HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

DHA YURT BÜLTENİ - 6

  Bakan talimat verdi, Ayasofya Camii restorasyon için ziyarete kapatılıyor Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Trabzon’da restorasyonu süren Ayasofya Camii’ni ziyaret etti.

Bakan talimat verdi, Ayasofya Camii restorasyon için ziyarete kapatılıyor

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Trabzon’da restorasyonu süren Ayasofya Camii’ni ziyaret etti. Bakan Ersoy, restorasyonu aksattığı gerekçesiyle çalışmalar tamamlanıncaya kadar caminin ziyarete kapatılması talimatı verdi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bakanlıkları tarafından restorasyonu süren tarihi mekanlarda incelemelerde bulunmak üzere Trabzon’a geldi. Bakan Ersoy ve beraberindeki heyet Ortahisar ilçesinde yer alan ve 2013 yılında camiye dönüştürülen Ayasofya’yı ziyaret etti. Restorasyonu yürüten firma yetkilisi Yılmaz Şentürk, ziyarete açık olan camide restorasyon çalışmalarının aksadığını belirterek çalışmalar tamamlanıncaya kadar caminin ziyarete kapatılmasını istedi. Talep üzerine Bakan Ersoy, “Restorasyon aksıyorsa ziyarete kapatalımö dedi.
Ayasofya Camii’nin restorasyonu nedeniyle ziyarete kapatılarak Mayıs ayında Müzeler Haftası’nda yeniden ziyarete açılması için çalışma yapılacağı belirtildi.
AYASOFYA CAMİ
Ayasofya, yüzyıllar boyunca şehri ziyarete gelen seyyah ve araştırmacıların ilgisini çekmiştir. 1868 yılında harap durumda olan caminin Bursalı Rıza Efendi’nin teşvikleriyle yeni baştan onarıldığı bilinmektedir. Bina, 1'inci Dünya Savaşı yıllarında sırasıyla depo, hastane ve son olarak yine cami olarak kullanılmıştır. 1958-1962 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Edinburg Üniversitesi’nin işbirliği ile restore edilerek 1964 yılından sonra müze olarak ziyarete açılmıştır. Geç Bizans kiliselerinin güzel bir örneği olan yapı, kare-haç planlıdır ve yüksek bir merkezi kubbeye sahiptir. Yapı ana kubbenin etrafında değişik tonozlarla örtülmüş, çatı farklı yükseklikler verilerek kiremitle kaplanmıştır. Üstün bir işçiliğin görüldüğü taş plastiklerde Hristiyan sanatının yanı sıra Selçuklu Dönemi İslam sanatının da etkileri görülmektedir. 2012 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredilen, freskleri asma tavan ve özel perdelerle kapatılan Ayasofya, 2013 yılında kılınan cuma namazıyla resmen ibadete açılmıştı.

Görüntü Dökümü
----------
Bakan'ın ziyaret detayları
Ayasofya Camii ziyareti
Bakan'ın görüşmeleri

Haber-Kamera: Selçuk BAŞAR-Aleyna KESKİN TRABZON-DHA

===================

Midyat'taki terör saldırısında şehit olan 26 kişi anıldı

Mardin'in Midyat ilçesinde, 1993 yılında PKK'lı teröristlerin yola tuzakladığı mayının patlaması sonucu şehit olan, 8'i çocuk 26 kişi, düzenlenen programla anıldı.
Midyat Kaymakamlığı'nca 1993'te köy minibüsüyle Kayalıpınar köyünden Midyat'a giderken, teröristlerin yola döşediği mayının patlaması sonucu şehit olan, 8'i çocuk 26 kişi için anma töreni düzenlendi. Kayalıpınar'da şehitler için düzenlenen anma programına; Midyat Kaymakamı Tekin Dündar, Midyat Garnizon Komutanı Albay Mustafa Akın, Belediye Başkan Yardımcısı Servet Yücel Oğuz, İlçe Emniyet Müdürü Temel Salman, İlçe Jandarma Komutanı Kalender Savaş Ünal, daire müdürleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, muhtarlar ve şehit yakınları katıldı. Şehitlerin mezarları başında Kur'an-ı Kerim okunurken, Midyat Müftüsü Mehmet Şafi Bilik de dua etti.
Kaymakam Dündar, terörü kınayarak, "1993 yılında terör örgütü PKK tarafından hunharca katledilen 26 hemşehrimize, vatandaşımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Rabb'im bir daha böyle acılar yaşatmasın, bir daha böyle kötülükleri bize reva görenlere fırsat vermesin. İnsanımızın artık özellikle bu bölgeye bela olmuş terör örgütü PKK'nın gerçek yüzünü ve uzantılarının gerçek yüzünü görüp ona göre muamele etmesi lazım, ona göre gereken cezayı kendisinin vermesi lazım. Çok şükür veriyoruz, devletimiz veriyor. Bugün öyle bir noktaya gelmiştir ki terör örgütü, artık yok olmuştur artık iftira, karalama kampanyaları dışında elinde hiçbir şey kalmamıştır" dedi.

Görüntü Dökümü
-----------
Şehitlikten görüntü
Kaymakamın şehit yakınlarını ziyaret etmesi
Mezarlık ziyareti
Dua edilmesi
Kaymakam Tekin Dundar'ın konuşması
Genel ve detay görüntü

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 400 MB

Haber-Kamera: Mehmet Halis İŞ/ MİDYAT (MARDİN), (DHA)

=====================

Tarihi milattan önceye dayanan Pazırık halısı, Bursa'da dokunuyor

Tarihi M.Ö. 5'inci yüzyıla kadar dayanan dünyanın ilk halısı olarak kabul edilen Pazırık halısının üretimine, Bursa Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi'nde başlandı. Merkez sorumlusu Mehmet Ünal, ipek üretimi konusunda diğer ülkelere karşı rekabetin zor olduğunu belirterek, "1000 yıl önce dokunmuş kumaşları da burada dokuyoruz. Pazırık halısı da bunlara bir örnek. Yeniden gün yüzüne çıkarmaya çalışıyoruz" dedi.
Rus arkeolog C.I. Rudenko tarafından, 1947-1949 yılları arasında, Sibirya'da Altay dağları eteklerinde oda mezardan çıkartılan ve günümüzde Pazırık halısı olarak bilinen halının üretimine Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi'nde yeniden başlandı. Yaklaşık 6 yıl önce Bursa Büyükşehir Belediyesi'nce 'Bursa ipeği yeniden hayat bulacak' projesi kapsamında kurulan Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi, Pazırık halısının tekrar gün yüzüne çıkarılması için yoğun çalışma yürütüyor. Projenin başında olan Üretim ve Tasarım Merkezi Sorumlusu Mehmet Ünal, Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi'nde geleneksel ipek dokumacılığına devam ettiklerini belirterek, "Pazırık halısı milattan önce 500'lü yıllarda Sibirya'da bir Türk hakanının mezarında bulunmuş. Mezar buzulun altında kalınca oradaki halılar ve eşyalar günümüze kadar bozulmadan gelmiş. Mezar keşfedildikten sonra halıların analizini yaptılar. Yapılan incelemelerde bizim şu an kullandığımız Türklere özgü çift düğüm dediğimiz teknikle dokunmuş halılardır" dedi.
'ELİMİZDEN GELDİĞİNCE DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKMAYA ÇALIŞIYORUZ'
Geleneksel olarak ipek dokuduklarını belirten Ünal, "Biz burada Osmanlı 150 yıl önce ipeği nasıl dokuyorsa biz de aynı şekilde dokuyoruz. Bundan ödün vermiyoruz. Karşınızda Çin gibi ipekte tekel olan bir ülke olduğu sürece onunla rekabet etmek zor oluyor. Ama bizim bir kültürümüz var. Buna elimizden geldiği kadar sahip çıkmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de Türk tarihine dokunmaya çalışıyoruz. Bin yıl önce dokunmuş kumaşları da burada dokuyoruz. Pazırık halısı da bunlara bir örnek. Yeniden gün yüzüne çıkarmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
'ÇİFT DÜĞÜM TEKNİĞİ İLE DOKUNUR'
Pazırık halısında en büyük özelliğin çift düğüm tekniği olduğunu söyleyen Ünal, "Kaybettiğimiz değerlerden bir tanesi Gördes halısı da çift düğüm tekniği ile yapılır, Hereke ipek halısı da aynı şekilde dokunur. İran halıyı dokurken tek düğüm tekniğini kullanır. Ama çift düğüm tekniği hem zordur, hem halının üretim süresi daha da uzundur. Ama o yıllarca Pazırık halısı dokumasında çift düğüm tekniği kullanılmıştır. Halının üzerindeki motiflerde mitolojik canlılar da kullanılmıştır. Motifler genelde at, geyik ve kurtlardan oluşur. Yine Türklerin o dönemde kullandığı motiflerin bir araya gelerek meydana getirdiği çok simetrik bir halıdır. Bu proje başladığında Bursa Büyükşehir Belediyesi bütün birimleriyle seferber oldu. Çünkü Bursa'nın soyadı 'İpek'tir. İpeği yeniden ayağa kaldırmak için yeniden gün yüzüne çıkarmak için burada Büyükşehir Belediye Başkanımız Alinur Aktaş'a çok teşekkür ediyoruz. Çünkü Bursa ipeğinin tarihin karanlık sayfalarına gömülüp de tam kaybolacağı yerde elinden tutarak gün yüzüne çıkarmasından dolayı minnettarız" diye konuştu.
'HALI YERLEŞİK KÜLTÜR VE MEDENİYETİN GÖSTERGESİ'
Halının yerleşik kültür ve medeniyetin göstergesi olduğunu söyleyen Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Eski Türk Dili Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Cengiz Alyılmaz, "Yerleşik hayattan önce kaya üstü tasvirler vardı. Bunların bir kısmı iletişim amaçlı yapılmış, bir kısmı da ritüel anlamlar taşıyordu. İşte Türkler ritüel anlamlar taşıyan tasvirleri yerleşik hayata geçtikten sonra halının üzerine taşıdılar ve dünyanın ilk halısı olarak bilinen milattan önce 3 ile 5'inci yüzyıllar olarak tarihlendirilen bu halı Altay dağlarının Pazırık bölgesinde bulunduğu için buna Pazırık halısı deniyor. Pazırık halısı Hunlara ait. Çünkü o coğrafyada yaşayan, o dönemde Hunlar var. Ortaya çıkarılan arkeolojik bilgi ve belgeler de bunların Türklere ait olduğunu açıkça ortaya koyuyor" dedi.
'BUZULLARIN ALTINDA KALDIĞI İÇİN GÜNÜMÜZE KADAR ULAŞABİLMİŞ'
Pazırık halısında Türklerin yaşayış tarzının izlerinin olduğunu ifade eden Prof. Dr. Alyılmaz, "Pazırık halısı 2 metreye 1 metre 90 santimetre ebatında olan bir halı. Ama bu halı dünyanın bilinen ilk halısı. Bu halı tamamen kök boya ile yapılmış bir halı. Halının 10 santimetrekaresinde 3 bin 600 düğüm var. Türklerin yaşayış ve inanışından hareketle bu halıda atlar, geyikler, grifon tasvirleri, kartal tasvirleri var. Onların tasvirlerini getirip halıya ustaca işlemiş olmaları bu halının önemini arttırıyor. Yani ilmik sayısı, düğüm sayısı kök boya ile yapılmış olması el emeği olması milattan öncesine ait olması Türk yaşayış ve inanışından izlerin olması Hun dönemine ait bir kurgandan çıkmış olması bu halının değerini artırıyor. Halının günümüze ulaşmasının nedeni, Kurganların çoğu Altay dağlarında buzulların altında kalmasından dolayı buzullar kurganları ve içindekileri muhafaza etmesinden dolayıdır" ifadelerini kullandı.
'PAZIRIK HALISI İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR ÇOK ÖNEMLİ'
Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin Pazırık halısı ile ilgili çalışmalarını anlamlı bulan Prof. Dr. Cengiz Alyılmaz, "Geçmişi hale, hali istikbale taşımak erdemli insanların işidir. Pazırık halısı ile ilgili çalışmalara değer veriyorum ve alkışlıyorum. Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin yapmış olduğu çalışmayı çok anlamlı buluyorum" diye konuştu.
PAZIRIK HALISI
Pazırık halısı, Rus arkeolog C.I. Rudenko tarafından, 1947-1949 yılları arasında, Sibirya'da Altay Dağları eteklerinde oda mezardan çıkartılan ve günümüze Pazırık halısı diye bilinen halıdır. Oda mezarının buzullar içinde kalması sonucu günümüze kadar sağlam bir şekilde gelen halının orijinali Ermitaj Müzesi'nde sergileniyor. Kimi kaynaklarda milattan önce 3 ile 5'inci yüzyıllara ait olduğu ve Asya Hun Türkleri tarafından dokunduğu kabul edilen halı dünyanın en erken tarihli düğümlü dokuması özelliğini taşıyan, yün malzeme ve Türk düğüm tekniği olarak bilinen çift düğüm tekniğiyle dokundu. Halı yaklaşık olarak 2 metreye 1 metre 90 santimetre ebatında, 10 santimetre karesinde 3 bin 600 düğüm bulunuyor.

Görüntü Dökümü
-------------
-Umurbey İpek Üretimi ve Tasarım Merkezi'nin dış görüntüsü
-İpek kozasından iplik üretimi
-Pazırık halısı dokunması
- Umurbey İpek Üretimi ve Tasarım Merkezi Sorumlusu Mehmet Ünal Röportaj
-Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Eski Türk Dili Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cengiz Alyılmaz röportaj
-Detaylar

Haber-Kamera: Mehmet İNAN/BURSA, (DHA)

===========================

40 yıldır demire şekil veriyor

Bitlis'te 40 yıldır sıcak demir dövme işi yapan Cengiz Bayhan (56), yaptığı balta, kazma ve tahra gibi aletleri çevre illere satıyor. Mesleğin kentte son temsilcisi olduğunu söyleyen Bayhan, "Artık el ürünü malzemeler piyasada teknolojik ürünlere yenik düşüyor" dedi.
Bitlis Sanayi Sitesi'nde sıcak demir dövme ustası olan Cengiz Bayhan, gelişen teknolojiye rağmen mesleğini 40 yıldır sürdürüyor. Bayhan, iş yerinde balta, kazma ve tahra gibi yılda 12 bin parça alet üretiyor. Teknolojik ürünlerin el yapımı ürünlere göre daha çok tercih edildiği dönemde Cengiz Bayhan, ürettiği aletleri bölgedeki illere satıyor. El yapımı ürünlerin halen kıymetli olduğunu, ancak geçmişe nazaran daha zor şartlarda hazırlandığına dikkati çeken Bayhan, araç makasları ve akslarından çeşitli ürünler ürettiklerini, bunu da özel müşterilerine sattıklarını söyledi.
Sektörde 40 yıldır çalıştığını belirten Cengiz Bayhan, "Hammadde olarak hurda makaslar ve çelik ürünleri alarak buradaki ocakta ısıtarak şekil veriyoruz. Makasları tahra yapımında, aksları ise balta ve kazma üretiminde kullanıyoruz. Kendimiz hurdacılara giderek bu malzemeleri alıyoruz. Burada ısıtarak belirli şekiller veriyoruz. Ürünlerimizi Van, Siirt, Muş, Hakkari ve Mardin illerine gönderiyoruz" dedi.
Sipariş üzerine yılda yaklaşık 12 bin alet üretip sattıklarını anlatan Bayhan, "Bu mesleğin son temsilcisiyim. Artık el ürünü malzemeler piyasada teknolojik ürünlere yenik düşüyor. Fiyat olarak daha düşük maliyette olduğu için. Ancak bizim ürettiklerimiz kullandıkça değer kazanıyor. Hem hammadde olarak hem de işçilik olarak teknolojik ürünlerden farklıdır. Ürünlerimiz piyasada 30-50 lira arasında değişen fiyatlara alıcı buluyor" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
-------------
-Demir ocağından detaylar
-Isıtılan demirden detaylar
-Demirin dövülmesi ve şekillendirmesinden görüntü
-Yapılan ürünlerden görüntü
-Atölyedeki farklı çalışmalardan detay
-Sıcak demir ustası Cengiz Bayhan ile röportaj
-Genel ve detaylar

HABER: Özcan ÇİRİŞ- Ceren KURTYE/BİTLİS, (DHA)-

=============================

Kamyonetin kapısını iple tutturdular

Karabük’te, kasasında eşya yüklü kamyonetin açık olan bir kapısının kapalı olan kapıya iple tutturulması dikkat çekti.
Karabük - Safranbolu yolunda kasasında eşya yüklü 78 AF 127 plakalı kamyonet, açık olan kapısının kapalı olan kapıya iple bağlanarak tutturulmuş şekilde ilerlerken görüldü. Yana doğru açık olan kapının her an ipten kurtulup açılacak olması yolda bulunanları korkuturken, bu tehlikeli yolculuk cep telefonu kamerasıyla görüntülendi. Olası bir kazaya davetiye çıkaran sürücünün kullandığı kamyonet Safranbolu yönüne doğru giderken gecenin karanlığında gözlerden kayboldu.

Görüntü Dökümü
------------
-Kamyonetin iple bağlanan yarı açık kapısı olarak ilerlemesi(cep telefonu)

Süre:(01.04) Boyutu:(120 MB.)

Haber:Bülent DİKTEPE/KARABÜK,(DHA)

=========================

Serik'te Turizm Güzellik Yarışması yapıldı

Antalya'nın Serik ilçesinde Rus seyahat acenteleri çalışanları arasında yapılan Turizm Güzellik Yarışması'nın finali gerçekleştirildi. Finalde 15 çalışandan Rus Aleksandra Zarova 2019 Turizm Güzeli seçildi, Vera Krishtop ikinci ve Polina Kalacheca üçüncü oldu. Gecede ayrıca
Rusya'da faaliyet gösteren turizm acentelerinin her yıl farklı ülkelerde yaptıkları toplantılar sonrası, acente çalışanları arasında yaptıkları Turizm Güzellik Yarışması bu yıl Serik'e bağlı Belek turizm merkezindeki Calista Luxury Resort Otel'de yapılan toplantının ardından gerçekleştirildi. Yarışmaya katılan 50 aday arasından internet üzerinden yapılan oylama sonucu belirlenen 15 finalist, yarıştı.
Final gecesinde 15 güzel, abiye ve bikinilerle jürinin karşısına çıktı. Yarışma jürisi Rus Aleksandra Zarova'yı 2019 Turizm Güzeli seçti. Yarışmada Rus güzeller Vera Krishtop ikinci ve Polina Kalacheca üçüncü oldu. Para ve tatille ödüllendirilen güzellerin taçlarını Calista Luxury Resort Otel Genel Müdürü Ali Kızıldağ taktı.
ACENTELER ÖDÜLLENDİRDİ
Gecede ayrıca Calista Luxury Resort Otel'le ilgili en çok satış yapan acenteler de ödüllendirildi. Genel Müdür Ali Kızıldağ, bu yıl iyi bir sezon geçirdiklerini, bunda en büyük payın partnerleri olan acenteler olduğunu belirtti. Ali Kızıldağ, "Bu gece otelimize misafirleri getiren acentelerle birlikte olmak istedik. Onlara birer plaket vererek teşekkürlerimizi iletiyoruz" dedi.
Ali Kızıldağ daha sonra en çok müşteri getiren acentelere plaketlerini verdi.

Görüntü Dökümü
--------------
- Güzellik yarışmasından detaylar
- Acentelere ödül verilmesi

HAber-Kamera: Namık Kemal KILINÇ/SERİK (Antalya), (DHA)

==================

En Çok Aranan Haberler