HABER

DHA YURT BÜLTENİ -3

  ABD'den kargoyla uyuşturucu gönderilen kimyagere gözaltı Amerika'dan kargo ile marihuana ve likit esrar getirten çifte vatandaş kimyager Selin G.

ABD'den kargoyla uyuşturucu gönderilen kimyagere gözaltı

Amerika'dan kargo ile marihuana ve likit esrar getirten çifte vatandaş kimyager Selin G. (37), gözaltına alındı. Uyuşturucuyu bakanlıklardan gerekli izinleri aldıktan sonra kanser tedavisinde kullanacağını öne süren Selin G., mahkemece adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
Seyhan ilçesi Cemalpaşa Mahallesi'ndeki bir kargo firmasının çalışanları, bir spor salonuna teslim edilmek üzere Amerika'dan gelen kargonun içinden ağır kokular geldiğini fark edince, polise haber verdi. İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, spor salonunun çevresinde önlem aldı. Bir süre sonra kargoyu almaya gelen Selin G., sivil polisler tarafından gözaltına alındı. Selin G. emniyete götürüldü.
HEM TÜRK, HEM AMERİKAN VATANDAŞI
Emniyette gelen kargoyu inceleyen ekipler, kutu içinde 70 gram marihuana ve 8 paket içinde likit esrarla birlikte bu maddeyi içmeye yarayan elektronik cihaz buldu. Kimyager olduğunu, hem Türk, hem de ABD vatandaşlığı bulunduğunu söyleyen Selin G., Amerikada bu uyuşturucunun tıbbı kullanım için serbest olduğunu söyledi. Selin G., "Ben Türkiye'de bu maddenin kullanımı için ilgili bakanlıklardan izin çıkarmak istiyorum. Kanser tedavisinde kullanılan bu uyuşturucu için gerekli lisans başvurularında bulunacağım" dedi.
7 dil bilen Selin G,'nin Adana'da hiçbir akrabasının olmadığı, burada lüks otellerde kaldığı ifade edildi. Selin G.'nin ayrıca Amerika'da şirketi olduğu ve maddi durumunun da çok iyi olduğunu iddia etti.
Emniyette işlemleri tamamlanan Selin G. sağlık kontrolünün ardından sevk edildiği mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Görüntü Dökümü
---------
- Zanlının adli tıp birimine getirilmesi
- Zanlının adli tıp biriminden çıkışı
- Adli tıp tabela
- Emniyette narkotik maddelerden genel ve detaylar

SÜRE:01'39" BOYUT:184

Haber:Çağlar ÖZTÜRK-Kamera:ADANA,(DHA)

================

Bankamatiğe kopyalama cihazı yerleştiren şüpheli, suçüstü yakalandı

Konya'da bir bankamatiğin para çekme kısmına kart kopyalama cihazı yerleştiren Nezih Y. (32), durumu fark edip bankamatik yakınında 8 saat bekleyen polis tarafından cihazı almaya geldiği sırada suçüstü yakalandı.
Olay, 22 Şubat tarihinde merkez Selçuklu ilçesinde bulunan bir bankamatikte meydana geldi. İddiaya göre Konya Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, devriye görevi yaparken, bir bankamatiğin para çekme bölümüne kart kopyalama cihazı yerleştirildiğini tespit etti. Bunun üzerine polis, bankamatiğe yakın bir yerde şüphelinin kopyalama cihazının almaya gelmesini bekledi. Pusuya yatan ve 8 saat bekleyen polis, kopyalama cihazını almaya gelen şüpheli Nezih Y.'yi cihazı çıkarmaya çalıştığı sırada suçüstü yakalayarak gözaltına aldı. Nezih Y.'nin kopyalama cihazını alırken polis tarafından yakalanma anları ise bankamatiğin kameraları tarafından saniye saniye görüntülendi.Görüntülerde şüphelinin cihazı sökmeye çalıştığı sırada polislerin aniden geldiği ve Nezih Y.'yi yere yatırıp kelepçeleyerek gözaltına alması görülüyor. Polisteki sorgusunda, ilk kez böyle bir şey yaptığını söylediği öğrenilen Nezih Y., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Görüntü Dökümü
--------------
- Şüphelinin sağlık kontrolüne getirilmesi
- Sağlık kontrolünden çıkması
- Bankamatik'in güvenlik kamerası görüntüleri

Haber- Kamera: Tolga YANIK- Mehmet IŞIK KONYA DHA))

=================

Çamurla rehabilite oluyorlar

Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı (ZİÇEV) Manisa Şubesi'ne bağlı bakım ve rehabilitasyon merkezinde kalan özel öğrenciler, çamuru işleyip vazo, çömlek ve çeşitli objeler yaparak rehabilite oluyor.
Manisa'nın Yunusemre ilçesi Mesir Mahallesi'nde faaliyet gösteren ZİÇEV'de eğitim alan yaşları 20 ile 60 arasında değişen zihinsel engelli 20 öğrenci, oluşturulan sosyal yaşam merkezinde el sanatları ve seramik kurslarına katılarak çeşitli beceriler kazanıyor. Öğrenciler, el sanatları atölyesinde çamuru yoğurup, vazo, çömlek, süs eşyaları gibi ürünler yaparak, rehabilite oluyor. Böylelikle öğrencilerin bilekleri ve refleksleri güçlenmiş oluyor. Özel öğrencilerin yaptığı eserlerin satışa sunulup, elde edilen gelirin öğrencilerin kurs masrafları için kullanılacağı bildirildi. Öğrencilerin seramik dersinde çok keyifli vakit geçirdiğini ifade eden el sanatları öğretmeni Sinan Pakel, "Çamurlarımız vakumlanmış hazır şekilde bize geliyor. Burada öğrencilerimiz çamuru önce yoğuruyor. Ardından çamur yoğrulmaya hazır hale gelince vazo, bardak, çömlek gibi şekiller veriliyor. Öğrencilerimiz bu derse oldukça ilgili.
Burada onların mutlu olduğunu görüyoruz. Derslerinde de gayet başarılılar. Ortaya güzel eserler çıkıyor" dedi.
'YAPTIKLARI İŞTEN ZEVK ALIYORLAR'
ZİÇEV'de görevli sosyolog Funda Öztürk ise rehabilite şeklinin en önemlilerinden birisinin el sanatları olduğunu belirterek, "Sosyolojik açıdan bakacak olursak zihinsel engelli bireylerin eğitimden yoksun olmasını asla düşünemeyiz. İnsanın bir kültürel varlık olduğunu asla unutmamalıyız. Bu dersler sonrasında olumlu sonuçlar aldığımız doğrudur. Öğrencilerimiz de bu tür çalışmalarla kendilerine olan güvenlerinin arttığını, kendilerini ve dünyayı sorgulayabildiklerini, eleştirme, öğrenme, bilgilenme, işe yaradıklarını ve ürettiklerini görebilmekteler. Bu durumda biz kesintisiz eğitime devam diyoruz. İnsan var olduğu sürece her yaşta öğrenebilir. Öğrencilerimiz yaptıkları işten zevk alıyorlar, daha mutlular ve kendilerini güvende hissediyorlar" diye konuştu.
ZİÇEV'de eğitim alan öğrencilerden 45 yaşındaki Arzu Lekesiz de çamura şekil vermekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, tüm stresini bu işle uğraştığı sırada attığını söyledi.

Görüntü Dökümü
--------
-Ziçev Manisa Şubesi'nin görüntüsü
-El sanatları ve seramik kursundan görüntü
-El Sanatları Öğretmeni Sinan Pakel ile röp.
-Sosyolog Funda Öztürk ile röp.
-Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Cemil SEVAL / MANİSA, DHA)

=================

Kadınlar mermer atıklarından mozaik yapıyor

Muğla'nın dünyaca ünlü mermerinin atıkları, kadınların elinde mozaiğe dönüşürken banyo, dış cephe, tavan ve duvar kaplamaları gibi yerlerde kullanılıyor. Mozaikler, ABD başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesine ihraç edilerek ülke ekonomisine katkı sağlanıyor.
Muğla'nın en önemli sanayi kollarından ve yeraltı zenginliklerinden mermerin atıkları dahi ülke ekonomisine değer katıyor. Kentte faaliyet gösteren firmalardan biri, bunu çoğunluğu kadın olan çalışanlarla gerçekleştiriyor. Fabrikadaki 24 kadın işçi, bunun için azim, disiplin ve titizlikle çalışıyor. Kadınların ellerinde şekillenen mozaik banyo, dış cephe, tavan ve duvar kaplamalarında kullanılıyor. ABD, İspanya, Fransa ve İngiltere'ye ihraç ediliyor. Fabrikanın ortaklarından Celil Eren, mermer ocaklarından çıkan atık malzemeleri değerlendirdiklerini belirterek, atık ürünlere dekoratif görünüm kazandırdıklarını söyledi. Eren, "Üretime kadınlarımızın eli daha yatkın. Aldığımız verimden memnunuz. 36 personelimizin 24'a kadın. İhracatımızın yüzde 90'ını ABD'ye, diğer bölümünü ise İspanya, Fransa ve İngiltere'ye yapıyoruz. Aynı zamanda turistik işletmelerin de ihtiyacını karşılıyoruz. Mozaik, dekoratif olması ve mikrop barındırmaması nedinleriyle tercih ediliyor. ABD'de genellikle 400 bin dolarlık evlerde kullanılıyor" dedi.
Fabrikada üretim şefi olarak görev yapan Gülşen İntepe ise, "Kadınlarımız hammaddelerin kesimi ve diziminden birçok çalışma yapıyorlar. Kendileri görevlerini en iyi şekilde yerine getiriyorlar" dedi.

Görüntü Dökümü
---------
- Fabrikada çalışan kadınların görüntüsü
- Fabrikanın ortaklarından Celil Eren röp.
- Fabrikada üretim şefi olarak görev yapan Gülşen İntepe röp.
- Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Cavit AKGÜN / MUĞLA, (DHA)

=================

Kadın gözüyle çektiği filmler ile uluslararası başarılar elde etti

İzmir'in Karşıyaka ilçesinde yaşayan Esra Vesu Özçelik (35), yönetmenliğini üstlendiği 'Hicran ve Melek' ve senaryosunu yazdığı 'Deliler' filmleriyle, uluslararası başarılar elde etti. 'Hicran ve Melek' filmi Kanada'nın Toronto kentinde düzenlenen 'Kadın Gözüyle Film' festivalinde en iyi yabancı film ödülüne layık görüldü. Hayallerinin peşinden giden genç kadın, kadın üzerindeki baskı ve şiddeti farklı bir bakış açısı ile beyaz perdeye aktarmaya devam edecek.
Karşıyaka'da yaşayan yönetmen Esra Vesu Özçelik, tek tutkusu olan sinema ile uluslararası başarılar elde etmeye devam ediyor. İlkokul ve liseyi İzmir'de okuduktan sonra eğitim için Londra'ya giden Özçelik, London Film Academy'de eğitim aldıktan sonra, İzmir'e geri dönerek bir film şirketi kurdu ve ilk filmi olan 'Hicran ve Melek'i hayata geçirdi. Hindistan'daki 'Indian World Film Festival'den 3 ödülle dönen 'Hicran ve Melek', Londra'daki London Independent Film Festival'de de en iyi yabancı film seçildi. Aynı zamanda 'Hicran ve Melek' filmi ile Toronto'da düzenlenen 'Kadın Gözüyle Film Festivali'nde en iyi yabancı film ödülüne layık görülen ve bu ödülü kazanan en genç yönetmen olan Esra Vesu Özçelik, senaryosunu üstlendiği 'Deliler' filmi ile de uluslararası başarılar elde etti. Kadın üzerindeki baskı ve şiddeti farklı bir bakış açısı ile beyaz perdeye aktarmaya çalışan yönetmen, kadın haklarına yönelik farkındalığı arttırmak için toplumun kanayan yaralarını beyaz perdeye taşımaya devam ediyor.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne sayılı günler kala, kadın haklarına dikkat çeken Özçelik, "İstatistiklere bakıldığında dünyada kadın yönetmen sayısı yalnızca yüzde 20. Türkiye'de her alanda olduğu gibi yönetmenlik alanında da kadın olmak zor. Ancak zor diye kendi kabuğumuza çekilmemiz söz konusu değil. Bu alanda da varız, yapıyoruz ve daha iyilerini yapacağız. Yönetmenlik erkek işidir gibi bir algı söz konusu. Her şeyi yapabildiğimiz gibi bunu da yapabiliyoruz" diye konuştu.
'YAZMAK BİTMEYEN BİR DERYA'
Hayallerinin yazmakla başladığını dile getiren Özçelik, "Anlatmak istediğim ve ortaya çıkmasını istediğim özellikle kadın hikayelerini ele aldım. London Film Academy'de üniversite okuduğumda hem senaryo hem yönetmenlik bölümüne girdim. Kadın hikayeleri yazmaya başladım. İlk filmim Hicran ve Melek de bir kadın hikayesidir. Hicran ve Melek Toronto'da e iyi film ödülü aldı. Toronto'da seyreden bir kadının kalbine dokunabildi. Aslında yaşadığımız topraklarda o kadar çok kadın hikayesi var ki ben de onlardan başlamak istedim. Şiddet, önyargı, ötekileştirme, baskıya dikkat çekmek istedim. Kadınlarla ilgili yalnızca olumsuz değil olumlu şeyleri de perdeye taşımak amacındayım. Kadın başarısı, kendi ayakları üzerinde durabilmesi gibi kadına ait her şeyi ele almak istiyorum. Ben de bir hikayenin parçasıyım, sonuçta ben de bir kadınım. Bir kadının kadın hikayesini anlatması, kendini de açması, o cesareti göstermesidir. Ben de buradayım, biz de buradayız diyebilmesidir. Deliler filmim de yaklaşık 1 ay önce vizyona girdi. Akıncılar gibi bir birliği anlatan Osmanlı'nın delileri ele alındı. Fatih Sultan Mehmet döneminde geçen bir hikaye. Çok güzel sonuçlar elde ettik ve film Avrupa'yı dolaştı. Şimdi ise kendi sinema filmimi yapmak için senaryo aşamasındayım. 'Deep and Black' de yine bir kadın hikayesi olacak. İngiltere'de dünya savaşını görmüş, kendi ayakları üzerinde durmuş ve bir gün yalnızlaşmış bir İngiliz kadınının hayatına 3 farklı kadının girmesiyle yalnızlık hikayesinin bitmesini konu ediniyor. Bunun için oyuncu görüşmelerine başladık. Sinemanın yanında dizi projelerimiz de devam ediyor. Kalemi kuvvetli genç arkadaşlarla bir çalışma içindeyiz. Yazmak bitmeyen bir derya" dedi. Aynın zamanda uluslararası bir film platformu (Netflix) için bir dizi hazırlığı içinde olduğunu, onun senaryosunu yazdığını söyledi.

Görüntü Dökümü
-----------
-Esra Vesu Özçelik ile röp.
-Ödül töreninden görüntüler
-Filmlerden görüntüler

Haber: Hande NAYMAN - Kamera: Melis KARAKUZULU / İZMİR, (DHA)

====================

CNC makinesiyle Oltu taşı tespih işliyor

Erzurum'un önemli markalarından biri olan Oltu taşı tespihlerin üretimini artık teknolojik makinelerle yapılıyor. Oltu İlçesi'nde yaklaşık 8 yıldan beri Oltu taşı ürünleri yapan Ömer Altaş, ilk defa CNC makinesi kullanmaya başladı. Oltu taşı tespihlerinin üretimini önceden elle yapan Ömer Altaş, CNC makinesiyle işlerinin kolaylaştığını söyledi.
Oltu ilçesinde yeraltından çıkarılan siyah değerli taştan yapılan tespihler artık elle değil, bilgisayar ortamında CNC makinesinde yapılacak. Yaklaşık 10 yıl boyunca çeşitli işyerlerinde usta olarak çalıştıktan sonra 8 yıl önce kendi işyerini açan Oltulu Ömer Altaş, şimdiye kadar elle yapılan tespihleri daha kolay üretmek ve el işçiliğini güzelleştirmek için CNC makinesinden faydalanmaya başladı. Madenden çıkarılan ve küçük parçalar haline getirilen taşlara CNC makinesiyle şekiller veren Altaş, "Önceden biraz daha basit işçilik yapıyorduk. CNC'den önce sade tespih yaparken şimdi değişik modellerle kendimizi geliştirdik. CNC ile daha değişik modeller yapıyoruz. CNC bize çok kolaylık sağladı. Çok değişik modeller olduğu için gümüşün tespih üzerinde dönmesi tellere o şekli şemayı vermekte ayrı bir ustalık istiyor. Bizde elimizden geldiğince iyi bir ürün ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Elle yapılan işçiliklerde illaki kasma oluyor, milimi milimine santimi santimine her şey yerine dört dörtlük oturmuyordu. Ama CNC' de tespih kompastı olduğunda hatayı ortadan kaldırıyor" diye konuştu.
Oltu'da ilk kez CNC ile tespih yaptığını söyleyen Ömer Altaş, yurt dışı ve Türkiye'nin dört bir yanına sipariş üzerine satış yaptıklarını bildirdi.

Görüntü Dökümü
----------
-Ömer Altaş atölyeye girişi
-Eski makinelerle çalışmalarından detaylar
-Bilgisayarı açıp CNC ile işleme yapması
-Gümüş işlenmesi
-Cilalanması
-Hazır tespihlerin görüntüleri
-Ömer Altaş röp

(Süre: 4.57/ 543 MB)

Haber-Kamera: Murat AYDIN / OLTU (ERZURUM), (DHA)

En Çok Aranan Haberler