HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

DHA YURT BÜLTENİ - 4

EŞİNE SÜRPRİZ DOĞUM GÜNÜ YAPMAK İÇİN HAZIRLANIRKEN CANINDAN OLDU KARABÜK'te, eşinin çalıştığı hastaneye giderek sürpriz doğum günü yapmak isteyen Selma Akgül(44), dolaptan elbise almak istediği sırada yere düşen el yapımı tüfeğin ateş alması sonucu öldü.

EŞİNE SÜRPRİZ DOĞUM GÜNÜ YAPMAK İÇİN HAZIRLANIRKEN CANINDAN OLDU

KARABÜK'te, eşinin çalıştığı hastaneye giderek sürpriz doğum günü yapmak isteyen Selma Akgül(44), dolaptan elbise almak istediği sırada yere düşen el yapımı tüfeğin ateş alması sonucu öldü.

Olay, dün saat 16.30 sıralarında Karabük'e bağlı Üçbaş Köyü Günel Mahallesi'nde meydana geldi. 3 çocuk annesi Selma Akgül, Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde temizlik görevlisi olarak çalışan eşi Cevdet Akgül'e(48) sürpriz doğum günü yapmak istedi. Hastanenin yemekhanesinde verilecek olan iftara katılmak için evinde hazırlık yapan Selma Akgül, bu sırada elbise almak istediği dolaptaki el yapımı tüfek yere düşerek ateş aldı. Karnından yaralanan annesini kanlar içinde bulan Bahar Akgül ve kız kardeşi, annelerini otomobile taşıyıp babalarının çalıştığı hastaneye götürmek istedi. Cumayanı Köyü mevkiinde bankete çarpan otomobilin lastiği patladı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Selma Akgül'ün öldüğünü belirledi. Selma Akgül'ün cesedi kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için otopsi yapılmak üzere Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü.

Eşinin başörtüsünü boynuna dolayıp evinin önünde taziyeleri kabul eden Cevdet Akgül, "Ben bittim. Allah kimseye bu acıyı vermesin. Doğum günüm ölüm günüm oldu." dedi. Akgül daha sonra çalıştığı hastaneye giderek morg önünde taziyeleri kabul etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Evden ve evin önünde toplanan kalabalık
-Cevdet Akgül'ün konuşması, hastaneye gelmesi
-Hastaneden detay
-Çiftin fotoğrafları

Haber-Kamera:Bülent DİKTEPE/KARABÜK,(DHA)

===============================================0

JANDARMANIN BULUP GETİRDİĞİ BUZAĞISINI BİBERONLA BESLİYOR

ÇORUM’dan çalınan “Denizö İsimli ikiz buzağılardan birisi jandarma tarafından Yozgat’ta bulup sahibi Neslihan Karakaş’a teslim edildi. Karataş, 2 aylık buzağısını biberonla besledi.

Olay, 21 gün önce Çorum’da bir çiftlikte meydana geldi. Besi damında işçi olarak çalışan Serhat ve Neslihan Karakaş çiftine ait ikiz buzağılardan birisi çalındı. Karataş çifti zaman geçirmeden jandarmaya giderek buzağının çalındığını ve bulunmasını istedi. Olay sonrası jandarma ekipleri araştırma başlattı. 21 gün boyunca çalınan buzağın izi bulundu. Yapılan araştırmada buzağıyı E.Ö.’nün (23) çaldığı tespit edildi. Çorum’dan Yozgat’ın Boğazlıyan İlçesine giden jandarma ekipleri verilen adreste buzağıyı buldu. Buzağı bir aracın bagajında getirilerek sahiplerine teslim edildi.
3 annesi Neslihan Karataş (44), “Buzağım bulundu, çok sevinçliyim. Çalındığı gün öldürüp bir yere mi attılar diye çok korktum. Jandarma bulup getirdiö dedi. Neslihan Karataş bulunan buzağısını "o şimdi çok acıkmıştır" diyerek biberonla besledi.
Hayvan hırsızlığının ardından gözaltına alınan E.Ö. ise, çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak Çorum L Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi.

Görüntü Dökümü:
----------------------------
- Jandarmanın bulduğu buzağı
- Serhat ve Neslihan çifti açıklama
- Buzağının biberonla beslenmesi
- Detaylar
(SÜRE: 4. Dk) (BOYUT 170 MB)

Haber-Kamera:Yusuf ÇINAR/ÇORUM, (DHA)

=====================================================

ÜNİVERSİTEYİ BİTİRDİ, ATANAMADI, KENDİ İŞİNİN PATRONU OLDU

SAMSUN’da 22 yaşındaki Ayşenur Sekban, üniversiteyi bitirdikten sonra atanamayınca, girişimcilik kursuna katılıp, Genç Çiftçi Projesi kapsamında aldığı destek ile istiridye mantarı üretmeye başlayarak kendi işinin patronu oldu.

Samsun’da 2016 yılında Ondokuz Mayıs üniversitesi (OMÜ) Ağız ve Diş Sağlığı Bölümünden mezun olduktan sonra kendi mesleği ile ilgili iş bulamayınca 2017 yılında Canik Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğüne giderek, ne yapabileceği ile ilgili bir takım bilgiler aldı. Burada kendisine istiridye mantarı hakkında bilgiler verilmesinin ardından girişimcilik belgesi aldı. Daha sonra Genç Çiftçi Projesi’ne başvuran Sekban, projeden kazandığı 30 bin TL’lik hibe deste ile Canik ilçesindeki Gökçepınar Mahallesine 100 metrekarelik bir alanda mantar serasını kurarak kendi işinin patronu oldu.

Yılda ortalama 10 ton istiridye mantarı yetiştirdiğini belirten 22 yaşındaki Ayşenur Sekban, “OMÜ Ağız ve Diş Sağlığı bölümünden mezun oldu. Aynı zamanda istiridye mantarı yetiştiricisiyim. 100 metrekarelik bir seram var. Burada istiridye mantarı yetiştiriyorum. Mezun olduktan sonra kendi mesleğimi icra edecek iş bulamadım. Hem KPSS’ye hazırlanıp, hem de kendi işimin patronu olmak istiyordum. ‘Ne yapabilirim’ diye düşündüm. Girişimcilik kurslarına katıldım. Yeni iş fikirleri araştırması içerisinde bulundum. Sonrasında karşıma İstiridye Mantarı Yetiştiriciliği kursu çıktı. Kursa gittim, sertifikamı aldım. Sonra Genç Çiftçi Projesi’ne başvurarak hibe almaya hak kazandım. Ailemin de desteği ile birlikte 100 metre karelik mantarhanemi açmış bulunmaktayım. 2017 yılında Genç Çiftçi Projesine başvurdum. O zamandan beri yapıyorumö dedi.

İstiridye mantarı yetiştiriciliğinin oldukça meşakkatli bir iş olduğunu ifade eden Sekban, “Bebek bakmak kadar özveri gerektiriyor. Günde 2 saatte bir gelip kontrol ediyoruz. Nem oranı, ısı derecesi gibi şeylerle sürekli ilgileniyoruz. İstiridye mantarı aslında hem kütüklerde yetişebiliyor, hem de 15 kiloluk poşetlerde yetişebiliyor. Kompost adını verdiğimiz bu poşetlerde 21 günlük kuluçka süresi oluyor. Ondan sonra da 10 günlük bir hasat süresi var. Bu poşetlerin de yaklaşık 3 aylık ömrü var. 3 ay sonra bunlar kaldırılıyor yeni kompostlar geliyor ve onlardan hasat elde etmeye çalışıyoruz. Bir yılda yaklaşık 10 ton hasat elde edebiliyoruz. İstiridye mantarı protein açısından yüksek proteine sahip ve besin değeri yüksektirö diye konuştu.

Herkesin iş sahibi olabileceğini belirten Sekban, “Canik ilçe Tarım Müdürlüğüne bir takım bilgiler almaya gittim. Sonrasında kurs açılacağını öğrendim. Bende kursa katıldım. Kursa katıldıktan sonra bu işi yapabileceğime inandım. Sonrasında Genç Çiftçi projesine başvurdum. Ardından ailemin de desteği ile birlikte mantarhanemi kurdum. Benim gibi üniversite mezunu olup da iş arayan ve bulamayanlar arkadaşlarıma tavsiye ederim. Bir şeyler üretmek güzel bir şey. Düşünebilirler, hangi yeteneklerinin olduğunu. Ben düşündüm ve istiridye mantarı yetiştirebileceğime inandım ve şuanda yetiştiriyorum. Herkese de tavsiye ederim. Ben 22 yaşında bu işi yaptıysam herkes yapabilir. Yeter ki istesinler, istedikten sonra her şey olurö şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü-HD
----------------------------
-Mantar serasının dışarıdan görüntüsü
-Ayşenur Sekban’ın seraya gelişi
-Ayşenur Sekban’ın mantarlarla ilgilenmesi ve toplaması
-Mantarlardan detay
-Ayşenur Sekban ile röportaj

(SÜRE: 03.20 DK.)-(BOYUT: 375 MB)
Haber-Kamera: Gökhan İÇKİLLİ-SAMSUN-DHA

====================================================

KEDİ EVİ DEĞİL, FOTOĞRAF STÜDYOSU

MERSİN'de düğün fotoğrafçısı Nejat Demiralp, stüdyosunun kapılarını sokak kedilerine açtı. Demiralp’in yaklaşık 30 kediyle her gün tek tek ilgilenmesi görenlerin içini ısıtıyor.

Son dönemlerde sosyal medya hayvanlara yapılan işkencelere ait görüntülerle çalkalanırken, Demiralp ise sokak kedilerine şefkat gösteriyor. Sabah stüdyosuna geldikten hemen sonra hayvanlarla ilgilenmeye başlayan Demiralp'in müşterileri de kedilerden oldukça memnun.

İçindeki hayvan sevgisini paylaşan ve kedilerin bakımlarıyla ilgili bilgi veren Demiralp, “Çekim olmadığı zamanlarda stüdyomuzu ofis olarak kullanmaktayız. Burada olduğumuz zamanlarda gerçekten ilgileniyoruz kedilerimizle. Hayvan sever vatandaşlarımızla tanışıyoruz, onlar gelip gidiyor. Yeni dostluklar ediniyoruz. Sabah geldiğimizde ilk olarak kuru mamalarıyla ilgilenmekteyiz. Sularını değiştiriyoruz, temizliklerini yapıyoruz. Karınları doyduktan sonra oyun aşamaları başlıyor. en tatlı halleri de zaten o anları oluyor. kedilerimizin doğurganlığını kontrol altına almamız için kısırlaştırma ameliyatı yaptırıyoruz. Kontrolsüz şekilde çoğalmaları da sakıncalı oluyor. Dış çekimlerde de kullandığımız oluyorö dedi.

Yeni nesle hayvan sevgisinin aşılanması gerektiğini vurgulayan Demiralp, şunları söyledi: “Hayvanları seven bir toplum zaten insanları da çok sever, kötü düşünmezler. Bütün dünyadaki olumsuzluklara baktığımız zaman, sevgisizlikten kaynaklanan birçok olaylara şahit olmaktayız. Şehirleşme hayatı yaygınlaştıktan sonra, hayvanlarımızın yaşam alanları maalesef azalmaya başladı. Tüm toplum olarak, elimizden geldiği kadar her mahallede bir kap su, bir kap mama koyabiliriz."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------
*ÖZEL*
-Demiralp'in kedileri sevmesinden genel ve detay görüntüler
-Demiralp'in yavru kediyi elinde tutması
-Anne ve yavru kedinin görüntüsü
-Kedilere mama verilmesi
-Yavru kedinin mama yemesi
-Kedinin çalışma masası üzerindeki oyunu
-Demiralp'in müşteri ile konuşması
-Detay ve genel görüntüler
-Demiralp'in açıklaması

BOYUT: 440 MB SÜRE: 03'56"

Haber-Kamera: Adnan AÇIKGÖZ/MERSİN, (DHA)

===================================================

BİN 226 YAŞINDAKİ ÇINAR AĞACI KORUMA ALTINDA

KOCAELİ'nin Gölcük ilçesinde, Saraylı Mahallesi'nin meydanında bulunan anıt çınar ağacı koruma altına alınırken, bin 226 yaşındaki ağaç 14 metrelik gövdesiyle ilgi çekiyor. Saraylı Mahallesi Muhtar Vekili Mustafa Metin, "Tarihi çınar ağacımızın altı doğal klima gibi. Sıcaktan bunalan vatandaşlar buraya serinlemeye geliyor." dedi.

Gölcük'te anıt çınar ağacıyla ünlenmiş, sokakları tarih kokan Saraylı Mahallesi'nde bulunan asırlara tanıklık etmiş devasa gövdesiyle bulunan çınar ağacı bin 226 yaşında. Tescillenerek koruma altına alınan anıt çınar ağacının gövdesi 14 metre çapında, yaklaşık 35 metre yüksekliğinde. Mahalle sakinleri tarafından doğal klima olarak adlandırılan çınar ağacının altında yıllardır düğünler ve çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Ayrıca mahallede 53 adet tarihi Osmanlı evleri bulunuyor. Geneli ahşap olan evlerin özellikle tavanları, ahşap süslemeler dikkat çekiyor.

ÇINAR'IN ALTI DOĞAL KLİMA
Çınar ağacının altının yaz aylarında doğal bir klima gibi olduğunu söyleyen Muhtar Vekili Mustafa Metin, "Çınar ağacımız takriben bin 226 yıllık bir ağaç. Tescili de buna göre yapıldı. Yaklaşık bir 60-70 yıl önce ağacın içerisinde bir ayakkabı tamircisi varmış. İçeride giriş kısmı bayağı büyüktü, kovuk halindeydi. Zamanla bu çarşı meydan düzenlemesi ile yükseldi. Çınar ağacı bir de bir hastalık kaptı. Yetkililer gelip baktılar ve yama yaparak kovuğu kapattılar. Biz Saraylı Mahallemizi Saraylı yapan dev çınar ağacımız. Yazın Ağustos sıcağında bile Gölcük yanarken insanlar buraya serinlemeye geliyor. Sanki burada doğal bir klima varmış gibi çok serin oluyor. Hoş sohbetler burada çınarın dibinde yapılıyor. Hıdrellez veya diğer festivallerimiz yine bu çınarın altında düzenleniyor. Bu çınar gerçekten buraya ayrı bir ahenk katıyor." dedi.

'ZİYARETÇİ AKININA UĞRUYORUZ'
Çınar ağacının altının yaz aylarında serin olduğunu söyleyen mahalle sakinlerinden Namık Gürel, "Dev çınar ağacının altı yaz aylarında serin oluyor.Akşamları özellikle gençler altında çay içip sohbet ediyorlar. Burada bir doğal klima oluşuyor. Özellikle akşamları çok kalabalık oluyor ve düğün, derneklerimiz de bu çınar altında oluyor. Burada oturduğunuzda çok serin bir nefes aldığınızı hissediyorsunuz. Pazar günleri başka şehirlerden gençler geliyor. Adeta hafta sonları ziyaretçi akınına uğruyoruz. Dağları motorla geziyorlar veya yürüyüş yapıyorlar. Sonra da burada çınarın altında serinliyorlar." diye konuştu.

Mahalle sakinlerinden Recep Dinçay ise vaktinin çoğunu çınar ağacı altında geçirdiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Çınarın altında oturuyoruz. İstirahat ediyoruz. Çok güzel bir köyümüz var. Buraya bir gelmeyen bir de gelen pişman. Buraya gelip görmeyen güzelliklerinden mahrum kalıyor. Gelen de çınar altına oturup tembellik yapıyor. Birçok insan çınar ağacı ve köydeki eski evlerin fotoğraflarını çekmek için geliyorlar."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Drone ile ağacın görüntüsü
-Mahalle sakinleri ile röp
-Anons
-Tarihi evlerden detaylar

HABER: Ergün AYAZ-KAMERA: Dinçer AKBİR-DHA

===================================================

2 SAATLİK SAĞNAK YAĞMUR ALAŞEHİR'İ VURDU

MANİSA'nın Alaşehir ilçesinde aniden bastıran ve 2 saat süren sağanak yağmur, taşkınlara neden oldu, cadde ve sokaklar dereye döndü. Sel sularının yüksek kesimlerden sürüklediği araçların sürücüleri zor anlar yaşarken, yıldırım düşmesine bağlı olarak bazı yerlerde elektrik kesintisi ve ulaşımda aksama yaşandı.

Alaşehir'de dün (pazartesi) saat 21.00 sıralarında aniden bastıran sağanak yağmur hayatı olumsuz etkiledi. 2 saat süren sağanak yağmur, Alaşehir'in kırsal Belenyaka, Bahadır, Narlıdere, Delemenler mahallerinden geçen Armutalan Deresi'nde küçük taşkınlara neden oldu. Debisi 60-70 santimetre yükselen ve sel sularının taşıdığı dal parçaları ve çöpler nedeniyle önü tıkanarak taşan derenin suyu, yıllardır atılan zirai atıklar nedeniyle de köpürdü. Uzun yıllardır kuru olan dere 40 yıl sonra suyla doldu. Devlet Su İşleri ekiplerin yaptığı setler sayesinde deredeki suyun hızının kesilmesi sağlandı, tarım arazilerinin daha fazla zarar görmesi önlendi. Cadde ve sokaklar da yüksek kesimlerden gelen sel suları nedeniyle dereye döndü. Sel sularının taşıdığı kum ve kaya parçaları yollara indi. Yoldaki bu kumlara saplanan kimi sürücüler zor anlar yaşadı. Sağanak yağmurla birlikte yıldırım düşmesine bağlı olarak Alaşehir genelinde lokal olarak elektrik kesintileri de yaşandı.

Belenyaka Mahallesi'nde yaşayan köylülerden 62 yaşındaki Süleyman Kartal, son yıllarda böyle şiddetli yağmur görmediğini belirterek, "Yağmur yaklaşık 2 saat şiddetli şekilde yağdı. 40 yıldır doğru düzgün su akmayan Armutalan Deresi yaklaşık 60-70 santim yükselerek sel oluştu. Yağışların gece olması can ve mal kaybını önledi. Yağış gündüz olsaydı, dere boyunca tarımla uğraşan vatandaşlar, dere boyu otlatılan hayvanlar sele maruz kalabilirdi. Allahtan can ve mal kaybımız yok. Dereye yapılan setler sayesinde suyun hızı kesildi. Aksi taktirde dere yatağı kenarında bulunan bağ, bahçeler çok fazla zarar görebilirdi" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Taşkın yaşanan Armutalan Deresi'nden görüntü
-DSİ ekiplerinin müdahalesiyle deredeki suyun hızını kesmek için yapılan setlerden görüntü
-Zirai tarım atıkları nedeniyle köpüren dere suyundan görüntü
-Sel sularının getirdiği kuma saplanan araçların görüntüsü-
-Dereye dönen cadde ve sokaklardan görüntü
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Nurettin DOĞAN / ALAŞEHİR (Manisa), (DHA)

=====================================================

20 METRE DERİNLİĞE YUNUS HEYKELLERİ KOYDULAR

HATAY'da İskenderun Teknik Üniversitesi Denizcilik Meslek Yüksekokulu sualtı projesi programı öğrencileri, körfezin derinliklerinde ‘Yunuslara Özgürlük İSTE’ çalışmasıyla ulusal ve uluslararası düzeyde bir farkındalık çalışması yaptı. Çalışma R/V İSTE-1 Araştırma gemisiyle beş günde tamamlandı. İskenderun Körfezi'nde dalış turizminin yoğun yaşandığı Yayladağı Keldağı Kamışlı koyunda 20 metre derinliğe İSTE'li öğrenciler, yaptığı yunus heykelleri konuşlandırılarak 'Yunuslara özgürlük iste' projesiyle hem ulusal, hem de uluslararası farkındalık oluşturacak bir çalışma gerçekleştirildi.

Proje sorumluluğunu öğretim görevlisi Menderes Şereflişan, dalış amirliğini öğretim görevlisi Necati Uygur, operasyon sorumluluğunu öğretim görevlisi Onur Alptekin Ayan’ın yaptığı çalışmayı 17 öğrenci 75 gün de gerçekleştirdi. Proje için beton, 100 kg demir kullanıldı.

Görüntü Dökümü
---------------------------
-Denizde yunus görüntüleri
-Betondan yunus ve kafes yapılması
-Beton bloğun denize indirilmesi
-Deniz altında kafes ve yunusların konulması

SÜRE : 2,13 SN BOYUT: 97 MB

Haber-Kamera Ufuk AKTUĞ/İSKENDERUN(Hatay),(DHA)

==================================================

BAYBURT SALYAZI HAVALİMANI TEMELİ ATILIYOR

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan’ın müjdesini verdiği Gümüşhane ile Bayburt illeri arasındaki Salyazı mevkiinde yapılacak havalimanı temeli yarın Başbakan Binali Yıldırım'ın katılacağı törenle atılacak. Yıllık 2 milyon yolcu kapasiteli 285 milyon lira bütçeli Gümüşhane-Bayburt Salyazı Havalimanı 3000 metre uzunluğunda 45 metre genişliğinde pist, 300 metre uzunluğunda 120 metre genişliğinde apron ve 265 metre uzunluğunda 24 metre genişliğinde taksiruttan oluşacak. Havalimanı projesinin 1,5 yıl gibi kısa sürede bitirilmesi planlanıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Bayburt ile Gümüşhane'ye hizmet verecek Salyazı mevkisinde, yıllık 2 milyon yolcu kapasiteli havalimanına ilişkin geçen yılki bölge ziyaretinde verdiği müjdenin ardından harekete geçildi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nca projesi hazırlanan Salyazı Havalimanı için 24 firmanın katılımıyla ihale yapıldı. 3 kilometre uzunluğunda ve 45 metre genişliğinde pisti olacak, 285 milyon lira bütçeli, 2 milyon yolcu kapasiteli Gümüşhane- Bayburt Salyazı Havalimanı projesinde yer teslimi de tamamlandı. Gümüşhane'ye 67, Bayburt'a ise 47 kilometre mesafede yer alan havalimanı için yarın Başbakan Binali Yıldırım'ın da katılımıyla temel atma töreni düzenlenecek. Temel atma töreniyle projede, pist, terminal binası ve kule gibi yapıların inşası çalışmalarına başlanacak. Bayburt ve Gümüşhane halkı da, bölge ekonomisinin yanı sıra turizmde de önemli katkılar sunması beklenen havalimanı projesi ile büyük heyecan yaşıyor. Vatandaşlar temel atılması için geri sayıma başlanan projede çalışmaların başlamasını da sabırsızlıkla bekliyor. Havalimanı projesinin 1,5 yıl gibi kısa sürede bitirilmesi hedefleniyor.

'GÜMÜŞHANE GELECEĞE UMUTLA BAKIYOR'

Gümüşhane Valisi Okay Memiş, havalimanı projesi ve bölgenin turizm potansiyeline ilişkin konuştu, temelin atılmasıyla inşasına başlanacak projenin kendilerini heyecanlandırdığını belirtti. Kentin, yapılan ve yapılması planlanan yatırım ve projelerle geleceğe umutla baktığına işaret eden Vali Memiş, 1,5 yıl gibi sürede tamamlanması öngörülen proje için daha kısa ulaşımın sağlanacağı alternatif yollar planlandığını da kaydetti. Vali Memiş, "Bu projeyi büyük bir mutluluk ve heyecanla bekliyoruz. Bizim rüyamızdı, bu rüyamız da gerçek oluyor. Hava yolu artık halkın yolu olacak. Bu sayede kentin turizmine de önemli bir katkı sunacaktır. Dünyaya açılan bir kapımız olacak" dedi.

'İNŞALLAH UÇARIZ, GİDER GELİRİZ'

Yöre sakini Mustafa İnci, temeli atılacak olan proje için sevinçli olduklarını dile getirerek, "Her ile bir havaalanı çerçevesinde bizim bölgemize de havaalanı gelmesi bizi son derece mutlu edecek. Hem bölgenin kalkınması, hem de vatandaşların kolayca seyahat edebilmeleri açısından bu güzel ve hayırlı olacak inşallah. Biz çok sevinçliyiz. Bayburt'la bir olacağından ötürü bunun ayrı bir gurunu yaşıyoruz. Umarım kısa zamanda biter bizler de uçar, gider geliriz" diye konuştu.

'UÇMAK BİZİM DE HAKKIMIZ'

Muhtar İlhan Meral ise mutlu oldukları dile getirerek, "Bu projeyi çok olumlu ve yerinde buluyoruz. Tabii ki uçmak, seyahat etmek bizim de hakkımız. Olması gereken bir yatırımdı. Çok mutluyuz. Bölge ekonomisi de bu yatırımla canlanacak, istihdama da bu olumlu yansıyacaktır" ifadelerinde bulundu.

CUMHURBAŞKANI MÜJDELEMİŞTİ

Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Kasım 2017'de, partisinin Bayburt Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, havalimanı hakkında şunları söylemişti:

"15 yılda Bayburt'a bazı yatırımlar hariç yaptığımız net 3 milyar liranın üzerinde yatırım yaptık. Bunlar yeterli değil. İnşallah bunları tarihi nitelikle bir proje ile taçlandırıyoruz. Bayburt ve Gümüşhane'ye hizmet verecek Salyazı beldesinde yıllık 2 milyon yolcu kapasiteli bir havalimanı yapıyoruz. Benim yurt dışındaki kardeşlerim de Trabzon veya başka havaalanına değil, pisti büyük düşündük ve buraya rahatlıkla büyük boyutlu uçaklar da inecek. Ahmet Bey işi hızlı tutacağız ve inşallah '2020' diye bana tarih verdiniz. Ben, diyorum ki seçim öncesi bu bitecek. Yoğun çalışacağız. Bize yakışanı yapacağız. İnşallah 2019 seçim kampanyasına uçağımızla geliriz."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
DRONE ile havalimanı yapılacak alan
Anons
Vatanadş röp.
Havalimanı alanı detayları
Vali Okay Memiş açıklaması

Haber-Kamera: Fatih TURAN / GÜMÜŞHANE (DHA)

En Çok Aranan Haberler