HABER

DHA YURT BÜLTENİ-3

1)FATİH TERİM'İN, BABASI YAŞAMINI YİTİRDİ (1) GALATASARAY Teknik Direktörü Fatih Terim'in babası Talat Terim, Adana'da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

1)FATİH TERİM'İN, BABASI YAŞAMINI YİTİRDİ (1)

GALATASARAY Teknik Direktörü Fatih Terim'in babası Talat Terim, Adana'da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

Görüntü Dökümü
-------------------------
- Hastane girişinden görüntüler
- Hastane tabelası

SÜRE: 42" BOYUT: 77 MB

Haber:Akif ÖZDEMİR-Kamera:ADANA,(DHA)

======================================================

2)ANTALYA'NIN 5 İLÇESİNDE FIRTINA VE HORTUM BEKLENTİSİ

ANTALYA'da fırtına ve hortum beklenen 5 ilçeden Kaş'ta ağaçlar devrildi, seraların plastik örtüleri yırtıldı. Demre'de de bazı seralarda ufak çapta hasar meydana gelirken, Kemer, Kumluca ve Finike ilçelerinde ise yer yer şiddetini artıran fırtına ve yağmur devam ediyor.
Meteoroloji 4. Bölge Müdürlüğü'nün tahminlerine göre Antalya'nın Kemer, Kumluca, Finike, Demre ve Kaş ilçelerinde saatteki hızı 100 kilometreyi geçecek fırtına ve hortum riski uyarısında bulunuldu. Antalya Valiliği tarafından bu 5 ilçede bugün beklenen meteorolojik durumu dikkate alınarak, tüm resmi ve özel okullarda eğitime bir gün ara verilmesi kararlaştırıldı.
AĞAÇLAR DEVRİLDİ, SERALARIN ÖRTÜLERİ YIRTILDI
Kaş'ta dün akşam etkili olan fırtına nedeniyle Palamut Mahallesi'nde ağaçlar devrildi, bir trafonun üzerine devrilen ağaç nedeniyle ise mahalleye bir süre elektrik verilemedi. Eşen Çayı kenarındaki ormanlık alanda yangın çıktı. Fırtınanın etkisiyle büyüyen yangına Kaş ve Muğla'nın Seydikemer ilçesindeki orman ekipleri müdahalede bulundu. Saat 22.00 sıralarında başlayan yangın 6 arazöz, 6 teknik eleman ve 20 orman işçisinin çalışmasının ardından kontrol altına alınarak 02.30 sıralarında tamamen söndürüldü. Yangında 7 dönüm kızılçam ormanının zarar gördüğü belirtildi. Yangının çıkış nedeni araştırılıyor.
Kaş'ın Çayköy ve Çavdır mahallelerinde şiddetli rüzgar nedeniyle seraların plastik örtüleri yırtılarak zarar gördü. Kaş'ta fırtınanın etkisini yitirdiği ancak yağmurun devam ettiği belirtildi.
Demre'ye bağlı Beymelek Mahallesi'nin İskele mevkisinde bazı seraların plastik örtüleri fırtına nedeniyle yırtıldı. Demre'de de yağmur etkisini devam ettiriyor.
Kemer'de hafif yağmur etkisini gösterirken, özellikle sahil bölgesinde şiddetli rüzgar devam ediyor. Finike'de dün gece hafif yağmurla birlikte rüzgar da görüldü. İlçede sabah saatlerinde fırtına etkisini artırdı. Kumluca'da gece bir müddet gök gürültülü sağanak etkisini gösterdi. Sabah saatlerinde ise sağanak yerini hafif rüzgar ve hafif yağışa bıraktı.
Antalya kent merkezinde ise sabah saatlerinde hafif yağmur etkili oldu.
Fırtına ve hortum uyarısı yapılması nedeniyle ilçelerde oturan vatandaşlar daha çok kapalı yerlerde kalmayı tercih ederken, sokakların boş olduğu görüldü.

Görüntü Dökümü(KAŞ)
--------------
- Kaş'ta zarar gören seradan görüntüler
- Kaş'ta Sanayi Sitesi'nin uçan çatısı
- Kaş'taki orman yangını
- Finike'de denizden genel görüntü

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ (KEMER)
------------------
- Kemerden genel detaylar

Haber- Kamera: Ahmet ACAR- Levent YENİGÜN- Suat SÖĞÜT- Ramazan SARIKAYALI/ANTALYA, (DHA)

=========================================================

2)DİYARBAKIR'DA TERÖRİSTLERİN SIĞINAK VE MEVZİLERİ İMHA EDİLDİ

DİYARBAKIR'In Hazro, Lice ve Kulp ilçelerinde güvenlik güçlerince düzenlenen operasyonda terör örgütü PKK'lıların kullandığı belirlenen 7 sığınak ve mevzide silah mühimmat ve yaşamsal malzemeler ele geçirildi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR
DİYARBAKIR,(DHA)-

======================================================

3)MOTOSİKLET SEPETİNDE BEBEK ARABASIYLA TEHLİKELİ YOLCULUK

ADANA'da seyir halindeki motosikletin sepetine bebek arabasındaki çocuklarını da koyarak yolculuk eden 8 kişilik aile, görenleri şaşkına çevirdi.Merkez Seyhan ilçesi Cemalpaşa Mahallesi’nde seyir halinde olan 01 MF 097 plakalı sepetli motosikletle yolculuk eden 8 kişilik aile, akan trafikte şaşkın bakışlara aldırmadan yollarına devam etti. Motosikletin sepet kısmına bebek arabasındaki çocuklarını da koyan ailenin o anları, cep telefonu kamerasıyla saniye saniye kaydedildi.

Görüntü Dökümü
-------------------------
- Seyir halindeki motosikletin sepetindeki bebek arabası ve kalabalık aile

SÜRE: 36" BOYUT: 66 MB
Haber-Kamera: Can ÇELİK/ADANA,(DHA)

=======================================================

4)ELEKTRİK FATURASINI AZALTAN CİHAZ GELİŞTİRDİ

ERZURUM'da 'Dadaş mucit' lakaplı elektrik teknisyeni Ebubekir Taşbaşı (57), elektrik sayaçlarında 25 tasarruf sağlayan cihaz geliştirdi.
Erzurum'da yaşayan evli 4 çocuk babası Ebubekir Taşbaşı, son günlerde artan elektrik faturalarını azaltmak için yüzde 25 tasarruf sağlayan bir cihaz geliştirdi. Bugüne kadar hep insanların yararına buluşlar yaptığını söyleyen Taşbaşı, 'Akıllı kutu' adını verdiği 45'inci buluşu sayesinde artık faturaların yüzde 25 daha ucuz geleceğini belirtti. Dadaş Mucit, böylelikle hem ülkenin hem de vatandaşın tasarruf etmiş olacağını söyledi. Taşbaşı cihazla ilgili şu detayları verdi: "Gün boyu prize takılı olan akıllı kutu, şebekeden gelen güçlü akımı yani aktifi reaktife çevirip evde kullanılan cihazlara dağıtıyor. Böylelikle evdeki cihazları yıldırım ve gelen güçlü akımdan da koruyor. Ev ve işyerlerine gelen güçlü akım, sayacı hızlı çevirdiği için faturular kabarık geliyor. Bu akıllı kutu ise sayacın devrini düşürür ve her yere eşit dağıtır. Yaklaşık 150 liraya mal ettiğim cihaz sayesinde halkımızın fazladan ödediği para cebinde kalacak" diye konuştu.
Bugüne kadar hep insanların yararına buluşlar yaptığını belirten Taşbaşı, "ARGE çalışmalarını çok seviyorum. Aklımda bir çok buluş var. Onları da hayata geçirmek istiyorum. Fakat maddi ve manevi desteğe ihtiyacım var. İnsanoğlunun yapamacağı şey yoktur" dedi.

Görüntü Dökümü
---------------------
-Ebubekir Taşbaşı'nın elektrik tamiratından detay
-Ebubekir Taşbaşının geliştirdiği cihazdan detay
-Cihazı prize takarak çalışma sistemini anlatması
-Ebubekir Taşbaşı ile röp

Haber: Turgay İPEK - Kamera: Zafer KUMRU / ERZURUM,(DHA)
SÜRE:03.25 BOYUT:382 MB

======================================================

5)ŞOFÖRDEN 'EMNİYET KEMERLERİNİ TAKMADILAR, ZATEN HEPSİ SARHOŞTU' SAVUNMASI

ANTALYA'nın Akseki ilçesi yakınlarında 3 yıl önce Romen 2 turistin öldüğü, 16 kişinin de yaralandığı midibüs kazasına ilişkin tutuksuz yargılanan şoför Kazım Uğuz (58), "Turistler araca bindiklerinde rehber aracılığıyla hepsine emniyet kemerlerini takmalarını söyledim. Ancak takmadılar, zaten binenlerin hepsi sarhoştu" savunması yaparken, şikayetçilerin avukatlarından Kübra Nur Aslan ise "Sanığın savunmasının aksine araçta emniyet kemeri bulunmamaktadır" dedi. Antalya- Konya karayolunun Akseki yakınlarındaki Gökçebel mevkisinde 14 Mart 2016 tarihinde meydana gelen kazada, Antalya'dan Kapadokya'ya giden Romen turistleri taşıyan Kazım Uğuz yönetimindeki özel bir firmaya ait midibüs, yağış nedeniyle kayganlaşan yolda sürücünün direksiyon kontrolünü yitirmesi sonucu yoldan çıktı. Takla atan midibüste Luminita Rusu olay yerinde, Petrica Postelnicu ise götürüldüğü Manavgat Devlet Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Kazada midibüs şoförü Kazım Uğuz'la birlikte 2'si ağır 16 kişi yaralandı.
3 YILDAN 15 YILA KADAR HAPİS İSTENDİ
Kazaya ilişkin Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, midibüs şoförü Kazım Uğuz'un kullandığı 07 S 4176 plakalı midibüsle Antalya'dan Kapadokya'ya turistleri götürdüğü, yağış nedeniyle kayganlaşan yolda direksiyon kontrolünü yitirmesi sonucu, midibüsün yoldan çıkarak gidişe göre önce sol tarafta bulunan kayalık alana çarpması sonucu ölümlü, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, Luminita Rusu'nun olay yerinde, Petrica Postelnicu'nun ise hastanede vefat ettiği belirtildi. İddianamede, kaza nedeniyle şoför Kazım Uğuz'un 'Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan 3 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
'EMNİYET KEMERLERİNİ TAKMADILAR, HEPSİ ALKOLLÜYDÜ'
Manavgat 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Kazım Uğuz ve tarafların avukatları katıldı. Sanık Kazım Uğuz, olayın istemeyerek gerçekleştiğini ve kendisinin kusuru bulunmadığını belirterek, "Olay günü götürdüğüm tur benim turum değildi, başka bir arkadaşın turuydu. Ancak o arkadaşın aracında emniyet kemerleri çalışmadığı için havalimanında bana verdiler. Ben itiraz ettim ama kabul edilmedi. Turistler araca bindiklerinde rehber aracılığıyla hepsine emniyet kemerlerini takmalarını söyledim. Bu kamera kayıtlarında vardır. Ancak takmadılar, zaten binenlerin hepsi sarhoştu. Yolda giderken dinlenme tesislerinden 15- 20 dakika mola verdik, hareket ederken yine emniyet kemerlerini takmaları gerektiğini ihtar ettim, aksi durumda mesuliyet kabul etmeyeceğimi söyledim" dedi.
'ARAÇ KONTROLDEN ÇIKTI VE DÖNMEYE BAŞLADI'
Olay günü Murtiçi mevkisine vardıklarında yağmur yağdığını anlatan şoför Kazım Uğuz, "Sağa viraja doğru dönerken yol sola meyilli olduğu için araç kontrolden çıktı ve yol üzerinde dönmeye başladı, sol tarafa kayaya çarptı, sonra dönüp sağ arka tarafı aynı yere çarptı, daha sonra durdu" diye konuştu.
'NABZINA BAKTIĞIMDA ATMIYORDU'
Olayın ardından rehberin alnında kan olduğunu ama bir şeyinin olmadığını söylediğini belirten Kazım Uğuz, "Arkamda oturan kadın camdan fırlamıştı. Nabzına baktığımda atmıyordu, diğeri hastanede vefat eden kiloluydu. Kaya ile aracın arasına sıkışmış tüm kaburgaları kırılmıştı. Ambulansı çağırdık ama 15 dakika sonra geldi" dedi.
Sanık Kazım Uğuz, mahkeme başkanının sorusu üzerine olay esnasında aracın hızının 60 kilometre civarında olduğunu da söyledi.
ŞİKAYETÇİLERİN AVUKATI: ARAÇTA EMNİYET KEMERİ YOKTU
Şikayetçilerin avukatlarından Kübra Nur Aslan, sanığın beyanlarını kabul etmediklerini, kaza nedeniyle 2 kişinin hayatını kaybettiğini ve çok sayıda yaralı olduğunu belirterek, "Sanığın savunmasının aksine araçta emniyet kemeri bulunmamaktadır. Hatta müştekiler tercümana 'Sizin ülkenizde emniyet kemeri zorunlu değil mi?' diye sormuş, tercüman da 'Sadece şoförler için zorunlu' şeklinde cevap vermiş. Ayrıca müştekilerin alkollü olmaları hususu sanığın kusurunu etkilemeyecektir. Diğer yandan bazı müştekilerin kaza nedeniyle maluliyetleri devam etmektedir, bu hususta Romanya devletine müzekkere yazılmasını talep ediyoruz" dedi.
Mahkeme dosyadaki eksiklerin tamamlanması için ertelendi.
'ULUSLARARASI YAZIŞMALARDAN DOLAYI UZADI'
Davayla ilgili açıklama yapan şikayetçilerin avukatı Hakan Üncüoğlu, davanın bu kadar uzun sürmesinin, Akseki Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ilk iddianamenin mahkeme tarafından iade edilmesi ve davanın uluslararası boyutunun olması nedeniyle olduğunu vurguladı. Üncüoğlu, "Uluslararası yazışmalar uzun sürmekte, bazen cevaplar çok geç gelebilmektedir. Bunlardan dolayı yasal süreç bu kadar uzadı. Biz bu yıl içerisinde kararın çıkmasını bekliyoruz. Kazayla ilgili açtığımız maddi ve manevi tazminat davaları da sürmektedir" diye konuştu.

Arşiv kaydı: 14 Mart 2016

======================================================

6)TÜRK KAYAKÇILAR, KAÇKARLARDA NEFES KESTİ

RİZE'nin Kaçkar Dağları’nda yapılan helikopterle kayak sporu heliski heyecanı, bu yıl da sürüyor. Avrupa başta olmak üzere farklı ülkelerden gelen yabancı kayakçıları ağırlayan Kaçkar Dağları’nda adrenalin tutkunu Orkun Olgar, Cüneyt Gazioğlu ve Babür Vatansever kayak heyecanı yaşadı. Ayder Yaylası'ndan helikopterle Kaçkar Dağları’nın zirvesine çıkan 3 kayakçı, karla kaplı dik yamaçlarda gerçekleştirdiği kayak nefes kesti.

Dünyada, Alaska, Kanada ve Alp Dağları'nda yapılan Türkiye'de ise sadece Rize'nin Kaçkar Dağları'nda gerçekleştirilen helikopterle kayak sporu heliski heyecanı, bu yıl da sürüyor. Almanya, İsviçre, Fransa, İtalya ve Rusya'dan macera tutkunları geldiği Rize'nin Ayder Yaylası'nda helikopterlerle alınarak dağların zirvesine bırakılıyor, sporcular, kayarak vadilere iniyor. Kaçkar Dağları bu yıl Türk kayakçıları da ağırlıyor. Adrenalin tutkunu Orkun Olgar, Cüneyt Gazioğlu ve Babür Vatansever, Ayder Yaylası'ndan helikopterle Kaçkar Dağları’nın zirvesine çıktı, karla kaplı dik yamaçlarda kayarak iniş gerçekleştirdi. Helikopterle tekrar zirveye bırakılan kayakçılar gün boyu zorlu ve dik yamaçlarda adrenalin yaşadı. 3 kayakçının gösterileri ise nefes kesti. Kayakçılar, kayda aldığı görüntüleri 'Youtube' hesabında yayınlamak için belgesel hazırlığına başladı.

'KAÇKARLAR MUHTEŞEM'

Küçük yaştan itibaren kayak yaptığını anlatan Orkun Olgar "Türkiye ile birlikte Kuzey Amerika, Kanada ve Avrupa’da kayak yaptım. Kaçkarlar gibisi yok, burası muhteşem. El değmemiş dağlara çıktığınız zaman normal basılmış pist gibi değil tabii bazı riskleri var. Hiç bilmediğiniz bir ortamdasınız, çığ riski, çukur, kaya riski var. Güvenlik önlemlerinin çok fazla olması lazım. Bu konuda çok tecrübeli bir ekiple çalıştık. Bu dağlarda kayarak inanılmaz bir tecrübe edindik. Olağanüstü bir kar kalitesi var, bunu sadece biz değil buraya gelen dünyaca ünlü yabancı kayakçılarda söylüyor. 'Dünyanın en kaliteli toz karlarından biri burada' diyorlar. Bizde aynısını düşünüyoruz. Olağanüstü bir cevherin üzerinde muhteşem şeyler yaşayarak çekimlerimizi tamamladık" dedi.

'KAÇKARLARDA BİR ÜST SEVİYEYE ÇIKTIK'

Cüneyt Gazioğlu ise “Kaçkarlarda çok farklı deneyimler yaşadık. Heliski burada bir kıvılcımla çok büyük bir potansiyeli başlatacak. Burada yaşadıklarımızla kendimizi bir üst seviyeye çıkardık. Doğa muazzam. Çok farklı şartlar sunuyor. Helikopterden bakınca uçsuz bucaksız dağları görüyorsun. Arazi çok büyük. Sanki 5-6 Avusturya’yı yan yana koymuşsun. Bir bölgede aranan şartlar yoksa 3 dakika uçuyoruz, bambaşka bir yere varıyoruz. Burası çok zengin. Kış sporları için büyük bir potansiyel, ilerde de devamı gelecek, gelişecektir" diye konuştu.

Babür Vatansever de "Daha önce hava şartları ve çığ riski nedeniyle helikopter ile kayak yapamamıştım. Bu sene muhteşem tecrübeler yaşadık. Kaçkarları sadece kayak alanı olarak düşünmüyorum. Buradan hiçbir şey yapmadan da dönseydim çok mutlu dönerdim. Doğası, insanları, coğrafyası ve azametli dağlarından çok etkilendimö ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü
---------------------
Kayakçıların görüntüleri
Helikopterle zirveye çıkmaları
Kayarak inişleri
Kayakçılarla röp.

Haber: Arzu ERBAŞ - Kamera: Mehmet Can PEÇE RİZE-DHA

========================================================

7)ANTALYA'DAN 20 ÜLKEYE 50 MİLYON DAL 'SEVGİLİLER GÜNÜ' ÇİÇEĞİ

KESME çiçek sektörünün başkenti Antalya'dan, 14 Şubat Sevgililer Günü için Avrupa'nın 20 ülkesine 8 milyon dolarlık 50 milyon dal çiçek ihraç edildi.
Antalya'da üretilen çiçekler, 14 Şubat Sevgililer Günü için Avrupa ülkelerine gönderildi. 20 ülkeye gönderilen çiçeklerde ağırlıklı olarak kırmızı renk tercih edildi. Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı İsmail Yılmaz, 14 Şubat Sevgililer Günü için 8 milyon dolarlık 50 milyon dal çiçeği sevk ettiklerini söyledi.
8 MİLYON DOLARLIK 50 MİLYON DAL ÇİÇEK
Kesme çiçeğin önemli günlerinden birinin de 14 Şubat Sevgililer Günü olduğunu aktaran İsmail Yılmaz, çiçeklerin Avrupa'ya özel TIR'lar ve uçaklarla gönderildiğini söyledi. Sezonun iyi geçtiğini kaydeden Yılmaz, sevgililer gününde özellikle kırmızı renk çiçeklerin tercih edildiğini söyledi. 8 milyon dolarlık çiçek gönderdiklerini belirten Yılmaz, "Sevgililer günü için gül daha önemli ama Türkiye'de iklim nedeniyle tam verim alınamıyor. Bizler de karanfil gönderimi yapıyoruz. Hollanda, İngiltere, Almanya, Romanya ve Bulgaristan'a yüklü miktarda gönderiyoruz. Geçen yıl 55 milyon dallık üretim yapmıştık ama bu yıl iklim koşulları nedeniyle 50 milyonda kaldık" dedi.
2019 HEDEFİ 125 MİLYON DOLAR
Sevgililer gününde iç pazarda da 5 milyon dolarlık hareket yakaladıklarını söyleyen İsmail Yılmaz, geçen sezonun değerlendirmesini de yaptı. Kritik eşik olarak belirledikleri 100 milyon doları kıl payı da olsa geçtiklerini ve bunun sektöre iyi bir hava estirdiğini kaydeden Başkan Yılmaz, "Geçen yıl yüzde 22'lik büyüme ile 100 milyon dolarlık ihracat yaptık. Bu bize moral oldu. Bu moralle bu rakamı 2019'da çok daha yukarı çekeceğiz. Yeni hedefimiz 125 milyon dolar. Hedefi tutturacağımızı düşünüyorum" dedi.
'YATIRIM MALİYETLERİ BİZİ ZORLUYOR'
2023 yılı için 500 milyon dolar ihracat geliri hedeflediklerini anlatan İsmail Yılmaz, bu hedefin gerçekleşmesi için talep ettikleri bazı önemli konuların açıklığa kavuşması gerektiğini söyledi. Rusya ile yaşanan uçak krizinin ardından bu ülkeye ihracatın bir anda kesildiğini anlatan Yılmaz, "Rusya kapısının bir an önce açılması lazım. Sözde açıldı ama Rusya bize yüksek fiyat uygulaması yapıyor. Bu yüzden satamıyoruz. Arazi sorunumuz var. İstediğimiz arazilerin bize tahsis edilmesi lazım ki istediğimiz üretime kısa sürede ulaşabilelim. Enerji ve yatırım maliyetlerinin yüksekliği de bizi zorluyor" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
---------------
-Sera içersinden drone görüntüsü
-Çiçeklerden çalışanlardan detay görüntü
-Röp- İsmail YILMAZ
-Detaylar
-Aslı DURAN'ın anonsu
601 MB// 4.59 SN HD

Haber:Alparslan ÇINAR Kamera:Emrah GÜL ANTALYA-(DHA)

En Çok Aranan Haberler