Barış Pınarı Şehidi Topçu, törenle memleketine uğurlandı
Barış Pınarı Harekatı kapsamında terörden temizlenen Suriye'nin Resulayn bölgesinde, arama tarama faaliyetleri sırasında önceden tuzaklanan el yapımı (EYP) patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan İstihkam Uzman Çavuş Suat Topçu'nun cenazesi, Şanlıurfa'da düzenlenen törenin ardından Osmaniye'nin Kadirli ilçesine uğurlandı.
Resulayn'da PKK/PYD terör örgütünün tuzakladığı el yapımı patlayıcının (EYP) infilak etmesi sonucu şehit olan İstihkam Uzman Çavuş Suat Topçu için Şanlıurfa GAP Havaalanı'nda tören düzenlendi. Törene Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, 20. Zırhlı Tugay Komutanı 20'inci Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Oktay Ağbuğa, İl Jandarma Komutanı Albay Sabri Kirişçi, Emniyet Müdürü Selçuk Doğan, Başsavcı Tolgahan Öztoprak ve şehidin silah arkadaşları katıldı. Saygı duruşuyla başlayan törende şehidin öz geçmişi okundu. İl müftüsü tarafından okunan dualar eşliğinde 2 çocuk babası şehit İstihkam Uzman Çavuş Suat Topçu'nun Türk bayrağına sarılı tabutu, askeri helikopterle memleketi Osmaniye'nin Kadirli ilçesine götürülmek üzere yola çıktı.
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
Haber-Kamera: Ali LEYLAK/ŞANLIURFA (DHA)-
=======================
Palamut diye tombik satıyorlar
Hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle palamut, balıkçıların ağlarına takılmadı. Bunu fırsat bilen bazı esnaf, tombik balığını palamut etiketiyle satmaya başladı. İki balık arasındaki farkı anlatan balıkçılar, tüketicileri dikkatli olmaları konusunda uyardı.
1 Eylül tarihinde açılan balık sezonunda palamut sıkıntısı yaşanıyor. Özellikle son 2 yıldır tezgahlarda oldukça bol olan palamut, bu sezon balıkçıların ağlarına takılmadı. Balıkçılar bu yıl istedikleri kadar palamut avlayamazken, bu durum tezgahlara da yansıdı. Palamudun olmaması sebebiyle çipura ve levrek fiyatlarında beklenen indirim etiketlere yansımazken, çipura ve levrek geçen yılın bu dönemlerine göre iki kat daha pahalı satılıyor. Geçen yıl palamudun bol olması sebebiyle 10-15 TL arasında satılan levrek ve çipura, bu sezon 25-30 TL'den alıcı bekliyor. Palamut sıkıntısını bazı esnaf fırsata çevirdi ve ona çok benzeyen tombik balığını 'palamut' etiketiyle satmaya başladı.
'TALEP ÇOK, PALAMUT YOK'
Güzelbahçe Balıkçı Hali'ndeki esnafların tezgahlarına da bu sezon palamut düşmedi. Vatandaşların kendilerine en çok 'Palamut var mı' diye sorduklarını belirten Osman Kocabıyık (38), "Palamut, en fazla rağbet gören balıkların başında geliyor. Çünkü palamut hem lezzet olarak hem de ekonomik olarak önemli bir balık. Ancak bu sene havaların soğumaması sebebiyle palamut çıkmadı. Palamut çıkmadığı için çipura ve levrek fiyatlarında da beklenen indirim olmadı. Talep var, fakat balık yok. Talebin olmasını fırsat bilen bazı esnaf da tombik balığını palamut diye satıyor. İki balık arasında ciddi lezzet farkı var" dedi.
'ET FİYATLARIYLA YARIŞIYOR'
Güzelbahçe Balık Hali esnaflarından Mutlu Evren (30) de balık fiyatlarının artışına dikkat çekerek, şöyle dedi:
"Denizlerimizde maalesef balık azaldı. Bu yüzden palamut da bu sene çıkmadı. Rağbet çok ama balık yok. Bu sezon büyük ihtimalle tezgahlarda palamut göremeyeceğiz. Bu yüzden diğer balıkların fiyatlarında da ciddi bir artış var. Balık fiyatları, et fiyatlarıyla yarışır hale geldi. Palamudun olmaması sebebiyle bazı fırsatçılar tombik balığını palamut etiketiyle satıyorlar. Ancak insanları bir kere kandırırsınız. Ben bir balıkçı olarak bunu yapanları kınıyorum. Palamudun üzerine çizgi varken, tombiğin üzeri beneklidir. Müşteriler bu ayrımı yaparak iki balık arasındaki farkı anlayabilirler."
'PALAMUT BEYAZ OLUR'
Palamut ile tombik balığının eti arasında ciddi farklar olduğunun altını çizen Balıkçı İsmail Enerdil (40), vatandaşlara şu öneride bulundu:
"Palamut almak için balıkçılara giden müşteriler, balığı takoz dilim olarak kestirsinler. Balık kesildikten sonra eti beyazsa o balığı gönül rahatlığıyla palamut olarak alabilirler. Ancak balık kesildiğinde eti siyahsa aldıkları balık torik veya tombiktir. Çünkü Karadeniz palamudunun eti bembeyaz olur. Bunun yanı sıra güvenilir balıkçılardan alışveriş yapsınlar."
Görüntü Dökümü
------------
-Balık halinden görüntü
-Balıkçılardan görüntü
-Balıkçılar röportaj
-Balık temizleme görüntüsü
Haber: Tolga TAHÇI -Kamera: Tekin GÜRBULAK /İZMİR, (DHA)
===================
Kayıp babası için Diyanet'e anons çağrısında bulundu
İzmir'in Çeşme ilçesinde, kızının evinden alışveriş yapmak için çıkan ve bir daha geri dönmeyen demans hastası Hasan Basri Bubur'dan (90), 177 gündür haber alınamıyor. Bubur'un kızı Rüçhan Bubur (51), babalarını bulmak için hemen her yolu denediklerini belirterek, "Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan yardım istiyoruz. Kaybolduğu dönemde camilerde yaptırdığımız anonslar çok etkili olmuştu. Babam, camiye giden bir insan olduğu için bu yöntemin denenmesini rica ediyoruz. Camilerden yapılacak anonslar bizim için çok değerli" dedi.
Olay, 11 Mayıs'ta, Germiyan Mahallesi Bahçelievler Sitesi'nde meydana geldi. Demans ve tansiyon hastası Hasan Basri Bubur, iftar yapmak için kızı Peyman Bubur Baran'ın evine gitti. İftardan sonra markete gideceğini söyleyip, evden çıkan 3 çocuk babası, emekli Bubur, bir daha geri dönmedi. Meraklanan yakınları Bubur'u ararken, jandarmaya haber verdi. Arama çalışması başlatan jandarma ekiplerine, AFAD ve AKUT ekipleri de destek verdi. Bubur'un gidebileceği yerler araştırılırken, AFAD bünyesindeki kokuya duyarlı köpekler de arama çalışmalarında kullanıldı. Sitenin üstündeki ana yola kadar koku alan köpekler, daha sonra tepki vermeyince Bubur'un bu noktadan sonra ulaşım aracına binmiş olabileceği değerlendirildi. Çalışmalar bu yönde devam ederken
Bubur'un ailesi, gri pantolon ve siyah montla evden çıkan yaşlı adamı görenlerin güvenlik güçlerine haber vermesini istedi. Aradan geçen 177 güne rağmen bulunamayan yaşlı adamın kızı Rüçhan Bubur, babalarını aramaktan vazgeçmeyeceklerini belirterek, şunları söyledi:
"Babam, ablamın yazlığındayken çarşıdan alışveriş yapmak istediğini söylüyor. O sırada bahçeyle uğraşan eniştem, babam çıktıktan sonra elini yıkayıp peşine düşmüş. Ancak babamı o tarihten bu yana bulamıyoruz. Ne duyan ne de bir gören var. Kime sorduysak bulamadık. Yapılan arama çalışmalarında, babamın ana yola kadar gittiğini öğrendik. 6 ay boyunca babamızı aramaktan vazgeçmedik. İzmir'in hemen her ilçesine giderek kayıp ilanları astık. Bunun yanı olayı sosyal medya da duyurup babama ulaşmaya çalıştık. AKUT ve AFAD'ın çalışmalarıyla da arayışımız devam etti. Babamın kaybolduğu çevre
farklı yöntemlerle araştırıldı. Ablamın evi ve çevresindeki tüm arazide de çalışmalar yapıldı ancak sonuç alamadık."
'CAMİLERDEN ANONS EDİLSİN'
Babalarını bulmak için bütün yolları denediklerini ifade eden Bubur, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan yardım talebinde bulunarak, şöyle dedi:
"Aramalarımıza rağmen İzmir'de, ne kendisini ne de ölüsünü bulamayınca, başka bir şehre gidebileceğini düşündük. İnterpol aracılığıyla Yunanistan ve adalar kıyılarında da arama çalışmaları başlattık. Akla gelebilecek her yolu denediğimizi düşünüyorum. Hiçbir şekilde bulamamış olmak çok üzücü. Biz, babamın bulunması için Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan da yardım istiyoruz. Kaybolduğu dönemde camilerde yaptırdığımız anonslar çok etkili olmuştu. Babam, camiye giden bir insan olduğu için bu yöntemin denenmesini rica ediyoruz. Camilerden yapılacak olan anonslar bizim için çok değerli."
Görüntü Dökümü
-------------
- Rüçhan Bubur ile röportaj
- Kadının afiş asması
- Babasının fotoğraflarını vatandaşlara göstermesi
- Genel ve detay görüntüler
Haber: Tolga TAHÇI - Kamera: Melis KARAKUZULU /İZMİR, (DHA)
======================
Bankta yaşayan kadın, sıcak yuvaya kavuştu
İzmir'de sağlık sorunları nedeniyle işe gidemeyen, kirasını ödeyemediği için evinden çıkarılan ve hastane bahçesindeki bankın üzerinde yaşamını sürdüren 35 yaşındaki Özlem Bozkurt, hayırseverlerin yardımıyla sıcak bir yuvaya kavuştu. Günler sonra ilk kez bir yatakta uyuyan Bozkurt'un tek isteği iki çocuğuna kavuşmak.
İkinci eşinden ayrılıp kimsesiz kalan iki çocuk annesi Özlem Bozkurt, oturduğu evi kaybedince 20 gündür Buca ilçesindeki Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi'nin bahçesinde, bir bankın üzerinde yaşamını sürdürüyordu. Sokakta yaşamanın çok zor olduğunu söyleyerek kendisine kalacak bir yer temin edilmesini isteyen Bozkurt'un sesini, DHA'da yayınlanan haberin ardından hayırseverler duydu. Bozkurt, Gaziemir ilçesindeki iki odalı bir eve yerleştirildi. İlk eşinden doğan çocuklarının Ankara'da anneanneleriyle birlikte kaldığını ve onunla görüşmediğini söyleyen Özlem Bozkurt, 7 yıl süren ikinci evliliğini de bitirince sokakta yaşamaya mahkum oldu. Bulaşıkçı olarak bir restoranda çalışırken hastalanıp işe gidemeyen Bozkurt, 45 kiloya düştü. Bankın üzerinde yaşarken askıda ekmekle beslenen Bozkurt, sokakta yaşamanın çok zor olduğunu ve namusunu korumaya çalıştığını anlattı. Hayırsever vatandaşların ona yardımcı olduğunu belirten Bozkurt, şunları söyledi:
"Beni arayıp bu eve getirdiler. Akşamdan beri benim için uğraşıyorlar. Bir odasına yatak ve televizyon koydular. İlk defa günler sonra sıcak bir yatakta uyudum" dedi. Evin kendisine büyük olduğunu ve bir odasına yerleştiğini anlatan Bozkurt, "Muhtara kaydımı yaptırdıktan sonra iş aramaya başlayacağım. Sizin sayenizde evimdeyim. Bana yardım edenlere teşekkür ederim. Bundan sonra benim için her şey daha iyi olacak. Evim burası artık. Ev sahipleri de biraz kendimi toparlamam için bana zaman verdi. Kirayı daha sonra konuşacağız. Akşam beni kendi evlerinde ağırlayıp yemek yedirdiler. Benimle çok ilgilendiler. Ben bulaşıkçılık yapıyorum. Günlük işler de bana yeter. Kısa sürede çalışacak yer bulurum. Evde sadece yatacak yer var. Buzdolabı ve ısıtıcı lazım."
Yaşadığı zor günlerden ailesinin haberi olmadığını söyleyen Bozkurt, "Ailemin sokakta kaldığımdan haberi yoktu. Kimse beni aramadı. Sokakta olduğumu, ne durumda olduğumu bilmiyorlar. Çocuklarımı burada ağırlamak isterim. Evlatlarımın başımın üstünde yeri var. Yeter ki gelsinler. Kendime yatacak yerim yoktu o yüzden onları çağıramıyordum. Şimdi gelseler çok mutlu olurum" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
-Özlem Bozkurt'un odasından detay görüntü,
-Evden ve mutfaktan detay görüntü,
-Özlem Bozkurt ile röp.
Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Melis KARAKUZULU / İZMİR, (DHA)
==================
Üniversite öğrencisi, kuyuya atlayıp intihara kalkıştı
Konya'da üniversite öğrencisi Abdullah Ü. (21), yaklaşık 3.5 metrelik boş su kuyusuna atlayıp intihara kalkıştı. İntihardan vazgeçen Abdullah Ü., aradığı polise yerini belirtmek için attığı konum sayesinde kurtarıldı.
Olay, dün akşam saatlerinde merkez Meram ilçesi Camiikebir Mahallesi Tavus Baba Sokak'ta meydana geldi. Selçuk Üniversitesi Adalet Meslek Yüksekokulu 2'nci sınıf öğrencisi Abdullah Ü., polisi arayıp intihar amaçlı bu su kuyusuna atladığını belirtip telefonu kapattı. Bunun üzerine alarma geçen polis, itfaiye ve sağlık görevlilerine de haber verdi. Ardından kuyunun yerini belirlemek için Abdullah Ü. ile telefonla temasa geçen polis, bulunduğu bölgenin belirlenmesi için konum atmasını söyledi. Bu sırada polis ve itfaiye ekipleri de bölgedeki su kuyularını bulup tekrar kontrol etmeye çalıştı. Bölgede arama yapan Cinayet Büro Amirliği ekipleri, atılan konum sayesinde ıssız bölgedeki kuyuyu buldu. Orada bulunan ağaç dalını uzatarak Abdullah Ü.'yü yaklaşık 3.5 metre derinliğindeki kuyudan çıkarttı.
'NASIL DÜŞTÜM BİLMİYORUM'
Yaklaşık 4 saat kuyuda kaldığı gözlemlenen Abdullah Ü., gazetecilerin 'Kuyuya nasıl düştünüz? 'sorusuna, "Nasıl düştüğümü hatırlamıyorum" cevabını verdi. Abdullah Ü., polise sabah yatağından kalktığında kendisini iyi hissetmediğini, ekonomik ve ailevi sorunları nedeniyle kuyuya atladığını belirterek, "Ekonomik sıkıntım nedeniyle atladım. Kafam yerinde değildi. Buraya nasıl geldim, burada ne yapıyorum hatırlamıyorum" dedi.
Abdullah Ü., sağlık kontrolünden geçirilmek üzere ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Abdullah Ü.'nün birkaç gün önce de bir arkadaşına sosyal medyadan intihar edeceği işaret eden mesaj atıp bunu paylaşmasını istediği belirlendi. Arkadaşı tarafından paylaşılan mesajında, anne ve babasının dünyanın en iyi insanı olduğunu, 14 yaşından itibaren hep bir şeyleri sorguladığını, bugüne kadar yaptığı birçok işte başarı elde edemediğini ve bu süreçle ekonomik olarak edindiği borçların adeta bir dağ oluşturduğunu yazdığın görüldü. Abdullah Ü. mesajının son bölümünde ise, "Siz siz olun bu hayatın tadını çıkarın. Ama öncesinde bu hayatı kendinize cehennem etmemeyi öğrenin. Hakkınızı helal edin" yazısı dikkat çekti.
Görüntü Dökümü
------------
- Kurtulan Abdullah Ü.'den detay
-Abdullah Ü.'nün gazetecilere açıklaması
- Abdullah Ü.'nün polise olayı anlatması
- Atladığı kuyudan detay
Haber- Kamera: İsmail AKKAYA- Tolga YANIK KONYA-DHA
======================