HABER

DHA YURT BÜLTENİ - 6

  Saman yüklü kamyon devrildi: 7 yaralı Diyarbakır'da saman yüklü kamyonun devrilmesi sonucu meydana gelen kazada 7 kişi yaralandı.  Kaza, sabah saatlerinde Sur ilçesinde meydana geldi.

Saman yüklü kamyon devrildi: 7 yaralı

Diyarbakır'da saman yüklü kamyonun devrilmesi sonucu meydana gelen kazada 7 kişi yaralandı.
Kaza, sabah saatlerinde Sur ilçesinde meydana geldi. Esanbağ mahallesinde, Mehmet Sumak yönetimindeki 63 N 7101 plakalı saman yüklü kamyon, kontrolden çıkarak devrildi. Kazada, kamyonda bulunan 7 kişi yaralandı. İhbarla olay yerine gelen sağlık görevlileri, yaralılara yaptıkları müdahalenin ardından ambulanslarla kentteki çeşitli hastanelere götürülerek, tedaviye alındı. Yola devrilen saman yüklü kamyonun kaldırılması için çalışma başlatıldı.

Görüntü Dökümü
----------
- Devrilen kamyondan genel ve detay görüntüler
- Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 141 MB

Haber-Kamera: Emrah KIZIL/DİYARBAKIR,(DHA)

==================

Kendi acısını unutup, kızına uzanacak yardım elini bekliyor

Muş'ta meme kanseriyle mücadele eden 33 yaşındaki anne Bahar Taşkıner, kendi acısını unutup beyin felci, sara, mikrosefali hastası olan 5 yaşındaki kızının derdine düştü. Eşi de sara hastası olan Bahar Taşkıner, 5 yaşındaki kızı Elif'in tedavisi için uzanacak yardım elini bekliyor. Muş'ta yaşamlarını sürdüren Niyazi ve Bahar Taşkıner 2006 yılında yapılan düğünle hayatlarını birleştirdi. Mutlu bir yaşam sürdüren çifte kötü haber evliliklerinin 6'ncı ayında verildi. Muayene için gittikleri hastanede Niyazi Taşkıner'in epilepsi hastası olduğu tespit edildi. Hastalıkla ilgili tedaviye başlayan çiftin bir süre sonra kızları dünyaya geldi. Tuana ismini verdikleri kızlarıyla yaşamlarını sürdüren Taşkıner çiftinin daha sonra ikinci kızları Amara Elif, doğum sırasında yeterli oksijen gitmemesi sebebiyle beyin felci geçirdi. Felçi olarak dünyaya gelen Amara Elif'in tedavisine başlandı. Bir süre Muş'ta tedavi edilen küçük kız Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi'ne gönderildi. Malatya'da kiraladıkları bir eve yerleşen aile burada beyin felci teşhisi konulan kızlarında halk arasında sara olarak tanınan epilepsi ve mikrosefali hastalığının da olduğunu öğrendi. Yüzde 40 engelli olan eşine verilen aylıkla burada yaşamlarını sürdüren ailede anne Bahar Taşkıner'e de 'meme kanseri' tanısı kondu. Burada tedaviye başlayan anne maddi imkansızlıklar sebebiyle ailesiyle birlikte Muş'a dönmek zorunda kaldı.
Eşinin hastalığını evliliklerinin 6'ncı ayında öğrendiklerini söyleyen Bahar Taşkıner, ilk kızları Tuana'nın sağlıklı bir şekilde dünyaya geldiğini, ikinci kızları Elif'in ise doğum sırasında beyne oksijen gitmemesi sebebiyle beyin felci olduğunu ifade etti. Bir süre Muş'ta sürdürdükleri tedaviye kendi imkanlarıyla Malatya'da devam ettiklerini anlatan Taşkıner, burada yapılan kontrollerde de kendisinin meme kanseri olduğununun belirlendiğini söyledi. Eşine verilen engelli maaşıyla yaşamlarını sürdürmeye çalıştıklarını ifade eden anne Taşkıner, "Malatya'da kızımın tedavisini sürdürürken meme kanseri olduğumu öğrendim. Maalesef çok kötü ve zor zamanlar geçirdik. Sonrasında kemoterapiler almaya başlayınca, kızıma bakamayacak hale geldiğim için Muş'a geri dönmek zorunda kaldık. Ben kemoterapi almaya gittiğimde, kızım yalnız kalıyordu ve çoğu zaman kendimle birlikte götürüyordum. Çok zor zamanlar geçirdim" dedi.
"KIZIMIN ÇIĞLIK ATMASINI İSTEMİYORUM"
Tedavisi devam eden kızı Elif'in çığlık atması, ağlaması ve vücudunu kasmasına dayanamadığını ifade eden Taşkıner, "Şuan kızım çok acı çekiyor. Gece-gündüz neredeyse çığlık çığlığa ve sadece bağırıyor, ağlamıyor. Ben kızımın çığlık atmasını istemiyorum. Onun acı çekmesini istemiyorum. Gerçekten kalkıp yürümesini de istemiyorum. Sadece huzurlu yaşasın istiyorum. Acı çekmeden yaşasın istiyorum. Tek derdimiz; çocuğumuzun bu çığlıklarının dinmesi ve bunun sebebinin bulunmasıdır" diye konuştu.
Kızı Elif için özellikle devlet büyüklerinden destek beklediklerini ifade eden anne Bahar Taşkıner, şunları söyledi:
"Kızımın derdine, derman olunmasını istiyorum. Çığlıklarının dinmesini istiyorum. Ayaklarında yamukluklar başladı, kalça çıkıntılarına kadar gidecek şekilde. Bunun için haftanın neredeyse 5-6 günü fizik tedavi alması lazım. Hastanenin bizlere verdiği sadece iki gün ve 40 dakika, bu benim kızıma yetmiyor. Yoksa kasılmasından dolayı, çocuğum iki büklüm olacak. Muş Valiliği tarafından yasal bağış izni verildi. Kızımın adına yardım etmek isteyenler olursa; '0095875497415001' bu hesaba ya da 'IBAN; TR67 0001 0000 9587 5497 4150 01' üzerinden bağışlarını yapabilirler. Ayrıca, AMARA yazıp 1680'e SMS atanlar olursa, kızıma 10 TL bağışta bulunabilirler."

Görüntü Dökümü
-------------
-Anne Bahar Taşkıner'in hasta kızıyla ilgilenmesinden detay
-Annenin hasta kızına masaj yapmasından detay
-Annenin kızıyla konuşmasından detay
-Annenin kasılan kızının sakinleşmesi için telefondan müzik dinletmesinden detay
-Hasta Elif'in robotik yürüme cihazına bindirilmesinden detay
-Hasta Elif'e masaj yapılmasından detaylar
-Hasta Elif'in vücudundan detaylar
-Anne Bahar Taşkıner Röp.

Haber ve Kamera: Muhammed Sami MARAL / MUŞ, (DHA)

==================

Katar Şeyhi'nin Marmaris'teki oteli kaderine terk edildi

Marmaris'in turistik İçmeler Mahallesi'nde bulunan, Katar Kraliyet Ailesi üyesi (Emir) Şeyh Nasser Ahmed Ali A. Al Thani'ye ait 5 yıldızlı otel, istenildiği iddia edilen KDV hariç yıllık 1 milyon 200 bin dolar kira bedeli nedeniyle talipli çıkmayınca kaderine terk edildi. Duruma tepki gösteren turizmciler bölge için önem arz eden otelin bir an önce turizme kazandırılmasını istiyor.
Marmaris'in dünyaca ünlü 11 kilometre mesafedeki turistik İçmeler Mahallesi'nde bulunan 189 odalı, denize sıfır 5 yıldızlı Munamar Beach Otel, 2010 yılında Katar Kraliyet Ailesi üyesi (Emir) Şeyh Nasser Ahmed Ali A.Al Thani tarafından 15 milyon dolara satın alındı. Şeyhin, sahilin bir bölümünü kapatma şartıyla oteli ailesinin tatil yapabileceği yazlık saray haline getirme planı dönemin İçmeler Belde Belediye Meclisi tarafından kabul edilmedi. İsteğin geri çevrilmesiyle otel, yıllık 1 milyon dolara 5 yıllığına bir turizm şirketine (Güney Yıldızı Otelcilik Şirketi) kiralandı. Şirket, geçen yıl temmuz ayına kadar 7 yıl süreyle oteli kiracı olarak işletti. Kontratın bitmesi üzerine Şeyh Thani'nin avukatları ve işletmeci tekrar masaya oturdu. Şeyh'in istediği ileri sürülen KDV hariç yıllık 1 milyon 200 bin dolarlık miktarı, şirket yetkilileri kabul etmedi. Anlaşmazlık mahkemeye taşındı. Mahkeme, geçen 21 Temmuz tarihinde otelin boşaltılması kararını verdi. Otel, 6 gün sonra 400 turistin konakladığı sırada polis ve avukatlar gözetiminde boşaltılarak, kiracı çıkartıldı. Marmaris ve çevresindeki iş insanları ile turizmciler, Şeyh'in aracılarıyla yaptıkları iddia edilen görüşmelerde KDV hariç yıllık 1 milyon 200 bin dolarlık kira bedelini yüksek bulup, kiralamaktan vazgeçerken, mavi bayraklı plajı ve her türlü konforu bünyesinde barındıran, bir yıldır boş durumdaki 5 yıldızlı otel kaderine terk edildi.
'BİR AN ÖNCE TURİZME KAZANDIRILMALI'
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı ve Güney Ege Turistik Otelciler İşletmeciler Birliği (GETOB) Başkan Yardımcısı Bülent Bülbüloğlu, virane görünümdeki otelin ilçenin ayıbı olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Bu otel ilk satın alındığında turizmciler olarak çok sevinmiştik. Marmarisimize gelen yabancı yatırımcıyla kalitenin yükseleceğini ve katma değer katacağını düşündük. Bugün gelinen nokta tam tersi üzücü bir hal aldı. Geçen sene olaylı şekilde içinde turistler konaklarken kiracıları boşaltılmış ve Avrupa medyasına konu olmuştuk. Şu an virane halde durmakta. Bu Marmaris ve bizim ayıbımızdır. İçmeler Mahallesi'nin dünyaca ün yapmış mavi bayraklı nadide bir plajında bulunmakta. Bu sahilde 4-5 otel var biri de kaderine terk edilen konaklama tesisi. Marmaris'e yapılan ilk nitelikli tesislerimizden biri. Bu sorunun bir şekilde çözüme kavuşturulmasını istiyoruz. Otelin mülk sahibinin avukatları ile görüşmelerimiz oldu. Satılık ve kiralık fiyatları çok yüksek. Bölgemiz için önem arz eden nitelikli otel bir an önce turizme kazandırılmalı ya da kendisi işletmeli. Profesyonel yatırımcılara uygun rakamlara kiraya verildiği takdirde hem turizm kazanacak hem de yöremiz. Yıllık, vergi ve giderler hariç 1 milyon 200 bin dolar gibi kira rakamları isteniyordu. Ülkemiz şartlarında 189 odalı otelde bu kirayı ödemek ve giderleri karşılayıp kara geçmek çok zor."

Görüntü Dökümü
------------
-Otelin hakim bir tepeden görüntüsü
Otelin yakın ve çeşitli açılardan görüntüsü
-TÜROFED Başkan Yardımcısı ve GETOB Başkanı Bülent Bülbüloğlu ile röp.
-Genel ve detay görüntüler
Toplam: 3 dakika 36 saniye-266 MB HD görüntü)

Haber-Kamera: Ali GÜNDOĞAN / MARMARİS (Muğla), (DHA)

===================

1,4 kilogram esrarla yakalanan 2 şüpheli adliyede

Bolu'da, TEM Otoyolu'nda durdurulan bir otomobilde yapılan aramada 1 kilo 436 gram toz esrar ele geçirildi. Gözaltına alınan 2 şüpheli adliyeye sevk edildi.
Bolu Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, TEM Otoyolu'nun Bolu geçişinde yol uygulaması yaptı. Uygulama kapsamında şüphe üzerine bir otomobil durduruldu. Otomobilde yapılan aramalarda çeşitli yerlere gizlenmiş 2 paket halinde 1 kilo 436 gram toz esrar maddesi ele geçirildi. Araçta bulunan B.A.(21) ve özel bir üniversitede öğrenci A.B. gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheliler adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü
-----------
-Şüphelilerin adliyeye getirilmeleri
-Adliyeden detaylar
-Ele geçirilen maddelerin görüntüsü

Süre: 00.49-Boyut: 93.9 MB

Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/BOLU,(DHA)

===================

İki böbreğini kaybetti, nakille sağlığına kavuştu

Çanakkale'de yaşayan Kadri Evgi'nin (47), 4 yıl önce şeker hastalığına bağlı olarak sol ayağı kesildi, iki böbreği de iflas etti. Yaşam mücadelesini bırakmayan Evgi, 2,5 yıl önce yaptığı nakil başvurusundan gelen sevindirici haberle hayata tutundu. 7 Haziran’da böbrek nakli yapılan ve sağlığına kavuşan Evgi, diyalize bağlı yaşamaktan kurtuldu.
Çanakkale’de yaşayan Kadri Evgi, 2005 yılında ayağında oluşan yaralar nedeniyle hastaneye gitti. Tedavisinin ardından ilaç kullanmaya başlayan Kadri Evgi, 2012 yılında gözlerinde oluşan rahatsızlık nedeniyle tedavi için gittiği hastanede şeker hastası olduğunu öğrendi. İlaç tedavisine devam eden Kadri Evgi'nin sol ayağı, 2016 yılında oluşan iltihap nedeniyle kesildi. İki böbreğini de kaybetti. Yaşadığı bunca talihsizliğe rağmen pes etmeyen Kadri Evgi, 2.5 yıl önce ÇOMÜ Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne nakil için başvurup, sıra gelmesini beklemeye başladı. 27 Mayıs'ta geçirdiği trafik kazasında yaralanan, 1 Haziran günü de tedavi gördüğü hastanede beyin ölümü gerçekleşen Murat Çakman'ın ailesi tarafından bağışlanan iki böbrekten biri, 7 Haziran'da nakil için sıra bekleyen Kadri Evgi'ye nakledildi. Sağlığına kavuşan Evgi'nin ilk işi kana kana su içmek oldu.
'MÜCADELE ETMEYE KARAR VERDİ'
Kadri Evgi'nin sol ayağı ve iki böbreğini aynı anda kaybettiğini belirten ÇOMÜ Organ Nakil Merkezi Müdürü Doç. Dr. Cabir Alan, "Hem böbrek yetmezliği, hem ayak kaybı meydana geldi. Sol ayağını kaybetti. Ancak daha fazla kayıp yaşamamak için mücadele etmeye karar verdi. Pes etmedi. Bu mücadelesi neticesinde kazanan Kadri Bey oldu. Sol böbreği kendisine başarılı bir şekilde naklettik. Şu anda normal insanlar gibi sağlıklı bir şekilde hayatına devam ediyor" dedi.
'ORGAN YETMEZLİĞİ'NİN EN BÜYÜK NEDENİ DİYABET VE HİPERTANSİYON'
Türkiye'de organ yetmezliğinin nedenlerine de dikkat çeken Doç. Dr. Cabir Alan, "Organ yetmezliğinin en büyük nedeni diyabet ve hipertansiyondur. Özellikle gizli şeker, tedavi edilmediği veya geç teşhis konulduğunda böbreklere hasar verip geri dönmez bir noktaya getiriyor ve yetmezliğe sebebiyet veriyor. Ben her hastamızın yılda en az 1 kere tansiyon ve şeker kontrolü yapmasını tavsiye ediyorum" diye konuştu.
'PES ETMEDİM'
Sağlığına kavuşmanın mutluluğunu yaşayan Kadri Evgi ise, "Pes etmedim. Çünkü bu nakil benim sağlığım için çok önemliydi. En çok tatil yapmak istiyorum. Diyalize girdiğim için hiç bir şey yapamıyordum. Sağlığıma kavuştum. Artık eş, dost, akrabalarımla doğru düzgün görüşeceğim. Tatil yapabileceğim. Bol bol da su içeceğim" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
-----------
-ÇOMÜ Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesinden görüntü.
-Böbrek nakli ameliyatından arşiv görüntü.
-Böbrek nakli olan Kadri Evgi'den ve kana kana su içmesinden görüntü.
-Doç. Dr. Cabir Alan'ın nakil sonrası Kadri Evi'yi kontrol etmesinden görüntü.
-Cabir Alan ile röp.
-Kadri Evgi ile röp.

Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE, (DHA)

===================

Çöp konteynerinde ölü bulunan bebeğin anne ve babası tutuklandı

İzmir'in Torbalı ilçesindeki bir çöp konteynerinde cesedi bulunan yeni doğmuş erkek bebeğiyle ilgili annesi olduğu belirlenen Zeynep O. (31) ve babası olduğu öğrenilen Abdullah S. (56) gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen 2 zanlı, tutuklandı.
Torbalı Belediyesi temizlik ekipleri, geçen cuma günü saat 08.30 sıralarında, kırsal Karakızlar ile Karaot mahalleleri arasındaki yoldaki çöp konteynerini boşaltırken, yeşil poşet içinde yeni doğmuş erkek bebek cesedi fark etti. İşçiler durumu jandarmaya bildirdi. Göbek kordonu hala üstünde olan bebeğin cesedi, olay yerindeki inceleme sonrasında, otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Bebeği çöp konteynerine kimin attığının belirlenmesi ve yakalanması için çalışma başlatıldı. İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, kentteki güvenlik kameralarının kayıtlarını inceledi. Yapılan çalışmalar sonucu bebeğin annesi olduğu belirlenen Zeynep O. ve babası olduğu öğrenilen Abdullah S. gözaltına aldı. Abdullah S.'nin evli olduğu, Zeynep O.'nun yasak aşk yaşadığı ortaya çıktı. Zeynep O.'nun, Abdullah S.'nin Karakızlar Mahallesi'ndeki bağ evinde gizlice doğum yaptığı, ardından bebeği çöp konteynerine attıkları öğrenildi. Jandarma tarafından yakalanan iki zanlı, dün sevk edildikleri adliyede tutuklandı.

Haber: İbrahim DANIŞ/ TORBALI (İzmir), (DHA)-

En Çok Aranan Haberler