HABER

DHA YURT BÜLTENİ-4

1)İZMİR'DE 182  KİŞİ HAKKINDA GÖZALTI KARARI VERİLDİ İZMİR Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü FETÖ soruşturması sonrasında aralarında 'Mahrem imam' asker ve kamu kurumu çalışanlarının da bulunduğu 42 ilde 182  kişi hakkında gözaltı kararı verildi.  GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK İZMİR/DHA ===================================================== 2)SAMAN BALYALARI ARASINDA 176 KİLO ESRAR ELE GEÇİRİLDİ: 4 GÖZALTI Diyarbakır'da jandarma tarafından düzenlenen operasyonda kiralık kamyona yüklü saman balyalarının arasında gizlenmiş 176 kilo 340 gram esrar ele geçirildi.

1)İZMİR'DE 182 KİŞİ HAKKINDA GÖZALTI KARARI VERİLDİ

İZMİR Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü FETÖ soruşturması sonrasında aralarında 'Mahrem imam' asker ve kamu kurumu çalışanlarının da bulunduğu 42 ilde 182 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK

İZMİR/DHA

2)SAMAN BALYALARI ARASINDA 176 KİLO ESRAR ELE GEÇİRİLDİ: 4 GÖZALTI

Diyarbakır'da jandarma tarafından düzenlenen operasyonda kiralık kamyona yüklü saman balyalarının arasında gizlenmiş 176 kilo 340 gram esrar ele geçirildi. Olayla ilgili 4 kişi gözaltına alındı. Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, 1 kişinin elinde bulundurduğu uyuşturucuyu, Gaziantep'e götürmek için kamyon kiraladığı yönünde aldıkları bilgiyle harekete geçti. Ekipler, plakasını tespit ettikleri kamyonu, Lice-Diyarbakır karayolunda durdurup narkotik köpekleriyle arama yaptı. Köpeklerin tepki vermesi sonucu araç detaylı inceleme amacıyla İl Jandarma Komutanlığı'na çekildi. Yapılan adli aramada kamyon kasasına yüklü saman balyalarının arasına gizlenmiş 176 kilo 340 gram esrar ele geçirildi. Uyuşturucuya el konulurken, olayla ilgili isimleri açıklanmayan 4 kişi gözaltına alındı.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
- Kamyondan görüntü
- Narkotik köpeğinin araması
- Drone görüntüler
- Saman balyalarının kamyondan indirilmesi
- Çuval içerisinde bulunan esrar
- Esrarın sergilenmesi
- Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Mücahit YOLCU- DİYARBAKIR,(DHA)

=================================================

3)MİLAS'TAKİ MADEN FACİASINDA, CESETLERİ ÇIKARMAK İÇİN ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR

mUĞLA'nın Milas ilçesinde dün, feldspat madeni çıkarılan sahada dev kayanın iş makinelerinin üstüne devrildiği faciada yaşamını yitiren Engin Tutuk ve Servet Çapacıoğlu'nun cesetlerinin çıkarılması için çalışmalar sürüyor. Dün Şükrü Otlak'ın cesedi çıkarılırken, Tayfun Akıncı ise yaralı kurtarılmıştı. Olay, dün saat 10.30 sıralarında Sarıkaya Mahallesi ile Labranda Antik Kenti arasındaki Yumrutaş mevkiinde meydana geldi. Açık arazide faaliyet gösteren feldspat maden sahasında, kaya bloklar kaldırılmaya başlandı. Bu sırada dev bir kaya, iş makinelerinin üzerine düştü. Bu sırada aynı iş makinesinin içerisinde bulunan ekskavatör operatörleri Engin Tutuk ve Servet Çapacıoğlu ile kamyon şoförleri Şükrü Otlak ve Tayfun Akıncı, 500 tonu aşkın ağırlıktaki dev kayanın altında kaldı. Şirket çalışanları tarafından yaralı olarak kurtarılan Tayfun Akıncı, Milas Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Akıncı, tedavisinin ardından taburcu edildi.

Ocak çalışanlarının ihbarı üzerine bölgeye sağlık, itfaiye, jandarma, polis ekipleri sevk edildi. UMKE, AFAD ve AKUT ekipleri de olay yerine geldi. Kaya altındaki işçilerin kurtarılması için çalışma başlatıldı. Gece de devam eden çalışmalar sırasında ilk olarak Şükrü Otlak'ın cesedine ulaşıldı. Otlak'ın cesedi, çıkarılıp morga kaldırıldı. Ardından da sırasıyla Engin Tutuk ve Servet Çapacıoğlu'nun cesetlerine ulaşıldı. İki işçinin cenazelerinin çıkarılması için çalışma başlatıldı.

Madencilerin sağ çıkarılmasını umutla beklerken peş peşe gelen ölüm haberleriyle yıkılan acılı ailelere zaman zaman sağlık ekipleri müdahale etti. Kızılay ve Muğla Büyükşehir Belediyesi ekipleri, çalışmaların sürdüğü bölgede çadır kurdu.
İŞLMETMENİN RUHSATSIZ OLUP OLMADIĞI ARAŞTIRILIYOR
Maden sahasında 3 işçinin ölümüyle ilgili Savcılık, soruşturma başlattı. Soruşturma sürerken ölenlerden Engin Tutuk'un kardeşi Kenan Tutuk, dikkat çeken bir iddia ortaya attı. Kenan Tutuk, işletmenin ruhsatsız olduğunu iddia etti. Savcılık, olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldığını, her detay ve iddianın araştırıldığını ifade etti.

Mehmet Can MERAL- Cavit AKGÜN/MİLAS (Muğla), DHA)-

====================================================

4)SİİRT VE BATMAN'DA NARKO-TERÖR OPERASYONU: 7 GÖZALTI

Siirt ve Batman'da güvenlik güçlerince düzenlenen narko-terör operasyonunda 7 şüpheli gözaltına alınırken, uyuşturucu madde ile silah ele geçirildi. Siirt İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık Ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, terör ve organize suç örgütlerinin finans kaynakları ve uyuşturucu madde ticareti ve kullanımının önlenmesine yönelik olarak yürütülen çalışmalar kapsamında Siirt ve Batman'da operasyonlar düzenlendi. Her 2 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda 7 şüpheli gözaltına alındı. Batman İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin de katıldığı operasyonda gözaltına alınan 7 şüphelinin adresinde yapılan aramalarda ise 45 gram esrar, 2 gram eroin, 30 gram kenevir tohumu, terör örgütünü simgeleyen bez parçası, 6 uyuşturucu kullanma aparatı, 7 boş kovan, pala, kasatura, ruhsatsız av tüfeği, 5 fişek, şarjör ve 8 cep telefonu ele geçirildi. Gözaltına alınan 7 şüphelinin jandarmadaki sorgu işlemleri sürüyor.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
- Şüphelilerin adliyeye çıkarılması
- Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: SİİRT, (DHA)

====================
5)GAZİPAŞA'DA YERLİ ZENCEFİL HASADI BAŞLADI

Antalya'nın Gazipaşa ilçesinde üretici Süleyman Tuncer, 13 dekarlık serasında zencefil hasadına başladı. Yerli zencefilin aroması ve kalitesinin ithal ürünlere göre daha iyi olduğunu söyleyen Tuncer, "İthal ürünlerin 5 kilosu 90 ile 100 liraya satılıyor. Yerli zencefilin 5 kiloluk ambalajı 70 ile 80 lira" dedi.
Gazipaşa'da örtü altında sebze ve meyve üretimi yapan Süleyman Tuncer, 2 yıl önce Türkiye'de ilk yerli zencefil deneme ekiminden başarılı sonuç alınca, üretime yöneldi. Örtü altında domates, salatalık, patlıcan üreten Süleyman Tuncer, 13 dekar örtü altında da zencefil üretimi yapıyor. Olgunlaşma süresi 8-10 ay arasında değişen zencefilleri yetiştiren Tuncer, bu yılki hasadına başladı. Dekardan 3 ton verim alınan zencefilin yeşil kısımları da çay olarak değerlendiriliyor. Yerli zencefilin kilosu 16-17 liradan piyasaya sürülüyor.
Süleyman Tuncer, "Şu anda zencefil seramız hasat döneminde, söküm yapıyoruz. 3 buçuk dönümlük seramızın hasadını yaptık, şimdi bu serada hasat yapıyoruz. Bir taraftan da pazarlara gönderiyoruz. İstek olan büyük kentlerimize, Anadolu'nun her tarafına göndermeye çalışıyoruz. İşlenmiş yerli zencefili 5 kilogramlık ambalajlar halinde hazırlayıp, isteğe göre kargo ve hal sistemiyle göndermeye çalışıyoruz" dedi.

'İTHAL ETMEYELİM, DÖVİZİMİZİ KAYBETMEYELİM'
13 dekarda zencefil üretimi yaptığını ve başarılı bir üretimle dekar bazında tonajın gayet iyi olduğunu aktaran Tuncer, "Piyasada Çin'den ithal edilen ürünler var. Tabii bizim çiftçimiz bu üretimi çoğaltıp, Türkiye'de üretimi arz, talebi karşılarsa dövizimiz de yurt dışına başka çiftçilere gitmez. Yerli zencefili kendimiz üretelim ki hem kendi çiftçimize hem de ülke ekonomisine katkı olsun. Çitçilerimiz üretsin, dışarıya başka ülkenin çiftçilerine ödediğimiz paraları bu ülke ödemesin, bizim çiftçilerimizde kalsın o para. Hatta piyasaya daha ucuz verelim. İthal etmeyelim, dövizimizi kaybetmeyelim, kendi çiftçilerimiz üretsin ki dışarıya ihracat yapalım" diye konuştu.

'YERLİ ZENCEFİL TÜKETELİM'
Yerli zencefilin laboratuvar tahlillerine göre aroması ve kalitesinin Çin'den ithal edilenlerden çok daha iyi olduğunu vurgulayan Süleyman Tuncer, şöyle devam etti:
"Bu ürünlerin topraktan çektiğiniz hali böyle. Bu ürünler daha yıkanıp, kurutulup, ambalaja öyle girecek. Bizim vatandaşımızdan isteğimiz kendi yerli ürünlerini tüketmeleri. Zencefil tüketeceklerse birçok faydaları var insan sağlığı adına, gıda olarak, hatta basit hastalıklara ilaç gibi kullanılabilen içilebilen bir ürün. Kullanılmasını tavsiye ediyoruz."

'YERLİ ZENCEFİL DAHA UCUZ'
Zencefilde verimin dekarda 2-3 ton olduğunu söyleyen Süleyman Tuncer, "Tabii ki toprak verimi ve bakım önemli. Dekar başı 2 ile 3 ton arasında değişir. İthal ürünler 5 kilosu 90 ile 100 liraya satılıyor. Bizim yerli zencefil gönderdiğimiz yerlere kilogram bazında 16 ile 17 lira arasında gidiyor, yerli ürünümüz 5 kiloluk ambalajlı 70 ile 80 lira, ithal ürüne göre düşük. Bizim de böyle bir katkımız oldu. Ama bizim bu ürünlerimiz bittiğinde biliniz ki büyük marketlerin reyonlarında zencefil 25 ile 35 lira gibi satılmaya başlar. Biz bunu üretirsek vatandaş yerli, kaliteli ve ucuz zencefil alabilir" dedi.

'ZERDEÇAL DA ÜRETECEĞİZ'
Bu yıl ilk kez 2 dekar serada zencefilin kardeşi zerdeçalı da denediklerini ve sera ortamında başarılı sonuçlar elde ettiklerini aktaran Süleyman Tuncer, "Onun da ekimini belli bir alanda yapacağız, o ürünümüzü de tüketicimize, insanlarımıza ulaşması için pazara sunacağız" diye konuştu.

'BU ÜRÜNLER SİSTEME DAHİL EDİLSİN'
Zencefil ve zerdeçal gibi ürünlere destekleme verilmediğini savunan Süleyman Tuncer, şöyle dedi:
"Zencefil, zerdeçalın da sisteme dahil edilip, krediyle kullandırılması gerekiyor. Ben 15 dekar seramda zencefil ekili diye işletme kredisi alamadım. Bunu da buradan ayrıca ilgililere duyurmak isterim. Bu ürünler sisteme dahil edilsin. Tarım Bakanlığının belli kurumlarında, Ziraat Bankası'nın belli kuruluşlarında sisteme dahil edilmesi gerekiyor. Bizlere destek verilsin ki ürün ithal edilmesin, ülkemizde üretilsin. Bu ve buna benzer ürünleri üretenler de desteklensin."
Zencefil hasadında çalışan Emine Demiral da "Geçimimi çalışarak sağlıyorum. 2 yıldır bu işte çalışıyorum. Burada zencefil temizlik aşamasını yapıyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
- Seradan görüntü
- Hasadı yapılmış zencefil paketlerinden
- Zencefil bitkisinin kökünün topraktan çıkarılması
- Yevmiye çalışan işçilerin zencefil temizlemesi
- Genel ve detay görüntüler.
- RÖP 1: Süleyman Tuncer
- RÖP 2: Emine Demiral

HABER- KAMERA: Yücel BULUT/GAZİPAŞA (Antalya), (DHA)

==========================================================

6)MERALARDAKİ 'İMAR BARIŞI'NA BAŞVURULAN KAÇAK YAPILARLA İLGİLİ YENİ DÜZENLEME

TÜRKİYE genelinde başlatılan 'İmar Barışı' ile 31 Aralık 2017'den önceki kaçak yapılara af getirileceği belirtilen uygulama kapsamında, Karadeniz yaylalarında mera alanlarına inşa edilen kaçak yapılar için başvuruda bulunan ve 'Yapı Kayıt Belgesi' alanlarla ilgili yeni düzenlemeye gidiliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, valiliklere gönderdiği uyarıda, 'Mera Kanunu' kapsamında kalan alanlara müdahaleleri çoğaltacak 'Yapı Kayıt Belgesi'nin verilmemesini istedi, verilenlerin de mülkiyete hak teşkil etmeyeceğini duyurdu. Mera alanlarındaki yapıları için bedelleri ödeyerek 'Yapı Kayıt Belgesi' alanlar, duyuru karşısında tedirginlik yaşamaya başladı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca Türkiye genelinde uygulamaya konulan ve 31 Aralık 2017'den önceki kaçak yapılara af getirileceği belirtilen 'İmar Barışı'na başvurular sürüyor. 'İmar Barışı'na, sit, mera, milli park gibi koruma statülerine sahip yaylalarda inşa edilen kaçak yapılarla gündeme gelen Karadeniz Bölgesi'nde yoğun başvuru yapıldı. Başvuruların 15 Haziran, ödeme süresinin ise 30 Haziran'a uzatıldığı 'İmar Barışı'na Karadeniz'de 900 bine yakın başvuru yapıldı. 'İmar Barışı' bedelini ödeyen kent sakinleri, kaçak yapıları için 'Yapı Kayıt Belgesi' aldı. Karadeniz'de başvuruların çoğunluğu ise kaçak yapılarla gündeme gelen yaylalardan yapıldı.
'MERA' UYARISI GELDİ: İŞGAL OLARAK DEĞERLENDİRİLECEK
'İmar Barışı' başvuruları sürerken, Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan mera alanları ile ilgili valiliklere uyarı yazısı gönderildi. Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından yapılan uyarıda, mera ve ormanlık alanlara her çeşit bina yapımını yasaklayan '4342 sayılı Mera Kanunu'nun 4'üncü maddesini hatırlatılarak kanun kapsamında kalan alanlara müdahaleleri çoğaltacak 'Yapı Kayıt Belgesi'nin verilmemesi istedi, verilenlerin de mülkiyete hak teşkil etmeyeceği duyuruldu. Uyarıda, mera alanlarına inşa edilen yapıların işgal ve tecavüz olarak değerlendirileceğine yer verildi. Uyarı ile yaylacılara mera alanlarındaki yapıları için verilen 'Yapı Kayıt Belgeleri'nin iptal edilmesi gündeme geldi.
'BURASI BİZİM HAKKIMIZDIR'
Mera alanlarındaki yapıları için bedelleri ödeyerek 'Yapı Kayıt Belgesi' alanlar, duyuru karşısında şok yaşadı. 'Yapı Kayıt Belgesi' ile tapu bekleyen yaylacılar, valilikler aracılığı ile muhtarlıklara tebliğ edilen uyarı ile tedirginlik yaşamaya başladı.
'Yapı Kayıt Belgesi' aldığını anlatan Ali Osman Bektaş, “Bu ülkede yaşıyoruz, başka gideceğimiz bir yer olmadığı gibi 50 seneden beri kullandığım bir arazim, bir meram vardır. Bunu şimdi bizim elimizden almak gibi bir durum söz konusu olmamalı. Buna çeşitli vergilerin çıkarılması söz konusu olmalı. Biz bu ülkede yaşıyorsak burası bizim hakkımızdır" dedi.
'Yapı Kayıt Belgesi' alan Ahmet Kenan Karabulut da, "Yaylada dedemin, dedesinden kalan yerde ev yaptık. Yani arazinin üzerinde eski bir evimiz vardı, bunu yıkıp yerine yeni bir ev yaptık. Çevre Şehircilik Bakanlığı'nın çıkardığı kanuna güvenerek gittik, paramızı ödedik. 'Yapı Kayıt Belge'mizi aldık. Şimdi Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yayınladığı yazı bizi mağdur ediyor. Biz kime güveneceğiz, kime inanacağız? Bizim derdimize kim derman olacak? Bizim sorunumuzu kim çözecek? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı mı, Tarım ve Orman Bakanlığı mı? Af çıkarıldı denildi. Biz de güvendik, 3 bin lira para yatırdım. Makbuzu elimdeö diye konuştu.

'KANUNU, YÖNETMENLİKLE BY-PASS ETMEK MÜMKÜN DEĞİL'

Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Dr. Coşkun Erüz, kanunların her zaman yönetmelikten önce geldiğini belirterek mera kanunun var olduğu bir yerde her hangi bir yönetmelikle, kanunu by-pass etmenin mümkün olmadığını söyledi. Kanuna göre meraların mera ve yayla vasfının dışında hiçbir şekilde kullanılamayacağını hatırlatan Erüz, "Mera kanununu Tarım ve Orman Bakanlığı'nın uhtesinde, imar konusu ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı uhtesinde. İki farklı bakanlık üzerinden uygulama yapılmış. Zaten mera kanununda 'yayla, yayla olarak kullanılır' yani hayvancılık yapılacak, belli temelsiz belli boyutları geçmeyecek şekilde hayvanları barındırmak üzere geçici yayla barınakları yapılabilir. Ama bu kişinin hayvancılık yaptığı ispatlanırsa, orayı yayla olarak kullanacağı ispatlanırsa o zaman izin veriliyordu. İmar Barışı her yerde geçerlidir ama kanun var. Vatandaş gitmiş 50-100 metrekare yere bir bina inşa etmiş. Yanına 10 dönümü 'benim kullanım alanımdır' diye çevirmiş. Bunlar tabi ki mera kanununa uygun değildir" dedi.
'VATANDAŞ OLMAYAN HAKKI TALEP ETTİ'

Vatandaşların İmar Barışı ile mera alanlarındaki yapılar için başvuru yaptığını hatırlatan Erüz, şunları dedi:

"Vatandaştan belirttiği metrekareye göre belli bir ücret tahsis edilmiş, bunun sonucunda da vatandaş devlete 'ben gereğini yaptım ve hakkımı talep ediyorum' diyor. Böyle bir sonuç doğdu. Maalesef uygulamadaki eksiklikten dolayı, vatandaş kendinde olmayan bir hakkı talep etti. Çünkü hak diyor ki, 'eğer burası mera ve yayla ise önce Tarım ve Orman Bakanlığından ilgili izinleri alarak yapın'. Fakat böyle bir ayrım yapılmadığı için vatandaş başvurusunu yaptı.
Vatandaştan para alınıp da bu geri ödenmezse, bunun geçerliliği olmaz. Bu para iade edilir. Eğer böyle bir durum oluşursa vatandaş 'Ben parayı verdim, belgemi aldım ve yasal olarak ben yapmam gerekeni yaptım, eğer benim hakkım değil ise bu parayı neden aldınız, hakkım değilse bu belgeyi bana neden verdiniz' diye soracak. Devletin bu noktada bir sorgulama yaparak hareket etmesinde fayda var"

'İNANILMAZ ÇARPIK YAPILAŞMA VAR'

Uygulamanın bu şekilde devam etmesi halinde yayla denen bir vasfın kalmayacağını ifade eden Erüz, "Önüne gelene bir tahsis vermeye devam edersek, bu gidişle yayla diye bir şey kalmayacak. Çünkü inanılmaz bir çarpık yapılaşma var. Buna önlem almak gerekirken, gidip yılda 2-3 ay vatandaş keyif yapacak diye, 81 milyonun hakkını maalesef fırsatı olan, parası olana peşkeş çekildi. Oralar hiçbir şekilde kanunen alınamaz, satılamaz, ev yapılamaz sadece hayvancılık ve yaylacılık için kullanılması gereken alanlardır" ifadelerini kullandı.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN DİKKAT ÇEKMİŞTİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rize'deki Ayder Yaylası için "Ayder'i kirlettik, rezil ettik" çıkışı ile gündeme gelen Doğu Karadeniz yaylalarındaki kaçak yapılar için İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da "Hiç kimse kusura bakmasın, kaçak yapılar yıkılacak" açıklamasını yapmıştı. Bu açıklamaların ardından bölge illerin valilikleri yapı yoğunluğu artan ve doğal güzellikleri bozulan yaylalar için harekete geçti, kaçak yapıların yıkımına başlandı. Bölgede, 31 Aralık 2017'den sonra inşa edildikleri için İmar Barışı kapsamı dışında kalan kaçak yapıların da yıkımının süreceği belirtilmişti.

Görüntü Dökümü
--------------------
Yaylalardan drone görüntüleri
İmar barışı başvurusu yapanlar konuşma
Coşkun Erüz konuşma
Detaylar
Boyut: 562 MB
HABER KAMERA: İnan KALYONCU/TRABZON,(DHA) -

=========================================================

7)SEVGİLİLER GÜNÜ'NDE SİLAHLI SALDIRIYA UĞRAYAN İŞLETMECİ ÖLDÜ

ADANA'da, birlikte yaşadığı yabancı uyruklu sevgilisi Lilia Z.'ye 14 Şubat Sevgililer Günü'nde çiçek götürmeye giderken, silahlı saldırıya uğrayan kafe işletmecisi İbrahim Fikret Hakverdi (59), tedavi gördüğü hastanede, 4 gün sonra yaşamını yitirdi. Olay sonrası polis ekiplerince gözaltına alınan 4 kişi, adliyeye sevk edildi.
Olay, 14 Şubat Perşembe günü akşam saatlerinde, Çukurova ilçesine bağlı Mahfesığmaz Mahallesi'nde meydana geldi. Kafe işletmeciliği yapan İbrahim Fikret Hakverdi, iddiaya göre, Sevgililer Günü dolayısıyla birlikte yaşadığı yabancı uyruklu sevgilisi Lilia Z.'ye çiçek götürmek üzere, eve doğru yürümeye başladı. Apartmana giren Hakverdi'ye, kimliği belirsiz kişi tarafından tabancayla ateş edildi. Bacağından vurulan Hakverdi, ağır yaralanırken, silahlı saldırgan ise olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine gelen sağlık görevlileri, Hakverdi'yi ambulansla hastaneye götürdü. Tedaviye alınan İbrahim Fikret Hakverdi, dün akşam yaşamını yitirdi.
ARALARINDAKİ HUSUMET YÜZÜNDEN VURMUŞ
Silahlı saldırının ardından soruşturma başlatan Cinayet Büro Amirliği ekipleri, 300 güvenlik kamerasının kayıtlarını inceledi. Saldırganın kimliğini belirleyen ekipler, harekete geçti. Tabancayı ateşleyen Doğan G. (31) ve ona yardım eden Canker Ş. (42), Birol B. (32) ile Onur G. (34) yakalanarak, gözaltına alındı. Doğan G., emniyetteki ifadesinde, İbrahim Fikret Hakverdi'yi aralarındaki husumet nedeniyle vurduğunu söyledi. İşlemlerinin ardından 4 kişi, sağlık kontrolünden geçirilerek, adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü
---------------------------
- Zanlıların Adli Tıp Birimi'nden çıkarılması
- Adli Tıp Birimi'ne getirilmeleri
- Detay görüntüler

SÜRE: 02'19" BOYUT:257 mb

Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA, (DHA)

=========================================================

8)BURDURLU ÖĞRENCİLER COĞRAFYAYI İNTERAKTİF ÖĞRENİYOR

BURDUR'daki USO Anadolu Lisesi'nde öğrenciler coğrafya dersini artırılmış gerçeklik temelli Coğrafya Kum Havuzu'nda interaktif şekilde öğreniyor. Projenin aralık ayından bu yana uygulandığını söyleyen Okul Müdürü Kadir İpek, öğrencilerin kum havuzunda öğrendiklerini ömür boyu unutmayacağını söyledi.
Burdur merkez USO Anadolu Lisesi'nde geçen aralık ayında öğrencilerin coğrafya derslerini daha iyi kavramaları ve anlamaları için Coğrafya Kum Havuzu projesi başlatıldı. Proje kapsamında ahşap bir havuz içerisinde bulunan kumun üzerine, özel bir düzenekle yansıtılan görüntü sayesinde topografik şekiller oluşturularak, öğrencilere coğrafya eğitimi veriliyor.
'ÖĞRENDİKLERİNİ ÖMÜRBOYU UNUTMAYACAKLARDIR'
Okul Müdürü Kadir İpek, 'Coğrafya Kum Havuzu' projesiyle öğrencilerin coğrafi terimleri yaparak ve yaşayarak öğrendiklerini söyledi. İpek, "Coğrafya Kum Havuzu projemiz ilimizde ve bölgemizde tek. Bu projeyle öğrencilerimiz coğrafyayla ilgili terim ve kavramları kendileri yaparak ve yaşayarak öğreniyor. Bu kum havuzunda öğrendiklerini ömür boyu unutmayacaklardır. Coğrafya Kum Havuzumuz yaptığımız şekilleri hemen topoğrafya haritasına döndürüyor. Coğrafya Kum Havuzumuz ile ilgili Türkiye genelinde birçok ilden bilgi talep ediyorlar. Şehrimizdeki okullardan öğrenciler de okulumuza gelerek coğrafya derslerini burada işliyor" dedi.
'GÖREREK VE YAPARAK ÖĞRENMELERİNİ SAĞLIYOR'
Okulun coğrafya öğretmeni Filiz Yürekli de "Çocukların coğrafyayı arazide öğrenmesi gerekirken biz araziyi çocukların ayağına getirdik. Bu kum havuzu artırılmış gerçeklikle onların hayal etmesinden öte dağları, tepeleri, yeryüzü şekillerini görerek ve yaparak öğrenmelerini sağlıyor. Burada izohips (eş yükselti eğrileri) yöntemini, yeryüzü şekillerini, gidemedikleri, göremedikleri birçok şeyi görmeleri için fırsat oluşturuyor. Çocuklarımız çok ilgili ve bu kum havuzu konuları anlamalarını kolaylaştırdı. Bizim için çok iyi bir proje oldu" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
---------------------------
- Coğrafya kum havuzundan detay
- Filiz Yürekli ile röportaj
- Detay
- Kadir İpek ile röportaj
- Filiz Yürekli'nin öğrencilere ders anlatımı
- Detay

(Haber- Kamera: Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)

En Çok Aranan Haberler