HABER

DHA YURT BÜLTENİ-4

1)GAZİANTEP'TE BELEDİYE OTOBÜSÜ DEVRİLDİ: 19 YARALI GAZİANTEP'te şehir içi yolcu taşımacılığı yapan belediye ait otobüsün, işçileri taşıyan servis minibüsüne çarptıktan sonra devrilmesi sonucu 19 kişi yaralandı.

1)GAZİANTEP'TE BELEDİYE OTOBÜSÜ DEVRİLDİ: 19 YARALI

GAZİANTEP'te şehir içi yolcu taşımacılığı yapan belediye ait otobüsün, işçileri taşıyan servis minibüsüne çarptıktan sonra devrilmesi sonucu 19 kişi yaralandı. Kaza, sabah saatlerinde Karacaahmet Mahallesi'nde meydana geldi. Mehmet Küçükler yönetimindeki Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'ne ait 27 ADK 21 plakalı otobüs, kontrolden çıkarak önündeki 27 S4203 plakalı servis minibüsüne çarptı. Otobüs daha sonra sinyalizasyon ışıklarına çarparak devrildi. Kazayı görenlerin ihbarı ile olay yerine çok sayıda ambulans sevk edildi. Kazada yaralanan otobüs şoförü ve 18 yolcu, olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından kentteki hastanelere götürüldü. Tedaviye alınan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Polisin kaza ile ilgili soruşturması sürüyor.

GÖRÜNTÜ
Kadir GÜNEŞ/GAZİANTEP, (DHA)-

============================================

2)İZMİR'DE 65 KİŞİ HAKKINDA FETÖ'DEN YAKALAMA KARARI

İZMİR'de, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye oldukları gerekçesiyle, aralarında Hava ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda görevli muvazzaf askerler ile üniversiteler ve hastanelerde görev yapan öğretim üyelerinin de bulunduğu 65 kişi hakkında yakalama kararı verildi. Operasyonların sürdüğü belirtildi.

Davut CAN / İZMİR, (DHA)

===============================================

3)DİYARBAKIR'DA NAKLİYE ARACINDA 85 KİLO ESRAR ELE GEÇTİ

DİYARBAKIR'ın Lice ilçesinden, Adana'ya gönderilmek üzere nakliye aracına yüklenen 85 kilo esrar güvenlik güçlerince ele geçirildi. Olayla ilgili 3 şüpheli gözaltına alındı.
İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan istihbari çalışmayla Diyarbakır kent merkezinde ikamet eden 2 kişinin Adana'ya uyuşturucu göndereceği bilgisine ulaştı. Şüphelilerin tespit edilmesi üzerine harekete geçen ekipler, yapılan fiziki takiple uyuşturucunun Lice ilçesine bağlı Çağdaş mahallesi kırsalında nakliye aracına yüklendiğini belirlendi. Nakliye aracı, yapılan takiple merkez Kayapınar ilçesinde durduruldu. Araç içerisinde yapılan aramada bagaj bölümüne istiflenmiş, çuval ve siyah poşet içerisinde 85 kilo esrar ele geçirildi. Uyuşturucuya el konulurken, olayla ilgili isimleri açıklanmayan 3 kişi gözaltına alındı.

Görüntü Dökümü
--------
- Araçta arama yapılması
- Ele geçirelen esrar
- Esrarın sergilenmesi
- Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: DİYARBAKIR,(DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 9 MB

=================================================

4)ORTADOĞULU TURİSTLERİN ATATÜRK SEVGİSİ

MUĞLA'nın Marmaris ilçesinde tatilini geçiren Ortadoğulu turistlerin Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk sevgisi şaşırttı. Kordon Caddesi'nde bulunan Atatürk Anıtı önüne gelen turistler, çocuklarıyla birlikte saygı duruşunda bulunup, ardından anıtın önünde öz çekim yaptı. Marmaris ilçesinde tatilini geçiren Ortadoğulu turistler, taksilerle geldikleri Kordon Caddesi'nde ilk olarak Atatürk Anıtı'nı ziyaret etti. İranlı ve Ürdünlü oldukları öğrenilen turistler, çocuklarıyla birlikte saygı duruşunda bulundu. Ürdünlü Arkam Omar Ahmadı Asl, ailesi saygı duruşunda bulunurken cep telefonuyla o anları görüntüleyerek ölümsüzleştirdi. Ardından toplu ve sırayla Ata'nın anıtı önünde öz çekim de yaptılar. Ortadoğulu turistlerin Atatürk ilgisi çevredeki vatandaşların dikkatini çekti. 32 yaşındaki Ürdünlü Arkam Omar Ahmadı Asl, "Türkiye ve Ürdün arasında çok sıkı bağlar mevcut. Kütüphanemizde Atatürk ile ilgili çok kitap okudum. Yaptığı devrimler örnek. Marmaris ikinci tatil yerimiz. Her yıl geldiğim ülkenizde nerede Atatürk Anıtı görsem hatıra fotoğrafı çektiririm. Ailemle beraber bugün burada saygı duruşumuzu yaptıktan sonra fotoğraf çektik" dedi.

Görüntü Dökümü
---------------------
-Taksiden inen Ortadoğulu turistlerin görüntü
-Atatürk Anıtı önünde çocuklarıyla saygı duruşunda bulunan ve fotoğraf çektiren Ürdünlü ve İranlı ailelerden görüntü

(Toplam: 1 dakika 20 saniye-96,9 MB görüntü)
(Haber - Kamera: Ali GÜNDOĞAN / MARMARİS (Muğla), (DHA)

======================================================

5)MARMARİS'DE BU YILIN BAL REKOLTESİ 80 BİN TON OLACAK

TÜRKİYE'de çam balı üretiminin yüzde 50'sinin gerçekleştirildiği Marmaris'te hem üretim hem de satış yapan Ceyhun Gökmen, 300 binden fazla kovandan rekoltenin 80 bin ton civarında olacağını söyledi. 850 gramlık kavanoz içerisindeki çam balının fiyatının 50 TL'den az olmaması gerektiğine dikkat çeken Gökmen, tüketicilerin balın kalitesini etiketin üzerinde üreten firmaya ait koddan ve balın donabileceğine dair uyarıdan anlayabileceklerini söyledi. Gökmen, "Bal donuyorsa ham baldır, kötü bal değildir. Etiketteki firma kodu da bakanlık denetiminden geçtiğini gösterir" dedi.
Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden biri olmasının yanı sıra doğal güzellikleri ve çam ormanları ile bilinen Marmaris'te balıyla da haklı bir üne sahip. Ülkedeki çam balı üretiminin yarısının elde edildiği Marmaris'te üreticiler, yaz aylarının yaklaşmasıyla heyecanlı bir bekleyişte. Kovanlardan toplayacakları balların hasadını yapacak olan üreticiler daha sonra emeklerini satışla paraya dönüştürecek.
İlçenin önemli bal üreticilerinden Ceyhun Gökmen, 2017 yılında düşük bal üretiminin fiyatlarda yükselişe neden olduğunu hatırlatarak, 2018 yılının üretiminin iyi olduğunu 2019 yılı için rekolte beklentisinin 80 bin ton civarında olacağını belirterek, şöyle dedi:
"Buna ilave olarak yine kekik, narenciye ve püren balı üretimleri olacak. Onların da üretimi çam balına göre az olsa da rekoltesinin yine iyi olmasını bekliyoruz. Marmaris bölgesinde üretilen balın önemli bir bölümü ihracata gidiyor. Bizim bölgemizde üretilen balın büyük kısmı artık ihraç ediliyor. Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkeleri önemli müşterilerimizdi. Kanada ve ABD'den de önemli müşterilerimiz var. Ancak son yıllarda Arap ülkeleri de bizim baldan almaya başladı. Dolayısıyla da iç piyasada fiyatlarda yükselme oldu. Buna rağmen iç piyasada da çam balımıza talep arttı. İnsanlarımız balımızı arar oldu, bunun sonrasında da satışlarımız arttı."

'KALİTELİ BAL, DAHA ÇOK PARAYI HAKEDİYOR'

Çam balının fiyatının 850 gramlık kavanozlar içerisindeki fiyatının 50 TL'den aşağı olmaması gerektiğini de anlatan Ceyhun Gökmen, testlerde etken madde çıktığında balı üreticiye iade ettiklerini dile getirerek, şunları söyledi:

"Bu fiyattan aşağı olması üretici için iyi değil. Kaliteli ve gerçek balın maliyetini tam karşılamıyor. Rekabetçi ortamdan dolayı üretim maliyetine yakın fiyattan satılmaya çalışılıyor. Bu nedenle üreticiyi ihracata yönlendiriyoruz. Çünkü olumlu doğru bal, kaliteli bal daha çok parayı hak ediyor. Bal üreticiden toplandıktan sonra kalitesinin saptanması için testler yapılıyor. Kalite yönünden iç ve dış piyasaya satılanlar arasında fark yok. Çünkü hemen hepsi bizim analizlerimizden geçiyor. Çam balı çeşitlerinden numuneler alıyoruz. Bunlar analize gidiyor. Bu analizlerde balın içinde tarım ilacı, antibiyotik ve asitler var mı bakıyoruz. Yine kimyasal ilaçların kullanıldığı zamanlar oluyor, arıların şekerle beslemesi yapılıyor. Bu şekerin bala yansıyıp yansımadığına da bakıyoruz. Bu analizden sonra bütün balların hepsi bir arada toplanıyor ve ikinci analizden geçiyor. Burada da aynı şeylere tekrar bakılıyor. Eğer saydığımız şekildeki etken madde çıktığı zaman bal üreticiye iade ediliyor. Bu tür ballar, kalite altı sınıfında sayılıp satışı yapılmalı."

ETİKETTE ŞİRKETE AİT TAKİP NUMARASINA MUTLAKA BAKILSIN
Üretici Ceyhun Gökmen, balın kalitesini anlayabilmek için tüketiciye şu önemli bilgileri verdi:
"Bir ürünün üzerinde etiket varsa bakanlık tarafından onaylandığına mutlaka bakılmalı. Ayrıca etiket üzerinde üretim yapan şirkete ait takip numarası vardır. Buradaki işletme kayıt numarası olan firmaların, tarım ve orman il müdürlüklerinin denetiminden geçtiğini gösterir. Balı süpermarketlerden almak yerine ham bal satan yerlerdeki ısıl işleme tutulmayan balları tercih edin. Üzerinde işletme kayıt numarası olan etikette balın donabileceğine dair uyarı varsa o bal iyidir. O ürün ham baldır. 'Bal donuyorsa kötüdür' bilgisi doğru değil. Çünkü ham bal donabilir, çiçek balı türlerinde yağlı tohumlu bitkilerin ballarında donma olabilir. Yine narenciye balı, kanola, pamuk ayçiçek balı çabuk donar. Bu onun menşeini belli eder. Ayrıca donan balın en azından sahte olmadığını anlarız. Çünkü şekerli ballar, pastorize ballar donmaz."
Ceyhun Gökmen, balın tüketilmesi konusunda ise ekmeğin üzerine sürülüp yenmesi yerine ılık su içerisinde karıştırılıp eritildikten sonra aç karnına içilmesinin daha yararlı olduğunu ifade etti.

Görüntü Dökümü
------------------------
- Ceyhun Gökmen'le yapılan röportaj.
- Balların görüntüsü.

Taylan YILDIRIM, Ergin KARATAŞ- Tekin GÜRBULAK

6)UZUN KIŞ BESİCİLERİ MAĞDUR ETTİ

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde, kış sezonunun bu yıl uzun ve sert geçmesi besicileri mağdur etti. Her yıl mart ayı sonunda hayvanlarını meralara götüren besiciler, bu yıl bunu yapamadıkları için çevre illerden ot almak zorunda kaldıklarını, bunun da kendilerini maddi anlamda zora soktuğunu söyledi. Yüksekova ilçesinde bu yıl kış sezonunun uzun ve sert geçmesi, besicileri olumsuz etkiledi. Kar yağışının halen aralıklarla devam ettiği ilçede besiciler, günün ilk ışıklarıyla uyanıp yaz aylarında hazırladıkları ot balyalarını, öküzlere bağladıkları kızakların yardımıyla hayvanlarına taşıyor. Yaklaşık 30 bin büyükbaş ile 360 bin küçükbaş hayvanın bulunduğu ilçede besiciler, artık hayvanlarına yem bulmakta zorluk çekiyor. İlçeye 10 kilometre uzaklıkta bulunan Aksu Köyü'ndeki besiciler, son 20 yılın en ağır kışını geçirdiklerini, hayvanlarını yaklaşık 6 buçuk aydır ahırda beslediklerini söyledi.

OT VE SAMAN TÜKENDİ
Halen kar yağışının aralıklarla devam ettiği ve kar kalınlığının yer yer 1 metreyi bulduğu Aksu Köyü'nde yaşayan besici Senar Durna, ellerindeki yem stoğunun artık tükendiğini ve artan yem fiyatları nedeniyle de zor günler geçirdiklerini söyledi. Durna, "Hayvanlarımızı 6 aydan fazla bir zamandır ahırlarda beslemek zorunda kaldık. Yem bulma konusunda çok zorluk çekiyoruz. Uzun süren kış mevsimi, bizleri zor durumda bıraktı. Elimizdeki ot ve samanları da tükettik. Şu anda bize yakın olan illerden temin etmeye çalışıyoruz. Ancak yem fiyatlarında büyük artış var. Geçtiğimiz yıl Mart ayının sonlarında hayvanlarımızı dağlarda ve ovalarda otlatıyorduk. Ancak bu yıl metrelerce kar var. Böyle devam ederse Nisan ayı sonuna kadar hayvanlarımız ahırlarda kalacak. Biz besiciler olarak zor durumdayız" dedi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Çatılarda biriken kar
-Çocukların karda yürümesi
-Kar üzerinde koyunların beslenmesi
-Koyunlardan görüntüler
-Ot balyalarının öküz yardımıyla kızaklarla taşınması
-Besicilerin otları taşıması ve koyunlara vermesi
-Koyunlardan görüntüler
-Besiciler ile röportaj
-Koyun ve keçilerden detaylar

HABER: Orhan AŞAN- Yaşar KAPLAN/YÜKSEKOVA (Hakkari), (DHA)

===================================================

7)BALIKÇININ, FOTOĞRAF TUTKUSU

Konya'da, Beyşehir Gölü'nde 30 yıldır balıkçılık yapan İbrahim Erdoğan (41), balık tutmak için göle açıldığında, fotoğraf da çekmeyi ihmal etmiyor. Hobi olarak başladığı fotoğraf sevgisi tutkuya dönüşen Erdoğan, çektiği fotoğraflarla sergi açmayı planlıyor.
Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü olma özelliği taşıyan Beyşehir Gölü'nde balıkçılık yapan İbrahim Erdoğan, 2 yıl önce gölde balık tuttuğu sırada, eşsiz doğa manzarasının da fotoğraflarını çekmeye başladı. Erdoğan'ın, hobi amaçlı başladığı fotoğraf sevgisi bir tutkuya dönüştü. Göle her açıldığında balık tutmak için ağın yanı sıra fotoğraf makinesini de yanında taşıyan Erdoğan, balık tutma sürecinde geçirdiği o anlarla, doğanın güzelliklerini ölümsüzleştirmeye çalışıyor.

DOĞANIN GÜZELLİĞİ SAYESİNDE FOTOĞRAF ÇEKMEYE BAŞLADI
Göldeki doğa güzelliğinin kendisine fotoğraf merakını sardığını ifade eden Erdoğan, "Balıkçı olduğumuz için sürekli göldeyiz. Manzaranın, suyun ve doğanın içindeyiz. Bu doğa güzelliği nedeniyle fotoğraf çekme merakı başladı. Hiçbir teknik bilgiye sahip olmadığım halde fotoğraf makinesi aldım. Sonra buraya fotoğraf çekmeye gelenlerden birkaç eğitim aldım. Sürekli fotoğraf çekiyorum. Fotoğraf makinesini teknede ve yanımda taşıyorum" diye konuştu.

SERGİ AÇMAYI PLANLIYOR
Çektiği fotoğraflarla sergi açmayı planladığını belirten Erdoğan, "Fotoğrafları anı olsun diye çekiyordum. Daha sonra baktım ki fotoğraf arşivim birikti. Bunları kullanmam gerektiğini düşündüm. Birkaç yöresel yarışmalar oldu, onlara katıldım. Buralardan derece aldım. Şu an biriktirdiğim fotoğraflarla kişisel sergi açmak istiyorum. İlk sergimi kendi köyümde açmak, köylüye çektiğim fotoğrafları gösterip Beyşehir Gölü'nün güzelliklerini tanıtmak istiyorum. Suyumuz var, balığımız var, günbatımımız var. Fotoğrafçılık güzel bir hobi ve iyi ki tanışmışım. Hayata, doğaya, insanlara bakış açısını değiştiriyor. Benim için fotoğraf çekmek bir tutku, inşallah devam ettireceğimö dedi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
- Balığa çıkması
- Fotoğraf çekmesi
- Genel ve detay
- Röportaj

Haber- Kamera: Muhammed SIDAL (BEYŞEHİR KONYA-DHA)

==========================================

8)SOLUCAN GÜBRESİ ÜRETİMİNDE TALEBE YETİŞEMİYOR

Aydın'ın Germencik ilçesinde, 150 bin Kaliforniya solucanı alarak gübre üretimine başlayan 39 yaşındaki Ali Zingal, 1 buçuk yılda bu sayıyı 1 milyon solucana çıkardı. Günde 1 saat çalışan Zingal, ürettiği gübrelere talep çok olunca yetişmekte zorlandığını söyledi.
Uzun yıllar Kuşadası'nda döviz bürosunda çalışan evli, bir çocuk babası Ali Zingal, işler iyi gitmeyince merak üzerine internetten kırmızı Kaliforniya solucanı üzerine araştırma yaptı. Zingal, 1 buçuk yıl önce arkadaşı aracılığıyla 150 bin solucan aldı. Babasının çiftçilik yaptığı Germencik ilçesinin kırsal Mursallı Mahallesi'ne dönen Zingal, burada daha önce hayvan ağılı olarak kullanılan 200 metrekare alanda solucan besleyerek gübre üretimine başladı. Zaman içerisinde çoğalan solucanlar, 1 milyona ulaştı. Ayda ortalama 450 kilogram solucan gübre üretimi yapan Zingal, özellikle organik tarım yapanlar tarafından tercih edilen ve ürün verimini arttıran solucan gübresi üretimiyle hem doğal ürünlerin yetiştirilmesine destek oldu hem de ailesinin geçimini sağladı.

TONU 3 BİN TL
Solucan gübresinin Allah'ın bir mucizesi olduğunu vurgulayan Ali Zingal, "Dünyada 1'inci sırada yarasa gübresi, 2'nci sırada ise solucan gübresi geliyor. İlk etapta amacım çok para kazanmak değildi. Buradaki çiftçilerin organik tarıma dönmesine fayda sağlamaktı. İsteyen herkese buradan organik gübre sağlıyoruz. Gübrenin tonunu 3 bin TL'ye satıyoruz. Gübrenin toprağa olan faydasını üreticilere anlatarak, bilinçlenmelerini de sağlıyoruz" dedi.

'TALEP ÇOK FAZLA'
Talebin fazla olmasından dolayı solucan gübresi yetiştirmekte zorlandıklarını belirten Zingal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Elimizde hasat yapılmış gübre kalmıyor. Gübre oluştuğu an hemen müşterisi oluyor. Hasat edilmeyi bekleyen 6 ton civarında bir gübremiz var. Bunun da 4 ay içerisinde hasadı tamamlanmış olacak. Tarımla uğraşan pek çok kişi bu gübreyi alıyor. Bunun yanında seracılık yapanlar daha çok talep gösteriyor. Seracıdan önce, burada yaşayan çiftçilerimize vermeyi daha çok tercih ediyorum. Üretici organik üretsin ki biz tüketiciler de organik meyve ve sebze tüketelim. Kırmızı Kaliforniya solucanı toprakta değil, tamamen arıtılmış hayvan gübresinin içinde yaşıyor. Bakımı da çok kolay. Günlük 1 saat yeterli oluyor."

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Solucanlardan görüntü
-Solucan gübresi üretiminden görüntü
-Ali Zingal ile röp.

Haber - Kamera: Burhan CEYHAN / AYDIN, (DHA)

===============

En Çok Aranan Haberler