HABER

DHA YURT BÜLTENİ 5

Bakan Soylu, Suriye sınırındaki Yayladağı'nda İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, Suriyeli mültecilerin barındığı Hatay'ın Yayladağı ilçesindeki geçici barınma merkezini ziyaret etti.  Hatay'ın Suriye'ye sınır ilçesi Yayladağı'ndaki konaklama merkezini ziyaret eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, burada mültecilerle bir araya geldi.

Bakan Soylu, Suriye sınırındaki Yayladağı'nda

İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, Suriyeli mültecilerin barındığı Hatay'ın Yayladağı ilçesindeki geçici barınma merkezini ziyaret etti.
Hatay'ın Suriye'ye sınır ilçesi Yayladağı'ndaki konaklama merkezini ziyaret eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, burada mültecilerle bir araya geldi. Ziyarette Bakan Soylu'ya eşi Hamdiye Soylu, Hatay Valisi Erdal Ata ve askeri yetkililer eşlik ediyor.

Görüntü Dökümü
----------------------
- Bakan Soylu'nun Barınma Merkezi önünde karşılanması
- Bakan Soylu'nun toplantısı
- Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Emek ÇAKILI, Hüseyin BOZOK/ YAYLADAĞI (Hatay), (DHA)

======================================

Şanlıurfa'da 3 ayda 45 kişi boğuldu, 4 bin 500 kişi yüzme öğrendi

TÜRKİYE'nin en sıcak ileri arasında yer alan ve sık sık kanalarda boğulma vakalarını olduğu Şanlıurfa'da, yaz mevsiminde yaklaşık 400 bin kişi yüzme havuzundan faydalanırken, 4 bin 500 çocuk ise açılan ücretsiz kurslarda yüzme öğrendi. Kentte tüm uyarılara rağmen son 3 ayda, aralarında Suriyelilerin de bulunduğu 45 kişi göl, baraj ve sulama kanallarında boğuldu.
Yaz aylarında, hava sıcaklıklarının ortalama 45- 50 dereceyi bulduğu kentte sıcaklardan bunalanlar, serinlemek için çareyi Fırat Nehri ve Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında oluşan göller ile proje kapsamındaki sulama kanallarına girmekte buluyor. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi'nce kent genelinde faaliyette bulunan 20 yüzme havuzu ile kanallarda boğulma vakalarının önüne geçilmeye çalışılıyor. Şanlıurfa'da yüzme bilmeyenlerin aşırı sıcaklarda serinlemek amacıyla sulama kanallarına girerek, boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kalması nedeniyle yüzme havuzlarına ağırlık veren Büyükşehir Belediyesi'nce açılan havuzlarda, 3 aylık yaz mevsiminde, yaklaşık 400 bin kişi ücretsiz olarak faydalandı. Açılan ücretsiz yüzme kurslarında ise 4 bin 500 çocuk, kulaç atarak, yüzme öğrendi.
Şanlıurfa'da yüzme havuzlarının sayısının artmasıyla geçen yıllara göre boğulma vakalarının azaldığını kaydeden 4 çocuk babası İsmail Şenyaşar, "Bizim imkanımız olmadığı için çocuklarımızı tatili gönderemedik. 50 dereceyi bulan sıcak havada bunalan çocuklarımı belediyenin açmış olduğu bu yüzme havuzuna getirip hem serinliyorlar hem de yüzmeyi öğreniyorlar" dedi.
3 AYDA 45 KİŞİ BOĞULDU
Öte yandan kentte yaz mevsiminin başında yapılan tüm uyarılara ve alınan önlemlere rağmen serinlemek için Birecik'teki Fırat Nehri, Atatürk Barajı ile tarımsal sulama için kullanılan ve yüksekliği 8 metreyi aşan sulama kanallarında yüzen ve aralarında Suriyelilerin de bulunduğu 45 kişi boğuldu. Tüm bu uyarılara rağmen özellikle kırsal mahallede oturan çocuklar, tehlikeye aldırmayarak, kanallarda yüzmeye devam ediyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------------
- Yüzme kursuna katılan çocuklar
- Eğitmenler tarafından kurslar hazırlanan çocuklar
- Havuzda yüzen çocuklar
- Tehlikeli kanalda yüzenler
- Kanalda boğulma vakasına katılan ekipler
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ali LEYLAK-ŞANLIURFA (DHA)
443 MB

======================================

Bozcaada Bağbozumu Festivali renkli geçti

ÇANAKKALE'nin Kuzey Ege'deki turizm cenneti Bozcaada'da düzenlenen 19'uncu Kültür, Sanat ve Bağbozumu Festivali, üzüm yarışmaları ve konserlerle renkli görüntülere sahne oldu. En çok şıra çıkarma yarışmasında fıçılara konulan üzümleri ayaklarıyla ezmek için birbiriyle yarışan kadınların mücadelesi heyecanla izlendi. Edip Akbayram konserinde ise kale içi dolup taştı.

Bu yıl 4 gün süren festivalin ilk gününde, bağcılık hakkında panel düzenlendi. Bozcaada Kalesi'nde, Karşıyaka Belediyesi Oda Orkestrası konseri gerçekleşti. İkinci gün etkinliklerinde traktörlerle bağ ziyaretleri yapıldı. Kortej sonrası açılış gerçekleşti.

'ALDIGINIZ BAĞ EVLERİNDEKİ BAĞLARA BAKIN'

Kaymakam Mustafa Akın açılış konuşmasında, bu yıl çavuş üzümünü desteklemek adına destek verdikleri bağbozumu turlarının başarıya ulaştığını söyledi. Akın, Ada’ya yerleşen ve bağ evi alan vatandaşlara seslenerek, aldıkları bağ evlerindeki bağlara bakmalarını ve bağcılığa sahip çıkmalarını istedi.

Bozcaada Belediye Başkanı CHP'li Hakan Can Yılmaz ise belediye olarak bağcılığa ve şarapçılığa destek olmak için projeler üreterek destek olmaya çalıştıklarını söyledi. Belediyenin, ‘Bozcaada Tarımsal Uygulama ve Araştırma Ofisi’ açtığını ve burada bağcılığın geliştirilmesi için uzmanların üreticiler ile birlikte akademik çalışmalar yapacağını belirtti. Bağcılığın Bozcaada'da binlerce yıldır var olduğuna vurgu yapan Yılmaz, Bozcaada'nın adı son yıllarda turizmle anılsa da asıl değerinin bağcılık ve şarapçılık olduğunun altını çizdi. Yılmaz, şarapçılık için de, "Seversiniz sevmezsiniz, içersiniz içmezsiniz ama şarapçılık da Bozcaada'yı Bozcaada yapan en önemli değerlerinden biridir" dedi.

S.S. Bozcaada Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Sabri Güler de, bağcılığın Bozcaada'daki geçmişine vurgu yaparak, son zamanlarda turizm baskısı ile bağcılığın gerilediğini söyledi. Güler, kooperatif olarak amaçlarının, bağcılığın yeniden eski değerine kavuşmasını sağlamak olduğunu belirtti.

KADINLAR ŞIRA ÇIKARMAK İÇİN AYAKLARIYLA ÜZÜM EZDİ

Ardından, fıçılara konulan üzümlerden şıra çıkartıldı. Halk arasından seçilen kadınlar ikişerli gruplar oluşturdu. Toplam 10 farklı grup, en fazla şırayı çıkarmak için birbiriyle kıyasıya yarıştı. Fıçılara konulan üzümleri ayaklarıyla ezerek en çok şıra çıkaran iki kadına ödül olarak çeyrek altın verildi.

Etkinlik, üzüm yarışmasıyla devam etti. Üzümler, jüri üyeleri tarafından tane büyüklüğü, tat ve aroma, kabuk kalınlığı gibi kategorilerde değerlendirildi. Yarışmanın birincisi Hüseyin Dinçel oldu. İkinciliği Emirali Dinçel ve üçüncülüğü Ali Ertan aldı. İlk üçe girenler çavuş üzümü oldu.

Yarışmaların ardından Bozcaada Kalesi’nde Livaneli Korosu sahne aldı. Konser, Zülfü Livaneli’nin ‘Merhaba’ şarkısıyla başladı. Genç sanatçıların ağırlıklı olduğu koroda, her bir şarkı farklı kişiler tarafından seslendirildi. Yoğun kalabalık gözlenen konserde seyircilerin ilgisi gözden kaçmadı. Ardından, festival katılımcıları Salhane Sahnesi’nde, İstanbul Girls Orchestra grubu seyretti.

EDİP AKBAYRAM BOZCAADA KALESİNİ DOLDURDU

Festival dün akşam Edip Akbayram’ın Bozcaada Kalesi’nde verdiği konserle devam etti. Konser alanında çok büyük bir kalabalık olduğu gözlendi. Ataol Behramoğlu ve Can Yücel’den şiirler okuyan Akbayram, sevenlerini coşkuyla karşıladı. 70 yaşı devirmesine rağmen sanat hayatına devam ettiğini söylemesi seyirciler tarafından büyük alkış aldı.

Ardı arkası kesilmeyen etkinliklerin devamında Bozcaadalı gençlerden oluşan Grup Meydan vardı. Salhane Sahnesi’ndeki konser, katılımcılara müzik ziyafeti yaşattı.

Festival bugün, Levent Üzümcü’nün tiyatro oyunu ardından, Yunanlı sanatçı Gallis konseri ile son bulacak.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Kortejden görüntü.
Kadınların şıra çıkarma yarışmasından görüntü.
Açılıştan görüntü.
Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz'ın konuşması.
Kaymakam Mustafa Akın'ın konuşması.
Edip Akbayram konseri.

Haber-Kamera: Serkan İLİK/BOZCAADA (Çanakkale), (DHA)
HD, Süre - 2 dakika 54 saniye, Boyut: 350 MB.

======================================

Klasik otomobil tutkunları Ayvalık'ta buluştu

BALIKESİR'in Ayvalık ilçesinde, İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği üyeleri, 52 klasik otomobille şehir turu attı. Klasikler, otomobil tutkunlarından ilgi gördü.
Ayvalık'ta bu yıl 14'üncüsü düzenlenen Kültür ve Sanat Günleri etkinlikleri kapsamında, aralarında Chavrolet, İmpala, Vosvogen, Fiat, Plymouth, Mustang, Dodge gibi markaların klasik modellerinin yer aldığı 52 otomobil tutkunu buluştu. Milli Eğitim Bakanlığı’na ait Cunda Uygulama Oteli’nde konaklayan ilçede 3 gün boyunca çeşitli gezi aktiviteleri düzenleyecek klasik otomobil tutkunları, ilçe merkezindeki Cumhuriyet Meydanı’nda da vatandaşlara görsel şölen sundu.

İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği Başkanı Serkan Okay, Ayvalık Belediyesi’nin 14'üncü Kültür ve Sanat Günleri etkinlikleri çerçevesinde ilçeye geldiklerini belirtti. Amaçlarının bir dönemlere damgasını vuran klasik otomobilleri günümüz koşullarında yaşatıp, geleceğe taşımak olduğunu kaydeden Okay, “Bu anlamda biz, toplumumuzda olabildiğince bu farkındalığı yarattığımızı düşünüyoruz. Klasik otomobillere tarihi birer obje gözüyle bakıyoruz. Olabildiğince tarihi geleceğe taşımaya gayret ediyoruz. Bizler bu araçların sahipleri değil, emanetçileriyiz. Bu araçlar; otomobil teknolojisinin nereden, nerelere geldiğinin en güzel örnekleridir" dedi.

Kendisinin de gençlik yıllarından bu yana klasik otomobillere karşı bir sempatisinin olduğunu söyleyen Ayvalık Belediye Başkanı CHP'li Rahmi Gençer, otomobiller arasında 1955 modellerin olduğunu belirtti. 57 yaşındaki Gençer, birçok aracın kendisinden büyük olduğunu ifade ederek, "Şu an yanında bulunduğumu araç ise 62 yaşında. Bu araç neler gördü, neler yaşadı. Nerelere gitti ve bugün burada Ayvalık’a sapsağlam geldi. Şu anda adeta fabrikadan yeni çıkmış gibi burada. Çağımızda büyük bir tüketim toplumunun bir ferdi insanlar olarak, her şeyi çok hızlı tüketiyoruz. Araçlarımızı, kullandığımız eşyalarımızın kıymetini bilmiyoruz. Bu klasik otomobil tutkunu arkadaşlarımız ise bunların kıymetini bilerek, günümüzdeki çocuklarımıza ve gençlerimize aktarıyorlar. Belki de pek çoğumuz bu otomobilleri eski Türk filmlerinde gördük, izledik. Bugün ise filmlerde gördüğümüz bu araçları yakından izleme şansına kavuştuk. Ben bu organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ediyorumö diye konuştu.

Etkinliğe 1966 model Mustang marka otomobiliyle katılan Sunay Çapkan, yıllardır klasik otomobillerin tutkusu olduğunu söyledi. Çapkan, “Klasik otomobil kullanmak, benim gençlik hayalimdi. Ben 41 senedir Almanya’da yaşadım ve son 15-20 yıldır klasik otomobil benim hayatımda vardı. Ben şu anda kullandığım klasik otomobilimi 5 yıl önce 78 yaşındaki bir Alman'dan satın aldım. Bu Mustang’ı tam iki sene boyunca aramıştım. Çünkü ben renk kombinasyonuna çok dikkat eden bir insanım. İç dekorasyonunu çok beğendiğim 1966 model Musti’m benimle aynı yaşta. İnşallah Musti’m benimle birlikte yaşlanacak" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- Şehir turu atan otomobillerden havadan görüntüler.
- Otomobillerden detaylar.
- İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği Başkanı Serkan Okay ile röportaj.
- Semih Üstün adlı bir klasik otomobil meraklısı açıklama
- Klasik otomobillere ait detaylar
- Sunay Çapkan adlı klasik otomobil tutkunu bayan sürücü ile röportaj
- Klasik otomobillerin şehir turu atmalarına ait detaylar
- Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer’in açıklamaları

KJ: Haber-Kamera: Tuncel YILMAZ/AYVALIK (Balıkesir), (DHA)

Süresi: 9 dakika 26 saniye, Boyutu: 479 MB.

======================================

Mama karşılığı portre
ADANA'da, Çukurova Üniversitesi Resim Öğretmenliği Bölümü öğrencisi Pınar Oflaz (21), sokak hayvanları için mama bağışı yapan hayvan severlerin sulu boya portrelerini çiziyor.
Sosyal medya üzerinden sürdürdüğü projesi kısa sürede büyük ilgi toplayan Pınar Oflaz, "Kendi başıma hayvanlar için bir teşvik projesi geliştirmeye çalıştım. Başladığımda ben de bu kadar ilgi göreceğini düşünmemiştim" dedi. Arkadaşlarının kendisinden sürekli portre çizimi istediğini ancak bunu para karşılığı yapmamak için mama bağışı projesini başlattığını Oflaz, daha fazla hayvana ulaşmak istediğini söyledi. Oflaz, projesine büyük destekler geldiğine vurgu yaparak, "İnsanlar sokak hayvanlarını beslerken çekilen videolarını gönderiyorlar ya da hayvan hakları üzerine kurulmuş derneklere mama bağışı yaptıklarını belgeliyorlar, ben de portrelerini çiziyorum" diye konuştu.

BENİM SANATIM HAYVANLAR İÇİN
Projesini daha çok hayvan severle buluşturmak için Hayvanlar İçin Projeler Derneği (HİPDER) ile iletişime geçen Oflaz, şunları söyledi:
"Projemi HİPDER görevlilerine anlattığımda çok sıcak baktılar ve bana hemen yardımcı olmak istediler. Bu durumun gelişmesi beni çok mutlu ediyor. HİPDER'in sosyal medyada çok takipçisi ve destekçisi var. Şimdi insanlar HİPDER'e yaptıkları bağışlar sonrasında bana ulaşıyorlar, dekontlarının fotoğraflarını gönderiyorlar, onlar da projeye dahil oluyor. Bence toplumu güzelleştiren şeyler hayvanlar, hayvan sevgisi, sanat, müzik ve resimdir. Benim sanatım hayvanlar içindir."
Görüntü Dökümü
-----------------------
- Pınar Oflaz sahiplendiği kediyi severken
- Pınar Oflaz ile röp.
- Çizdiği portrelerden görüntüler
- Genel ve detay görüntüler

(Haber - Kamera: ADANA, (DHA)

En Çok Aranan Haberler