HABER

DHA YURT BÜLTENİ - 4

  İki üniversite bitirdi, iki üniversitede okurken de köyüne muhtar oldu Kırklareli'nin Babaeski ilçesi Müsellim köyünde iki erkek rakibini geride bırakarak, 4 yıl önce döndüğü köyüne muhtar seçilen Sebahat Bozkurt(59), mazbatasını alarak görevine başladı.

İki üniversite bitirdi, iki üniversitede okurken de köyüne muhtar oldu

Kırklareli'nin Babaeski ilçesi Müsellim köyünde iki erkek rakibini geride bırakarak, 4 yıl önce döndüğü köyüne muhtar seçilen Sebahat Bozkurt(59), mazbatasını alarak görevine başladı. İki üniversite bitiren halen iki üniversite de eğitimini sürdüren Bozkurt, en önemli sorunlarının çöp olduğunu belirterek, büyük kentlerden destek istedi. Bozkurt,"Bizim öncelikli sorunumuz çöp. Gerçekten burada bir çevre faciası yaşanıyor. Ne yazık ki köylerde konteynır ve çöp hizmeti olmadığı için, toplanan çöpler araziye meralara dökülmüş oluyor" dedi.
İKİ ÜNİVERSİTE BİTİRDİ, İKİ ÜNİVERSİTEDE DEVAM EDİYOR
Babaeski'nin Müsellim köyünde muhtarlığa seçilen evli ve 1 çocuk annesi Sebahat Bozkurt, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi ile Açık Öğretim Fakültesi İktisat Bölümünü bitirdi. Özel sektörde yıllarca çalıştıktan sonra emekli olan Bozkurt, çocukken ayrıldığı köyüne 4 yıl önce dönerek, ceviz üreticiliği yapmaya başladı. Bozkurt, bu arada yarıda bırakmak zorunda kaldığı İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi 3'üncü sınıfına kayıt yaptırıp devam ederken, geçen yılda Açık Öğretim Fakültesi Tarım Meslek Yüksek Okulu'nu kazandı. İki üniversitede eğitimin sürdüren Sebahat Bozkurt, 31 Mart'ta yapılan seçimlerde aldığı 135 oyla, 2 erkek rakibini geçerek, köyünün ilk kadın muhtarı oldu.
KADINLAR DESTEK VERDİ
Muhtar Bozkurt, 4 yıl önce yerleştiği köyünde büyük eksiklikler gördüğü için muhtarlığa aday olduğunu belirterek, "Muhtarlık seçimlerinde 2 erkek adayla yarıştım ve az farkta olsa seçimi kazanma başarısını elde ettim. Bu başarının arkasında köyümün kadınlarının beni ciddi şekilde desteklemesi yatıyor. Biz projelerimizi sunarken çöp ve yol sorunlarını çözmek vardı. Kadınlarla ilgili atölye çalışmaları yapmayı planlamıştık. Bütün bunları anlatırken kadınlar beni anlayıp inandılar. Bugüne kadar yaptıkları şey el işi niteliğinde. Bende onlara köyde yetiştireceğimiz ürünleri pazarlarda satalım en azından aile ekonomisine destek oluruz dedim. Onlarda bana inandılar, güvendiler. Kadın eli değdiği her yerde fark yaratıyor, bende köyümüzde bunu yaratacağımıza inanıyorum. 3 erkek, 1 kadın azam var. Umarım önümüzdeki yıllar kadın azaların ve kadın muhtarların sayısı artar. Bu değişimi görenlerde oyları kadınlara vereceğini düşünüyorum" dedi.
BÜYÜKŞEHİRLERDEN DESTEK İSTEDİ
Köylerinde çöp dökme alanının düzensiz olduğunu söyleyen Bozkurt, "Bizim öncelikli sorunumuz çöp. Gerçekten burada bir çevre faciası yaşanıyor. Ne yazık ki köylerde konteynır ve çöp hizmeti olmadığı için, toplanan çöpler araziye meralara dökülmüş oluyor. Meralardan hayvanlarında yararlandığını düşünürseniz bu ciddi bir sorun oluyor. Köyümüzde bir çöp dökme alanı var ama oda maalesef düzenli değil. Bu alana tel örgü çekip plastiklerin uçuşup çevreyi kirletmesini önlemeyi düşünüyoruz. Çöpleri toplayıp bir alanda imha edeceğiz. Bununla ilgili eğitimler yapacağız. Ben buradan büyükşehirlerin yardım etmeleri için bir çağrı yapmak istiyorum. Bizi destekleyin konteynırımız yok, çöp arabamız yok, her türlü desteğe açığız bize lütfen yardım edin. Köyün belirli bir ekilen arazisi var. Tabi ki ürünün çıkması Ağustos ayını bulacak. Bu 4 aylık zaman zarfında biz yine girişimlerde bulunacağız. Bizi kardeş köy olarak kabul edecek belediyelere başvuracağız. Bütün bunlardan sonuç alamadığımız taktirde kıt kanaatlerimizle varilleri evlerin Önüne koyup kendi traktörümüzün römorkuna yükleyerek taşıyacağız" diye konuştu.
'KADININ ELİ DEĞERSE GÜZELLEŞİR DİYE SEÇTİK'
Müsellim köyünde yaşayan ve kadın dayanışmasıyla Sebahat Bozkurt,'u muhtar olarak seçtiklerini söyleyen Emel Akyıl, "Bir eve nasıl kadın eli değerse her şey güzelleşir, bizde köyümüze kadın eli değerse güzelleşeceğine inandığımız için destekledik. Köyümüzde genç kalmadı. Yapacağı çalışmalarla köyümüzün geleceği değişeceğine inanıyoruz. Erkek muhtarlar muhtarlık yaptı, onları da gördük birde kadınlar yapsın erkekler görsün bakalım nasıl değişiklikler oluyor. Mustafa Kemal Atatürk kadına nasıl seçme seçilme hakkı verdi, bizde bu hakkımızı kullanarak kadın muhtarı seçtik,. Bundan sonra görsünler bakalım neler olacak" dedi. Köy kadınlarından Neziye Arı ise, "Köyümüze destek olsun diye kadın adayı destekledik. Bize yolu ve çöplüğü düzenleyeceğini söyledi, bizde kadın olsun dedik inandık onu destekledik" dedi.
Müsellim köyünde 2004-2009 yılları arasında muhtarlık yapan Adem Dik, "Şu anki muhtarımıza estek verdik. Köyümüzde ilk defa bir kadın aday oldu biz de destekledik. Vaatleri var, yapacağına inanıyoruz. Eğitimi var, iki üniversite bitirmiş. İlk etapta kısa vadeli zamanda olmasa da ilerleyen zamanlarda tüm vaatlerini yapacağına inanıyorum" dedi.
Köylülerden Nadir Yaşar, muhtar seçimlerinde kadın adayı desteklediğini belirterek, "Muhtarımıza çok destek verdik, kazandırdık. Kazandırdığımız içinde çok mutluyuz. Köyümüzü Trakya'da Türkiye ve dünyada tanıtacak kadın adayımız olacak. Köyümüzde yapacaklarına inandığımız için onu seçtik. Kadın muhtarımıza erkekler daha çok oy verdi. 3 yıl sonra köyümüzün çok değişeceğine inanıyoruz. Köyümüz Trakya'nın en güzel köyü olacak" dedi.
Mazbatasına aldıktan sonra görevine başlayan Sebahat Bozkurt, köylüler tarafından sevgi gösterileriyle karşılandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------
-Müsellim köyü drone ile havadan görüntüleri
-Köyün farklı açılardan detayı
-Muhtar Sebahat Bozkurt ile röp
Köylünün karşılaması
Kadınların tebrikleri
Kadın köylüler ile röp.
Erkek seçmenlerin karşılaması
Alkışlaması
Köyün erkekleri ile röp.
Sebahat Bozkurt, kahveye girmesi
Çay içmesi
Muhtarlık binasına girişi
Muhtarlık koltuğuna oturması

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY-Metin KARAKUŞ/KIRKLARELİ,(DHA)

===================

Konya Ovası'ndaki lale tarlasına ziyaretçi akını

Konya'da bir firmaya ait 500 dekarlık lale tarlası, ziyaretçi akına uğruyor. Yerli ve yabancı turistlerin turlarla gelip ziyaret ettiği tarlada üretilen 10 renk, 100 çeşit lale, hem yurt içine hem de Avrupa ve Ortadoğu ülkelerine satılıyor. Lale tarlalarında, yılda 50 milyon adet lale hasadı yapılıyor. Karatay ilçesi İsmil Mahallesi'nde bir firma, 500 dekarlık alanda, yılda 100 çeşitten oluşan 50 milyon adet lale yetiştiriyor. Bozkırın ortasında yetişen laleler, rengarenk görüntüsüyle görsel şölen sunuyor.
TAYLANDLI TURİSTLERİN LALE TARLAYA İLGİSİ
Yerli ve yabancı turistler, bu eşsiz manzarayı görebilmek için turlarla bölgeye geliyor. Taylandlı turistlerde , turla birlikte tarlaya gelip, laleler arasında fotoğraf çektirdi. Lale tarlası, özellikle fotoğraf meraklılarının akınına uğruyor. Konya Ovası'nda yetişen laleler, özellikle İstanbul ve Konya belediyelerin yanı sıra İran, Türkmenistan, Azerbaycan gibi doğu ülkeleri ile Bulgaristan, Sırbistan,Almanya ve Hollanda'ya ihraç ediliyor. Lale tarlası 22 Nisan'a kadar ziyarete açık olacak.

Görüntü Dökümü
--------
-Lale tarlasından detay
-Drone ile havadan detay
-Tarlayı ziyaret eden turistler
-Genel ve detay

Haber- Kamera: Hasan DÖNMEZ KONYA DHA))

==================

Tadilat yapılan evde bulunan kafatası ve insan kemiklerinin sırrı çözüldü

Adana'da Şehmus Aktürk'ün yeni aldığı evde tadilat yaparken tavan arasındaki kutuda bulduğu kafatası ve insan kemiklerinin, 30 yıl önce eski ev sahiplerine ait olduğu ortaya çıktı.
Olay, 1 Nisan'da Seyhan ilçesi Ferit Cemal Güven Caddesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, 1 ay önce aldığı evde tadilat yapan Şehmus Aktürk, yıktığı tavan arasında, kutu içinde kafatası ve insan kemikleri buldu. Paniğe kapılan Aktürk, polisi aradı. Gelen ekipler, cesedin en az 25-30 yıllık olduğunu saptadı. Polisler, kemik ve kuru kafayı incelemek üzere, Adli Tıp Birimi'ne götürdü. Aktürk ise evi satın aldığını kişinin doktor olduğunu, kemikleri incelemek üzere evde bulundurmuş olabileceğini söyledi.
'OĞLUM VE ARKADAŞLARI GETİRDİ'
Olayın ardından soruşturmayı genişleten Cinayet Büro Amirliği ekipleri, soruşturmayı genişletti. Evi satan Ali İ.'nin (80) ifadesini alan polis, kemiklerin Ali İ.'nin 30 yıl önce Tıp Fakültesinde okuyan oğlu Metin İ.'ye ait olduğunu saptadı. Ali İ. ise sorgusunda, "Ben 1983 yılından beri bu evde oturuyorum. Doktor olan oğlum, 30 yıl önce fakültede okurken akradaşlarıyla birlikte anatomi dersi için kadavra getirdiler. Ben belediyeye gittim, kimsesizler mezarlığından yasal yolla alındığını söylediler. Bizde mikrobu ölsün diye vernikledik. Oğlum 'kalsın lazım olur, muhafaza edelim' dedi. Bende evimin tavan arasında koydum" dedi.
'BABAM TEMİN ETMİŞ'
Babası ile ifadesi çelişen Doktor Metin İ. ise, " Ben 1987-1988 yılları arasında Çukurova Tıp Fakültesi'nde eğitim görürken bu evde kalıyordum. Bu yıllarda anatomi dersi için kemik lazım oldu. Babam Ali İ.'ye yardıcı olmasını istedim. Babam o yıllarda mezarlığa giderek bu kemikleri temin etmiş. Bende eğitim amaçlı bu kemikler üzerinde ders çalıştım, daha sonra babam kemikleri evde muhafaza etmiş. Sattığımız evde tadilat yapan işçiler ise kemikleri bulmuş" dedi.
İfadesi alınan Ali İ. ve Metin İ. serbest bırakıldı.

Görüntü Dökümü
------------
***ARŞİV***
- Evden genel ve detay
- Olay yeri inceleme polisinden görüntüler
- Polis aracı
- Bulunan kuru kafa ve iskeletten fotoğraflar

SÜRE:47" BOYUT:88 MB

Haber:Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: Nuri PİR/ADANA,(DHA)

===================

Ayağıyla çizdiği resimleri satıp, ailesine yardım etmek istiyor

KONYA'da doğuştan engelli Abdullah Donat (45), kullanabildiği sol ayağıyla yaptığı resimleri satarak aile ekonomisine katkı sağlamak istiyor. Bedensel engelinin resim yapmaya engel olmadığını belirten Donat, "Ticari amaçlı yapmıyorum. Ama resimlerimi satabilirsem, bana bakan aileme maddi olarak katkı sağlamak istiyorum" dedi.
Meram ilçesi Dere Mahallesi'nde ailesiyle birlikte yaşayan Abdullah Donat, doğumunda omuriliğinin zarar görmesi sonucu el ve ayaklarını kullanamaz hale geldi. Yüzde 92 oranında engelli olan ve sadece sol ayağını kullanabilen Donat, 9 yaşında resim yapmaya başladı, ve kendini bu alanda geliştirmeyi başardı.
Daha iyi resim çizebilmek için belediyenin açtığı kurslara da gittiğini belirten Donat, şunları söyledi:
"9 yaşından itibaren resim yapıyorum. Her türlü şeyi çizmeyi, resmetmeyi seviyorum. Hediye olarak çok resim yaptım; ama ticari amaçlı hiç yapmadım. Maddi beklentim olmadı. Hobi olarak yapıyorum bu işi, vakit geçiriyorum. Boş durmak istemiyorum. Resimlerimi alan olursa satıp aileme katkı sağlamak isterim. Tabi ne kadar para eder, onu da bilmiyorum. Bazen resim yaptığımı gören arkadaşlarım bile bu resimleri benim yaptığıma inanmıyor. Çok şaşırıyorlar. Bunu gerçekten sen mi yaptın diye soruyorlar? Bu tarz sorularla karşılaşıyorum. Resimleri ayağımla yaptığım için illa ki zorluğu oluyor. Ben zaten bu zorlukları aşmak istiyorum. Resim benim yaşam biçimim. İyi ki resim yapabiliyorum."
TEK BAŞINA YİYİP İÇEMİYOR, AMA RESİM ÇİZİYOR
Anne Nezahat Donat, oğlunun bedensel engeli nedeniyle kendi imkanlarıyla yiyip, içemediğini, ama ayağıyla resim yapabildiğini belirtti. Donat, "Abdullah yiyemez, içemez. Hep bize muhtaç. Ayağıyla resim yapar; ama su içmek istese içemez. Ellerinde hiç hareket yok. Sadece resim çizdiği ayağı tutuyor, onun dışında vücudun da bir hareket yok." diye konuştu.

Görüntü Dökümü
--------------
- Abdullah Donat'ın resim yapması
- Donat'tan detay
- Yaptığı resimlerden detay
- Donat ve annesi röp.

Haber- Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA))

==================

Komiser yardımcısı, evine giren yaralı ebabil kuşuna sahip çıktı

Bursa'nın İnegöl ilçesinde pencereden eve giren ebabil kuşuna, komiser yardımcısı Fatih Kenar sahip çıktı. Yaralı kuşu elleriyle besleyen Kenar, daha sonra tedavisi için İnegöl Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ekiplerine teslim etti.
Bursa'nın İnegöl ilçesi'nde görevli komiser yardımcısı 24 yaşındaki Fatih Kenar, mesai sonrası Yeni Mahalle'deki evine geldi. Banyoya giren Kenar, burada uçmaya çalışan ebeabil kuşunu fark etti. Kuşun yaralı olduğunu gören Kenar, önce su, verip karnını doyururken daha sonra İnegöl Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ekiplerine haber verdi. Yaralı ebabil kuşu, Sahipsiz Hayvan Bakım ve Tedavi Merkezi'ne götürülürerek tedaviye alındı.

Görüntü Döküm
-----------
-Kuşun yakalanması
-Kafese konması
-Detaylar

Süre: 1.05 Boyut: 121 MB

Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/BURSA-DHA

===================

Engel tanımadılar, mehter takımı kurdular

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Engelliler Koordinasyon Merkezi’nde yaşları 14 ile 25 arasında değişen 19 engelliyle oluşturulan mehter takımı, hem kostümleriyle hem de etkinliklerde çaldıkları marşlarla beğeni topluyor.
Büyükşehir Belediyesi Engelliler Koordinasyon Merkezi’nde müzik öğretmeni olarak görev yapan Sedat Volkan fiziksel engeli, zihinsel engeli ve Down Sendromu bulunan gençlerden mehter takımı oluşturdu. Yaklaşık 3 aylık çalışmanın ardından marşları profesyonel olarak çalmaya başlayan mehter takımı özel gün ve haftalarda çeşitli kurum ve kuruluşların etkinliklerinde sahne alıyor. Öğrencileriyle çok iyi uyum sağladığı için böyle bir başarıyı kısa sürede tamamlamanın mutluluğunu yaşadığını ifade eden müzik öğretmeni Sedat Volkan, temel derslerin dışında öğrencilerin engellerini aşmalarını amaçlayan projeleri hayatta geçirdiklerini söyledi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'I MARŞLARLA KARŞILAMAK İSTİYORLAR
Engelliler Koordinasyon Merkezi’nde çeşitli kurslarda eğitim alan engelliler için özel bir mehter takımını kurduklarını anlatan Volkan, engelli bireylerin eğitim aldıktan sonra başaramayacakları hiçbir şeyin olmadığını göstermek için bu yola çıktıklarını ifade ederek şunları söyledi: “Bizim ekibimiz 19 kişilik bir ekipten oluşuyor. Mehter takımı oluşturmak için 3 ay gibi kısa bir sürede hazırlığımızı tamamladık. Çalışmalarımız halen devam ediyor. Ben bu işi yaparken çok zevk alıyorum. Onca zorluğa rağmen bu işi başarmak bizleri çok mutlu ediyor. Onların mutluluğu beni fazlasıyla mutlu ediyor. Biz burada sadece mehter takımı olarak çalışma sürdürmüyoruz. Burada farklı kurslarımızda bulunmaktadır. Gurubumuzda yer alan bir kardeşimiz, bu yıl konservatuar bölümünü kazandı. Halk müziği ses yarışmasında il birinciliği oldu. Bu durumlar bizi daha çok umutlandırıp gururlandırıyor. Yine bizim mehter takımının çok istediği bir şey var. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı çok sevdiklerinden dolayı onu özellikle Şanlıurfa’ya geldiği sırada karşılamak istediler ancak bu istekleri olmadı. Bu istekleri henüz bitmedi. Cumhurbaşkanımıza hünerlerini sergilemek istiyorlar."
Harran Üniversitesi Konservatuar bölümünü kazanan görme engelli Feyzullah Taş ise "Benim hedefim bu üniversiteyi bitirip müzik öğretmeni olmaktır. Hocam gibi bende engellilere yönelik kurslar açmak istiyorum" dedi.
Mehter takımında davul çalan öğrencilerden Yusuf Polat çalışmalarda çok eğlendiklerini ve çok mutlu olduklarını belirterek öğretmenlerine teşekkür etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------
- Mehter takımında bulunan engelliler kostümlerini giymesi
- Prova için hazırlıklarını yapan engelliler
- Müzik öğretmeni Sedat Volkan engellileri çalıştırması
- Marşları çalan engelliler
- Mehter takımındaki engelliler ile müzik öğretmeniyle yapılan röp.
- Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 984MB

Haber:Ali LEYLAK-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)

En Çok Aranan Haberler