HABER

DHA YURT BÜLTENİ - 9

  'Olası deprem için Kocaeli'nin müdahale merkezi olarak planlanması lazım' Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof.

'Olası deprem için Kocaeli'nin müdahale merkezi olarak planlanması lazım'

Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Şerif Barış, Marmara'da olacak herhangi büyük depremden sonra Kocaeli'nin göç alacağını belirtti. Kocaeli'de bundan sonra büyük bir deprem olmayacağını söyleyen Prof. Dr. Barış, "Olası bir İstanbul, Bursa ya da Yalova açıklarında yaşanacak bir depremde, yardım trafiği, yaralı ve hastaların sevki ve onların barınması Kocaeli'den olacak. Kocaeli'nin, tüm bu bölgenin deneyimli ili olarak bir tedavi edici, bir barınma, korunma, müdahale merkezi olarak planlanması lazım" dedi.
17 Ağustos Gölcük Depremi'nin 20'nci yıl dönümü nedeniyle açıklama yapan Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Şerif Barış, "Kocaeli, 1999'da inanılmaz acıları yaşadı. Ama çok hızlı bir şekilde yeniden toparlanma, yeniden bir şehir kurma aşamasına geldi. 18 bin insan ve milyarlarca dolarlık bir kayıpla karşılaştı, binlerce yaralı oldu ama çok iyi bir dayanışmayla, depremin üstesinden gelindi. Marmara'nın deprem riskini konuşurken Kocaeli ve halkı bundan en çok tedirgin olan halktır. Önümüzdeki yaklaşık 200 ile 250 yıl arasında Kocaeli'de büyük bir deprem olma ihtimali yok. Kocaeli, İstanbul ve açıklarında veya Marmara'daki Bursa'da, Yalova'da, İznik'te olabilecek başka bir büyük depremden etkilenecek. Dolayısıyla Kocaeli'nin ve halkının hazırlığının Kocaeli'de olacak bir büyük depreme göre değil, civar ve yakın illerde olacak bir büyük depreme göre lojistik merkezi, köprü merkezi, yardım-bakım merkezi olarak hazırlanması lazım" dedi.
'DEPREMİN YARATACAĞI ETKİ İNSANLAR ÜZERİNDE OLACAK'
Depreme dayanıksız binaların ayıklandığını söyleyen Prof. Dr. Barış, şöyle konuştu:
"Kocaeli halkı için önümüzdeki yıllarda olabilecek depremlere etkilenme, 1999 Depremi gibi olmayacak. O depremde yıkılan birçok bina var, çok çürük binalar, çok kötü binalar, depreme dayanıksız binalar ayıklandı ve 2000 yılından itibaren gerek depremin etkisiyle, gerek beton kalitesinin artmasıyla yeni yapılan bütün binalar depreme dayanıklı hale gelmeye başladı. Sıkıntı, sadece depremin büyüklüğüne ve ivmesine bağlı olarak bazı orta ve ağır hasarlı binaların düzgün onarım ve iyileştirme çalışması yapılmadıysa o bölgelerde problem yaratabilir. Depremin yaratacağı etki, binalar üzerinde değil, insanlar üzerinde olacak. Çünkü ruhsal travma dediğimiz o depremdeki acılar yaşama, depremdeki kayıpları hatırlama olayı insanları tetikleyecek. Bu da iş kaynaklarının kaybına, iş sürekliliğinin durmasına ve bir takım psikolojik etkilere yol açacak. Ben çok fazla binanın zarar göreceğine inanmıyorum ama sosyal olarak Kocaeli halkı ve özellikle depremi yaşamış kişiler maalesef olumsuz etkilenecek. Ülkemizde 1999 Depremi bir milat olarak kabul edilir. Psiko-sosyal anlamda özellikle afetzedelerin ruhsal travma etkileri ve bunları tekrarlamaları maalesef bir gerçek. Zaman zaman İstanbul'da ya da Marmara'da büyük bir depreminin haberinin ardından bile hastanedeki psikoloji ve psikiyatr servislerinin hasta ziyaretlerinin, hasta kabullerinin arttığını biliyoruz. Dolayısıyla depremi ve o büyük acıları yaşamış insanların o acıyı, o çaresizliği unutması mümkün değil. Bu ruhsal travma tedavi olunmadığı sürece sık sık tekrarlanacak."
'KOCAELİ'DE BÜYÜK BİR DEPREM OLMAYACAK'
Kocaeli'de bundan sonra büyük bir deprem olmayacağını belirten Barış, "Kocaeli'de olacak bir depreme hazırlanılsa ne olur, hazırlanmasa ne olur? Çünkü Kocaeli'nde büyük bir deprem olmayacak. Dolayısıyla eğer hazırlık bu yöndeyse ki birçok hazırlığımız bu yönde, biz bu bölgede arama kurtarma gruplarını Kocaeli'ye göre ayarlarsak, insan göçünü veya yardım ekiplerini sanki Kocaeli'de bir deprem olacakmış gibi planlarsak bu yanlış olur. Ama olası bir İstanbul, Bursa ya da Yalova açıklarında yaşanacak bir depremde Marmara'nın tamamının etkileneceği için yardım trafiği, dünyadan gelen yardımlar, burada olan yaralı ve hastaların sevki ve onların barınması Kocaeli ilinde olacak. Dolayısıyla Kocaeli tüm bu bölgenin belki de en deneyimli ili olarak bir tedavi edici, bir barınma, korunma, müdahale merkezi olarak planlanması lazım" dedi.
'OLASI DEPREMDE KOCAELİ İNANILMAZ BİR GÖÇ ALACAK'
Barış olası bir Marmara depreminde Kocaeli'nin inanılmaz bir göç alacağını açıklayarak, şöyle konuştu:
"Marmara'da olacak herhangi büyük bir depremden sonra Kocaeli inanılmaz bir göç alacak. İster istemez afet olan bölgeye düzensiz bir yardım grubunun, destek grubunun gitmesi bile afete ek afetler yaratıyor. Arama kurtarma gruplarını siz doğru düzgün yönlendirmezseniz, aynı bina üzerine 8-10 tane farklı arama grubu gönderirseniz, plansız iş yaparsanız yararından çok zarar getirir. Bu örnek Kocaeli Depremi'nde açık bir şekilde yaşandı. Ben o depremde buradaydım arama kurtarma gruplarının birbirleriyle çatıştığını ve gürültüden enkaz altında kalan insanların seslerinin duyulmadığını çok iyi biliyorum. Arama kurtarma bile çok profesyonel bir iş ve bunun da mutlaka yönetilmesi lazım. Şunu da vurgulamak lazım, Türkiye bir afete müdahale planı üzerine yoğunlaşıyor. Bizim artık bunu bırakmamız lazım, çünkü afet olduktan sonra biz zaten can kayıplarını azaltmayız, ekonomik kayıpları azaltamayız. Bizim artık risk yönetimine ağırlık vermemiz lazım dolayısıyla zarar azaltacak çalışmalara ağırlık vermemiz lazım. Evet müdahale çok önemli, enkaz atındaki insanlara çabucak müdahale edilirse ilk yarım saat içerisinde yüzde 85 kurtulma şansları oluyor, ilk 24 saat yüzde 72 kurtulma şanları oluyor ama bizim enkaz altında kalacak insan sayısını, bizim ilk anda ekonomik kayıp olarak yaklaşık 12-13 milyar dolar hesaplanıyor Kocaeli Depremi'nin ekonomik kaybı ve bu öz kaynak kayıplarını azaltma çalışmalarına ağırlık vermemiz lazım. Bu 12-15 milyar doları biz yıllardır ödüyoruz ve ödemeye de devam ediyoruz."

Görüntü Dökümü
-------------
-Prof. Şerif Barış röp
-İzmit Körfezi'nden detaylar
-Sahil şeridi detayları

HABER: Ergün AYAZ-Alişan KOYUNCU-KAMERA: Alişan KOYUNCU/İZMİT,(DHA)

=====================

Kurbanlıkların derisi ile sakatatlarını ormana atmışlar

İzmir'in Buca ilçesinde, Kurban Bayramı'nda kesilen hayvanların derileri ile sakatatları, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce ormanlık alana atıldı. Zabıta ekipleri, çevreyi kirletenleri belirlemek için soruşturma başlattı.
Buca'nın Kaynaklar Mahallesi'nde yaşayanlar, ormanlık alandan kötü kokular gelmesi üzerine durumu Buca Belediyesi Zabıta Müdürlüğü'ne bildirdi. Ekiplerin bölgede yaptığı araştırmada, Kurban Bayramı'nda kesilen küçükbaş ve büyükbaşların derileri ile sakatatlarının ormanlık alana atıldığı belirlendi. Buca Belediyesi ekiplerince toplanan atıklar, dezenfekte edilerek, bertaraf edildi. Zabıta ekipleri, hayvanlarla ilgili bilgilere ulaşmak için kulaklarındaki küpelerin inceleneceğini, kime ait olduğunun saptanmasından sonra ise çevreye kirletenlere yasal işlem yapılacağını belirtti.

Görüntü Dökümü
---------
- Ormanlık alana atılan kurban atıklarının kepçeyle yüklenmesinden görüntü

Haber: Mehmet CANDAN -Kamera: İZMİR, (DHA)

====================

Takla atan otomobil tarlaya devrildi: 4 yaralı

Tekirdağ'ın Malkara ilçesinde aynı istikamete yan yana giden hafif ticari araç ile otomobilin çarpışması sonucu kontrolden çıkan otomobil, su kanalını aşıp yolun karşı şeridine geçti. Takla atan ve tarlaya devrilen otomobilde aynı aileden 2'si çocuk 4 kişi yaralandı. Yaralılardan Harun Zorlu(30), sıkıştığı araçtan güçlükle çıkarıldı.
Kaza, Malkara - Tekirdağ karayolunun Yenice Mahallesi mevkiinde gece meydana geldi. Tekirdağ istikametine giden Serkan Çelik(30), yönetimindeki 34 GP 4602 plakalı hafif ticari araç ile aynı istikamete giden Harun Zorlu(34) yönetimindeki 09 NY 191 plakalı otomobil, iddiaya göre, yan yana seyir halindeyken çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle sürücüsünün hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıkan otomobil su kanalını aşıp karayolunun karşı şeridine geçti. Taklalar atmaya başlayan otomobil tarlaya devrildi. Kazada hurdaya dönen otomobilin sürücüsü Harun Zorlu araçta sıkışırken eşi Kübra Nur Zorlu (30) ile çocukları Hilal Buğlem Zorlu (2) ve Zeynep Damla Zorlu (4) yaralandı.
Görenlerin haber vermesi üzerine kaza yerine çok sayıda ambulans, polis ve itfaiye ekibi sevk edildi. Araçta sıkışan sürücü Harun Zorlu, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Malkara kaza kırım ekiplerinin yaklaşık 30 dakika müdahalesinin ardından sıkıştığı yerden güçlükle çıkarıldı. Yaralılar sağlık ekiplerince olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından Malkara Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralılardan Harun Zorlu ile çocukları Hilal Buğlem ve Zeynep Damla Zorlu, Tekirdağ Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.
Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü
---------
-Sağlık, polis, jandarma ve itfaiye ekiplerinin olay yerine gelişi
-Sağlık ekiplerinin yaralıya müdahalesi
-Otomobilde sıkışan Harun Zorlu' kurtarılması
-Kaza yapan araçlar ve olay yerinden detaylar
-Yaralılardan detay
-Yaralıların taşınması
-Ekiplerin çalışmasından detay

Haber-Kamera: Murat YAYIN/MALKARA(Tekirdağ),(DHA) -

====================

Tamir için girdiği patosta sıkıştı, itfaiye kurtardı

Sivas'ta merkeze bağlı Kızılcaköy'de bakım yapmak için girdiği patosta sıkışan Abuzer Tüten (69) itfaiye ekiplerinin yaklaşık yarım saat süren çalışmasıyla kurtarıldı.
Olay, sabah saatlerinde merkeze bağlı Kızılcaköy'de yaşandı. Çiftçilik yapan Abuzer Tüten bakım yapmak için saman yapmakta kullanılan patosun içerisine girdi. Alt eleği değiştirmeye çalışan Tüten sağ ayağını sıkıştırdı. Durumu fark eden yakınları 112 ekiplerine haber verdi. Olay yerine sağlık ve Sivas Belediyesi İtfaiye ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık yarım saat süren çalışmasının ardından Tüten sıkıştığı yerden çıkarıldı. Tüten ilk müdahalesinin ardından ambulansla Sivas Numune Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Tüten'in sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

Görüntü Dökümü
------------
-İtfaiye ekiplerinin çalışması
-Sıkıştığı patostan çıkarılması

Haber:Hüsnü Ümit AVCI-Uğur YİĞİT/SİVAS (DHA)

================

Kuaförde arkadaşının altınlarını çaldı, kağıt havlunun içine sakladı

Bartın’da, kuaförde kadın arkadaşının çantasındaki altınları ve parasını çalarak evinde kağıt havlunun içerisine saklayan A.Ç.(39) yakalandı.
9 Ağustos günü kent merkezindeki kuaföre saçını yıkattırmak için giden H.Ö (45), çantasını masanın üzerine bıraktı. O sırada kuaförde bulunan kadın arkadaşı A.Ç. çantanın içindeki 24 adet çeyrek altın ile 100 doları alarak, çantayı yerine geriye bıraktı. Çantasının içinde altınların olmadığını gören H.Ö, durumu polise bildirdi. Ekipler işyerindeki güvenlik kameralarından yola çıkarak, çantanın içindeki altınları H.Ö.’nün arkadaşı A.Ç.’nin çaldığını tespit etti. Polis dün evine gittiği A.Ç.'yi gözaltına alırken, çalınan altınları ve 100 doları tuvalette bulunan kağıt havlunun içine sigara paketine sarılmış şekilde buldu. Polis, altın ve parayı H.Ö.'ye teslim etti.
Gözaltına alınan A.Ç. karakoldaki ifadesinde pişman olduğunu belirtti. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

Görüntü Dökümü
-----------
-Kağıt rulonun içindeki altınla
-Altınlar ve Dolardan detay
-Hırsızlık mağduru H.Ö’nün açıklaması

Süre: 1.31 Boyut: 46,9 MB

Haber: Ayhan ACAR/BARTIN, (DHA)

En Çok Aranan Haberler