HABER

DHA YURT BÜLTENİ - 3

  Bal ormanına taş ocağına iptal kararı sevindirdi Rize’de bal ormanı ilan edilen ve nesli tükenme tehlikesi altındaki kırmızı benekli alabalık, su samuru ve su kertenkelesinin yaşadığı dereyi de kapsayan Hemşin Vadisi'nde, 98 hektarlık alanda taş ocağı açılmasını öngören proje için verilen 'Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değil' kararı mahkemece iptal edildi.

Bal ormanına taş ocağına iptal kararı sevindirdi

Rize’de bal ormanı ilan edilen ve nesli tükenme tehlikesi altındaki kırmızı benekli alabalık, su samuru ve su kertenkelesinin yaşadığı dereyi de kapsayan Hemşin Vadisi'nde, 98 hektarlık alanda taş ocağı açılmasını öngören proje için verilen 'Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değil' kararı mahkemece iptal edildi. Levent köyü sakinleri kazandıkları hukuk mücadelesini tulum eşliğinde yürüyüş yaparak ve horon oynayarak kutladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı'nca bal ormanı ilan edilen ve nesli tükenme tehlikesi altındaki kırmızı benekli alabalık, su samuru ve su kertenkelesinin yaşadığı dereyi de kapsayan Hemşin Vadisi'ndeki Levent köyünde, özel bir firma tarafından 98 hektarlık alanda taş ocağı projesi hazırlandı. Proje için 'ÇED gerekli değil' kararı verildi. Yöre halkı, doğal yapının bozulmaması için yol dahi yaptırmadıkları ormana açılmak istenen taş ocağı projesine karşı hukuk mücadelesi başlattı, geçen yıl aralık ayında iptal davası açtı. Tarafları dinleyen, sunulan raporları inceleyen Rize İdare Mahkemesi, 'Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değil' kararını iptal etti.
Mahkeme iptal kararında; proje tanıtım dosyasında 24,72 hektarlık alanda taş ocağının kurulmasının planlandığını belirten şirketin Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen işletme ruhsatında, ruhsat alanının 98,95 hektar olarak yer aldığına vurgu yaptı. Taş ocağı sahasının 25 hektarlık sınırdan daha büyük bir alanı kapsaması nedeniyle faaliyet konusunun Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecine tabi olduğuna yer verilen kararda, idarenin ‘ÇED Gerekli Değildir’ yönünde verdiği kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna vardı.
HORONLA KUTLADILAR
Levent Köyü sakinleri kestane, kızılağaç, gürgen, çam, ladin, kayın, dağ karayemişi, likapa gibi zengin bitki çeşitliliği bulunan ormanlık alandaki taş ocağı projesinin iptal edilmesi karşısında büyük sevinç yaşadı, horonla kutlama yaptı. Köy sakinleri tulum eşliğinde keçileri ile birlikte vadide yürüyüş gerçekleştirdi, halka kurarak horon oynadı. Köylüler, girdikleri bal ormanında sağım yaptı.
'BAL ÜRETİMİNİ BİZ DEĞİL DOĞA YAPIYOR'
Doğal yaşlı ağaçlarla kaplı bölgede dedelerinden öğrendikleri arıcılığı sürdüren Levent köyü sakinleri orman içine yerleştirilen kara kovan ve fenni kovanlarda bal üretimi yapıyor. Dedesinden öğrendiği balcılığı sürdüren Hüsamettin Özdemiroğlu, “Bal üretimini biz değil doğa yapıyor. Zamanında Osmanlı Devleti’nin balmumu ihtiyacı bu ormanlarda üretilen ballarla karşılanırdı. Bu vadide atalarımızdan gelen balcılığı bizlerde sürdürüyoruz. Son yıllarda ağaçların üzerine konulan kara kovan ballarından fenni balcılığa bir yönelme başlasa da bu bölgede üretilen doğal balın kalitesinde iddialıyız. Biz bu ormanların, suyuyla, doğasıyla, endemik hayatıyla içiçeyiz. Bu doğal yapının korunması için verdiğimiz hukuk mücadelesini kazandığımız için mutluyuzö dedi.
'GELECEK VE DOĞA KAZANDI'
Yöre sakinlerinden Fatma Demirci de "Daha önce istemiyoruz demiştik. Şimdi kazandık, çok mutlu olduk. Biz doğamızın böyle kalmasını istiyorduk. Biz gördük ,torunlarımızın da görmesi için mücadele verdikö dedi. Bilgör Demirci ise "Bu doğada yaşayan bizler, tüm canlılar ve gelecek için mücadele ettik ve kazandık. İnşallah tekrarı olmaz. Doğanın gelecek nesillere aynı güzellikte aktarılacağı için çok mutluyum. Gelecek nesiller kazandı, doğa kazandıö diye konuştu.
Davayı kazandıkları için mutlu olduklarını ifade eden Kasım Demirci ise "Bunuda horon halkası ile kutladık. Bu mücadelede 3 ilçeden 30’a yakın muhtar, 10’a yakın dernek ve vatandaşların desteği ile beraberliği ortaya koyarak sonuca ulaştık. Umarız bundan sonra sadece bizim burda değil Türkiye’nin her yerinde doğa katliamı olmazö ifadelerini kullandı.
HEMŞİN VADİSİ
Doğal Hayatı Koruma Vakfı'nca belirlenen koruma öncelikli 200 ekolojik vadiden biri olan Hemşin Vadisi, sahip olduğu doğal zenginlikler ile doğa turizmi ve eko-turizminin yeni cazibe merkezi olarak biliniyor. Bir süre önce 'Organik Tarım Havzası' ilan edilen Hemşin Vadisi'nde, başta ünlü Hemşin Balı ve Organik Hemşin Çayı olmak üzere diğer organik tarım ürünleri üretiliyor.

Görüntü Dökümü
-----------
-Hemşin'den drone detayları
-Bal ormanından detay
-Bal kovanlarından detaylar
-Bal üreticisi Hüsamettin Özdemiroğlu röportaj
-Levent Köy sakinlerinin tulumla yürümesi
-Etrafta dolaşan keçiler
-Köylüler horon oynaması
-Fatma Demirci röportaj
-Bilgör Demirci röportaj
-Kasım Demirci röportaj
-Detaylar

HABER:Arzu ERBAŞ-Mehmet Can Peçe/HEMŞİN RİZE-DHA

======================

Kök hücre nakli yapılan lösemili Atakan’ın durumu kritik

İzmir'de yaklaşık 2 ay önce kendisine uygun donör bulunan ancak beyninde oluşan kitle nedeniyle beyin ameliyatı geçirince nakil operasyonu ertelenen lösemi hastası Atakan Gür'e (22) ilik nakli gerçekleştirildi. Uygun donörden alınan kök hücrelerin nakledildiği Atakan, solunum sisteminde meydana gelen komplikasyon nedeniyle yoğun bakıma alındı. Solunum cihazına bağlı olarak uyutulan Atakan’ın durumunun kritik olduğu belirtildi.
2018’in Ekim ayında hastalığının merkezi sinir sisteminde nüksetmesi sonucu 17 gün boyunca yoğun bakım servisinde kalan ve bu süreçte uyutulan, konuşma ve işitme yetilerinin yanı sıra hafızasını da kaybeden Gür, bir süre sonra iyileşerek bu yetilerinin bir kısmını geri kazandı. Tek çaresi kök hücre nakli olan Gür’ün ailesi ise uygun donör bulunması için bağış kampanyası başlattı. Arkadaşları ve ailesi, Atakan için hem okuduğu okulda, hem de sosyal medyada donör arayışına girdi.
BEYNİNDEKİ KİTLE NEDENİYLE NAKİL ERTELENDİ
Atakan'ın gözü yaşlı annesi Sema Gür ve ağabeyi Gürkan Gür'ün çağrıları ve duaları karşılık buldu. Genç Atakan için yapılan taramalarda, hem Almanya'dan hem de Türkiye'den, ikisi de 10'da 9 uyumlu iki donör bulundu. Ege Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi gören Atakan Gür'e, kemoterapi tedavisinin tamamlanmasının ardından kök hücre nakli yapılması planlandı. Ancak planlanan nakil gerçekleştirilemedi. Hastalığına bağlı olarak, beyninde kitle olduğu tespit edilen ve görme kaybı yaşayan talihsiz genç, yaklaşık 2 ay önce aynı hastanede beyin ameliyatı geçirdi. Başarılı bir operasyon geçiren Gür'ün beynindeki kist alındı. Gür, yaşadığı görme kaybı problemini de büyük ölçüde atlattı.
KÖK HÜCRE NAKLEDİLDİ ANCAK SOLUNUM PROBLEMİ BAŞLADI
Radyoterapi ve kemoterapi tedavilerinin ardından, geçen cuma günü Ege Üniversitesi Hastanesi'nde, Atakan Gür’e kök hücre nakli yapıldı. Ancak, işlemin üzerinden 12 saat geçmesinin ardından Gür aniden fenalaştı. Nefes alamayan ve bayılan Gür, yoğun bakıma alınarak solunum cihazına bağlandı. Atakan'ın solunum probleminin enfeksiyon nedeniyle mi yoksa başka bir nedene mi bağlı olduğunun tespit edilmesine çalışıldığı belirtildi.
'ATAKAN’A GÜVENMEK VE UMUT ETMEKTEN BAŞKA ÇAREMİZ YOK'
Atakan’ın ağabeyi Gürkan Gür, kardeşinin durumun kritik olduğunu ve hayati tehlikenin bulunduğunu belirterek, "Atakan bu hastalığı olabilecek en ağır şekilde geçiriyor. Doktorların da bize söylediği şey bu yönde. Birçok talihsizlik yaşadık. Önce Atakan’ımız çeşitli yetilerini kaybetti. Tam nakil yapılacak derken beyin ameliyatı geçirdi. Nakli yaptık, şimdi de böyle bir sorun oluştu. Atakan şu anda solunum cihazına bağlı şekilde uyutuluyor. Atakan’a güvenmek ve umut etmekten başka çaremiz yok" dedi.

Görüntü Dökümü
-----------
- Gürkan Gür ile röp
- Gürkan Gür'den detay görüntü
-Atakan'ın ARŞİV görüntüleri

Haber: Davut CAN - Kamera: Mücahit BEKTAŞ, İZMİR,(DHA)

=====================

Simav'da çilek üreticisi rekolte ve fiyattan memnun

KÜTAHYA'nın Simav ilçesindeki üreticiler çilek hasadının sonuna gelirken, 500 dekardan 500 ton civarında ürün elde edildi. Kilosu 5 ila 8 liradan satılan çileğin rekoltesi ve fiyatı, üreticiyi memnun etti.
Kaymakamlık ile Tarım ve Orman Bakanlığı öncülüğünde 12 yıl önce Simav ilçesinde kiraz ve vişnenin yanında ek gelir getirmesi amacıyla oluşturulan çilek bahçelerinde hasat döneminin sonuna gelindi. 400 dekarı Koyunoba Köyü'nde olmak üzere Kiçir ve Kızılcık köyleriyle birlikte Simav'da toplam 500 dekarlık arazide çilek ekimi yapıldı. 500 dekar araziden, 500 tonu aşan çilek hasat edildi. Kilogram fiyatı 5 ila 8 lira arasında değişen ürünün rekoltesi ve fiyatı, üreticiyi sevindirdi.
Koyunoba'daki üreticilerden Selime Kaymak (48), "Çilek bu sene de yüzümüzü güldürdü. Ben yalnız yaşayan birisiyim. Tek umudum çilekler. Bize bu çilek tarımını önerenlerden Allah razı olsun" dedi. Koyunoba Köyü Muhtarı Mustafa Aslantaş (44) ise, "Bölgenin en iyi ve en kaliteli çileği Koyunoba çileği. Rengi, aroması, kendine has lezzeti ve yola dayanıklılığı gibi özellikleri sayesinde tercih ediliyor" diye konuştu. Koyunoba sakinlerinden İsmail Kaymaz (62) ise, "Çilek yüzümüzü güldürdü. Köyümüzde bu ürünün yetişmesi için öncülük edenlere teşekkür ederiz" dedi.
TEK SORUN SU
Simav Ziraat Odası Başkanı Kadir Bütüner (59), "Çilek üreticisinin tek sorunu var, o da su. Bu sorunun da bölgeye bir sulama göleti yapılarak çözüleceği günler yakın. Sulama göletinin plan ve projesi hazır. Gerçekleştiği takdirde bölgede çilek üretimi, 2 bin 500 dekara kadar çıkabilir. Bu da bölgenin gelişip kalkınmasında büyük bir gelişme demektir" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-----------
- Çilek bahçelerinde hasat görüntü
- Üretici Selime Kaymak ile röp.
- Köy muhtarı Mustafa Aslantaş ile röp.
- Üretici İsmail Kaymaz ile röp.
- Simav Ziraat Odası Başkanı Kadir Bütüner ile röp.

Haber-Kamera: Mehmet YENEN / SİMAV (Kütahya), (DHA)

=====================

Süs havuzu bırakılan su kaplumbağaları ile doldu

İZMİR'de fotoğrafçılık yapan Volkan Çakır'ın (39) işyerinin önünde bulunan süs havuzu, hayvanseverlerin bakamadığı su kaplumbağalarına ev sahipliği yapıyor. Vatandaşların zamanla büyüyen kaplumbağalarını, yaşam alanları dar geldiği için süs havuzuna bırakması üzerine, burada onlarcası bir arada yaşamaya başladı. Bugüne kadar yaklaşık 2 bin kaplumbağaya süs havuzunda baktığını söyleyen Çakır, zaman içinde onları doğaya bırakarak sirkülasyonu sağlıyor.
Karşıyaka ilçesinde fotoğrafçılık yapan Volkan Çakır, yaklaşık 20 yıl önce beslediği birkaç tane su kaplumbağası için işyerinin önüne süs havuzu yaptı. Havuzu minik bitki ve kütüklerle dolduran Çakır, suyunu sürekli temizleyerek kaplumbağalarını beslemeye başladı. Zaman içerisinde kaplumbağa sahiplenen ancak büyüdükten sonra evdeki yaşam alanı daralan bu canlılara bakamayan vatandaşlar, onları bu süs havuzuna bıraktı. Bu havuzda yıllar içinde 2 binden fazla kaplumbağa yetişti ve Çakır tarafından doğaya bırakıldı. Kaplumbağalara özenle bakan Çakır, işyerinin önündeki havuzu onlara açmanın mutluluğunu yaşıyor. Mahalle sakinlerinin de ilgi odağı olan kaplumbağalar, haftanın her günü kaplumbağa yemi ve etle besleniyor.
'ONLAR BIRAKTIKÇA BİZ BÜYÜTTÜK'
Havuzu öncelikle kendi kaplumbağaları için yaptığını söyleyen Çakır, "Daha sonra insanlar bu havuza ilgi göstermeye başladı. Kaplumbağa sahiplenen vatandaşlar zaman içinde bakamadıkları için burayı uygun görerek hayvanları bırakmaya başladılar. Onlar bıraktıkça biz de büyüttük ve doğaya bıraktık. Bu durum bir gelenek haline geldi, kaplumbağası olan ve bunu duyan, buraya bırakmaya başladı. 20 yıl içinde bu zamana kadar 2 binden fazla kaplumbağa burada yetişti. Havuzdaki sayı 100'ü geçtiğinde onları olması gereken yere, doğaya bırakıyoruz. Bunun için de yakındaki Karagöl ve Sasalı tarafındaki dereleri uygun görüyoruz. Bayram arifesinde 100 kaplumbağayı Karagöl'e bırakmıştık ama kısa süre içinde yine burada 69 kaplumbağa oldu. Bu döngü yıllardır devam ediyor" dedi.
KARGO İLE KAPLUMBAĞA YOLLUYORLAR
Birçok kaplumbağanın havuza bırakıldığını anlatan Çakır, "İnsanlar bunları küçükken akvaryumculardan alıyor, evlerinde yer kaplayınca buraya getiriyorlar. İstanbul'dan, Edremit'ten, Edirne'den, Antalya'dan kargo ile kaplumbağa yolladılar. Bir müşterim Dubai'de bir şirkette çalışıyordu, orada baktığı iki su kaplumbağası vardı. İzmir'e geri döndüklerinde kaplumbağaları buraya bıraktılar. Buraya Dubai'den bile kaplumbağa geldi. Kaplumbağalara her gün belli bir miktarda yem veriyoruz. Havuz suyunu temiz tutmak için sürekli yeniliyoruz. Hafta sonları etçil oldukları için ciğer, sosis gibi takviye gıdalarla besliyoruz" diye konuştu.
'GÜN İÇİNDE ÇOCUK YUVASI GİBİ OLUYOR'
Kaplumbağaların barınmasına ev sahipliği yaptığı için memnun olduğunu dile getiren Çakır, "Türkiye'nin neresinde olursa olsun hayvanlar küçük akvaryumlarda hapis kalmasın, bize göndersinler. Biz onları gerektiği zaman doğaya zaten bırakıyoruz. İnsanlar da böyle bir şeyin burada olmasından çok mutlu. Gün içinde burası çocuk yuvası gibi oluyor, insanlar çocuklarını, torunlarını buraya getiriyor ve kaplumbağaları besliyor" dedi.
'HER GEÇEN ÇOCUK DURUYOR'
Mahalle sakinlerinden Gülnihal Özer, "Biz bu civarda oturuyoruz ve geçerken süs havuzunu görüyoruz. Bence çok doğal ve güzel bir şey olmuş. Çocuklar her geçtiğinde heyecanlanıyor ve kaplumbağaları inceliyor. Buraya kaplumbağaları bakamayan kişilerin bıraktığını yeni öğrendim, ben sahipleri yetiştiriyor zannediyordum. Böyle bir uygulamanın olması çok güzel. Benim oğlum her gördüğünde eline almak istiyor. Hatta birkaç kere yardımcı olmuşlardı ve kaplumbağaları sevmişti" diye konuştu.
Kaplumbağaların mahallede ilgi odağı haline geldiğini söyleyen vatandaşlardan Alev Paksoy, "Uzun yıllardır burada oturuyoruz ve bu havuzu biliyoruz. Volkan Çakır çok güzel bir iş yapıyor. Bu hayvanlar sahipsiz kalmıyor, burada bakılıyor, büyütülüyor. Yoldan her geçen kaplumbağalara büyük ilgi gösteriyor. Bence bu tarz uygulamalar yaygınlaştırılmalı ve hayvanlar uygun olmayan ortamlara terk edilmemeli" dedi.

Görüntü Dökümü
------------
-Volkan Çakır ile röp.
-Mahalle sakinleri ile röp.
-Süs havuzundan genel detay görüntüler
-Kaplumbağalar ile oynayan çocuklardan görüntüler

Haber: Hande NAYMAN Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR, (DHA)

==================

Yangın söndürme bombası icat etti

Malatya İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğrencisi Murat Toptaş, orman ve petrol boru hatlarında çıkacak yangınları söndürmek için 'bomba' icat etti. Yangın söndürücü gaz içeren 180 kilogram ağırlığındaki bombanın NATO standartlarında üretildiğini belirten Toptaş, 100'den fazla ülkeye de ihracat şansı bulunduğunu söyledi.
İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisi Murat Toptaş, Malatya'nın Akçadağ ilçesindeki 7'nci Ana Jet Üs Komutanlığı ile Orman Bölge Müdürlüğü'nden de destek alarak, 180 kilogram ağırlığındaki yangın söndürme bombasını icat etmeyi başardı. İçinde yangın söndürücü gaz ihtiva eden bomba, F-4, F-16 gibi savaş uçaklarının yanı sıra Sikorsky helikopterleri ya da insansız hava uçakları tarafından atılabilecek. Belirli bir yükseklikte patlayan bomba, yangın bölgesinin havayla temasını keserek, alevlerin sönmesini sağlayacak.
Malatya'da yaklaşık 1,5 yıl önce proje üzerinde çalışmaya başlayan Murat Toptaş, yangın söndürme bombasını ilk olarak TÜBİTAK tarafından Erzurum'da düzenlenen proje sergisinde tanıttı. Bugüne kadar sadece uçaklardan taşıma su ve basınçlı gazlarla yangınlara müdahale edildiğini belirten Murat Toptaş, çalışmasının dünyada bir ilk olduğunu söyledi. 180 kilogram ağırlığındaki bir bombanın yaklaşık bin 50 metrekarelik bir alandaki yangını söndürme kapasitesi bulunduğunu ifade eden Toptaş, "Savaş uçaklarından mühimmat şeklinde atılan ve aerodinamik yapı olarak bu şekilde hızlı yangına müdahale edebilecek bir sistem henüz yok. Yaptığımız çalışma yerli ve milli bir ürün. Tasarım süreci yaklaşık bir yıl sürdü. Orman Bölge Müdürlüğü ve 7'nci Ana Jet Üs Komutanlığı'ndan yardım aldık. Bombanın tasarımı ve bir prototip hazırlanması ise 3 ay sürdü. Projede yazılım güncellemesi yapılarak bir kaç prototip üretiminin ardından test çalışması başlayacak" diye konuştu.
Toptaş, YSB 82 adını verdikleri yangın söndürme bombasının NATO standartlarda üretildiği ve tüm hava araçlarına uygun olduğu için 100'den fazla ülkeye de ihracat şansı bulunduğunu söyledi.

Görüntü Dökümü
----------
-Üretilen yangın bombasından detay
-Yangın bombasını sergide ziyaret edenlere tanıtması
-Yangın bombasını inceleyenler
-Yangın bombasından detay
-Murat Toptaş ile röp

SÜRE: 03.34 BOYUT: 399 MB

Haber-Kamera: Salih TEKİN / ERZURUM,(DHA)

En Çok Aranan Haberler