HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

DHA YURT BÜLTENİ - 2

  Akdeniz'de 5.0 büyüklüğünde deprem 'HERHANGİ BİR OLUMSUZLUK YOK' AKDENİZ'de, Muğla'nın Dalaman, Ortaca ve Marmaris ilçeleri açıklarında, 5.0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

Akdeniz'de 5.0 büyüklüğünde deprem
'HERHANGİ BİR OLUMSUZLUK YOK'

AKDENİZ'de, Muğla'nın Dalaman, Ortaca ve Marmaris ilçeleri açıklarında, 5.0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. İlk belirlemelere göre deprem herhangi bir can ve mal kaybına uğramadı.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığı'ndan alınan bilgiye göre bugün saat 07.44'te Akdeniz'de, Muğla'nın Dalaman ilçesine 43.55, Ortaca ilçesine 48.20, Marmaris ilçesine 49.66 kilometre uzaklıkta, Richter ölçeğine göre 5.0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. 18.74 kilometre derinlikte meydana gelen deprem, Muğla'nın Ortaca, Dalaman, Marmaris ve Fethiye ilçeleri başta olmak üzere Antalya'nın ilçelerinde de hissedildi. Denizde meydana gelen depremin ilk belirlemelere göre herhangi bir can ve mal kaybına yol açmadığı öğrenildi.
Depremin hissedildiği ilçelerden Fethiye'nin Belediye Başkanı CHP'li Alim Karaca ilçede durumun sakin olduğunu belirtti. Karaca, "Herhangi bir olumsuzluk yok. Eğitimle ilgili de bir aksama yok. Aileler çocuklarını okullarına bırakıyorlar. Herhangi bir binada hasar da yok" dedi. Kendilerine ulaşan herhangi bir olumsuzluğun olmadığını dile getirdi.
'HERHANGİ BİR OLUMSUZLUK YOK'
Akdeniz'de meydana gelen 5 büyüklüğündeki depremin hissedildiği ilçelerden Fethiye'nin Belediye Başkanı Alim Karaca, ilçede durumun sakin olduğunu belirtti. Karaca, "Herhangi bir olumsuzluk yok. Eğitimle ilgili de bir aksama yok. Aileler çocuklarını okullarına bırakıyorlar. Herhangi bir binada hasar da yok" dedi. Karaca, kendilerine ulaşan herhangi bir olumsuzluğun olmadığını dile getirdi.

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ
EK GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK

Haber-Kamera: Cavit AKGÜN- Ercan KAYLI/MUĞLA, (DHA)

====================

Hafriyat kamyonu tehlikesi mahalleliyi korkuttu

İzmir'in Bornova ilçesinde yokuşun başında park halinde duran hafriyat kamyonunun 9 otomobile çarparak maddi hasara neden olması, bu büyük araçların yol açtığı kazaları yeniden gündeme getirdi. Son olayda şans eseri bir can kaybı yaşanmazken, tehlikenin büyüklüğü mahalle sakinlerinin tepkisine neden oldu.
Bornova ilçesinin Meriç Mahallesi'nde, park halindeyken aşağı kayan hafriyat kamyonunun 9 araca çarptığı korku dolu anlar, akıllara, İstanbul'da da birçok kez yaşanan yine hafriyat kamyonu terörünü getirdi. Çoğunlukla kentsel dönüşüm nedeniyle yapılan kazılardan çıkan malzemelerin taşındığı hafriyat kamyonları, yolda, sokakta, kaldırımda hatta en işlek caddelerde bile herkesin karşısına çıkıyor. İzmir'de geçen salı günü yaşanan kazada da, o an sokakta herhangi bir vatandaşın bulunmaması olası bir faciayı önledi. Kazanın olduğu sırada evin içinde bulunduğunu anlatan mahalle sakinlerinden Murat Kayıkçı, kazanın şoförün ihmalinden kaynaklanmış olabileceğini öne sürerek, "Gürültü duyunca dışarı çıktım. Bir ses duydum, 'kaçın kaçın' diye bağırıyordu. Kamyon da o sırada araçlara vura vura yolun sonuna kadar gitti. Kaçın diye bağıran kişinin sayesinde sokaktakiler de kendilerini kurtardı. Yolda insan olsaydı kurtulma şansı yoktu. Karşı yönden bir araç da gelebilirdi, kaçma şansı yoktu. Hepimiz çok korktuk" dedi.
'TEDBİR ALINMAZSA KAZALAR ARTAR'
Bu kazalarda bir ihmalin söz konusu olduğunu söyleyen Makina Mühendisleri Odası İzmir Şube üyesi Mehmet Özsakarya, ağır yük taşıyan kamyonları kullanan insanların eğitimli olması gerektiğine dikkat çekti. Özellikle hafriyat taşıyan kamyonları kullanan sürücülerin yorucu bir iş yaptığına dikkat çeken Özsakarya, bu işi yapan insanların sağlık açısından sıkı kontrollerden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Bazı teknik gerekliliklerden de söz eden Özsakarya, "Özellikle bu araçlarda rötardır denilen bir sistemin olması gerekir. Bu sistem yükü sadece frene bırakmayan, motordan çıkan kuvveti tekerleklere iletirken sınırlayıcılık sağlayan bir düzenektir. Eski araçlarda bu düzenek yok. Ayrıca kamyonların bakımlarında kullanılan yedek parçaların standartlara uygun olması önemlidir. Balataların tutuculuğu mutlaka denetlenmeli. Bakım sonrası kontrol formları, konusunda uzman kişiler tarafından düzenlenmeli. Özellikle Almanya'da çok yaygın olan filo mühendisliği var. Ama bu mühendislik dalı Türkiye'de bilinmiyor. Otobüs, kamyon ve tır filolarında filo mühendislerinin bilgi birikimine önem verilmeli. Bazı araçlarda hız kesiciler şarttır. Araç 80 kilometreden yukarı gitmemelidir. Bu kazalar tedbirler alınmadığı sürece artarak devam edecek" diye konuştu.
'O KAMYONUN MAHALLE ARASINDA OLMAMASI GEREKİRDİ'
Son dönemde hafriyat kamyonlarının neden olduğu kazaların giderek sıklaştığına dikkat çeken Özsakarya, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin mevcut yapısı itibariyle yerleşim yerleri, iş yerleri ve atölyeler karmakarışık vaziyette konumlanıyor. Sanayi siteleri ve yerleşim alanları keskin çizgilerle ayrılmıyor. Türkiye'de bu kazaların sıfıra indirilmesi mümkün değil. Çünkü bu araçlar yine şehir içlerinde hareket edecek ve kazalara neden olacak. Binalar yapılırken yerleşim yerlerinde bu tür hafriyat kamyonlarının en az dolaşabileceği şekilde planlanması lazım. Ama bu 3 büyükşehirde pek olası gözükmüyor. Emniyet tedbirleri alınmalı. Yani böyle bir hafriyat kamyonunun öyle mahalle arasında, evlerin yakınında olmaması gerekirdi. Ucuz atlatılmış şanslı bir kaza. Ama ucuz atlatamadığımız kazalar da oluyor. İstanbul'da bir halk otobüsünün otobüs durağına girmesini örnek verebiliriz. O halk otobüsünün frenleri uygun muydu, şoförün fiziki bir rahatsızlığı var mıydı, araştırılmalı. Kaza olmadan denetlemelerin yapılması gerekir."
DİK YOKUŞLARDA TAKOZA DİKKAT
Nakliye işiyle uğraşan kamyon şoförü Murat Tülekoğlu da benzer kazaların yaşanmaması için sürücülerin dikkat etmesi gereken noktalarla ilgili bilgi verdi. Yük taşıyan kamyonların park edildikten sonra aracın imdadının, yani el freninin çekilip çekilmediğinin mutlaka kontrol edilmesi gerektiğini söyleyen Tülekoğlu, "Eğer dik bir yokuşta kamyonu park ettiyseniz, hele yükünüz varsa önüne mutlaka takoz koymalısınız. Kamyonların 20 bin ya da 30 bin kilometrede sanayide frenlerine bakılmalı. Hava hortumları kontrol edilmeli. Bakımları aksatılmamalı. Ufak bir hortumun ucundayız. Hortum delindiği zaman bu tür kazalar yaşanabilir" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
------------
-Kazanın yaşandığı yerden detay görüntü,
-Sokaktan geçen kamyonlardan görüntü,
-Vatandaş röpü,
-Anons,
-Makine mühendisi Mehmet Özsakarya ile röp,
-Kamyon şoförü Murat Tülekoğlu ile röp,
-Kamyonun içinden detay görüntü.

Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR, (DHA)

================================

Kızının okula gidebilmesi için veresiye yol yaptırdı

Muğla'da, çiftci Ramazan Korkut (48), toprak dağ yolu bozuk olduğu için servis aracının evlerinin bulunduğu yere girememesi nedeniyle okula gitmekte güçlük yaşayan 6 yaşındaki kızı Gamze Korkut için 4 kilometrelik yolu stabilize hale getirtti. Artık okuluna rahatlıkla gidebilen küçük Gamze büyük sevinç yaşarken, maddi durumu iyi olmayan baba Korkut ise veresiye olarak 20 bin liraya yaptırdığı yolun parasını nasıl ödeyeceğini kara kara düşünmeye başladığını söyledi.
Muğla'nın Menteşe ilçesinin Yemişendere Mahallesi'nin Tembeller mevkiinde yaşayan evli ve 1 çocuk babası çiftçi Ramazan Korkut, kızı için yaptığı fedakarlıkla takdir topladı. 3 yıl önce evi yanan, bu nedenle tüm birikimini harcayan Korkut, yaşadıkları yere giden dağ yolunun bozuk olması nedeniyle servis aracı giremediği için geçen yıl kızı Gamze Korkut'u ana sınıfına gönderemedi. Bu yıl, Menteşe ilçe merkezindeki Şehbal Baydur İlkokulu'nda birinci sınıfa başlayan küçük Gamze'nin yol sıkıntısı devam etti. Menteşe Belediyesi'ne yolun yapılması için başvuran Ramazan Korkut, 'Orman yolu olduğu için yapamıyoruz' cevabı aldı. Bunun üzerine Korkut, 1 kepçe ve 4 kamyon kiraladı. Belediye bir kamyon, orman ise bir greyder desteğinde bulundu. 6 gün boyunca süren çalışmalar sonucu düzeltilen ve çakıl dökülen 4 kilometrelik yol, stabilize hale getirildi. Daha önce babası tarafından traktörler ile anayola götürüldükten sonra servise binebilen Gamze'nin yol çilesi bu sayede sona ermiş oldu. Artık evlerinin önünden servise binen ve okulunun önünde inen küçük kızın mutluluğu, fotoğraf karelerine yansıdı.
Ramazan Korkut, yolun kötü olmasından dolayı servis aracının gelmediğini belirtip, "Kızımı bir kez evin önünden alan servis şoförü daha sonra bana 'Yolun iyi değil, bir daha buraya gelemem' dedi. Milli Eğitim'den yetkililer gelerek yolda incelemede bulundu. Onlar da, 'Yolu kendin yaptırırsan kızın ancak o zaman servis ile okula gider' cevabını verdi. Yolu yaptırmaya mecbur kaldım, çünkü aksi takdirde kızım okula gidemeyecekti. Veresiye olarak yatırdığım yol için 20 bin lira borçlandım. Maddi durumum zaten iyi değil. Şimdi üzerine bir de veresiye olarak yatırdığım bu yol için yapılan masraf eklendi. Nasıl ödeyeceğimi kara kara düşünmeye başladım" dedi.
Servis şoförü Fatih Aydın da, "Aracın girebileceği bir yol değildi. Artık sabah alıp, akşam bırakacağız. Çocuklarımız bizim geleceğimiz. O yola girseydim araçta bulunan diğer öğrencilerin can güvenliğini riske atardım. Herkesin beni anlayışla karşılayacağını umuyorum" diye konuştu.
Okulun önünde servis aracından inen Gamze Korkut'un mutluluğu ise yüzüne yansıdı. DHA muhabirinin yolculuğun nasıl geçtiği sorusu üzerine, "Çok güzel" diye cevap veren küçük Gamze, "Yolumuz yapıldı. Şimdi okuluma çok daha rahat bir şekilde gidebiliyorum" dedi.

Görüntü Dökümü
------------
-Ramazan Korkut ve kızı Gamze Korkut'un el ele tutuşup yürümesi
-Ramazan Korkut ve kızı Gamze'nin yolda kürek ve çapa ile çalışması
-Servis aracının okulun önüne gelmesi ve Gamze'nin araçtan inip yürümesi
-Yoldaki çalışmadan cep telefonu görüntüsü
-Ramazan Korkut ile röp.
-Gamze Korkut ile röp.
-Servis şoförü Fatih Aydın ile röp.

Haber: Cavit AKGÜN - Kamera: Aykut KURT / MUĞLA, (DHA)

============================

Van'da samanlık ve aracın yakıt deposunda 331 kilo 160 gram eroin yakalandı

Van'ın Edremit ilçesinde polisin düzenlediği operasyonda, bir evin samanlığında, saman çuvalları ve aracın yakıt deposuna zulalanmış 331 kilo 160 gram eroin ele geçirildi. Olayla ilgili 6 şüpheli gözaltına alındı.
İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şebisi ekipleri, Edremit ilçesinin Eminpaşa Mahallesi'nde bir evde uyuşturucu olduğu ihbarı üzerine harekete geçti. Operasyon düzenleyen ekipler, narkotik köpek 'Lisa' yardımıyla evde ve evin yanındaki samanlıkta arama yaptı.Yapılan detaylı aramada evin samanlığında, saman çuvalların arasına ve aracın yakıt deposuna zulalanmış 331 kilo 160 gram eroin ele geçirildi. Olayla ilgili A.D., E.D., H.D., T.D., F.D. ve V.D yakalanarak gözaltına alınırken, soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü
------------
-Samanlıkta narkotik köpek 'Lisa' yardımıyla yapılan arama
-Çuvarlaların arasında eroin tespit edilmesi
-Çuvallarda ele geçirilen eroin
-Narkotik köpek 'Lisa' eroin dolusu çuvalları tespit ederken
-Aracın yakın deposunuda eroin paketleri çıkartan polis ekipleri
-Samanlıkta eroin paketlerini çıkartan polis ekipleri
-Eroinin ele geçirildiği samanlık
-Ele giçirilen eroinden genel görüntü

BOYUT:315 MB

Haber-Kamera: Orhan AŞAN/VAN,(DHA)-

=====================

Ege Denizi'nde 9 ayda 36 bin 600 kaçak göçmen yakalandı

Ege Bölgesi'ndeki illerden yasa dışı yollarla yurt dışına çıkmaya çalışan toplam 36 bin 600 kaçak göçmen, bu yılın ilk 9 aylık döneminde Sahil Güvenlik ekiplerince yakalandı.
İçişleri Bakanlığı Sahil Güvenlik Komutanlığı, Ege Denizi'nde düzensiz göçle mücadele faaliyetlerine yönelik 1 Ocak ile 27 Eylül 2019 arasındaki 'Düzensiz Göç İstatistikleri Raporu'nu yayınladı. Bu yılın ilk 9 aylık döneminde, 36 bin 600 kaçak göçmenin yasa dışı yollarla Yunan adalarına kaçmaya çalışırken yakalandığı açıklandı. Kaçak geçişisin en yoğun olduğu zaman ise mayıs ve ekim ayları olarak öne çıktı. Geçişler sırasında 29 mültecinin öldüğü, 51 organizatörün ise yakalandığı belirtildi. Düzensiz göç faaliyetlerinin ise genellikle İzmir'in Dikili ve Çeşme, Muğla'nın Bodrum ve Datça, Aydın'nın Kuşadası ve Didim ilçeleri ve Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde yoğunlaştığı görüldü. Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından düzensiz göçün engellenmesi için 2 arama kurtarma gemisi, 37 Sahil Güvenlik botunun yaklaşık 2 bin saat seyir yaptığı, 13 helikopterin de görev yaptığı bildirildi.
Sahil Güvenlik Komutanlığı verilerine göre; 2018 yılında düzensiz göç olay sayısının 656 olduğu, 25 bin 398 mültecinin ve 61 organizatörün yakalandığı açıklandı. 65 kişinin denizlerde yaşamını yitirdiği belirtildi. Bu yıl, kaçış girişimi ve mülteci sayısı yüzde 10 artarken, ölümlerde azalma görüldü.

Görüntü Dökümü
------------
- Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan alınan mülteci yakalanma görüntüleri (ARŞİV)

Haber- Kamera: Ali GÜNDOĞAN / MARMARİS (Muğla), (DHA)

==========================

2 bin 700 yıllık kalede tescil çalışması

Erzurum'da Demir Çağ'dan kaldığı belirlenen kalenin tescil edilerek korunması için çalışma başlatıldı. Deniz seviyesinden 2 bin 342 metre yükseklikte, yaklaşık 2 bin 700 yıl önce yapıldığı tahmin edilen kalede incelemede bulunan Erzurum Müze Müdürü Hüsnü Genç, "Kaleyle ilgili gerekli değerlerdirmeleri yaptıktan sonra 2863 sayılı kanun kapsamında korunması gereken taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilmesi için çalışmalara başlayacağız" dedi.
Merkez Yakutiye İlçesine bağlı Güngörmez Mahallesi'nde definecilerin saldırısına uğrayan tarihi kale için Erzurum Müze Müdürlüğü harekete geçti. Erzurum'a yaklaşık 25 kilometre uzaklıktaki Güngörmez Mahallesi'nin yanındaki dağda kayalıklar üzerine inşa edilen tarihi yapıyı inceleyen Müze Müdürü Hüsnü Genç, Demir Çağ döneminden günümüze kadar ayakta kalmayı başaran önemli yapılardan biri olduğunu belirtti. Yapı tekniği olarak düzgün olmayan poligonal taşlar üzerine ana kaya üzerinde inşa edilen kalenin Demir Çağ dönemi ve Hititler'de görüldüğünü ifade eden Hüsnü Genç, sur genişliğinin 3 metre olduğunu kaydetti. Kalenin depreme dayanıklı olarak inşa edildiğine dikkat çeken Genç, "Bu kaleyi diğer tarihi yapılardan ayıran özellik depreme dayanıklı olarak inşa edilmiş olması. Günümüz tabiriyle kolon sütun tarzında çıkıntılar yapılarak muhkemleştirilerek günümüze kadar sağlam gelmesi sağlanmış" diye konuştu.
Beşik kemerden yapılan kalenin giriş kapısının definecilerin saldırısı sonucu tahrip edildiğini ifade eden Müze Müdürü Hüsnü Genç, tarihi eserin korunması için gerekli adımların atılacağını kaydetti. Kaleyle ilgili tespitlerini yaptıklarını vurgulayan Genç, şunları söyledi:
"Yerleşim yerinin sapa bir noktada olması ve bölgedeki son mahalle olması sebebiyle kale korunaklı kalmış. Müze Müdürlüğü olarak kaleyle ilgili tespitlerimizi yaptık. Gerekli değerlendirmeleri yaptıktan sonra 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescili için çalışmalar başlatacağız."

Görüntü Dökümü
------------
-Kalenin drone görüntüleri
-Kalenin genel ve detay görüntüleri
-Müze Müdürü Hüsnü Genç'in tarihi yapıyı incelemesi
-Definecilerin kazdıkları alanların görüntüsü
-Müdür Hüsnü Genç'in kale duvarını incelemesi
-Kale incelemesinden genel ve detaylar
-Müze Müdürü Hüsnü Genç ile röp

Haber-Kamera: Salih TEKİN / ERZURUM, (DHA)

===========================

Bereketin simgesi nar, uzak doğu yolcusu

İzmir'in Selçuk ve Foça ilçelerine bağlı kırsal mahallelerde nar hasadı başladı. Bereketin ve bolluğun simgesi olan nar, ihracatçıların da gözdesi oldu. Vitamin deposu olan narın bu yıl ilk kez Uzak Doğu pazarına girmesi hedefleniyor.
İzmir'deki Selçuk ilçesinin Barutçu Mevkisi'nde narenciyeye alternatif gelir kaynağı olarak üretilen nar, bu yıl yüzleri güldürdü. Kıpkırmızı narlar önce dalından kesildi, işletmelere götürüldükten sonra ise boylarına göre paketlendi.
Narın kendileri için çok kıymetli bir meyve olduğunu ifade eden Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, içleri olgunlaşmış ve rengini bulmuş narların kesildiğini ve paketleme yerlerine götürüldüğünü söyledi. Nar üretiminin son 7-8 yılda daha fazla yaygınlaştığını belirten Uçak, "Hicaz narının dikimi çoğaldı. Talep de artıyor. Rusya, Almanya, Irak gibi 68 ülkeye nar gönderiyoruz. Son derece memnunuz. Bu yıl da iyi bir sezon geçirmeyi diliyorum. Üreticiler de kalite, verim ve fiyatlardan gayet memnun. Nar üretiminde hava şartları iyi gittikten sonra herhangi bir risk yoktur. Sadece gece çok soğuk, gündüz çok sıcak olursa, ürün sıcaklık farklarından etkilenebilir. Narda çatlamalar olabilir. Çatlayan narları meyve suyu olarak kullanıyoruz. Böylece onlar da katma değere dönüşüyor. Hiçbir kaybımız olmuyor" dedi.
Ege İhracatçılar Birliği (EİB) olarak 2018 yılında toplam 114 milyon dolarlık, 207 bin ton nar ihraç ettiklerini anlatan Hayrettin Uçak, yeni pazarlara açılmayı hedeflediklerini söyleyerek şöyle konuştu:
"2018 yılında 68 ülkeye nar ihracatı yaptık. Bu yıl geçen seneye göre daha iyi olmasını umuyoruz. Hedefimiz bu rakamın üzerine çıkmak. İhracatta yüzde 10'luk bir artış olmasını umuyoruz. EİB olarak iki Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi (UR-GE) projesi hazırlanıyor. Nar, çekirdeksiz taze üzüm ve kiraz üzerinde çalışıyoruz. Narımızı Uzak Doğu'da tanıtacağız. Kiraz da ilk kez Çin'e ihraç edildi. Narı da ilk kez Uzak Doğu'ya göndereceğiz."
ÜRETİCİNİN ALICI BULMA SORUNU YOK
Selçuk ilçesindeki Barutçu Mevkisi'nde 20 dönüm bahçesi bulunan Süleyman Özver (60) verimden oldukça memnun olduğunu söyleyerek, "Tarlamda 25 kişi çalışıyor. Bir günde yaklaşık 12 ton nar çıkarıyoruz. Bu narlar 20 güne biter. Bu sene verimden memnunuz. Bu yıl ürünlerin fiyatı da arttı. Narım para ediyor. 7 yıldır aynı kişiye satıyorum. Kime satacağım diye bir sıkıntım yok" dedi. Nar kesip ailesinin geçimine destek olmayı amaçlayan üniversite öğrencisi Mine Kara (22) da bu işi severek yaptığını söyledi. Yevmiyeyle çalıştığını anlatan Kara, "Açıköğretimde üniversite okuyorum. Ama aileme destek olmak da istiyorum. Mandalina ve nar kesiyoruz. Babam dayıbaşıdır. Ben de iki senedir tarladayım. Kendi bahçemiz de var. Bu nedenle bu işi çocukluğumdan beri biliyorum. Yağmurda biraz zor oluyor. Onun dışında bir zorluğu yok" diye konuştu. İki çocuk annesi Şükriye Çakal ise şunları söyledi:
"İki çocuğum var, ikisini de okuttum. Bu mevsimde nar kesiyoruz. Sabah 05.00'de kalkıyoruz. 06.30 gibi işe başlıyoruz. Çocuklarım için çalışıyorum. Sezon yaklaşık 20 gün sürüyor. Bahçenin durumuna göre süre değişiyor. İşin zor tarafı da var, güzel tarafı da var. Hep birlikte eğlenerek çalışıyoruz. Yorucu ama çalışmayana para yok. Eşim emekli birlikte çalışıyoruz."
FOÇALI ÜRETİCİ DESTEK İSTEDİ
İzmir'in Foça ilçesindeki nar üreticileri ise aracıların verdiği fiyatların maliyeti bile karşılamadığını iddia etti. Foça'ya bağlı kırsal Ilıpınar Mahallesi'nde 10 yıldır üretim yaptığını belirten Doğan Güçlü, pek çok üreticinin vazgeçtiği ürünü inatla yetiştirmeye devam ettiğini söyledi. Doğan Güçlü, "Bin ağaçtan fazla narım var. 20 ton civarında ürün elde ediyorum. Kendi öz kaynaklarımızı kullanarak, kendi ellerimizle bu ağaçları diktik. 10 yıldır emek verdik, büyüttük. Bu narların çiçeklerinin, meyvelerinin ve yeşilliklerinin verdiği manevi haz bizi çok mutlu ediyor. Ancak emek veriyoruz, burada insanlar çalışıyor, maddi getirisi ise çok az. Geçen yıl 20 ton civarında üretim yaptım. Bunu Menemen Emiralem toptancı haline götürdüm. Küçük ve çatlak olanları almadıkları gibi geri kalanlara kilo başına 80 kuruş fiyat verdiler. Bu para ne ilaca, ne gübreye, ne budamasına, ne toplamasına, ne suyuna yetti. Almadıkları 5 ton narı kamyonetime yükledim eşe dosta, fakir fukaraya hayır olsun diye dağıttım. İyi niyetliyim ama üreticiyim. Özellikle Sayın Tarım Bakanımızdan bizler gibi iyi niyetli üreticilere mazot, gübre ve özellikle elektrik faturalarında yardımcı olmalarını istirham ediyoruz" dedi.
Nar üreticilerinin tamamına yakınının ağaçlarını söktüğünü, yerlerine zeytin ağacı diktiğini anlatan Güçlü, şöyle devam etti:
"Biz de sabrımızın son limitindeyiz. Bundan 10 yıl önce arz talep doğrultusunda hesap yapılmadan, üretici özendirilerek, bölgede adeta seferberlik halinde büyük ölçüde nar ekimi yaptırıldı. Şimdi üretici gerçekten çok zor durumda. Ben burayı söksem, dümdüz etsem, buğday, pamuk eksem hatta kiraya versem daha karlı olur."

Görüntü Dökümü
-------------
-Nar hasadından detay görüntü,
-Nar ağaçlarından ve meyveden görüntü,
-Hayrettin Uçak ile röp,
-Üretici ve işçilerle röp,
-Anons,
-Foça'dak nar bahçesinden görüntü,
-Doğan Güçlü ile röp.

Haber: Nevra UÇKAÇ / Kamera: Mustafa KÖPRÜLÜ - Seyfi GÜL / İZMİR, (DHA)

==============================

En Çok Aranan Haberler