Kaza yaptı, kaçarken motosikletli gencin ölümüne neden oldu
İzmit’te kazaya karıştıktan sonra kullandığı cip ile kaçmaya çalışan Muhammet Enes Malgır (20), kırmızı ışıkta geçince motosiklete çarptı. Kazada yaralanan motosiklet sürücüsü Kadir Kaçar (22), 18 gün sonra yaşamını yitirdi. Kazanın ardından serbest kalan, ölen gencin ailesinin avukatının itirazı üzerine tutuklanan Malgır, hakkında açılan davada ilk kez hakim karşısına çıktı.
İzmit Körfez Mahallesi’nde 8 Haziran günü Muhammet Enes Malgır yönetimindeki 34 BA 7080 plakalı cip, aynı yöne giden otomobille çarpıştı. Kazanın ardından iki sürücü Milli İrade Meydanı’nda bulunan trafik ışığında durdu. Otomobilden inen 3 kişi, Malgır’ın kullandığı cipe doğru yürümeye başladı. Korkuya kapılan Malgır, aracını hareket ettirdi. Kırmızı ışıkta geçen Malgır, bu sırada seyir halinde bulunan Kadir Kaçar yönetimindeki motosiklete çarptı. Kazada ağır yaralanan Kaçar, tedavi gördüğü hastanede 18 gün sonra yaşamını yitirdi.
Gözaltına alınan Muhammet Enes Malgır, işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede Kocaeli 3. Sulh Ceza Hakimliği'ne çıkarıldı. Hakimlik, suç vasfı ve delil durumunun şüphelinin lehine değişebileceği, beklenen ceza ile tutuklanmanın ölçülü olmayabileceği gerekçesiyle Malgır'ın adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi.
Baba Rahim Kaçar’ın avukatının itirazı üzerine yeniden gözaltına alınan Muhammet Enes Malgır, 10 Eylül tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderildi. Malgır hakkında, ‘Taksirle ölüme sebebiyet vermek’ suçundan dava açıldı.
Dün, Kocaeli 3. Sulh Ceza Hakimliği tarafından görülen davada Malgır’ın tutukluluk haline karar verilerek, duruşma 1 Kasım tarihine ertelendi.
Duruşmanın ardından adliye önünde konuşan Rahim Kaçar, oğlunun bütün tedbirleri almasına rağmen bir maganda tarafından kazaya kurban gittiğini söyleyerek, "Oğlum, motosikletle yolunda gidiyordu. Kaskı başındaydı, bütün evrakları tamdı. Her şey kuralına uygundu oğlum için. Bir trafik magandası kırmızı ışık ihlali yaparak oğluma çarptı. Oğlum beyin kanaması geçirdi, 18 gün tedavi gördü ve kurtaramadık. Sonrasında şikâyetçi olduk. Ben Türk adaletine, hakimlerine ve savcılarına güveniyorum. Benim yavrum gitti, bir daha gelmeyecek biliyorum, ama başka Kadir’ler ölmesin diye katilin en ağır cezayı almasını istiyorum" dedi.
'GENCECİK OĞLUMUN CANINI ALDI'
Oğlunu kaybetmelerini ardından ailecek psikolojik olarak sorunlar yaşadıklarını söyleyen Rahim Kaçar, "Biz bu olayın sonuna kadar takipçisi olacağız. 22 yaşındaki gencecik fidan gibi oğlum öldü. Askerden yeni gelmişti. Pisi pisine bir trafik magandasının hatasından dolayı ölmesi bizi çok üzüyor. Soruyorum, ‘Sen neden kırmızı ışıkta geçiyorsun?’ 22 yaşındaki gencecik oğlumun canını aldı. Davada ilk duruşma görüldü, tutukluluk halinin devamına ve dosyanın 1 Kasım tarihine ertelenmesine karar verildi. İnşallah en ağır cezayı almasını sağlayacağız" diye konuştu.
'YÜZDE 100 KUSURLU'
Trafikte motosiklet sürücülerinin görmezden gelindiğini ifade eden Rahim Kaçar, şöyle konuştu:
"Kaza tutanaklarında ve olay yeri raporlarında sürücü Muhammet Enes Malgır yüzde 100 kusurlu görünüyor. Mobese kameralarında her şey açık açık görülüyor. Kırmızı ışıkta geçti, oğluma çarptı. Benim oğlum gitti ama bütün motosikletliler adına konuşuyorum, ben bu işin peşini bırakmayacağım. Bizim ocağımıza ateş düştü başka ocaklar yanmasın"
Görüntü Dökümü
-------
-Olay anının güvenlik kamerası görüntüleri
-Baba Rahim Kaçar ile röportaj
-Anne ve babadan detay görüntüler
-Detaylar
Haber-Kamera: Alişan KOYUNCU-Selda Hatun TAN/İZMİT(Kocaeli),(DHA)
===================
Hırsızlık için girdikleri evde polis olduklarını söylediler
Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde, 4 kişi İ.U.(26) ve E.U.(22) çiftinin evine girerek kendilerini polis olarak tanıtıp, ziynet eşyaları ile bir miktar parayı çaldı. Polisin operasyonu ile 4 kişiden 3'ü yakalandı.
Olay, 5 Eylül günü sabaha karşı Gölcük ilçesinde meydana geldi. İU. ve E.U., çiftinin evine gizlice giren 4 kişi, genç çifti uyandırarak polis olduklarını söyledi. Genç çifti tehdit eden 4 kişi evde bulunan ziynet eşyası ve bir miktar parayı çalarak kaçtı. Olayın ardından genç çiftin şikayeti üzerine Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet ve Gasp Büro Amirliği ekipleri, çevrede bulunan güvenlik kameralarını inceleyerek, şüphelilerin olay yerinden kaçarken kullandıkları otomobili tespit etti. Otomobil plakasından yola çıkan polis, olayı gerçekleştirenlerin daha önceden benzer suçlardan sabıka kayıtları bulunan M.E.D. (25), B.G. (26) ve B.R. (25) olduğunu belirledi.
Polis, şüphelilerin Kocaeli’nin Körfez ilçesi ve Bursa’daki evlerine baskın düzenledi. M.E.D. ve B.R. Körfez’de, B.G. ise Bursa’da yakalanarak gözaltına alındı. 3 kişinin evlerinde yapılan aramalarda 4 adet bıçak, elektroşok cihazı ve çok sayıda mermi ele geçirildi. Şüpheliler emniyette tamamlanan işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü
-------------
-Şüphelilerin adliyeye götürülmesi
-Detaylar
Haber-Kamera: Alişan KOYUNCU/İZMİT(Kocaeli),(DHA)
=====================
HDP önündeki ailelerin, PKK'lı teröristlerce tehdit edildikleri ortaya çıktı
PKK'LI TERÖRİSTLERDEN AİLELERE "ÖNCE ÇOCUĞUNUZU ÖLDÜRÜRÜZ, SONRA SİZİ ÖLDÜRÜRÜZ" TEHTİDİ
Diyarbakır'da HDP önünde oturma eylemine katılan ailelerin PKK'lı teröristlerce tehdit edildikleri ortaya çıktı. Kaçırılan oğlu için eylem yapan Süleyman Aydın, dün kendilerini ziyaret eden Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Türkiye Eş Raportörlerinden Jacob Wienen'e, PKK'lı teröristlerin, HDP binasının önüne gittikleri taktirde önce çocuklarını, sonra da kendilerini öldürmekle tehdit ettiğini söyledi.
Diyarbakır'da terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını belirttikleri çocuklarının bulunmasını isteyen ailelerin, HDP binası önündeki oturma eylemi 32'nci gününe girdi. Sayıları 51'e ulaşan aileler, çocuklarına kavuşmak için oturma eylemini sürdürürken, dün Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Türkiye Eş Raportörleri Jacob Wienen, Yoomi Renström ve Stephanie Poirel aileleri ziyaret etti.
4 yıl önce PKK'lı teröristler tarafından kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Özkan (19) için 9 Eylül günü oturma eylemine katılan Diyarbakırlı Süleyman Aydın, raportörlerden Wienen'e yaşadıkları sorunlarını anlattı. Aydın, ailelerin tehdit edildiğini, yollarının kesildiğini söyledi. Çocuğu için eylem yapanlardan birinin başına Kalaşnikof marka silah doğrultularak HDP önündeki eylemi sonlardırmasının istendiğini belirtti. Wienen'e oğlunu isteğini anlatan Aydın, şunları söyledi:
"Çocuklarımızı burada (HDP'de) yatırıyorlar. Ondan sonra kırsala gönderiyorlar. Biz bir aydır buradayız. Bize diyorlar ki; 'İl başkanlığının önüne giderseniz önce çocuğunuzu öldürürüz, sonra sizi öldürürüz.' Bizim bir arkadaşımızın başına 3 Kalaşnikof dayadılar. Oraya giderseniz sizi öldürürüz dediler. Bize, güvenlik güçleri sizi korumazsa, hepinizi tararız. Burası Kandil'in şubesidir diyorlar."
Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Türkiye Eş Raportörü Jacob Wienen ise kendilerini dinlemeye geldiklerini belirterek, "Sizleri dinledik, kulak verdik, acınızı paylaştık. Tabii direkt olarak bir şey yapamayız. Evlatlarınızın bulunması için belki elimizden bir şey gelmez. Ama şunu yapabiliriz; Avrupa Konseyi heyeti olarak buradayız, biz de sizin acınızı, yakarışınızı yüreğimizde taşıyacağız ve paylaşacağız" dedi.
Görüntü Dökümü
------------
-Ziyaretten görüntü
-Aydın'ın konuşlası
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mehmet Mucahit CEYLAN/DİYARBAKIR,(DHA)
===============================
Ev hapsinde kapkaç yaptı
Mersin'de yağma ve gasp suçundan birçok sabıkası bulunan E.H., ev hapsinde olmasına rağmen dışarıya çıkıp kapkaç yaparken, güvenlik kameralarına yakalandı.
Olay merkez Akdeniz ilçesi Hamidiye Mahallesi'nde bulunan Müftü Deresi civarındaki yürüyüş yolunda meydana geldi. S.D, yürüyüş yolundaki bankta oturduğu sırasında yanına gelerek sohbet eden bir kişinin, içerisinde 711 lira olan poşetini alıp kaçtığı iddiasıyla polise başvurdu.
Şikayet üzerine soruşturma başlatan Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, çevredeki bir güvenlik kamerasının kapkaç anını kaydettiğini belirledi. Kayıtları inceleyen polis, görüntülerdeki kişinin, yağma ve gasp suçlarından sabıkaları bulunan ve 10 gün önce ev hapsi cezası verilen E.H. olduğunu belirlendi.
Zanlı, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Görüntü Dökümü
------------
-Güvenlik kamerası görüntüleri
-Kapkaça uğrayan kişi otururken
-Zanlı yanına gelirken
-Kapkaç anı
-Zanlı emniyetten çıkartılırken
-Zanlı gazetecilerin sorusuna cevap verirken
-Zanlı araca bindirilirken
-Emniyet Müdürlüğü'nün bina ve tabela görüntüsü
Haber-Kamera: MERSİN, (DHA)
===============================
Sırtlarında 4 kilometre taşıdıkları defneler, ABD'ye ihraç ediliyor - (ÖZEL)
Kahramanmaraş'ın Andırın ilçesindeki kayalık alanda yetişen defne bitkisi, köylülerin hasadına açıldı. Ormanlık alanlardan defneleri toplayan köylüler, bitkileri yaklaşık 3 kilometre boyunca sırtında taşıyor. Kozmetik ve gıda gibi birçok alanda kullanılan defne bitkisi Amerika, Çin, Fransa gibi çok sayıda ülkeye ihraç ediliyor.
Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü, Andırın ilçesinde ormanlık alandaki defneleri köylülerin hasadına açtı. Yeşilyurt Mahallesi'ndeki Tırıl Dağı'nın eteklerinde yetişen defneler, köylüler tarafından hasat ediliyor. Defnelerin kayalıkların arasında olması nedeniyle köylüler 30-35 kilo ağırlığında defne balyalarını sırtlarında kayalıkların arasında 2-3 kilometre taşıyarak alıcının bulunduğu alana getiriyor.
'4 KİLOMETRE YÜRÜDÜĞÜMÜZ OLUYOR'
Tek geçim kaynaklarının defne olduğunu ve 15 yıldır defne topladığını belirten Mustafa Çatalbaş, defnelerin kayalıkların arasında olmasının kendilerini çok zorladığını söyledi. Yol olmadığı için de en az 2 kilometre yürümek zorunda kaldıklarını belirten Çatalbaş, "Defne toplarken çektiğimiz en büyük sıkıntı yol. Devletimizde böyle bir imkân var ama şu an bizim için böyle bir imkân yok. 2 kilometre, 3 kilometre, yeri gelirse 4 kilometreye kadar yürüyoruz. Geçim kaynağımız bu. Sırtımızda en fazla 30-35 kiloluk defne taşıyabiliyoruz. Sabah 6'da kalkıyoruz. Akşam 7'ye, 8'e kadar gücümüzün yettiği kadar defne topluyoruz. Yol olsa bunun 2-3 katını toplarız ve bizim için de daha rahat olur. Tek çare yol" diye konuştu.
'YOL OLURSA YEVMİYEMİZİ 200 LİRAYA ÇIKARIRIZ'
Ali İspir de bölgede çok kaliteli defne olduğunu, ancak yol olmadı için birçoğunu toplayamadıklarını söyledi. İspir, "En az 3 kilometrelik bir yol ihtiyacımız var kayalık taraftan. O zaman hem yevmiyemiz artar hem de çok güzel defneleri de getiririz. Çok güzel defneler kayalıkların içinde kalıyor ve getiremiyoruz. Getirme şartları zor. Yol yapılırsa eğer yevmiyemizi 200 liraya kadar çıkarırız."
2 BİN TON DEFNE ÇIKAR
Köylüler, topladıkları defneleri ise Denizli'deki bir firmaya satıyor. Firma yetkilisi Yalçın Gözlükaya, Andırın'da defnelerin çok kaliteli olduğunu ancak yol olmadığı için çoğunun toplanamadığını belirtti ve şunları söyledi:
"En kaliteli defne yaprakları bulunduğumuz bölgede olduğu için Andırın'ı tercih ettik. Bir de yollar Kahramanmaraş orman Bölge Müdürlüğü tarafından açılırsa daha da iyi olacak çünkü daha iyi defneler var burada. Andırın bölgesi, kaliteli yaprağın yetiştiği bölge. Köylülerden tonunu 600 liradan alıyoruz. Köylüler kesip buraya getiriyorlar, bizler de burada tartıp alıyoruz. Şu ana kadar 15'er tonluk 2 tane TIR gönderdik. Burada şu anda en az 300-500 ton daha mal var ama bölge müdürümüz bu yolları açarsa ileride çok kaliteli dallarımız var. Andırın bölge müdürümüzün yolları açması gerekiyor. Yollar açılırsa daha çoğalacak. Bin, 2 bin ton mal var Andırın bölgesinde ama zaten bildiğim kadarıyla da şu anda ilgileniyor bununla."
DEFNELER İHRAÇ EDİLİYOR
Defnelerin tesislerde çeşitli işlemlere tabi tutulacağını kaydeden Yalçın Gözlükaya, "Burada defneleri biz TIR'lara yükledikten sonra daha Andırın ama Denizli, İzmir bölgemizdeki işletmemiz gönderiyoruz. Fırınlarda kurutulduktan sonra çeşitli işlemlere tabi tutulup kalite olarak ayrım yapılır. Ayrımdan sonra Çin, Afrika, Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya, bu bölgelere talebe göre mal gönderilir. Defne, kozmetikten tutun, yemeklerde, balıklarda, konservede, parfümeride kullanılan bir madde. Ayıca defne yaprağının ürünün raf ömrünü de uzatan bir özelliği var" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
------------
- Tırıl Dağı'ndan detay
- Köylülerin defneleri taşımaları
- Kadriye Keleş'in defne taşıması
- Keleş ile röp.
- Mustafa Çatalbaş'ın defneyi taşıması
- Ali İspir'in defneyi tartması
- Çatalbaş ile röp.
- İspir ile röp.
- Defnelerden detay
- Yalçın Gözlükaya ile röp.
Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA
===============
Kahramanmaraş'ta aranan 13 kişi yakalandı
Kahramanmaraş'ta polisin düzenlediği huzur uygulamasında, çeşitli suçlardan aranan 13 kişi yakalandı.
İl genelinde yapılan uygulamaya 533 polis katıldı. Huzur uygulamasında polisler; eğlence mekanları, kafe, kahvehane, park ve bahçe gibi umuma açık yerlerde şüpheli kişi ve araçlara yönelik denetimler yapıtı. 4 bin 121 kişinin kimlik sorgusunun yapıldığı uygulamada yaralama, kaçakçılık kanununa muhalefet gibi çeşitli suçlardan aranan 13 kişi yakalandı. 908 aracı da kontrol eden ekipler, bunlardan 42'sine çeşitli kural ihlallerinden dolayı 23 bin 569 lira cezai işlem uygularken, bir aracı da trafikten men etti.
Görüntü Dökümü
------------
- Polislerin minibüsten inmesi
- Eğlence yerlerine girmeleri
- Kimlik sorgusu yapmaları
- Kafelere girmeleri
- Üst araması yapmaları
- Kamyonda arama yapmaları
Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA
===============================
30 yıllık evini 'sağlık' için bağışladı
Isparta'da yaşayan Ümmü Dolmacı (70), yaklaşık 30 yıl oturduğu evini sağlık hizmetlerinde kullanılmak üzere İl Sağlık Müdürlüğü'ne bağışladı.
Hayırsever Ümmü Dolmacı, merkez Modernevler Mahallesi'ndeki yaklaşık 30 yıl oturduğu, 300 metresi kapalı alan olmak üzere 500 metrekarelik evini sağlık hizmetlerinde kullanılmak üzere İl Sağlık Müdürlüğü'ne bağışladı. Yaklaşık 1,5 milyon lira değerindeki 4+1 müstakil evin devri için Ümmü Dolmacı ve Isparta Valisi Ömer Seymenoğlu, protokol imzaladı. Valilikte yapılan devir protokolüyle evde, tadilatın ardından Aile Sağlığı Merkezi hizmeti verilecek.
Bağışın kendisini çok mutlu ettiğini ve diğer hayırseverlere örnek olacağını belirten Vali Seymenoğlu, "Isparta'da 11 aydır görev yapıyorum. Böyle güzel bir bağışı kabul etmek nasip oldu. Eminim ki Isparta'mızda çok sayıda hayırsever vatandaşımız vardır. Bize ulaşmalarını istiyoruz. İnsanımız kazanmıştır, biriktirmiştir, fırsat bulunca da insanlığın hizmetinde kullanmak için biriktirdiklerini bağışlayabilmektedir. Bu da devletimizin yaptığı yatırımlara bir destek anlamı taşımaktadır. Ümmü Hanım'ın 30 yılını geçirdiği evi, aile hekimliği birimi yapacağız ve kendisinin adını vereceğiz. Merkezde ilk etapta en az 2 aile hekimimizin görev yapmasını planlıyoruz" dedi.
Yardım yapmayı çok sevdiğini belirten Ümmü Dolmacı ise amacının, insanlara faydalı olmak olduğunu söyledi.
Görüntü Dökümü
------------
-Vali Ömer Seymenoğlu'nun konuşması,
-Hayırsever Ümmü Dolmacı'nın konuşması
- Protokol imzalanması ve detaylar
Haber: Ali ÇEVİKBAŞ- Kamera: ISPARTA-DHA
===============================
Kaza kurbanı Ayşe, can ve ışık olacak
Antalya'nın Serik ilçesinde, 8 gün önce gerçekleşen trafik kazasında hayatını kaybeden 15 yaşındaki Okay Kurnaz'ın ardından, 7 gündür hastanede tedavi gören ablası Ayşe Kurnaz'dan (18) da acı haber geldi. Beyin ölümü gerçekleşen Ayşe Kurnaz'ın annesi kızının organlarını bağışlarken, olaydan 44 gün önce de eşi Faik Kurnaz'ı beyin kanaması nedeniyle kaybettiği ortaya çıktı. 2 çocuğu ve eşini kaybeden Emine Kurnaz'ın 50 gün içinde 3 kayıp vererek tüm ailesini kaybettiği ve büyük bir acı yaşadığı ortaya çıktı.
Ayşe Kurnaz'ın bağışlanan kalbi, karaciğeri, akciğerleri, böbrekleri ve korneaları organ nakli için bekleyen hastalara yaşam umudu olacak.
İki kişinin ölümüyle sonuçlanan acı kaza, 27 Eylül'de saat 19.00 sıralarında, Boğazkent Mahallesi Doğanay Sitesi önünde meydana geldi. Serik'te oturan Okay Kurnaz ile ablası Ayşe Kurnaz, kasksız olarak motosikletle gezintiye çıktı. Okay Kurnaz'ın kullandığı 07 YLY 20 plakalı motosiklet, Muhsin G. yönetimindeki 15 FE 727 plakalı servis midibüsüyle çarpıştı. Kazada, motosikletle savrulan Okay Kurnaz ve ablası Ayşe Kurnaz ağır yaralandı. Çevredekilerin ihbarı üzerine, kaza yerine sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlilerince yapılan ilk müdahalelerin ardından Kurnaz kardeşler, Serik Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Okay Kurnaz müdahaleye rağmen yaşamını yitirdi. Hayati tehlikesi devam eden Ayşe Kurnaz ise Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedaviye alındı.
BEYİN ÖLÜMÜ GERÇEKLEŞTİ
Tedavisi devam eden Ayşe Kurnaz'ın acı haberi ise kardeşinden 7 gün sonra, dün akşam saatlerinde geldi. Beyin ölümünün gerçekleştiğinin söylenmesi üzerine Ayşe Kurnaz'ın amcası emekli öğretmen Mithat Kurnaz, yengesi Emine Kurnaz'la görüşerek yeğeninin organlarını bağışlamasını istedi. Kızının organlarını bağışlamakta tereddüt eden anne Emine Kurnaz, amca Mithat Kurnaz'ın organ bağışının önemini anlatması ve dini yönden bir sakıncasının olmadığını belirtmesi üzerine ikna oldu. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Organ Nakil Merkezi koordinatörleri de anne Emine Kurnaz'la görüşerek organ nakil sürecini anlattı. Emine Kurnaz, bunun üzerine kızının kalp, karaciğer, akciğerleri, böbrekleri ve kornealarını bağışladı. Kurnaz'ın özel ameliyat ekibi tarafından alınacak organları, Antalya ve İstanbul'da nakil bekleyen hastalara nakledilecek.
BABA KURNAZ DA 44 GÜN ÖNCE ÖLMÜŞ
Ayşe Kurnaz'ın amcası Mithat Kurnaz ise 50 gün içinde 3 büyük kayıp yaşadıklarını söyledi. Ağabeyi Faik Kurnaz'ın 44 gün önce evinde beyin kanaması geçirdiğini ve yaşamını yitirdiğini belirtti. Ağabeyinin çocukları Okay ve Ayşe'nin 27 Eylül günü saat 19.00 sıralarında kaza geçirdiğini belirten Kurnaz, "Lise 2'nci sınıf öğrencisi olan Okay aynı gün yaşamını yitirdi. Bir otelde çalışan Ayşe ise Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. 6 gün yoğun bakımda kaldı. Ancak dün saat 17.00 sıralarında beyin ölümü gerçekleşti" dedi.
Ayşe Kurnaz'ın cenazesi, işlemlerin ardından yarın toprağa verilecek.
Görüntü Dökümü
------------
-Kazanın ARŞİV görüntüleri
HABER: Erol AKKIR/ANTALYA, (DHA)
================================
Köpekten kaçtığı ağaçta 2 gün mahsur kaldı
Gaziantep'in İslahiye ilçesinde, kendisini kovalayan köpekten kaçarken ağaçta mahsur kalan kedi, itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı.
Cevdetpaşa Mahallesi'nde, sokak köpeğinin kovaladığı kedi, kaçmak için yol kenarında bulunan evin bahçesindeki ağaca tırmandı. Kedinin 2 gündür ağaçtan inemediğini fark eden ev sahibi Rüstem Beştepe, itfaiye ekiplerinden yardım istedi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, merdivenle ağaca çıkarak, kediyi bulunduğu yerden kurtardı. İtfaiyecinin yere bıraktığı kedi koşarak gözden kaybolurken, kurtarmayı izleyen mahalleli ise itfaiyecilere teşekkür etti.
Görüntü Dökümü
------------
- Cevdetpaşa Mahallesi
- Ağaçta mahsur kalan kedi
- İtfaiyecinin kediyi kurtarması
- Görgü tanığı ile röp
- Genel ve detay görüntüler
Haber- Kamera:Kadir ÇELİK- GAZİANTEP-DHA
=================================
Ormana zarar veren tırtıllarla mücadelede, predator böcekler kullanılacak (GÖRÜNTÜ EKİYLE YENİDEN)
'ORMAN YİYEN' TIRTILLARI AVCI BÖCEKLER YOK EDİYOR
Bursa'nın İnegöl ilçesinde 250 hektarlık alana yayılan tırtıllar için biyolojik mücadele yapılacak. Bursa Orman Bölge Müdürü Yalçın Akın, önce tırtılların iç organlarını tahrip ederek öldüren 'Bacillus' denilen bir bakteriyi ormanlık alana salacaklarını, sonraki evrede ise, 'predator' denilen avcı böcekleri bölgeye bırakacaklarını söyledi.
Kütahya'nın Domaniç ilçesinde geçen yıl ormanlara zarar veren tırtıllar yayılarak Bursa'nın İnegöl ilçesi Tahtaköprü mevkisindeki ormanlık alandaki ağaçları istila etti. Tırtıllar kısa sürede İnegöl'de 250 hektarlık alana zarar verdi. Uzmanların bölgede yaptığı incelemede, ağaçların yapraklarını yiyerek zarar veren tırtılların, Danimarka'dan Vietnam'a kadar farklı bölgelerde yaygın olan 'Calliteara Pudibunda' türü olduğu belirlendi. Özellikle sonbaharda ortaya çıkan ve ağaç yapraklarıyla beslenen tırtılla mücadele için çalışma başlatıldı.
Bursa Orman Bölge Müdürü Yalçın Akın, tırtıllarla mücadele için ilk aşamada 'Bacillus' denilen bir bakteriyi ormanlık alana salacaklarını, bu bakterinin, tırtılların iç organlarını tahrip ederek öldürdüğünü, bir sonraki aşamada ise Orman Genel Müdürlüğü'ne bağlı laboratuvarlarda özel olarak yetiştirilen 'predator' denilen avcı böcekleri bölgeye bırakacaklarını söyledi.
'TIRTILLAR, EKOSİSTEMİN BİR PARÇASI'
Tırtılların tehlikeli bir tür olmadığının altını çizen Yalçın Akın, "Tırtıl, doğada yaşayan bir canlı. Onlar da ekosistemin bir parçası. Tırtılın 4 yaşam evresi var. Sorun, bu canlının bu bölgede aşırı ve hızlı üremesi. Bunun da nedeninin iklim değişikliğinden kaynaklandığını düşünüyoruz. Tırtıl, kayın yaprağı yiyerek besleniyor, kesinlikle ağacı öldürmüyor. Tırtıllar tarafından yenilen yaprakların, bir sene sonra yeniden çıktığını görebiliyoruz. Bursa'nın 1 milyon hektar ormanlık alanı olduğunu düşündüğümüzde, 250 hektarlık bir alanın çok büyük bir alan olmadığı ortada" dedi.
TIRTILLARLA, 'AVCI BÖCEK' MÜCADELE EDECEK
Tırtılla mücadelede ilk aşamaya başlayacaklarını söyleyen Akın, "İlk planımız, 'Bacillus' dediğimiz bir bakteriyi doğaya salacağız. Kayın yapraklarını kaplayan bu bakteriyi tırtıl yediği zaman, iç organlarını tahrip ediyor ve tırtıl bu şekilde ölüyor. Tırtılın yumurtlama, yani bir sonraki evrede ise Orman Genel Müdürlüğü'ne bağlı laboratuvarlarda özel olarak yetiştirilen 'predator' denilen avcı böceklerini bölgeye bırakacağız. Bursa'daki laboratuvarımızda, bu böcekleri çoğaltarak önümüzdeki Mayıs ayında ormana salacağız. Zamanla, tırtılların azalmasını görmüş olacağız. Bu alanı karantina altına aldık. Kısa sürede yok etmek söz konusu olamaz. Doğaya uyumlu şekilde, popülasyonu azaltmaya yönelik bir çalışmamız olacaktır. Önümüzdeki Ağustos ayında, bu yayılışı kontrol altına aldığımızı hep beraber göreceğiz" diye konuştu.
Bursa Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuzhan Sarıkaya ise, 'Avcı Böcek' olarak bilinen canlının, Avrupa'da bir kayın zararlısı olduğunu söyledi.
PREDATOR BÖCEĞİN ÖZELLİKLERİ
Hayatı boyunca serbest olarak yaşayan, avını yiyerek veya vücut sıvısını emerek öldüren, çoğunlukla avından büyük boyda olan ve gelişmesini tamamlayabilmesi için birden fazla ava ihtiyacı olan canlılardır. Bunlar arasında en önemlileri Miridae, Pentatomidae, Lygaeidae, Anthocoridae ve Reduviidae. Bazı türleri biyolojik savaşta çok önemli rol oynar
BİYOLOJİK MÜCADELE NEDİR?
Zararlı böceklerin, doğadaki mevcut doğal düşmanları yardımıyla ekonomik zarar düzeyinin altında tutması işlemine biyolojik mücadele denilmektedir. Biyolojik mücadelede hedef ilaçlı mücadelede olduğu gibi zararlıları tümüyle yok etmek değildir. Biyolojik mücadele, zararlı yoğunluğu ekonomik zarar düzeyinin altında tutulmakta, böylece söz konusu zararlının doğal düşmanlarının doğada sürekliliğinin sağlanması hedef alınmaktadır.
Görüntü Dökümü
------------
-Ormandan görüntüler
-Tırtıllardan ve ağaçlardan görünüler
-Ormandan drone ile görüntüler
-Orman Bölge Müdürü ile açıklama
-Tırtılların yakın görüntüsü
*******
Laboratuvardan görüntü
Üretim süreci
Avcı böceklerden görüntü
Doğaya salınmaları
Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ- Berktuğ ÖNCÜ/İNEGÖL (Bursa), (DHA)-
=====================