Tutanaklara göre 'etkin pişmanlıktan' yararlanabilecekleri de hatırlatılan Akkol ve Adıyaman'ın, kendilerine 15 dakika içinde, örgüt üyeliğinden silahlar ve nereye gideceklerine yönelik 5 soruya da “Susma hakkımı kullanıyorum" diyerek cevap vermedi.
Bu arada ikilinin yakalanmasından sonra Emniyetteki alarm kaldırılmadı. Yunanistan'dan Türkiye'ya aynı zamanda başka bir noktadan girdiği ileri sürülen yine DHKP-C'li Hasan Biber ile beraberindeki bir kişi için nefes kesen takip devam ediyor.
İstanbul'da 1996 yılında Özdemir Sabancı ve iki çalışanını öldürmekten aranan DHKP- C üyesi İsmail Akkol'un Yunanistan'dan Türkiye'ye geçeceğinin öğrenilmesi üzerine, istihbarat birimlerinin belirlediği 100 kritik noktadan birisi olan Söke Otogarı'nda, İsmail Akkol ve Fadik Adıyaman, geçen Salı günü yakalandı. Gözaltına alınan ikili, Aydın Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde iki gün tutulduktan sonra gece yarısı İstanbul'a götürülmek üzere yola çıkartıldı. Zırhlı araçların İzmir'e kadar eşlik ettiği Akkol ve Adıyaman, uçakla gönderildikleri İstanbul'da da tutuklandı.
İsmail Akkol'un hem Sabancı cinayeti, hem de iki askerin şehit edilmesi suçlarından, Fadik Adıyaman'ın da, kesinleşmiş bir hükümden ve yine İstanbul'da örgüt üyeliğine yönelik sürdürülen soruşturma kapsamında buraya gönderildikleri öğrenildi.
15 DAKİKADA BEŞ SORU
İsmail Akkol ve Fadik Adıyaman için, Aydın Emniyet Müdürlüğü'ndeki nezarethaneler boşaltıldı. Burada çeşitli suçlardan gözaltında olan 6 şüpheli, Umurlu Polis Merkezi'nin nezarethanesine nakledildi. Bu arada, Aydın Emniyetinde, gerek kimliklerinin tespitine, gerekse de bağlantıların çözülmesi için iki gün tutulan İsmail Akkol ile Fadik Adıyaman'ın ifadelerinin ayrıntıları da ortaya çıktı.
Dün saat 18.10'da başlanan ifadelerde sanıklara ilk olarak, etkin pişmanlıktan yararlanabilecekleri hatırlatıldı. Ardından da, İsmail Akkol ile Fadik Adıyaman'a, “Herhangi bir yasadışı silahlı terör örgütüne üyeliğiniz var mıdır, açıklayınız. DHKP C terör örgütüne üyeliğiniz var mıdır? Örgüt kapsamında herhangi bir eylem veya faaliyet gerçekleştirdiniz mi? Yakalandığınız esnada üzerinizden ele geçen malzemeleri nereden, kimden ve ne şekilde temin ettiniz? Yakalandığınız esnada üzerinizden ele geçen sahte kimliği kimden, nerede, ne zaman ve ne şekilde ele geçirdiniz? Türkiye'ye nereden, ne zaman ve ne amaçla giriş yaptınız, eğer yakalanmasaydınız nereye gidecektiniz?" diye 5 soru soruldu. Yaklaşık 15 dakika süren ifade alma işleminde, bu sorulara sanıkların verdiği tek yanıt ise "Susma hakkımı kullanıyorum" oldu.
GÜNLER SÜREN HAZIRLIKLARDAN SONRA YAKALANDILAR
İsmail Akkol ile Fadik Adıyaman'ın, Türkiye'ye giriş yaptıkları bilgisi, operasyondan üç gün önce gazetelere yansıdı. Ancak hazırlıkların yaklaşık 15 gündür gizlilik içinde sürdürüldüğü ortaya çıktı. Türkiye'ye gelecekleri istihbaratının doğrulanmasından sonra hem MİT hem de İstihbarat Daire Başkanlığı harekete geçti. Akkol ve diğer örgüt üyelerinin, hangi noktalardan ve güzergahları kullanabilecekleri tek tek tespit edildi. Kritik önemdeki yaklaşık 100 nokta belirlendi. İstihbarat ekiplerinin bu noktalarda 24 saat esasına göre takibe geçti ve şüpheli her durumu değerlendirdi. Sonrasında da, Söke Otogarı'nda tespit edilince operasyon gerçekleştirildi.
GİRİŞ DİDİM'DEN, SİLAHLAR YUNANİSTAN'DAN
İki sanığın yakalanmasından sonra Türkiye'ye nasıl girdiklerine ve kimlerle bağlantı kurduklarına yönelik de, yine araştırmalar sürdü. Buna göre Türkiye'ye giriş bölgesi için, Didim ve Kuşadası bölgelerinde yoğunlaşıldı. Sonrasında da Akkol ve Adıyaman'ın Yunan adasından insan tacirleri tarafından alınıp Didim'e getirildikleri saptandı. Geceyi burada arazide geçiren ikili, yine yiyeceklerini, üzerlerinde bulunan silahları da Yunanistan'dan yanlarında getirdikleri tespit edildi.
TÜRKİYE'DE KİMSEYLE BAĞLANTIYA GEÇMEDİLER
Birkaç gün önce Türkiye'ye geçecekleri veya geçmiş olabilecekleri yolunda haberler çıkmasına rağmen İsmail Akkol ile Fadik Adıyaman'ın neden 'göz göre göre' geldikleri de merak konusu oldu. Emniyet yetkilileri, ikilinin Türkiye'ye gitmek için harekete geçtikten sonra, örgüt veya üçüncü kişilerle tamamen bağlantısını kestiğini, telefonlarının sim kartlarını attığını, muhtemelen bu sürede basını da takip etmediğini belirtti. İkilinin eylem için silahlarına yanlarında getirdiği için Türkiye'de de kimseyle bağlantıya geçmeden doğruran eylem bölgesine yöneldiği belirtildi. Emniyet güçleri, Eskişehir bileti alan ikilinin, attığı sloganlar, vermeye çalıştıkları mesajlarla muhtemel hedeflenin İstanbul olduğunu değerlendirdi.
ALARM SÜRÜYOR
Terör örgütü üyesi İsmail Akkol ile Fadik Adıyaman'ın yakalanmasından sonra istihbarat birimlerinin çalışmaları devam etti. Şimdi de, Akkol'la birlikte Türkiye'ye giriş yapacağı ileri sürülen Ak Parti ve Adalet Bakanlığına bombalı saldırılardan aranan Hasan Biber ve yanında gelen bir kişi için çalışmaların yürütüldüğü öğrenildi. Polisin ilk belirlemeleri Biber'in de benzer biri yöntemle Türkiye'ye giriş yaptığına yönelik. Bunun için de olası bir eylemin önüne geçmek için tüm emniyet müdürlüklerine özelikle de İstanbul, Ankara ve İzmir'e yazı gönderilip uyarıldı, önlemler arttırıldı. Ancak Hasan Biber'in Türkiye'ye geçtiği yolunda kesin bilgi olmadığının da altı çizildi. İsmail Akkol ve Fadik Adıyaman'ın yakalanmasından sonra Hasan Biber'in Yunanistan'da kalmış olabileceği de değerlendirildi.