanda'da inekler üzerinde denenip süt verimi arttırılmıştı. Bu işe girince de bu bilgiyi denemek istedik. İşimizi kurar kurmaz ilk günden itibaren müzik dinletmeye başladık. Müzik ilk başta tavukları ürkütüyordu. İlk zamanlar müziği kısık sesle veriyorduk sonra zamanla arttırdık. Gece 22.00 ile 01.00 arası dinletiyoruz. En fazla 3 saat müzik dinliyorlar. Geceden müzik dinlediklerinde daha huzurlu uyuyup sabah daha sağlıklı yumurtluyorlar" dedi.

"MOZART BİZE 100 TAVUK VERİYOR"

Kendi tavuklarının diğerlerinden farkının klasik müzik dinlemeleri olduğunu belirten Adıyaman, " Mozart dinlemelerinin verime yüzde 10 etkisi var. Bu da demek oluyor ki 800 yumurtanın 100'ünü bize Mozart veriyor. Bu sayede de Mozart'ın tavukları olarak ünlendik" şeklinde konuştu.

Görüntü dökümü
---------------------
-Tavuklardan detaylar
-Tavukların beslenmesinden detaylar
-Tavuk çiftliğinden detaylar
-Yumurtalardan detaylar
-Genel detaylar
-Çiftlik sahibi Özgür Adıyaman röportajı

Süre: 04.51 Boyut: 543 MB
Haber: Enver Fatih TIKIR -Kamera: Semih ŞAHİN/BURSA, (DHA)

==================================================

6)OTOMOBİLİN ÇARPTIĞI MOTOSİKLET SÜRÜCÜSÜ HAYATINI KAYBETTİ

Bursa'da yaya geçidinden karşıya geçmeye çalışan motosiklet ile otomobil çarpıştı. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan motosiklet sürücüsü Fahri Ak (68), yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Kaza, dün öğlen saatlerinde, merkez Osmangazi ilçesi İstanbul Yolu Caddesi üzerinde meydana geldi. Motosiklet sürücüsü Fahri Ak, tramvay çalışmalarının aralarında açılan yaya yolundan karşıya geçmek için yola çıktı. O esnada İstanbul istikametine 35 KG 8220 plakalı otomobiliyle seyir halinde olan Tarık Tuncel, kırmızı ışıkta geçerek motosiklete çarptı. Çarpmanın etkisiyle motosiklet sürücüsü Ak, yaklaşık 20 metre ileriye sürüklendi.Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekibi sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan Ak, ağır yaralı olarak Bursa Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Byurada yapılan tüm müdahalelere rağmen Fahri Ak kurtarılamadı.
Otomobil sürücüsü Tarık Tuncel gözaltına alınırken polis kazayla ilgili soruşturma başlattı. Bu arada kaza anı bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.

Görüntü Dökümü
-------------------------
-Olay yerinden detaylar
-Yaralının ambulansa bindirilmesi
-Güvenlik kamerası görüntüleri
-Fahri Ak'ın fotoğrafları
-Genel detaylar

Süre: 03.51 Boyut: 431 MB
Haber: Semih ŞAHİN-Kamera: Enver Fatih TIKIR/BURSA, (DHA)

====================================================

7)KURAN KURSUNDAKİ SADAKA PARALARINI ÇALDILAR

ADANA'da Ramazan ayında Kuran kursuna giren hırsızların sadaka kutularındaki yardım paralarını çalıp içeride yemek yediği ortaya çıktı. Olay, Seyhan ilçesi Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan Nuri Sabuncu Camii'nde meydana geldi. Cami yanındaki bulunan Kuran kursuna gelen şüpheliler, pencere camını cam elmasıyla keserek açtı. İçeri giren hırsızlar buradaki 3 sadaka kutusundaki 500 lirayı çaldı. Şüpheliler ayrıca kurs içerisinde bulunan mutfakta yemek yiyerek karınlarını doyurdu. Sabah camiye gelen kurs hocası, soygunu fark edince polisi aradı. Bu sırada Ramazan Ayı dolayısıyla Kuranı Kerim öğrenmeye gelenler içeri hırsız girdiğini öğrenince şoka girdi. Olay yerine gelen polisler, şüphelileri yakalamak için parmak izi çalışması yaptı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü
-------------------------
- Kur-an kursu binasından genel ve detay
- Kırık cam
- Polislerin inceleme yapması
- Kurs gören kadınlardan görüntü
- Camiden detay

SÜRE:01'51" BOYUT:205 mb
Haber:Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,(DHA)