HABER

DHA YURT BÜLTENİ - 6

  HDP önündeki eylemde 17'nci gün; aile sayısı 42 oldu Diyarbakır'da kayıp çocuklarının bulunması için HDP il binası önünde oturma eylemi yapan ailelerin sayısı, 2015’te Malatya’da üniversite okurken kaybolan ve terör örgütü PKK’nın elinde olduğunu iddia ettiği oğlu Muhsin (27) için Muş’tan gelen Halit Altun ile 42 oldu.

HDP önündeki eylemde 17'nci gün; aile sayısı 42 oldu

Diyarbakır'da kayıp çocuklarının bulunması için HDP il binası önünde oturma eylemi yapan ailelerin sayısı, 2015’te Malatya’da üniversite okurken kaybolan ve terör örgütü PKK’nın elinde olduğunu iddia ettiği oğlu Muhsin (27) için Muş’tan gelen Halit Altun ile 42 oldu.
Hacire Akar, 21 Ağustos'ta kaybolan oğlu Mehmet'in (21) HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını iddia edip, 1 gün sonra parti il binası önünde oturma eylemi başlattı. Oturma eyleminin 3'üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar, mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Akar'ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp olan aileler, 3 Eylül'den itibaren HDP önünde oturma eylemine başladı.
Halit Altun, bu sabah, 4 yıl önce Malatya İnönü Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümü öğrencisiyken kaybolan ve terör örgütü PKK’nın elinde olduğunu iddia ettiği oğlu Muhsin Altun için Muş’tan Diyarbakır’a gelerek oturma eylemine başladı. Altun ile birlikte HDP önünde oturma eyleminde 17'nci günde aile sayısı 42 oldu.
‘KENDİ ÇOCUKLARINI OKUTUYORLAR, BİZİMKİNİ DAĞA GÖTÜRÜYORLAR’
Oğlu Muhsin için eyleme katılan Halit Altun, 2 yıl boyunca çocuğunu aradığını belirterek en son Suriye'nin Kobani kentinde olduğunu duyduğunu söyledi. Oğlunun terör örgütüne katılmasında HDP’yi sorumlu tutun Altun, "Ben çocuğumu istiyorum başka bir şey istediğim yok. Çocuğumu selametle bana teslim etsinler. Bir oğlum da şu an Ankara’da asker. Ben devletime, milletime, vatanıma ve bayrağıma sadığım. İnönü Üniversitesi’nde okuyordu, haber aldık ki çocuğumu götürmüşler, duyduğum kadarıyla Kobani’ye götürmüşler. Gitmediğim yer de kalmadı. 2 yıl boyunca evimde kalmadım, bütün varlığımı sarf ettim ama çocuğumun izine rastlamadım. Okul okuyordu, HDP ile ne işi olurdu. Ben bu ailelerin eylemini duyunca katılmaya karar verdim. Bu konuda HDP’yi sorumlu tutuyorum. Çocuklarımız götürüyorlar kendi çocuklarını niye götürmüyorlar. Kendi çocuklarını farklı yerlerde farklı okullarda okutuyorlar, bizim çocuklarımızı da dağa sürüklüyorlar, götürüyorlar" dedi.
OTURMA EYLEMİNDEKİ AİLELER
1- Diyarbakır'ın Eğil ilçesinde oturan Fevziye-Şahap Çetinkaya çifti, 30 Ağustos'tan beri haber alamadıkları, PKK'lı teröristler tarafından kaçırıldığını iddia ettikleri oğulları Süleyman (18) için 3 Eylül Salı günü oturma eylemine başladı.
2- Diyarbakırlı Remziye Akkoyun, 4 yıldır kayıp olan oğlu Azad'ın (14) PKK'lı teröristler tarafından kaçırıldığını ileri sürerek, 3 Eylül Salı günü oturma eylemi başlattı.
3- Diyarbakır'da oturan Rauf-Ayşegül Biçer çifti, 10 aydır kayıp olan tek oğulları Mustafa (18) için 3 Eylül Salı günü oturma eylemi başlattı. Kanser hastası Ayşegül Biçer, oğlunun HDP aracılığıyla PKK'lı teröristlere götürüldüğünü iddia ediyor.
4- Mardinli olan ve Diyarbakır'da oturan inşaat işçisi Celil ile eşi Hediye Begdaş, ramazan ayının ilk günü olan 5 Mayıs'ta ortadan kaybolan oğulları Yusuf'un (16) HDP'liler aracılığıyla düğün aracı olarak süslenen minibüsle dağa kaçırıldığını iddia ederek, 4 Eylül akşamı oturma eylemine katıldı.
5- Gaziantep'te oturan Şevket-Songül Altındaş çifti, vatani görevi için usta birliğine giderken 2 Ekim 2015'te Tunceli'nin Pülümür ilçesinde teröristlerce kaçırılan oğulları Müslüm (24) için 5 Eylül günü oturma eylemi başlattı.
6- Mersin'in Anamur ilçesinde yaşayan Rahime Uymaz, Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 28 Temmuz 2015'te eşi ve kızının yanında aracından indirilerek, kaçırılan yeğeni polis memuru Sedat Yabalak (34) için oturma eylemine katıldı. Polis Sedat Yabalak'ın hasta annesi Ünzile Yabalak ise 8 Eylül akşamı Diyarbakır'a gelip nöbete başladı. Solunum hastası Ünzile Yabalak'a, PKK'lı teröristler tarafından 23 Eylül 1995'te şehit edilen Astsubay Murat Namdar'ın eşi Yıldız Namdar refakat ediyor.
7- Mardin'in Derik ilçesinden gelen Emine-Şeyhmus Kaya çifti, İstanbul'da polis memuruyken, Muş'ta kardeşinin düğün konvoyuyla memleketine dönerken, Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yol kesen teröristler tarafından kaçırılan oğulları Vedat Kaya (28) için 5 Eylül'de oturma eylemine başladı.
8- Malatyalı Sadiye Özbey, 17 Eylül 2015'te Rize'den kendisini ziyarete gelirken Tunceli'nin Pülümür ilçesinde yol kesen PKK'lı teröristler tarafından aracı yakılıp kaçırılan oğlu Astsubay Semih için 5 Eylül günü oturma eylemine katıldı.
9- Bursa'da yaşarken eşini 17 Ağustos depreminde kaybedince Diyarbakır'a taşınan Meryem Savur, 4 yıl önce PKK'lı teröristlerce kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Fırat (22) için 5 Eylül günü oturma eylemine başladı.
10- Diyarbakırlı Sabiha Balta, 5 yıl önce kaybolan oğlu Arafat'ın (25) PKK'lı teröristlerce dağa kaçırıldığını iddia ederek 5 Eylül günü oturma eylemine katıldı.
11- Diyarbakır'ın Dokuzçeltik köyünde oturan Aysel Koyun, 5 yıl önce PKK'lı teröristlerce dağa kaçırıldığını ileri sürdüğü oğlu Neşat (22) için 6 Eylül günü oturma eylemine başladı.
12- Diyarbakırlı Güzide Demir, 4 yıl önce PKK'lı teröristlerce dağa kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Aziz (20) için 7 Eylül günü oturma eylemi başlattı.
13- Ağrı'nın Eleşkirt ilçesinde 4 yıl önce çobanlık yaparken PKK'lı teröristlerce kaçırıldığı belirtilen Vahit Çur'un (19) anne ve babası Bedirhan-Necla Çur çifti de 7 Eylül günü eylem başlattı.
14- Diyarbakırlı Hüsniye Kaya, 5 yıldır haber alamadığı ve sonrasında arkadaşlarından Suriye'de olduğunu öğrendiği kızı Mekiye'yi (19) bulmak için 8 Eylül günü oturma eylemine başladı.
15- Ayten-Şadin Elhaman çifti, 2 yıl önce kaybolan oğulları Bayram (21) için 8 Eylül günü oturma eylemine katıldı.
16- İstanbul'da 5 yıl önce HDP Kağıthane ilçe binasına gittikten sonra dağa kaçırıldığını ileri sürülen Yakup Edizer'in (19) anne ve babası Salim ve Saliha Edizer çifti de 9 Eylül günü eylemdeki yerini aldı.
17- Diyarbakırlı Süleyman Aydın, 4 yıl önce terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Özkan (19) için 9 Eylül günü oturma eylemine katıldı.
18- Diyarbakırlı Mevlüde Üçdağ, 5 yıldır haber alamadığı oğlu Ramazan (22) için 9 Eylül günü Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'un ziyareti sırasında HDP önüne gelip eyleme katıldı.
19- Mardinli ancak Diyarbakır'da oturan Salih-Mülkiye Aylu çifti, 22 Mart 2019'da kaybolan ve HDP kongresine katılan M.I. tarafından Irak'ın Metine bölgesindeki PKK'lı teröristlerin yanına kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Mehmet (20) için 10 Eylül sabahı oturma eylemine başladı.
20- Aslen Siirtli olan ancak Ordu'da yaşayan Latife Ödümlü, Dicle Üniversitesi Kimya Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi oğlu Özgür'ün (22), 10 ay önce PKK'lı teröristler tarafından Kuzey Irak'a kaçırıldığını iddia ederek 10 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
21- Diyarbakırlı Mehmet Karaman, 1999'da kandırılarak dağa götürüldüğünü ileri sürdüğü oğlu Ercan (40) için 11 Eylül'de oturma eylemine başladı.
22- Diyarbakırlı Fatma Akkuş, 28 Ağustos 2019'da kaybolan ve internette terörist kıyafeti giyerken videosunu gördüğü kızı Songül için 11 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
23- Erzurum'dan gelen Macide Uslu ile Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinden gelen Halime Şehitoğlu, 2015'te Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yol kesen PKK'lı teröristlerce kaçırılan yeğenleri Sedat Sorgun (28) için 11 Eylül'de oturma eylemine katıldı. Annesi vefat eden Sorgun'un, Van'da vatani görevini yaparken, izinli olarak Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesindeki teyzesi Şehitoğlu'nu ziyaret edip, akrabalarını ziyaret etmek için de memleketi Erzurum'a giderken Lice'de yol kesen PKK'lılarca kaçırıldığı belirtildi.
24- Diyarbakırlı Nihan Çiçek, 2015'te eşinin akrabaları tarafından dağa kaçırıldığını iddia ettiği nişanlı kızı Hatun (23) için 11 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
25- Diyarbakırlı Ömer Tokay, 2011'de Şırnak'a pikniğe gidip dönmeyen ve 2014'te terör örgütüne yakın bir televizyonda gördüğü oğlu Mehmet (22) için 12 Eylül'de oturma eylemine başladı.
26- İstanbul'da yaşayan Şevket-Fatma Bingöl çifti, 2014'te Arnavutköy'de 'Bana iş buldular, işe gidiyorum' diyerek evden çıkıp dönmeyen oğulları Tuncay (19) için 13 Eylül'de oturma eylemine başladı.
27- Diyarbakır'ın Hani ilçesinde fırında çalışan oğlu Fatih Demir'in (24), 2015 yılında terör örgütünce dağa kaçırıldığını iddia eden anne Sevdet Demir (55), 13 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
28- Bitlis'te eşinden boşanan Saliha Mert (42), 2015 yılında dağa kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Yetiş Top (23) için 13 Eylül günü Diyarbakır'a gelip oturma eylemine katıldı.
29- Bitlis'te yaşayan Ubeydullah Yolaçan, 5 yıldır haber alamadığı oğlu Çetin (31) için 14 Eylül'de Diyarbakır'a geldi. Baba Yolaçan, gelini Gülcemal, torunları Ecrin ve Abdulsamet ile birlikte oturma eylemine katıldı.
30- Bitlis'in Mutki ilçesinden Diyarbakır'a gelen Hurinaz Omay (83), 24 yıldır dağa kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Rıfat (43) için 14 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
31- Bitlis'ten Diyarbakır'a gelen Fadıl Kılıç, Ahlat Üniversitesi öğrencisiyken 3 yıl önce dağa kaçırıldığını öne sürdüğü oğlu Faruk için (25) 14 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
32- Elazığ'dan Diyarbakır'a gelen Muhittin Avunan, usta birliğine giderken yol kesen PKK'lı teröristlerce kaçırılan yeğeni Bingöllü Emrah Avunan (24) için 13 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
33- Erzurum'un Horasan ilçesinden gelen Mehmet Emin Coşkun (49), Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde 2'nci sınıf öğrencisiyken 29 Aralık 2014'te terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği 3 çocuğunun büyüğü olan İbrahim (24) için 15 Eylül'de oturma eylemine başladı.
34- Bursa'dan gelen Türkan Mutlu, 7 yıl önce Balıkesir'de üniversiteyi kazanıp kayıt yaptırmayan ve kandırılarak dağa götürüldüğünü iddia ettiği kızı Ceylan Şeyma Tekin (24) için 16 Eylül akşamı oturma eylemine başladı.
35- Diyarbakırlı Vahide Sunar, 5 yıl önce Dicle ilçesine gidip PKK'lı teröristlerce kaçırıldığını düşündüğü oğlu Ahmet (22) için 16 Eylül'de oturma eylemine başladı.
36- Ağrılı Salih Gökçe, 5 yıl önce İstanbul’da çalışırken ve askere gitmek üzereyken terör örgütü PKK tarafından kaçırılıp Suriye’ye götürüldüğünü iddia ettiği oğlu Ömer (24) için 17 Eylül’de oturma eylemine başladı.
37- Batmanlı Cabir Taş, 4 yıl önce tekstilde çalışırken terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği o dönem 14 yaşında olan kızı Ece için 17 Eylül’de oturma eylemine başladı.
38- Diyarbakırlı Üzeyir Nergiz, 5 yıl önce Kars Kafkas Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okurken, 2014'te terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığını iddia ettiği kayınbiraderi Osman Etik (29) için 17 Eylül’de oturma eylemine başladı.
39- Muşlu İkram Göktürk, 5 yıl önce Muş’ta lise öğrencisiyken terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Musa (21) için 18 Eylül’de oturma eylemine başladı.
40- Muşlu Selma Kan, 4 yıl önce Muş’ta terör örgütü PKK’ya katıldığını iddia ettiği oğlu Onur (28) için 18 Eylül’de oturma eylemine başladı.
41- Siirtli Şirin Sungur, 2015'te Bingöl'de vatani görevini yaparken memleketi Siirt'e bayram iznine döndüğü sırada Diyarbakır’ın Lice ilçesinde yol kesen PKK'lı teröristlerce kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Süleyman (24) için 18 Eylül’de oturma eylemine başladı.
42- Muşlu Halit Altun, 2015’te Malatya’da üniversite okurken kaybolan ve terör örgütü PKK’nın elinde olduğunu iddia ettiği oğlu Muhsin Altun (27) için bugün oturma eylemine başladı.

Görüntü Dökümü
------------
Halit Altun'dan detay
Ailelerin yanında oturması
HDP il binasından detay
Halit Altun'un konuşması
Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 278 MB

Haber-Kamera: Mücahit YOLCU, Emrah KIZIL, Nurettin FİDANCAN, Mehmet Mucahit YOLCU/DİYARBAKIR,(DHA)

====================

Sivas'ta otomobiller çarpıştı: 1 ölü, 2 yaralı

SİVAS'ın Suşehri ilçesinde 2 otomobilin çarpışması sonucu 1 kişi öldü, 2 kişi yaralandı.
Kaza, saat 09.00 sıralarında D-100 karayolu üzerinde, Kılıçkaya Barajı kavşağı yakınlarında yaşandı. Bayram Çamlıca (72) yönetimindeki 58 EN 729 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu, karşı şeride geçerek Şerif Demir'in (49) kullandığı 34 PG 7058 plakalı otomobil ile çarpıştı. Kazada, otomobil sürücülerinden Şerif Demir ve yanındaki kızı Demet Demir (18) ile diğer aracın sürücüsü Bayram Çamlıca yaralandı. Araç içinde sıkışan sürücü Bayram Çamlıca, Suşehri Belediyesi itfaiye ekipleri tarafından çıkarıldı. Durumu ağır olan Çamlıca, ambulansla kaldırıldığı Suşehri Devlet Hastanesine yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak öldü. Aynı hastaneye kaldırılan diğer 2 yaralının sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Kaza sonrası, yol yapım çalışmaların da sürdüğü D-100 karayolu bir süre trafiğe kapandı. Kaza yapan araçların kaldırılmasının ardından yol tekrar trafiğe açıldı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü
--------------
-Kaza yerinden görüntüler
-Otomobillerin görüntüsü
-Yol kapanması sonucu oluşan trafik

Haber-Kamera: Oğuzhan ÇİFCİ/SUŞEHRİ(Sivas), (DHA)

===================

40 güvercine evinde bakıyor

Van'ın İpekyolu ilçesinde kuşlara olan tutkusuyla tanınan kuşçu Hacı Eyüp Demirel (60), 1 ile 5 bin lira arasında alıcı bulan 40 güvercinine, evinin çatı katında bakıyor. 40 yıllık kuşçu Demirel, "Evimde beslediğim kuşlarımı evlatlarım kadar seviyorum. Kuşlara baktıkça hastalığım, stresim de kalmıyor" dedi.
Merkez İpekyolu ilçesinin Ali Paşa Mahallesi'nde yaşayan Hacı Eyüp Demirel'in, evcil güvercin tutukusu 10 yaşında başladı. Bugüne kadar beslediği 3 bine yakın güvercinin satışını yapan Demirel, 7 katlı aparmanın iki katını satın alarak evin çatı bölümüne kuşlarına tel örgülü kafesler yaptırdı. Buğday ve yemle beslediği kuşları için yılda 4 bin lira harcama yapan Demirel önümüzdeki yıl Temmuz ayında yapılacak olan 'Kuş festivaline' hazırlık yapıyor.
KUŞLARA OLAN SEVGİM TARİF EDİLEMEZ
Kuşlara olan sevgisinin de tarif edilemez olduğunu söyleyen Demirel, uzun süreli uçuş yapabilen, inişe geçtiklerinde ise takla atarak görsel şölen sunan, bu özelliklerinden dolayı da 1 ile 5 bin lira arasında değişen fiyatlarda satışını yaptığı kuşlarına evinin en manzaralı bölümünü ayırdığını söyledi.
KUŞLARIMI EVLATLARIM KADAR SEVİYORUM
5 kızından 4'ünü Türkiye'nin değişik kentlerindeki üniversitelerde okuttuğunu söyleyen Demirel, "Kuşçuluk mesleğini 40 yıldır yapıyorum. Yılda bir seminerlerimiz var, festivallerimiz var. Van kuşunun özelliklerini gösteriyoruz. Halk arasında 'Van kuşu' olarak bilinen güvercinlerin en büyük özelliği, havada uzun süre kalması. Havada 6-7 saat kalan kuşlar 4 ile 5 bin lira arasında satılıyor. Şu ana kadar 3 bine yakın kuş sattım" dedi.
EVİMİ KUŞLAR İÇİN ALDIM
Evini kuşlar için aldığını analatan Demirel, "Evimin en güzel yerini de kuşlara ayırdım. Dubleks evi de kuşlarım için aldım. Kuşlarıma gözüm gibi bakıyorum. Sabah, öğle ve akşam yemlerini veriyoruz. Temizliklerini yapıp, aşı yapıyoruz. Festivallere giriyoruz. Van kuşunu tanıtıyoruz bir nevi. Yabancılar başka kuşlar getiriyorlar buraya. Biz bunların neslini çoğaltmak istiyoruz. Evlatlarım gibi seviyorum. Bunlar olmazsa yaşamayamam. Kuşlara baktıkça hastalığım, stresim de kalmıyor. Kuşlar benim herşeyim" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------
-DHA Muhabirinin anonsu
-Kuşlarına gözü gibi bakan Hacı Eyüp Demirel
-Kuşlarına yem verirsen
-Kuşlardan genel ve detaylar
-Demirel ile röpontaj
-Demirel çatı kısmındaki kuşlara yem bırakırken
-Detaylar
-Kuşlarını eline alıp seven Demirel
-Demlirel ile röportaj
-Güvercin kuşları

Haber-Kamera: Behçet DALMAZ / VAN,(DHA)

====================

Ailesini silahla rehin alıp polis tarafından vurularak etkisiz hale getirilen koca: Polis hayatımı kurtardı

SAMSUN'da eski eşi Özgecan Y. (27) ile 2 çocuğunu silahla rehin aldığı evde kapıyı kırıp içeri giren polisler tarafından bacağından vurularak, etkisiz hale getirilen Şahin Ö. (46), tedavisinin ardından adliyeye sevk edildi. Şahin Ö., adliyeye götürüldüğü sırada kendisini görüntüleyen gazetecilere, "Polis benim hayatımı kurtardı. Beni vurmasaydı kafama sıkacaktım" dedi.
Olay, 10 Eylül'de İlkadım ilçesi Kökçüoğlu Mahallesi'nde meydana geldi. Ayrıldığı eşi Özgecan Y.'nin evine giden Şahin Ö., dışarıda bulunan 7 yaşındaki erkek çocuğunun başına silah dayayıp, kapıyı çaldı. Korku ve paniğe kapılan anne, kapıyı açmak zorunda kaldı. İkili arasında çıkan tartışmanın ardından iddiaya göre Şahin Ö., tabanca ile çocukları ve eski eşi Özgecan Y.'yi rehin aldı. Tartışma ve kadının yardım çığlıklarını duyan komşuları, durumu polise haber verdi. İhbar üzerine adrese İlkadım İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, sevk edildi.
POLİSLER KAPIYI KIRIP İÇERİ GİRDİ
Polisler, çevre güvenliğini sağlarken, rehin alınma olayının yaşandığı daireden bir el silah sesi duyuldu. Bunun üzerine polisler, kilitli kapıyı kırarak içeri girdi. Elindeki silahı bırakıp, teslim olması istenilen Şahin Ö. ikna olmadı ve polislere, "Sizi de öldürürüm. Sakın yaklaşmayın, öldürürüm" dedi. Şahin Ö., sağ bacağından vurularak, etkisiz hale getirildi.
OLASI FACİA ÖNLENDİ
Anne ile 2 ve 7 yaşındaki çocuklar evden çıkarılırken, tabancası elinden alınan yaralı Şahin Ö.'nün üzerinde bir kutu mermi ele geçirildi. Şahin Ö., olay yerinde hazır tutulan sağlık ekibinin ilk müdahalesinin ardından ambulansla Eğitim Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanede polis nezaretinde tedaviye alınan Şahin Ö.'nün hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi.
2 YIL ÖNCE EŞİNİ BIÇAKLAMIŞ
Şahin Ö.'nün Tapu Kadastro Müdürlüğü'nde memur olarak görev yaparken, 2 yıl önce görülen boşanma davası öncesi Özgecan Y.'yi bıçaklayarak yaraladığı, bir süre tutuklu kaldıktan sonta tahliye edildiği ve halen tutuksuz yargılandığı öğrenildi. Şahin Ö.'nün bu suçtan dolayı devlet memurluğu görevinden uzaklaştırıldığı bildirildi.
OLAY GÜNÜ KORUMA TALEP ETMİŞ
Özgecan Y.'nin de son günlerde davranışlarından rahatsızlık duyduğu eski eşi Şahin Ö.'den korunmak için olay günü karakola giderek, korunma tedbiri uygulanmasını talep ettiği de ortaya çıktı.
POLİS MEMURLARINA BAŞARI BELGESİ
Öte yandan, silah sesi üzerine kapıyı kırıp içeri girerek, şüpheliyi etkisiz hale getirmeyi başaran ve olası bir aile katliamını önleyen polis memurları Bülent Kırca ve Adem Çon'a Vali Osman Kaymak tarafından başarı belgesi verilip 'ayın polisleri' seçildi.
ADLİYE SEVK EDİLEN KOCA: POLİS HAYATIMI KURTARDI
Hastanede polis kontrolünde tedavisi tamamlanan Şahin Ö., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Koltuk değneği ile yürüyerek adliyeye çıkarılan şüpheli, kendisini görüntüleyen gazetecilere, "Psikolojim çok bozuktu. Polis benim hayatımı kurtardı. Eğer beni vurmasaydı kafama sıkacaktım. Polis kendimi vurmamam için bana ateş etti" dedi.

Görüntü Dökümü:
-------------
- Şüphelinin adliyeye getirilişi
- Şüphelinin olay günü hastaneye getirilişi
- Eğitim Araştırma Hastanesi'nden detay
- Samsun Adliyesi'nden detay

(SURE: 03.39 DK) (BOYUT: 409 MB)

Haber-Kamera: Tayfur KARA/SAMSUN, (DHA)

====================

'Evde 5 dakikada doğal ilaç hazırlanabilir'

Antalya'da diyetisyen Nafikar Başkan, yaz mevsiminden kış mevsimine geçiş döneminde, öksürük ve soğuk algınlığının sıkça görüldüğünü söyledi. Başkan, herkesin evinde rahatlıkla bulunabilen malzemelerle 5 dakikada hazırlanacak doğal ilacın, bu şikayetleri gidereceğini söyledi.
Medical Park Antalya Hastane Kompleksi'nde diyetisyen Nafikar Başkan, zerdeçal, tarçın, zencefil ve keçiboynuzu pekmezinden oluşan macun şeklindeki doğal ilacın kavanoz içinde, 1 hafta buzdolabında muhafaza edilebileceğini, öksürüğün şiddetine göre günde 1 ya da 2 tatlı kaşığı alınabileceğini kaydetti. Doğal ilacın içinde yer alan keçiboynuzu pekmezinin balgam söktürücü özelliği olduğunu vurgulayan Başkan, "Keçiboynuzu pekmezinin bağışıklığı güçlendirip akciğerleri temizleme özelliği var. Aynı zamanda iyi bir antiseptiktir, iltihap söktürücü özelliği vardır. Keçiboynuzu pekmezi eklem ağrılarına da iyi gelir. Astım, bronşit, soğuk algınlığı gibi hastalıklara karşı koruyucu özelliğinden dolayı değerli bir besindir" dedi.
Başkan, antioksidan özelliği dolayısıyla kansere karşı koruyucu özelliği olan keçiboynuzu pekmezinin vücuttaki serbest radikallerle savaşarak, toksinlerden arınmayı sağladığını belirtti.
'ZERDEÇAL ANTİOKSİDAN'
Zerdeçalın iyi bir antioksidan olduğunu kaydeden Nafikar Başkan, "Zerdeçal vücut direncini artırır. LDL kolesterolü düşürücü özelliği de vardır. Sindirim sisteminde etkilidir. Bağırsakların çalışmasına yardımı olur. Öksürüğe karşı iyi gelir. Bu özelliklerinden dolayı zerdeçal da mevsim geçişlerinde mutlaka kullanılmalıdır" diye konuştu.
Zencefilin ise mide bulantıları ile midede gaz sorununa iyi geldiğini anlatan Başkan, "Kusmalara karşı da iyidir. Mide ülseri ve gastriti olan bireyler zencefili kullanabilir. Ayrıca iyi bir antioksidandır. Vücudun direncini artırıp soğuk algınlığı gibi mevsimsel hastalıklara iyi gelir. Solunum yollarını açıcı özelliği vardır" dedi.
'TARÇIN ENFEKSİYONA KARŞI KORUYUCU'
Tarçının iyi bir kalsiyum kaynağı olduğunu belirten Başkan, "Kemik sağlığını geliştirmede ve korumada tarçın çok önemlidir. Bununla birlikte tarçın antioksidan özelliğinden dolayı virüs, bakteri, mantar gibi enfeksiyonlara karşı vücudu korur" diye konuştu.
Yaklaşık 5 dakikada hazırlanan ve içinde 4 yemek kaşığı keçiboynuzu pekmezi, 1 yemek kaşığı zerdeçal, taze zencefil rendesi ve 1 yemek kaşığı tarçın bulunan karışımın kıvamının koyu olduğunu belirten diyetisyen Başkan, "Bu karışım macun kıvamına getirildikten sonra bir kavanoza konulup 1 hafta buzdolabında saklanabilir. Günde ihtiyaca göre 1 ya da 2 tatlı kaşığı alınabilir" dedi.
Nafikar Başkan'ın hazırladığı karışımdan tadan Döndü Karapınar, "Artık ben de kış döneminde bunu evimde yaparım" derken, Aray Şenli ise "Doğal karışımların iyi olduğunu biliyorum. Tadı gayet güzel. İnsanın boğazını temizliyor sanki ısıtıcı özelliği de var. Kesinlikle ilaç yerine bu karışımı kullanmayı tercih ederim. Hem doğal hem de evimizde bulunan kolay malzemelerle yapılan bir karışım" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------
-Surup yapılırken görüntü
-Doktor ile röp
-Surupu deneyen iki vatandaşla röp

647 MB /// 5.55 SN (HD)

Haber: Selma KUNAR- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA, (DHA)

====================

Şanlıurfa’da 2 bin yıllık zeytin ağacı her yıl zeytin vermeye devam ediyor

ŞANLIURFA’da kent merkezine 40 kilometre mesafede bulunan ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından 'Anıt Ağaç' olarak tescillenen zeytin ağacı 2 bin yıldır ayakta duruyor. Hala zeytin veren ağaç adeta zamana meydan okuyor.
Kent merkezine 40 kilometre uzaklıktaki Altınbaşak Mahallesi kırsalındaki zeytin ağacı Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından 2017 yılında 'Anıt Ağaç' olarak tescil edildi. Yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken 6,5 metre çapındaki ağaç, yöre halkına göre 2 bin yıldır Cudi cinsi zeytin vermeye devam ediyor.
'EN ÇOK ZEYTİN FİDANI DİKECEĞİZ'
Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, 2 bin yıllık zeytin ağacından esinlenerek bu yıl içinde 5 milyon fidan dikilmesine karar verildiğini belirterek en çok zeytin ağacı dikeceklerini söyledi. Erin, "Kentin en çok ihtiyacı olan ağaçlandırma konusundaki eksikliğimizi hızlı bir şekilde kapatmaya yönelik olarak Yemyeşil Şanlıurfa Platformumu'nun Valilik önderliğinde oluşturduk. Şanlıurfa’da başlattığımız ağaçlandırma kampanyası zeytin temalı olarak başladı. Bunun bir sebebi vardı. Şanlıurfa’nın Göbeklitepe’yle değerli olan 2 bin yıllık geçmişi olan koruma kurulunca koruma altına alınan bir zeytin ağacımız vardı. Ondan esinlenerek böyle bir kampanyayı başlattık. Bu yıl içerisinde 5 milyonun üzerinde fidan dikmeyi gerçekleştirmek istiyoruz. Bunun büyük bir bölümünü de zeytin fidanları oluşturacaktır" dedi.
'BİZ BU KADAR YAŞLI OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORDUK'
Zeytin ağacının atalarından kalma olduğunu ve her yıl zeytin verdiğini belirten Altunbaşak Mahalle Muhtarı İbrahim Kaya şunları söyledi: “Bizim bu tepedeki zeytin ağacı 2 bin yıllık bir ağaçtır. Bizim zeytin ağacımız çok yaşlı bir ağaç. Geçmiş yıllarda Harran Üniversitesi ve Ankara'dan profesörler buraya geldi numene aldılar. Tahlilini yaptılar ve bu ağacın 2 bin yıllık olduğunu söylediler. Biz üç kuşaktır burada yaşıyoruz. Yaklaşık 100 sene önce dedemiz de bu ağacı gördü. Ağaç aynı bu şekildeydi. Profesörlerin kurduğu komisyonun laboratuvar sonuçları 2 bin yıllık olduğunu tespit etti. Biz ağacın bu kadar eski olmasını beklemiyorduk. 500-600 yıllık bekliyorduk. Profesörlerin aldığı sonuçtan sonra 2 bin yıllık olduğu tespit edildi. Bu ağacın bu tepede olmasından dolayı çevredeki komşularımızın tepkisi oldukça olumlu oldu. Buna hiçbir su ve bakım yapmadan her yıl 80 kilo civarında zeytin veriyor. Bizim ağacımız burada tek başına, yaşlanmış, üzülüyor. Bu ağacın zürriyetinin oluşması için devletimiz bize fidan versin burada ekecek çok boş tarlamız var. Mahalle sakinleri olarak biz yeşil bir alan istiyoruz. Bu ağacın yaşını öğrenen Türkiye'nin her kesiminden buraya turistler geliyor. Yine buranın ulaşım konusu da çözülmeli. Önce etrafı kapatılmalı ve sonra da fidanlar ekilmeli. Buraya el atılsa çok güzel olur, bu ağaç tarih kokuyor. Bu ağacımızı bilen hastalar ve çocuk sahibi olmak isteyenler, gelip dallarına bez bağlayıp dilek tutuyorlar."

Görüntü Dökümü
-------------
- Altınbaşak Mahallesindeki zeytin ağacı
- 6 metre genişliğindeki zeytin ağacı
- Mahalle sakinleri açıklamada bulunması
- Muhtar İbrahim Kaya’nın açıklaması
- Vali Abdullah Erin açıklaması
- Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 1.17MB

Haber-Kamera: Ali LEYLAK-ŞANLIURFA-DHA)

===================

Emine Bulut'un adı kütüphanede yaşayacak

Kırıkkale'de eski eşi tarafından 10 yaşındaki kızının gözü önünde bıçaklanarak öldürülen Emine Bulut'un (38) adı, memleketi Yozgat'ın Sorgun ilçesi Erkekli Köyü'nde kütüphaneye verildi. Köy muhtarı Arif Uzun (57), amaçlarının kadın cinayetlerine dikkati çekmek olduğunu söyledi.
Erkekli Köyü Muhtarlığı, köy konağını kütüphaneye çevirip, geçen 18 Ağustos'ta Kırıkkale'de eski eşi Fedai Varan tarafından öldürülen Emine Bulut'un adını verdi. Muhtar Arif Uzun, köylülerin desteği ile Sorgun ilçe merkezindeki okullardan ve kurumlardan kütüphane için kitap topladı. Sorgun Kaymakamı Bahadır Güneş, İl Milli Eğitim Müdürü Yusuf Yazıcı ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Ekinci'nin de destek verdiği proje ile bin 500 kitap toplandı. Erkekli Köyü Emine Bulut Kütüphanesi'nin açılışı geçen pazar günü yapıldı. Öğrenciler ve köylüler, kütüphaneye yoğun ilgi gösterdi.
'EMİNE BULUT'UN ADINI YAŞATMAK İÇİN'
Köy muhtarı Arif Uzun, Emine Bulut'un Kırıkkale'de yaşadığını, ancak kendi köylerinden olduğunu, ara sıra köyde bulunan yakınlarını ziyarete geldiğini söyledi. Bulut'un cinayete kurban gittiğini öğrenince çok üzüldüklerini belirten muhtar Uzun, "Bu cinayet köyümüzü yasa boğdu. Buna benzer kadın cinayetlerini sık sık duyuyoruz. Bu cinayetlerin önüne geçilmesini istiyoruz. Türkiye'nin hiçbir yerinde bu tür cinayetler olmasın. Çocuklarımız yetim kalmasın. Bunlara dikkat çekmek, Emine Bulut adını yaşatmak için, çocuklarımızın geleceği için, daha fazla bilgi sahibi olabilmeleri için bu kütüphaneyi kurdum" dedi.
'KİTAP SAYISINI ARTIRMAK İSTİYORUZ'
Muhtar Uzun, kütüphanede bin 500 kitabın bulunduğunu anlatarak, "Benim tüm Türkiye'ye mesajım; bu kütüphanenin zenginleştirilmesi, kitap sayısının artırılması için bize katkıda bulunulması yönündedir. Köyümüzde kablolu sistem internet var. Ancak kütüphanemizde bilgisayarlarımız yok. Şayet birileri kütüphanemize bilgisayar bağışında bulunursa, burada eğitim öğretim gören çocuklarımız dersleri ile ilgili konuları, bilgisayar ortamında araştırma fırsatı yakalayacaklar" diye konuştu.
Emine Bulut, 6 yıl önce boşandığı güvenlik görevlisi Fedai Varan tarafından, kafede kızı F.B.V.'nin gözü önünde bıçaklandı. Yaralı halde kafeden çıkarılırken 'ölmek istemiyorum' diye feryat ederken çekilen ve sosyal medyada paylaşılan videosu, infiale yol açan Emine Bulut, hastanede yaşamını yitirdi. Tutuklanan Fedai Varan hakkında 'canavarca hisle tasarlayarak adam öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-----------
-Köy girişinden görüntü
-Köyden görüntü
-Kütüphane binasından görüntü
-Öğrencilerin kütüphaneye gelişi
-Kütüphanede kitap okuyan öğrenciler
-Köy muhtarı Arif Uzun’un konuşması
-Bakkal işleten Çınar Uzun’un konuşması
-Öğrencilerin konuşması

Haber-Kamera:Halit YILMAZ/SORGUN, (DHA)

===================

İngiliz kadın turistin yumurtalıklarından 10 kilogramlık kist çıktı

Muğla'nın Marmaris ilçesine tatile gelen 20 yaşındaki İngiliz turist Louise Catherine Jones, karın ağrısı şikayetiyle hastaneye başvurdu. Gerçekleştirilen ameliyatta Jones'un yumurtalıklarından, 10 kilo ağırlığında kist çıkarıldı. Catherine Jones, operasyon sonrası 108 kilodan 98'e düştü.
İngiltere'den anneannesiyle birlikte Marmaris'e tatile gelen Jordanna Louise Catherine Jones, şiddetli karın ağrısı şikayetiyle kentteki özel bir hastaneye başvurdu. Yapılan muayenenin ardından Jones'un yumurtalıklarında ve karnında yoğun kist tespit edildi ve ameliyata alındı. Hastanede görevli Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Emrah Ergun tarafından gerçekleştirilen ameliyatta, hastanın yumurtalıklarından 10 kilo ağırlığında kist çıkarıldı.
'NADİR VE ŞAŞIRTICI BİR VAKA'
Hastanın sağlığının iyi olduğunu belirten Dr. Ergun, şunları söyledi: "Bu yoğun kitle, akciğerlere baskı yapıyordu ve sağ akciğer fonksiyonları neredeyse 3'te 1'e gerilemişti. Acil ameliyata aldığımız hastanın akciğerlerinde baskı nedeniyle 9 santimetre sıvı toplanmıştı. Göğüs tüpü ile bu sıvıyı boşaltarak, solunum sistemini rahatlatmayı başardık. Daha sonra yumurtalıklarındaki 50 santimetre uzunluğunda 10 kilogram ağırlığında büyük kitleyi çıkardık. Bu genç yaşta böylesi bir kist nadir rastlanan ve açıkçası şaşkınlık verici bir vaka. Operasyonu başarılı bir şekilde tamamladık ve şu an hastamızın tedavi süreci devam ediyor."
108 kilodan operasyon sonrası 98'e düşen Jordanna Louise Catherine Jones, hayatının kurtulması nedeniyle mutlu olduğunu vurgulayarak, operasyonu gerçekleştiren doktora ve ekibine teşekkür etti.

Görüntü Dökümü
------------
-Doktar ile röp.
-Kistin fotoğrafı

HABER: Cavit AKGÜN / MUĞLA, (DHA)

===============================

Diş hekimini bıçaklayan şüpheli tutuklandı

Bursa'da çektirmek istediği dişinin, vurulan iğneye rağmen yeterince uyuşmadığını öne sürerek diş hekimi Hamdi Gören'i (45) bıçaklayarak, ağır yaralayan Mert Demir (18) tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olay, dün saat 11.00 sıralarında Bursa Ağız ve Diş Hastalıkları Hastanesi'nde yaşandı. Mert Demir (18), dişini çektirmek için hastaneye geldi. Diş hekimi Hamdi Gören, gence, dişini uyuşturmak için iğne yaptı. İddiaya göre, Mert Demir, dişinin uyuşmadığını söyleyerek sinirlendi. Çıkan tartışma sırasında da üzerinde taşıdığı bıçağı çıkartarak, diş hekimi Hamdi Gören'i sol koltuk altından bıçakladı. Olayın ardından Mert Demir, hastane güvenlik görevlileri tarafından etkisiz hale getirilerek polis ekiplerine teslim edilirken, ağır yaralanan Hamdi Gören, Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan Gören'in hayati tehlikeyi atlattığı öğrenildi.
TUTUKLANDI
Mert Demir, polisteki sorgusunda dişinin tedavisi için hastaneye gittiğini anlatarak, "Doktor, dişime iki defa iğne yaptı. Fakat dişim uyuşmayınca başka tarihte gelmemi söyledi. Ben de daha sonra gelemeyeceğimi söyledim. Tartışma çıkınca yanımdaki bıçakla doktoru bıçakladım" dedi.
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Mert Demir, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Öte yandan diş hekimi Hamdi Gören'in yoğun bakımdaki tedavisi sürüyor.

HABER: Mehmet İNAN/BURSA, (DHA)

===============================

En Çok Aranan Haberler