DHA YURT BÜLTENİ -8
DİCLE NEHRİ'NDE SU 4 METRE YÜKSELDİ, HEVSEL BAHÇELERİ'Nİ SU BASTI
Diyarbakır'ın Eğil ilçesindeki Dicle Barajı'nda, yağış nedeniyle artan fazla suyun tahliyesi için dolusavaktaki açılmaya çalışılan radyal kapağın kazaen kopması sonucu Dicle Nehri'ndeki su seviyesi 4 metre yükseldi, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ndeki Hevsel Bahçeleri'ni su bastı. Nehir kıyısındaki birkaç iş yeri ile eşyalarının suya gömüldüğü bölgedeki bazı hayvan akıntıya kapılıp telef oldu, bazı canlılar ise kıyıya vurdu. Kriz masası oluşturulan kentte görevliler, nehrin geçtiği 5 ilçedeki vatandaşları uyarmayı sürdürürken tahliye edilmesi gereken 270 milyon metreküp sudan 50 milyon metreküpü aktı.
Bölgede son günlerde etkili olan aşırı yağış nedeniyle Dicle Barajı'ndaki fazla suyun Dicle Nehri'ne tahliyesi amacıyla dolusavaktaki 3 radyal kapaktan biri, dün akşam saat 18.30 sıralarında kazara yerinden koptu. Devlet Su İşleri Müdürlüğü'nce verilen bilgi üzerine bölgeye tedbir amaçlı itfaiye ve AFAD ekipleri yönlendirildi. Eğil, Yenişehir, Sur, Çınar ve Bismil ilçelerinde de belediye ve cami hoparlörleri aracılığıyla yerleşim yerlerinde bulunan vatandaşlar uyarılarak, nehir yatağından uzak durmaları istendi. Yetkililerin uyarısıyla nehir kıyısında bulunan evlerinden çıkan vatandaşlar, geç saatlere kadar dışarıda ateş yakarak bekledi. Kıyıda iş yerleri bulunan esnaf ise eşyalarını su kenarından uzaklaştırdı. Bazı vatandaşların, yakınlarının yanına gittiği kentte valilik bünyesinde de kriz masası oluşturuldu.
SU 4 METRE YÜKSELDİ; HEVSEL BAHÇELERİ İLE KIYIYI SU BASTI
Ekiplerin anonslarla uyardığı Dicle Nehri kıyısındaki Diyarbakır'ın Eğil, Yenişehir, Sur, Çınar ve Bismil ilçelerinde oturan vatandaşlar, sabah güne suyun yükselmesini fark ederek uyandı. Tazyikli şekilde akan nehirdeki su seviyesi, 4 metre yükseldi. Diyarbakır kent merkezinde ve Dicle Nehri'nin içinden geçtiği UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ndeki Hevsel Bahçeleri ile iş yerlerini de su bastı. Nehir kıyısındaki iş yerlerine ait kulübe ve eşyaların suya gömüldüğü bölgedeki bazı hayvanlar akıntıya kapılıp telef oldu, bazıları ise kıyıya vurdu. Tarihi On Gözlü Köprüsü altında akıntıyla suya düştüğü belirtilen bir yılan da vatandaşlar tarafından kurtarıldı. Suyun yükselmesiyle kıyıdaki iş yerleri ile bahçelerde hasar meydana geldi.
VALİ: 3 GÜN SÜRMESİ BEKLENİYOR
Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, sosyal medya hesabından "Suyun tahliyesinin yaklaşık 3 gün sürmesi beklendiğinden yetkili makamlar tarafından bildirilmesine kadar bu hassasiyetin sürdürülmesi ve tedbirlerin terk edilmemesi can ve mal emniyeti için çok önemlidir. Bütün vatandaşlarımızın dikkatine sunarım" paylaşımında bulundu.
270 MİLYON METRÜKÜP SU TAHLİYE EDİLECEK
Barajdaki 270 milyon metreküp suyun boşaltılmasının ardından kapağın onarılacağı belirtilirken, dün geceden itibaren 50 milyon metreküp suyun tahliye edildiği ifade edildi. Kriz masası oluşturulan kentte görevliler, nehrin geçtiği 5 ilçedeki vatandaşları uyarmayı sürdürüyor. Yetkililer, tahliyesi süren 270 milyon metreküp suyun pazar gününe kadar tamamlanıp, kapağın yeniden takılacağını belirtti. Valilik bünyesinde kriz masası oluşturulan kentte, güvenlik, belediye ve kurtarma ekipleri de önlemlerini sürdürüyor.
Görüntü dökümü
------------------------------
- Dicle Nehri'nde artan su seviyesi
- Hevsel bahçelerinden görüntü
- Nehir diplerindeki iş yerlerinin eşyalarını toplaması
- Nehrin akışı ile birlikte gelen eşyalar
- Nehirden kurtulmak için çabalayan yılan
- Vatandaş röportajı
- Sular altında kalan işyeri malzemeleri
- Vatandaşların nehri fotoğraflaması
- Suyun içinde kalan ağaçlar
- Sular altında kalan kulübeler
- Genel ve detay
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 526 MB
Haber: Mücahit YOLCU- Kamera: Serdar SUNAR-DİYARBAKIR-DHA
===================
BAKAN VARANK SAMSUN'DA
SAMSUN'a gelen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, çeşitli ziyaretler yapıp incelemelerde bulundu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, çeşitli ziyaretlerde bulunup, inceleme ve toplantı programlarına katılmak üzere Samsun'a geldi. Bakan Varank, ilk olarak Samsun Lojistik Merkezi'ne giderek burada incelemelerde bulundu. Tesisin kapasitesi ve durumu hakkında bilgi aldı. Bakan Varank, ardından Tersane Alanı ile Samsun Metal ve Metroloji Test ve Kalibrasyon Merkezi'nde incelemelerde bulundu. Tesisleri gezen Bakan Varank daha sonra Samsun Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan cerrahi el aletleri üreten bir fabrikaya gitti. Fabrikayı gezen Bakan Varank, üretim ile ilgili bilgi aldı. Bakan Varank'a ziyaretleri sırasında, Samsun Valisi Osman Kaymak, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Zihni Şahin, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri eşlik etti.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın ziyaretlerinden detay
-Bakan Varank'ın tesisleri incelemesi
-Detaylar
Haber-Kamera:Yaprak KOÇER,Hüseyin KALAY/SAMSUN, (DHA)
================
FETÖ ŞÜPHELİSİ POLİSLER ADLİYEDE
Eskişehir'de terör örgütü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve daha önce meslekten ihraç edilen 4 polis, adliyeye sevk edildi.
Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şubesi ekipleri, önceki gün düzenledikleri operasyonda, haklarında yakalama kararı bulunan 4 eski polisi gözaltına aldı. TEM Şubesi'ne götürülen şüpheliler yapılan sorgulamalarının ardından, 'terör örgütü üyesi olmak' suçundan bu sabah adliyeye sevk edildi.
Görüntü dökümü:
-----------------------
-Şüphelilerin adliyeye getirilmesinden çekilen görüntüler bulunuyor.
Haber-Kamera: Eyüp KELEBEK-ESKİŞEHİR/DHA
========================================
ÇUKURCA'DA SICAK HAVA
HAKKARİ'nin Irak sınırındaki Çukurca ilçesinde, sıcaklıkların mevsim normalleri üzerinde seyretmesiyle halk açık alanlara çıktı.
Türkiye'nin birçok bölgesinde kar yağışı etkili olurken, Hakkari'nin Irak sınırındaki Çukurca ilçesinde sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor. Kış mevsiminde kapalı alanlarda oturanlar, sıcak havada açık alanları tercih etti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü hava tahmin raporlarına göre, hava sıcaklığının 6 derece olduğu ilçe merkezindeki kahve önlerine bırakılan sandalyelerde oturanlar, çay içip sohbet ederken, bu mevsimde havanın sıcak olmasına şaşırdıklarını belirtti.
Görünrü Dökümü:
------------------------
-İlçe merkezinde sıcak havayı fırsat bilip gezenler
-Kahvede oturup çay içenlerden genel ve detaylar
-İlçe merkezinden genel ve detaylar
HABER: Serdar KARA/ÇUKURCA,(Hakkari)-(DHA)
======================================
ABDULLAH AĞAR: YPG VE PKK'YI SOPALARKEN BİRİLERİ GÜCÜMÜZÜ TEST ETTİ
Güvenlik ve Terör Uzmanı Abdullah Ağar, Türk ordusunun, terör örgütleri PKK ve DEAŞ'ı Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlârında ciddi anlamda sopaladığını belirterek, "Bunda hiçbir sıkıntı yok. Ama orada başka bir şey daha oldu. Biz YPG ve PKK'yı sopalarken birileri bizim gücümüzü test etti, keşfettiler bizi. Bu keşif, sadece Zeytin Dalı Harekâtı veya Fırat Kalkanı ile değil" dedi.
Osmaniye Belediyesi 3'üncü Kitap Fuarı kapsamında Ahmet Şekip Ersoy Kültür Merkezi'nde düzenlenen '21'inci yüzyılda var oluş mücadelemiz' konulu söyleşiye Güvenlik ve Terör Uzmanı Abdullah Ağar, konuşmacı olarak katıldı.
'İHTİYAÇ DUYDUĞUMUZ TEKNOLOJİYİ BİZE VERMEMİŞLER'
2'nci Dünya Savaşı'ndan sonra dizayn edilen dünyada Türkiye'ye biçilen gömleğin ürettiği sıkıntılar olduğunu belirten Abdullah Ağar, dost ve müttefik bilinen ülkelerin Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu teknolojiyi vermediğini söyledi. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarından örnek veren Ağar, şöyle konuştu:
"Genelkurmay Başkanlığımızın yayınlamış olduğu bildirilerin alt tarafında bir cümle yazıyor; 'Bugün harekâtı desteklemek üzere yerde bekler uçak görevlendirilmiştir.' Başlangıçta şöyle düşünmüştüm; Bizim harekâtı desteklemek için bugün uçağa ihtiyacımız yok demek ki. Bazı günler oldu ki sahada kan gövdeyi götürüyor ama bizim uçaklarımız mücadeleye dahil olmuyorlar, olamıyorlar. O zaman anladım. Meğerse bizim, kan gövdeyi götüren bir Suriye kırsalında, Ruslar, Suriye'deki hava savunma sistemlerini aktif hale getirdiği için uçaklarımızı Suriye kırsalına sokamıyoruz. Ve sahada mücadele eden Mehmetçiğimizi destekleyemiyoruz. Böyle acı bir gerçekle karşı karşıya kaldık. Meğerse bizim dost ve müttefiklerimiz, bizim ihtiyaç duyduğumuz teknolojiyi bize vermemişler. Biz o silah teknolojisinden mahrum bırakılmışız."
'TÜRKİYE, İHTİYAÇ DUYDUĞU TEKNOLOJİYİ KENDİSİ YAPMALI'
Savunma sanayi konusunda Türkiye'nin ürettiği teknolojinin rakiplerinden üstün olması gerektiğini vurgulayan Abdullah Ağar, şunları kaydetti:
"Örneğin; Çok ihtiyacımız oldu Patriot'lara, istedik ve o kadar zora koştular ki Türkiye'yi, o kadar yoğun ve zor pazarlıklar yaptılar. Hani bunlar dosttu, hani müttefikti. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtı'nda elimiz kolumuz bağlansın diye ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Ben Güneydoğu gazisiyim. O dağlardaki, gençliğimdeki mücadele bana bir şeyler öğretti. Eğer bugün Türkiye kendi işini kendisi yapmazsa, ihtiyaç duyduğu teknolojiyi, başta savunma sanayi konusunda, teknolojiyi kendisi üretemezse, hatta ve hatta üretmiş olduğu bu teknoloji rakiplerinden üstün olmazsa belli ki Türkiye'ye bu topraklarda yaşama hakkı vermeyecekler. Bu gerçeği görmek zorundayız. Bu gerçek bize fedakârlık yapmayı gerektiriyor mu, evet açıkçası gerektiriyor. O yüzden ülkemizi yöneten karar vericilerin çok önemli bir sorumluluğu var."
'BİRİLERİ GÜCÜMÜZÜ TEST ETTİ'
Türkiye'de herkesin kendine göre benimsemiş olduğu bir yaşam tarzı olduğunu anlatan Ağar, "O yaşam tarzı ile beraber üretmiş olduğu hassasiyetler var. Ama bunların hepsinin bence ortak bir paydası var; vatanseverlik. Eğer bir insan vatanseverse, vatanına, milletine, devletine, medeniyetine, inancına ve birlik ve beraberliğine karşı bir terör ve tehdit üretmiyorsa, ayrımcılık, bozgunculuk, yıkıcılık ve bölücülük üretmiyorsa, devletimizin bunların hepsine sahip çıkması ülkenin geleceği açısından büyük bir değer taşıyor" dedi.
Türk ordusunun terör örgütleri PKK ve DEAŞ'ı Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlârında ciddi anlamda sopaladığını vurgulayan Abdullah Ağar, şöyle konuştu:
"Biz PKK ve IŞID'i gerek Zeytin Dalı gerekse Afrin harekâtında ciddi anlamda sopaladık, bunda hiçbir sıkıntı yok. Ama orada başka bir şey daha oldu. Biz YPG ve PKK'yı sopalarken birileri bizim gücümüzü test etti, keşfettiler bizi. Bu keşif, sadece Zeytin Dalı Harekâtı veya Fırat Kalkanı ile değil; 15 Temmuz darbe girişiminden sonra benimle irtibat kuran yabancı medyanın en çok yanıt aradığı soru, Türk ordusunun imkan ve kabiliyetleri, kudreti hangi seviyededir? Çok ilginçtir, hep bu soruya yanıt aradılar. Amerika, Avrupa, Orta Doğu, Rus ve Çin medyası. Hepsi bir şekilde Türk ordusunun, imkan ve kabiliyetlerinin, gücünü ve yaşamış olduğu hassasiyet ve zafiyetleri araştırdılar. Niye yaptılar bunu? Çünkü hepsi şunu çok iyi biliyor ki, bu milletin, bu devletin ve bu vatanın ayakta durabilmesi için Mehmetçiğin güçlü olması şart. Eğer Mehmetçiğin güçlü değilse, devleti de, milleti de, vatanı da bir arada tutmanız mümkün olmaz."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------
-Söyleyişe katılanlardan genel görüntü
-3. Kitap Fuarı pankartından detay
-Salondan genel detay
-Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar'ın konuşması
BOYUT: 168 MB SÜRE: 05'19"
Haber-Kamera: İbrahim EMÜL/OSMANİYE, (DHA)
===============
OTOMOBİLDE KAÇAK SİGARA KİMYASALLARI ELE GEÇTİ
Tekirdağ'da polisin bir otomobilde yaptığı aramada kaçak sigara kimyasalları ile boş telefon kutusu ele geçirildi.
Tekirdağ İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik ekipleri, bir otomobille Edirne'den İstanbul'a uyuşturucu ve kaçak ürün götürüleceği ihbarı üzerine Çorlu İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri ile birlikte ilçe çıkışında önlem aldı. Yapılan anlık teknik ve fiziki takip sonucu durdurulan 34 BGL 341 plakalı araçta yapılan aramada, kaçak sigara kimyasalları (likit) ile çok sayıda boş telefon kutusu ele geçirildi. Otomobil sürücüsü gözaltına alınarak, hakkında soruşturma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------
-Yakalan şüpheli
-Otomobilin bagajından çıkan kaçak ürünler
-Ürünlerden detaylar
Haber: Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,(DHA)-
===============
YAŞLILARI SAHTE SENETLE İCRAYA VEREN ÇETEYE OPERASYON
Kocaeli'nin Gebze ilçesinde, gayrimenkul sahibi ve hesaplarında yüklü miktarda para bulunan yaşlı kişiler hakkında sahte senetlerle icra takibi başlatan 7 kişi polisin operasyonu ile yakalandı.
Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Gebze Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Grup Amirliği ekipleri, gayrimenkul sahibi ve hesaplarında yüklü miktarda para bulunan yaşlı kişileri belirleyerek, sahte senetlerle icraya veren kişileri takibe aldı. İcra takibi ile dolandırıcılık yaptıkları belirlenen çeteye yönelik düzenlenen operasyonla 7 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Emniyette işlemleri tamamlanan 7 kişi 'nitelikli dolandırıcılık', 'resmi belgede sahtecilik' suçlaması ile Gebze Adliyesi'ne sevk edildi.
Görüntü Dökümü
-----------
Zanlıların adliyeye sevk edilmesi
Haber-Kamera: Haluk TURGUT/GEBZE(Kocaeli), (DHA)
=================
134 YILLIK 'ÇİVİSİZ CAMİ, ZAMANA MEYDAN OKUYOR
Bursa'nın İznik ilçesinde 134 yıl önce bir tek çivi bile kullanılmadan birbirine geçme ahşap malzeme ile yapılan Elmalı köyündeki Çivisiz Cami, zorlu kış aylarında bile ziyaretçi akınına uğruyor.
İznik ilçe merkezine 55 kilometre mesafedeki Samanlı dağlarının eteklerinde yer alan Elmalı Mahallesinde, 134 yıldır ayakta duran camii ziyaretçi akınına uğruyor. 1871 yılında Batum’dan gelen göçmenlerin Trabzon’dan gelen özel ahşap ustalarına yaptırdığı camii tek bir çivi kullanılmadan yapıldı. Zorlu kış şartlarında tavanından su alan bir çok yeri çürümeye başlayan Çivisiz Camii, 2014 yılında Bursa Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon tarafından restore edilmiş 2015 yılında ibadete açılmıştı.
ZORLU KIŞ AYLARINDA BİLE ZİYARETÇİ AKININA UĞRUYOR
Tarihi Elmalı Ahşap Camii İmamı Recep Doğru , “Bu köye ulaşmak kışın çok zor olmasına rağmen Türkiye’nin her yerinden ziyaretçi akınına uğruyor. Elmalı köyümüzde ata yadigârı, yüz küsur yıllık ahşaptan yapılmış ve çivi kullanılmadan inşa edilmiş camiye sahibiz. 1884 yılında Karadeniz’den gelen ahşap ustalarının yaptığı bu camii iç kısmında işlemeler de aynı ustalar tarafından yapılmıştırö diye konuştu. Köy sakinlerinden Orhan Çolak ise, “Ben servis şoförüyüm. Köyümüze gelmek isteyen ve buraya ulaşamayan misafirlerimizi alıyor buraları gezdiriyorumö dedi.
Görüntü dökümü:
----
-Camiden detaylar
-Vatandaşla röp.
254 MB - 2 dakika 16 sn
Haber/Kamera: Mehmet BULDU/BURSA,(DHA)
================
ERZURUM'DA ATLI HAFIZLAR, 486'NCI 'BİNBİR HATİM'İ BAŞLATTI
Erzurum'u doğal afetlerden korumak için 485 yıl önce Pir Ali Baba tarafından başlatılan 'Binbir Hatim' geleneği, bu yıl kar yağışı altında sürdürüldü. Pir Ali Baba Türbesi'nde Kur'an okumaya başlayan atlı hafızlar, ellerindeki Kur'an-ı Kerim'ler ile şehri turladı.
Merkez Palandöken ilçesine bağlı Dutçu köyündeki Pir Ali Baba'nın Türbesi'nde düzenlenen törene Vali Okay Memiş, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Müftü Hasan Hüsnü Sula ve çok sayıda davetli katıldı. Erzurum'da görevli hafızların Kur'an okumaya başladığı törende Müftü Hasan Hüsnü Sula da dua etti. Müftü Sula'nın, Erzurum'un belalardan ve afetlerden korunması için yaptığı duada Irak ile Suriye'de yaşayanlar da unutulmadı. Müftü Sula'nın duasıyla başlanan Kur'an-ı Kerim okunması, 20 Ocak 2019'a kadar sürdürülecek.
'ERZURUM'A HİZMET ETMEYE BERABER DEVAM EDECEĞİZ'
Törende konuşma yapan Vali Okay Memiş, bu yıl 486'ncısı düzenlenen hatim geleneğine ilk kez katıldığını söyledi. Vali Memiş, 1500'lü yıllarda yaşayan Pir Ali Baba'nın başlattığı geleneğin bugüne kadar devam ettirilmesine sevindiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Pir Ali Baba hem varlıklı bir kişi hem de münevver bir şahsiyet. Anadolu'nun Türkleşmesini, İslamlaşmasını hızlandıran aslında Anadolu Alperenlerinden birisi. Ben de Giresun'un Piraziz ilçesindenim. Bizim de dedelerimiz Oğuzların Çepni boyundandır. Bizim dedelerimiz de aynı şekilde Rum diyarını Türkleştiren, İslamlaştıran nesillerin torunuyuz. Bundan da aşrı bir bahtiyarlık duyduğumu ifade etmek isterim. Gelenekle birlikte doğal afetlerden, depremden, zelzeleden korunmak için Pir Ali Baba hazretleri herkesin Kur'an-ı hatmetmeyi, duasını yapmayı salık veriyor. Bu gelenek başlıyor. Kur'an-ı Kerim bütün varlığıyla Cenabı Hakk'ın kelamı olarak her gönle birer şifa. Hem Arapçası hem Türkçe meali şifa. Okunması, dinlenmesi, tatbik edilmesi, icra edilmesi bizler için en büyük yol gösterici. Peygamber'imizin tebliği ile bizim en büyük rehberimiz. Bizler bu rehber ışığında inşallah Erzurum'a hizmet etmeye hep beraber devam edeceğiz. Allah onlardan razı olsun. Bu geleneği başlatan, yaşatan alimlerimizden, münevver şahıslardan razı olsun. Kur'an'ın ruhunu, lafzını yaşamayı anlayarak idrak ederek yaşamayı, ibadetleriyle yaşamayı hepimize nasip etsin. Bu Anadolu toprağında emeği olan herkese alimlerimize, şehitlerimize rahmet eylesin. Allah bu topraklardan ezanımızın sesini susturmasın inşallah."
'BERABERLİK' VURGUSU
Büyükşehir Belediye Başkanı Sekmen ise "'Binbir Hatim' okuma geleneği dini ve milli duyguların canlı tutulduğu bir ruh halidir. 'Binbir Hatim' geçmişi rahmet ve hayırla yad ederken geleceği daha güzel bir şekilde inşa etme gayretidir. Allah kelamının dillerde terennüm edilerek gönüllere, topluma dalga dalga yayılmasıdır. Hazreti Peygamber'in 'Veda Hutbesi'nde buyurduğu gibi 'Size iki emanet bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldıkça yolunuzu şaşırmazsınız' Bu emanetler Kur'an-ı Kerim ve Peygamber sünnetidir. Peygamber'imiz bir hadisinde de buyuruyor ki 'Sizin en hayırlınız Kur'an okuyan ve okutandır'. Kur'an'ın manevi hikmetiyle şehrimizi, ülkemizi tüm insanlığı manevi havasıyla birlik ve beraberliği sevk etmesini diliyoruz. Şehrimizi afetlerden, musibetlerden koruması dileğiyle" diye konuştu.
Konuşmaların ardından Pir Ali Baba Türbesi'nin bulunduğu tepede Kur'an okumaya başlayan atlı 5 hafız, tören alanına indi. Tarihi geleneği başlatan hafızlar, protokolün tören alanından ayrılmasıyla ellerindeki Kur'an-ı Kerim'leri okuyarak, şehri dolaşmaya başladı.
Erzurum'da 486'ncı kez başlatılan 'Binbir Hatim' geleneğiyle merkez ilçeler Aziziye, Palandöken ve Yakutiye'deki camilerde Kur'an okunacak. 'Binbir Hatim' geleneği; 19 Ocak 2019'da Ulu Cami'de erkeklere, 20 Ocak 2019'da ise aynı camide kadınlara okunacak hatim duasıyla sona erecek.
GELENEĞİ PİR ALİ BABA BAŞLATTI
Pir Ali Baba'nın, 1500'lü yıllarda yaşadığı tahmin diliyor. Pir Ali Baba'nın yaşadığı dönem Yavuz Sultan Selim ve oğlu Kanuni Sultan Süleyman'ın Osmanlı padişahı olduğu yıllardır. Bu dönem Osmanlı Devleti'nin yükselme ve gelişme yıllarıdır. Bu yıllar aynı zamanda ilim, sanat ve edebiyat alanında büyük gelişmelerin olduğu ve bugüne kadar gelen kalıcı eserlerin ortaya çıktığı yıllardır. Bu ortamda yetişen Pir Ali Baba, alim olup, o devrin büyük zenginlerindendir. Düzcü köyünde mutasarrıflık yapan Ali Baba, "Eğer her yıl 'Binbir Hatim' okursanız Allahü Teala bu memleketi hususiyetle zelzeleden korur" diyerek maliki bulunduğu 8 köyden 4'ünün gelirini tamamen Erzurum'da yılda bir defa okunmasını ihdas ettiği 'Binbir Hatim'lere vakfetmiş ve bu hatimler o günden sonra Erzurum'da sürekli okutularak, Birinci Dünya Savaşı yıllarına kadar devam etmiştir. O yıllarda meydana gelen bazı aksamalarla okutulamayan 'Binbir Hatim'ler, bir süre sonra Erzurum Müftüsü Hacı Muhammed Sadık Solakzade ve o zamanın Erzurum milletvekillerinden Mühirzade Asım Efendi ile Zihni Bey tarafından yeniden okutulmasının temini için Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten izin aldırılarak, yeniden başlatılıp, devam etmiş ve bugüne kadar gelmiştir.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Pir Ali Baba Türbesinden detay
-Atlı hafızlardan detay
-Hafızlardan Kuran-ı Kerim okunması
-Protokolden detay
-Kuran-ı Kerim okunması
-Mehmet Sekmenin konuşması
-Okay Memiş'in konuşması
-Dua edilmesi
-Temsil atlı hafızların Kuran-ı Kerim okuyarak türbeden inmesi
(SÜRE: 05.30 BOYUT: 618 MB)
Haber: Turgay İPEK - Kamera: Zafer KUMRU / ERZURUM,(DHA)
==============
3 ÇOCUK BABASI DOĞDUĞU KÖYÜN OKULU İÇİN KOŞACAK
Mersin'de yaşayan Ali Danyıldızı (42), Kahramanmaraş'ta doğduğu köyün ilkokuluna bilgisayar laboratuvarı kazandırmak için proje hazırladı. Pazar günü koşulacak 4'üncü Uluslararası Mersin Maratonu'nda yarışacak olan 3 çocuk babası Danyıldızı, 15 kilometrelik parkuru derece ile tamamlaması halinde alacağı para ödülünü projeye aktaracağını bildirdi.
1976 yılında Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesinde doğan Ali Danyıldızı; ilk, orta ve lise öğrenimini Kahramanmaraş kent merkezinde tamamladı. Liseden mezun olduktan sonra 1995'te Mersin'de yaşayan ablasının yanına gelen Danyıldızı, evlenip 3 çocuk sahibi oldu. Şuan özel bir fabrikanın muhasebe bölümünde çalışan Danyıldızı, doğduğu köydeki Zeytindere İlkokulu'na katkı sağlamak için proje üretti. Okuldaki bir sınıfı 30 bilgisayarlı laboratuvar haline getirmek amacı ile yazdığı 'İyilik İçin İyiliğe Koş' sloganlı projesinin resmi kurum ve STK'lar tarafından desteklenmesini isteyen Danyıldızı, sosyal sorumluluk projesine ilk katkıyı sağlamak için de harekete geçti. Pazar günü koşulacak 4'üncü Uluslararası Mersin Maratonu'nun 15 kilometrelik parkurunda mücadele edecek olan Danyıldızı, dereceye girmesi halinde alacağı para ödülünün tamamını projesine aktaracak.
Çocukları Metehan (5) ve Ömer (7) ile çalışmalarını sürdüren Danyıldızı, "STK ve resmi kurumlardan sağlayacağım gelirleri sosyal sorumluluk kapsamındaki projeme bağışlayacağım. Haftasonu Mersin'deki maratonunda dereceye girersem elde edeceğim geliri de projeye bağışlayacağımı bildiriyorum. Bilgisayar; çocukların internet ortamında daha iyi araştırma ve çalışmalar yapmasına imkan sağlayacak. Çocukların eğitim ve gelişimine önemli katkı sağlayacaktır. Bu projemi Mille Eğitim Bakanlığı'na göndereceğim. Ayrıca, Avrupa birliği'ndeki fondan da kaynak sağlamaya çalışacağım" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------
- Danyıldızı ve çocuklarının yürümesinden görüntüler
- Koşmalarından görüntüler
- Kültür-fizik hareketlerinden görüntü
- Ali Danyıldızı ile röportaj
- Danyıldızı'nın tişörtünün arkasındaki proje sloganı
SÜRE: 01'44" BOYUT: 188 MB
Haber-Kamera: Adnan AÇIKGÖZ/MERSİN, (DHA)