DHA YURT BÜLTENİ 6

İntihar eden Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürü için tören düzenlendi

SAMSUN'da makam odasında beylik tabancasıyla intihar eden 19 Mayıs Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürü 1'inci Sınıf Emniyet Müdürü Cihan Alagöz (54), için görev yaptığı okulda tören düzenlendi.

Samsun'da dün akşam makam odasında beylik tabancasıyla intihar eden 19 Mayıs Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürü Cihan Alagöz için bugün görev yerinde tören düzenlendi. Törene Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak, Samsun Valisi Osman Kaymak, İl Emniyet Müdürü Vedat Yavuz, Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Yavuz, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, Cihan Alagöz'ün eşi Nurgül, kızları Emine ve Ceren Alagöz ile emniyet mensupları katıldı. Mesai arkadaşının ve ailesinin gözyaşı döktüğü törende dualar edilip helallik alındı. Alagöz'ün cenazesi toprağa verilmek üzere memleketi Çorum'a gönderildi. Alagöz'ün Çorum merkez Ulu Cami'de bugün ikindi namazının ardından kılınacak cenaze namazının ardından Ulu Mezarlığı'nda toprağa verileceği belirtildi

3 YIL ÖNCE ATANDI

1'inci Sınıf Emniyet Müdürü Cihan Alagöz'ün Çorum'da doğduğu, 1989 yılında Polis Akademisi'nden mezun olduğu ve sırasıyla İstanbul, Van, Sinop, Samsun İl Emniyet Müdürlüklerinin çeşitli birimlerinde ve Filistin'de uluslararası kuruluşta görev yaptığı belirtildi. Alagöz'ün, Trabzon Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürü iken, 8 Nisan 2015'te 19 Mayıs Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğüne atandığı ifade edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------

-Ailesinden detaylar

-Törenden detaylar

-Cenazenin omuzlarda gelmesi

-Helallik alınması

-Cenazenin cenaze aracına götürülmesi

-Cenaze aracının gidişi

-Cihan Alagöz'ün fotoğrafı

(Süre: 01.37 Dk) (Boyut: 182 MB)

Haber-Kamera: Hakan AKGÜN/SAMSUN, (DHA)

==============

Uçak camından yapılan tespihler ilgi çekiyor

İZMİR'deki Kızlarağası Hanı'ndaki bir tespih dükkânında satılan, kehribardan uçak camına kadar değişik malzemelerden yapılan tespihler büyük beğeni topluyor.

Tarihi çok eskilere dayanan ve Türk kültüründe de yeri bulunan tespihlerin birçok çeşidi yapılıyor. Her birinin ayrı özelliği olan tespihlerin en dikkat çekenleri ise, uçak camı ve tarçın ağacı. Kullanılan malzemeye göre değeri artan tespihlerin fiyatları ise 130 ila 3 bin TL arasında değişiyor.

UÇAK CAMINDAN VE TARÇINDAN TESPİH

Tarihi Kemeraltı Çarşısı'ndaki Kızlarağası Hanı'nda 1935 yılından beri faaliyette olan dükkânlarında dedesinden kalma tespihçilik mesleğini sürdüren Halil Tezcan, eşi Emine Tezcan ile birlikte çalışıyor. Tespihleri İstanbul'daki imalatçılardan aldıklarını belirten Emine Tezcan, "Mesleği yaklaşık 18 yıldır biz devam ettiriyoruz. Biz tespihlerin sadece uçlarında ve dizilimlerinde değişiklik yapıyoruz. Genelde gümüş işlemeli oluyorlar, isteğe bağlı olarak üzerine isim yazabiliyoruz. Boncuk olarak doğal taşlardan kehribar, kuka ağacı, andız ağacı, gül ağacı, tarçın, deve kemiği, koç boynuzu, kaplumbağa kabuğu kullanılıyor" dedi.

Kehribar, uçak camı ve kuka ağacından yapılan tespihlerin son dönemde daha çok ilgi gördüğünü söyleyen Tezcan, "Uçak camından yapılan tespihler az miktarda ve çok değerli, çünkü yapılması için uçağın artık kullanılmıyor olması gerekiyor. Onun özelliği ise şeffaf ve kırılmaz bir cam olması. Fiyatları boyutuna göre 250-300 TL arasında değişiyor. İşleme yapılırsa 700-800 TL'ye çıkıyor. Tarçın ağacından yapılan tespihlerin fiyatları ise 170-190 TL arası değişiyor. Ağacın dalından oyularak yapılıyor, kutuya koyulduğunda kokusu yıllarca kalıyor. Bu tespihler elde kalan sigara kokusunu geçirmek için de kullanılıyor. Tespihin kokusu elde bir saate yakın kalıyor. Kuka ağacının cevizinden yapılan tespihler ise daha çok kısa olarak, efe tespihi dediğimiz şekilde bileğe geçirilerek kullanılıyor" diye konuştu.

YENİ ATEŞ VE ESKİ ATEŞ KEHRİBAR

Kehribardan yapılan tespihlerin ise yıllandıkça değerinin arttığını anlatan Tezcan, "100 TL'ye alınan bir tespih on yıl sonra 10 bin TL olabiliyor. Kehribar tespihler yeni ateş ve eski ateş olarak ayrılıyor. Ağaçtan direkt olarak koparılan Kehribar 'yeni ateş', toprağa düşüp fosilleştikten sonra kullanılan ise 'eski ateş' olarak adlandırılıyor. Yeni ateş kehribar tespihlerin fiyatı 195-500 TL arası değişirken, eski ateş kehribar tespih fiyatları ise 700-3 bin TL arasında. Kehribar'ın doğadaki rengi sarı veya kırmızıdır, fakat tespihlerde mavi ve yeşil çeşitleri renk katkılı olarak yapılıyor" dedi.

TESPİH UÇLARINA KİŞİYE ÖZEL TASARIM

Tespihlerin uç kısmında ve imamesinde değişiklik yapabildiklerini söyleyen Tezcan, "Uç kısımları 925 ayar gümüş olarak yapılıyor. Fakat zevke göre harf, isim, tarih ekleyerek değiştirebiliyoruz. Genelde koleksiyonerler veya özel günlerde satın alan müşteriler özel tasarım istiyor" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

- Tespih dükkanı sahibi Emine Tezcan ile röp

- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: İZMİR, (DHA)

============

Köydeki müzede verilen açık hava konserine ilgi

BAYBURT'un, Çoruh Vadisi'ne bakan bir tepenin üzerinde kurulu Baksı Müzesi’nin bulunduğu alanda yapımı tamamlanan Şair Zihni Sanat Alanı, Bülent Ortaçgil, Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu konseriyle açıldı. Konsere, köydekilerin yanı sıra kent ve kent dışından gelen vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi, alan da yer bulamayanlar da müze çevresindeki yamaç alanda yerini alıp konseri izlemeye çalıştı.

Kentin 45 kilometre dışında, Çoruh Vadisi'ne bakan tepenin üzerinde kurulu Baksı Müzesi'ne ziyaretçiler ilgi gösteriyor. Eski adı 'Baksı' olan Bayraktar köyündeki müzede, çağdaş sanat ve geleneksel el sanatları eserleri, aynı çatı altında yan yana ve iç içe yer alıyor. Sergi salonları, depo müze, atölyeler, konferans salonu, kütüphane ve konukevi ile 40 dönümlük araziye yayılan Baksı Müzesi projesi, Bayburt doğumlu sanatçı ve akademisyen Prof. Dr. Hüsamettin Koçan'ın bireysel düşü olarak 2000 yılında filizlendi. Başta sanatçılar olmak üzere çok sayıda gönüllünün katkısıyla yıllar içinde gerçek bir toplumsal projeye dönüşen müze, Avrupa Konseyi'nin 2014 yılı Müze Ödülü ile TBMM Onur Ödülü'ne layık görüldü.

Müzenin bulunduğu alanda yapımı tamamlanan Şair Zihni Sanat Alanı, Bülent Ortaçgil, Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu konseriyle açıldı. Konsere, köydekilerin yanı sıra kent ve kent dışından gelen vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Yaklaşık 3 saat süren konseri, AK Parti Bayburt Milletvekili Fetani Battal ve Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş de izledi.

'HEYECANLI BİR KONSER OLDU'

Baksı Müzesi kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, katılıma ilgiden memnun kaldıkları ve son derece heyecanlı bir konser gerçekleştiğini söyledi. Koçan, “Şair zihni sanat alanının ilk konseri son derece kalabalık ve heyecanlı bir konser oldu. Beni çok memnun eden insan çeşitliliğiydi. İnsanların çocuktan tutun en yaşlısına farklı kültür kategorilerinden insanlar bir araya gelip sessizlik içerisinde müzik şölenine odaklanmalarıydı. Galiba bizim merkezimiz bize daha yeni görevler öneriyor. Zannediyorum ki bu tür buluşmaları sık sık gerçekleştireceğiz. Buda bizim için son derece yararlı olduğunu düşünüyorum. İnsanları gerçek anlamda yakınlaştıracak şey sanat. Sanatı ne kadar çok paylaşabilirsek galiba barışı da o kadar çok yüceltiriz diye düşünüyorum” dedi.

Koçan, Baksı Müzesi'nin Eylül ayında da çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapacağına duyurarak, 14 Eylül'de Erdal Erzincan'ın Şair Zihni Sanat Alanı'nda konser vereceğini, 25 Eylül'de ise ‘Yeteneğin Eğitimi’ konulu sempozyum gerçekleştireceğini sözlerine ekledi.

Konsere gelen Sadi Yiğit, emeği geçenlere teşekkür ederek bu tür etkinliklere ev sahipliği yaptıkları için gururlu olduklarını ifade etti. Yiğit, “Tabi böyle bir köyde böyle bir konserin olması çok şaşırtıcı. Özellikle biz Bayburtlular olarak gurur duyduk. Koşa koşa geldik. Emeği geçenlere teşekkür ediyoruzö diye konuştu.

Ankara’dan müzeyi ziyarete gelen Emine Yılmaz da, müzeyi ziyaret etmesi ve konseri dinlediği için gayet mutlu olduklarını dile getirerek, “Aslen Bayburtluyum Baksı Müzesi’ni çok merak ediyorduk. Ankara’da yaşıyorum bugün de buraya geldik. Gayet mutlu olduk. Böyle bir muhteşem manzara beklemiyordumö ifadesinde bulundu.

BAKSI MÜZESİ

Baksı Müzesi, Bayburt’un 45 kilometre dışında, Çoruh Vadisi’ne bakan bir tepenin üzerinde kurulu. Eski adıyla Baksı, bugünkü adıyla Bayraktar köyünde yükselen sıra dışı müze, çağdaş sanat ve geleneksel el sanatlarına aynı çatı altında yan yana, iç içe yer veriyor. Sergi salonları, depo müze, atölyeler, konferans salonu, kütüphane ve konukevi ile 40 dönümlük bir araziye yayılan Baksı Müzesi, Bayburt doğumlu sanatçı ve akademisyen Prof. Dr. Hüsamettin Koçan’ın bireysel düşü olarak 2000 yılında filizlendi. Bu fikri hayata geçirmek amacıyla 2005 yılında Baksı Kültür Sanat Vakfı kuruldu. Müze, başta sanatçılar olmak üzere çok sayıda gönüllünün katkısıyla yıllar içinde gerçek bir toplumsal projeye dönüştü. Müze, Avrupa Konseyi'nin 2014 yılı Müze Ödülü'nü aldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Müzeden görüntüler

Konser görüntüleri

Röpler

Detaylar

HABER KAMERA: Murat SÖYLEMEZ/BAYBURT,(DHA) -

======================================

Bu dava, mahkemenin de kafasını karıştırdı

İSTANBUL'da 5 ay önce mağazada cüzdanını çaldırdıktan sonra Sivas'ta gittiği dişçide 'tutuklu' olduğunu öğrenen Muhammed Seyyid Kaya, kendini ispat için yasal yollara başvurdu. Başka bir hırsızlık olayında suçüstü yakalanan şüphelinin kendi kimlik bilgilerini verdiğini öğrenen Kaya dün katıldığı mahkemede de ilginç anlar yaşadı. Gerçek kimliğini beyan eden ve tanık sıfatıyla dinlenen şüpheli duruşmada Kaya'dan özür diledi. Mahkeme, kayıtlara göre tutuklu gözüken Kaya'ya önce beraat verdi, ardından gerçek şüphelinin kimlik kayıtlarının halen düzeltilmediğini ve onun da tahliye olabileceğini göz önüne alarak ara karar ile bunu değiştirerek davayı erteledi. Gerçek Kaya ise, "Beni de tutuklayacaklar diye korkuyorum" dedi.

İstanbul'da uluslararası deniz taşımacılığı yapan bir şirkette çalışan evli ve 2 çocuk sahibi Muhammed Seyyid Kaya(35), 24 Mart'ta ailesiyle İstanbul Güneşli'de bir giyim mağazasına gitti. Kıyafet deneyen Kaya, cebindeki cüzdanını soyunma kabinindeki montuna bıraktı. Bu sırada aile görüntüsü veren 1'i çocuk 4 kişi de aynı yere geldi. İki kişi Kaya'nın dikkatini dağıtırken, diğerleri kabindeki monttan cüzdanı alıp uzaklaştı. Kabine döndüğünde cüzdanını bulamayan Kaya, güvenliğe haber verdi. Yapılan güvenlik kamerası incelemesinde cüzdanın çalındığı ortaya çıktı. Kaya ve mağaza güvenliği çıkıp etrafı araştırdı ama hırsızlık şüphelilerine ulaşamadı. Bunun üzerine Muhammed Seyyid Kaya, polis merkezine giderek durumu anlattı ve ifade vererek yasal işlem yapılmasını istedi. Cüzdanında bulunan kimlik, sürücü belgesi ve banka kartlarının bilgilerini paylaştı. Daha sonra ise Nüfus Müdürlüğü'ne başvurarak kimliğinin çalındığını beyan etti. Başına bir iş gelmemesi için tüm bildirimlerini yaptı. Nüfus Müdürlüğü Kaya'ya yeni kimlik kartı verdi.

KORKTUĞU BAŞINA GELDİ

Aradan geçen 5 ay içerisinde hırsızlık olayı ile ilgili bir gelişme yaşanmazken, Kaya yeni aldığı kimlikle günlük hayatına devam etti. Hatta yurt dışına da çıktı. Daha sonra hem tatilini hem de kurban bayramını geçirmek üzere memleketi Sivas'a geldi. Kaya, 13 Ağustos'ta büyük kızı Zeynep Sude'yi(7), diş tedavisi için Cumhuriyet Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'ne götürdü. Kızının tedavisi yapılırken Kaya, kendi dişlerini de muayene ettirmek için sıra almak istedi. Görevliye gidip kimlik numarasını verince SGK'sının askıya alındığı bilgisine ulaştı. Bir başka görevliye yönlendirilen Kaya, tutuklu olduğu için SGK'sının durdurulduğunu öğrendi. Kendisi gibi şaşkınlık yaşayan görevlilere 'Tutuklu olsam burada nasıl olurum' diyen Kaya, olayı araştırmaya başladı. Bir yakının tavsiyesiyle E-Devlet üzerinden bilgilerini sorgulayınca hakkında 31 Temmuz'da bir mağazada yabancı uyruklu Fattal N.'nin çantasını çalma nedeniyle hırsızlık suçundan işlem yapıldığını ve 1 Ağustos'ta tutuklanmış olduğunu gördü. Hakkında bu suçtan Büyükçekmece 10'uncu Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldığını ve 28 Ağustos'ta ilk duruşmasının yapılacağını öğrendi. Daha önce kimliğini çalan kişinin, kendisini yakalandığı bir başka hırsızlık olayında fotoğrafını değiştirdiği çalıntı kimlikle 'Muhammed Seyyid Kaya' olarak tanıttığı, şüpheli hakkında bu kimlik üzerinden yasal işlem yapıldığı anlaşıldı. Mahkeme kalemine ulaşan Kaya, durumu anlattı. Mahkeme başkanının yönlendirmesiyle Kaya, Sivas'ta savcılığa başvurdu ve kendisinden istenen belgeleri hazırladı. Bunun için önden ve yan profilden fotoğraflar çektirip bastırdı. Ayrıca kendi kimlik, sürücü belgesi ve pasaport gibi belgelerinin de nüshalarını çıkarttı. Dilekçe ile Büyükçekmece 10'uncu Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmek üzere Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulundu. Mahkeme, 28 Ağustos'ta görülecek dava öncesi evrakların ulaştırılmasını talep ederken, kendisinin de duruşmada hazır olmasını istedi.

Kendini ispat için hazırladığı evrakları mahkemeye gönderen Kaya, dün Büyükçekmece 10'uncu Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya katıldı. Ancak Sivas Cumhuriyet Savcılığı'ne verdiği evrakların henüz mahkemeye ulaşmadığı ortaya çıktı. Kaya, duruşmada kendi kimlik bilgileri ile tutuklanan kişinin gerçek kimliğinin Rize nüfusuna kayıtlı Cihan Y.(43) olduğunu öğrendi. Davada sanık durumunda gözüken gerçek Muhammed Seyyid Kaya ifadesinde cüzdanını çaldırdığını, dişçiye gittiğinde tutukluluk halini öğrendiğini, tutuklu kişinin kendi kimliğini kullanarak işlem yaptırdığını ifade etti.

TUTUKLU ŞAHIS, TANIK OLARAK DİNLENDİ

Kayıtlarda Muhammed Seyyid Kaya olarak tutuklu gözüken Cihan Y.'nin mahkemede ifadesi ise tanık sıfatıyla alındı. Şüpheli, gerçek Muhammed Seyyid Kaya'dan özür diledi. Şüpheli, "Ben kendisinden özür diliyorum. Onun kimlik bilgileri ile cezaevine girdiğim doğrudur ama cüzdanını ben çalmadım" dedi.

Evrakları inceleyen kadın mahkeme başkanı F.G., Muhammed Seyyid Kaya hakkında açılan davada önce beraat kararı verdi. Ancak mahkemedeki görevli jandarma, mevcut tutuklu Cihan Y.'nin, halen kayıtlarda Kaya'ya ait kimlik bilgileri ile tutuklu gözüktüğünü, bu karar üzerine onun da cezaevinden salınabileceği uyarısını yaptı. Bu durum üzerine telefon görüşmeleri yapan mahkeme başkanı "Bu ne rezil dosya, cezaevi neden durumu düzeltmiyor" diye çıkıştı. Şüpheli ile Kaya dışarı çıkarılıp 10 dakika duruşmaya ara verildi, savcıyla görüşüldü. Sonra tutuklu şüpheli tekrar içeriye alınarak ara karar yazıldı. Ara kararda, "Dosyamız sanığının kimlik bilgileriyle, başkaca bir kişinin cezaevinde olduğu, ancak UYAP kayıtlarında sanığın cezaevine görüldüğü, tahliye müzekkeresi yazılması halinde suça karıştığı iddia olunan ve cezaevinde bulunan kişinin tahliye edileceği anlaşıldı. Mevcutlu olarak mahkememize getirilen Cihan Y.'nin Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına sevkine ve iddianameye konu olayla ilgili işlemlerinin yaptırılmasına karar verildi" denildi. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için 3 Eylül'e ertelendi. Duruşma tutanağında Muhammed Seyyid Kaya'nın Silivri Cezaevinde tutuklu olduğu ibaresi yer aldı. Mahkeme tutuklu kişinin Cihan Y. olduğunu yine kendi beyanına göre kayıtlara geçirdi. Cihan Y., T.C. kimlik numarasını ise bilmediğini söyledi.

Gerçek şüpheli cezaevinde olmasına rağmen, mahkemenin kendisi hakkında önce beraat, sonra tutukluluğa devam kararı verdiğini belirten Muhammed Seyyid Kaya, "Tutuksuz olan ben, tutuklu sanık gibi ifade verdim. Tutuklu olan ve benim adımı kullanan kişi tanık olarak dinlendi. Mahkeme de işin içinden çıkmakta zorlandı. Bunları görünce şimdi beni de tutuklayabilirler diye korkuyorum" dedi.

3 Eylül'deki duruşmaya kadar, tutuklu kişinin gerçek kimliğiyle hakkında yeniden işlem yapılması durumunda, Muhammed Seyyid Kaya hakkındaki davanın düşürülmesi bekleniyor.

Görüntü Dökümü:

-Tutuklu gerçek şüphelinin çanta çalarken güvenlik kamerası görüntüsü

Muhammed Seyyid Kaya röportajı - (ARŞİV 18 Ağustos)

Haber: Eraydın AYTEKİN/SİVAS, (DHA)

======================================

Böbrek nakli ile hayata tutunan Yasemin: Anne olmak istiyorum

EDİRNE'nin Meriç ilçesinde 30 yıldır diyabet hastalığı bulunan ve böbrek yetmezliği nedeniyle 5 yıldır makineye bağlı yaşayan Yasemin Ölez (33), trafik kazsında yaşamını yitiren bir gencin bağışladığı böbrekle yeniden hayatı tutundu. Ölez, "Bende normal yaşıtlarım gibi evlenip bir yuva kurup anne olmak istiyorum. Hayalim gerçek oldu. Çok mutluyum" dedi.

Edirne'nin Meriç ilçesine bağlı Küplü Beldesi'nde 4 yaşından beri diyabet hastası olan ve son 5 yıldır da, böbrek yetmezliği nedeniyle makineye bağlı olarak yaşayan Yasemin Ölez, Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde motosiklet kazasında hayatını kaybeden bir gencin ailesinin bağışladığı böbrek nakledildi.

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Tamer Sağıroğlu'nun başarılı ameliyatın ardından böbrek nakli yapılan Yasemin Ölez, son dönemlerde nakil olacağı umudu kalmadığını anlattı. Ölez, "Gün geçtikçe insanın umudu soğuyor. Kaç bin kişi var bana böbrek çıkacak mı? Hep bunları düşündüm. Ama aniden bir telefon geldi, saba 06.30'da, 'Yasemin böbrek çıktı gelebilir misin?' dediler. O sırada benim şekerim zaten yeterince düşüktü, ter içindeydim. Bir yandan seviniyor bir yandan heyecan yapıyorum. Tamer hoca, 'seni ameliyata alacağım kızım' dediğinde inanmadım. Daha sonra ameliyat oldum ve eski sağlığıma kavuştum. Bana böbrek bağışında bulunan aile tekrar hayat verdi. Onlara ne desem nasıl teşekkür etsem azdır. Bana hayat verdiler. Hayatımda hep mutsuzdum ama artık çok mutlu ve umutluyum. Bende normal yaşıtlarım gibi evlenip bir yuva kurup anne olmak istiyorum. Hayalim gerçek oldu. Çok mutluyum" dedi.

Prof.Dr. Tamer Sağıroğlu, Yasemin Ölez'in 5 yıldır diyalize bağlı olarak yaşam mücadelesi verdiğini belirterek, "Yasemin 4 yaşından bu yana diyabet hastası. Yaklaşık 30 yıldır şeker hastası. Otuz yıldır bu şeker hastalığıyla mücadele eden hastamız. En sonunda da diyalize giren bir hastamız. Bundan önce Çorlu'da bir beyin ölümü olması ve organlarını bağışlayan vatandaşımızın sayesinde, Yasemin yeni böbreğine kavuştu. Çorlu'dan alıp geldiğimiz böbreği, Yasemin' naklettik. Şu anda Yasemin gayet iyi. Böbreği fonksiyonel, yarın kısmet olursa taburcu edeceğiz" dedi.

'20 BİN BÖBREK NAKLİ BEKLEYEN HASTA VAR'

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Merkez Müdürü Prof. Dr. Tamer Sağıroğlu, Türkiye'de 60 ila 100 bin arasında böbrek hastası olduğunu belirterek, "Bunlardan 20 bini aktif olarak listede böbrek beklemekte. Kronik böbrek yetmezliği olan hastalarımız var. Bunların organlara kavuşması gerekiyor. Buradan vatandaşlarımıza beyin ölümü gerçekleşenlerin, yakınları, organlarını bağışlarsa bir çok insan böbreğiyle, kalp hastaları kalbiyle, karaciğer hastası karaciğeriyle kavuşur ve hayata döner" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------

Böbrek ünitesi dışardan

Yasemin Ölez'den genel

Hastane odasından detay

Tamer Sağıroğlu'dan detay

Tamer Sağıroğlu ile röp.

Detay görüntü

Yasemin Ölez ile röp.

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,(DHA)

======================================

Gaziantep'te 101 bin paket kaçak sigara ele geçti

GAZİANTEP'te, polislerce şüphe üzerine arama yapılan 2 araçta 101 bin 166 paket kaçak sigara ele geçirildi.

Kaçakçılığın önlenmesine yönelik çalışma yürüten Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Gaziantep'e yasa dışı yollarla kaçak sigara getirileceği bilgisine ulaştı. Bunun üzerine çalışma başlatan polis, kent merkezinde şüphe üzerine durdurduğu 2 araçta eğitimli köpek ile arama yaptı. Yapılan aramalarda 2 aracın gizli bölmelerinde 101 bin 166 paket kaçak sigara bulundu. Sigaralara el koyan polis, araçların sürücülerini gözaltına alarak, haklarında yasal işlem başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------------------------

- Durdurulan araç

- Polis köpeğinin araması

- Polislerin gizli bölmeye ulaşması

- Araçtaki sigaraların bulunarak çıkarılması

- Genel ve detay görüntüler

Haber: Hasan KIRMIZITAŞ -Kamera: GAZİANTEP-DHA)

85 MB

======================================

Dördüncü kattan atlayarak yaralı kurtulan kadın, yaşadığı dramı anlattı

Mehmet İNAN/BURSA,(DHA)-BURSA'da, ikiz bebeklerini tedavi ettirmek için geldiği kayınpederi A. Y.'nin 4. kattaki evinin önüne kurulan iskeleye çıkıp buradan kendini boşluğa bırakan 3 çocuk annesi Songül Y.'nin (29) tedavisi Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde sürüyor. Vucudunun bir çok yerinde kırıklar bulunan Songül Y. polise verdiği ifadesinde, "Ben Muş'ta oturuyorum. Evlendiğim günden bu yana eşim Recep ve ailesi tarafından hakaret ve şiddet gördüm. Bursa'ya, göbek fıtığı olan 3 aylık ikizlerimi tedavi için geldim. Olay günü yine benim üzerime bıçakla yürüdüler. Kendimi odaya kapattım. Kapıyı açınca pencereye çıkıp önünde bulunan iskelede bir süre yürüdükten sonra kendimi boşluğa bıraktım.Eşim Recep Y., kayınpederim A.Y., kayınvalidem A.Y. ve kayınbiraderim B.Y.'den şikayetçiyim" dedi.

Muş'ta yaşayan Songül Y. (29), üç yıl önce Recep Y. ile evlendi. Evliliklerinin ilk gününden itibaren eşinden ve eşinin ailesinden hakaret ve şiddet gördüğünü iddia eden Songül Y., üç ay önce Hasan ve Hüseyin adını verdikleri ikiz erkek bebeklerini dünyaya getirdi. Bebeklerine göbek fıtığı tanısı konulan Songül Y., tedavileri için eşinin ailesinin bulunduğu Bursa'ya geldi. Geçen hafta kayınpederinin merkez Nilüfer ilçesi Kayapa Mahallesi'ndeki aparmana sıva amacıyla kurulan iskeleye çıkan Songül Y., 4'üncü kattan kendini boşluğa bıraktı. Vücudunda kırıklar bulunan Songül Y., "Aileme küfür ettiler. Kayınvalidem bana bıçakla saldırdı. Kayın pederim, görümcelerim, kayınlarım beni ittiler. Bende odaya kaçtım. Daha sonra onlar da odaya gelince bende pencereden binanın dışında tadilat için kurulan iskeleye çıktım. İskelenin üzerinde biraz ilerledim gidecek yerim kalmayınca kendimi boşluğa bıraktım." dedi." dedi.

Polis, Songül Y.'nin şikayeti üzerine eşi Recep Y., kayınpederi A.Y., kayınvaldesi A.Y. ve kayınbiraderi B.Y. hakkında soruşturma başlatırken, doktorlar ise iki kez ameliyat olan genç kadının en az iki kez daha ameliyat olması gerektiğini söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Songul Y. röp

-Songül Y.'den detaylar

Tıp Fakültesi Hastanesinin görüntüsü

Emniyet Müdürlüğünün görüntüsü

Olay yerinden görüntü

Süre: 3 dakika 58 saniye Boyut: 443 MB

======================================

Sivas'a 30 milyon liralık 'Aqua park'

SİVAS Belediyesi'nce, kentteki talepler doğrultusunda yapımına başlanılan 30 milyon lira bedelli 'Aquapark Yaşam ve Spor Merkezi', Sıcak Çermik'te yükseliyor. 15 bin metrekare olarak projelendirilen kompleks; kadın ve erkekler için iki ayrı tesisten oluşacak.

Sivas Belediyesi tarafından kentteki sosyal yaşam alanlarındaki ihtiyacı gidermek için 'Aquapark Yaşam ve Spor Merkezi' projesi planlandı. Kent merkezine 30 kilometre uzaklıkta bulunan Sıcak Çermik Kaplıcası alanında, 15 bin metrekare olarak projelendirilen kompleks; kadın ve erkekler için iki ayrı tesisten oluşacak. Proje içerisinde yüzme havuzları, fin hamamı, sauna, tuz odası, su kaydırakları ve su oyunlarının bulunduğu alanlar yer alacak. Çocuk oyun alanlarının da yapılacağı tesiste otopark, kafeterya ve restoran hizmetleri de verilecek. 30 milyon liralık bir yatırım olan ve inşaatının yüzde 65'i tamamlanan Aquapark Yaşam ve Spor Merkezi'nde dış cephe kaplaması devam ederken, su oyunlarının bulunduğu alanlarda kaydıraklar yerleştirilmeye başlandı. Bu yıl sonunda tamamlanması planlanan proje ile Sivas, termal turizm alanında yeni bir eğlence merkezine kavuşacak.

'TURİSTLERE HİZMET VERECEK'

Proje hakkında bilgi veren Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın, inşaatın hızla yükseldiğini belirterek, "Burası bir spor kompleksi, aynı zamanda da bir sağlık ve eğlence merkezi. Sıçak Çermik bölgesine ciddi değer katacağını düşündüğümüz bir kompleks. Toplamda 15 bin metre kare alana yapılan kompleks içerisinde simetrik olarak kadınlar ve erkekler için ayrı yüzme havuzları, çocuk havuzları, aqua park havuzları, aynı zamanda hamam, fitness salonları, saunalar, tuz odaları gibi birçok fonksiyonu barındırıyor. Geniş bir kompleks diyebiliriz. Sıcak Çermik, Sivas'ın en önemli çekim merkezlerinden birisidir. Aynı zamanda sağlık merkezi potansiyeli olan bir kaplıcamız. Biz, böyle bir kaplıcanın daha etkin, daha verimli kullanılması adına bu yatırımı başlattık. Bu yatırım sadece Sivas'taki insanlara değil, Türkiye'nin, hatta dünyanın 4 bir köşesinden gelen turistlere yönelik hizmet verecek" dedi.

'ÖNEMLİ BİR YATIRIM OLDUĞU KANAATİNDEYİZ'

Merkezde günü birlik banyoların da olacağını söyleyen Başkan Aydın, "Bu ağırlıklı olarak Sivas'a hizmet edecek bir kısım. Hem şehrimize, hem Sıcak Çermik bölgesi için, hem de turizm anlamında önemli bir yatırım olduğu kanaatindeyiz. Şu anda inşaatımızda yüzde 65-70 seviyelerine ulaşmış durumdayız. İnşallah bu yıl içerisinde bu yatırımı tamamlayarak turizmin hizmetine sunmayı hedefliyoruz. Özellikle gençler ve çocuklar bu projeye çok ilgi gösteriyorlar. Şehrin önemli bir eksikliğini de bu proje ile gidermiş olacağız. Bu projenin maliyeti yaklaşık 30 milyon lira. Çevresiyle baktığımız zaman, peyzaj alanlarıyla birlikte oldukça geniş. Burayı aynı zamanda bir dinlenme ve mesire alanı gibi planladığımız için etrafında yüzlerce dönüm yeşil alanımızla adeta onun merkezinde oturmuş bir kompleks olacak. İşletmesini biz belediye olarak yapacağız. Ama market, fırın, restoran ve kafe gibi bazı bölümlerini özel sektöre kira yöntemi ile verebiliriz" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Drone görüntüleri

-İnşaattan görüntüler

-Belediye Başkanının inşaat alanını gezmesi

-Açıklaması

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI-İrfan ÖZŞEKER/SİVAS, (DHA)

(540 mb)

======================================

Telefon dolandırıcısı, sivil polislerce böyle yakalandı

ALMANYA'da yaşayan kadın gurbetçi 74 yaşındaki M.H., Muğla'nın Marmaris ilçesindeki yazlığında tatil yaparken, telefonla dolandırılmak istendi. Başarılı olduğunu düşünerek parayı almak için gurbetçinin evine giden zanlı İsa B. (20), bahçıvan, dondurmacı ve market işletmecisi rolündeki polis ekiplerince kıskıvrak yakalanarak gözaltına alındı. İsa B.'nin suç ortağı olduğu belirlenen Mehmet Ş.B. (21) de Şanlıurfa'da yakalandı. İki zanlı sevk edildiği adliyede tutuklandı.

Almanya'dan, Marmaris'in İçmeler Mahallesi'ndeki bir sitede bulunan villasına tatile gelen M.H., polis ekiplerine müracaat ederek, bir telefon dolandırıcısının kendisini kandırmaya uğraştığını söyledi. Eve gelen ekipler, zanlının yakalanması için plan yaptı. Tekrar arayan telefon dolandırıcısı, M.H.'nin yanında polisin olduğundan habersiz bir şekilde, emniyet amiri olduğunu söyleyerek, "PKK ve FETÖ/PDY terör örgütü üyelerine hesaplarınızdan para aktarıldığı bilgisine ulaşıldı. Kaç bankada ve ne kadar paranız var" diye sordu. Sorulara cevap veren ve ev adresini de söyleyen M.H., polis ekipleriyle birlikte zanlıyı tuzağa düşürdü. Yaşlı kadını kandırdığını sanan dolandırıcı, "45 bin Euro parayı hazırlayın, bir polis arkadaşımız verdiğiniz adrese gelerek teslim alacak ve üzerinizdeki suçlamalar kalkacak" diyerek telefonu kapadı.

SUÇÜSTÜ YAKALANDI

Bahçıvan, taksici ve marketçi rolünde, evin çevresinde önlem alan polis ekipleri, villa çevresi ve site girişinde beklemeye başladı. 11 saat boyunca çevreyi kontrol eden polis ekipleri, şüpheli bir kişinin site girişine gelmesiyle operasyon için düğmeye bastı. Çevresini kontrol ederek adrese gelen ve yaşlı kadının evinin kapısını çalıp emniyet amiri olduğunu söyleyerek parayı isteyen dolandırıcı, teslim aldıktan sonra hızlı adımlarla uzaklaşmak istedi. Ancak polisler, zanlıyı kıskıvrak yakaladı. Emniyete götürülen zanlının İsa B.. olduğu ortaya çıktı. Sorgusunda ortağının Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde yaşayan Mehmet Ş.B. olduğunu söylemesi üzerine harekete geçildi. Dolandırıcılık, hırsızlık ve gasp suçlarından kaydı bulunan Mehmet Ş.B., Şanlıurfa'da polis tarafından yakalandı. Her iki zanlı da işlemleri sonrası gözaltına alındıkları kentlerden adliyeye sevk edildi. İkisi de 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan tutuklandı.

Polis ekipleri ise parayı, sahibi M.H.'ye teslim etti. Polise teşekkür eden M.H., tatilini tamamlayıp Almanya'ya geri döndü. Marmaris Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, polisin kimseden para istemediğini, bu gibi durumlara itibar edilmemesi gerektiğini söyledi.

Öte yandan zanlının site içinde polis tarafından yakalanması anı, güvenlik kamerasınca görüntülendi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

- Marmaris Adliyesi görüntü

- Yakalanan İsa B. Polis nezaretinde adliye çıkarılışı görüntü

- Olayın meydana geldiği sitede güvenlik kamerası görüntü

- Görüntülere göre polisin tedbiri kıyafetle dolaşması, kaçan İsa B.'nin yakalanması

(Toplam: 2 dakika 2 saniye-44.4 MB görüntü)

Haber- Kamera: Ali GÜNDOĞAN / MARMARİS (Muğla), (DHA)

======================================