HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

DHA YURT BÜLTENİ - 5

  2 yaşındaki kızını döven anneye 1 yıl 3 ay hapis cezası Zonguldak'ın Gökçebey ilçesinde, Eylül 2017'de kızı Esila'ya 2 yaşındayken şiddet uyguladığı, eşinin evin salonuna yerleştirdiği gizli kamerayla ortaya çıkan ve tüm Türkiye'nin tepkisini çeken görüntülerin ardından 5,5 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan Tuğba T.

2 yaşındaki kızını döven anneye 1 yıl 3 ay hapis cezası

Zonguldak'ın Gökçebey ilçesinde, Eylül 2017'de kızı Esila'ya 2 yaşındayken şiddet uyguladığı, eşinin evin salonuna yerleştirdiği gizli kamerayla ortaya çıkan ve tüm Türkiye'nin tepkisini çeken görüntülerin ardından 5,5 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan Tuğba T. (27), 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Baba Erdem T., "Verilen cezayı az buldum. Kızımın psikolojisi uzun süre sonra normale döndü. Kızımın velayetinin de en kısa zamanda bana verilmesini bekliyorum" dedi.
İlçede beyaz eşya tamiri yapan Erdem T., 2013 yılında Tuğba T. ile evlendikten 2 yıl sonra kızları Esila dünyaya geldi. Erdem T., Eylül 2017'de kızının vücudundaki morluklardan şüphelenip evin salonuna gizli kamera yerleştirdi. Eşinin kızları Esila'yı dövdüğünü kamerayla tespit eden Erdem T., polise şikayetçi oldu. 3 ay evden uzaklaştırma cezası alan Tuğba T. hakkında, Gökçebey Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğü ihlali' ve 'alt soya karşı kasten yaralama' suçlarından 5,5 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da avukat görevlendirerek davaya müdahil oldu. Tutuksuz yargılanan Tuğba T., eşiyle geçimsizlikler yaşadıklarını anlatarak, kızını darp ettiği için pişman olduğunu ve utandığını söyledi. Bir anlık sinirle olayın meydana geldiğini anlatan Tuğba T., sinirlendiği zaman her annenin çocuğuna uygulayacağı şiddet kadar çocuğuna şiddet uyguladığını, bu şiddetten kastının kızının kalçasına hafif vurmak olduğunu anlattı.
MAHKEMENİN GEREKÇELİ KARARINDA 'EZİYET' VURGUSU
Tuğba T., kamera görüntülerinden yapılan tespite göre kızına karşı 2 kez 'basit yaralama' suçunu işlediği kanaatiyle toplam 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Tuğba T.'ye verilen hapis cezası, yargılama sırasında mahkemece gözlemlenen tutum ve davranışları ile pişmanlığı göz önüne alınarak hükmün açıklanmasına geri bırakıldı. Geçen 5 Mayıs'ta açıklanan gerekçeli kararda ise, Tuğba T.'nin kızı Esila'ya karşı fiziki ve sözel şiddeti nedeniyle 'Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün İhlâli' suçundan dava açılsa da olayın, 'çocuğa şiddet' eyleminde kaldığı ve basit yaralama suçunu oluşturduğu kanaatine varıldığı ifade edildi. Kararda, sanığa neden basit yaralama suçundan karar verildiği şöyle anlatıldı:
"Sanığın 1,5 aylık kamera kayıtlarında mağdureye beş kez fiziki şiddet uyguladığının saptanmış olması ve yine yaklaşık bu sayıda sözle şiddet uyguladığının belirlenmesi karşısında eylemin TCK'nın 96. maddesinde tanımlanan eziyet suçunu oluşturup oluşturmadığının tartışılması gerekmiştir. TCKnın 96. maddesinde tanımlanıp cezai yaptırama bağlanan eziyet suçu, madde gerekçesinde 'bir kişiye insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel ve ruhsal yönden acı çekmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışlarda bulunulması' şeklinde izah edilmiştir. Eziyet suçunu oluşturan davranışlar temelde kasten yaralama, hakaret, tehdit vb. gibi davranışlardır. Ancak burada kesintisiz bir suç söz konusudur ve eziyet oluşturan fiiller ani olarak değil, sistematik olarak belli bir süreç içerisinde işlenmektedir. Davranışların sistematik olmasından maksat, mağdurlara karşı insan onuruyla bağdaşmayan, bedensel ve ruhsal yönden acı çekmesine, aşağılanmasına, saygınlığının zedelenmesine yol açacak birden fazla saldırının önceden kararlaştırılması, organize bir seyir izlenerek genel bir tutum çerçevesinde gerçekleştirilmiş olmasıdır. Bu açıklamalar ışında sanığın eylemleri değerlendirildiğinde, fiziki ve sözel şiddet fiillerinin kesintisiz nitelikte ve sistematik olmaması nedeniyle 'eziyet' suçunun unsurlarını oluşturmadığı kanaatine varılmış, sanığın eylemleri kasten yaralama olarak kabul edilmiştir. Ceza tayininde, sanığın mağdura yönelik eylemleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde kasten basit yaralama suçunu oluşturduğu anlaşılmıştır."
VELAYET DAVASI SÜRÜYOR
Kızını geçici süre ile velayetini alan baba Erdem T. ile Tuğba T.'nin Çorlu Aile Mahkemesi'nde açılan boşanma ve velayet davası ise devam ediyor. Bu davanın da bir an önce sonuçlanmasını beklediğini söyleyen Erdem T., "Verilen cezayı az buldum. Kızımın psikolojisi uzun süre sonra normale döndü. Şu an çok iyi ve mutlu. Kızımın velayetinin de en kısa zamanda bana verilmesini bekliyorum" dedi.

Görüntü Dökümü
--------------
-Gizli kamera darp görüntüleri
-Gökçebey adliyesinden detay
-Erdem Tülübaş'ın arşiv görüntüleri ve röportajı

Süre: (3:48) Boyut: (426 MB)

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,(DHA)

====================

'Türkiye tarım açısından çok güçlü, zengin bir ülke'

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, Türkiye’nin tarım açısından çok güçlü ve zengin bir ülke olduğunu söyledi. Selışık, "Çiftçinin ürününü olumsuz etkileyen bir yağış var. Bu da zaman zaman gıda fiyatlarına yansıdı. Ama bunların hepsi halledilebilir sorunlar" dedi.
Balıkesir'in Edremit ilçesi Güre Mahallesi'nde bir otelde, ‘Kazdağları’nda biyoçeştliliğin korunması ve sürdürülebilir orman yönetimi’ tam boyutlu proje öneri formu toplantısı düzenlendi. Toplantıya Burhaniye Kaymakamı Hüseyin Öner, Edremit Belediye Başkanı CHP'li Selman Hasan Arslan, Orman Genel Müdür Yardımcısı Melih Çelik, Balıkesir Orman Bölge Müdürü Metin Kırcı ve daire müdürleri katıldı. Toplantıda konuşan FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, Türkiye’deki tarım ürünlerindeki fiyatlar ve dünya genelindeki açlık durumuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Dünya genelinde bütün insanlara yetecek bir üretim olduğuna dikkat çeken Selışık, 821 milyon insanın açlıkla mücadele etiğini ya da yeterli beslenemediğini söyledi. Dünya genelindeki üretimin 3’te birinin israf edildiğini açıklayan Selışık, bu israfın sadece 4’te biri ile 821 milyon kişinin açlıktan kurtulabileceğini ifade etti.
‘TÜRKİYE'DE TARIM YETERİNCE GELİŞMİŞ DURUMDA’
Selışık, BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün, Türkiye hükümeti, Tarım ve Orman Bakanlığı ve diğer bakanlıklarla yakın olarak çalışmalarını sürdürdüğünü kaydederek şunları söyledi:
"FAO olarak amacımız gıda güvenliğine önem vermek ve dünyada açlığın önlenmesidir. Bu anlamda Türkiye hükümetinin desteği çok fazla. Türkiye FAO’ya olan katkısı 30 milyon doları buldu. Orta Asya ülkelerine birlikte proje yapıyoruz. Türkiye ile deneyim paylaşıyoruz. Ama Türkiye’nin genelinde tarım ve ormancılık gerçekten önemli bir konu. Tarım ve ormancılık dediğimiz zaman içerisinde hayvancılık var, bitkisel üretim, su ürünleri var. Yani kırsal kalkınma var. Biz hepsini birden değerlendiriyoruz. Türkiye'de tarım yeterince gelişmiş durumda. Aslında Türkiye, dünyada ihracat anlamındaki liderliğini koruyor. Şu an 7’nci sırada ama 2023 hedeflerinde de ilk sıraya gelmek gibi bir hedefi var."
‘TÜRKİYE’NİN DAHA DA İLERİYE GİDECEĞİNE İNANIYORUM’
Tarımsal üretimin artmasının mümkün olduğunu belirten Selışık, "Ama diğer taraftan tüm dünyada olduğu gibi iklim değişikliği gibi zorluklar Türk tarımını da etkiliyor. Bu durumda doğal olarak çiftçi de bundan etkileniyor. Mevsimler bu sene gördüğünüz gibi sürekli kayarak gidiyor. Çiftçinin ürününü olumsuz etkileyen bir yağış var. Bu da zaman zaman gıda fiyatlarına etki olarak yansıdı. Ama bunların hepsi halledilebilir sorunlar diye düşünüyorum. Çünkü Türkiye tarım açısından çok güçlü, zengin bir ülke. Tarımsal çeşitlilik çok fazla ürün anlamında. Ben Türkiye’nin tarım anlamında daha da ileriye gideceğine inanıyorum. FAO ve Türkiye hükümetinin işbirliğinin daha uzun yıllar devam edeceğine inanıyorum" dedi.
‘İSRAF EDİLENİN 4’TE BİRİYLE, AÇ İNSAN KALMAZ’
BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün son verilerine göre 821 milyon insanın açlıkla mücadele etiğini açıklayan Ayşegül Selışık, dünyada gıda olarak yeterli miktarda üretimin olmasına dikkat çekti. Paylaşım anlamında, herkese eşit paylaşımın olmadığını kaydeden Selışık, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bunun da nedeni coğrafi koşullar. Bir Afrika ülkesindeki susuzluk, çölleşme, iklim değişikliğinin orada daha fazla etkiye yol açması ya da göçler, tehditler gibi. Bunların hepsi bir şekilde gıda üretiminin dağılımını olumsuz etkiliyor. FAO olarak bizim amacımız bu adaletsiz dağılımın daha normale inmesini sağlamak. Bunun içinde sürdürebilir kalkınma hedefleri var. Bütün ülkeler zaten bu konuda tutarlı bir şekilde bu hedeflerine uyacaklarına dair sözler veriyor. Tabi ki doğal varlıklarımızı çok iyi korumamız gerekiyor. Onları tüketirken, daha bilinçli olmamız gerekiyor. Yeterli bir üretim belki var ama dünya nüfusu 2050’de 9 milyar olacak. O nüfusu beslemek için daha fazla üretmemiz gerekecek. İşte orada karşımıza daha büyük zorluklar çıkacak. O nedenle kaynaklarımızı suyu, toprağı, tüm doğal varlıklarımızı tüketirken çok bilinçli, dikkatli olmamız gerekiyor. Ayrıca ürettiğimizi, israf etmememiz gerekiyor. Bir taraftan da ürettiğimizin 3’te birini de israf ediyoruz. Aslında, ‘821 milyon insan aç’ diyoruz ama sadece israf edilen üretimlerin 4’te biriyle o aç insanları çok rahat besleyebiliriz."

Görüntü Dökümü
-----------
-Ayşegül Selışık röp
-Toplantı detay görüntü

Haber-Kamera: Fatih EMRAH ERDOĞAN/EDREMİT(Balıkesir), (DHA)

====================

Kahta’da otomobilin çarptığı köpek yaralandı

Adıyaman’ın Kahta ilçesinde otomobilin çarptığı köpek yaralandı.
Kaza ilçeye bağlı Yavuz Selim Mahallesi'nde meydana geldi. Sürücüsü ve plakası öğrenilemeyen otomobil yola çıkan köpeğe çarparak kaçtı. Mahalle sakinleri gördükleri yaralı köpeği el arabasına koyarak yoldan çıkardı. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri yaralı köpeği veterinere götürdü. Burada muayene edilen köpeğin arka ayaklarının kırıldığı belirlendi.
Polis köpeğe çarpan otomobili ve sürücüsünü belirlemek için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü
--------
- Ayağı kırılan köpek
- Mahalleli gençlerin müdahalesi
- Köpeğin el arabasına konulması
- Köpek el arabasına konulurken köpeğin kırık ayağı ile kaçmaya çalışması
- Köpeğin el arabası ile yoldan çıkarılması
- Genel görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 80 MB

Haber-Kamera: Haci BOZKURT- ADIYAMAN-DHA)

====================

Antalya rıhtımında 80 milyon dolarlık iki süper yat

Dünyanın en önemli süper lüks yat üretim merkezlerinden Antalya'da, biri 50, diğeri 30 milyon dolarlık, 63 ve 56 metrelik iki ultralüks yat daha denize indirildi. Bu yıl sahibine teslim edilen veya denizde deneme süreci devam eden 9 yat tamamlandı.
Antalya Serbest Bölge, dünyanın en önemli üç ultralüks yat üretim merkezinden biri. Bugüne kadar değeri milyonlarca dolar ve euro olan, birbirinden lüks süper yatların üretildiği merkezde, iki firma biri 50 milyon dolar, diğeri 30 milyon dolar değerinde iki süper yatı tamamlayıp denize indirdi.
BU YIL 9 TEKNE DENİZE İNDİ
Antalya Serbest Bölge AŞ (ASBAŞ) Genel Müdürü Zeki Gürses, 2018 yılında toplam 117 milyon dolar değerinde 22 süper lüks yatın tamamlanıp yurt dışındaki sahiplerine teslim edildiğini, bu yıl ise mayıs itibarıyla tamamlanan ve denize indirilen yat sayısının 9 olduğunu açıkladı. Nisan ayına kadar 5 yatın teslim edildiğini, ortalama 20 metre uzunluğundaki bu teknelerden 9 milyon dolar gelir elde edildiğini belirten Gürses, şu anda rıhtıma indirilerek, sahiplerine teslimatı öncesinde deneme aşamasında 4 yat bulunduğunu kaydetti. Rıhtımdaki 4 teknenin toplam uzunluğunun 149 metre ve yaklaşık 82 milyon dolar değerinde olduğunu anlatan Gürses, yıl sonu hedefinin ise 25 tekne ve yaklaşık 150 milyon dolar gelir olduğunu söyledi.
OKYANUSU ÇİFT YÖNLÜ GEÇEBİLİYOR
Şu an rıhtımda bulunan süper lüks yatlar arasında, geçen günlerde Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın Vali Münir Karaloğlu ile birlikte ziyareti sırasında incelediği Estel Marine firmasına ait 50 milyon dolar değerindeki 63.17 metrelik süper lüks yat da bulunuyor. Bir İngiliz iş adamı için özel üretien süper lüks yatın içinde golf sahası dahi bulunuyor. Yapımı üç yıl süren 11.5 metre genişliğe sahip yat 17 knot hız, 18'i mürettebat, 12'si misafir toplam 30 kişi kapasiteli. Yakıt ikmali yapmadan okyanusu çift yönlü geçebilecek düzeydeki yatta, jakuzi, güneşlenme alanı, barlar, havuz da bulunuyor. Deneme sürüşleri devam eden 'North Star: Kuzey Yıldızı' adlı süper yat, 1463 grostonluk devasa bir hacme sahip.
İÇİNDE ASANSÖR DAHİ VAR
Antalya Serbest Bölge'nin rıhtımında yer alan, HSY Yat firmasına ait 56 metre uzunluğundaki Baba's adlı süper lüks yat ise ABD'li bir iş adamı için üretildi. 30 milyon dolarlık lüks yatla ilgili bilgi veren HSY Yat Tersane Müdürü Oğuz Eldeleklioğlu, çelik gövde üst bina alüminyum yatın 887 groston, açık güverte dahil dört kata ulaşım sağlayan asansöre sahip olduğunu söyledi. Oğuz Eldeleklioğlu, 1800 beygirlik iki adet motor, 3 jeneratör bulunan teknede, 5 misafir kabin, 1 master kabin, 5 personel kabini, iki adet iki güvertede büyük salon, arka güvertede açılır plaj platformu, 6 ve 3.90 metrelik iki tender bot, iki adet jet-ski, en üst açık güvertede jakuzi ve çocuk havuzu, güneşlenme alanı, barbekü, bar ve yemek alanları olduğunu anlattı. Teknenin LR ticari klasa sahip olduğuna da vurgu yapan Eldeleklioğlu, maksimum hızın ise 17 knot olduğunu dile getirdi.

Görüntü Dökümü
------------
Süper lüks yatların genel görüntüsü
Yatta çalışma yapan teknik personelin görüntüsü
Detay görüntüler
RÖP: Zeki Gürses ( ASBAŞ Genel Müdürü )

554 MB -- 5 Dakika /// HD

Haber: Mehmet ÇINAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,(DHA)

===================

En iyi dalgıç kuşlarından batağan, Diyarbakır'da ürüyor (ÖZEL)

Dünyanın en iyi dalgıç kuşlarından olan batağan, Diyarbakır'ın Sur ilçesine bağlı Satı köyündeki gölü mesken tuttu. Her sene ilkbaharın gelmesiyle beraber üremek için göle gelen batağan kuşları, aynı zamanda Britanya'nın en küçük ve en yaygın dalgıç kuşları olarak biliniyor.
Gagalarının üzerindeki solgun sarı renkli lekeyle diğer dalgıç kuşlarından kolay ayırt edilen küçük batağan kuşlarının, bu sarı lekesi özellikle üreme mevsiminde daha da belirgin hale geldiği biliniyor. Yaz aylarında boyun bölgeleri koyu kestane rengini alan küçük batağan kuşu, kışın da donuk sarı rengini alır. Deniz kenarı, sulak alanlar, kentsel bölgelerdeki sulak alanlar ve irili ufaklı göllerde yaşayan batağan, ilkbaharla birlikte Satı köyündeki gölü mesken tuttu. Sazlıklarda yuvalanan batağanlar, burada ürüyor.
Yapılan araştırmalara göre yoğun olarak İngiltere ve İrlanda'nın bulunan küçük batağan kuşu, Güney İskandinavya'dan Baltık ülkelerine, Afrika'da, Orta Doğu'daki adalarda, Asya'da Japonya'ya kadar uzanan bir nüfusa sahip. Çeşitli sinek ve sudaki yusufçuk gibi iri böceklerle beslenen küçük batağan sayısı tahmini 610 bin ila 3,5 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor.

Görüntü Dökümü
-----------
- Satı gölünün drone görüntüsü
- Küçük batağan kuşunun suda yüzmesi
- Küçük batağan kuşunun suya dalıp çıkması
- Küçük batağan kuşunun beslenmesi
- Göldeki sazlıklardan detaylar.
- Sudaki kurbağalardan detaylar

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 451 MB

Haber-Kamera: Emrah KIZIL- Selim KAYA/DİYARBAKIR,(DHA)

====================

Elazığ'da Siraz balığının tersine göçü ilk kez görüntülendi

Elazığ'ın Sivrice ilçesinde bulunan Hazar Gölü'nde yaşayan endemik tür siraz balığının, yumurtasını, bırakmak için akıntıya karşı başlattığı tersine göç, ilk kez görüntülendi.
Hazar Gölü’nde bulunan endemik balık türlerinden olan siraz balığı, akıntıya karşı yumurtalarını bırakmaya başladı. Kürk çayı köprüsünden binlerce balığın tersine göçünü izlemek isteyenler, bu anı cep telefonuyla kaydetti. Siraz balıklarının ilk kez görüntülenen tersine göçü, hayranlık uyandırdı. Türkiye'de tersine göç eden balık tür olarak sadece Van'daki İnci Kefali biliniyordu.

Görüntü Dökümü
----------
- Balıkların göçünden görüntü

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 18 MB

Haber:Erkan BAY-Kamera:ELAZIĞ,(DHA)

====================

Liselilerden 100. yıla özel koreografi

Denizli'nin Merkezefendi ilçesinde lise öğrencileri, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri kapsamında, ay-yıldızlı ve 100. yıl yazılı koreografi yaptı. 700 öğrencinin bedenleriyle yapılan koreografi beğeni topladı.
Merkezefendi ilçesindeki 15 Temmuz Şehitler Anadolu Lisesi, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıktığı ve milli mücadelenin başlatıldığı 19 Mayıs 1919'un 100'ncü yıldönümü için özel bir çalışma yaptı. 700 öğrenci, 10 günlük çalışmanın ardından okul bahçesinde ay-yıldızlı ve 100. yıl yazılı koreografi yaptı. Drone'la görüntüsü çekilen koreografiye, Kıraç'ın söylediği '19 Mayıs Marşı' eşliğinde video klip hazırlandı. Öğrencilerin yaptığı koreografi, büyük beğeni topladı.
Koreografiyi yöneten beden eğitimi öğretmeni Süheyla Topaloğlu Tarım, okul olarak güzel bir çalışma ortaya koyduklarını belirterek, "Milli Mücadelenin 100. yılına yakışan bir faaliyet yapmak istedik. Nasıl güzel bir etkinlik ortaya çıkarabiliriz diye düşünürken, okul bahçesinde koreografi yapma fikri aklıma geldi. 700 öğrenci koreografide yer aldı. Okuldaki diğer öğretmenler de çalışmamıza yardım etti. 100. yıla yakışan bir etkinliği öğrencilerimizle birlikte yaptığımız için gurur duyuyorum" dedi.
Okul Müdürü Muslu Canlı ise, "19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nın 100. yılını kutluyoruz. Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarak milli mücadelenin ateşini yaktı. Bizde kendimize yakışan şekilde onu anmak istedik. Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz, güzel bir koreografi hazırladı. Katkı veren öğrenci ve öğretmenlerimize teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
--------
- Koreografiden drone görüntüsü
- Öğrencilerden görüntüler
- Okuldan detay
- Beden Eğitimi öğretmeni Süheyla Topaloğlu Tarım ile röp.
- Okul Müdürü Muslu Canlı ile röp.

Haber- Kamera: Deniz TOKAT / DENİZLİ, (DHA)

=================

En Çok Aranan Haberler