HABER

DHA YURT BÜLTENİ - 4

1 - Bakan Soylu, bayram namazını Yüksekova'da kıldı (2) SOYLU'DAN YÜKSEKOVA'DA ELE GEÇİRİLEN PKK CEPHANELİĞİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı İkiyaka Dağları'nda vatan nöbeti tutan askerleri ziyaret edip, bayramlarını kutladı.

1 - Bakan Soylu, bayram namazını Yüksekova'da kıldı (2)

SOYLU'DAN YÜKSEKOVA'DA ELE GEÇİRİLEN PKK CEPHANELİĞİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı İkiyaka Dağları'nda vatan nöbeti tutan askerleri ziyaret edip, bayramlarını kutladı.

Helikopterle İkiyaka Dağları'na giden Bakan Soylu, güvenlik güçlerinin sürdürdüğü operasyonlarda ele geçirilen silah ve mühimmatlarla ilgili açıklama yaptı. Bakan Soylu, "Hakkari'deki operasyonlarda, 116 kalaşnikof, 1 doçka, 5 piyade tüfeği, 3 güdümlü tanksavar mühimmatı, 13 biksi makineli tüfek, 5 RPG-7, 7 keskin nişancı tüfeği, 1 bomba atar, 1 adet av tüfeği, 217 el bombası, 239 taarruz tipi el bombası ele geçirildi. Bunun ötesinde de aldığımız bilgi çerçevesinde, yaklaşık 2 kamyon mühimmat ele geçirildi. Özellikle terör örgütünün çok önemli bir cephaneliğini ele geçirilmiş oldu. Bu operasyonu yapan arkadaşlarımızı tebrik ediyorum.Allah razı olsun" dedi.

KANDİL, TERÖR ÖRGÜTÜNÜN BÖCEK YUVASI

TSK'nın Kandil'e yönelik operasyonlarını da değerlendiren Bakan Soylu şöyle konuştu:

"Daha önce defalarca söyledik ve söyleyeceğiz. Kandil bizim için özellikle terör örgütünü bir tarafta psikilojik, bir taraftan lojistik harekatını, bir taraftan da terör örgütünün uluslararası ilişkilerini düzenlemeye çalıştığı bir böcek yuvası. Şükürler olsun, Fırat Kalkanı, aynı zamanda Zeytin Dalı ve iç güvenlik operasyonu yapan TSK, güvenlik birimlerimiz, jandarmamız, polisimiz, korucularımız hep birlikte büyük bir mücadele ve bu mücadelenin sonunda da hissedilir, bütün rakamlarıyla yansıyan bir başarı elde etmişlerdir. Kandil'deki bu böcek yuvası kalmıştı. İnanıyorum ki; çok yakın zaman dilimi içinde buraya yönelik ve burada böcek yuvasına yönelik gerekli adım atılacaktır. Milletimiz, bu konuda rahat olsun. Artık Kandil'in sırası gelmiştir. Burada Kandil'i temizledikten sonra, Türkiye'nin gerek sınır güvenliği, gerek PKK ile olan terörle mücadelesi olsun çok daha emin adımlarla sürdürülecektir. PKK terör örgütüne ve onu destekleyenlere bir darbe daha indirilecektir. Bu konuda çok rahatız. Bu operasyonlar, bizim imkan ve kabiliyetlerimiz çerçevesinde rahat yapılacak operasyonlardır. Teknolojimiz, beşeri yeteneklerimiz ve operasyon kabiliyetlerimiz, bunu ülkemiz milletimiz adına başarılabilecek düzeydedir. Türkiye uzun yıllardan beri kendisini meşgul eden Kandil gibi bir dertten de kurtulacaktır. Güçlü olursanız, bunu başarabilirsiniz. İnanıyorum ki; milletimiz o günü görünce çok daha rahatlayacaktır. Doğu ve Güneydoğu'da kardeşlerimiz yıllardan beri Kandil'in ortaya koyduğu ve kendilerini rahatsız eden bu gidişattan kurtulmuş olacaktır. Bunun bölgede önemli bir rahatlık getireceğini söylemek isterim."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------
-Bakan Süleyman Soylu'nun helikopterler İkiyaka dağlarındaki üs bölgeye gidişi
-İkiyaka dağlarındaki Kalana üs bölgsindeki askerlerin bayramnı kutlayan Bakan Soylu
-Bakan Soylu, İkiyaka dağlarındaki operasyonda ele geçirilen mühimmatlarla ilgili açıklama yapması
-Burada Başbakan Binali Yıldırım'ı telefonla araması
-Bakan Soylu'nun Kandil operasyonuyla ilgili açıklaması
-Helikopterle Tümen Komutanlığına inişi
-İlçe Jandarma'da ele geçirilen mühimmatlar
-Mühimmatı inceleyen Bakan Soylu
-Bakan Soylu'nun ilçe Emniyet Müdürlüğüne geçip polislerin bayramını kutlaması

========================

2 - Lice'de terör örgütünün sözde sorumlusu öldürüldü

DİYARBAKIR'ın Lice ilçesi kırsalında devam eden operasyonda bir grup terörist ile çıkan çatışmada, terör örgütünün sözde Amed Eyaleti Mazlum Akdağ bölge sorumlusu Dilovan Bahtiyar kod adlı PKK'lı Fatih Kırtay ile Dicle Hevidar kod adlı PKK'lı Rojbin Akyol olmak üzere 2 terörist öldürüldü.

Lice ilçesinde dün çıkan ve 2 teröristin öldürüldüğü çatışma ile ilgili Diyarbakır Valiliği'nce yapılan yazılı açıklamada, "Diyarbakır ili Lice ilçesi Örtülü köyü mülki sınırları içerisindeki Palahin Tepe bölgesinde pusu, dinleme, keşif ve gözetleme faaliyeti icra eden jandarma komando timlerince, bir grup teröristle sağlanan silahlı çatışma neticesinde, sözde Amed Eyaleti Mazlum-Akdağ bölge sorumlusu Aryen telsiz çağrı adını kullanan Dilovan Bahtiyar (K) Fatih Kırtay ve Dicle Hevirdar (K) Rojbin Akyol isimli 2 teröristin, 1 adet Bixi Mk.Tf., 1 adet AK-47 Kaleşnikof P.Tf., 1 adet RPG-7 roketatar, 1 adet mayın/EYP düzeneği, 4 adet el bombası, 2 adet RPG-7 roketatar mühimmatı, 10 adet Kaleşnikof P.Tf. şarjörü, 67 adet Bixi Mk.Tf. fişeği, 187 adet Kaleşnikof P.Tf. fişeği ve çok sayıda örgütsel doküman ile birlikte ölü olarak etkisiz hale getirildiği 14 Haziran 2018 Perşembe günü itibariyle tespit edilmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı gereğince, ölü olarak etkisiz hale getirilen teröristler hakkında adli işlemlere başlanılmış olup, delil niteliğine haiz olan silah, mühimmat, örgütsel doküman ve diğer malzemeler muhafaza altına alınmış, mayın/EYP düzeneği ve el bombaları Patlayıcı Madde İmha Timi marifetiyle emniyetli şekilde yerinde imha edilmiştir. Bölgemizde yaşayan vatandaşlarımızın huzur ve güvenliğinin sağlanması ve teröristle mücadele kapsamında yürütülen operasyonlara artan bir azim ve kararlılıkla devam edilmektedir" denildi.

Görüntü Dökümü
-El yapımı patlayıcının imha edilmesi anı
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: DİYARBAKIR, (DHA)

=========================

3 - Köyde, küskünleri barıştıran bayram geleneği

BURSA'nın Mudanya İlçesi'nde bağlı Göynüklü Köyü'nde on yıldır devam eden Ramazan Bayramının ilk günü birlikte namaz kılıp sonrasında bayramlaşma ve mezarların ziyaretinin ardından köy meydanındaki toplu kahvaltı yapma geleneğini bu senede devam etti. Görev bölümü yapan köydeki kadınların evlerinde özel olarak hazırladıkları kahvaltılar köy meydanında gelenlere ikram edildi.

Mudanya'nın en büyük köylerinden Göynüklü'de yaşayanları Ramazan Bayramı'nın ilk gününde bir araya toplayan gelenek bu yılda yapıldı. Bayram nedeniyle Bursa dışında yaşayanlarda Göynüklü’'ye gelip Ramazan Bayramı'nın ilk günü camiye gelerek topluca Bayram halası kıldılar. Namaz sonrası cami önünde toplanan kalabalık, yaşlıların ellerini öpüp bir birleriyle bayramlaştılar. Küskünleri barıştıran gelenek, köyde yaşayan ve görev bölümü yapan kadınların daha önceden evlerinde hazırladıkları kahvaltıların köy meydanında kurulan ve yola taşan masalarda toplu kahvaltı ile sona erdi. Göynüklü Köyü Dernek Başkanı Orhan Samast, "Köyümüz, Trabzon'dan gelen ailelerden oluşuyor. Son on yıldır birlik ve beraberliği geliştirmek için böle bir gelenek yaptık. Sadece Ramazan Bayramının ilk günü topluca camiye gidip bayram namazımızı kılıyoruz. Ardından bayramlaştıktan sonra ailelerin kendi aralarında topladıkları paralar ile alınan kahvaltılıkları kadınlarımız evlerinde hazırlıyorlar. Köy meydanında ise birlikte yiyoruz. Her yıl katılımın çok daha fazla olduğu bu geleneğimize gelemeyenler ise üzülüyor" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------
Köy meydanında kahvaltıdan görüntüler
Kadınların hazırlık yapması
Kahvaltıların yenmesi
Dernek Başkanı Orhan Samast ile röp
Detaylar

Mehmet İNAN/BURSA (DHA)

=========================

4 - Final sınavında öğrencilerine değil, kendine sorular sordu

AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Burcu Demirel, muhasebe uygulamaları dersi final sınavında 120 öğrenciyi şaşırttı. Öğrencilere hayata dair öğütlerle başlayan sınav kağıdının sonunda, profesörün kendine sorduğu 5 soru yer aldı. Sınava katılan, kağıdı okuyan tüm öğrenciler geçer not aldı.

AÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Burcu Demirel, muhasebe uygulamaları dersi final sınavında bu kez öğrencilere değil, kendine sorular sordu. Bir mektup niteliğindeki 'Ayrılmanın gökteki yıldızlar kadar çeşidi vardır dememiş miydi Shakespeare' cümlesiyle başlayan sınav kağıdında yer alan 'Yuvadan uçma vaktiniz artık. Somun ekmek ve makarnaya, menemenden bozma çakma yemeklere, sabahlamalara, kankalara, kaprislerimizi çekmelere, kırık dökük mobilyalı evlere, derste uyumalara, dersi kaynatmalara, haftalık değişen aşklara, bilmem daha neler nelere veda vakti' cümlelerini okuyan öğrencilerden kimi gözyaşlarını tutamadı, kimi hocasına sarılıp öptü.

Prof.Dr. Burcu Demirel, sınav kağıdında kendine sorduğu 5 sorudan önce öğrencilerine şöyle seslendi:
“Hayat kendiliğinden ne iyidir ne de kötü. Ona iyiliği ve kötülüğü katan bizleriz. İyi olsun yollarınız, umut dolsun düşleriniz, hayal kurup uğruna adanan ömürleriniz olsun. Kendini tavaf edenlerden, istifleyip biriktirenlerden değil, nice canda can olan, vatan aşkıyla yanan, üretmeye, hayal etmeye can atan, umutsuzluğa düştüğünde dönüp mucizevi yaradılışına bakıp ilham alan, atasının izinde yoğrulan, onurlu, vicdanlı, üretken yiğit kadınlar ve yiğit erkekler olan kuzularımızsınız siz benim. Sevdamızsınız, gözümüzdeki yaşsınız gidişinizle. Bize yaşamayı, bir amaca, bir hayale bağlanmanın önemini ömür geçtikten sonra öğretiyorlar. Unutmayın ki bir amaca bağlanmayan, bir hayal ile yanıp tutuşmayan ruh, yolunu kaybeder. Amaçsız, hayalsiz, aşksız kalmasın o güzel yürekleriniz. Bir deli hocamız vardı dersiniz. Bu satırlar kalsın benden size bir hatıra. Alın götürün yanınızda. Ama bilin ki delilik, Montaigne'nin dediği gibi özgür bir kafanın yiğitçe çıkışları, yüce ve görülmedik bir erdemin ortaya attıklarıyla çok yakın kapı komşusudur. Deli olarak nitelendirilenlerden olmanız dileğiyle."

Prof.Dr. Demirel, kendine ise şu soruları yöneltti:
“Kendime soru 1: Sana emanet edilen bu gençlere ne kattın? Kendime soru 2: Onlara hayatın bir sınav kağıdından, bir test yaprağından ibaret olmadığını aktarabildin mi? Kendime soru 3: Onlarda birazcık bile olsa, toplumsal olaylara, ihtiyaç duyanlara karşı; gördüğümüz, duyduğumuz, hissettiğimiz, kısacası nefes alabildiğimiz için bile sorumluluk hissetmemiz gerektiği konusunda farkındalık uyandırabildin mi? Kendime soru 4: Onlara şarjı bitmeyen kitaplarımıza sevdalanmaları yolunda küçücük bile olsa aşk duydurabildin mi?
Kendime soru 5: Onlara hoşgörüyü, vicdanlı olmayı, gülümsemeyi, memleket sevdasını, istiflemeden paylaşarak yaşamayı hatırlatabildin mi? Açık olsun yollarınız, aşk ile dolsun ruhlarınız. Sizi seviyorum."

'HİÇ PLANLAMADAN GELİŞTİ'
Prof. Dr. Burcu Demirel, final sınavında neden böyle bir şey yaptığını anlatırken gülümseyerek, “Uzun yıllardır öğretim üyesi olarak nice sınav yaptım. Çocuklara bir sürü soru sordum. Biz sınavları hep karşı tarafa yapıyoruz. Anlatıyoruz. Dikte ediyoruz sınıf içinde. Sonra bunu ne kadar iyi dikte etmişiz diye bunun kontrolünü sağlamak için sınav yapıyoruz. Daha sonra da puanlayıp çocuklara geçtin, kaldın diyoruz. O gün tamamen plansız olarak düşündüm ki, bu ders artık bitti ve öğrenciler mezun olacak. Acaba bu sınavı kendime yönelik yapsam onların huzurunda. Kendime soru sormak istedim. Ben, bana emanet edilmiş bu gençlere ne kattım, ne verdim, hangi değerleri öğretebildim. Hiçbir plan yapmadan sınav öncesinde yarım saat içerisinde bir ablanın kardeşine mektup yazması gibi mektup yazmak istedim. Arkasından da kendine sorular yönelttim" diye konuştu.
HEPSİNİN SURATI ASIKTI
Daha önce öğrencilerine son sınavın biraz ağır olacağını söylediğini belirten Prof.Dr. Demirel, “Bu nedenle sınava gelen herkesin yüzü asıktı. 120 öğrenci katılmıştı. Dağıtılan kağıtları okumaya başladıklarında kız öğrencilerin gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Okuyan gelip bana sarıldı. Çok güzel anı olarak kaldı" dedi.
'Kendime sorular' adı altında 5 soru hazırladığını kaydeden Prof.Dr. Demirel şunları söyledi:
“Bu soruların cevapları, öğrencilerle 4 yıl boyunca hem derste hem sosyal hayatta çok fazla birlikteliğimiz olduğu için o süreçte aşılamaya çalıştığım şeylerdi aslında. O nedenle öğrenciler kendime sorular kısmını okuduklarında yüzlerinde oluşan tebessümü tek tek izledim. Orada hayal kurmanın önemine, kendi canımızdan başka canlara da sorumluluk duymamızın gereklilikleri gibi sorular vardı. Acaba bunları verebildim mi diye düşündüm? Ama biz her derste sosyal sorumluluk projeleri yaparak bu soruların cevabını vermeye çabaladığımı düşünüyorum."
SINAVDAN HERKES GEÇER NOT ALDI
Prof. Dr. Demirel, sınav sonucuyla ilgili olarak ise “Hayatımda ilk kez bu kadar kolay not girdim. Çünkü sınava girmeleri yeterliydi benim için. O yüzden sınava giren, kağıda dokunan, kağıdı evine götüren her öğrencime geçme notunu verdim. Bu da bir ilk oldu" dedi.
HEPİMİZ ÇOK DUYGULANDIK
İşletme Bölümü 4'üncü sınıf öğrencisi Seren Kaplan final sınavında yaşadıklarını, şöyle anlattı:
“Kağıdı alınca çok şaşırdım. Hocamız gerçekten bizi hayata hazırlamıştı yıllar içinde. O sınav kağıdında 4 yılın birikmişliğini bize yansıttı. Bizi bir yandan mutlu etti bir yandan hüzünlendirdi. Artık bizi bekleyen bambaşka bir hayata hazırladı aslında bu sınavla. Kendine sorduğu soruların cevaplarını da bizimle paylaştı o yazdığı satırlarla. Bizim bu cevaplarla yola devam etmemiz gerektiğini de gösterdi bir anlamda."
Öğrenci Zana Borak ise “Kağıdı elime aldığımda anlamaya çalıştım. Sınavın test olacağını biliyorduk bunun için arkasından başka bir kağıt gelecek mi diye bekledim. İlk olarak böyle bir mektup geldi karşımıza. Kağıdı okudukça aslında hayatın bir sınav kağıdından ibaret olmadığını anladık. 4 yıldır yaklaşık 60-70 sınava girdik ama hayatımızda ilk defa karşılaştığımız bir sınavdı. İnanılmaz güzel mesajlar verdi bize. Artık üniversite hayatımız bitiyor, yeni bir hayata başlıyoruz. Bununla ilgili çok güzel dilekler diledi bize. Hocamızın yazdığı satırlar, bizim öğrenim hayatımız hiçbir derste ve kitapta yok. Burcu hocamıza çok çok teşekkür ediyoruz. Ağlayanlarımız oldu, hocamıza sarılanlarımız oldu. Aklımızda çok güzel bir anı olarak kalacak" dedi.
Sercan Coşkun ise “Sınav öncesi gözetmen hocamıza soruyorduk test mi klasik mi diye. Kağıtlar dağıtıldığında başta çok şaşırdık. Okumaya başlayınca çok mutlu olduk. Burcu hoca derslerde bize hep aşılardı, ince nüanslar ile hayata dair yapmamız gerekenleri. Sınıfta bir alkış koptu. Burcu hoca bizim için bir hocadan fazlası" diye konuştu.
TWITTER'DA YORUMLAR
Öğrencilerinin sınav kağıdını twitter'da paylaşmaları üzerine Akdeniz Üniversitesi öğrencileri de pek çok yorumda bulundu. Onlardan bazıları şöyle:
“- İşte hocalarımız böyle muhteşem sorular ürettikçe muhteşem nesiller yetişecek, dolayısıyla ne mesleğimizin ne akademinin sırtı yere gelmeyecektir. Aklınıza, gönlünüze sağlık hocam."
- 4 farklı kitapçık, 22 test, 4 klasik diye girdiğimiz finalde sonuç tam olarak bu. Her şey için teşekkürler hocam, hayatımızda hatıralarımızda şimdiden baş köşeyi kaptınız.
- Gerçekten çok duygulandırdınız bizi hocam. Kelimelerin kifayetsiz kaldığı noktaydı o an.
- Sevgili hocam sizin bizzat öğrenciniz değilim ancak bir arkadaşımdan son yaptığınız, beni çok ama çok duygulandıran finali gördüm. Bu yüzden size teşekkür etmek adına yazıyorum. Ve size cevap vermek istiyorum. Siz gençlere değil, görüyorsunuz çok uzaklarda ve belki de hiç karşılaşmadığınız bu gence de bir ders vermiş oldunuz. Tüm sorularına kocaman bir evet diyebiliyorum bu nedenle. Gününüz aydın, hep aydın olsun sevgili hocam."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------
- Öğretmen öğrencilere ders anlatırken
- Öğretmeni dinleyen öğrencilerden görüntü
- Öğretmenin yakın plan görüntüsü
- Öğrencilerin yakın plan görüntüleri
- Öğretmenin ders anlatımından görüntü
- Öğrencilerin öğretmenle karşılıklı soru sormaları
- Prof. Dr. Burcu Demirel
- Öğrencinin öğretmenle diyalogu
- Prof. Dr. Burcu Demirel
- Kız öğrenci röp
- Öğrencilerden görüntü
- Ekek öğrenci röp
- Sınav kağıdından görüntü
- Erkek öğrenci röp
- Öğretmen ders anlatırken görüntü

Haber: Selma KUNAR-Kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA, (DHA)
609 MB - 5.27'

==================

5 - Akçakale'de Suriyelilerin buruk bayramı

ÜLKELERİNDEKİ iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan ve Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesindeki Süleyman Şah Çadır Kentinde barınan Suriyeli sığınmacılar, bayramı buruk karşıladı.
26 bini aşkın Suriyelinin barındığı 9 mahalleden oluşan çadır kentte, bayram sabahı binlerce kişi mahallelerinde bulunan çadırlarda namaz kıldı. Suriyeliler, kıldıkları namaz sonunda ülkelerinde biran önce huzur ve barışın sağlanması için hep birlikte dua etti. Namaz bitiminde Suriyeliler, birbirleriyle ve aileleri ile bayramlaştı. Ülkelerinden uzakta bir bayramı daha geçirmenin burukluğunu yaşayan Suriyeliler, Türkiye ve Türk halkına misafirperverliğinden dolayı minnettar olduklarını ifade etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
-çadırkentte bayram namazına gelenler
-temizlik yapan kadınlar
-dua okuyanlar
-bayram namazı
-bayramlaşma
-genel görüntü ve detaylar

Haber-Kamera: Hadi KURT -ŞANLIURFA -DHA)
376 MB

===================

6 - Fakülte birincisi, kendisine verilen hediyeleri iade etti

AKDENİZ Üniversitesi İletişim Fakültesi'ni birincilikle tamamlayan Haluk Yılmaz (51), rektörlüğün mezuniyet töreninde kendisine hediye ettiği kurşun ve tükenmez kalem, not defteri, karton ayraç ve havluyu, onurunu kırdığı gerekçesiyle rektörlüğe iade etti.

31 yıllık sınıf öğretmeni Haluk Yılmaz, üniversiteyi yarıda bırakan oğlunun 'Sen bu yaşta zor kazanırsın' dediği üniversite sınavını iyi bir puanla kazandı ve ilk 62 bin arasına girdi. Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü'nü tercih eden Yılmaz, fakülteyi de birincilikle tamamladı. Mezuniyet töreninde yaş kütüğüne plaka çakan Yılmaz'a, rektörlük iki karton kutu hediye verdi. Törenin ardından oğlunun ısrarıyla hediye paketlerini açan Yılmaz, büyük üzüntü yaşadı. Yılmaz, "Mezuniyet töreninde fakülte birinci, ikinci ve üçüncülerine hediyeler verildi. Hediyeleri açtığımızda şok olduk. Çünkü ilkokul öğrencilerine verilemeyecek hediyeler vermişler. Hediye paketlerinin içinde kurşun kalem, 2 liralık tükenmez kalem, not defteri, magnet, karton ayraç, küçük bir şal, fosforlu kalem, düğünlerde otomobillere takılan havlu ile anahtarlık çıktı. Biz oraya hediye bekleyerek gitmedik. Bizim için değerli olan hediye okul birinciliğiydi. Farklı bir beklentimiz yoktu ama en azından bizimle dalga geçilmesini istemezdik" dedi.

REKTÖR YARDIMCISINA GERİ VERDİ
Fakülte birincisine bunların verilmesinin onur kırıcı olduğunu aktaran Yılmaz, "İnsanların onore edilmesi güzel bir şeydir ama bu şekilde olmaz. Hiçbir şey verilmemesi daha onurlu olurdu, incindik. Fakülte birinciliği benim için yeterliydi. Annemin omzu kırık olduğu için onun yanından ayrılamadım, o nedenle 5 gündür bu hediyeleri iade edemedim" dedi. Açıklamasının ardından rektörlüğe giden Haluk Yılmaz, hediyeleri bir rektör yardımcısının sekreterliğine bıraktı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------
- Haluk Yılmaz'dan görüntü
- Röp: Haluk Yılmaz
- Haluk Yılmaz'ın verilen hediyeleri açması
- Haluk Yılmaz'ın rektörlüğe girmesi
- Detay

Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: Tolga YILDIRIM/ANTALYA, (DHA)

===================

7 - Rögara düşen yavru köpeği itfaiye kurtardı

DÜZCE'de, rögara düşen yavru köpek itfaiye ekiplerince kurtarıldı.

Sabah saatlerinde, Beyciler Mahallesi’nde bayram namazı için camiye giden vatandaşlar, kapağı açık olan rögardan bir köpek yavrusu sesi geldiğini fark etti. Vatandaşlar durumu Düzce Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’ne bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, rögara inerek düşen köpek yavrusunu çıkardı. Herhangi bir yarası bulunmayan köpek bulunduğu yere bırakıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
İtfaiyenin kurtarma görüntüleri
Köpeğin görüntüsü
İtfaiye ekiplerinin çukura inerken görüntüsü ve detaylar
Dosya adı dzcköpekyavurusu

Tezcan SOLMAZ/DÜZCE), (DHA)

En Çok Aranan Haberler