HABER

DHA YURT BÜLTENİ -6 

SELDEN KURTULAN FINDIK İŞÇİLERİ, O ANLARI ANLATTI (EK) 1)SELİN DENİZE SÜRÜKLEDİĞİ ODUNLAR İÇİN SEFERBER OLDULAR Ordu’ da metrekareye düşen 80 kilogram yağışın etkisiyle taşan dereler, devirdiği ağaçlarla birlikte önüne kattığı her şeyi denize sürükledi.

SELDEN KURTULAN FINDIK İŞÇİLERİ, O ANLARI ANLATTI (EK)
1)SELİN DENİZE SÜRÜKLEDİĞİ ODUNLAR İÇİN SEFERBER OLDULAR

Ordu’ da metrekareye düşen 80 kilogram yağışın etkisiyle taşan dereler, devirdiği ağaçlarla birlikte önüne kattığı her şeyi denize sürükledi. Fatsa ilçesi Sanayi bölgesinde deniz kıyısında biriken odunlar, kışlık yakacak ihtiyaçlarını gidermek için vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Dalgalar arasında denizden çıkardıkları odunları motorlu testere ile kesen vatandaşlar araçlarıyla evlerine taşıdı. Kıyıda biriken odunlar vatandaşların kışlık yakacağı için umut oldu.
‘BARİ YAKACAĞIMIZI KARŞILAYALIM’
Denizde kıyıya biriken odunları taşımaya çalışan Murat Akbaş “Selin sürüklediği odunları topluyoruz. Selde fındığımız gitti. Bari yakacağımızı bu odunlarla karşılayalım. Alabildiğimizi alıyoruzö dedi.
'FINDIĞIMIZ HER ŞEYİMİZ GİTTİ'
Yöre sakini Naife Okunur da selde fındığın sel sularına kapıldığını ve büyük zararları olduğunu anlatarak “Bu odunları kurutup kışın yakacağız. Fındığımız, malımız her şeyimiz gitti. Büyük zararımız oldu. Biz de kışlık yakacağımızı denizden çıkarmaya çalışıyoruzö diye konuştu.

Görüntü Dökümü
----------------------
-Denizde odun toplanması
-Drone görüntüleri
-Röpler ve detaylar

(Haber Muhammet KAÇAR Kamera: Nedim KOVAN-ORDU/DHA

================================================

KUŞADASI AÇIKLARINDA GÖÇMEN BOTU BATTI: 7'Sİ ÇOCUK 9 ÖLÜ (5)
2)SİLAH ZORUYLA BİNDİRİLMİŞLER

Aydın'ın Kuşadası ilçesinden yasa dışı yollarla Yunan adalarına gitmeye çalışan mültecileri taşıyan lastik botun batıp, 2'si kadın 7'si çocuk 9 kaçak göçmenin ölümüyle sonuçlanan olay sonrasında, çarpıcı ayrıntılar ortaya çıktı. Irak'tan 20 gün önce Türkiye'ye gelen kaçak göçmenlerin, gece yarısı insan kaçakçılarıyla buluştukları öğrenildi. Tercüman eşliğinde polise bilgi veren, olayda eşi ve üç çocuğunu yitiren Soner Rad, yaşadıkları dehşet anlarını anlatttı. Soner Rad, toplam 13 kişi olduklarını, kendilerini almak üzere teknenin gelmesini bekledikleri sırada, kaçakçıların lastik bot getirdiklerini söyledi. Lastik bota binmek istemediklerini, bunun üzerine ise kendilerini silahla tehdit edip, bota bindirerek denize açılmalarını sağladıklarını anlattı. Denize açıldıktan kısa süre sonra ise aşırı yükten ve dalgalar nedeniyle yaşanan panikten dolayı botun battığını belirtti. Soner Rad tek sağ kalan oğlu Muhammet'i yanından hiç ayırmadı ve eşi ile diğer çocuklarının konulduğu cenaze aracını gösterip "Her şey bitti" dedi.

Görüntü Dökümü
---------------------
- Kurtulan kaçak göçmenlerin görüntüsü
- Cenaze aracının görüntüsü

Haber. Taylan YILDIRIM, Kamera: Tekin GÜRBULAK / KUŞADASI (Aydın), (DHA)

=================================================

3)KONYA'DA SİLAHLI-BIÇAKLI KAVGA: 3 YARALI

KONYA'nın Ereğli ilçesinde daha önce kavga eden iki grup arasında çıkan silahlı ve bıçaklı kavgada 3 kişi yaralandı. Olaya karışan 6 kişi de gözaltına alındı.
Olay, dün saat 21.00 sıralarında Pirömer Mahallesi Üçgöz Caddesi'nde bir lokantada meydana geldi. İddiaya göre Sinan Kaygısız, kardeşleri Zafer ve Arif Kaygısız, arkadaşı Ramazan Arı ve Hasan Güleroğlu ile birlikte lokantanın önündeki alanda çorba içmeye başladı. Bu sırada yoldan geçen ve iddiaya göre daha önce kavga ettikleri Doğuş Doğan, Muzaffer Akkaş, Burak Alper Akkaş ve Bedirhan Yavuz ile karşılaştı. İki grup arasında çıkan tartışma kavgaya dönüştü. Kavgada Doğuş Doğan, Sinan Kaygısız'a bıçakla saldırıp karnından yaraladı. Zafer Kaygısız'da av tüfeğiyle ateş ederek Bedirhan Yavuz'u, sırtı ve kalçasından, Hasan Güleroğlu da tabancayla Burak Alper Akkaş'ı, kalçasından yaraladı. Yaralılar, kendi imkanları ve ambulanslarla Ereğli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan yaralılardan Sinan Kaygısız'ın hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
Olayın ardından kaçan Zafer Kaygısız, Arif Kaygısız, Ramazan Arı, Hasan Güleroğlu, Doğuş Doğan ve Muzaffer Akkaş gözaltına alındı. Diğer şüphelilerinde tedavileri tamamlandıktan sonra gözaltına alınacağı belirtildi.
Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

(Görüntü Dökümü
--------------------
- Yaralının yerde yatması
- Ambulansa alınması
- Genel ve detay
(Haber- Kamera: Atilla ATMACA EREĞLİ KONYA DHA))

4)DEPREMİN MERKEZ ÜSSÜNÜN SORUNU KENTSEL DÖNÜŞÜM

17 Ağustos 1999 depreminin merkez üssü olan Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde deprem öncesi yapılan binaların yerine yenilerinin yapılması için kentsel dönüşüm çalışmaları devam ediyor. Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş, aradan geçen 19 yıla rağmen Gölcük'te en önemli sorunun kentsel dönüşüm olduğunu belirterek, "19 yıl içerisinde bütün maddi kayıplarımızı tabiri yerindeyse kazandık ve üzerine yeni şeyler inşa ettik. Bu değişim dönüşüm kentsel dönüşümle ayrı bir mecraya girdi. Gölcük'ün en önemli ve birinci öncelikli olarak sorunu kentsel dönüşümdür. 17 Ağustos 1999 depreminden önce var olan mevcut bina stoklarının yıkılarak yerine yeni şimdiki deprem yönetmeliğine uygun binaların yapılması konusunda çalışmalarımızı yürütüyoruz." dedi.
Marmara bölgesini vuran ve Türkiye'yi derin acılara boğan 17 Ağustos Depremi'nin üzerinden 19 yıl geçti. Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş depremin yaralarının sarıldığını, ilçede ağır hasarlı binaların kalmadığını söyledi. Mehmet Ellibeş depremde Gölcük'ün tamamen yıkıldığını ve ayağa kalkacağına şüphe ile bakıldığını belirterek, "Asrın felaketinin üzerinden tam 19 yıl geçti daha gün gibi aslında hatıralarımızca taze ve canlı bir şekilde durmakta. O gün yaşadığımız felaket ömrümüzde görmediğimiz, yaşamadığımız böyle bir depremin olabileceğini hayal edemediğimiz bir depremi yaşadık. 45 saniye sürdü ve yerin altından gelen o sarsıntı her yönden bizi salladı. 45 saniye süren bir sarsıntı sonucunda takriben 12 bin 500 civarında binamız bir kısmı tamamen hemen olay anında bir kısmı da daha sonrasında ağır hasar alarak yıkıldı. Bunun sonucunda da 6 bin civarında insanımız deprem şehidi oldu. Deprem sonrasına baktığımızda alt yapısıyla, üst yapısıyla, sosyal, kültürel, sportif, sanatsal, sağlık, eğitim tesisleriyle tamamen yıkılmış ve bir daha ayağa kalkacağı şüpheyle bakılan bir kent haline gelmiştik. Kolay bir süreç değildi ama çok şükür o günden başlayarak halkımız, insanımız ile el ele kol kola gönül gönüle birliktelik içerisinde yeniden yapılanma sürecini başlattık." dedi.
'ACILAR KALPLERE GÖMÜLDÜ'
İnsanlar acılarını kalplerine gömerek yaşamlarına devam ettiklerini söyleyen Ellibeş, "Halkımız sabırla, azimle çalıştı acılarını kalbine gömdü depremin enkazından yeni bir filiz gibi yeni bir Gölcük'ün toplanmasına yardımcı oldu. Bugün çok şükür günlük yaşamın aksamadan devam ettiği, hayati önem arz eden ciddi bir sıkıntısı olmayan bir Gölcük haline geldik. Gölcük'te şu anda ağır hasarlı binamız yok, olan bütün ağır hasarlı binalar yıkıldı. Kısmen orta hasarlı binalarımız var. Depremden sonraki süreç içerisinde güçlendirilen ama ruhsata bağlanamayan ve bu şekliyle orta hasarlı bina şeklinde kalan binalar var. Onlar da süreç içerisinde valiliğimizin ve belediyelerimizin müşterek çalışmalarıyla gerekli yasal işlemlerle kontrol altına alınacaktır ve bu şekliyle Gölcük özelinde baktığımızda ağır hasarlı binamız yoktur." diye konuştu.

EN ÖNEMLİ SORUN KENTSEL DÖNÜŞÜM
Gölcük'te şuanda yaşanan en önemli sorunun kentsel dönüşüm olduğunu vurgulayan Ellibeş, şöyle konuştu:
"Şu an ki imar planımız 3 kat ve 3,5 kat olarak söyleyebiliriz. Ama Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin almış olduğu bir meclis kararı doğrultusunda istisnai olarak ada bazında yapılan inşaat yapımlarında ve mevcut eski binaların yıkılması koşuluyla bir takım şartlar koşuluyla ilave kat izni verilebiliyor. Biz bu geçen 19 yıllık süreç içerisinde bütün maddi kayıplarımızı tabiri yerindeyse geri kazandık ve üzerine yeni tesisler de inşa ettik. Günlük yaşam aksamadan devam etmekte bu değişim ve dönüşüm sürecek. Şimdi hızla kentsel dönüşüm çalışmalarında ayrı bir mecraya girdik. Bugün itibariye Gölcük'ün en önemli ve birinci öncelikli olarak sorunu kentsel dönüşümdür. 17 Ağustos 1999 depreminden önce var olan mevcut bina stoklarının yıkılarak yerine yeni şimdiki deprem yönetmeliğine uygun binaların yapılması konusunda çalışmalarımızı yürütüyoruz. 3 riskli alanda ve 2 rezerv alanda kentsel dönüşüm çalışmalarımızın başladığını da söyleyebilirim."

EN KRİTİK BÖLGE DENİZEVLER
Ellibeş, en önemli bölgenin yıllardır kangrene dönüşen Denizevler bölgesi olduğunu ifade ederek, şu açıklamada bulundu:
"Denizevler bölgesi yıllardır kangren haline gelmişti. Depremde zeminde 2 metreye yakın bir çökme olmuştu bu bölgede ama maalesef geçen yıllara rağmen oradaki hak sahiplerinin bir kısmı kalıcı konutlara gitmesine rağmen, bir kısmı da orada oturmaya devam ediyordu ve devletimiz bu anlamda tabiri yerindeyse çaresiz durumdaydı ama biz bu meselenin kökten çözümü anlamında girişimde bulunduk. Bölgenin risk altındaki bölümünün tahliyesi anlamında Bakanlar Kurulu ve AFAD'ın almış olduğu kararlar doğrulusunda rezerv alan olarak ilan ettiğimiz Gölcük'te 100 dönümlük arsa üzerinde yeni konutların inşası başlandı. TOKİ ile ortak yapıyoruz ve bu yıl sonu itibariyle konutlar teslim edilecek ve Denizevler bölgesindeki takriben 200 bin metrekarelik bir alandan bahsediyoruz kamulaştırma bedellerini alarak binalarından çıktılar ve biz de 400'e yakın binanın onarımını yaptık geriye kalan binalar da konutların bitmesiyle yeni konutlarına taşınacak ve o bölgedeki sorun böylece çözülecek. Sanayi anlamındaki kentsel dönüşüm de başarıyla sürüyor. 2 ay içerisinde en geç sanayi esnafımız kentsel dönüşüm kapsamında yeni yaptığımız iş yerlerimize kavuşacak, mevcut eski sanayi bölgesinin de yıkılmasına başlayacağız."

ELEKTRİK DİREKLERİ ÖZELLİKLE KALDIRILMIYOR
Kavaklı sahilinde deprem sırasında sular altında kalan elektrik direklerini özellikle kaldırmadıklarını belirten Ellibeş, "Çökmenin sonucunda bu elektrik direkleri sahilin içinde kaldı. Özellikle bunları sökmedik ki yarın buraya gelindiğinde bu nedir denildiğinde depremin nasıl bir gerçek olunduğunu gösterebilelim." dedi.

Görüntü Dökümü
---------------------
-Başkan Ellibeş röp
-Depremde denize çöken Kavaklı sahili ve denizdeki elektrik direkleri
-Vatandaşlarla röp
-Gölcükten detaylar

Haber: Ergün AYAZ-Kamera: Dinçer AKBİR-GÖLCÜK-DHA

=======================================================

5)11 BİN SURİYELİ, BAYRAM İÇİN ÜLKESİNE GİTTİ

Kurban Bayramı nedeniyle Kilis'teki Öncüpınar Sınır Kapısı'ndan ülkelerine geçen Suriyeli sığınmacı sayısı 11 bini aştı.
Kurban Bayramı'nı ülkelerinde geçirmek için Kilis Valiliği'nin online randevu sistemine 50 bin Suriyeli sığınmacı başvuru yaptı. Öncüpınar Sınır Kapısı'na dün geceden itibaren gelen Suriyeliler, bu sabah, uzun kuyruk oluşturdu. Geçişlerin 9'uncu günü olan bugün itibariyle işlem yaptırıp, ülkesine geçen Suriyeli sayısının 11 bini aştığı belirtildi. Online randevu alan Suriyeliler, 18 Ağustos'a kadar ülkelerine gidebilecek.

Görüntü Dökümü
---------------------
- Çadırlarda Bekleyen Suriyeliler
- Kuyruktan görüntü
- Kalabalıktan görüntüler
- Koşarak gidenler
- Yapılan röportajlar
- Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU-KİLİS-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 318 MB

======================================================

6)240 KİLO OLAN CUMA, KİLO VERİP EVLENMEK İSTİYOR

HATAY'ın İskenderun ilçesinde 240 kilo olan Cuma Yıldız(48), sağlık durumu kötüleşince hastaneye kaldırıldı. Yıldız, zayıflayıp evlenmek istediğini söyledi.Fazla kilolarından kurtularak hayata dört elle sarılmak istediğini vurgulayan Cuma Yıldız'a Hatay İl Sağlık Müdürlüğü el uzattı. Merkeze bağlı Buluttepe Mahallesi'nde üvey annesi Meryem Yıldız'la yaşayan ve günlük ihtiyaçlarını karşılayamayan Cuma Yıldız, 1990 yılında 70 kilo olarak gittiği askerden 90 kilo olarak geldi. Daha sonraki yıllarda hızla kilo almaya devam eden Yıldız, 240 kiloya ulaşınca, evden çıkamaz hale geldi. Fakirlik nedeniyle tedavi olamadığını açıklayan Yıldız'ın açıklaması, 2017'de DHA tarafından haberleştirilmesinin ardından, Hatay İl Sağlık Müdürlüğü harekete geçti. Evine gelen özel ambulans, Cuma Yıldız'ı, tedavi için Hatay Devlet Hastanesi'ne götürdü. Ancak cerrahi müdahaleyi kabul etmeyen Yıldız, tekrar evine döndü. Bu kez sağlık durumu kötüleşmeye başlayan Yıldız, ailesinin haber vermesi üzerine evine gelen sağlık ekibi tarafından özel bir sedye ile amsulansa taşınıp hastaneye götürüldü. Yıldız sedyede ambulansa götürülürken, "Yürümek istiyorum. Bu halimden dolayı beni kızlar beğenmiyor. Zayıflayayım da beğensinler. İnşallah bende evleneceğim" dedi.

Görüntü Dökümü
--------------------------
- Cuma Yıldız'ın görüntüsü
- Sağlık ekiplerinin gelmesi ve Cuma ile konuşmaları
- Cuma Yıldız ile röp
- Cuma Yıldız'ın sedyeye bindirilmesi
- Ambulansa bindirilmesi
- Ambulansın gidişi

SÜRE:06'45" BOYUT: 322 MB

Haber-Kamera: Ufuk AKTUĞ/İSKENDERUN(HATAY),(DHA)

En Çok Aranan Haberler