HABER

DHA YURT BÜLTENİ -7

  Şanlıurfa'da elektrik trafosunda patlama; araçlar alev aldı (1) Şanlıurfa'da, elektrik trafosunda meydana gelen patlamanın ardından yakındaki araçlar, alev aldı.

Şanlıurfa'da elektrik trafosunda patlama; araçlar alev aldı (1)

Şanlıurfa'da, elektrik trafosunda meydana gelen patlamanın ardından yakındaki araçlar, alev aldı. İhbarla gelen itfaiye görevlileri, yanan araçlara müdahale etmeye başladı.
Bahçelievler Mahallesi'ndeki elektrik trafosunda, saat 11.00 sıralarında, henüz belirlenemeyen nedenle patlama meydana geldi. Patlama sonrası alevler, trafonun yakınındaki araçlara sıçradı. Park halindeki araçlar, yanarken, ihbar üzerine bölgeye itfaiye görevlileri sevk edildi. Enerjinin kesildiği ve polisin önlem aldığı bölgede itfaiye ekipleri, alevleri söndürme çalışması yürütüyor.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

ŞANLIURFA, (DHA) -

==================

Komşu evlerde, ayrı kentlerde yaşıyorlar

Samsun'un Ambartepe ve ilerisindeki Elimdağ mahalleleri ile Ordu'nun Şenbolluk Mahallesi'ni, evler arasından geçen dar yol ayırıyor. İki kentin sınırı olarak kabul edilen ve yarısı Samsun, diğer yarısı ise Ordu'ya ait yol bölgede oturanlara ilginç anlar yaşatıyor. Bir adımla kent değiştiren mahalle sakinleri, komşu oldukları evlerde birbirlerini sabit telefon hatlarından ararken ise şehirler arası kod kullanmak zorunda kalıyor.
Samsun'un Terme ilçe merkezine 30 kilometre uzaklıktaki Ambartepe ve komşu Elimdağ mahalleleri ile Ordu'nun İkizce ilçesine 24 kilometre mesafedeki Şenbolluk mahallelerini, 7 metre genişliğindeki yol ayırıyor. İki kentin sınırı olarak kabul edilen yolun yarısı Samsun, diğer yarısı ise Ordu'ya ait. Bu durum, bölgede oturanlara da ilginç anlar yaşatıyor. Mahalle sakinleri, yolun karşısına geçtikleri anda bulundukları kenti de değiştirmiş oluyor. Yola bakan binalarda oturanlar karşılıklı evlerde ancak ayrı illerde yaşıyor. Ev sahipleri birbirlerini sabit telefon hatlarından ararken ise şehirler arası kod kullanmak zorunda kalıyor. Ambartepe ve Elimdağ mahalleleri ile Şenbolluk Mahallesi'nde bulunan ve aralarında yaklaşık 80 metre mesafe olan iki camide ise ezan farklı dakikalarda okunuyor. Güvenlik güçleri, bazı ihbar ve adli olaylarda ise olayın hangi mahallede geçtiğine karar verdikten sonra harekete geçerek müdahalede bulunuyor.
KOD GİREREK BİRBİRLERİNİ ARIYORLAR
Duruma artık alıştıklarını belirten Ambartepe Mahallesi Muhtarı Erdal Demir, "Burada karşılıklı evlerde oturan komşular birbirlerini ararken ayrı kodlar girmek zorunda kalıyor. Bazen itfaiye ve polis gibi acil numaraları ararken sıkıntılar yaşayabiliyoruz. Bizim burada kahvehanelerimizde, kurulan pazarımızda bütün yaşantımız bir arada geçiyor. Aramızda kız almalar, kız vermeler oluyor. Çocuklarımız karşılıklı evlerde oturmalarına rağmen ayrı okullarda eğitim görüyorlar. Burada hayatımız bu şekilde sürüyor. Camilerimiz arasında 80 metre olmasına rağmen bir taraf 1- 2 dakika önce ezan okuyor. Bize artık bu durum farklı gelmiyor. Ancak dışarıdan gelenlere çok farklı geliyor" diye konuştu.
'BURADA FARKLI GÜZELLİKLER OLUŞUYOR'
Elimdağ Mahallesi Muhtarı Ferruh Öktem de komşu Şenbolluk Mahallesi ile aralarındaki tek ayrımın Ramazan ayındaki 1 dakikalık ezan vakti olduğunu dile getirdi. Öktem, "Biz burada yıllardır komşuyuz. Aramızdaki tek ayrım Ramazan ayında 1 dakikalık ezan vakti. Komşularımız iftarını 1 dakika önce açıyor. Burada farklı güzellikler oluşuyor. Burada yolun bir tarafı Samsun, bir tarafı da Ordu sınırlarında" diyerek yörede komşuluk ilişkilerini etkileyen bir durumun olmadığını söyledi.
'BİR ADIMLA İL DEĞİŞTİRİYORUZ'
Şenbolluk Mahallesi Muhtarı Mustafa Aydın ise bir adımla il değiştirdiklerini, yolun insanların kaderlerini birleştirdiğini belirtti. Aydın, "Burada günlük yaşantımızda her şeyimiz ortak. Bu yol illerimizi ayırsa da insanların kaderlerini birleştiriyor. Burada yaşanan bazı farklılıklar olarak kışın elektrikler kesildiğinde yolun bir tarafında varken bir tarafında olmuyor. Yolda yapılan çalışmalarda iki şehrin belediyeleri kendi aralarında anlaşıp çalışmalar yapıyor. Biz burada bir adımla il değiştiriyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------
Drone görüntüleri
3 mahalle muhtar röp
Yol ve evlerden görüntüler
Mahalleden detaylar

BOYUT: 608 MB

Haber Kamera: Yaprak KOÇER-Hüseyin KALAY/TERME (Samsun), (DHA)

=================

İşçi olarak girdiği komşusunun atölyesini satın alıp fabrikaya dönüştürdü

Kayseri'de yaşayan 49 yaşındaki Arife Güler Kaftancı, 1997 yılında işçi olarak çalışmaya başladığı çelik kapı üretimi yapılan atölyenin sahibi oldu. Komşusuna ait atölyeyi 1 yıl sonra satın alan Kaftancı, forklift sürüp, kaynak yaparak, hem üretimde hem idari bölümde çalıştı. Satın aldığı atölyeyi 13 yıl sonra fabrikaya dönüştüren Kaftancı, şimdi Türkiye'nin dört bir yanına kapı gönderip, yurt dışına ihracat yapıyor.
Evli ve 2 çocuk annesi Arife Güler Kaftancı, 1997 yılında astsubay eşinin tayini nedeniyle Kayseri'ye taşındı. Kaftancı, komşusu Havva Kuşçu'ya ait Kayseri Ağaç İşleri Bölgesi'ndeki çelik kapı üretimi yapılan atölyesinde çalışmaya başladı. Kaftancı, 1 yıl sonra komşusunun da isteğiyle 10 civarında işçinin çalıştığı atölyeyi satın aldı.
ORTADOĞU'YA İHRACAT YAPIYOR
Arife Güler Kaftancı, başına geçtiği atölyeyi idari olarak yönetirken, üretimde de çalışmaya devam etti. Forklift sürüp, kapı boyayan, kaynak yaparak işçileriyle birlikte çalışan Kaftancı, 2010 yılında atölyeyi fabrikaya dönüştürdü. Kaftancı, Kayseri Organize Sanayi Bölgesi'nde kurduğu fabrikayı, 2014 yılında biraz daha büyüterek şimdiki haline getirdi. İşçilerin, 'Arife abla' diye hitap ettiği Kaftancı, şimdi 40 kişiye istihdam sağlarken, ayda 2 bin kapı üreterek Türkiye'nin dört bir yanına sipariş gönderiyor. Kaftancı, başta Mısır olmak üzere bazı Ortadoğu ülkelerine de ihracat yapıyor. Hala iş önlüğü giyerek üretimde çalışmaya devam eden Kaftancı'ya, emekli olan eşi de pazarlama bölümünde destek oluyor.
KAYSERİ'DE ÇELİK KAPIDA İLK KADIN PATRON
İşletme Bölümü okurken 2'nci sınıfta üniversiteyi bırakıp İstanbul'da iş hayatına atılan Kaftancı, çanta sektöründe imalat ve satış yaptıktan sonra Kayseri'de komşusunun yönlendirmesiyle fabrika sahibi olduğunu söyledi. Ticareti İstanbul'da öğrendiğini anlatan Kaftancı, "Çelik kapı sektöründe Kayseri'de ilk kadın patronum. Aynı zamanda işçilerimle beraber çalışmaya devam ediyorum. Kadın isterse bir eli ile beşiği, diğer eli ile dünyayı sallar. İşinizin kölesi olmanız lazım. İşi iyi yapmak için boyamı da atıyorum, kaynağımı da yapıyorum, forklift de sürüyorum" dedi.
'ZORU SEVİYORUM'
İşçilerle aile gibi olduklarını ifade eden Kaftancı, "Mesela benim en az çalışan işçim 6 yıllıktır. Onların her türlü sorunları ile ilgilenirim. İşçilerimin sorunları olmaları benim için hiç önemli değil. İnsan odaklı yaklaşmamız gerektiğini düşünüyorum. Onları kazanmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden de 'Önce insan' diyorum. Beni görenler 'Neden butik değil, pasta-börek değil de erkeklerin ağırlıklı olarak uğraştığı bir iş olan çelik kapı sektörü?' diyorlar. Galiba ben biraz zoru seviyorum" dedi.

Görüntü Dökümü
------------
- Arife Güler Kaftancı fabrikada yer işçilerle çalışması
- Kaynak işi yapması
- Çelik kapılara boya atması
- Foklifte binmesi
- Arife Güler Kaftancı ile röportaj
- Diğer detaylar

Süre: 4.13 Boyut: 472 MB

Haber -Kamera: Yasin DALKILIÇ-Samed Aydın SUN/KAYSERİ, DHA

===============

Sivas'ta Ziraat Odası Başkanlığına kadın aday

Sivas'ta Ziraat Odası Başkanlığı için ilk kez bir kadın, aday oldu. Adaylığını açıklayan Birgül Canikligil(49), "İstihdamın artması için tarıma kadın eli değmeli" dedi.
Sivas'ta gelecek hafta yapılacak Ziraat Odası Başkanlığı için adaylar ortaya çıkarken, kentte ilk kez bir kadın aday da yarışa dahil oldu. Cumhuriyet Üniversitesi Sivas Meslek Yüksekokulu Organik Tarım Bölümü mezunu olan ve Çiftçi Kadınlar Derneği kurucusu Birgül Canikligil bir otelde düzenlediği toplantı ile adaylığını duyurdu. Toplantıya Sivas Ziraat Odası delegeleri ile Canikligil'nin yakınları katıldı.
Burada açıklamalarda bulunan Canikligil, kadınların tarih boyunca ülkesi için her alanda gereken mücadeleyi verdiğini söyledi. Günümüzde de kadınların her alanda başarı sağladığını belirten Canikligil, "Tarım ve hayvancılık alanında tarih yazmak için bizde Türkiye Ziraat Odaları Birliğinde bir ilke imza atmak istedik. İl bazında ilk defa bir kadın olarak Ziraat Odası başkan adayı olmaya karar verdim. Tarım alanındaki politikaların ve tarımsal yeniliklerin çiftçimize ulaştırılması, istihdamın tarım alanında artırılması için kadın eli değmesi gerektiğini düşündüm ve bu yola çıktım. Seçildiğim takdirde çalışkanlığımla, çalışmalarımızla ve projelerimizle bir örnek teşkil edeceğime söz veriyorum" dedi.

Görüntü Dökümü:
-------------
-Toplantıdan görüntüler
-Kadın adayın açıklaması

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS, (DHA)

=================

Kafenin çöken çatısının altında kalarak ölen genç toprağa verildi

Bitlis'te bulunduğu kafenin çatısının kar kütlesi nedeniyle çökmesi sonucu yaşamını yitiren Tayfun Sulak (22) toprağa verildi, 3'ü asker 7 yaralı ise taburcu edildi.
Yerdeki kar kalınlığının yaklaşık 2 metreyi bulduğu Bitlis'in Hüsrevpaşa Mahallesi'nde dün saat 14.30 sıralarında 5 katlı binanın terasındaki kafenin çatısı, kar kütlesi nedeniyle çöktü. Bu sırada kafade bulunan Tayfun Sulak hayatını kaybetti, 3'ü asker 7 kişi yaralandı. Sulak'ın cenazesi yapılan otopsinin ardından gece saatlerinde 8 Ağustos Mahallesindeki Kadiriler Mezarlığı'nda toprağa verildi. Bitlis Devlet Hastanesi'nde tedaviye alınan yaralıların ise dün akşam taburcu edildiği öğrenildi. Kafenin çöken çatısının enkazı ise kaldırıldı.

Haber: Özcan ÇİRİŞ/BİTLİS,(DHA)

==================

13 yaşındaki baldıza istismara, 'iyi hal' indirimi ile 28 yıl hapis cezası

Bursa'da baldızı B.K.'ye (13) cinsel istismarda bulunduğu suçlamasıyla tutuklu yargılanan Mutlu A. (33), iyi hal indirimi uygulanarak, 28 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Bursa'da bir bankada memur olarak çalışan Mutlu A., iddiaya göre, geçen yıl ortaokula giden baldızı B.K.'yi yalnız gördüğü zamanlar öptü ve tacizde bulundu. Mutlu A., B.K.'yi ele geçirdiği çıplak fotoğrafı ile tehdit ederek, "Benimle ilişkiye gireceksin. Yeni çekilmiş çıplak fotoğraflarını göndereceksin" dedi. Bundan korkan B.K. eniştesine çeşitli tarihlerde çıplak fotoğraf yolladı. Olay, B.K.'nin yaşadıklarına dayanamayıp okuldaki rehber öğretmenine durumu anlatması sonucu ortaya çıktı. Okula çağrılan B.K.'nin ailesinin şikayeti üzerine Mutlu A. gözaltına alınırken, olayı öğrenen eşi boşanma davası açtı. Bankadaki bilgisayarında yapılan incelemede baldızının çıplak fotoğrafları ortaya çıkan Mutlu Aydın işinden atıldı, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanıp cezaevine konuldu.
Bursa 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 'yaşı küçük çocuğa cinsel istismar' ve 'küçük yaştaki çocuğu hürriyetinden yoksun kılmak' suçlarından 22 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Mutlu A.'nın davası karara bağlandı. Yapılan yargılama sırasında baldızının kendisine aşık olduğunu öne süren Mutlu A., "Ergenlik döneminde olduğu için bana sürekli çıplak fotoğraflarını gönderiyordu. Bu konuda kendisini defalarca uyarmama rağmen bildiğini yapıyordu. Söz dinlemiyordu. İddiaları kabul etmiyorum" dedi.
Duruşmada söz alan sanık avukatı ise müvekkili ile baldızı arasında toplam 50 sayfadan oluşan WhatsApp yazışması 114 çıplak fotoğraf ve videonun olduğunu söyleyip, müvekkilinin A.K..'yi tehdit etmediğini öne sürdü.
Psikolog kontrolünde ifade veren B.K. ise, eniştesinin cinsel istismarına ve tehditlerine dayanamadığını söyleyip, "Ondan şikayetçiyim" dedi.
Karar duruşmasına taraf avukatları ile mağdur B.K. ve sanık Mutlu A. hazır bulundu. B.K., "Sanıktan şikayetçiyim. Adaletinize sağınıyorum. Sanığın cezalandırılmasını istiyorum" dedi. Sanık enişte Mutlu A. ise "Daha önce de verdiğim savunmalarımda olduğu gibi hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Böyle bir cinsel istismar veya cinsel saldırı olayı olmuş olsaydı bu konuda ses kaydı ve diğer deliller olurdu. Böyle bir durum gerçekleşmiş olsaydı avukatı vasıtası ile aracı koyup pazarlık yapma durumu söz konusu olamazdı. Ben pazarlığı reddedince arkasından hemen şikayet olayı gerçekleşmiştir. Tahliyemi istiyorum" dedi.
Mahkeme heyeti, deliller sonucunda sanık Mutlu A.'yı 'küçük yaştaki çocuğu hürriyetinden yoksun kılmak', 'cinsel istismar ve taciz' suçundan, mağdurun eşinin kız kardeşi olması nedeniyle de artırım uygulayarak 33 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı. Daha sonra sanığın duruşmadaki iyi hali nedeniyle indirim yapılarak, 28 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi..
'KIZLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM'
Damadının kendilerine işten ayrılma konusunda yalan söylediğini belirten anne A.K., "Evladım dediğim damadım bize böyle bir acı yaşattı. Ben çocuğuna çok dikkat eden bir anneydim. Bu tür haberleri okuyunca çok üzülürdüm ama 'insan asla başıma gelmez' demesin. Her şey geliyormuş insanın başına. Kızıma tehditle çok kötü şeyler yaşatmış. Biz olayı kızımın okuldaki öğretmenlerinden öğrendik. Damadım bize; şefine küfür ettiği için işten ayrıldığını söylemişti, meğer kızımın fotoğrafları çıkmış bilgisayarından. Büyük kızım olaydan sonra boşanma davası açtı. Çok şükür taciz dosyası bitti ve adalet yerini buldu. Karar bütün ailemizin yüreğine su serpti. Ayrıca kızları benim kızım gibi taciz edilen annelere de seslenmek istiyorum. Asla çocuklarınıza kızmayın. Onlar biz kızarız diye yaşadıklarını gizliyor. Benim kızım bizden çekindiği için bir yıl çekti bu işkenceyi ama bize söyleseydi, bir sene önce bitecekti yaşadıkları. Kızlarımızı kaybetmeyelim, kızlarımızı kazanalım. Onlara sahip çıkalım" dedi.

Haber: Halil ÖZÇOBAN/BURSA, (DHA)-

==============================

Eşya taşıma asansörü kiralayıp, ağaçta mahsur kalan güvercini kurtardı

Aksaray'da güvercinin ağaca bağlı ipe ayağının dolanıp mahsur kaldığını gören İsa Avcıoğlu, 150 liraya eşya taşıma asansörü kiralayıp, kuşu kurtardı.Emlakçı İsa Avcıoğlu, Fatih Mahallesi'nde arkadaşlarıyla yürüyüş yaparken bir güvercinin ağaçta bağlı ipe ayağının dolanıp mahsur kaldığını gördü. Avcıoğlu, bir süre kendi imkanlarıyla kurtarmaya çalıştı. Mahsur kalan güvercini kurtaramayan Avcıoğlu, 150 liraya eşya taşıma asansörü kiralayarak güvercini kurtardı. Güvercini tekrar gökyüzünde görmenin mutluluğunun tarifsiz olduğunu belirten İsa Avcıoğlu, şunları söyledi:
"Arkadaşlarımızla havanın güzel olması sebebiyle yürüyüş yapıyorduk. Beyaz bir güvercinin söğüt ağacına çarptığını gördük. Sonra güvercin ağacın çatalına ayağı takıldı ve uçamadı. Bizde ağacı salladık uçsun diye, uçmadı. Sonra gidelim dedik vicdanım elvermedi. Çünkü açlıktan ve susuzluktan ölebilirdi. Ne yapalım diye düşünürken, binalara eşya taşıyan bir arkadaşım aklama geldi. Onu aradım, '150 lira alırım' dedi. Bende, önemli değil güvercini kurtaralım, dedim. Geldi ve sonra asansör vinçle güvercini kurtardık. Bundan dolayı çok mutluyum. Bu kuşu tekrardan gökyüzünde görmenin mutluğu hiç bir şeye değişilmez."
Güvercinin kurtarılma anını da cep telefonu kamerasıyla kaydetti.

Görüntü Dökümü
----------------
- Kuşun kurtarılması
- Avcıoğlu röp.

Haber- Kamera: Erkan ALTUNTAŞ AKSARAY DHA)

==========

En Çok Aranan Haberler