HABER

DHA YURT BÜLTENİ-3

SAKARYA'DA DOĞAL GAZ HATTINDA PATLAMA SONRASI YANGIN (EK) 1)BAĞEVİNİ SARAN YANGIN SÖNDÜRÜLDÜ Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekipleri, AFAD, jandarma ve BOTAŞ'a bağlı ekipler dağ yollarında güçlükle ilerleyerek olay yerine ulaşırken, BOTAŞ'a ait doğalgaz boru hattında çıkan yangın, doğalgazın kesilmesiyle bir süre sonra söndü.

SAKARYA'DA DOĞAL GAZ HATTINDA PATLAMA SONRASI YANGIN (EK)
1)BAĞEVİNİ SARAN YANGIN SÖNDÜRÜLDÜ

Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekipleri, AFAD, jandarma ve BOTAŞ'a bağlı ekipler dağ yollarında güçlükle ilerleyerek olay yerine ulaşırken, BOTAŞ'a ait doğalgaz boru hattında çıkan yangın, doğalgazın kesilmesiyle bir süre sonra söndü. Heyelana bağlı olarak doğalgaz boru hattının hasar görmesi sonucu çıktığı tahmin edilen yangının, doğalgaz hattının yakınında bulunan bir bağ evine sıçradığı görüldü. İtfaiye ekipleri bağ evini saran yangını söndürdü. Yangının fındık ağaçlarına da hasar verdiği görüldü. Ekiplerin bölgede incelemeleri devam ediyor.
HEYELAN PATLAMAYA NEDEN OLDU
Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, Bozüyük-Adapazarı doğalgaz iletim hattı üzerinde çıkan yangınla ilgili olarak, "Saat 07.55 gibi bir yangın ihbarı vardı. Ekipleri olay yerine gönderdiğimizde Bozüyük-Adapazarı iletim hattı üzerinde bir yangın olduğu tespit edildi. Hemen ekipleri gönderdik güvenlik önlemi alındı. Daha önce heyelana maruz bir bölge olduğu için ilk değerlendirmemiz burada heyelana bağlı olarak bir gaz kaçağının ve yangının olduğu şeklinde. Çok yakınında bir yerleşim yeri yok. Dolayısıyla can kaybımız da yok. Şu anda doğalgaz tümüyle kesildi. İlimiz gaz konusunda herhangi bir sıkıntı çekmeyecek, çünkü diğer hatlardan desteklenecek. Ekipler şu anda olay yerinde müdahale devam ediyor. Can kaybının olmaması en büyük tesellimiz" dedi.

SAKARYA/DHA

2)IRAK ÖZEL TEMSİLCİSİ EROĞLU: IRAK'TA BİR EYLEM PLANI HAZIRLAMAYI PLANLIYORUZ

IRAK Özel Temsilcisi ve Ak Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu, "Bu hafta salı ve çarşamba günleri Ankara'da bir toplantı yapacağız. Ya ocak ayı sonu ya da şubat başında Irak'a giderek orada onlarla ortak toplantı yapmayı ve bir eylem planı hazırlamayı planlıyoruz" dedi. Irak Özel Temsilcisi ve Ak Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu, dün Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya ile Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban'ı ziyareti sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu. Irak'la ilgili ticaret, su ve altyapıyla ilgili önemli meselelerin olduğunu söyleyen Veysel Eroğlu, Irak Devlet Başkanının talebiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini Irak Özel Temsilcisi olarak tayin ettiğini anlattı.
Eroğlu, "Şu anda biz değişik bakanlıklardan olmak üzere, başta Dışişleri Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan bir ekip oluşturduk. Önümüzdeki hafta salı ve çarşamba günleri Ankara'da bir toplantı yapacağız. Ben de Irak'ta yapılacak olanları detaylı şekilde biliyorum. Ya ocak ayı sonu ya da şubat ayı başında Irak'a giderek orada, onlarla ortak toplantı yapmayı ve bir eylem planı hazırlamayı planlıyoruz" dedi.
Geçen hafta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Irak'la ilgili yaptığı toplantıyı da anlatan Eroğlu, bu tür toplantıların farklı bakanlıklarda devam edeceğini aktardı. Dışişleri Bakanlığı'ndan da çalışma grubuna bir kişi istediklerini aktaran Eroğlu, şöyle devam etti:
"Onlar da verdi. Daha sonra birlikte neler yapabileceğimizi ele aldık. Daha sonra Ticaret Bakanlığını ziyaret ettim. Devlet Su İşleri (DSİ), Su Yönetimi Genel Müdürlüğü ve Türkiye Su Enstitüsü'ndeki ekibim zaten benim eski bakanlığımdaki arkadaşlar. Ticaret Bakanlığı'ndaki arkadaşlarla da güzel bir temasımız oldu. Orada ticareti geliştirmek için bir takım görüşmeler yaptık. Önümüzdeki hafta da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızla da görüşmeler yaparak müteşekkir bir heyetle bir eylem planı hazırlayacağız. Irak'a da faydalı olacağımıza inanıyorum. Orada büyük hedeflerimiz var. Onları da Irak'la birlikte gerçekleştireceğimizi ifade edebilirim."

Görüntü Dökümü
------------------------
- Genel Başkan Yardımcısı Kaya ve Eroğlu'nun belediyeye gelişi
- Kaya ve Eroğlu başkan Çoban'ın makamına geçerken
- Makam odasından genel detaylar
- Veysel Eroğlu konuşma
- Genel Yardımcısı Kaya konuşma
- Başkan Çoban Kaya'ya hediye takdim ederken
- Kaya belediyeden ayrılırken detay

HABER- KAMERA: Satılmış AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR, (DHA)

===========================================

3)'EL ŞAKASI' NEDENİYLE ARKADAŞINI ÖLDÜRDÜ, CEZAEVİ İZNİNDE KENDİNİ ASTI

ADANA'da kahvede okey oynarken el şakası yüzünden çıkan tartışma sonucu arkadaşı Mehmet Mutlugil'i öldüren Ergün B.(47), cezaevinden bir hafta izin alıp, geldiği Adana'daki ormanlık alana giderek, kendini ağaca asarak yaşamına son verdi.
Merkez Seyhan İlçesi Ziyapaşa Bulvarı üzerindeki bir kahvehanede, 7 Eylül 2014'te, arkadaşlarıyla okey oynayan Mehmet Mutlugil'in yanına bir arkadaşı Ergün B. geldi. İddiaya göre Ergün B., Mutlugil'e sevmediği bir el şakası yaptı. Bu davranıştan hoşlanmadığını söyleyip tepki gösteren Mehmet Mutlugil, oyunu bırakıp kahveden çıktı. Arkasından giden Ergün B., "Bana posta koyamazsın" diyerek tartışmaya başladı. Bir anda kavgaya dönüşen olayda Ergün B., üzerinde taşıdığı bıçağı çıkarıp, Mehmet Mutlugil'i karnından ve koltuk altından yaraladı. Mutlugil, tedavi gördüğü hastanede 2 gün sonra hayatını kaybetti. Tutuklanan Ergün B. ise 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
İZNİNİN SON GÜNÜYDÜ
Ergün B. bir hafta önce Mersin'de kaldığı cezaevinden izin alarak Adana'ya geldi. Bugün teslim olması gereken Ergün B., Çukurova Üniversitesi Balcalı Kampüsü'ndeki ormanlık alanda o çevrede spor yapan vatandaşlar tarafından ağaca asılı halde bulundu. İhbar üzerine olay yerine gelen 112 ekipleri Ergün B.'nin hayatını kaybettiğini belirledi. Ergün B.'nin cenazesi otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu'na kaldırılırken polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü
------------------------
- Olay yeri inceleme ekiplerinin görüntüsü
- Olay yerindeki ambulans ve polis araçlarının görüntüsü
- Cesedin taşınması tabuta katılması
- Ölen adamın fotoğrafı
- Zanlının fotoğrafı
- Cenaze aracının gidişi Genel ve detay görüntüler

SÜRE:02'21" BOYUT:260 MB
Haber-Kamera:Can ÇELİK-Eser PAZARBAŞI/ADANA,(DHA)

==================================================

3)METRUK BİNADA YANGIN KORKUTTU

ANTALYA'da, 3 katlı metruk bina, henüz belirlenemeyen bir nedenle tüm katlarında eş zamanlı yangın çıktı. İtfaiye ekipleri tarafından söndürülen yangının, kundaklama sonucu çıktığı tahmin ediliyor. Muratpaşa ilçesi Altındağ Mahallesi 150. Sokak'taki 3 katlı metruk binada henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Yangını fark edenlerin haber vermesi üzerine olay yerine Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken, itfaiye görevlileri yangına müdahale etti. Yaklaşık bir saat süren çalışma sonunda yangın söndürüldü. İtfaiye ekipleri, elektrik bağlantısı bulunmayan binanın her katında aynı anda başlayan yangının kundaklama sonucu çıkmış olabileceğini belirtti. Metruk binanın kısa bir süre önce yıkımına başlandığını kaydedilirken, yangının çıkış nedeniyle ilgili inceleme başlatıldı.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Çatı katın yanarken görüntüsü
-İtfaiye ekiplerinin balkondan hortum çekerken görüntüleri
-İtfaiye araçlarının görüntüsü
-Detaylar

Haber: Semih ERSÖZLER-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,(DHA)

==============================

4)KAZA YAPAN ALKOLLÜ SÜRÜCÜ, 'KEŞKE ÖLSEYDİM' DİYEREK AĞLADI

ZONGULDAK'ın Ereğli ilçesinde otomobiliyle takla atan alkollü sürücü, eniştesine sarılıp 'keşke ölseydim' diyerek ağladı. Kaza, saat 05.00 sıralarında Kestaneci Mahallesi Osmanlıoğlu Sokak'ta meydana geldi. İlyas A. yönetimindeki 67 UA 232 plakalı otomobil, kontrolden çıkarak yol kenarında bulunan deponun duvarına çarptıktan sonra takla attı. Devrilen otomobilin sürücüsü İlyas A., kendi imkanlarıyla araçtan çıktı. Kazayı ufak sıyrıklarla atlatan İlyas A., gelen sağlık ekibinin kendisine müdahale etmesine izin vermedi. Polisin yaptığı kontrolde İlyas A.'nın 2.25 promil alkollü olduğu tespit edildi. Kaza yerine gelen eniştesine sarılan İlyas A., 'keşke ölseydim' diyerek ağladı. Bir süre sonra gelen eşi E.A. da, "Ben sana arabayı bırak, taksiyle gel dedim." diyerek eşine tepki gösterdi.
Otomobil sürücüsü İlyas A., ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Otomobil ise kaza yerinden çekici ile kaldırıldı. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü
------------------------
-Takla atan otomobil
- İlyas A.'ya polislerin alkolmetre üfletmesi
-İlyas A.'nın ağlaması
-Eşi Emine A.'nın gelmesi
-Kaza yerinden detaylar
-Aracın çekici ile kaldırılması
Süre: (4.52) Boyut: (900 MB)
Haber-Kamera: Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak),(DHA)

===============================================

5)KENDİSİ 53, BÖBREĞİ 95 YAŞINDA

ANTALYA'da, diyaliz hastası Fatma Ünal'a(53), 8 yıl önce beyin ölümü gerçekleşen Nadire Gözütok'un(87) böbreği nakledildi. Bağışçısının fotoğrafını çerçeveletip evinin duvarına asan Ünal, "Nakil olduğumda 45 yaşındaydım. Şimdi ben 53, böbreğim 95 yaşında" dedi.
Muğla'nın Fethiye ilçesinde oturan ev hanımı Fatma Ünal'a, 1996 yılında yüksek tansiyon, halsizlik ve sürekli uyku şikayetleriyle gittiği hastanede kronik böbrek rahatsızlığı teşhisi konuldu. 3 çocuk annesi Fatma Ünal, ilaç tedavisi görmeye başladı. 2008 yılında şikayetleri artan Ünal, Antalya Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne başvurdu. Yapılan tetkiklerde ilaç tedavisinin sonuç vermediği ve her iki böbreğinin de iflas ettiği belirlendi. Antalya'ya yerleşerek hemodiyalize başlayan Ünal, nakil için 2011 yılında Sağlık Bakanlığı Böbrek Bekleme Sırası'na adını yazdırdı. Ünal'a, 3 ay sonra müjdeli haber geldi. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde, 87 yaşında beyin ölümü gerçekleşen Nadire Gözütok'un ailesi tarafından bağışlanan bir böbreği, Ünal'a nakledildi. Gözütok'un diğer böbreği ise 42 yaşındaki Türkan Tokdemir'e nakledildi.
'HASTAMIZI NAKİK İÇİN HAZIRLAYIN'
Doktorların, "Hastamızı nakil için hazırlayalım" sözleriyle mutlu olduğunu, 2 saat süren operasyon sonunda böbreğin başarılı şekilde kendisine nakledildiğini anlatan Fatma Ünal, "Nakil yapıldığında ben 45, böbrek ise 87 yaşındaydı. Bugün ben 53, böbreğim ise 95 yaşında. Organ bağışının yaşı yok. İnsanlar hiçbir zaman 'Ben yaşlıyım organlarım işe yaramaz' demesin. 95 yaşındaki böbreğimle kendimi çok sağlıklı hissediyorum" diye konuştu.
FOTOĞRAFINI ÇERÇEVELETİP DUVARINA ASTI
Böbrek naklinden bir süre sonra gazetelerde çıkan haberlerden bağışçısının Nadire Gözütok olduğunu öğrendiğini belirten Fatma Ünal, hem çıkan gazete haberinin kupürünü hem de Nadire Gözütok'un fotoğrafını çerçeveletip, evinin duvarına astığını söyledi. Her gün fotoğrafın önünde Gözütok için dua ettiğini aktaran Ünal, "Herkes bir gün organ bekleyebilir. O nedenle organlarımızı bağışlayalım. Nadire Gözütok ve ailesi benim için çok önemli. Her gün dua ediyorum, mekanı cennet olsun" dedi.
ÜÇ KEZ RUNTALYA'YA KATILDI
Böbrek nakli nakli sayesinde ikinci hayatını yaşadığını kaydeden Fatma Ünal, "Rutin tedavilerim sürüyor. Üç defa Antalya'da düzenlenen Runtalya Maratonu'na katıldım. Akdeniz Böbrek Hastaları ve Organ Nakli Sosyal Yardımlaşma Derneği'nin üyesiyim. Organ nakli ve bağışıyla ilgili tüm organizasyonlarda yer alıyorum. Bu yıl mart ayında düzenlenecek Runtalya Maratonu'na yeniden katılıp organ naklinin önemine dikkati çekeceğim" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü
------------------------
-Fatma ÜNAL'ın detay görüntüleri
-Fatma ÜNAL ile röp
-O tarihte yapılan haberin detay görüntüsü
349MB// 3.09 SN HD

Haber:Erol AKKIR- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA-(DHA)

=======================================================

6)EVE GİREN HIRSIZLAR SUÇ ÜSTÜ YAKALANDI

KONYA'da bir eve hırsızlık için giren Osman S. ve Hakan Ç. ile onlara dışarıda gözcülük yapan Raziye Ç., polis tarafından suç üstü yakalandı.
Olay, dün gece Selçuklu ilçesi Selahattin Eyyübi Mahallesi Yeşil Bayır Caddesi'nde meydana geldi. Osman S. ve Hakan Ç., bir evin kapısını zorla açıp içeri girdi. Raziye Ç. de onlara dışarıda gözcülük yaparken durumu fark eden çevredekiler polis ve başka bir yerde olan ev sahibine haber verdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Polis, Osman S. ve Hakan Ç. ile gözcülük yapan Raziye Ç.'yi herhangi bir şey çalamadan suçüstü yakaladı. Gözaltına alınan 3 kişi poliste daha önceden de hırsızlık kaydı olduğu belirlendi.

Görüntü Dökümü
------------------------
- Şüphelilerin Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirilmesi
- Genel ve detay

(Haber- Kamera: Mehmet IŞIK KONYA DHA))

============================================

(ÖZEL)

7)KANUNİ'NİN YAPTIRDIĞI TARİHİ MESCİDE YENİ DÖNEM METAL DOĞRAMA TAKILDI

MUĞLA'nın Yatağan ilçesindeki Kanuni Sultan Süleyman'ın Rodos seferi sırasında yaptırdığı mescit, han ve köprünün restorasyonunun aslına uygun yapılmadığı ortaya çıktı. Yapılardaki orijinal taşların yerine traverten taşların döşendiği, pencerelerde dönemin çok uzağında demir doğramalar yapıldığı, 497 yıllık tarihi köprünün ise kemerlerinden birinin yıkıldığı belirlendi. Valilik, restorasyonun aslına uygun olarak yapılmamasını gerekçe göstererek hakedişin sadece yüzde 36.65'lik bölümünü Yatağan Belediyesi'ne ödedi. Parasının tamamını alamayan yüklenici firma ise belediyeye karşı hukuk mücadelesi başlattı.

Kanuni Sultan Süleyman'ın 1522 yılındaki Rodos seferi sırasında Yatağan'ın Bozüyük Mahallesi'nde yaptırdığı, defineciler tarafından talan edilen mescit, han ve köprünün,bölge turizmine kazandırılması için 2014 yılında çalışma başlatıldı. Muğla Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı'nın (YİKOB) mali desteğiyle mescit, han ve köprünün restorasyon işi için 26 Kasım 2014 tarihinde 15 firmanın katılımıyla ihale yapıldı. İhaleyi alan firma ile Yatağan Belediyesi arasında yer teslimi sözleşmesi imzalandı. Ardından restorasyon çalışmalarına başlandı. Ancak restorasyon çalışmaları, 2015 yılında proje ile yapım aşamasında ortaya çıkan farklılıklar nedeniyle durduruldu. Daha sonra Yatağan Belediyesi yeni bir proje hazırladı ve proje Muğla Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylandı. Başlangıçta hazırlanan projede restorasyonu yapılacak hanın üzerinin kapalı olması planlanırken, yeni hazırlanan projede açık olması dikkat çekti. Ayrıca hazırlanan projede köprünün restorasyonu da 2'nci projeden çıkartıldı. 2'nci projede belirtilen şekilde mescit ve hanın restorasyonu tamamlandı. Ancak mescit ve hanın aslına uygun olarak restore edilmediği ortaya çıktı. Taş motifli kubbenin sıvandığı, pencere ve kapıların doğramalarının döneminden çok uzak metalden yapıldığı, çevrelerine taş sütunlar yerine traverten taş kullanıldığı ve ayrıca restorasyon sırasında kullanılan bazı malzemeler nedeniyle mescidin su akıttığı görüldü. Handa da benzer yanlışların yapıldığı tespit edildi.

RODOS SEFERİ SIRASINDA YAPILAN KÖPRÜ RESTORASYON SIRASINDA YIKILDI İDDİASI
Rodos Seferi sırasında kullanılan ve 2'nci projede restorasyondan çıkartılan taş köprüde ise ilk proje aşamasında hatalar yapıldığı da tespit edildi. Köprünün 3 kemerinden birinin restorasyon sırasında yıkıldığı belirlendi. Restorasyonun tamamlanmasının ardından yüklenici firma, Yatağan Belediyesi'nden ihale bedeli olan 1 milyon 258 bin 331 liranın ödenmesini istedi. Bunun üzerine Belediye, Valilik'ten hakedişin yatırılmasını talep etti. Ancak Valilik, restorasyonun aslına uygun olarak tamamlanmadığını ileri sürüp, Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Ait Katkı Payına Dair Yönetmelik hükümleri gereği, söz konusu ihale bedelinin sadece yüzde 36.65'lik bölümünü ödedi. Bunun üzerine parasının tamamını alamayan yükleci firma Yatağan Belediyesi hakkında hukuk mücadelesi başlattı. Muğla Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanı Vali Yardımcısı Fethi Özdemir, konuyla ilgili DHA muhabirine yaptığı açıklamada, kendilerinin mevzuat doğrultusunda yapmış oldukları finansal desteğin dışında restorasyon çalışmasıyla ilgili herhangi bir dahilleri bulunmadığını belirtip, proje tamamen Yatağan Belediyesi tarafından yürütüldüğünü söyledi.

'YİKOB TAAHHÜT ETTİĞİ DESTEĞİ SAĞLAMADI' İDDİASI
Yatağan Belediyesi Fen İşleri tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamada ise kapatılan Bozüyük Belde Belediyesi tarafından hazırlanıp Muğla Koruma Bölge Kurulu'nca onaylanan projenin daha sonra Yatağan Belediyesi'ne devir olduğu vurgulandı. Açıklamada, yüklenici firmaya yer tesliminin yapılmasının ardından 2 ay sonra şiddetli yağmurun neden olduğu selin, restorasyon çalışmaları sürdüğü sırada köprünün yıkılmasına sebep olduğu öne sürüldü. Köprünün yıkılmasının restorasyonla ilgili olmadığı iddia edildi. Açıklamada şöyle dendi:

"Han ve mescitte yeni bulgulara ulaşılmasından dolayı ilk proje müellifine idare olarak röleve projelerini hazırlanması talep edilmiştir. Proje müellifi, projeyi yerine getirmediğinden dolayı İhale Kanunu'na göre Belediye tarafından röleve projesi hazırlanıp, Muğla Koruma Bölge Kurulu onayı alındı. Ardından da han ve mescitteki çalışma tamamlandı. Valilik, projenin yüzde 95'ini ödemek için taahhütte bulunmuş ancak yüzde 36.65'ini ödemiştir. Buna rağmen restorasyonlar tamamlanıp, geçici kabulleri yapılmıştır."

'KAŞ YAPAYIM DERKEN GÖZ ÇIKARMIŞLAR'
Kanuni'nin Rodos Seferi sırasında Muğla sınırları içerisinde yer alan güzergahın turizme kazandırılması için Muğla Valiliği tarafından hazırlanan Kanuni Yolu Projesi'nin komisyon üyelerinden Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Osmanlı Kültür Tarihi Araştırmacısı Prof. Dr. Namık Açıkgöz ise yaşanaları "Kaş yapayım derken göz çıkarmak" olarak değerlendirdi. Açıkgöz, şunları söyledi:

"Kanuni Sultan Süleyman Rodos Seferi esnasında, 24 Temmuz 1522 günü Bozüyük nahiyesinde otağını kurdu. Sefer hazırlıkları başladığında güzergahtaki lojistik hazırlıklar çerçevesinde muhtemelen Bozüyük Köprüsü de yapıldı. 1990'lara kadar kullanılan 3 gözlü köprü, ayaklarının bastığı toprak zeminin aşınması sonucu göçtü. Geçtiğimiz yıllarda restore edilmeye çalışılırken toprak zeminin kayması hesap edilmeden restore edilmeye başlanmış olacak ki dere üzerindeki ayaklar daha da ayrılarak göçmüş. Ayrıca cami ve han restorasyonunda bir takım yanlışlıklar yapılmış. Mesela pencereler aslına hiç uymayan bir metal doğrama ile yapılmış. Vaktiyle yapılan yanlışlığı bir yetkiliye ilettiğimde 'Hocam anıtlar kurulu böyle onaylanmış' dedi. Bozüyük mimari eserleri Kanuni'nin yöredeki en önemli izleridir. Korunmasında ve restorasyonunda özen gösterilmelidir."

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Restore edilen mescidin görüntüsü
-Restore edilen hanın görüntüsü
-Yıkılan tarihi köprüden görüntü
-Genel ve detal görüntüler

Haber-Kamera: Burak Alper KUŞ / YATAĞAN (Muğla), (DHA)

==================================

8)ANTİKA PAZARI'NDA OSMANLI MÜCEVHERLERİNE YOĞUN İLGİ

İZMİR'de her ayın 2'nci haftası açılan Antika ve Koleksiyon Pazarı, vatandaştan yoğun ilgi görüyor. İhtişamlı mücevherlerden 100 yıllık yemek takımlarına, pikaplardan saat koleksiyonlarına antika değeri taşıyan her türlü objenin sergilendiği pazar, tarihi değeri olan birçok eşyayı İzmirlilerle buluşturuyor. Pazarda en büyük ilgi 16 bin TL değerindeki 1 karatlık elmas yüzüğe gösterildi.

İzmir Karaca Sineması'nda her ayın 2'nci haftası açılan Antika ve Koleksiyon Pazarı, vatandaştan yoğun ilgi görüyor. 45 farklı standın bulunduğu pazarda, ihtişamlı mücevherlerden 100 yıllık yemek takımlarına, pikaplardan saat koleksiyonlarına kadar antika değeri taşıyan her türlü obje sergileniyor. Geçen yıl ocak ayından beri düzenlenen pazarda İzmir ve çevresinden gelen koleksiyonerler ürünlerini sergileyerek, tarihi değeri olan birçok eşyayı satışa sunuyor.
Aynı zamanda Ayvalık Bit Pazarı orginazatörü olan Antika ve Koleksiyon Pazarı'nın organizatörü Deniz Tuhan Erbak, "Ayvalık'taki sistemi İzmir'e yakışacak şekilde buraya uyarladık. Geçen yıl ocak ayından beri yapıyoruz, ancak nisan ayından sonra yazın organizasyona ara veriyoruz. Çünkü yazlık yerlere giden vatandaşlar çoğunlukta oluyor. Bu yıl eylül ayında başladık mart sonuna kadar da devam edeceğiz. Antika Pazar, her ayın 2'nci pazarı kuruluyor. Burada 45 farklı stantımız var. Genel olarak İzmir ve çevresindeki ilçe ve illerden gelen esnaflarımız var. Antika değeri olan her şey sergileniyor. İzmirliler yoğun ilgi gösteriyor. Antika ve koleksiyon, tarih sevgisi olan kesime hitap ediyor" dedi.

MOZAİK HEYKELLERİNİ SERGİLEDİ
Antika Pazarı'nı oldukça samimi ve sıcak bir ortam olarak değerlendiren heykeltıraş Fergül Yücel, "İsveç ve Londra'da bu tarz pazarlara sıklıkla gidiyorum. Yurt dışında oldukça yaygın. Ancak İzmir'de kendi kültürüne karşı sanat objelerine yönelik bir çekingenlik var. Bunu böylesi antika pazarlarının kıracağını düşünüyorum. Çocuklarıyla pazar gezisine çıkan vatandaş, sanat eserleriyle tanışma fırsatı bulacak, hem de artcraft ve antika ürünleri denilen kumaşı, metali ve cam işlerini görecek. Oldukça heyecan verici bir şey. İzmir için bu kültürel bir ifade. Buradan yerel yöneticilere sesleniyorum; Lütfen bu tarz sergilere destek versinler. Hem turizmi arttırır hem sanata sevgiyi arttırır hem de kapalı mekanlardan, galerilerden uzaklaştırır. Benim kendi ürettiğim bronz küçük heykelleri, seramik, mozaik işleri sergiliyorum. Bir taraftan da bana ilham veren objeler topladım. Özellikle kuşlara ve güvercinlere çok merakım var. Bunlardan aldığım enerjiyle sanatsal işlerimi yapıyorum. Biraz da başkalarına ilham vermesi için ürünleri sergilemeye başladım, çünkü artcraft el sanatları sanatla kardeştir. Herkes sanatla uğraşırsa, gelecek çok güzel olur" dedi.

EL OYMASINDAN TAKILARA İLGİ
Osmanlı mücevherlerinin yoğun ilgi gördüğünü söyleyen antikacı Serkan Çıtakçı, "Tezgahımızın en değerli ürünü olan tamamı el yapımı eski Osmanlı tarzında yüzüğü 16 bin TL'den satışa sunuyoruz. 1 karat elmas olan bu yüzük, vatandaştan da yoğun ilgi görüyor. Modern olan modeller müşteri tarafından tercih edilmiyor. Kimyo denilen deniz kabuğu üzerine işlenen figürler de müşterilerden yoğun ilgi görüyor. El oymasından yapılan bu ürün çok nadir bulunuyor ve oldukça kıymetli. Bu modellerin bazılarını kolye, yüzük şeklinde satıyoruz ancak orijinal olan bulunamayacağı için satılık değil. Deniz kabuğu figürleri de 400 TL'den satılıyor" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Antika Pazarından genel ve detay görüntüler
-Deniz Tuhan Erbak ile röp.
- Fergül Yücel ile röp.
-Serkan Çıtakçı ile röp.
-Ziyaretçilerle röp.

Haber- Kamera: Hande NAYMAN, Tekin GÜRBULAK / İZMİR, (DHA)

===================================

9)ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİ HALK OZANLARIYLA BULUŞTU

ERZURUM'daki Atatürk Üniversitesi'nde okuyan öğrencilerin kurduğu Aşık ve Şiir Sevenler Topluluğu, 'Gençler Kültürüne Sahip çıkıyor' sloganıyla üniversite gençlerini hak ozanlarıyla buluşturdu. Sobada közlenmiş patates yiyen gençler halk ozanları Rahim Sağlam ve İhsan Yavuzer'in türküleriyle eğlenceli bir kış gecesi geçirdi. 'Aşık ve Şiir Sevenler Topluluğu üyesi Abdussamet Pehlivan, unutulmaya yüz tutmuş kültürleri gençlerle buluşturacaklarını söyledi.

'Aşık ve Şiir Sevenler Topluluğu'nun düzenlediği halk ozanları buluşması, Yakutiye İlçesi'ndeki Temelli Kültür Sanat Merkezi'nde gerçekleştirildi. Atatürk Üniversitesi'nin değişik fakülte ve bölümlerinde okuyan gençler, halk ozanları Rahim Sağlam ile İhsan Yavuzer'in sahne aldığı geceye büyük ilgi gösterdi. Kendi derledikleri türküleri seslendiren halk ozanları, önce gençler için hazırladıkları hoş geldiniz deyişini seslenrdirdi. Halk ozanları zaman zaman da söyledikleri dörtlüklerle ülke gündeminde yaşanılanlara değindi. Limonlu çay ikram edilen gençlere gecenin ilerleyen saatlerinde Erzurum'un kış akşamlarının keyfi, sobada közlenmiş patates ikram edildi. Halk ozanlarının türkülerine bazen alkışlarıyla eşlik eden gençler bazen de cep telefonlarıyla görüntü almaya çalıştı.

Geçen yıl kurdukları toplulukla kültür ve adetleri tanıtmayı hedeflediklerini söyleyen Meslek Yüksekokulu öğrencisi Abdussamet Pehlivan, belediyeler ve gençlik merkezlerinden destek istedi. 5 arkadaşla birlikte görev aldıkları Aşık ve Şiir Sevenler Topluluğu'nun unutulmaya yüz tutmuş kültürleri gençlerle buluşturmaya devam edeceklerini söyledi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Gençlerin kültür merkezinde toplanması
-Halk ozanlarının deyişle gençlere hoşgeldin demesi
-Halk ozanlarının türkü söylemeleri
-Abdussamet Pehlivan'la röp
-Gençlere patates ikram edilmesi
-Patatesleri soyan gençler
-Geceden genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Salih TEKİN / ERZURUM, (DHA)

====================================

10)KIŞ HASTALIKLARININ İLACI KIŞ ÇORBASI

MEDİCAL Park Antalya Hastane Kompleksi Beslenme ve Diyet Bölümü'nden diyetisyen Nafikar Turan, soğuk kış günlerinde grip, nezle ve soğuk algınlığından korunmak için kış sebzeleriyle hazırlanmış çorba içilmesini tavsiye etti. Bir restoranın mutfağında içinde kereviz, zeytinyağı, portakal, limon, soğan, havuç, patates, zencefil, zerdeçal, brokoli, maydanoz, tuz ve karabiber bulunan 'kış çorbası' hazırlayan diyetisyen Turan, müşterilere ikram etti.
Medical Park Antalya Hastane Kompleksi'nden Diyetisyen Nafikar Turan, soğuk kış aylarında vücudun direnç kazanması, bağışıklık sisteminin güçlenerek grip ve soğuk algınlığı gibi mevsim hastalıklarından korunmak için kış sebzelerinden oluşan çorba içilmesini önerdi. Kış çorbalarında mutlaka soğan bulunması gerektiğini ifade eden Turan, lüks bir restoranının mutfağına girerek içinde kereviz, zeytinyağı, portakal, limon, soğan, havuç, patates, zencefil, zerdeçal, brokoli, maydanoz, tuz ve karabiber bulunan şifalı 'kış çorbası' pişirdi. Bir yandan çorbanın hazırlanışını anlatan bir yandan tarifini veren Turan, mutlaka soğan kullanılmasını istedi. Nafikar Turan, soğanın çok iyi antibiyotik özelliği bulunduğunu, içerisindeki C vitamini nedeniyle her çorbada mutlaka kullanılması gerektiğini vurguladı.

KIŞ ÇORBASI BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİYOR
Kış çorbası malzemelerinden patatesin de çok iyi bir enerji kaynağı olduğunu kaydeden Turan, karbonhidrat ve protein içeriği ile C ve D kompleks vitaminleri sayesinde vücut direncini arttırdığını belirtti. Beta karoten özelliği sayesinde iyi bir antioksidan olan havucun içerdiği B ve C vitaminleri sayesinde balgam söktürücü özelliği olduğunu söyleyen Turan, çorbanın malzemelerinin özelliklerini ise şöyle anlattı:
"Çorbamızdaki kereviz içerdiği omega 6 yağ asidi sayesinde vücut direncini arttırıp antioksidan özelliği oluştururken, vücuttaki serbest radikallere karşı da iyi gelerek hastalığa yakalanmayı geciktiriyor. Yine çorbadaki portakal ise tam bir C vitamini deposu. İçerisindeki elementlerden dolayı uzun süre tok kalınmasını sağlayan brokoli de çorbamızın vazgeçilmezi. Baharatlardan zerdeçalın antioksidan özelliği çok yüksek. Zencefil ise hastalığa bağlı bulantıya iyi geliyor ve eklem ağrılarını azaltıyor, ayrıca bağışıklığı güçlendiriyor. Karabiber de bağışıklığı kuvvetlendirip metabolizmayı hızlandırıcı etkisiyle çok önemli."
Nafikar Turan, kış aylarında özellikle portakal, kereviz, maydanoz, patates gibi renkli sebzelerle antioksidan özelliği çok yüksek çorba yaparak soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklardan korunmanın mümkün olduğunu yineledi.

TAM DA HASTALIĞIMDA İHTİYACIM OLAN ÇORBA
Kış çorbasını pişirdikten sonra restoranın müşterilerine ikram eden Turan, çorbayla ilgili düşünceleri de dinledi. Çorbayı içen Şerife Aşık, tam da gripken kendisine ikram edilen çorbanın çok iyi geldiğini söylerken, Ferhan Aşık da çorbanın çok lezzetli olduğunu belirtti.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Diyetisyen Nafikar Turan sebzeler hakkında bilgi verirken
-Çorbanın yapılışından görüntü
-Yapılan çorbanın müşteriye servis edilmesi
-RÖP 1: Şerife Aşık
-RÖP 2: Ferhan Aşık
-Detaylar

Haber: Selma KUNAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,(DHA)

=================================

En Çok Aranan Haberler