HABER

DHA YURT BÜLTENİ-6

1)CÜZDANINI ÇALAN HIRSIZDAN KIZININ FOTOĞRAFINI İSTEDİ - (ÖZEL) Gaziantep'te eşinden şiddet gördüğü için boşanan ve kızı Çocuk Esirgeme Kurumu'nda kalan Ceren Z.'nin büfede unuttuğu cüzdanı, başka bir müşteri tarafından çalındı.

1)CÜZDANINI ÇALAN HIRSIZDAN KIZININ FOTOĞRAFINI İSTEDİ - (ÖZEL)

Gaziantep'te eşinden şiddet gördüğü için boşanan ve kızı Çocuk Esirgeme Kurumu'nda kalan Ceren Z.'nin büfede unuttuğu cüzdanı, başka bir müşteri tarafından çalındı. Cüzdanında yurtta kalan kızını görmesi için gerekli evrakın örneği ve kızının fotoğraflarının olduğu hafıza kartının olduğunu söyleyen Ceren Z., hırsıza seslenerek, "Parayı al ama kızımın fotoğraflarının olduğu hafıza kartını geri ver. Kızımla tüm bağım bu" dedi. Olay, Salı günü Bey Mahallesi'nde meydana geldi. Ceren Z., otobüse binmek için kart dolumu yaptırırken, cüzdanının büfedeki eşyaların üzerine bıraktı. Otobüse yetişmek için acele eden Ceren Z. cüzdanını almayı unuttu. Bir başka müşteri ise unutulduğunu fark ettiği cüzdanı alarak büfeden uzaklaştı. Bir süre sonra çantasına bakan Ceren Z., cüzdanını bulamayınca durumu polise bildirdi. Eşinden şiddet gördüğü için 10 yıl önce ayrılan ve kızı devlet tarafından sevgi evlerinde koruma altına alınan Ceren Z., kendisinin de koruma altına alındığı için kimlik bilgilerinin değiştirildiğini, bu nedenle kızını görmesini sağlayan bilgilerin ve kızının fotoğraflarının cüzdanındaki hafıza kartında olduğunu ifade etti. Çalınan cüzdanındaki paranın önemli olmadığını ifade eden Ceren Z., sadece hafıza kartını istediğini söyledi.

'PARAYI İSTEMİYORUM KIZIMIN RESİMLERİNİ GETİRSİN YETER'
Cüzdanını alan kişiden resimlerin ve belgelerin olduğu hafıza kartını geri getirmesini isteyen Ceren Z., "Büfede kartımı doldururken cüzdanımı unuttuğumu fark eden bir genç cüzdanı aldı. Büfeden çıkınca içerisine bakıp içerisinde para, hafıza kartı olduğunu fark ettikten sonra alıp oradan uzaklaşıyor. Ben şikayetçi oldum, durumu emniyet güçlerine bildirdim. Cüzdanımda 295 lira para vardı ama önemli olan içerisindeki hafıza kartında bulunan kızımın resimleri, anılarımız ve kartta olan resmi evraklar vardı. Ben parayı istemiyorum. Yeter ki resim ve videolarımızın olduğu hafıza kartını getirsin" dedi.

'MADDİ DEĞİL, MANEVİ OLARAK BİRÇOK ŞEY ÇALDI'
Şüphelinin kendisinden manevi olarak birçok şey çaldığını ifade eden Ceren Z., "Ben eşimden birçok kez şiddet gördüm. Bıçaklı yaralanmadan, silahlı saldırıya kadar şiddete maruz kaldım. Devlet beni korumaya aldı. Korumaya alınca kişisel bilgilerim değişti. Bu nedenle kızımla kimlik uyuşmazlığımız vardı. Kızım bu nedenle şu anda Sevgi Evlerinde kalıyor. Yaşı küçük olduğu için yanıma alamıyorum. Geçici olarak görebiliyorum. Gaziantep'e kızımı görebilmek için zorluklarla geliyorum. Kızım yanımda olmayınca resimleriyle avunuyordum. Onlara bakarak hasret gideriyordum. Şu anda onları benden aldı. Çalan kişi benden maddi olarak değil, manevi olarak birçok şey çaldı. Ondan isteğim hafıza kartını, resimleri getirsin bana yeter. Onun için çok önemli olmayabilir ama benim için çok önemli. Kamerada yüzü açık ve net olarak gözüküyor. Kendisi isteyerek getirirse şikayetçi olmayacağım. Birazcık insani duyguları varsa duyarlı olmasını istiyorum" şeklinde konuştu.

OLAY AN GÜVENLİK KAMERASINDA
Olay anı ise büfedeki güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Görüntülerde büfeye gelen Ceren Z.'nin alışveriş yaparken cüzdanını unuttuğu ve yanına gelen başka bir müşterinin cüzdanı unutulan yerden aldıktan sonra elindeki poşetin içerisine koyarak, yolcu otobüsüne bindiği görülüyor.
Büfenin güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyen polis, cüzdanı alan şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü:
------------------------
- Olayın yaşandığı büfe
- Hırsızın cüzdanı alması
- Ceren Z.'nin konuşması

Haber- Kamera: Mustafa KANLI- GAZİANTEP-DHA

===========================================

2)THK, İSLAHİYE’DE 2 BİN 223 DERİ TOPLADI

Gaziantep'in İslahiye ilçesinde,Türk Hava Kurumu (THK), 2 bin 107 küçükbaş, 116 büyükbaş hayvan derisi topladı.THK İslahiye Şubesi bayramın birinci günü 22 personel ve 12 araçla 71 mahallede yaptığı çalışmada bin 500 koyun,607 keçi ve 116 büyükbaş hayvan derisi topladı. Belediye kurban kesim alanı olarak tahsis ettiği uzay çatılı pazar alanında toplanan deriler tuzlama işleminden geçirildi.

Görüntü Dökümü:
------------------------
- THK deri toplama alanı
- Toplanan deriler
- Kamyondan,kamyonete deri yüklenmesi
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Kadir ÇELİK-GAZİANTEP-DHA

=============================================

3)KESMEK İSTEDİĞİ BOĞANIN AYAK DARBESİYLE YARALANDI

Malatya'da kasap Ahmet İpekçi (29), kesmek istediği yaklaşık 600 kiloluk boğanın ayak darbesiyle yaralandı. İpekçi hastaneye kaldırılırken, olay anı ise cep telefonu kamerasına yansıdı. Battalgazi ilçesine bağlı Hatunsuyu Mahallesi'nde kurban kesim alanına getirilen yaklaşık 600 kiloluk boğanın bir ayağı iş makinesine bağlanarak kesim için havaya kaldırıldı. Ahmet İpekçi, başı yerde olan boğayı kesmek için elindeki bıçakla hamle yaptı. ancak bu sırada çırpınan hayvanın boşta olan ayağı, İpekçi'ye isabet etti. Yaralanan İpekçi, çağırılan ambulansla Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. İpekçi'nin sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.

Olay anı ise o sırada kesimi görüntülemek isteyen bir kişinin cep telefonu kamerasına yansıdı.

Görüntü Dökümü:
------------------------
- Kurban kesim yeri
- Getirilen boğadan detay
- İple ayağından sallandırılması
- Boğanın kesilmesi
- Kesildiği sırada kasapa tekme atması
- Kasabın geriye düşme anı
- Çevredekilerin müdahalesi
- Sağlık ekiplerinin müdahalesi
- Ambulansa konulması
- Hastaneden detay
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Taha AYHAN-MALATYA-DHA

============================================

4)KAYSERİ'DE KURBAN ETLERİ SUCUK OLDU

Kayseri'de kurban etlerinin bir kısmını kıyma ve sucuk yaptırmak isteyenler kasaplarda yoğunluk oluşturdu.
Kentte, Kurban Bayramı'nın ikinci günü kasaplarda yoğunluk yaşandı. Kurban etlerini kıyma ve sucuk yaptırmak isteyenler, kasaplara akın etti. Özellikle sucuk yaptırmak isteyenler, yoğunluğa neden oldu. Vatandaşların kimisi yakınlarına hediyelik sucuk göndermek, kimisi de kendileri tüketmek için kasaplarda sıraya girdi. Kurban etlerini kıyma ve sucuğa dönüştürenler, evlerinin yolunu tuttu.
25 yıllık kasap Mustafa Kemal El, "Kurban Bayramında vatandaşlarımızın hem kurbanını kesiyoruz hem de etlerini ve sucuklarını hazırlayıp paket haline getiriyoruz. Bizim için ilgi oldukça yoğun. Bu durumdan gayet memnunuz. Biz bu işi severek yapıyoruz" dedi.

'SUCUĞUN MALİYETİ KİLOSU 10 LİRA'
Sucuğun dana etinden yapıldığını belirten El, "10 kilo üzerinden hesaplarsak, 1 kilo sarımsak ve bizim karışık baharatlarımız var, onlardan katıyoruz. Sucuk yoğurma makinesinde işlemden geçtikten sonra dolum makinesinde sucuk bağlanır ve vatandaşımıza teslim edilir. Kurban Bayramında kurban kesildiği için etimizin de çok olduğundan dolayı vatandaşımız kurbanlarını hem dağıtır hem de sucuğunu, kıymasını kasaplarda yaptırır. Bunun maliyeti şuan da bütün baharatları dahil kilosu 10 liradır" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Sucuk içinin makinede yuğrulması
-Sucuk içinin makinede dolumunun yapılması
-Kıymalık et çektiren vatandaşlar
-Mustafa Kemal El ile röportaj
-Vatandaşlar ile röportaj
-Diğer detaylar

Haber: Olcay DÜZGÜN Kamera: Muhammed KISIR/KAYSERİ

===========================================

5)YİVLİ MİNARE'NİN DİBİNDE TARİHİ MEZARLIK BULUNDU

Antalya'da, Selçukluların kenti fethi sonrasında 'Zafer Burcu 'olarak inşa edilen 38 metrelik Yivli Minare'nin hemen dibindeki kazılarda, 30'a yakın mezar ortaya çıktı. Kazılarda minarenin kaybolan çinileri ve kitabesi de bulundu.
Antalya'nın tarihi Kaleiçi'nde 'külliye' olarak adlandırılan bölgede kentin en önemli sembollerinden Yivli Minare'nin önündeki alanda Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından mart ayından bu yana sürdürülen kazı çalışmalarında önemli bulgular ortaya çıktı. Selçuklu Sultanı 1'inci Alaeddin Keykubat'ın, 1225'li yıllarda Alanya'dan Kilikya'ya kadarki Kilikya Ermenilerine karşı gerçekleştirdiği sefer sonrası 'Zafer Burcu' olarak inşa edilen Yivli Minare'nin etrafındaki kazılarda 30'a yakın mezar oraya çıktı.

KAYIP ÇİNİLER VE KİTABE BULUNDU
Minarenin hemen dibindeki mezarların ise hangi döneme ait olduğu bilinmiyor. Selçuklu dönemine ait Müslüman mezarları olabileceği de düşünülen mezarlardan çıkan kemikler incelenecek ve tarihi saptanmaya çalışılacak. Yivli Minare önünde uzun yıllar çay bahçesi olarak da kullanılan ve 4-5 yıl önce kaldırılan alanda yapılan kazılarda ise su arkları bulundu. Mezarların yanı sıra minareye işli olan ancak zamanla yerinden düşerek kaybolan bazı çiniler ile bir de kitabe ortaya çıkarıldı. Alandaki kazıdan çıkan eserler, Antalya Müzesi'ne gönderildi.

HANGİ DÖNEME AİT OLDUKLARI BİLİNMİYOR
Antalya Vakıflar Bölge Müdürü Hüseyin Coşar, Yivli Minare'nin çevresindeki kazı çalışmalarının devam ettiğini belirterek, ortaya çıkarılan mezarların hangi döneme ait olduğunun bilinmediğini, bu konudaki çalışmaların sürdüğünü söyledi. Coşar, kazılarda ortaya çıkan kayıp çiniler ve kitabenin de korunmak üzere Antalya Müzesi'ne gönderildiğini, bu eserlerle ilgili de çalışmaların devam ettiğini dile getirdi.

KENTİN SEMBOLÜ
Kaidesi kesme taştan, gövde kısmı tuğla ve firuze renkli çinilerden yapılan 8 yivli minare, Antalya'nın en önemli sembollerinden biri. Yüksekliği 38 metre olup 90 basamaklı merdivenle çıkılabilen ve yivlerinden dolayı 'Yivli' adını alan minare, aslında bir 'Zafer Burcu' olarak inşa edildi. Yivli Minare, 1225 yılında Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubat'ın Kilikya yönünde gerçekleştirdiği seferle Kilikya Ermenilerinden Alanya'dan Silifke'ye kadar olan bölgeyi Selçuklular'ın hakimiyetine alması sonrasında, tesadüfen aynı dönemde Hristiyanların da Mısır'a, Müslüman topraklarına yaptığı Haçlı Seferi'ne karşı bir cihat özelliği taşıması üzerine 'Zafer Burcu' olarak inşa ediliyor. Bu cihadın bütün İslam dünyası tarafından bilinmesi ve hatırlanması namına yapılan 'Yivli Minare', başarılı seferin işareti olduğu gibi aynı zamanda 'işaret kulesi' vazifesi de görüyor. Doğu tarafından Antalya Körfezi çok girintili çıkıntılı olduğu için yakınlara gelen düşman filosunun görülme ihtimalinin çok zayıf olması nedeniyle, bir şekilde erken uyarı sistemi fonksiyonu da görüyor.

Görüntü Dökümü:
------------------------
- Yivli minarenin etrafındaki tarihi mezarlardan ve çevresinden detay görüntüler

Haber: Mehmet ÇINAR-Kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA, (DHA)

================================

6)ANADOLU’NUN 5 BİN YILLIK İLK ŞEHİR YAPILANMASI ORTAYA ÇIKARILDI

Eskişehir’in Seyitgazi ilçesindeki Küllüoba Höyüğü'nde yapılan arkeolojik kazılarda, milattan önce 3 bin yıllarına dayanan Anadolu’nun ilk şehir yapılanması gün yüzüne çıkarıldı. Yaklaşık 5 bin yıllık insan ve hayvan iskeletlerinin de bulunduğu kazılarda, yerleşme planının ortaya çıkarıldığını ifade eden kazı başkanı Doç. Dr. Murat Türkteki, “5 bin yıl önce ilk şehirciliğin başladığı yerlerden birisi. Kazılarda, hayvan ve insan iskeletlerinin yanı sıra bir çömlekte yaklaşık 2,5 milyon tane zarife otu tohumu tespit ettik. Zarife otu, bugün tıp alanında, aromatik olarak hala kullanılan bir bitki. Ayrıca 4 ve 14 yaşlarında 2 insan iskeleti daha çıkarıldıö dedi.
Seyitgazi ilçesine bağlı Yenikent Mahallesi’nde Küllüoba kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izniyle 1996 yılında başladı. Aradan geçen zaman içerisinde kazı alanında ilk tunç çağının kültürel özelliklerini ortaya çıkaran objelerin yanı sıra hayvan kemikleri ve yerleşim yerleri tespit edildi. Kazılarda milattan önce 3 bin yılına uzanan taş sanduka ve çömlek mezar olmak üzere toplam 20 mezar alanı belirlendi.

5 BİN YILLIK ŞEHİR ORTAYA ÇIKTI
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi ve Küllüoba Höyüğü Kazı Başkanı Doç. Dr. Murat Türkteki, kazı çalışmalarının yukarı Sakarya ovasının batısında ve oldukça verimli olan arazilerde sürdürüldüğünü söyledi. Kazı çalışmalarında milattan önce 3200'e tarihlenen tabakalanma olduğunu tespit ettiklerini ifade eden Doç. Dr. Türkteki, 5 bin yıl önce Anadolu’daki ilk şehirleşme yapılanmasının ortaya çıkarıldığını ifade etti. Doç. Dr. Murat Türkteki, “Burada 1300 yıl boyunca, milattan önce 3200-1950 yılları arasında yaşamın izlerini takip etmemiz mümkün. Yaklaşık 10 metrelik bir kültür dolgusu var. 350 metreye, 250 metre boyutlarında bir yerleşmeyi kazıyoruz. Yerleşme, sadece bu ovanın ürününün depolandığı yer değil, aynı zamanda Mezopotamya'dan Balkanlara uzanan bir ticaret hattının da ortasında yer alıyor. Höyüğün yüksekliğini 10 metre olarak söyleyebiliriz. Yerleşme bu bölgenin merkezi konumunda olduğu için oldukça büyük ve önem arz ediyor. 5 bin yıl önce ilk şehirciliğin başladığı yerlerden birisi. Bugüne kadarki çalışmalarla yerleşme planını ortaya çıkarmış vaziyetteyizö diye konuştu.

TARİHİN İLK İNSAN SINIFLANDIRILMASI
Küllüoba Höyüğü Kazı Başkanı Doç. Dr. Murat Türkteki, bitişik nizam evlerden oluşan şehir yapılanmasında yönetici sınıfın ayrı ve daha büyük evlerde oturduğunun tespit edildiğini kaydederek şunları söyledi:
“Burada avluya bakan, dış taraflarında savunma niteliği olan birbirine bitişik yapılardan bahsedebiliriz. Bu yapılar, kamusal yapıları da içeriyor. Dolayısıyla biz burayı, 'Yukarı Şehir' olarak adlandırıyoruz. Aşağı kısımda ise daha çok konut yapıları bulunuyor. Bu da aslında, sosyal organizasyonun, sınıflaşmanın ve bir yönetici sınıfın burada var olduğunu gösteriyor. Şehirleşmeyle birlikte artık sınıflar ortaya çıkmaya başlıyor. Bu sınıfların bir organizasyonu var. Burada biz özellikle yöneticilere ait bazı yapılar ortaya çıkardık. Bunlardan bir tanesi, 31 metre uzunluğunda ve 24 metre genişliğinde yönetici yapısı. O dönem için oldukça büyük ve anıtsal bir yapı.ö

5 BİN YILLIK İNSAN İSKELETLERİ BULUNDU
İlk tunç çağına ilişkin yürütülen kazı çalışmalarında 20’ye yakın mezar bulundu. Mezarlarda hayvan kemiklerinin yanı sıra insan iskeletleri ortaya çıkarıldı. Titizlikle yapılan çalışmalarla çıkarılan iskeletler DNA incelemesine alınırken, sonuçlarının en az 1 yıl sonra alınacağı belirtildi. Kazı alanında bulunan 2 insan iskeletinin ardından çömlek mezar içerisinde 2-4 yaşlarında ve 13-14 yaşlarında iki iskelet daha bulduklarını kaydeden Doç. Dr. Murat Türkteki, şöyle konuştu:
"Alanın geri kalan kısmında ise daha çok, bizim küp mezar dediğimiz çömlek mezarlar ortaya çıkarıldı. Mezarlığın bu kesimi daha çok, kadınların ve çocukların olduğu, biraz daha mezarlık alanının etrafındaymışız gibi görünüyor. Mezarlığın tam olarak merkezini kazmadık. Çocuk gömülerinde ve diğer gömülerde ölü hediyelerine de rastladık. Bunlarla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü Öğretim Üyeleri bizlerle birlikte çalışıyor. Yine ortaya çıkardığımız iskeletlerden biri, çömlek mezar içerisinde. Aslında bir taş sandukanın içine oturtulmuş. Üzerini açtıktan sonra içerisinde 13-14 yaşlarında bir çocuğa ait kemiklere rastladık. Yine alanın kuzey kısmında, hemen aşağısında 2-4 yaşlarında bir bebeğe rastladık. Yine yanında hediyesiyle ve kaplarıyla birlikte. Özellikle gömülüş pozisyonlarında, bizim anne karnındaki fetüs pozisyonu görüyoruz.ö

2,5 MİLYON ZARİFE OTU BULUNDU
Çalışmalarda sadece mimari bulguları, çanak-çömleği veya iskeletleri değerlendirmediklerini anlatan Doç. Dr. Türkteki, hala tıp alanında kullanılan zarife otundan 2,5 milyon adet bulduklarını belirterek, “İnsana ait her şey ve onun dışında, o gün burada olan her şey bizim ilgi alanımız. Dolayısıyla hayvan kemiklerini de bitki kalıntılarını da analiz ediyoruz. Yukarı şehirde yaptığımız kazılarda, iki katlı yangın geçirmiş bir bina içerisindeki bir çömlekte yaklaşık 2 buçuk milyon tane zarife otu tohumu tespit ettik. Zarife otu bugün tıp alanında, aromatik olarak hala kullanılan bir bitkiö dedi.

KAZIDA ALMAN, JAPON VE İTALYAN AKADEMİSYENLER VAR
Bu yıl tamamlanan kazı çalışmalarında farklı üniversitelerden akademisyen ve doktora öğrencileri de yer aldı. Akademisyenlerin kendi uzmanlık alanlarında çalışmalarını sürdürdüğünü ve iskeletler üzerinden yaşam süreleri, hastalıkları ve beslenme alışkanlıklarının bile ortaya çıkarılacağını belirten Doç. Dr. Türkteki, “Uluslararası çalışıyoruz diyebiliriz. Antropologlar, zooarkeloglar, arkeobotani çalışanlar burada arkeologlarla birlikte çalışıyorlar. Bu disiplinler arası çalışmanın uluslararası bir yönü de var. Japonya'dan, Almanya'dan ve İtalya'dan meslektaşlarımız kazımıza katılıyorlar. Kendi uzmanlık alanlarında çalışmalarını sürdürüyorlar. Özellikle bu mezarlık alanıyla ilgili şunu söyleyebiliriz; önümüzdeki yıldan itibaren bu kemikler üzerinde antik DNA çalışmaları yürütülecek. Tabi DNA'nın korunma durumuna da bağlı ancak akrabalık ilişkilerini anlamamız mümkün olacak. Onun dışında, yaşam sürelerini hastalıkları ve beslenme alışkanlıklarını bu kemikler üzerinden saptamamız mümkün olacakö ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Kazı alanı genel
-Çıkarılan mezarlar ve bulundu çanaklar
-Kemikler üzerinde detay
-Kazı ekibi
-Murat Türkteki ile röp.
-Şehir yapılanması taş evleri
-Havadan şehir yapılanması
-İnsan iskeletleri
-Çalışan yabancı akademisyenler
-Yaptıkları işlemler
-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN-Hakan TÜRKTAN-Oğuzhan DEMİR/ESKİŞEHİR,(DHA)-

==========================================

7)DÜNYACA ÜNLÜ TENOR, NEZ İLE DÜET YAPTI

Dünyaca ünlü İtalyan pop tenor Alessandro Safina ve Arp sanatçısı Victor Espinola, sokakta ve barınaktaki sahipsiz hayvanlar yararına İzmir'in turizm cenneti Çeşme'de konser verdi. Konserde İtalyan tenor Safina, popçu Nez ile düet yaptı.
Çeşme Belediyesi'nin katkılarıyla Çeşme Alaçatı Doğa ve Hayvanseverler Derneği (ÇESAL) tarafından sahipsiz hayvanlar yararına Çeşme Açıkhava Tiyatrosu'nda konser düzenlendi. Konserde, İtalyan pop tenor Alessandro Safina ve Arp sanatçısı Victor Espinola, İzmir Filarmoni Orkestrası eşliğinde sahneye çıktı. Daha önce Sezen Aksu, Sertab Erener, Ferhat Göçer ve Meyra ile yaptığı düetlerle gönülleri fetheden İtalyan tenor, bu kez popçu Nez ile düet yaptı. İkilinin Sezen Aksu'nun 'Bile Bile' isimli şarkısıyla yaptıkları düet uzun süre ayakta alkışlandı.
Biletleri 100 liradan satılan 600 kişinin izlediği konser 2 saat sürdü. Konserin sonunda konuşan Çeşme Belediye Başkanı CHP'li Ekrem Oran, sokak hayvanlarına duyarlığın daha da artacağını belirtip, "Artık Çeşme'nin hayvan dostu bir belediye başkanı var. Barınakta rehabilitasyonlara başladık" dedi.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-İtalyan pop tenor Alessandro Safina ve Arp sanatçısı Victor Espinola'nın konserinden görüntü
-İtalyan tenor Safina'nın Nez ile düeti
-Konseri izleyenlerden görüntü
-Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Kahraman DURAK / ÇEŞME (İzmir), (DHA)

=========================

En Çok Aranan Haberler