HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

DHA YURT BÜLTENİ-4 

Suriye sınırına sığınanların sayısı 1 milyon 100 bine ulaştı Suriye'de rejim ve Rusya'nın saldırılarından kaçarak Türkiye sınırına yakın bölgelerdeki kamplara göç edenlerin sayısı son bir yılda 1 milyon 100 bine ulaştı.

Suriye sınırına sığınanların sayısı 1 milyon 100 bine ulaştı

Suriye'de rejim ve Rusya'nın saldırılarından kaçarak Türkiye sınırına yakın bölgelerdeki kamplara göç edenlerin sayısı son bir yılda 1 milyon 100 bine ulaştı. Yeni saldırılar olması halinde bu sayının 1,5 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor.

Suriye'nin Türkiye sınırına 45 kilometre uzaklıkta bulunan rejimin saldırılarının hedefindeki İdlib kenti ve kırsalına yönelik saldırılar nedeniyle evlerini ve işyerlerini terk edenler Türkiye sınırına yakın güvenli bölgelerde kurulan kamplarda, zeytin ağaçları altında, çadırlarda hayata tutunmaya çalışıyor. Bölgeye göç edenlerin sayısı son bir yılda 1 milyon 100 bine ulaşırken bu sayının yeni saldırılar olması halinde 1 milyon 500 bine yükseleceği değerlendiriliyor.

1282 SİVİL YAŞAMINI YİTİRDİ
2019'un Şubat ayından bu yana, İdlib'in Han Şeyhun, Kefrenbil, Cisr eş Şuğur, Maaretinuman, Eriha, Serakib ilçeleri, Kensafra, Keferruma, Habit, Cercenaz, Ermenaz, Teftenaz kasabaları, Ureynibe, Babolin, Maarhatat, Has, Kefir, Tel Mennis, Hamidiyye, Kefer Secne, Kirisa, Bsida, Bini, Teri, Gadafa ve Maarethırme köyleri, Hama'nın ise Latamine, Kefrenbude, Kefer Zita ilçeleri, Madik Kalesi beldesi, Haviz, Huveyce, Kahira ve Şeria köyleri saldırıların hedefi oldu. Yine son bir yıl içerisinde Suriye rejim ve Rusya tarafından yapılan saldırılarda aralarında 341'i çocuk 219'u kadın olmak üzere 1282 sivil yaşamını yitirirken, 13 çadır kent, 67 sağlık tesisi, 30 sivil savunma merkezi, 114 okul, 18 pazar yeri, 16 fırın, 2 su santrali, 3 elektrik santrali yerle bir oldu, kullanılamaz hale geldi.

SAVAŞA RAĞMEN ÇOCUK OLMAK
Aileler çocukları, yanlarına alabildikleri eşyalarla kamyonet ya da farklı ulaşım araçları ile geldikleri köy ve kasabaların kırsal kesimlerine yerleşerek hayata tutunmaya çalışırken çocuklarda savaşın acımasızlığına rağmen çocukluklarını yaşamaya çalışıyor. Çocuklar tozlu ve topraklı alanlarda, sağlıksız şartlarda çeşitli oyunlar oynayarak günlerini geçirirken, anne babaları ise bir yandan günlük işlerle uğraşıyor bir yandan da gelecek endişesi ile ellerindeki imkanlarla ve STK'lardan gelen yardımlarla hayata tutunuyorlar.

GIDANIN DIŞINDA YATAK VE BATTANİYE İHTİYACI VAR
Kamp alanlarında, zeytin ağaçları altında ya da bazı binaların gölgesinde kurdukları çadırlarda yaşayanlar ise sıcak havaların ardından gelecek yağmurla, soğukla nasıl mücadele edeceklerini düşünmeye başladı. Fatma Abdullah, henüz kuramadığı çadırının yanında getirebildiği kısıtlı sayıdaki eşyalarının gölgesinde oturuyor. Eylül ayı bitmek üzere iken gelecek yağış ve soğuk havaya karşı nasıl mücadele edeceklerini düşündüğünü söyledi. Fatma Abdullah, bombaların yaşandığı bölgelerden kaçıp geldikleri daha güvenli bölgelerde yaşamaya devam edeceklerini, ancak gelecek kış aylarında nasıl bir yaşam içerisinde olacaklarını kara kara düşündüklerini belirterek, "Kışın kullanacağımız battaniye, yatak, yastık dışında soba ve ısınmak için yakacak ihtiyacımız olacak. Şu anda idare ediyoruz ama ya kışın nasıl yaşayacağız. Durumumuz çok kötü, yağmur altında çamur deryasında nasıl yaşayacağımızı şimdiden düşünmeye başladık" dedi.

EVLERİMİZ BAHÇELERİMİZ VARDI
Saldırılar öncesinde yaşadıkları köy veya kasabalarda evleri, iş yerleri ve bahçeleri olduğunu anlatan Zekeriya El Ahmad, "Ailemle yakınlarımla Serakib'de yaşıyorduk, Saldırılar nedeniyle daha güvenli gördüğümüz İdlib ve kırsalındaki kamplara yerleştik. Havalar henüz sıcak olduğu için çadırda veya zeytin ağaçlarının gölgesine sığındık. Ama kış kapıda, asıl bundan sonra ne yapacağımızı bilemiyoruz. STK'lar bizlere yardımcı oluyor. Bizim arzumuz savaşın sona ermesi, huzur ve güven ortamının gelmesi, hatta yaşadığımız köyümüze, kasabamıza dönmektir. Bunun için dua ediyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü.
----------------------------------
- Kamptan görüntüler
- Çadırların içerisindeki Suriyeliler
- Aileler ve çocuklar
- Zeytin ağaçlarının gölgesinde oturanlar
- Oyun oynayan çocuklar
- Kamp alanından detay görüntüler
- Sebze meyve satanlar

Haber-Kamera: Ferhat DERVİŞOĞLU/REYHANLI(Hatay),(DHA)-

===========================

Düden Gölü kurudu, flamingoların yaşam alanı daraldı

Konya'nın Kulu ilçesinde, çoğu flamingo olmak üzere 185 kuş türüne ev sahipliği yapan Düden Gölü'nde, kontrolsüz sulama ve küresel ısınma nedeniyle başlayan kuraklık yüzünden kuşların yaşam alanı daraldı.
Kulu ilçesinin 5 kilometre doğusunda ve yakınındaki Tuz Gölü'nün kuzeyinde yer alan, halk arasında 'Kulu Gölü' olarak da bilinen Düden Gölü, 860 kilometrekare alana sahip, kapalı ve sığ olma özelliği taşıyor. Göl; flamingo, yaz ördeği, Macar ördeği, pasbaş patka, dikkuyruk, kılıçgaga, büyük cılıbıt, Akdeniz martısı ve gülen sumru gibi 185 türden yaklaşık 42 bin kuşa ev sahipliği yapıyor. Göl, Değirmenözü Çayı olmak üzere çevresindeki küçük derelerden besleniyor. Gölde kuşların üreme kolonileri bulunan 9 küçük ada, ilkbahar ve yaz aylarında otlarla kaplanıyor. Kuşların çoğu flamingo olduğu için 'flamingo cenneti' de denilen gölde, kontrolsüz sulama ve küresel ısınmadan nedeniyle kuraklık meydana gelince kuşların da yaşam alanı daraldı.

Görüntü Dökümü
-------------------
- Gölden detay
- Flamingo ve diğer kuşlardan detay
- Kurak bölgeden detay
Haber- Kamera: Mehmet YILMAZ KULU KONYA DHA))

Engelli Şeyhmus'un hayalini Galatasaraylı Selçuk gerçeğe çeviriyor

Diyarbakır'da doğuştan bedensel engelli Şeyhmus Baran'ın (12), 'Galatasaray maçı izleme' hayali olduğunu soysal medyadan öğrenen futbolcu Selçuk İnan, Şeyhmus ile görüşerek, Cumartesi günü oynanacak Fenerbahçe derbi maçına davet etti.

Sosyal medyada dezavantajlı çocuklar için etkinlikler düzenleyen 'Çocuklar Üşümesin' grubu üyeleri, bedensel engelli Şeyhmus Baran'ın hayalini sosyal medya hesaplarında paylaşarak destek çağrısında bulundu. Şeyhmus'un hayalini sosyal medyadan öğrenen Selçuk İnan, kendisiyle görüşerek Cumartesi günü oynanacak Galatasaray-Fenerbahçe maçına davet etti.

ASLAN PARÇASI DİYEREK SESLENDİ
Şeyhmus'u görüntülü arayan Selçuk İnan, kendisine aslan parçası diyerek seslenip, şunları söyledi:
"Fenerbahçe maçına geliyor. Maçı en önde izleyeceksin. Orada sana imzalı formamı da vereceğim. Canım kardeşim, seni heyecanla bekliyorum." Görüşmede Şeyhmus, Selçuk'a sevgilerini ifade etti.
Galatasaray-Fenerbahçe derbisini izleyecek olmanın heyecanını yaşayan Şeyhmus, derbiyi kazanacaklarını söyledi. Seyhmus, "Selçuk İnan'ı çok seviyorum. Çok heyecanlıyım, maçı izleyeceğim. Fatih Terim'i, Galatasaray taraftarlarını çok seviyorum" dedi.

Şeyhmus'un babası Ali Baran (47) ise oğlunun hayalinin gerçekleşeceğinden dolayı mutluğu olduğunu belirterek, şunların söyledi:
"Benim oğlum camide namaz kıldıktan sonra, 'Çocuklar üşümesin' üyeleri onu görmüş. Arabası üstündeki sarı kırmızı renkler dikkatlerini çekmiş. 'Ne yapıyorsun diye sormuşlar?' Şeyhmus, 'Ben fanatik bir Galatasaraylıyım' demiş. Oğlum zaten her fırsatta ben Selçuk İnan'ı çok sevdiğini anlatıyor, onu görmek istediğini söylüyor. Onlar da Allah razı olsun Selçuk İnan ile irtibat sağlayarak oğlumla görüşmesini sağladılar. Şimdi oğlumla ben bu haftaki Galatasaray-Fenerbahçe derbisine davet edildik. Çok mutluyuz."

'DİYARBAKIRLI ÇOCUKLARIN HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRİYORUZ'
'Çocuklar Üşümesin' topluluğu üyelerinden Yeşil Turhan (23) ise topluluk olarak Diyarbakırlı çocukların hayali gerçekleştirmek için girişimlerde bulunduklarını belirterek, "Çocuklar Üşümesin topluluğu 2 yıl önce arkadaşlarımız tarafından oluşturuldu. Bu proje daha çok Diyarbakır'daki çocukların hayallerini gerçekleştirmek için oluşturuldu. Sosyal medyada hesabımızda Şeyhmus'u paylaştık. Daha sonra Selçuk İnan ile görüşmesini sağladık. Selçuk İnan'a teşekkür ediyoruz Şeyhmus'u gördü, bizimle iletişim geçti" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü
----------
Şeyhmus'un tekerlekli sandayle ile gezmesi
Tekerlekli sandalyede sarı kırmızı renkler
Röportajlar
Muhabir anonsu
Şeyhmus'un Selçuk İnan ile telefonla görüşmesi
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Selim KAYA-Elif FİLİZ/DİYARBAKIR,(DHA)

====================================

Buğdayı dedelerinden kalma taş değirmende öğütüyorlar

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan 60 yaşındaki çift, buğdayı dededen kalma, elle çevrilen taş değirmende öğütüyor. Çift, taş değirmende öğüttükleri buğdaydan elde ettikleri bulgurun daha lezetli olduğunu söylüyor.

Yüksekova ilçesine 20 kilometre mesafede bunan Kadıköy'de yaşayan Sefer-Güzel Çetin çifti, dedelerinden kalan taş değirmende bulgur üretiyor. Çift, hasat edilen buğdayı yıkayıp temizledikten sonra kuruması için güneşe bırakıyor. Ardından da elle çevrilen taş değirmende öğüterek, bulgur haline getiriyor.

Yaklaşık 50 yıldır bulgur ürettiklerini anlatan Sefer Çetin, "Hazır bulgur almıyorum, kendi bulgurumuzu kendimiz yapıyoruz. Her sene beş teneke buğdaydan taş el değirmenini kullanarak bulgur elde ediyoruz. Doğal bulgurdan yapılan pilav çok lezzetli oluyor. Bu yöntemi dedelerimizden öğrendik ve bugüne kadar devam ediyoruz. Eşimle birlikte türkü söyleyerek, taş el değirmeninden yıllık bulgurumuzu elde ediyoruz. Doğal bulgur bizim için vazgeçilmez. Eskiden pilav, makarna zor bulunuyordu. Bütün yemeğimiz bulgurdu. Biz de geleniğimizi sürdürüyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Rüzgara tutulan buğday

-Temizlenen buğday

-Taş değirmenin içine bırakılan buğday

-Taş değirmenden çıkan bulgur

-Değirmenden detay

-Kadınların değirmeninin çevirmesinden detay

-Kadınların kürtçe şarkılar söylenmesi

-Sefer ve Güzel Çetin çiftin değirmeni döndürülmesinden detay

-Sefer Çetin ile röp

-Güzel Çetin ile kürtçe röp

-Genel detaylar

Yaşar KAPLAN/YÜKSEKOVA (Hakkari), (DHA)

====================================

Elmalı'da renkli Çoban Festivali

Antalya'nın Elmalı ilçesinde düzenlenen Çoban Festivali, renkli görüntülere sahne oldu.
Antalya Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından Elmalı'da Çoban Festivali düzenlendi. Vali Münir Karaloğlu önderliğinde hazırlanan proje kapsamında peygamber mesleği olarak tanımlanan çobanlıkla hayvancılığa olan ilgiyi artırmak, bu konuda farkındalık oluşturmak ve çobanların ve yöre halkının eğlenceli vakit geçirmesine yönelik düzenlenen Çoban Festivali, renkli yarışmalar ve etkinliklere sahne oldu.
Festivale Vali Yardımcısı Tayyar Şaşmaz, Kaymakam Fatih Ahmet Kurt, Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Ceylan, Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk, Antalya Ticaret İl Müdürü Seval Yasak Dizerkonca, Antalya İl Tarım ve Orman Müdür vekili Gökhan Karaca, komşu ilçe belediye başkanları, il müdür yardımcıları, şube ve ilçe müdürleri, Ziraat Odası başkanları, birlik başkanları, muhtarlar, STK temsilcileri, çobanlar ve çok sayıda çiftçi katıldı.
Mehteran gösterisiyle başlayan festival kıl teke yarışmasıyla devam etti. Birbirinden güzel tekeler jürinin beğenisine sunuldu. Daha sonra festivalin en şirin kuzusu seçildi. Güzel ve renkli süslemelerle rakiplerini geçmeye çalışan kuzular jüriyi de bir hayli zorladı. Festivalin en heyecanlı yarışmalarından biri olan keçi kırkım yarışması da kıyasıya bir rekabete sahne oldu. Henüz 10 yaşında olan bir yarışmacı kendisinden yaşça büyük olan rakiplerini geçerek birinci oldu. Festival sipsi dinletisi eşliğinde koyun kırkım şov ile devam etti. Yaklaşık 3 dakika içinde koyun kırkan çoban tüm katılımcıların beğenisini topladı.
Yerel çobanlar müzik dinletisiyle süren festival en heyecanlı yarışma olan ve Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen Çoban Aile Bilgi Yarışması ile devam etti. Çoban aileler bilgi birikimi ve tecrübeleriyle çok iyi bir yarışma çıkarırken, birinciyi belirlemek de kolay olmadı. Festival zeybek oyunu, kaval dinletisi, keçi süt sağım gösterisi, şiir dinletileri, ödül töreni ve toplu hatıra fotoğrafı çekimiyle son buldu.

Görüntü Dökümü
---------------
- Yarışmalardan görüntüler
- Koyun ve keçilerden detay
- Keçi kırkma yarışması
- Ödül töreni
- Detaylar
HABER- KAMERA: Mehmet AKIN/ELMALI, (DHA)

En Çok Aranan Haberler