HABER

DHA YURT BÜLTENİ - 5

  Mersin'de, metil alkol zehirlenmesinden ölenlerin sayısı 8'e yükseldi Mersin'de, 10 günde 7 kişinin öldüğü metil alkol zehirlenmesi nedeniyle hastanede tedavi gören İbrahim A., 12 günlük yaşam mücadelesini kaybetti. Metanol zehirlenmesinden ölenlerin sayısı 8'e çıkarken, kentteki hastanelerde 15 kişinin tedavisinin sürdürüldüğü belirtildi.  Mersin'de, son 12 günde, metil alkol zehirlenmesi şüphesiyle 31 kişi; Toros Devlet Hastanesi, Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ile özel hastaneye başvurdu.

Mersin'de, metil alkol zehirlenmesinden ölenlerin sayısı 8'e yükseldi

Mersin'de, 10 günde 7 kişinin öldüğü metil alkol zehirlenmesi nedeniyle hastanede tedavi gören İbrahim A., 12 günlük yaşam mücadelesini kaybetti. Metanol zehirlenmesinden ölenlerin sayısı 8'e çıkarken, kentteki hastanelerde 15 kişinin tedavisinin sürdürüldüğü belirtildi.
Mersin'de, son 12 günde, metil alkol zehirlenmesi şüphesiyle 31 kişi; Toros Devlet Hastanesi, Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ile özel hastaneye başvurdu. Tedaviye alınan 31 kişiden 7'si, hayatını kaybederken, 8'i de taburcu edildi. Metanol zehirlenmesi şüphesiyle tedavisi sürdürülen 16 kişiden İbrahim A., gece saatlerinde, 2 günlük yaşam mücadelesini kaybetti. İbrahim A.'nın ardından metil alkol zehirlenmesinden ölenlerin sayısı 8 oldu. Kentteki hastanelerde, 15 kişinin tedavisine devam edildiği belirtildi.
Öte yandan metil alkol zehirlenmesinden ölümlere ilişkin soruşturmada, gözaltına alınıp, geçen hafta adliyeye sevk edilen 7 kişiden 5'i, çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.
Ayrıca Niğde'de de metanol zehirlenmesi şüphesiyle hastanede tedavi gören A.A. (54), yaşamını yitirmişti.

Görüntü Dökümü
------------
-Toroslar Devlet Hastanesi'nden arşiv görüntü

MERSİN,(DHA)

=================

Turistleri taşıyan tur otobüsü devrildi (1)

Denizli'de, turistleri taşıyan tur otobüsünün devrildiği kazada ilk edinilen bilgilere göre 4 kişi yaralandı.
Kaza, bugün saat 10.30 sıralarında, Denizli- Antalya karayolu üzerindeki Yumurtaş Mahallesi yakınlarından meydana geldi. Turistleri taşıyan tur otobüsü, şoförünün kontrolünden çıkarak orta refüjdeki yeşil alana devrildi. Kazada ilk bilgilere göre 1 rehber ve 3 Polonyalı turist olmak üzere 4 kişi yaralandı. Yaralılar ambulanslarla hastanelere kaldırıldı. Polis, kazayla ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü
-----------
- Kaza yerinden cep telefonu görüntüsü

Haber- Kamera: Deniz TOKAT / DENİZLİ, DHA)

================

Mavi yemiş yetiştiren emekli doktor, siparişlere yetişemiyor

Zonguldak'ta, 40 yıl çocuk doktorluğu yaptıktan sonra emekli olan Tomris Özeler, kiraladığı bozuk orman arazisinde Polonya’dan getirdiği organik fidanlarla likapa olarak da bilinen mavi yemiş yetiştirmeye başladı. Bütün birikimini bu işe yatıran Tomris Özeler, 8 yıllık çalışmasının ardından bu yıl ilk defa 2 ton ürün almayı hedeflediğini, siparişlere yetişemediğini söyledi.
Kentte uzun yıllar çocuk doktorluğu yapan ve birçok kesim tarafından tanınan Tomris Özeler, toplam 40 yıllık meslek hayatının ardından 2007 yılında emekliye ayrıldı. Ardından farklı bir ürün yetiştirme hayalini gerçekleştirmek için yola çıkan Tomris Özeler’in, likapa olarak da bilinen mavi yemiş meyvesi dikkatini çekti. Mavi yemişin idrar yolu enfeksiyonlarında antibiyotik etkisi gösterdiği, kansere karşı vücudu koruyan enzimleri aktive ettiği, anti kanserojen ve antioksidan özelliğe sahip olduğu, taze olarak yenildiğinde kanı temizlediği ve kalp krizi riskini azaltması gibi birçok faydaları olduğunu duyan Tomris Özeler, bu meyveyi yetiştirmeye karar verdi.
2011 yılında Zonguldak-Ereğli Karayolu’nda bozuk orman arazini kiralayan Tomris Özeler, yanında çalışan işçilerle birlikte kazma ve kürekle çalışarak araziyi tarıma uygun hale getirdi. Tomris Özeler, ardından Polonya’dan ithal ettiği mavi yemiş fidanlarını araziye dikti. İlk yıllarda verimli ürün elde edemeyen Tomris Özeler zamanla ürün almaya başladı ve çevresine satmaya başladı. Yılın 9 ayını tarım arazisinde geçiren Tomris Özeler, ürününü tanıtmak için fuarlara katılmaya başladı. Bazı zamanlar, halk pazarında da tezgah kurarak ürününü satan Tomris Özeler, zamanla çevresini genişletti.
TÜM BİRİKİMİNİ YATIRDI, SABIRLA BEKLEDİ
Tomris Özeler, bu yıl 2 ton ürün almayı hedeflediğini ve siparişlere yetişemediğini söyledi. Tüm birikimini bu işe yatırdığını ve sabırla bu günleri beklediğini ifade eden Tomris Özeler, şöyle dedi:
"Buranın toprağına uygun olduğu için bu ürünü seçtim. Karadeniz’e bir özgü bitki bu. Bir doktor olarak böyle faydalı bir ürünü üretmenin daha uygun olduğunu düşündüm. Çok faydalı. Damarlanmayı arttırıyor. Kalp krizine engel oluyor. Antioksidan özelliği çok fazla. Bilimsel olarak ispatlanmış idrar yolları enfeksiyonunda damarlara mikropların yerleşmesini engelliyor. Yağ oranı yok şeker oranı düşük. Biraz emek işçilik olduğu için biraz daha pahalı. Zaman içinde ürün arttıkça fiyat düşer ama ben organik yaptığım için ürünü az alıyorum. Bu sene 2 ton civarında ürün bekliyorum. Organik sertifikam da var. Gübre hiç kullanmıyorum. Doğal yetiştirip insanlara doğal bir şeyler sunmak istiyorum. İnsanlara faydalı bir şey yetiştirmek istedim."
KENDİ MARKASINI OLUŞTURDU
Tomris Özeler, perakende olarak satışa sunduğunu ve daha çok meyvenin yararlarını bilen İstanbul ve Ankara’dan müşterileri olduğunu söyledi. Mavi yemişin birçok türde olduğunu ve bunu araştırmak için biyolog arkadaşıyla da bilimsel çalışma başlattıklarını ifade eden Tomris Özeler, "Doğal ürünlerin cinslerini araştırıyoruz. Burada birkaç tür var. Çiçek zamanında geldiler. Şimdi meyve zamanında gelecekler. Onlar bu türleri araştıracaklar. Ben bundan da çok mutlu oluyorum. Bilime de katkı veriyoruz. Hedefim mavi yemişin Batı Karadeniz’de de yetişebileceğini kanıtlamak. Bu alternatif. Her yer fındık. Sadece fındıktan başka bir ürün yok. Köylülerde ondan başka bir şey yetiştirmiyor ekmiyorlar. Günden güne müşterimle artıyor. Talep gittikçe artıyor. İnanın emekli ikramiyemin tamamını bu fidanlara verdim. Tamamı gitti. Çıkaramadım hala. Ama çok seviyorum bunları. Masrafımı çıkarabilirsem bu sene çıkaracağım" dedi.

Görüntü Dökümü
---------
-Drone ile tarladan görüntü
-Tomris Özeler’in tarlada çalışması
-Diğer çalışanlar
-Mavi yemişlerden detaylar
-Tomris Özeler ile röp.
-Çalışan işçi ile röp.

Süre: (9:02) Boyut: (980 MB)

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Cüneyt ÖZFİDAN/ZONGULDAK,(DHA)

==================

Dağlıca'da piknik keyfi

Hakkari'nin geçmiş yıllarda sık sık çatışma haberleriyle gündeme gelen, Irak sınırındaki Yüksekova ilçesine bağlı Dağlıca bölgesi, sağlanan huzur ortamıyla yazın piknikçilerin akınına uğruyor. Pikniğe gelenler, Avaşin Deresi'nin, bölgenin saklı cenneti olduğunu, doğa ile iç içe piknik yapmanın keyifli olduğunu söyledi.
Yüksekova'da yaşayan veya çevre illerden misafir olarak gelenler, artık merkeze uzak kırsal bölgelere de gidip, piknik yapabiliyor. Daha önce çatışmalarla gündeme gelen Yüksekova'nın merkezine 50 kilometre uzaklıkta bulunan Dağlıca köyündeki Avaşin Deresi'nin çevresi, piknikçilerin akınına uğruyor. Sabah saatlerinden itibaren bölgeye gelenler, mangal yakıp, çay demleyerek, akşam saatlerine kadar doğa içinde vakit geçiriyor.
'HERKESİ BU GÜZEL COĞRAFYAYA BEKLİYORUZ'
Dağlıca bölgesinde ailesiyle piknik yapmanın keyifli olduğunu belirten Fatih Bulut, "Hafta sonları birçok kişi, piknik için burayı tercih ediyor. Yoğunluk nedeniyle sabahın erken saatlerinden itibaren gelip, yer tutuyoruz. Çok güzel bir yer. Dışarıdaki kentlerden gelenler de var. Buranın doğası ve havası çok güzel. Burayı bilmeyen ve duymayanlara, aileleriyle birlikte piknik yapmalarını tavsiye ederim. Batı illerindeki insanlarımız, sahil kentlerini tercih ediyor. Bu bölgenin insanları ise doğası güzel bu tür yerlere gelip, piknik yapıyor. Burada doğa ile baş başa kalmak çok farklı duygu. Herkesi bu güzelim coğrafyaya bekliyoruz" diye konuştu.
İSTANBUL'DAN ZİYARET
İstanbul'dan aile ziyareti için bölgeye gelen Felek Ataş ise "Ailemi ziyarete geldim. Çok beğendim burayı. Çok güzel bir yer. Sahil kentlerinde insanlar, denize giriyor; ama burada doğa ile baş başa kalıyorsunuz. Harika bir duygu. Herkesi buraya bekliyorum" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------
-Dağlıca bölgesindeki Avaşin Deresini fotoğraflayan, fotoğrafçılar
-Dere suyunu izleyen vatandaşlar
-Avaşin Deresindeki yolda gezen kızlar
-Piknik için gelen park halindeki araç kuyruğu
-Pikniğe gelen vatandaşlar
-Közlerin üzerinde saç tava yapan vatandaş
-Avaşin Deresi kenarında mangal yakan piknikçiler
-Detaylar
-DHA Muhabirinin anonsu
-Kebap yapanlar
-İstanbul'dan akraba ziyati için gelen Felek Ataş ile röportaj
-Çocuklarla röportaj
-Ailesiyle pikniğe gelen Fatih Bulut İle röportaj
-Avaşin deresi
-Dere suyuna ayaklarını sokan vatandaşlar
-DHA Muhabirinin dere kenarındaki anonsu
-Pikniğe gelen vatandaşlar
-Nargile için bir genç
-Mangal yakanlar
-Avaşin deresinden gene görüntü
-Dere yolunda gezen çocuklar
-Semaver yakan vatandaşlar
-Piknikçilerden detaylar

Haber-Kamera: Behçet DALMAZ/VAN, (DHA) -

====================

Hayata döndürdüğü hayvanları sahiplendiriyor

Adana'da Veteriner teknikeri Onur Özmen (23), sokakta bulduğu ve ölmek üzere olan sahipsiz hayvanları bir süre yanında barındırıp iyileştirdikten sonra Türkiye'nin her kentinden hayvanseverlerle iletişim kurarak sahiplendiriyor.
Merkez Sarıçam ilçesinde tuttuğu 3 katlı villada bulduğu sahipsiz ve yardıma muhtaç hayvanları besleyip ve bakımını yapıp sağlığına kavuşturduğunu söyleyen Onur Özmen, 1.5 senedir böyle bir yaşam şekli kurduğunu belirtti. Beslediği hayvanlara 'çocuklarım' diye seslenen Özmen, bir süre bulduğu hayvanları pet pansiyon tarzı yerlerde konaklattırdığını fakat bu durumun aylık yaklaşık 7 bin liraya mal olduğunu dile getirdi. Bundan dolayı bu evi kiraladığını vurgulayan Özmen, “Burada tedavi ettirilmesi gereken, bakıma muhtaç çocuklara yardımcı oluyorum. Son olarak ailemize Elmas katılmıştı. Sarıçam'a giderken yolda karşılaştık, kötü durumdaydı 1.5 ay tedavi gördü ve şu an durumu oldukça iyi. İlk gördüğüm an gözümün önüne geldikçe onu böyle mutlu görmeyi ifade edecek kelime bulamıyorum" dedi.
ONLAR BENİM ÇOCUKLARIM
Bir süre hayvanlarıyla birlikte ailesinin evinde yaşadığını fakat bu durumun hem ailesini hem de koruma altına aldığı hayvanlar için zor olduğunu kaydeden Özmen, şu an yaşadığı 3 katlı evde sadece kendisinin ve hayvanların kaldığını belirterek, şöyle konuştu:
"Onlar benim çocuklarım. Onların mutlu olması beni de mutlu ediyor. Bir süre onlara ev sahipliği yaptıktan sonra ömürlük ailelerine kavuşturmak benim görevim. Elmas'a Afyon'da bir yuva bulduk. Elmas'a kıyasla çok daha kötü durumda olan Altın vardı. Onu bulduğum zaman uyuz, açık yaralar ve ile mücadele ediyordu. Tedavisi yaklaşık olarak 3 ay sürdü. Şimdi ona ile arıyoruz. 1.5 yıldır bunları yapmak dışında her hafta 450 çocuğu besliyorum. Büyük bir instagram sayfam var; ‘Zeus'un Atası' adlı bir sayfa. İnsanlar maddi-manevi birçok destek veriyor bana. Ben de çocuklarıma harcıyorum bu yardımları. Sonuç olarak onları hayata bağlıyoruz. Önemli olan onlara sağlam aileler bulmak."

Görüntü Dökümü
-------
- Veteriner teknikeri Onur Özmen'in köpeklerle ilgilenmesi
- Onur Özmen ile röp.
- Evden görüntü
***
- Onur Özmen'in sahiplendiği köpeklerin bakımsız ve hasta hali ile iyileşme süreçlerini gösteren klibi (şarkı eklenmiş)

SÜRE:05'06 BOYUT:565 MB
SÜRE:02'00" BOYUT:222 MB

Haber:Can ÇELİK-Kamera: Eser PAZARBAŞI/ADANA,(DHA)

==================

Myra ve Andriake'de 10. yıl kazıları başladı

Antalya'nın Demre ilçesindeki Myra ve Andriake antik kentlerinde kazılar başladı. Kazı Başkanı Prof. Dr. Nevzat Çevik, kazılarda 10'uncu yıla girdiklerini belirtirken, "Bu yıl yarım çalışmaları yaptığımızda asıl hedefimize ulaşmış olacağız" dedi.
Demre'de bulunan Likya Birliği'nin en önemli altı kentinden biri olan Myra Antik Kenti ve Myra'nın limanı olan Andriake Antik Kenti'nde, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Akdeniz Üniversitesi işbirliğinde yürütülen kazılar başladı. Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik başkanlığında yürütülen kazıların 10'un yılında, Akdeniz, İstanbul ve Koç üniversitelerinden 11 bilim insanı, 15 arkeolog ve arkeoloji öğrencisi, 30 işçi görev yapacak.
Üç ay sürecek kazılar kapsamında Andriake Antik Kenti liman merkezindeki kamu yapıları olan B Kilisesi ve Batı Hamamı'nda çalışma yapılacak. Geçen yıldan yarım kalan bu iki yapıdaki kazılar bu yılki kazı döneminde tamamlanacak. Ayrıca Andriake Açık Hava Müzesi olan merkezde, temizlik ve çevre düzenlemesi çalışmaları devam ediyor. En önemlisi 10 yıldır devam eden kazılarda ortaya çıkarılan yapıların konservasyon ve restorasyon çalışmalarına devam edilmesi olacak. Bu yıl işlikler, hamam ve kilisedeki konservasyon çalışmaları tamamlanacak. Bu şekilde bu yıl antik kentteki kamu yapılarının tamamında konservasyon çalışmaları bitirilmiş olacak.
Myra- Andriake Kazıları Başkanı Prof. Dr. Nevzat Çevik, "Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Akdeniz Üniversitesi adına yürüttüğümüz Myra- Andirake Kazıları, bu yıl onuncu yılına giriyor. 2019 yılı çalışmalarımızda Andriake'de yoğunlaştık. Çünkü burada Likya Uygarlıkları Müzesi'ni açtıktan sonra, açık hava müzesine de dönüştürdükten sonra gezi planımızı bu müzenin güzergahına uygun olarak izlenecek biçimde tercih ettik. O planı devam ettirdik. Bu yıl elimizde yarım kalan Batı Hamamı ile B Kilisesi kazılarını tamamlamaya çalışacağız. Müze güzergahı ve çevresi tamamen kazılmış olacak. Bugüne kadar kazdığımız bütün kamu merkezindeki anıtları, granaryumu, agora hamamlar ve diğer kiliseler olmak üzere, liman yapıları dahil olmak üzere hepsini konsilidasyonunu da yaparak, çevre düzenlemesini de yaparak son hallerini verdik. Bu yıl yarım çalışmaları yaptığımızda asıl hedefimize ulaşmış olacağız" dedi.
EN PARLAK ŞEHİR
Demre merkezinde bulunan Myra Antik Kenti'nin tarihi MÖ 5. yüzyıla kadar dayanmaktadır. Myra Antik Kenti, Myros Çayı'ndaki kanalla (bugünkü Demre Çayı) denize ulaşımı olan bir kentti. Kanalın diğer yanında Andriake limanından bölgenin deniz ulaşımı ve ticareti yürütülmekteydi. Myra Antik Kenti özellikle Likya Dönemi kaya mezarları, Roma dönemi antik tiyatrosu ve Andriake limanıyla ünlüdür. Likya Birliği içinde 3 oy hakkına sahip, altı şehirden biridir. Myra en parlak şehir anlamındadır. MS 5. yüzyılda Likya'nın başkenti olan Myra'nın, St. Paul ve arkadaşlarının uğradığı şehir olması, Hıristiyanlarca özel anlam taşımaktadır.

Görüntü Dökümü
------
-Andriake ve Myra Antik Kentinin hava görüntüleri (Drone)
-Kazı çalışmalarından bölümler
-Andriake'de ortaya çıkarılan bölümler
-RÖP: Prof. Dr. Nevzat Çevik.

257 MB /// 08.05"

Haber-Kamera: Ahmet ACAR/DEMRE (Antalya), (DHA)

======================

Merve Özbey: Eski sevgiliye mesaj atmak serbest

Antalya'nın Manavgat ilçesinde Erdem Kınay'la konser veren Merve Özbey, konser kurallarını anlatırken, “Islık çalmak, çığlık atmak, dans etmek ve eski sevgilinize mesaj atmak serbest" dedi.
Merve Özbey ve DJ Erdem Kınay, Kızılağaç turizm bölgesindeki Starlight Resort Hotel'de konser verdi. Yaklaşık bir saat sahnede kalan ikili, hareketli şarkılarla yerli ve yabancı tatilcilere coşkulu anlar yaşattı. Merve Özbey, dinleyenlere, "Aramızda çok yakışıklı beyler ve çok güzel hanımlar var. Baştan konuşalım, biz kız tarafıyız. Bu konserimizin kuralları var. Islık çalmak, çığlık atmak, dans etmek ve eğlenmek serbest. Bir iki şarkı sonra eski sevgilinize mesaj atmak da serbest" dedi.

Görüntü Dökümü
--------
Konserden görüntü
Merve Özbey'in şarkı söylemesi
Eğlenen tatilciler

03:34 - 395 MB

Haber- Kamera: Mithat ABAKAN/MANAVGAT(Antalya), (DHA)

En Çok Aranan Haberler