1)EKER: TOPRAKLARIMIZDAKİ ANNELERİMİZİ ÇOK AĞLATTILAR
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, seçim çalışmaları kapsamında ziyaret ettiği Bismil ilçesinde, Aile Destek Merkezi'nde kadınlarla bir araya geldi. Eker, burada yaptığı konuşmada, terör olaylarında en çok annelerin etkilendiğini belirterek, "Bizim topraklarımızda annelerimizi çok ağlattılar. Biz de onlarla beraber çok acı çektik. Bizim en büyük ihtiyacımız huzur ve barıştır, annelerimizin gözyaşı dökmemesidir" dedi. 24 Haziran seçimlerinde Diyarbakır'dan 1'inci sıra milletvekili adayı olan AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Mehdi Eker, seçim çalışmaları kapsamında Bismil ilçesini ziyaret etti. İlçedeki ilk ziyaretine, pamuk üreticileriyle biraraya gelerek başlayan Eker, üreticilerin taleplerini dinledi.
'AİLE DESTEK MERKEZLERİ AK PARTİ DÖNEMİNDE AÇILDI'
Pamuk üreticileriyle yaptığı görüşmenin ardından AK Partili Eker, daha sonra Bismil Aile Destek Merkezi'ni ziyaret ederek, buradaki kadın kursiyerlerle toplantı düzenlendi. Toplantıda konuşan Eker, aile destek merkezlerinin AK Parti döneminde kurulduğunu belirterek, "Buradaki kursiyerler, çok önemli bir eğitim görüyorsunuz. Annelik görevi yanında, bir meslek sahibi olmak, yeteneklerini ortaya koyup, geliştirmek ve arkasında ya özel sektörde iş bulmak veya daha önemlisi kendi işyerini kurmayla ilgili çok önemli eğitim bu. Eskiden bunlar yoktu. Bizim hükümetimiz döneminde Aile Destek Merkezleri açıldı" diye konuştu.
'BİZİM İÇİN EN ÖNEMLİ OLAN ŞEY ANNELERİN AĞLAMAMASIDIR'
Eker, bölgede yaşanan terör olaylarında en çok annelerin etkilendiğini kaydederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz insanların huzuru artsın istiyoruz. Bizim için en önemli olan şey annenin ağlamamasıdır. Çünkü anne ağlarsa biz çok ağlarız. Anne bizim için çok kıymetlidir. Hiç bir çocuk annesini ağlarken görmek istemez. Anne bizim sığınacağımızdır. Onun için anne gözyaşı dökmemelidir. Annenin yüreğinin sızlamaması, hepimizin üzerinde çalışması gereken bir iştir. Bizim topraklarımızda annelerimizi çok ağlattılar. Biz de onunlarla beraber çok acı çektik. Bizim en büyük ihtiyacımız huzur ve barıştır, annelerimizin gözyaşı dökmemesidir. Anne merhamettir, şefkattir, sevgidir, ilgidir, fedakarlıktır. Kendi yemez çocuğuna yedirir. Benim rahmetli annem de öyleydi. İnsan kaç yaşında olursa olsun, annesiz kalırsa, öksüzdür. Toplum modernleştikçe, toplum annesiz hale geliyor. İnsanlar evden kopup, uzaklaşıyor ve annesiz kalıyor. Anneler evladı işsiz kalınca çok üzüldüğünü biliyoruz. Yeteri kadar işi olmamışsa, terör ve şiddettir. Başka bir sebebi yoktur. Bu durumlarda acıyı en çok çeken kitle annelerdir. Baba gamlandığı zaman, evden çıkıp gidiyor. Vuruyor kendini dağlara, çarşıya orada bir şekilde kendini atıyor. Anne evin içinde kalıyor. Sıkıntıyı o çekiyor, eziyeti o görüyor, gözyaşlarını da o döküyor. Yokluğun, fukaralığın sıkıntılarını da en çok o çekiyor."
'ANNELERİN KADERİ, EVLADI ZORLA DAĞA GÖTÜRMEK OLMASIN'
Bölgedeki annelerin kaderi evladının zorla dağa götürülmesi olmaması gerektiğini anlatan Eker, sorunların çözümü için 24 Haziran seçimlerinin önemli bir fırsat olduğuna dikkat çekerek, "Burada kurs görmek yeterli değil. Buralarda daha çok fabrikalar, atölyeler, tesisler açılması lazım. İş imkanlarının artması lazım. Bunun için 24 Haziran seçimleri bir fırsattır. Terör ve şiddet sebebiyle bugüne kadar olmamış olan, gelmemiş olan fırsat ve imkanlar eğer 24 Haziran'da siz bir karar verip, bu kararınızla farklı bir adım atar, kendi kaderinize sahip çıkarsanız, bu imkanlar artar. Kaderimize sahip çıkalım. Annelerimizin kaderi sadece ağlamak olmasın. Evladını kaybetmek olmasın. Evladını zorla dağa götürmek olmasın. Evladı, kandırılıp, işsizlikten fukaralıktan terör örgütlerinin eline düşmek olmasın" şeklinde konuştu.
Bismil Aile Destek Merkezi'nde kadınlarla yaptığı toplantının ardından Eker, şehit yakınları, gazi, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve muhtarların katılımıyla yapılan toplantıda bir araya gelerek, 24 Haziran'da yapılacak seçimlerin önemiyle ilgili bir konuşma yaptı.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Eker'in karşılanması
-Bismil ilçesindeki ziyareti
-Eker'in konuşması
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ahmet ÜN/DİYARBAKIR, (DHA)
======================================================
2)SIRTINDA YANIK YARASI VE KULAKLARI KESİK KÖPEK TEDAVİ ALTINDA
SAMSUN'da 2017 yılında bin 200, 2018 yılı ilk 5.5 ayında 640 kedi ve köpek Samsun Büyükşehir Belediyesi Güçten Düşmüş Sahipsiz Hayvan Bakım Merkezi'ne getirilerek tedavi ve rehabilite edildi. Son olarak sırtında yanık yarası bulunan ve kulakları kesilmiş bir köpek ile trafik kazası sonucu sırtında derisinin bir kısmı kopan başka bir kopeğin tedavisi burada yapıldı.
Samsunda Büyükşehir Belediyesi Güçten Düşmüş Sahipsiz Hayvan Bakım Merkezi'nde getirilen sokak hayvanları tedavi ve rehabilite ediliyor. 156 dönüm alan üzerine kurulu tesise travma, hastalık, trafik kazası yada şiddete maruz kalma nedeniyle 2017'de bin 200 kedi ve kopek, 2018 yılı ilk 5.5 ayda ise 640 kedi ve köpek buraya getirildi. Son olarak sırtında yanık yarası bulunan ve kulakları kesilmiş bir köpek tedavi edildi. Yine trafik kazası sonucu sırtında derisinin bir kısmı kopan başka bir köpeğinde tedavisi yapıldı. 2013 yılında faaliyete geçirilen Güçten Düşmüş Sahipsiz Hayvan Bakım Merkezi'nde görev yapan Bakım Evi Merkezi Sorumlusu Veteriner Hekim Hande Yaman, tesise getirilen hayvanların tüm tedavi işlemlerinin yapılmasının ardından kısırlaştırıldığını belirterek "Kedi ve köpekler sağlıklarına tamamen kavuştuktan sonra da sahiplendirme alanlarımızda yaşamaya devam ediyorlar. Trafik kazası geçirmiş, travmaya maruz kalmış, darp edilmiş, şiddet eğilimi gösterilmiş köpeklerimiz de burada bulunmaktadır. Son olarak tedavilerini yaptığımız iki köpeğimiz var. İkisi de melez kırma köpek. Doberman kırması olan, köpek trafik kazasında arabanını altında ezilip sırtında sürtünmeye bağlı açık yara vardı ve 1 aylık tedavi sonrasında sağlığına kavuştu. Diğer köpeğimiz ise sırtı bel bölgesine kadar yanık şekilde geldi. Yanık tedavisi uyguladık. Kulakları kesilmişti. Şu an tedavisi devam etmekte. Bir ay sonra tedavisinin biteceğini ümit ediyoruz" diye konuştu.Şiddet görmüş hayvanların geldiklerinde insanlardan korktuklarını dile getiren Yaman, "Onlara sevgimizi göstererek yaklaşmamızla birlikte bir hafta sonra uyum sağlayabiliyorlar. Bu konuda halkımıza eğitim vererek bilinçlendirmelidir. Hayvanlar onlara sevgi şefkat gösterdiğinizde hemen anlıyorlar. Onların tek istediği sevgi" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Tedavi edilen iki köpekten detay
-Merkezden detaylar
-Diğer köpeklerden detay
-Detaylar
-Röportaj
(SÜRE:4.14 Dk) (BOYUT:475 MB)
Haber-Kamera:Yaprak KOÇER/SAMSUN, (DHA)
=====================================================
3)MALİYETLER ARTIP EKİM ALANI AZALINCA PATATES FİYATLARI TAVAN YAPTI
TÜRKİYE genelinde patates fiyatları kilosu 5 liraya kadar çıkarken, ülkenin en önemli patates üretim merkezlerinden Afyonkarahisar'ın Sandıklı ilçesinde hasat 20 gün içinde başlayacak. Ziraat Odası Başkanı Süleyman Yıldız, üretim maliyetlerindeki artış ve geçen yıllara oranla ekim alanlarının azaldığına dikkati çekerken, patates fiyatlarının da bu nedenle arttığını söyledi.
Türkiye'nin önemli patates üretim merkezlerinden Sandıklı'nın merkez ve köylerinde nisan ayı başında ekimi yapılan patatesin 20 gün içinde hasadının başlaması bekleniyor. Üretim maliyetleri artan patatesin ilçede ekim alanlarında son 3 yılda önemli ölçüde azalma oldu. 2 yıl önce 28 bin dekar alanda 300 bin ton patates üretilen ilçede, geçen yıl 18 bin dekar alanda 140 bin ton civarında üretim gerçekleşti. Bu yıl ise 15 bin dekar alanda patates ekimi yapılırken, üretimin de buna paralel düşmesi bekleniyor.
Sandıklılı üretici geçen yıl patatesin kilosunu 40- 50 kuruşa satarken, pazardaki fiyatlar ise 1.5 ile 2.5 lira arasında değişti. Bu yıl son dönemde pazar tezgahlarında patates ve soğanın fiyatı 5 liraya kadar çıktı. Bu yıl Sandıklılı patates üreticisi hasada başladığında kilosunu 2 liradan satmayı planlıyor.
'TÜRKİYE GENELİNDE RANDIMAN DÜŞÜKLÜĞÜ VAR'
Sandıklı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Yıldız, ilçedeki depolarda bulunan patatesin 2 ay önce bittiğini söyledi. Geçen yıla oranla ülke genelinde patates ekiminin azaldığını vurgulayan Süleyman Yıldız, "Üretim maliyetlerinin yüksek olması ve çiftçimiz patatesten birkaç yıldır zarar etmesi nedeniyle patates ekimi düştü. Geçen senelerde milova hastalığı oldu. Bu hastalık olduğunda verim düşer. Hem ekilişin azlığı hem de hastalıktan dolayı şu anda patateste Türkiye genelinde randıman düşüklüğü var. Bu da ister istemez fiyatları yükseltiyor. Birinci neden bu" dedi.
'15- 20 GÜNE KADAR ERKENCİ PATATESLER ÇIKAR'
İkinci nedenin ise maliyetler olduğunu kaydeden Süleyman Yıldız, "Çiftçinin patates üretiminde kullanmış olduğu mazot 6 liraya yaklaştı, işçinin günlük yevmiyesi 75 lira, ilaç fiyatları aldı başını gitti. Bir torba gübre 120 lira ile 150 lira arasında değişiyor. Üretim maliyetlerinin artması, verim düşüklüğü ve ekilen alanların azalması patatesin fiyatını artırdı. İlçemizde 15- 20 güne kadar erkenci patatesler çıkar. Tabii ilçemizde patates çıkınca ülke genelinde bir rahatlama olur diye düşünüyorum. Bu sene üretici tarlada kilosunu 2 liraya civarında satar. Ama pazarda ne olur bilmiyorum. Her zaman söylediğim bir şey var. Geçen sene bu zamanlar 15 kuruşa üretici patatesi sattı. 15 kuruşa söktüğümüz patatesi insanlar marketten 3 liraya yedi. Dengeyi gözetmek zorundayız. Dengeli tutmak zorundayız" diye konuştu.
'SOĞAN EKİMİ AZ'
İlçede soğan ekiminin de yapıldığını söyleyen Ziraat Odası Başkanı Süleyman Yıldız, "Soğanın fiyattı da Sandıklı'da 1.5 ya da 2 lira olur. Sandıklı'da bu sene çok fazla soğan ekimi yok. 2 bin ya da 3 bin dekar alanda ekim yapıldı" dedi
Görüntü Dökümü
-------------
-Patates ekim çalışmalarından görüntü(arşiv)
-Patates tarlası ve patatesin açan çiçeklerinden görüntü
-Patatesin çiçeği yakından görüntü
-Soğan tarlasından görüntü
-Soğan yakın görüntü
-Süleyman Yıldız(Ziraat Odası Başkanı) patates tarlasına girerken görüntü.
-Süleyman Yıldız(Ziraat Odası Başkanı)patates tarlasında çalışırken ve patates çıkarırken görüntü
- Süleyman Yıldız(Ziraat Odası Başkanı) elinde patatesler ile görüntü
-RÖP: Süleyman Yıldız(Ziraat Odası Başkanı)
-Patates söküm çalışmalarından görüntü(arşiv)
605 MB /// 05.28'
Haber-Kamera:Ahmet DAĞLI/SANDIKLI,(Afyonkarahisar),(DHA)
===================================================
4)NARENCİYEDE YÜZDE 40 REKOLTE KAYBI BEKLENİYOR
ADANA Seyhan Ziraat Odası Başkanı Cahit İncefikir, dengesiz hava değişiklikleriyle birlikte narenciye ağaçlarında tomurcuk dökümlerinin yaşandığını belirterek, limon, mandalina, portakal ve greyfurt çeşitlerinde yüzde 40'a varan rekolte kaybı beklediklerini söyledi. İncefikir, rekolte kaybı nedeniyle ihracatta fiyatların yüzde 60- 70 oranında artış beklediklerini kaydetti.
Türkiye'deki 4 milyon 200 bin ton narenciye üretiminin yüzde 30'unun karşılandığı Adana'da dengesiz hava değişiklikleri nedeniyle narenciye ağaçları zarar gördü. Seyhan Ziraat Odası Başkanı İncefikir, şubat ayında yaşanan sıcak havanın ağaçları erken filizlendirdiğini, ancak daha sonrasında 40 dereceyi aşan sıcaklarda meydana gelen poyraz nedeniyle büyük oranda tomurcuk dökümlerinin yaşandığını kaydetti.
'AĞAÇLARIN DALLARI BOŞ'
Seyhan ve Yüreğir ilçelerinde ise aşırı dolu yağışı nedeniyle ağaçların fazlasıyla zarar gördüğüne dikkat çeken İncefikir, "Ağaçların bu zamanlarda meyve dolu olması gerekiyordu, ancak şu anda dallar boş. Yüzde 30-40'lık gibi bir rekolte kaybı olacak gibi görüyoruz. Mandalina, greyfurt, portakal ürünlerinin erkenci cinslerinde ciddi rekolte kaybı yaşanacak. Dolu yemiş, şekli standartlara uymayan ürünler ihracata gitmeyeceği için çok büyük fiyat çıkışları bekliyoruz. İhracata girecek ürünlerde geçen yıla oranla rakamların yüzde 60-70 artacağını tahmin ediyoruz. Bu ürünler dönüm-birim başına tonaj olarak düşük olacağı ve kalite aranan ürünler az olacağı için fiyatlar yükselişte olacak. İhracata gitmeyen ürünler iç piyasaya sürüleceği için iç piyasada fiyatlar çok fark etmeyecektir" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-----------------------
- Narenciye bahçesinden genel görüntüler
- Başkanın dallardaki meyveleri göstererek konuşması
- Bahçenin drone görüntüleri
- Başkanın konuşması
- Narenciyelerden genel ve detay görüntüler
SÜRE: 04'33" BOYUT:277
Haber:Nuri PİR-Kamera: Akif ÖZDEMİR/ADANA,(DHA)
===================================================
5)HEM MAKİNİST, HEM MÜHENDİS, HEM ÖĞRETMEN, HEM ANNE
SAMSUN'da hafif raylı sistemde görev yapan kadın makinist (tramvay sürücüsü) 2 çocuk annesi Hilal Arıkan (34), 2007 yılında yapı tasarım öğretmenliği bölümünden mezun olduktan sonra 2008'de makinist olarak çalışmaya başladı. Bu süre içinde sınava girip inşaat mühendisliği bölümünü kazandı. Bir yandan çalışıp bir yandan okula giden Arıkan bu yıl mezun oldu. Hem makinist, hem öğretmen, hem inşaat mühendisi hem de iki çocuk annesi olan Arıkan, çalışma azmi ve okuma gayreti ile takdir topladı.
Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan ve 10 Ekim 2010 tarihinde hizmete giren Hafif Raylı Sistem'de 47 erkek, 36 kadın makinist görev yapıyor. Samulaş (Samsun Proje Ulaşım İmar İnşaat Yatırım Sanayii ve Ticaret A.Ş.) tarafından işletilen hafif raylı sistemde 30 kilometrelik hatta, 36 durak bulunurken 29 tramvay hizmet veriyor. Kadın makinistler arasında bulunan Hilal Arıkan ise çalışma azmi, gayreti, okuma isteği ile dikkat çekiyor. 2007 yılında yapı tasarım öğretmenliği bölümünden mezun olan Arıkan, bir yıl sonra hafif raylı sistemde makinist olarak çalışmaya başladı. 7 ve 1 yaşında iki çocuğu bulunan Arıkan, 2016 yılında tekrar sınava girerek Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünü kazandı. Hem çalışıp hem de örgün öğretimde okula giden Arıkan, bu yıl mezun oldu.
Hamiyken bile bir yandan çalışıp bir yandan da okuluna gittiğini söyleyen Arıkan, "Yapı tasarım öğretmenliği bölümünden mezun olduğum için bu bölümde gördüğüm 36 saatlik ortak dersten muaf oldum ve kalan derslere 2 yıl içerisinde girip okulumdan mezun olmayı başardım. İşim vardiyalı olduğu için. Sabah vardiyası 05.00'da başlıyor 14.00' da bitiyor. Ben örgün öğretimde okudum. Sabah çalıştığımda akşam derslerine, akşam çalıştığımda da sabah derslerine katıldım. Bu şekilde eğitimimi tamamladım. Çok yoğun bir dönem geçirdim. Bölüm çok zor ve dikkat gerektiren bir bölüm. Çalışarak ve emek harcayarak bitirdim. Bu süre içinde hatta hamileydim, doğum yaptım ama buna rağmen hem işimi hem okulumu aksatmadım" dedi.
Makinistliğin zor bir meslek olduğunu söyleyen Arıkan, "İşimi çok seviyorum. İlk olarak tramvayı süren bir bayan makinist görenler çok şaşırıyordu. 'Nasıl bunu bir bayan sürer' diye hayret ediyordu. İnsanlar artık alıştı. Kadın erkek ayrımı yapmadan bayanların da her işi yapabileceğini biz kanıtlamış olduk. Tramvay kullanırken çok dikkatli olmanız gerekiyor. Çok büyük bir sorumluluk. Yüzlerce insanının canı size emanet oluyor" şeklinde konuştu.
Arıkan, boş durmayı sevmeyen bir insan olduğunu dile getirerek "Ben inşaat alanında da kendimi geliştirmek istedim bir katkım olsun istedim. Her şeyin başı azim ve çalışmak. Olduğunuz konumlarda daha iyi nasıl yapabilirim daha nasıl faydalı olabilirim diye düşünmek gerekiyor. Emek harcayarak ben mühendisliği bitirdim. Artık hem makinistim, hem öğretmenim, hem inşaat mühendisiyim hem de en önemlisi 2 çocuk annesiyim" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Hilal Arıkan'ın tramvayı sürmesi
-Hilal Arıkan'dan tramvay içinde ve dışında detaylar
-Röportaj
(SÜRE:4.12 Dk) (BOYUT:470 MB)
Haber-Kamera:Yaprak KOÇER/SAMSUN, (DHA)
=========================================================